boşanma davasında reddedilen tazminat üzerinden vekalet ücreti / YARGITAY 2. HUKUK DAЭRESЭ E. /

Boşanma Davasında Reddedilen Tazminat Üzerinden Vekalet Ücreti

boşanma davasında reddedilen tazminat üzerinden vekalet ücreti

BOŞANMA DAVALARINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

BOŞANMA DAVALARINDA TAZMİNAT VE NAFAKA

1. MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

Madde  Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.

II. MADDİ TAZMİNATIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE AMACI

A. HUKUKİ NİTELİĞİ

Boşanma halinde maddi tazminat talebinin hukuki niteliği açısından doktrinde ağır basan görüş bir haksız eylem tazminatı olduğu, bir hukuki ilişkinin ihlali olduğu için nispi bir haksızlık olduğudur. Maddi tazminat alacağı, başkasına temlik edilebilir veya zarara uğrayan kimsenin ölümü halinde mirasçılarına geçer. Talep sahibi, hakkından tümüyle veya kısmen vazgeçebilir.

B. AMACI

Boşanma halinde maddi tazminat talebinin amacı, boşanma nedeniyle kusursuz veya daha az kusurlu taraf bakımından ortaya çıkan zararları gidermektir. Boşanma sonrasında eşin bu talebi, evlilikteki hayat standardının boşanmadan sonra da devam ettirebilmesine yöneliktir. Maddi tazminat, boşanma yüzünden meydana gelen maddi zararları karşılamaya yönelik olup, Borçlar Kanununun düzenlediği ölüme neden olma halinde yoksun kalınan destek tazminatı ve yaralanma halinde cismani zarardan doğan tazminatı matematiksel olarak hesaplama imkanı varken, boşanma halindeki maddi tazminatı hesaplama imkanı yoktur.

  • Boşanmaya karar verilmiş olması

            Maddi tazminat boşanmaya dayalı bir hak olup, talebin kabulü için öncelikle boşanmaya karar verilmiş olması gerekir. Nitekim TMK madde /I maddesinde de “boşanma yüzünden zedelenen” ifadesi ile ilgili hususa işaret edilmekte, süregelen              Yargıtay uygulamasının da bu yönde olduğu görülmektedir. Boşanma davası reddedilince maddi tazminata karar verilmesi mümkün olmayacağı gibi, ayrılığa karar verildiğinde evlilik bağı devam ettiği için eşlerin evlilikten doğan hak ve yükümlülükleri sona ermeyip bu durumda da maddi tazminata hükmedilmeyecektir. Yine evlilik ilişkisi boşanma kararı dışında, mesela ölüm ile sona erdiğinde, miras hukuku hükümleri devreye girecek maddi tazminat talebi dikkate alınmayacaktır. TMK madde ‟e göre boşanma kararının varlığı maddi tazminata hükmedilmesinin sıkı sıkıya bir şekil şartı olup, boşanma kararı ile zararın doğması arasında uygun illiyet bağı aranmaktadır.

         Talep olmadan hâkim re‟sen tazminata hükmedemez21 (HMK 26). Ayrıca, taleple bağlılık kuralı (talepten fazlaya hükmetme yasağı) uyarınca tazminat belirlenirken istem miktarı aşılamaz. Maddi tazminat davalarında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması diye bir kavram söz konusu olmayacağı gibi, ne istenecekse belirtilmelidir. Hâkimin istenilen miktarı aşması söz konusu olmayacağı gibi, fazlaya ilişkin hakları saklı tutması da imkansızdır. Maddi tazminatın yabancı para esas alınarak yapılması da imkânsızdır. Zira ortada yabancı para üzerinden yapılmış bir sözleşmeden kaynaklanan bir dava söz konusu değildir. Maddi tazminat talebinde bulunma, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğundan bizzat hak sahibi yani boşanma sonucu maddi zarara uğrayan taraf ileri sürebilir. Talep sahibi bu haktan tamamen veya kısmen vazgeçebilir. 

            Maddi zarar, bir kimsenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalmadır. Zarar verici eylem olmasaydı malvarlığının bulunacağı durum ile eylem sonucu bulunduğu durum arasındaki fark maddi zarar olup, bu zarar malvarlığının aktifinin azalmasından, mahrum kalınan kârdan veya pasifin artmasından kaynaklanabilir. Boşanma halinde bahsedilen maddi zarar teknik anlamdaki zarar kavramından farklı olup, maddi tazminat talep eden eşin mevcut veya beklenen yararları zarar görmüş olmalıdır. Zararın hukuka aykırı bir eylem sonucu doğması halinde tazminat söz konusu olur. Varolan yararlar eşin parasal bir zarara uğraması sonucunu doğuran mevcut bir parasal durumu ifade etmektedir. Örnek olarak, eşlerin evlilik birliği içinde sağladıkları bakım nafaka hakkını, mal rejimi ile elde ettikleri hakları, diğer eşin bir malını kullanarak ve işleyerek sağladığı yararı, diğer eşin işyerinde çalışarak elde ettiği kazanç kaynağı gibi çıkarları gösterebiliriz.

            Evlilik sürecinde eşlerin birbirine vermiş oldukları hediyeler ise, evlilik töreni sırasında verilen hediyelerin aksine varolan bir çıkarın yitirilmesi olarak değerlendirilir. Beklenen çıkar, henüz doğmamış bulunan fakat evlilik devam etse idi büyük bir olasılıkla doğacaktı denilebilen olası çıkarları ifade etmektedir. Beklenen çıkarlara örnek olarak, eşi dolayısı ile alacağı dul maaşından yoksun kalması, yine aileye ait işletmede çalışarak gelir elde etmekte iken, boşanma nedeniyle bu olanağın yitirilmesi durumları gösterilebilir. Yargıtay, beklenen yararları örneklerken; karı koca arasındaki mal rejimlerinin erken sona erdirilmesi, bir yardım sandığı yararlarından yoksun kalmayı örnek olarak göstermektedir. Bununla birlikte, yetişkin çocukların  infak, iaşe ve evlendirme giderleri, kadının malların alınması sırasında kocasına parasal katkıda bulunması, araç alımına katkı gibi şeylerin maddi tazminatı gerektirmeyeceği, yine evliliğe emek vermenin maddi tazminatı gerektirecek bir olay olmadığı gibi yoksulluğa düşeceğinden bahisle maddi tazminata hükmedilemeyeceğine ilişkin kararlar da bulunmaktadır.

  • Tazminat isteyen tarafın kusursuz veya daha az kusurlu olması

            Kusur, hukuka aykırı eylemde bulunan kişinin hukuk düzeni tarafından beğenilmeyen davranışları olup, sorumluluğun kaynağını oluşturur. Maddi tazminat isteyen tarafın boşanmada kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekir. Maddi tazminat  isteyen eş karşı tarafın kusuru nedeniyle boşanmaya karar verildiğini ispatlamalıdır. Boşanma davasında kusur itiraz niteliğinde olup hâkim re‟sen göz önünde tutacaktır. Ancak, evlilik birliğinin sarsılmasına dayanan boşanma davasında, davacının kusurunun daha ağır olması durumunda davalının açılan davaya itiraz hakkı olduğu, ancak bu itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması halinde evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından yarar kalmadığı bahsiyle boşanmaya karar verileceği TMK madde ‟da belirtilmiştir. Tazminat isteyen tarafın kusuru, boşanmaya sebep olan olaylara oranla tali (ikinci) derecede ise, örneğin eşi zina yapan kadının yatak odasını ayırması gibi durumlar var ise hâkim tazminata karar verebilir. Hâkim, tali kusuru müterafik kusur sayarak BK 44‟e göre tazminatın indirilmesine gidebilir. sayılı Kanun ile az kusuru olan eşe de boşanma halinde maddi tazminat isteme hakkı tanınmıştır. Kusurun azlığı tazminat  hukukunun genel ilkelerine göre belirlenecek, tek başına boşanmaya neden olmayacak derecede kalmış davranışın oluşturduğu kusur, az kusur olarak değerlendirilebilir.

  • Tazminat istenen tarafın kusurlu olması

            Davalı tazminat istenen taraf boşanmada kusurlu olmalıdır. Tazminat istenen tarafa akıl hastalığı gibi iradi olmayan sebeplerle kusur yüklenemiyorsa tazminat talebi reddedileceği gibi, eşit kusurlu olması halinde de talep reddedilecektir. Aranan kusur    boşanma sebebinde etkili olan kusur olup, kusurun ağır olması şart değildir. Kusurun tespitinde evlilik öncesi veya sonrası olaylar değil, evliliğin devamı boyunca meydana gelen olaylar esas alınır. Mutlak boşanma nedenleri olan zina  (TMK madde ), hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK madde ) nedenleri ile terk (TMK madde ) varlığının kanıtlanması halinde boşanmaya karar verileceğinden, davalı eş kusurlu sayılacaktır. Hiçbir sebep yokken, eylemli  üç yıl ayrı yaşama süresinden (TMK /son) yararlanmak için boşanma davası açılması kusur oluşturur. Yargıtay, hiçbir sebep yokken boşanma davası açmayı da kusurlu davranış olarak görmekte, boşanma hükmünü elde etmek için yapılan davranışları kusurlu davranış olarak nitelemiştir. Kadının geçimsizlikte hiç bir kusuru yoktur. Başka bir anlatımla, mutlak boşanma nedenleri kusur ilkesine dayandığından, bu nedenlerden birisine dayanılarak karar verildiğinde davalı tarafın kusuru             sabitleşmiş olur. Nisbi boşanma sebeplerinden suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK madde ) nedeni de evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğinden, davalı taraf kusurlu sayılacak; yine evlilik birliğinin temelden sarsılması (TMK madde ) nedeniyle boşanma halinde ise, kusur durumu somut olayın özelliğine göre belirlenecektir. Anlaşmalı boşanma davalarında ise kusur araştırması yapılamaz.

  • Boşanma ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması

            Boşanma ile ortaya çıkan ve çıkma ihtimali olan maddi zarar ile boşanma arasında illiyet bağı bulunmalı, yani boşanma sonucu tazminat talep eden zarara uğramış olmalıdır. Borçlar hukukuna göre uygun illiyet bağı, somut olayla gerçekleşen türden bir neticeyi, olayların normal akışına ve hayat tecrübelerine göre mahiyeti ve ana temayülü itibariyle meydana getirmeye genel olarak elverişli olan veya bu türde bir neticeyi gerçekleştirme ihtimalini objektif olarak arttıran mecburi şart ile söz konusu netice arasındaki bağdır. Aile hukuku açısından davalı eşin kusurlu bir davranışı ile maddi zarar meydana gelmelidir. Bu nedenle evliliğin devamı boyunca meydana gelen olaylar esas alınmalıdır. Maddi tazminat isteyen taraf, boşanmaya ve yarar kaybına davalı tarafın kusurlu davranışlarının neden olduğunu ispatlarsa illiyet bağı kurulmuş olacaktır.

  • Zararın hukuka aykırı bir eylem sonucu doğmuş olması

            Boşanmaya sebep olan olayların TMK anlamında haksız davranışlar olup eşlerden birinin kusurlu davranışının maddi tazminat nedeni sayılabilmesi için hukuka aykırılık bağının ayrıca aramaması gerektiğini düşünürken, Yargıtay hukuka aykırılık bağı şartını da aramaktadır. Yargıtay, hukuka aykırılık bağını genel tazminat hukukunda aranan bir şart olduğu için kıyas yolu ile aynen boşanmadan doğan tazminat hukukunda da aramaktadır. 82 Emredici hukuk kurallarına, ahlaka, örf ve  âdetlere ilişkin kurallara aykırılık eylemi hukuka aykırı hale getirir.

  • Evliliğe emek vermek tek başına tazminat için yeterli değildir 

           Yargıtay kararlarında TMK gereğince maddi tazminata karar verilebilmesi için davalının, mevcut ve muntazar bir menfaatinin boşanma yüzünden haleldar olduğunun gerçekleşmiş olmasının gerekli olup, davalının evliliğe emek vermesinin tek  başına maddi tazminatı gerektiren olay olmadığı kanısına varılmıştır.


III. MADDİ TAZMİNAT MİKTARI

Maddi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin hüküm açık, infazda tereddüde yer vermeyecek şekilde olmalı ki, ne kadar maddi tazminat miktarı isteminde bulunulduğu bilinsin ve hâkim ona göre maddi tazminata hükmedebilsin. TMK madde /I‟de davacının uygun bir miktarda maddi tazminat isteyebileceğini belirtmiş, tam olarak somut bir ölçü getirmemiştir.  Hâkim maddi tazminat miktarını belirlerken takdir yetkisini hakkaniyet ilkesine göre kullanacak, tazminat miktarının belirlenmesinde BK madde 43/I‟deki genel hüküm olan olayın özelliklerine ve failin kusur derecesine göre takdir yetkini kullanacaktır. Maddi tazminat miktarının hesabında borçlunun birlikte kusuru tazminat hesabından indirim sebebidir. Boşanma halindeki maddi tazminat, kusursuz veya daha az kusurlu tarafın haksız olarak boşanma ile yüz yüze gelmesi sonucu, katlanmak zorunda kaldığı maddi zorluklar ve kayıpların karşılığıdır. Doktrin ve uygulamada maddi tazminatı belirlemede kabul edilen ölçütler şunlardır; toplumun genel yapısı ve yaşam koşulları, tarafların evlilik birliği içindeki durumları ile sahip oldukları olanaklar, maddi tazminat talep eden taraf açısından zedelenen menfaatlerin varlığı, eğitim düzeyi, yaş itibariyle yeniden evlenme şansını kaybetme oranı, evliliğin devam süresi, tarafların boşanmadaki kusur dereceleri, boşanma sebebiyle diğer eşin sosyal güvenlik kuruluşunun imkanlarından yoksun kalması (kıdem tazminatı, tedavi yardımı, sosyal tesislerden yararlanma vb.), oturdukları evin yeri ve özellikleri, aile bireylerinin barınma, beslenme, eğitim gibi yaşam özellikleri, eşlerin çalışıp çalışmadıkları ve gelirleri, ortak malların idare ediliş biçimi, eşin işyerinde çalışıyor ise boşanma nedeniyle işsiz kalması, davacının eşine güvenerek öğreniminden ve işinden ayrılmış olması, istenilen tazminatın başka bir yerden karşılanması olanağının bulunup bulunmadığı, kusur durumu ile davacı tarafın varsa daha az olan kusuru, tarafların sağlığı, çocuklara bakmakla yükümlü olup olmadıkları, yaşlarını bir arada değerlendirerek özellikle ileriye dönük geçim çıkarları göz önünde tutulmalıdır.

IV. MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNDE ZAMANAŞIMI

Maddi tazminat istemi boşanma davasının fer‟i olarak boşanma davası ile birlikte ileri sürülebileceği gibi, boşanma kararından sonra da TMK madde hükmü gereği boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi içinde de ileri sürülebilir.

VIII. MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATTA GÖREVLİ MAHKEME

Maddi ve manevi tazminatta görevli mahkeme aile mahkemesi olup, aile mahkemesi bulunmayan yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi veya boşanma davasına bakan mahal mahkemesidir.

IX. MADDİ TAZMİNAT DAVALARINDA YARGILAMA USULÜ

Boşanmadan kaynaklanan maddi tazminat davalarında tarihli ve sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun usulleri uygulanır. Mahkeme tarafların mali ve içtimai sosyal durumlarını bünyesinde bulunan uzman sosyal çalışmacı ve pedagog, psikolog kişiler aracılığı ile araştırarak iki tarafın yararına olan kararı verir.

X. MADDİ TAZMİNAT DAVALARINDA HARÇ VE VEKALET ÜCRETİ

Maddi tazminat istemi, boşanma davası ile birlikte ileri sürülmüşse boşanma davasının fer‟i niteliğinde olduğundan ayrıca harca bağlı değildir. Boşanma davası ile birlikte ya da boşanma davası devam ederken verilecek dilekçe ile ya da tutanağa yazdırılmak suretiyle maddi tazminat taleplerinde bu istemler için ayrıca harç alınmaz. Maddi tazminat istemi bağımsız bir dava ile istenilmişse harca bağlıdır. Örneğin Yargıtay, son oturum karşılık davasındaki maddi tazminatın doğum masraflarından kaynaklandığını açıklayan kişinin isteğini, boşanmanın eki (fer‟isi) olarak yorumlanamayacağını, nisbi harç alınarak eksik olan harcın ikmal edilmesi gerektiğine karar vermiş, doğum masraflarını boşanmanın eki olarak yorumlamamıştır. Yine; Yargıtay, ev eşyaları ve ziynet eşyalarını da boşanmanın fer‟i niteliğinde görmemiş ve ayrıca harca tabi olduğuna karar vermiştir.

Maddi tazminat istemi boşanma davası ile birlikte ileri sürülmüş ise, istenilen tazminatın kabul veya reddedilmesine bakılmaksızın ayrıca vekalet ücretine hükmedilmez. Ancak, boşanma davasından ayrı olarak istemde bulunulmuşsa istenilen tazminatın kabul ve reddedilen miktarları göz önünde tutularak vekalet ücretine karar verilir.  Boşanma davaları, maktu vekalet ücretine tabi olup, boşanma davası sırasında ileri sürülen para alacağı, ziynet veya ev eşyasının aynen iade veya tazmini, katkı payı karşılığı, edinilmiş mallara katılma rejimi sonucu malların tasfiyesi, değer artışı payı gibi istemler boşanmanın fer‟i niteliğinde olmayıp nisbi vekalet ücretine tabidir.

I. BOŞANMADA MANEVİ TAZMİNAT KAVRAMI, HUKUKİ NİTELİĞİ ve AMACI

A. MANEVİ TAZMİNATIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve AMACI

1. Hukuki Nitelik

Boşanma halinde hükmedilen manevi tazminat, TMK.m ve devamında düzenlenen şeref, haysiyet, hürriyet, ruh ve beden bütünlüğü ile sağlık, isim, resim gibi kişiliğin korunmasına yönelik düzenlemenin değişik bir uygulamasıdır . TMK.m’te düzenlenen manevi tazminat ancak boşanma halinde hükmedilebilen, boşanmaya neden olan olaylar yüzünden manevi tazminat isteyen tarafın, kişilik hakları ve aile bütünlüğüne ağır biçimde saldırıldığı için zarar görmüş olması durumunda ve bu yüzden saldırıya uğrayan eş tarafından manevi bir acı duyulması durumunda hükmedildiği için TMK. 24 ve BK maddelerinde düzenlenen manevi tazminattan ayrılmakta, haksız fiil tazminatının özel bir görünümü halinde karşımıza çıkmaktadır4 . Boşanma halinde hükmedilen manevi tazminat, hukuksal niteliği itibariyle bir haksız fiil tazminatıdır. Hatta bazı yazarlar, TMK.m’ün metinden çıkartılarak haksız fiille ilgili BK.m hükümlerine atıf yapılması yönünde görüş bildirilmiştir5 . Kanunun gerekçesinde boşanmaya, dolayısıyla manevi tazminat istemine dayanak yapılan olaylarda (haksız fiilde) davacının (zarar görenin) birlikte kusuruna uygulanacak haksız fiil kurallarına yollama yapılmıştır. BK maddesine göre zarar gören, zararın doğmasına veya çoğalmasına yardım etmiş ve haksız fiili gerçekleştirenin durumunu ağırlaştırmışsa, hakim manevi tazminatı indirebileceği gibi tamamından da vazgeçebilecektir.

2. Manevi Tazminatın Amacı ve Fonksiyonu

Manevi tazminatın amacı, doktrinde tartışmalı bir konu olup, manevi tazminatın maddi tazminat gibi bir giderim niteliği taşımadığı, zarar görenin manevi acısını azaltacak bir tatmin sağlamayı amaçladığı7 , gerçek bir zararın denkleştirilmesi olduğu, manevi tazminatın zarar vereni cezalandırma amacı taşıdığı, manevi zararın tazmin etme ve telafi etme işlevine sahip olduğu yönünde değişik görüşler olduğu gibi; sosyal yardım, önleme ve caydırma işlevine sahip olduğunu ileri süren görüşler de vardır. Yargıtay, manevi zararın amacını şöyle açıklamaktadır; Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olması gerektiğini, hükmedilecek miktarın zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığını, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediğini, bu sebeplerle tazminatın sınırının amacına göre belirlenmesi gerektiğini, takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiğini vurgulamıştır. Manevi zarar, insan ruhuna verilen eza, ızdırap, moral bozukluğu olup şahsın şahsiyetine, karakterine, ahlaki ve hukuki değerlerine, onuruna ekonomik ve sosyal mevkiine yönelen kusurlu davranışla ortaya çıkar Manevi tazminatın fonksiyonu, belli bir meblağ ödenerek şahsın yıkılan psikolojik yapısını düzeltmektir.

3. Boşanmaya Sebep Olan Olaylar Yüzünden Davacı Tarafın Kişilik Hakkının Zarar Görmesi

Kişilik hakkı kişinin kendisine ait olan ve kişiliğini oluşturan kişi olması nedeniyle sahip olduğu dokunulmaz, vazgeçilmez tüm kişilik değerleridir. Başkalarına devri mümkün olmayan, parayla ölçülemeyen, miras yoluyla geçmeyen, haczedilemeyen, kişiye özel mutlak haklardan olup Anayasa ile güvence altına alınan herkesçe saygı gösterilmesi ve zarar verilmemesi gereken değerlerdir. Kişilik hakları, genel olarak kişiyi toplumdaki diğer insanlardan ayıran, bireysel unsurları oluşturan haklar olup; bedensel ve ruhsal sağlık, şeref ve haysiyet, giz alanı, görüntü ve isim üzerindeki haklar gibi geniş kapsamlı hakları ifade eder. Yargıtay, şahsi menfaat ibaresi ile şahsiyet haklarının kastedildiğini ifade etmiştir. Şahsiyet haklarının ise, ruhi ve bedeni tamamiyet, hürriyet, şeref, nesep, sıhhat gibi şahsa bağlı haklar olduğu yönünde karar vermiştir. Manevi zarar, kişi varlığında kişinin iradesi dışında meydana gelen zarar olup, kişiliğine yapılan hukuka aykırı saldırı sebebiyle duyduğu acı, elem, ızdırap olarak ifade edilmekte28, manevi tazminat ile kişinin ruhsal dünyasında meydana gelen yıkıntı azaltılmak istenmektedir. Eski Medeni Kanun manevi tazminata hükmedebilmek için, şahsi menfaatlerinin ağır bir surette zarar görmesi koşulunu ararken; TMK.m/2’de “kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf” denilmek suretiyle manevi tazminat istenebilmesi için kusursuz veya daha az kusurlu eşin kişisel değerlerinin zedelenmesinin ağır surette olması zorunluluğu kaldırılmıştır. sayılı Kanun’un /2 maddesi ile kişilik haklarının ihlalinde herhangi bir ağır-hafif şeklinde derecelendirme yapılmamış, manevi tazminata hükmetmek için kişilik hakkının saldırıya uğraması yeterli görülmüştür. Saldırının derecesi ancak manevi tazminat miktarının belirlenmesinde rol oynar TMK.’da yapılan değişiklikle kişilik hakkının ağır olması şartının kaldırılması, kişilik hakkının daha fazla korunması ve BK.m’daki genel hüküm ile uyum sağlama amacı taşımaktadır. Zira, BK m’da “ağır bir surette” tecavüz şartı yoktur Kişilik hakkının zedelenip zedelenmediğinin belirlenmesinde olayların niteliği ve talep eden tarafın duyduğu üzüntü derecesi dikkate alınmalıdır Davacı tarafın kişilik hakkının hangi hallerde zedelenmiş olduğu boşanmaya sebep olan olayların niteliği ve tazminat talep eden tarafın elem ve üzüntü derecesine göre belirlenir. Örneğin, eşlerden birinin zina etmesi diğer eşte genellikle çok büyük yıkımlara çoğu kez sebep olurken, eşinin zina etmesine hiç aldırmayan, duyguları rencide olmayan kişilerin varlığı gözetildiğinde kişiye göre değerlendirme yapmanın önemi ortaya çıkacaktır Zina sebebiyle açılan boşanma davasında merak edilen bir diğer husus da, manevi tazminat isteminde bulunan tarafın kendi eşiyle zina yapmış olan üçüncü kişiden manevi tazminat isteyip isteyemeyeceği hususudur. Bazı yazarlar, bu hususta üçüncü kişinin, bu işte kötü niyetli olup olmadığına bakmak gerektiğini, eğer zinayı karşısındakinin kiminle evli olduğunu bile bile, yani kasden yapmış ise, o zaman BK.m/II ve 49 hükümlerine göre, zinanın tarafı olan üçüncü kişiden diğer eşin manevi tazminat talep edebileceğini vurgulamıştır. Zira, ortada bir haksız fiil mevcut olduğunu belirtmişlerdir.

III. Manevi Tazminat Miktarının Belirlenmesi

Manevi tazminat miktarını hakim takdir edecektir. Hakim, TMK.’nın kendisine verdiği takdir yetkisini kullanırken olayın ağırlığı, zararın ağırlığı ve oluş biçimi, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yaşları, evliliğin devam süresi ve diğer hususlar araştırılıp sonuca göre karar vermelidir Yine yaşadıkları çevre, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat, sosyal statüleri de gözetilmesi gereken hususlardır Manevi tazminatı belirlemede en önemli ölçü, verilecek tazminatla talep eden tarafın zenginleşmemesidir. Yani “İyi ki de mağdur olmuşum!” dememelidir Manevi tazminatın miktarı, davacı tarafın kişilik haklarına yapılan saldırının gösterdiği özellikler, bozulan ruhsal denge, duyulan elem ve acı, zedelenen kişisel hakların ağırlığı ile orantılı olmalıdır Bu durumda her somut olayda yapılan değerlendirme farklı olmalıdır. Hakim, TMK.m.4’de öngörülen takdir hakkını kullanırken hak ve nesafetle hükmetmeli, hükmedilen tazminat miktarı makul, inandırıcı, orantılı olmalı; bir tarafı zenginleştirecek diğer tarafı ise müzayakaya düşürecek ölçüde olmamalıdır Manevi tazminat miktarı bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Tazminat miktarının takdirinde, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özellikleri, tarafların kusur oranları, toplumdaki statüleri açısından bu olayın önemi, tarafların ekonomik durumları gibi birçok etken gözönünde bulundurulur Yine, yalnız olay sırasında duyulan acı, elem değil sonrasında da bu acı dolayısı ile ızdırap duyup duymayacağı, paranın satın alma gücü de dikkate alınmalıdır Yargıtay, Türk Medeni Kanununun /2 maddesinin, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngördüğünü, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının, ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği durumlarda, mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK.m.4, BK.m,43,44,49) dikkate alınarak, davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

VII. Manevi Tazminat Konusunda Borçlar Kanunu İle Medeni Kanun Hükümlerinin Yarışması

TMK.m kişiliğin hukuka aykırı her türlü saldırıya karşı korunmasını düzenlemekte, BK.m’a göre şahsiyet hakkı hukuka aykırı şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık bir miktar para ödenmesini talep edebilmektedir. TMK.m/II boşanma halinde manevi tazminatı düzenlemekte, BK.m ile olan ilişkisinde özel hüküm-genel hüküm ilişkisi içerisine girmektedir. Türk Hukuku’nda da evlenme ile kişisel haklar ortadan kalkmadığı için, evli olmayan kişiler arasında nasıl BK.m uygulanıyorsa, evli kişiler arasındaki kişilik haklarının ihlali halinde de bu hüküm aynen uygulanabilmelidir. Bu durumda boşanan eş, manevi tazminat talebi için isterse TMK.m gereğince dava açabileceği gibi, BK.m gereğince de dava açabilir. Ancak, boşanma davası ile birlikte manevi tazminat talebinde bulunması sonucunda bu istemi doğrultusunda karar verildikten sonra, artık BK.m’a göre manevi tazminat talebinde bulunulamaz. Manevi tazminata konu eylem için BK ve TMK maddeleri dikkate alınarak manevi tazminata karar verildikten sonra aynı maddi olaylara dayanarak TMK.m/II hükmüne göre manevi tazminat istenemez. Burada hakların yarışması söz konusu olup, davacı taraf seçimini yapıp manevi tazminata mahkemece karar verildikten sonra bu haktan vazgeçilemez.

AVUKAT HÜSEYİN ACAR

Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat

Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Nedir?

Av. Kasım Balcı 1 - Av. Baran Doğan

sayılı Türk Medeni Kanunu’nun /funduszeue.infoine göre boşanmada maddi tazminat, evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sona ermesi neticesinde, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan talep ettiği tazminattır.

sayılı Türk Medeni Kanunu’nun /2. maddesine göre, boşanmada manevi tazminat, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan olaya uygun miktarda bir ödenmesini isteyebileceği paradır.

Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat talep edilebilmesi için; talep eden tarafın kusursuz ya da diğer taraftan daha az kusurlu olması gerekir. Borçlar Kanunu’nda düzenlenen genel ilkelere göre açılan maddi ve manevi tazminat davası ile boşanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları farklı hukuki içerik ve usullere tabidir. Boşanmada maddi ve manevi tazminat davası; boşanma sebepleri konusunda kusursuz veya daha az kusurlu tarafça boşanmanın feri (yan) talebi niteliğinde çekişmeli boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi boşanma davası kesinleştikten sonra 1 yıl içinde de açılabilen kendine özgü bir tazminat davası türüdür.

Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Davası Nasıl Açılır?

Boşanmaya yola açan olaylar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası; boşanma davasını açan dava dilekçesiyle ya da bu davaya karşı davalı tarafından verilecek cevap dilekçesi ile açılabilir. Maddi ve manevi tazminat davası boşanmanın fer’i niteliğinde bir talep (ek talep) olduğundan boşanma davasının dava dilekçesi ya da cevap dilekçesi ile talep edilmesi mümkün hale gelmektedir. Bu şekilde, yani boşanma davası dilekçesiyle veya cevap dilekçesiyle, talep edilen maddi ve manevi tazminat için ayrıca harç veya gider avansı alınmaz.

Dava ya da cevap dilekçesi ile ileri sürülmeyen maddi ve manevi tazminat talepleri, boşanma davası devam ederken de ayrı bir dava şeklinde açılabilir. Bu durumda ya davaların birleştirilmesine ya da boşanma davasının tazminat davası için bekletici mesele yapılmasına, yani boşanma davası bittikten sonra tazminat davasına devam edilmesine karar verilir.

Boşanma davasındaki vakıalar sebebi ile dava dilekçesinde ya da cevap dilekçesinde talep edilemeyen maddi ve manevi tazminat talepleri boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde ayrı bir dava şeklinde de açılabilir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK m). Bu şekilde açılacak davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemesi olarak düzenlenmiştir. Yetkili mahkeme genel yetki kurallarına göre davalının ikametgahı mahkemesi olacaktır. Ayrıca bu şekilde açılacak davalar nispi harca tabi olacaktır.

Tarafların eşit kusurlu olduklarının mahkemece tespit edilmesi durumunda tarafların birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep etme hakları bulunmamaktadır.

Boşanma Davasında Maddi Tazminat Şartları Nelerdir?

Boşanma davasında maddi tazminata karar verilebilmesi için genel tazminat davası ilkelerinden farklı olarak şu şartların birlikte gereçekleşmesi gerekir:

1. Boşanma kararı verilmiş olmalıdır.

Maddi tazminata hükmedilebilmesi için evliliğin boşanma kararıyla son bulmuş olması gerekir. Maddi tazminat davası, boşanma davasıyla birlikte boşanmanın eki niteliğinde açılabileceği gibi boşanma kararı kesinleştikten sonra bağımsız bir dava şeklinde de açılabilir. Hatta, boşanma davasıyla birlikte açılmamışsa boşanma davası devam ederken ayrı bir dava şeklinde açılarak bışanma davasıyla birleştirilebilir. Maddi tazminat, boşanma davasının eki niteliğinde açıldığında aile mahkemesi tarafından boşanma kararı verildiğinde maddi tazminata da hükmedilebilir. Boşanma davası açılmadan veya açılan boşanma davası reddedildiğinde maddi tazminata hükmedilemez.

2. Maddi tazminat talep edenin kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekir.

Boşanmada maddi tazminat, kusur esasını kabul etmekteyse de tazminat davasının genel kusur esaslarından farklı ilkeler uygulanmaktadır:

  • Daha fazla kusurlu eş, diğer eşten hiçbir şekilde maddi tazminat talebinde bulunamaz.
  • Maddi tazminat talep eden eşin kusursuz olması halinde, diğer eşin az da olsa bir kusuru tespit edilmişse maddi tazminata hükmedilir.
  • Maddi tazminat talep eden eş ile diğer eşin eşit kusurlu olması halinde maddi tazminata hükmedilmez.
  • Daha az kusurlu eş, diğer eşten maddi tazminat isteyebilir.

3. Maddi tazminat talep edenin mevcut veya beklenen menfaatlerinin “zarar görmüş olması” gerekir.

Boşanma davasında maddi tazminat, genel tazminat davalarındaki gibi “gerçek zararın belirlenmesi” ilkesine göre hareket edilerek belirlenmez. Aile mahkemesi, kusursuz ya da daha az kusurlu olan eş lehine maddi tazminata hükmederken öncelikle tazminat talep eden tarafın mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenip zedelenmediğini tespit edecektir. Boşanmda maddi ve manevi tazminat davasında “mevcut veya beklenen menfaat” şu anlama gelmektedir:

Taraflar evlenince evlilik dolayısı ile bazı menfaatler elde eder ya da elde etme ihtimalleri oluşur. Örneğin; erkek eşin, kadının geçimini sağlama, tarafların birbirlerinin sigortasından yararlanmaları, eşinin mirasından yararlanma ihtimali vardır. Boşanma sebebi ile bu menfaatlerden mahrum kalacak olan kusursuz ya da daha az kusurlu taraf diğer taraftan uygun bir maddi tazminat talep edebilir.

4. Maddi tazminat boşanma yüzünden istenmelidir.

Eşler, boşanma dışında nedenlerle birbirine tazminat davası açmışlarsa, bu davaya genel hükümlere göre bakılır. Eşlerin tazminat talebi, boşanma sebebine dayanmalıdır. Boşanma sebebi dışındaki tazminat istemleri aile mahkemesinde görülemez, genel mahkemelerde genel tazminat davası şeklinde açılmalıdır. Örneğin, işleri kötü giderek iflas eden kişi, iflasın evlilik içinde gerçekleştiğinden bahisle eşini de sorumlu tutarak bu nedenle eşinden maddi tazminat isteyemez.

Boşanmada Maddi Tazminat Nasıl Hesaplanır ve Ödenir?

Hakim mevcut ya da beklenen menfaatleri değerlendirirken, tarafların yaşlarını, evlilik sürelerini, sosyal ve ekonomik durumlarını, sosyal güvenliklerinin olup olmadığını, yeniden iş bulma ya da yeniden evlenebilme ihtimallerini dikkate alarak bir hesaplama yapmalıdır.

Hakim maddi tazminat miktarını belirlerken şu kriterleri dikkate alır:

  • Tarafların ekonomik ve sosyal durumları,
  • Fiilin ağırlığı ve kusur dereceleri,
  • Paranın alım gücü,
  • İhlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı,
  • Hakkaniyet ilkesi.

Maddi anlamda durumu çok iyi olan taraf ile durumu kötü olan tarafın ödeyecekleri tazminat miktarı aynı olmaz. Aynı şekilde özel boşanma sebeplerinden birisinin varlığı (örneğin; zina, suç işleme, terk, hayata kast vs.) sebebi ile ağır (%) kusurlu olan taraf ile genel boşanma sebeplerine göre kusurlu olan tarafın ödeyecekleri tazminat miktarı da aynı olmayacaktır. Zina yapan eşin ödeyeceği maddi tazminat, eşine hakaret ettiği için kusurlu kabul edilen eşin ödeyeceği maddi tazminattan çok daha yüksek olacaktır.

Hakim, maddi tazminatın toplu olarak ya da irat (örneğin, aylık ödeme) şeklinde ödenmesine karar verebilir. (TMK ) İrat şeklinde ödenmesine karar verilen maddi tazminat, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi, taraflardan birinin ölmesi ile kendiliğinden kalkar. Alacaklı tarafın resmi olarak evli olmamasına rağmen fiili olarak başkası ile karı koca hayatı sürmesi ya da haysiyetsiz bir hayat sürmesi durumunda mahkeme kararı ile kaldırılabilir. (TMK )

Boşanma Davasında Manevi Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?

Boşanmaya sebep olay olaylar sebebi ile kişilik hakları saldırıya uğrayan eş kusurlu olan diğer eşten uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK /2).

Boşanma davasındaki manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın huzursuzluğunu, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek ve manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır.

Boşanma davasında manevi tazminatın irat şeklinde ödenmesine karar verilemez (TMK /2). Manevi tazminat, toplu olarak ve tek seferde ödenmesine karar verilir.

Hakim manevi tazminat miktarını belirlerken, tazminat hukukunun genel esaslarının yanında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını, kusur ve derecesini, orantılılık ilkesini göz önünde bulundurur. Hakimin hükmedeceği tazminat miktarının bir tarafı zenginleştirmemesi gerektiği gibi diğer tarafı da fakirleştirmemesi gerekir.

Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Miktarının Belirlenmesi Ölçütleri

(HGK-K/)

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu’nun önüne gelen uyuşmazlık; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmedilen TL maddi ve TL manevi tazminat miktarının fahiş olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

Bu noktada, boşanma nedeniyle hükmedilecek maddi ve manevi tazminat hakkında kısa bir açıklama yapılmasında yarar vardır.

sayılı Türk Medeni Kanunu’nun /funduszeue.infoi; “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini…” hükme bağlamıştır. Bu hüküm gereğince, maddi tazminata hükmedilebilmesi için temel koşul, tazminat isteyen tarafın boşanmada kusursuz veya daha az kusurlu olması ve boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmiş bulunmasıdır.

Hukuka aykırı ve kusurlu bir davranış sonucu hakkı ihlal edilenin zararının giderilmesi, menfaatinin denkleştirilmesi hukukun temel ilkesidir. Ancak, Türk Medeni Kanunu’nun /funduszeue.infoi, genel tazminat esaslarından ayrılmış ve kendisine özgü kural getirmiştir. Haksız fiil tazminatının temel unsuru olan “gerçek zararın belirlenmesi” koşulu, Aile Hukukunda, Borçlar Hukuku’ndaki düzenlemeden farklıdır. Eşler arasındaki ilişkinin özelliği itibarıyla burada gerçek zararı tam olarak belirlemek zordur. Bu özelliği nedeniyledir ki, yasa, menfaati zedelenene, uygun bir tazminat verileceğini açıklamıştır. Hakim, tazminat miktarını takdir ederken, kusurun ağırlığını, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, evlenme şanslarını, ortalama yaşam sürelerini, yaşam seviyelerini ve geçim koşullarını göz önünde tutarak, makul ve herkesçe kabul edilebilir bir miktar belirlemelidir. Kanun, mevcut veya beklenen menfaatin neler olduğunu göstermemiştir. Mevcut menfaatin belirlenmesinde ölçü, genel olarak evlilik birliğinin eşlere sağladığı yararlardır. Beklenen menfaatler de, evliğin devamı halinde eşlerden birinin diğerine gelecekte sağlaması muhtemel olan çıkarlardır.

Aile birliği, eşler arasında eşitliğe dayanır ( Anayasa m ). Başka bir ifade ile eşler, evlilik birliğinde eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. Eşler, birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar ( TMK.m/3 ). Birliği beraberce yönetirler ( TMK.m/2 ). Evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıklarıyla katılırlar. ( TMK.m/3 ) Boşanma halinde eşlerden birinin, diğerine, emek veya malvarlığıyla sağladığı katkı ve desteği yitirmesi, yoksun kalınan bu desteğin maddi değeri kadar mevcut menfaatin ihlalidir. Türk Medeni Kanunu’nun /funduszeue.infoinde maddi tazminat talebi için kadın ve erkek yönünden bir ayrım yapılmamıştır ( Hukuk Genel Kurulu’nun gün ve E/, K/ sayılı kararı ). Boşanma sonucu eş en azından diğerinin maddi desteğini yitirecektir.

sayılı Türk Medeni Kanunu’nun /2. maddesine göre, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği öngörülmüştür. Manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kabul edilmiş bir tatmin ( veya telafi ) şekli olup, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi halinde manevi tazminata hükmedilir. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde ise, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği ve tarafların ekonomik - sosyal durumu dikkate alınmalıdır ( Kılıçoğlu, Mustafa:age., s, ; Reisoğlu, Safa:age., s; Tekinay, S. Sulhi:age., s; Oğuzman, Kemal: age., s; Hukuk Genel Kurulu’nun gün ve E/, K/ sayılı ilamı ).

Eşe şiddet uygulanmasının TMK’nun /2 anlamında kişilik haklarına saldırı oluşturacağı her türlü duraksamadan uzak olduğuna ve dosya kapsamına, tarafların ekonomik durumlarına göre, verilen maddi ve manevi tazminat miktarı yerinde olup, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Faiz Başlangıcı

Boşanmada hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Yani, boşanmanın eki olan tazminatlara işleyen faizin başlangıcı; davanın açıldığı veya kararın verildiği tarih değil, boşanma kararının kesinleştiği tarihtir.

Boşanma davası içinde istenen ve hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat, boşanmanın eki niteliğinde sayıldığından boşanma hükmünün kesinleşmesi ile ödenir hale geleceğinden faizin başlangıç tarihinin de bu tarih olması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden, davacı kadın yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlara boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilecek yerde yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir (Y2HD-K/).

Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Yargıtay Kararları

Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Yargıtay Kararları


Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Nedir?

Maddi tazminat, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan talep ettiği tazminattır. Maddi tazminatın ön koşulu, talep edenin boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, boşanma ve maddi zarar arasında nedensellik bağının bulunmasıdır. Başka bir sebepten kaynaklı kayıplar maddi tazminat kapsamında yer alamaz. Mevcut menfaatlerin belirlenmesinde evliliğin taraflara sağladığı yararlar göz önünde bulundurularak tarafın maddi tazminat talebi değerlendirilir. Evliliğin boşanma ile sona ermesi hâlinde taraflar birliğin sağladığı menfaatlerden ileriye dönük olarak faydalanamayacaklardır. Beklenen menfaatler ise evlilik birliği sona ermeseydi kazanılacak olan olası çıkarları ifade eder.

Manevi zarar ise, insan ruhunda kişinin iradesi dışında meydana gelen acı, ızdırap ve elem olarak ifade edilmektedir. Bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kanunun öngördüğü bir telafi şeklidir. tarihli, /7 E. ve /7 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere manevi tazminat bir yönüyle de insanlardaki kırgınlık ve kızgınlığı, hatta intikam duygusunu tatmin etme aracıdır. Amacı, olaydan duyulan acı, ızdırap, elem ve kızgınlığı kısmen olsun dindirmek, olayı unutturarak tekrar normal hayata dönüşü sağlamaktır (Hukuk Genel Kurulu-Karar: /).

Eşit Kusur Halinde Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilemez

Yapılan soruşturma ve toplanan delilerden; davacı kadının “eşinden soğuduğunu, onu istemediğini, boşanırım annemin evine giderim sonra da evlenirim , çocuk senden değil, çocuk şu anda babasının yanında, babası sen değilsin” dediği, davalı erkeğin ise eşini aşağıladığı, annesinin evlilik birliğine müdahalesine tepkisiz kaldığı, müşterek çocuğu kaçırdığı sabittir. Her ne kadar mahkemece davalı erkeğin, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı da kabul edilmiş ise de; davacı kadının bu iddiasını sunduğu delillerle ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata karar verilemez ( TMK m. /2 ). Durum böyleyken; mahkemece, davalı erkeğin daha ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. HD. - / Karar).

Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek ağır kusurlu bulunmuş ve buna bağlı olarak davacı kadının Türk Medeni Kanununun / maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat talepleri kabul edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı kadının eşine sürekli yalan söylemek suretiyle onun güvenini sarstığı, borçlandığı, eşine hakaret ettiği, davalı erkeğin ise eşine fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. O halde, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden, erkeğin ağır kusurlu kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına Türk Medeni Kanununun / maddesi gereğince, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. (Yargıtay 2. HD. - / Karar).

Daha Az Kusurlu Eş Lehine Maddi Tazminata Hükmedilmelidir

Sayılı Türk Medeni Kanununun /1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıklarıyla katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla kusurları ve hakkaniyet ilkesi (T.M.K. Md. 4 T.B.K. madde 50 ve 52) dikkate alınarak davalı (kadın) yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir (Yargıtay 2. HD - Karar: /).

Boşanma Davası ile Maddi ve Manevi Tazminat Davasının Birleştirilmesi

Davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilir (HMK m. /1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı varsayılır (HMK m. /4). Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. /), yoksulluk nafakası (TMK m. ) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Davacı-karşı davalı kadın temyiz dilekçesi ile; Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) / esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, eldeki davalar ile açılan davanın birleştirilmesini talep etmiştir. Buna göre, davalar arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, eldeki boşanma davaları ile kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi - Karar: / ).

Tarafların Birbirini Affetiği Olayların Kusur Belirlemesine Etkisi

Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadın ağır kusurlu bulunarak, davacı kadının maddi ve manevi tazminat (funduszeue.info) isteklerinin reddine, davalının ise maddi ve manevi tazminat (funduszeue.info) isteklerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı erkeğin eşine sürekli ağır hakaretler ettiği, eşinin işyerine giderek huzursuzluk çıkardığı ve eşinin başkaları yanında küçük düşmesine neden olduğu, davacı kadının ise eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı kadına kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranışa ilişkin olaydan sonra taraflar barışarak evlilik birliğini uzunca bir süre devam ettirmiş olup, davalı erkeğin, kadının bu davranışını affettiği, en azından hoşgörü ile karşılamış sayılması gerektiği kabul edilmelidir. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar nedeniyle davacı kadına kusur izafe edilemez. Mahkemece kadına yüklenen diğer kusurlara ilişkin olarak ise, davalının soyut iddiaları ve tanıkların davalıdan aktardıkları beyanlar dışında dosyada bir delil bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat (funduszeue.info) şartları oluşmuştur. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK.m.4, TBK. 50,51,52,58) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak, davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir (Hukuk Genel Kurulu -Karar: /)

Feragat Nedeniyle Reddedilen Davadan Önceki Olaylar Affedilmiş Sayılır

Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek her iki tarafın davası kabul edilip, boşanma kararı verilmiş ise de; toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının tarihinde açtığı boşanma davasından tarihinde feragat ettiği. tarihinde ise eldeki boşanma davasını açtığı, feragat sebebiyle reddedilip kesinleşen davadan sonra tarafların barışıp bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı kadın, önceki boşanma davasından feragat etmekle, o davadan önceki olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamıştır. O davadan sonra davalı-karşı davacı erkekten kaynaklanan boşanmayı gerektirir somut bir olayın varlığı da kanıtlanmamıştır. O halde, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı-karşı davalı kadın tam kusurludur. Gerçekleşen bu durum gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı erkeğin maddi tazminat ( TMK m. /1 ) talebinin reddedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. HD. - / Karar).

Maddi Tazminat Talebinin Açık Olması

Davalı-karşı davacı kadın kazanç kaybı ile mevcut ve beklenen menfaat kaybı olarak toplam TL. maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davalı-karşı davacı kadının bu talebinin ne kadarının Türk Medeni Kanununun /1. maddesi kapsamında olduğu, ne kadarının kazanç kaybına yönelik olduğu açıklattırılmadan ( HMK m. 31 ) ve kazanç kaybına yönelik bölüm için nispi harç ikmal ettirilmeden davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebi ile ilgili hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. (Yargıtay 2. HD. - / Karar).

Boşanmada Maddi Tazminat ile Mal Paylaşımı Davası Farklı Davalardır

Davalı kadının cevap dilekçesindeki TL maddi tazminat isteği, davacı erkeğin sattığı taşınmazların bedellerinden kendi payına düşen miktara ilişkindir. Bu istek boşanmanın fer’isi olan maddi tazminat (TMK m. /1) kapsamında değildir. Davalı kadın tarafından harcı yatırılmak suretiyle bir dava veya karşılık dava da açılmamıştır. Bu istekle ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. HD. - / Karar).

Evi Terk Eden Kadın Haklıysa Aleyhine Manevi Tazminata Hükmedilemez

Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir. ( TMK m. /2) Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmolunamaz.

Terk (TMK m. ) hukuki sebebine dayalı boşanma davası kabul edildiğine göre, davacı- karşı davalı kadının haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmeme kusuru boşanma sebebi kabul edilmiştir.

Tehdit, hakaret mesajlarından sonra erkeğin ikinci kez eve dön ihtarı çektiği de sabittir.

Salt boşanmış olmak ya da bunun sebebiyet verdiği üzüntü manevi tazminatı gerektirmez. Bu durumda davalı- karşı davacı erkeğin kişilik haklarına saldırının varlığı kabul edilemez. Öyleyse, davalı-karşı davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davalı-karşı davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır (Yargıtay HGK - Karar : /).

Evden Kovma Halinde Boşanmada Manevi Tazminat Davası

Eldeki davada; ilk derece mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda erkek eşin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Ne var ki, erkek eşe yüklenen kusurlu davranışların diğer tarafın kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle kadın eşin manevi tazminat istemi reddedilmiştir.

Manevi tazminat talepleri boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, boşanma nedeniyle hükmedilecek maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında TMK’nın maddesi “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” hükmünü taşımaktadıfunduszeue.infoin ikinci fıkrasına göre, boşanma sonucunda manevi tazminata karar verilebilmesi için diğer koşullar yanında manevi tazminat talebinde bulunan tarafın, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğraması gerekir.

Kişilik hakları, bir bütün olarak kişinin maddi ve manevi varlığıyla ilişkili ve bu varlığın geliştirilmesini hedefleyen haklar ve özgürlükler olarak tanımlanır. Bu haklar; kişiliğe bağlı, dokunulamaz, devredilemez ve vazgeçilemez haklardır. Kişilik haklarının mutlak bir hak oluşu, hak sahibine, bu hakka ve hakkın içerdiği değerlere herkesin saygı göstermesini isteme, kişisel değerlerin korunmasını herkesten isteme, yasaların, kamu düzeninin ve genel ahlak ile adabın çizdiği sınırlar içerisinde dilediği gibi kullanma hakkı verir. Kişilik hakkı kavramı; kişiyi var eden, kişiliğini serbestçe geliştirmesini sağlayan, diğer kişilerden farklılığını temin eden bütün değerler üzerindeki haktır. Yaşam, vücut bütünlüğü, özgürlükler, şeref ve haysiyet, özel yaşam, isim, resim gibi kişisel varlıklar üzerindeki haklar kişilik hakkını ifade eder. Bu varlıklara yönelen saldırılar ise kişilik hakkının ihlali sonucunu doğururlar. Kişilik haklarının korunmasına ilişkin temel düzenleme TMK’nın 23, 24 ve maddelerinde yer almakta; Türk Borçlar Kanunu’nun maddesi ile bu düzenlemeler tamamlanmaktadır. Ancak bu genel korumanın dışında bazı kişisel değerleri koruyan özel hükümler de bulunmakta olup, TMK’nın maddesi bu hükümlerden biridir.

Yargıtay boşanma davalarında temyiz incelemesi aşamasının daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla; her bir davada verilecek olan boşanma kararı, ferileri ve boşanmanın mali sonuçları yönünden yapılacak denetlemeye uygun şekilde, tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleşen kusurlu davranışları belirtildikten sonra, eşlerin kusur durumlarını “kusursuz, az kusurlu, eşit kusurlu, ağır kusurlu veya tam kusurlu eş” şeklinde belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Yine Yargıtay, tarihli, 5/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da “kimin daha fazla kusurlu olduğunu tayin hususunda önceden bir ölçü konulamayacağına ve bu hususta bir içtihadı birleştirmeye gidilemeyeceğine” karar vererek her bir boşanma davasında tarafların kusurluluk durumlarının kendine özgü ve o evliliğe münhasır olduğunu kabul etmiştir.

Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; TMK’nın maddesinin 1 ve 2. fıkraları uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki “birlik artık sarsılmıştır” diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer (TMK m.2). Nitekim benzer ilkeye HGK’nın T., / E. ve / K. sayılı kararında da değinilmiştir. Bu durumda kusur ilkesine göre genel sebeple (TMK m. /1) boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurlu olması gerekir.

Bu açıklamalar kapsamında elde ki davaya gelince; tarafların komşusu olan tanık beyanlarına göre, erkek eşin davacıyı evden kovduğu, bu nedenle kadın eşin iki gece tanık N.K.’nın evinde kaldığı, sonrasında komşuların aralarında para topladığı, toplanan parayla davacıya uçak bileti aldıkları ve davacı eşi Kayseri’ye ailesinin yanına gönderdikleri anlaşılmaktadır.

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde;

erkek eşin davacıya hakaret ettiği ve zaten “eşini evden kovma” şeklinde gerçekleşen kusurlu davranışın kendi içinde “hakaret eylemini” barındırmasının doğal sonucu olmasına göre yerel mahkemece, somut olaya uygun ve aynı yönlere işaret eden bozma kararına uyulması gerekirken, davalı erkek eşin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan kusurlu davranışının ispat edilemediği gerekçesiyle davacı kadın eşin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir (Yargıtay HGK- Karar : /68).

Tazminat Davasının Kısmen Kabulü Halinde Avukatlık Ücreti

Boşanmanın fer’i niteliğinde bulunan maddi ve manevi tazminatın kısmen kabulü veya kısmen reddi halinde karşı tarafa vekalet ücreti takdir edilemez. Bu sebeple davalı lehine vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. HD - / Karar).

Boşanmada maddi ve manevi tazminat davası; kusurun ve tazminat miktarının belirlenmesi, netice olarak tarafların elde edeceği tazminat miktarının hesaplanması noktasında önemli özellikler arz eden bir dava türü olduğundan bir avukat aracılığıyla takip edilmesinde hukuki yarar vardır.


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere [email protected] adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat

Boşanmanın fer&#;ilerinden olan maddi ve manevi tazminat, boşanma davasının özenle araştırılması ve sonuca bağlanması gereken talepleri arasında yer alırlar. Boşanmada maddi ve manevi tazminat, birbirinden tamamen bağımsız ve dayanakları farklı taleplerdir. Her iki tazminat talebinin sebebinin ortaya konularak ispat edilmesi gereklidir. Boşanmaya karar veren ve kusursuz olduğunu düşünen eşin boşanırken ne kadar maddi-manevi tazminat alabileceği sorusuna net bir cevap vermek mümkün değildir. Zira aşağıda açıklanacağı üzere bu tazminat miktarlarının belirlenmesi için her olay ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Boşanma Davasında Maddi Tazminat

Boşanmada maddi tazminat, hiç kusuru olmayan ya da daha az kusuru olan eşin, eşinin kusurları nedeniyle gerçekleşen boşanma yüzünden, boşanma nedeniyle zarar gören mevcut ya da beklenen çıkarlarının tazmini amacıyla eşinden isteyebildiği para ya da ayındır. Maddi tazminat, manevi tazminattan farklı olarak ayın olarak da talep edilebilir. Ancak ayın olarak ödenmesi talep edildiğinde, bu talebin nedeni de açıklanmalıdır. Aksi halde mahkeme maddi tazminatın ayın olarak ödenmesi talebini kabul etmeyip, para olarak ödenmesine karar verebilecektir.

Maddi tazminat istenebilmesi için gerekli şartlar şunlardır:

  • Maddi tazminat talep eden eşin mevcut ya da beklenen bir menfaati bulunmalı,
  • Bu menfaati boşanma nedeniyle zedelenmeli,
  • Talep eden eş ya kusursuz ya da eşine göre daha az kusurlu olmalı (eşiyle eşit kusurlu ya da eşinden daha çok kusurlu olmamalı),
  • Tazminat kusurlu eşten istenmeli(üçüncü şahıslardan sebep ne olursa olsun boşanma nedeniyle maddi tazminat talep edilemeyecektir),
  • Tazminat miktarı uygun bir miktar olmalı.

Kadın Eşten Maddi Tazminat İstenebilir mi?

Türk Medeni Kanunu eşleri kadın ve erkek diye ayırmamıştır, eşlere eşit davranmıştır. Bu nedenle yukarıda açıklanan şartları varlığı halinde erkek eş, kadın eşten maddi tazminat talepe debilecektir. Öğretide aksi düzenlemelerin getirilmesine yönelik görüşler bulunsa da pozitif hukukumuz buna izin vermemektedir.

Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.

Maddi Tazminatta Mevcut ve Beklenen Menfaatler

Boşanmada maddi tazminatı düzenleyen Türk Medeni Kanunu madde /1, istemin gerçekleşebilmesi için talep edenin mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi gerektiğine hükmetmektedir. Diğer şartların varlığı halinde mevcut menfaatin zedelendiği kabul edilmelidir. Zira TMK madde /3&#;e göre eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılmak zorundadırlar. Ayrıca TMK madde /3 eşlerin birbirlerine yardımcı olmalarını emreder. Boşanmanın gerçekleşmesi halinde eşin, diğer eşin bu katkı ve yardımından mahrum kalacağı açıktır. Her ne kadar eşlerin ikisinin de bu katkıdan mahrum kalacağı ortada olsa da, kusur durumunun önemi nedeniyle maddi tazminat isteyebilecek olan eşlerden sadece biri olabilir. Dolayısıyla başkaca bir gerekçe ileri sürülüp ispat edilemese dahi makul bir miktar maddi tazminata hükmedilmelidir.

Evlilik boşanma nedeniyle sona ermeseydi elde edilebilecek olan beklenen menfaatler çeşitlilik gösterebilmektedir. Mal rejiminin erken sona ermesi nedeniyle uğranılan zarar, yardım sandığı veya sigorta imkanını kaybetmek, vb gibi ekonomik kaybın söz konusu olması gereklidir.

Zedelenen menfaatlerin niteliklerini ve ne oranda zedelendiklerini objektif bir ölçütle ortaya koyabilmek, matematiksel bir formüle dökmek mümkün değildir. Buna karar verecek olan hakim, hakkaniyetle karar verirken takdir yetkisini kullanacaktır. Maddi tazminat miktarı takdir edilirken,

  • boşanmaya neden olan olaylardaki kusurun ağırlığı,
  • eşlerin sosyal ve ekonomik durumları,
  • bakiye/ortalama yaşam ve sahip olunan çocuk sayısı gibi nedenlere bağlı olarak, evlenme şansı gibi kriterler,
  • eşin evlenmeden önceki yaşam standartları,
  • eşlerin gelirinin olup olmadığı,
  • eşlerin çalışıp çalışmadığı,

değerlendirilmelidir.

Maddi Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?

Boşanma davasındaki maddi tazminat konusunda şüphesiz en önemli hususlardan birisi tazminat miktarının nasıl belirleneceğidir. TMK madde /1 maddi tazminatın, &#;uygun&#; bir tazminat olması gerektiğini belirlemektedir. Hakim takdir yetkisini kullanırken;

  • Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına,
  • Boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine,
  • Paranın alım gücüne,
  • İhlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına,
  • Kişilik haklarına,

bakmalı ve hakkaniyete göre karar vermelidir. Maddi tazminatın miktarı belirlenirken türk borçlar Kanunu madde de göz önünde bulundurulmalıdır. Buna göre hakim, olayların olağan akışını, zarar görenin aldığı önlemleri, zararın meydana gelmesinde zarar görenin de etkisi varsa bu davranışları dikkate almalıdır. Maddi tazminat yükümlüsünün ödeme yapması halinde yoksulluğa düşecek olması, kusurunun azlığı ve hakkaniyete uygun olması halinde tazminat miktarında indirim değerlendirilmelidir.

Her Tazminat Talebi TMK /1 Kapsamında Değerlendirilemez

Boşanma davalarındaki maddi tazminat taleplerinde sıklıkla yapılan hatalardan birisi, ekonomik değeri bulunan her türlü tazminat talebinin TMK madde /1 kapsamında sayılacağı düşüncesidir. Halbuki, TMK madde /1&#;de unsurları belirlenen tazminat dışındaki maddi tazminat talepleri boşanma davasının eki niteliğinde olmayan, işbu konuda tazminat talebinden farklıdır. Örneğin, tedavi masraflarının istenmesi, evlilik sürecinde çalışmamamış olma, ziynet eşyalarına ilişkin talepler, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talepler, vb maddi tazminat kapsamında değildir.

Maddi Tazminatın Kısmen ya da Tamamen Reddi Halinde Vekalet Ücreti

Boşanma davası içerisinde istenen maddi tazminat, boşanmanın eki niteliğinde bir taleptir ve harca tabi değildir. Dolayısıyla talebin miktarının harç konusunda herhangi bir önemi yoktur. Bununla birlikte maddi tazminat talebinin kısmen ya da tamamen reddi halinde de karşı vekalet ücreti doğmayacaktır.

Akıl Hastalığına İlişkin Boşanma Davasında Maddi Tazminata Hükmedilmez

Yasa metnine göre maddi tazminatın doğması için tazminat ödemesi talep edilen eşin daha çok kusurlu olması gereklidir. Akıl hastalığına dayalı boşanma davasında, akıl hastası olan eşten maddi tazminat talep etmek bu nedenle mümkün değildir. Zira akıl hastası olan kişinin kusurundan söz etmek mümkün olmayacaktır.

Fiili Ayrılık Nedeniyle Açılmış Boşanma Davasında Maddi Tazminat

Türk Medeni Kanunu madde /4, herhangi bir sebeple açılan boşanma davasının reddinin üzerinden 3 yıl geçmesi ve bu süreçte evlilik birliğinin kurulamamış olması halinde eşlerden birinin başvurusu üzerine boşanma kararı verilecektir. Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında acaba maddi tazminata hükmedilebilir mi? Yargıtay, ilk boşanma davasının davalısının maddi tazminat talep edebileceğine hükmetmektedir. Zira ilk davanın reddedilmiş olması nedeniyle davalıya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı ortadadır. Fiili ayrılığın ortaya çıkmasına sebep olan ise ilk davanın davacısıdır. Bu nedenle evlilik birliğinin sonuçlanmasına sebep olan, ilk davanın davacısı olarak kabul edilmekte ve karşı tarafa maddi tazminat ödemesi gerekeceğine hükmedilmektedir.

Yargıtay&#;ın konuya ilişkin kararındaki &#;fiili ayrılığa sebep olma kusurunun&#; dayanağı belirsizdir. Fiili ayrılık acaba boşanma davası açıldığı için mi gerçekleşmiştir? Dava açmak hak arama özgürlüğü kapsamında değil midir?

Boşanma Davasında Manevi Tazminat

Boşanma davasında manevi tazminat, evliliğin boşanma ile sonlanmasına sebep olan olayların eşlerden birinin kişilik hakkını ihlal etmesi halinde ortaya çıkmaktadır. Kişilik hakkı ihlal edilen eş, olayda kusuru olan eşten manevi tazminat ödemesini isteyebilecektir. Maddi tazminattan farklı olarak manevi tazminat yalnızca para ile ödenebilmekte olup, yine uyun miktarda olmalıdır. Buna göre manevi tazminata ilişki kurallar şunlardır:

  • Boşanmaya sebep olan olaylar mevcut olmalı ve bu sebepler hukuka aykırı olmalı,
  • Bu olaylar talep  denin kişilik hakkını ihlal etmeli,
  • Diğer eş kusurlu olmalı,
  • Belirlenen tazminat miktarı uygun olmalı,
  • Para ile ödenmeli.

Manevi tazminat isteminde bulunabilmek için yine daha az kusurlu ya da kusursuz olmak gereklidir. Eşit kusur ya da daha kusurlu olma hallerinde manevi tazminat talep edilemeyecektir.

Manevi tazminat ile amaçlanan, boşanmaya sebep olan vakalar nedeniyle kişilik hakkı saldıya uğrayan eşin, bozulan bu ruhsal dengesini telafi etmek, manevi hayatındaki eksilmeyi karşılamak ve manevi dengeyi sağlamaktır. Şüphesiz manevi bir azalmanın para ile tamamlanması mümkün değildir ancak yasanın çözümü budur. Manevi tazminat miktarı belirlenirken, tazminatın ödeneceği kişinin zenginleşmesine imkan tanımak doğru olmayacaktır.

Maddi ve Manevi Tazminatta Faiz Başlangıcı

Boşanma davasında karar verilen maddi veya manevi tazminat, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacaktır. Dolayısıyla tazminata ancak boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz talep edilebilir. Boşanma davasının açılış tarihinden başlamak üzere faiz istenmesi mümkün değildir.

Maddi ve Manevi Tazminatın Talep Edilme Zamanı ve Hakimin Taleple Bağlı Olması

Maddi ve manevi tazminat talebi, dilekçeler safhasında ileri sürülmelidir. Zira Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde , iddia ve savunmanın genişletilme ya da değiştirilme zamanını dilekçeler safhası ile sınırlamıştır. Ancak maddenin ikinci fıkrasında belirtililen kurala uygun olarak dilekçeler safhasından sonra taraflar maddi veya manevi tazminat talebinde bulunurlarsa, bunu ya ıslah yolu ile yapmalı ya da karşı tarafın olurunu almalılardır.

Maddi veya manevi tazminat talebi taraflardan gelmelidir. Hakim re&#;sen bu konuda araştırma yapamayacağı gibi talep yokken karar da veremez. Hakim ayrıca tazminat talebinin miktarı ile de bağlı olup istenenden fazlasına hükmedemez ancak talep edilenin altında bir miktara hükmedebilecektir.

Maddi ve Manevi Tazminatta Hak düşürücü Süre ve Feragat

Uygulamada bazen davacı ya da davalı eş, karşı taraftan tazminat istememektedir. Bunun sebebi, diğer eşin ekonomik durumunun yetersiz olması olabileceği gibi, karşı taraftan gelecek ödemenin istenmemesi de olabilmektedir. Eşler boşanmanın eki niteliğinde olan maddi veya manevi tazminatı, ya boşanma davası içerisinde ya da boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde istemelidir. Aksi halde hak düşürücü sürenin tamamlanmış olması nedeniyle tazminat talepleri reddedilecektir.

Mevcut boşanma davasında maddi veya manevi tazminat talebinden feragat ettiğini söyleyen eş de bu feragat ile tazminat talep etme hakkını kaybeder. Feragatten dönüş imkanı yoktur.

Manevi Tazminat Miktarı Hesaplama

Boşanmada manevi tazminat miktarı belirlenirken maddi tazminatta belirlenen kriterlere paralel olarak

  • Tarafların ekonomik ve sosyal durumları,
  • Kişilik hakkı saldırıya uğrayan eşin boşanmada kusurunun olup olmadığı, varsa kusur derecesi,
  • Fiilin ağırlığı,
  • Davranışı ile boşanmaya sebep olan eşin kusur derecesi,
  • Hakkaniyet kuralları

gözetilmeli, Türk Borçlar Kanunu madde miktar belirlenirken göz önünde bulundurulmalıdır.

Maddi ve Manevi Tazminatın Ödenmemesi Hali

Mahkeme tarafından karara bağlanan maddi veya manevi tazminat, boşanma kararının kesinleştiği tarihte muaccel olur. Dolayısıyla alacaklı, bu tarihten itibaren tazminat miktarını talep edebilir. Boşanmada tazminat ödeme süresi, boşanma kararının kesinleşmesi ile başlamaktadır. Adi borç niteliğindekibu borç, icra takibine konu edilebilmektedir ancak nafaka alacaklarında olduğu gibi zorlama hapsine konu edilemez. Bu nedenle haciz yapılarak tahsil edilmeye çalışılacaktır.

Evlilikte Yıpranma Payı

Halk arasında kadının evlilikte yıpranma payı olduğu, boşanma halinde bunu eşinden talep edebileceği gibi hiçbir dayanağı olmayan düşünce dolaşmaktadır. Gerçeğe aykırı bilgilerin yayılma hızının ve toplumlarda kabul görme ihtimalinin, gerçeğe uygun olanlardan daha fazla olması nedeniyle evlilikte yıpranma payı da sanki hukuki bir düzenleme gibi düşünülmektedir. Ancak böyle bir düzenleme yoktur. Evlilikte yıpranma belki psikolojik olarak olabilir ancak bu bir hukuki hak doğurmaz. Taraflar, yukarıda açıklanan nedenlerin varlığı halinde maddi ya da menvi tazminat talep edebilmektedirler.

Kaynakça:

  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K., T.
  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K., T.
  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K., T.
  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K., T.
  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K., T.
  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K., T.
  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K., T.
  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu / E., / K., T.

Kategori:Aile Hukuku

Yazar: Avukat Erdem Akçay

Konu Hakkında Yorum Yapabilirsiniz

Lütfen Dikkat: Form aracılığı ile "Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat" hakkındaki değerlendirmelerinizi, eklemelerinizi, önerilerinizi ya da yorumlarınızı iletebilirsiniz. Sorularınız için iletişim sayfasını kullanınız.

Manevi Tazminat Davası Red Vekalet Ücreti

YARGITAY KARARI: MANEVİ TAZMİNAT DAVASI RED VEKALET ÜCRETİ

YARGITAY 4. Hukuk Dairesi ESAS: / KARAR: /

AÇILAN MANEVİ TAZMİNAT DAVASI RED EDİLMESİ DURUMUNDA KARŞI AVUKAT VEKALET ÜCRETİ

YARGITAY KARAR: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3. maddesi uyarınca; manevi tazminat istemlerinin tümden reddi durumunda avukatlık ücreti, tarifenin 2. kısmının 2. bölümüne göre belirlenir. Mahkemece açıklanan düzenleme göz ardı edilerek davalı yararına daha fazla miktarda avukatlık ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; anılan yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sayılı HMK&#;nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan sayılı HUMK’nun maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle manevi tazminat istemi üzerinden davalı yararına belirlenen vekalet ücretine ilişkin hükmün 1-a) bendinde yer alan “,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “,00 TL” ibaresinin yazılmasına; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA.

YARGITAY KARARI: MANEVİ TAZMİNAT DAVASI RED VEKALET ÜCRETİ

T.C. YARGITAY funduszeue.info Dairesi Esas:  / Karar: / Karar Tarihi:

TAZMİNAT DAVASI &#; HAKSIZ ŞİKAYET NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ &#; REDDEDİLEN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT MİKTARLARINA GÖRE AYRI AYRI BELİRLENEN VEKALET ÜCRETİNİN DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİ GEREĞİ &#; HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASI

ÖZET: Dava, haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Reddedilen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden belirlenen tek bir vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine dair verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

( S. K. m. ) ( S. K. m. )

Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi&#;nin maddesi gereğince tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi&#;nin 10/3. maddesinde ise, manevi tazminat davalarında, istemin tamamının reddi durumunda maktu vekâlet ücretine hükmedileceği düzenlenmiştir.

Şu durumda, mahkemece yapılması gereken, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi&#;nin 12/1 ve 10/ maddesine göre tümden reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına göre ayrı ayrı belirlenen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair karar vermektir.

Yerel mahkemece, açıklanan bu düzenlemelere aykırı olarak, reddedilen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden belirlenen tek bir vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine dair verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sayılı Kanunun maddesi ile sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu&#;na eklenen &#;Geçici madde 3&#; atfıyla uygulanmakta olan sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu /son maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasının (3) no&#;lu bendinde yer alan &#;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı vekiline takdir olunan ,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,&#; cümlesinin silinmesine ve yerine “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan maddi tazminat tutarı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi&#;nin 12/1 maddesi uyarınca ,00 TL maktu vekalet ücreti ve reddolunan manevi tazminat tutarı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi&#;nin 10/3 maddesi uyarınca ,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam ,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine” biçimindeki cümlenin eklenmesine, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA..

Etiketler

avukat, Manevi Tazminat Davası Red Vekalet Ücreti Yargıtay Kararı

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası