enerji yoktan var edilemez / Enerji yoktan var, vardan yok edilemez ancak bir e - Fizik

Enerji Yoktan Var Edilemez

enerji yoktan var edilemez

7. Enerji yoktan var, vardan da yok edilemez ancak bir ener- ji çeşidinden başka bir enerji çeşidine dönüştürülebilir. Günlük ha

Soru:

7. Enerji yoktan var, vardan da yok edilemez ancak bir ener- ji çeşidinden başka bir enerji çeşidine dönüştürülebilir. Günlük hayatta sürtünmelerin olmadığı bir ortam olmadı- ğı için enerjinin tamamı hedeflenen enerji biçimine dönüş- türülemez. Örneğin ara

7. Enerji yoktan var, vardan da yok edilemez ancak bir ener- ji çeşidinden başka bir enerji çeşidine dönüştürülebilir. Günlük hayatta sürtünmelerin olmadığı bir ortam olmadı- ğı için enerjinin tamamı hedeflenen enerji biçimine dönüş- türülemez. Örneğin araçlarda yakıttan elde edilen enerji- nin mekanik enerjiye dönüşmesinde enerjinin bir kısmı ISI enerjisi olarak egzozdan dışarı atılır. Bu nedenle amaç dı- şı dönüşüm olarak korunur. Buna göre 1. Lambaya gelen elektrik enerjisinin ışık enerjisine dö- nüşmesi II. Barajlardan elde edilen elektrik enerjisinin uzaklara ta- şıması III. Yalıtılmış bir kap içerisindeki sıcak suya bırakılan buz parçasının erimesi olaylarından hangilerinde enerji amaç dışı dönüşüm olarak korunur? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız II E) II ve III C) I ve Il

enerji yoktan var vardan yok olamaz

  • beni hep düşündüren bu kimya kanununa göre ilk başlangıçta big bang ile patlayan nokta büyüklüğündeki çok yoğun şey (madde veya antimadde değil herneyse) onu oluşturanda bir şeyin olduğu gerçeğidir.
    ne kadar araştırma yaparsak yapalım sözlük bir parçacık veya bozon bulunuyorsa ve bu başlangıçtır deniyorsa onları oluşturanda birşey vardır. enerji varsa oluşturanı vardır. hiçlikten nasıl kendi başına oluşamıyorsa => ki hiçlikten meydana gelen dalgalar vardır denmektedir bunlarda enerji taşıyorsa o zaman bunu oluşturan birşey vardır çünkü enerji taşımakta bunlar bozonlar meydana geliyor, herşeyin bir yaratıcısı vardır sonucuna ulaşılmaktadır.
    .
    .
    aynı zamanda dünya üzerinde büyünün ve nazarın varlığıda allah'ın kanıtıdır.çünkü istenilen şey sadece yapılan bazı işlemlerle hiçbir mantıklı açıklaması yokken nasıl gerçekleşebilir ki
    .
    .
    aynı zamanda yıllardan beri hep belirtilen tanrı varlığı kitaplarla mucizelerle olayın tanıklarının anlatmalarıyla yüzyıllardan beri süregelmiştir. örneğin ben birinin mucizesine tanık oldum bunu benden sonraki nesillere taşıyorum düşünelim. bütün kitaplarda da aynı şeyler tanrı'nın mucizeleri anlatılmıştır.
    bu da tanrı'nın varlığına bir kanıttır. zira tanıklardan daha büyük kanıt ne olabilir ki.
    .
    .
    ve aynı zamanda bir kaç tamamlayıcı link atacağım sözlük : bütün bu saçma sapan tanrı yoktur muhabbetleri gerçekten baydı çünkü allah var mıdır:
    ."[funduszeue.info?v=wba0fh5app8funduszeue.info?v=wba0fh5app8]"

    (burda belirtmek istediğim bir husus vardır madem herşeyi birşey yaratmıştır o zaman tanrı'yı kim yarattı gibi bir sorudur. burda dikkat etmeniz gereken allah'ın herşeyin başlangıcı olduğudur. her şeyin oluşmadan önceki herşeyi bilen kontrol eden ve o şeyin olması için gerekli enerji diyelim artık doğru şekilde dağıtan bir varlıktır diyebiliriz. yani herşeyin başlangıcına denir bu . herşeyin yaratıcısına tabi burda sadece bu yaratıcı derken ne demek istediğimizi anlatmak istedim.)

    allah'ın insanları yaratması için:
    "[funduszeue.info?v=ds_dmbzx03afunduszeue.info?v=ds_dmbzx03a]"

    diriltilmek için:
    "[funduszeue.info?v=tkcboohkiomfunduszeue.info?v=tkcboohkiom]"

    bu da kıyametle ilgilidir sözlük :
    "[funduszeue.info?v=pzuinefx4sifunduszeue.info?v=pzuinefx4si]"

    umarım artık bu saçma tartışmalar biter

  • klasik fizikte öğretilen en büyük palavra.

    doğaüstü hiç bir güce ihtiyacınız yok, süpermen&#x;i, diş perilerini, tanrıyı, tanrıları/tanrıçaları, noel babayı, uçan spagetti canavarını bir kenara bırakın. enerjinin oluşması için ihtiyaç olan tek şey: koca bir hiç!

  • bilinen 8 enerji türünün hiçbiri yok olmaz.

    mevcut enerji dolaşımı ve aktarımını ne kutsal kitaplar nede kısıtlı fizik bilgimiz şimdilik açıklayamaz.

  • modern fizikte enerji doğada her zaman var kabul edilir. enerji kütleye kütle de enerjiye dönüşebilir . (e=mc^2) . causality nedensellik prensibince neden olmadan olay olmaz . o yüzden fizik bu olaylara sebep getirmekle yükümlü değil bu olayların sonucuyla ilgilenmekle yükümlüdür .
    olaya kuantum fiziğinden bakacak olursak da yaygın görüş şudur , madde simetriktir bir madde ve bir antimadde vardır bunlar birbirlerine tamamen zıttır . madde evreninde artı enerjilerin dönüşümü antimadde evreninde ise negatif enerjilerin dönüşümü . aynı oradandaki + ve - yi toplarsak 0 elde ederiz . yani matematiksel bakış açısıyla bir hiçliği.

  • termodinamiğin en meşhur kanunudur.

  • (bkz: kuantum dalgalanma)

  • termodinamik kanunlarından ilk akla gelendir.

    yüzyıllardır bir şeyler kabul edilir sonra çürütülüp daha doğru olanı kabul edilir. bu kanunun çürütülüp yenisinin kabul edilmesi ölmeden görmem gereken şeyler arasına girdi. kafayı yicem big bangfalan kesin yalan ama önce bu kanunun çürütülmesi gerek

    not: bilimle falan ilgileniyorussszzzss yani ;))

  • insanoğlu odunu yakarak az miktardaki bir fire/artık madde* ile ısı ve ışık enerjisi elde edebilmektedir; ancak aynı miktarda ısı ve ışık enerjisini artık madde ile birleştirerek başlangıçtaki odunu elde edememektedir. bu problem çözüldüğü gün, güneş ışığı ve yeterince büyük 3d yazıcılar ile hayalimizdeki her şeyi üretebileceğiz.

    daha da ileri gidersek, enerjiyi sadece maddeye değil insana da dönüştürebilme gerçekleşirse, evrendeki seyahatlerimizde et ve kandan oluşan vücudumuza da ihtiyacımız kalmayabilir ve evreni -teorik olarak- en uç noktasına kadar kolonileştirebiliriz; insanın anlık olarak dijital çözümü, taraması ve/veya projelendirmesi yapılıp, bu proje ışık hızı ile -hiç bir insan yılı ile sınırlandırmaya maruz kalmadan- hedef gezegene gönderilip orada bu sistemle insan yeniden üretilebilir, çünkü evrende her yerde en bol bulunan şey enerji. burada bir kaç temel problem var; kaynak gezegen/dünyadaki önceki kopyayı nasıl ve ne zaman yok edeceğiz? 23 yaşında yola çıkıp 1 milyon ışık yılı yol alan insan projesi hedef gezegene vardığında yine 23 yaşında olsa da, kaynak ve hedef gezegenlerde yaşayanlar için 1 milyon yıl geçmiş olmayacak mı? ilk kurulumu için bu sistemi 1 milyon yıl uzaktaki gezegene nasıl gönderip nasıl kuracağız? bu tip bir sistemi teknik ve sosyal olarak en az 1 milyon yıl ayakta tutabilir miyiz? sanırım çözüm bulmamız gereken diğer problemler de yaşlanma ve ölümlülük oluyor.

    ama temelde vizyon, zaman ve para meselesi.

  • (bkz: madde yoktan var vardan yok olamaz)

  • termodinamiğin birinci yasası

    yoktan enerji üretmek ya da var olan enerjiyi yok etmek için ne yaparsanız yapın sonuç hüsran olacaktır tıpkı kütle gibi enerjide korunmaktadır. ve termodinamiğin birinci yasası, şu temel yargı ile ifade edilmektedir:
    enerji var iken yok, yok iken de var edilemez, ancak bir halden diğer bir hale dönüştürülebilir.
    bu kanunu matematiksel olarak kanıtlanmamıştır kanıtlanmasıda imkansızdır fakat doğadaki hâl değişimlerinin tümünün birinci kanuna uyduğu bilinmektedir.
    bu konu hakkında derin düşünelim film geri saralım taki big bang e kadar . evreni var eden o muazzam güç termodinamik 1 e göre yoktan var edilemeyeceği için farklı bir güç tarafından tetiklenmesi gerekmektedir. ve bu gücün sonsuz olması gerekmektedir tüm bu uzay zamanın var edilmediği zamansızlığın olduğu bir yerde .. yani zamanın olmadığı bir yerde ezeli olarak hep orada olan bir güç olmalı bu zorunluluktur.. olması gerekmektedir işte o sonsuz güç yaratıcının gücüdür..

  • If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

    Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *funduszeue.info ve *funduszeue.info adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

    Birinci ve İkinci Termodinamik Yasalarının biyolojideki yeri.
    Açık mı yoksa kapalı bir sistem misiniz? Görünen o ki bu bir felsefe değil fizik sorusu. Bütün canlıların sistemleri gibi sizinki de açık bir sistem; bir başka deyişle, bu, çevrenizle madde ve enerji alışverişi yapabileceğiniz bir sistem. Örneğin; besin tüketerek kimyasal enerji alırsınız; hareket ederek, konuşarak, yürüyerek ve nefes alarak da çevremizde iş yaparız.
    Metabolik tepkimeler gibi içimizde ya da bizimle çevremiz arasında gerçekleşen tüm enerji alışverişleri, fizik ders kitaplarında bulabileceğimiz sıcak ve soğuk cisimler ya da gaz molekülleri arasında gerçekleşen enerji alışverişlerini tanımlayan fizik yasaları tarafından tanımlanır. Bu bölümde, termodinamiğin birinci ve ikinci yasalarını inceleyerek, bizim gibi biyolojik sistemler açısından ne anlama geldiklerini öğreneceğiz.
    Termodinamiğin biyolojideki yeri, molekül ve molekül grupları arasındaki enerji aktarımlarının araştırılmasını konu alır. Termodinamiktan bahsettiğimizde, bir hüce kadar küçük ya da bir ekosistem kadar geniş olabilecek birim ya bu birimlerden oluşan gruplar, sistem olarak adlandırılır. Bu anlamda, sisteme dahil olmayan öğeler de çevre olarak sınıflandırılır.
    Örnek vermek gerekirse, ocakta ısıtmakta olduğumuz bir kap su söz konusu olduğunda, sistem, ocak, kap ve suyu içerirken; çevre olarak da, diğer her şeyi yani mutfağın geri kalan kısmını, evi, kasabayı, ülkeyi, galaksiyi ve evreni tanımlıyor oluruz. Neyin ya da nelerin sistem olarak tanımlanacağı çok belirgin olmamakla birlikte, tamamen gözlem yapan kişiye bağlıdır ve araştırılmak istenen konuya göre, yalnızca suyu ya da evin tamamını da sistem olarak tanımlamak mümkündür. Sistem ve çevresi bir araya geldiğinde evreni meydana getirirler.
    Termodinamikte, açık, kapalı ve izole olmak üzere üç sistem çeşidi bulunur.
    • Açık sistemler çevreleri ile hem eneji hem de madde alışverişinde bulunabilirler. Az önce bahsettiğimiz ocakta kaynayan su; ısı ve su buharı çevreye dağılacağından, açık sistemlere verilebilecek bir örnektir.
    • Öte yandan, kapalı sistemler, çevreleri ile yalnızca enerji alışverişinde bulunurlar, herhangi bir madde alışverişi gerçekleşmez. Bir önceki örnekteki kabın üzerini sıkı sıkıya örtecek olursak, kapalı sisteme oldukça yakın bir sistem elde etmiş oluruz.
    • İzole sistemler, çevreleri ile ne enerji ne de madde alışverişinde bulunamayan sistemlerdir. Kusursuz izole bir sistem bulmak son derece zordur ancak kapağı olan izolasyonlu bir içecek soğutucusu, kavramsal olarak gerçek bir izole sisteme yakın kabul edilebilecek bir sistemdir. Soğutucunun içindekiler birbirleri ile enerji alışverişi gerçekleştirebilir. İçeceğin soğumasının, buzun da kısmen erimesinin sebebi budur. Ancak bu sistem çevresi ile çok küçük bir enerji (ısı) alışverişi gerçekleştirebilir.
    Diğer tüm organizmalar gibi siz de, açık bir sistemsiniz. Farkında olsanız da olmasanız da, çevrenizle sürekli olarak enerji ve madde alışverişinde bulunuyorsunuz. Örnek olarak bir havuç yediğinizde ya da bir kutuyu masanın üzerine kaldırdığınızda ya da soluk vererek atmosfere karbondioksit verdiğinizde çevrenizle enerji ve madde alışverişinde bulunmuş olursunuz.
    Canlı organizmaların içinde gerçekleşen enerji alışverişleri, fizik yasalarına uymak zorundadır. Bu anlamda da, örneğin elektrik devrelerinde gerçekleşen enerji alışverişlerinden farklı değillerdir. Şimdi gelin, termodinamik yasalarının yani enerji alışverişiyle ilişkili fizik kurallarının, sizin gibi canlılara nasıl uygulandığını daha yakından inceleyelim.

    Termodinamiğin Birinci Kanunu

    Termodinağin birinci yasası çok büyük düşünür: evrendeki toplam enerji miktarını ele alır ve özellikle de, bu toplam miktarın değişmediğini öne sürer. Farklı bir şekilde ifade edecek olursak, Termodinamiğin Birinci Yasasının enerjinin yoktan var edilemeyeceğini ya da varken yok edilemeyeceğini öne sürdüğünü söyleyebiliriz. Enerji ancak form (biçim) değiştirip, bir cisimden diğerine aktarılabilir.
    Bu yasa bir miktar soyut kalmış olabilir ancak örnekler üzerinden ilerlediğimizde, enerji aktarımlarının ya da dönüşümlerinin; çevremizde sürekli olarak gerçekleşen şeyler olduklarını göreceğiz. Örneğin:
    • Ampuller, elektrik enerjisini ışık (ışıyan) enejisine dönüştürürler.
    • Bir bilardo topu diğerine çarptığında, kinetik enerjisini ikinci topa aktarır ve ikinci top bu şekilde hareket eder.
    • Bitkiler, güneş enerjisini (ışıyan enerji), organik moleküllerde depolanan kimyasal enerjiye dönüştürürler.
    • Siz de, yediğiniz son yemekteki kimyasal enerjiyi, yürüyerek, soluk alarak ve bu sayfayı okumak için parmağınızla aşağıya yukarıya indirerek kinetik enerjiye dönüştürüyorsunuz.
    Bu noktada, bu aktarımların (transferlerin) hiç birinin yüzde yüz verimli olmadıklarını bilmenizde fayda var. Az önce saydığımız senaryoların her birinde, başlangıçtaki enerjinin bir kısmı termal enerjisi olarak çevreye salınmaktadır. Termal enerji, bir cisimden diğerine aktarıldığında, daha yagın olarak kullanılan ısı kelimesi ile adlandırılır. Parlayan ampullerin ışık yanında ısı ürettikleri açık olsa da, sürtünme sayesinde hareket halindeki bilardo topları ve bitki ve hayvan metabolizmalarındaki verimsiz kimyasal enerji aktarımları için de aynı durum söz konusudur. Isı üretiminin önemini anlamak için Termodinamiğin İkinci Yasasına kadar beklemenizi öneririz.

    Termodinamiğin İkinci Yasası

    Termodinamiğin birinci yasasının ilk bakışta harika bir şey olduğunu düşünmüş olabilirsiniz. Enerji yoktan var edilemiyor ya da varken yok edilemiyorsa, enerjiyi geri dönüştürüp sürekli olarak kullanabiliriz, öyle değil mi?
    Cevap, hem evet hem de hayır… Enerji yoktan var edilemez ya da varken yok edilemez ancak faydalı formlardan daha az faydalı formalara dönüşebilir. Gerçek hayatta gerçekleşen tüm enerji aktarımı ya da dönüşümlerinde, enerjinin bir kısmının kullanılamayacak bir başka deyişle iş yapamayacak bir forma dönüştüğünü bilmelisiniz. Kullanılamayacak bu enerji çoğu durumda, ısı enejisi formundadır.
    Isı, doğru koşullar altında iş yapabilir ancak iş yapabilecek diğer enerji türlerine hiç bir zaman % dönüştürülemez. Bu da, bir enerji aktarımı gerçekleştiğinde, faydalı olarak sınıflandırılan enerjinin bir kısmının faydasız olarak sınıflandırılan bir türe dönüşeceği anlamına gelir.

    Isı, evrenin rasgeleliğini arttırır

    Isı eğer iş yapmıyorsa ne yapıyor olabilir? İş yapmayan ısı, evrenin rasgeleliğini (düzensizliğini) arttırır. Kafanızın bir miktar karışmış olabileceği ihtimaline karşılık gelin bunun neden bu şekilde olduğunu biraz daha ayrıntılı bir şekilde inceleyelim.
    Aynı metalden iki parça gibi, elimizde sıcaklıkları farklı iki cisim olduğunda, sistemimizin göreli olarak düzenli olduğunu söyleyebiliriz. Bu, soğuk cisimdekilerin yavaş, sıcak cisimdekilerin de hızlı hareket ettikleri yani moleküllerin hızlarına göre ayrılmış olmaları anlamına geliyor. Isı, sıcak cisimden, soğuk cisme aktarıldığında (ki bu, kendiliğinden gerçekleşen bir olaydır), tüm moleküller aynı ortalama hıza sahip olana kadar, sıcak cisimdeki moleküller daha yavaş, soğuk cisimdeki moleküller de daha hızı hareket etmeye başlarlar. Bu da, yavaş ve hızlı moleküller arasındaki ayrımın sonuna geldiğimiz, artık elimizde aynı hızda hareket eden bir molekül havuzu olduğu ve başlangıçtakine göre çok daha düzensiz bir sisteme sahip olduğumuz anlamına gelir.
    Sistem, statik açıdan sıcaklıklarına göre ayrılmış sisteme göre çok daha olası olduğu için, bu, daha düzensiz olan konfigürasyona doğru ilerler. Bu arada, düzensiz konfigürasyona denk gelen olası birçok hal olduğunu da eklemek isteriz. Bu kavramı, bu alıştırmadaki videolarda ya da buradaki fizik videosunda incelemeye devam edebilirsiniz.

    Entropi ve Termodinamiğin İkinci Yasası

    Bir sistemdeki rasgelelik ya da düzensizlik düzeyi, entropi olarak adlandırılır. Enerji aktarımlarının, enerjinin bir kısmının, ısı enerjisi gibi kullanılamayacak enerji formlarına dönüşmesine sebep olduğunu ve iş yapamayan ısı enerjisinin de evrenin rasgeleliğini arttırdığını bildiğimize göre, Termodinamiğin İkinci Yasasının biyoloji açısından geçerli bir versiyonunu oluşturabiliriz: gerçekleşen her enerji aktarımı, evrenin entropisini arttırırken, iş yapabilecek faydalı enerji miktarını azaltmakta ya da en uç durumda, entropide değişime sebep olmamaktadır. Başka bir deyişle, kimyasal tepkimeler ya da bağlı tepkime dizileri, evrenin toplam entropisini arttıracak yönde ilerleyeceklerdir.
    Özetlemek gerekirse, Termodinamiğin Birinci Yasası bize enerjinin süreçlerdeki korunumu hakkında bilgi verirken, Termodinamiğin İkinci Yasası da, evrenin tamamında düşük entropiden yüksek entropiye doğru ilerleyen, süreçlerin yönünden bahsetmektedir.

    Biyolojik sistemlerde entropi

    Termodinamiğin ikinci yasasına bağlı olarak, bir sürecin gerçekleşmesi için evrenin entropisini arttırması gerektiğini söyleyebiliriz. Ve bu, kendiniz gibi canlı organizmalar söz konusu olduğunda kafanızda bazı soru işaretlerinin oluşmasına sebep olabilir. Sonuç olarak, biz, maddelerden oluşan son derece düzenli bir sistem değil miyiz? Vücudumuzdaki her bir hücrenin kendisine ait bir düzeni bulunur. Hücreler, dokuları; dokular, organları oluşturacak şekilde düzenlenmişlerdir ve vücudumuz da, bizi hayatta tutan taşıma, alışveriş ve ticaret sistemlerini korur. İlk bakışta net olmasa da, basit bir bakteri bile evrenin entropisini arttırabilir!
    Daha net olması adına, vücudumuzda gerçekleşen enerji aktarımlarını daha yakından inceleyelim. Örnek olarak yürüyüş yapmaya çıktığımızı ele alalım. Vücudumuzu ileriye doğru hareket ettirmek için bacak kaslarımızı kastığımızda; glikoz gibi kompleks moleküllerdeki kimyasal enerjiyi, kinetik enerjiye; bir yokuş çıkıyorsak ek olarak bir de potansiyel enerjiye dönüştürürüz. Bu oldukça verimsiz bir süreçtir: yakıt olarak kullandığımız kaynaklardan gelen enerjinin büyük bir kısmı ısıya dönüşür. Bu ısının bir kısmı, vücudumuzun sıcaklığını korumak için kullanılır ancak çok büyük bir kısmı çevremize salınır.
    Metabolizmamızın, büyük ve kompleks moleküllerden, karbondioksit ve su gibi küçük ve daha basit moleküller elde ederek yürüyebilmemizi sağladığı bu ısı aktarımı, çevrenin entropisini arttırır. Bu örnekte hareket halindeki bir insandan bahsediyor olsak da, aynı durum; dinlenme halindeki bir insan ya da bir organizma için de geçerlidir. Bu insan ya da organizma, metabolik aktiviteleri için bazal bir oranı korumak zorundadır. Ve bu süreçler de, kompleks moleküllerin daha basit ve sayıca fazla moleküle parçalanması ile gerçekleştiği için, ısı açığa çıkararak, çevrenin entropisini arttırmış olur.
    Daha genel bir ifade kullanacak olursak, canlıların son derece düzenli vücutlarını korumak ve hayatta tutmak için gerçekleşen ve yerel olarak entropiyi düşüren süreçler, bulunmaktadır. Ancak entropideki bu yerel düşüşler; enerjinin bir kısmının ısı enerjisine ya da kullanılamayan diğer enerji türlerine dönüştüğü ve enerjinin harcandığı durumlarda meydana gelir. Bu durumda, ilk sürecin yani yerel entropi düşüşünün ve çevrenin entropisini arttıran enerji aktarımının net etkisi ise, evrenin toplam entropisinde bir artış olarak gerçekleşir.
    Özetlemek gerekirse, canlıların yüksek düzeyde düzen içeren sistemleri, sürekli bir enerji girdisi gerektirmektedir. Bu da çevrenin entropisinde bir artışa sebep olur.

    Termodinamik Yasaları Nelerdir?

    Termodinamik Yasaları

    Yaşamsal aktivitelerde ihtiyaç duyulan işleri yapabilmek için gerekli olan enerji açığa çıkarma ve çıkarılan enerji ile istediğimiz hareketleri yapabilme amacı Termodinamik Bilimi’nin konusunu oluşturmaktadır.

    Enerji üretimi ve kullanımı fiziksel ve kimyasal yasalarla meydana gelmektedir. Yani, fizik ve kimya yasalarına uymayan hiçbir şey termodinamik olaylara da uymamaktadır. Fakat, insanoğlu durmaksızın daha fazla enerji ve güç peşinde olduğu için enerji üretimi ve kullanımı sürecinde yasalara aykırı olarak birtakım şeyler denemişlerdir.

    Termodinamik yasalar

    Termodinamik Bilimi, insanların bu daha fazla enerji ve güç elde etme çalışmalarında boşa emek, kaynak ve zaman kaybı yaşamamaları için dört temel yasa ortaya koymuştur. Isı ile enerji ve güç elde etmek isteyenler bu yasaları mutlak suretle dikkate almalıdır. Zira, farkında olmasa da olmasa da enerji üretim ve kullanım süreçlerinde bu yasalar olaylara yön vermektedir.

    Termodinamiğin Sıfırıncı Yasası

    Bilindiği gibi sayma sayıları birden başlamaktadır. Buna rağmen, termodinamik yasalarının birden değil de sıfırdan başlamasının sebebi, bu yasanın birinci ve ikinci kanunlarının ortaya konmasından yarım yüzyılı aşkın bir süre sonra anlaşılabilmesidir.

    Bu kanun ilk olarak yılında R. H. Fowler tarafından ortaya konmuştur.
    Bilindiği gibi, yüksek ısılı yerden düşük ısılı yere doğru daima bir geçiş söz konusudur. Bu olgudan hareketle, Termodinamiğin Sıfırıncı Yasası, “termal denge” kavramına dayanmaktadır ve şu temel yargı ile ifade edilmektedir:

    “İki ayrı cisim bir üçüncü cisimle ısıl dengede ise birbirleriyle de ısıl dengededir.”

    Bu ifade, temas halinde olan cisimlerin ısı alış verişinde bulunduklarını ve belirli bir süre sonunda da termal dengeye gelerek aynı sıcaklıklara sahip olacaklarını söylemektedir.

    Termodinamiğin Birinci Yasası

    Yoktan enerji üretmek ya da var olan enerjiyi yok etmek için yapılan çalışmaların başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından birinci yasa ortaya çıkmıştır. Yapılan deneyler sonucunda, kütle gibi enerjinin de korunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Termodinamiğin Birinci Yasası, şu temel yargı ile ifade edilmektedir:

    “Enerji var iken yok, yok iken de var edilemez, ancak bir halden diğer bir hale dönüştürülebilir.”

    Bu yargı ile enerjinin yaratılamayacağı ve yok edilemeyeceği bilinerek tüm fiziksel ve kimyasal olaylar için enerji denklikleri yazılır. Eğer bir sistem ya da obje enerji kazanırsa bu enerji mutlaka dışardan bir yerden gelmek zorundadır.

    Giren Enerjilerin Toplamı=Çıkan Enerjilerin Toplamı

    Enerji Dönüşümü / Enerji Değişimi= Giren Enerjilerin Toplamı &#; Çıkan Enerjilerin Toplamı

    İşin ısıya dönüşümü Benjamin Thomson () ve James Prescott Joule () tarafından nicel olarak incelenmiştir. Diğer enerji türlerinin tümüyle ısıya dönüştüğünü deneysel olarak gösteren Joule, yılında 1 cal’lik ısının 4, J değerindeki işe eşit olduğunu bulmuştur.

    Birinci yasa içinde iç enerji (U) ve entalpi (H) hal fonksiyonları yer alır. Bu değerler ile enerjinin niceliği ortaya koyulur. Birinci yasa ile elde edilen verim değerleri ise sistemin termal verimi ifade etmektedir.

    termodinamik yasaları

    Birinci kanunu matematiksel olarak kanıtlamak olanaksızdır fakat doğadaki hâl değişimlerinin tümünün birinci kanuna uyduğu bilinir. Bu da yeterli bir kanıt olarak sayılabilir.

    Termodinamiğin İkinci Yasası

    Birinci yasa, enerjinin miktarı ve korunumunu ortaya koyarken ikinci yasa, enerjinin işe dönüşebildiği kısmı yani kalitesini ele almaktadır.

    Termodinamiğin İkinci Yasası, hal değişimlerin herhangi bir yönde değil, belirli bir yönde gerçekleşeceğini söyler. Termodinamiğin Birinci ve İkinci Yasası&#;nı sağlamayan bir hal değişimi gerçekleşemez.

    Enerji, daima kendini yok etme eğilimindedir. Yani, yüksek potansiyellere ulaşan enerji, kendini daha düşük yoğunluğa sahip başka bir enerji formuna dönüştürme eğilimindedir.

    Termodinamiğin İkinci Yasası, gerçekleşen olayların entropiyi artıracak yönde (enerji miktarının azalması yönünde) gerçekleştiğini ifade etmektedir.  Doğadaki bütün olaylar ikinci yasaya nedeniyle gerçekleşir.

    Termodinamiğin İkinci Yasası şu temel yargıyı ortaya koymaktadır:

    “Enerjinin tamamı faydalı işe çevrilemez, bir kısmı sistemin içsel bütünlüğünü korumak için kullanılır.”

    İkinci yasaya göre, herhangi bir süreçte bir sistem ve çevresindeki entropi değişimi ya &#;sıfır&#; yada &#;pozitiftir&#;. Yani evrenin entropisi sürekli artma eğilimindedir. Bu durumda, ikinci yasaya göre evrendeki hem enerji hem de madde zaman ilerledikçe daha az faydalı iş yapabilir hale gelmektedir.

    Bir sistemin enerjisi ne kadar fazla ise o kadar fazla iş yapılabilir. Bununla birlikte, bir sistemin sahip olduğu enerjinin tümü iş yapmada kullanılamaz; bir kısım enerji sistemin içsel bütünlüğünün korunması için saklanır. Bu durumda iş yapabilmede kullanılan enerji genellikle serbest enerji olarak adlandırılır. Serbest enerji, bazen ekserji (exergy) olarak da adlandırılır.

    Isı ve Soğutma Makinaları Nedir?

    Termodinamiğin ikinci kanununa göre ısı, ancak sıcak bir kaynaktan daha soğuk bir kaynağa doğru kendiliğinden akar ve akan ısı miktarının bir kısmını işe çevirmek mümkündür. Bir ısı kaynağından iş üretebilen makinalara &#;Isı Makinaları&#; denir.

    Termodinamik Yasalar ile iklimlendirme

    İş verilerek bir ortamdan ısının uzaklaştırılmasını sağlayan makinalara &#;Soğutma Makinaları&#; denir. Isı pompaları ve klimalar da birer soğutma makinalarıdır.

    Carnot ve Ters Carnot Çevrimi Nedir?

    İkisi sabit sıcaklıkta, ikisi adyabatik dört tersinir hald değişiminden oluşan Carnot Çevrimi, ısı makinaları için; Tersinir Carnot Çevirimi ise soğutma makinaları için ideal durumda çalışan ve maksimum verimlilik sağlayan durumu ifade etmektedir.

    termodinamik
    Carnot ve Ters Carnot Çevrimi Nedir

    Termodinamiğin ikinci kanunu ısı makineleri (motorlar) ve ısı pompaları (soğutma makineleri) gibi sistemlerin ısıl verimleri ve kimyasal reaksiyonların hangi oranda tamamlanacaklarını belirtir.

    Termodinamiğin Birinci ve İkinci Yasası&#;na uymayan makinalara &#;Devirdaim Makinaları&#; denir.

    Kelvin Planck ve Clausius İfadesi Nedir?

    Termodinamiğin ikinci kanunu için en yaygın iki görüş vardır. Bunlar Kelvin-Planck ifadesi ile Clausius ifadesidir.

    Kelvin-Planck ifadesine göre, hiçbir ısı makinesi sadece bir ısıl enerji deposuyla ısı alış verişinde bulunup net iş üretemez.

    Clausius ifadesine göre soğuk bir cisimden daha sıcak bir cisme çevreden iş almadan ısıl enerji aktaran bir makine yapılamaz.

    Kelvin Planck ve Clausius İfadesi Nedir?

    Termodinamiğin Üçüncü Yasası

    Termodinamiğin üçüncü kanunu, mutlak sıfır sıcaklığındaki maddelerin entropisi ile ilgilidir ve esas olarak mükemmel bir kristal maddenin mutlak sıfır sıcaklığındaki (C°) entropisinin sıfır olduğunu ifade eder. Bu kanunla entropi için başlangıç değer şartları belirlenir.

    Mutlak sıfır, bir cismin keyfi olarak yakınlaşabileceği, ancak asla erişemeyeceği bir sıcaklıktır. Laboratuarda x K kadar düşük sıcaklıklar elde edildi, ancak mutlak sıfıra ulaşılamadı.

    Termodinamiğin Üçüncü Yasası şu temel yargıyı ifade etmektedir:

    “Bir nesnenin sıcaklığını sonlu sayıda aşamada mutlak sıfıra indirmek olanaksızdır.”

    Daha Fazla Teknik Makaleler İncelemek İçin funduszeue.info Bağlantısını Ziyaret Edebilirsiniz. 🙂

    Kaynaklar:

    1)Yunus A. Çengel ve Michael A. Boles, &#;Mühendislik Yaklaşımıyla Termodinamik&#;
    2)funduszeue.info

    /fiziksel_kimya_ii/funduszeue.info

    Termodinamiğin Birinci KanunuTermodinamiğin İkinci KanunuTermodinamiğin Sıfırıncı YasasıTermodinamiğin Üçüncü Kanunutermodinamiğin yasalarıTermodinamikTermodinamik KanunlarıTermodinamik yasalarıtermodinamik Yasaları nelerdirTermodinamik Yasası

    nest...

    çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası