Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi hastalığı, 20’nci gebelik haftasından sonra görülen tansiyon yüksekliğine, idrarda protein kaçağının (proteinüri) eşlik etmesiyle oluşan bir rahatsızlıktır.
Gebelik zehirlenmesinin belirtileri şunlardır:
Tansiyon yüksekliği: Daha önce normal kan basıncına sahip bir kadında 20’nci gebelik haftasından sonra ortaya çıkan sistolik mmHg ve /veya diastolik 90 mmHg ve üzeri ölçülen kan basıncı gözlenir.
Ödem: Protein kaybına bağlı olarak vücutta özellikle bacaklarda artan şekilde yaygın ödem sık gözlenir. Artan kan basıncı ve ödem nedeniyle gebede;
Gebelik zehirlenmesinin nedeni tam olarak anlaşılamamaktadır. Ancak, annenin gebeliğe adaptasyonu esnasında oluşması gereken damarlanma değişikliklerinin aksine, damar içerisinde hasarlanmalar ve bu hasarlanmaya ikincil olarak salgılanan maddeler nedeniyle damarlarda daralmanın olması ve kan akımında direnç oluşturması gebelik zehirlenmesine yol açabilir.
Damar hasarlanmasına ikincil olarak böbrek damarlarında hasarlanmalar ve idrarda protein kaçağı gözlenir. Yine damarsal etkiler dolayısıyla akciğer ödemi, baş ağrısı, bulanık görme gibi belirtiler verir. Fetusta ise artan kan akımı direncinden dolayı, gelişme geriliği ve oligohidramnios (su miktarında azalma) gözlenebilir.
Bu bozulmuş mekanizmanın oluşmasında genetik yatkınlık başta olmak üzere çeşitli risk faktörleri söz konusudur.
Gebelik zehirlenmesine neden olabilecek risk faktörleri şunlardır:
Ayrıca;
Gebelik zehirlenmesi, risk faktörü altında olan kişilerde özellikle gözlenebildiği gibi, nadir de olsa risk faktörü olmayan gebeliklerde de gözlenebilir. Tüm dünyadaki gebeliklerin yaklaşık yüzde 5‘ inde gebelik zehirlenmesi gözlenmektedir.
Gebelik zehirlenmesinde ortaya çıkan damar hasarı tüm organları etkileyerek yaygın değişikliklere neden olur.
Gebelik zehirlenmesinin en erken belirtisi kan basıncındaki değişikliklerdir. Tansiyon yüksekliği zamanla artar /90 ≤ seviyesine ulaşır. Ayrıca, damar geçirgenliğin artışına bağlı olarak yaygın ödem gözlenir. Yine damarsal değişikliklere bağlı oluşan baş ağrıları, şiddetli ve ağrı kesicilere düşük yanıt veren türdedir.
Gözdeki damarsal değişikliklere bağlı gözde ışık çakması şeklinde uçuşmalar olarak tarif edilen görüntü bozuklukları ya da görme alanı kayıpları yaşanabilir. Reflekslerde artış gözlenir. Damarsal hasarlanmalar ve hipertansiyon birleştiğinde ileri vakalarda nöbet ve felçlere yol açabilir
Akciğer ödemi ve idrar çıkışında azalma gebelik zehirlenmesinde ortaya çıkan diğer komplikasyonlardır
Fetal kanlanmanın bozuk olması ve plasenta damarlarındaki kan akımındaki direnç dolayısıyla bebekte gelişme geriliği ve amniyotik sıvı miktarında azalma gözlenebilir. Ancak preeklampsi, gebeliğin sonlarında doğru gelişmiş ise bu bulgular gözlenmeyebilir. Nadir durumlarda ve şiddetli preeklampsi varlığında plasenta dekolmanı (ayrılması) bebeğin hayatını tehlikeye atan nadir bir durumdur.
Gebelik zehirlenmesi tanısında klinik olarak kan basıncı (tansiyon yüksekliği) ölçümlenir. Sistolik mmHg ve /veya diastolik 90 mmHg ve üzeri ölçülen kan basıncı gözlenir.
Klinik şüphe olan olgularda 24 saatlik idrarda protein ölçümünde mg ve üzerinde protein miktarı saptanması gebelik zehirlenmesi tanısını doğrular. Ölçüm yapılamayan merkezlerde rutin idrar tetkikinde ++ pozitif protein saptanması olarak değerlendirilebilir.
Serum kreatinin seviyesinde yükselme ( mg/dl üzerindeki değerler) ve karaciğer enzimlerinde yükselme görülmesi de gebelik zehirlenmesi teşhisinde önemlidir. Ayrıca, damar hasarına bağlı ‘trombosit’ adı verilen pıhtılaşma hücrelerinin sayısında azalma gözlenir. İlerleyen/şiddetli vakalarda bu durum daha yoğundur.
Gebelik zehirlenmesi tedavisinde öncelikli hedef, bebeğin sağlıkla doğumunu sağlayacak süreye kadar kan basıncını kontrol altına almaktır. Bu nedenle anneye, antihipertansif ilaç (yüksek kan basıncını tedavi etmek için kullanılan ilaçlar) tedavisi başlanır.
Erken doğum riski mevcutsa, bebeğin akciğer gelişimini sağlamak amacıyla kortikosteroid tedavisi uygulanır.
Bebek, anne karnındaki gelişimi ve sağlığı açısından monitorize edilmeli ve yakın takip edilmelidir.
Tedaviye yanıt alınamıyor ya da klinik bulgularda kötüleşme mevcut ise, 34 haftadan sonra mutlaka doğum planlanmalıdır. 24 ila 34’üncü gebelik haftaları arasındaysa anne ve bebeğin durumuna göre karar verilmelidir. Neticede bu hastalığın nihai tedavisi doğum ile gebeliğin sonlandırılmasıdır.
Bakteriler, virüsler ve organizmalar nedeniyle bozulmuş olan gıdaların tüketilmesiyle birlikte vücudunuzda oluşan, genellikle mide ve bağırsak rahatsızlıklarına neden olan hastalık; gıda zehirlenmesi olarak adlandırılır.
Bu yazımızda gıda zehirlenmesi nedir, belirtileri nelerdir, hamilelikte gıda zehirlenmesi bebeğe zarar verir mi, besin zehirlenmesinin tedavisi nedir gibi soruları sizler için cevaplayacağız.
Hijyen koşullarına uyulmadan üretilen veya pişirilen, iyi koşullarda saklanmamış veya son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin tüketimi nedeniyle oluşan rahatsızlık; gıda zehirlenmesidir. Yediklerinize ve içtiklerinize ne kadar dikkat ederseniz edin başınıza gelebilecek bu hastalık, genellikle hafif bir şekilde atlatılırken, ciddi sonuçlar doğurduğu durumlar olduğu da bilinir.
Hamilelik döneminde yaşadığınız belirtilerle besin zehirlenmesi belirtileri benzerlik gösterebilir. Bu nedenle zehirlendiğinizi fark etmeyebilirsiniz. Normalden farklı hissediyorsanız veya hamilelik belirtilerinizin arttığını düşünüyorsanız, yaşadıklarınız yalnızca hamilelik belirtisi olmayabilir.
Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda, en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanızı ve tedbir almanızı öneririz. Yaşadığınız rahatsızlıklar, hamilelik belirtisinden daha ciddi bir durum olan besin zehirlenmesi olabilir.
Genellikle mide ve bağırsaklarda yaşanılan rahatsızlıklar besin zehirlenmesi belirtileri olarak görülebilir. Bazı belirtiler hamilelik belirtileriyle benzerlik gösterir.
Peki besin zehirlenmesi bu belirtiler nelerdir?
Hijyen koşullarına uyulmadan hazırlanan, doğru bir şekilde saklanmamış ve pişirilmemiş ürünlerin tüketiminden bir süre sonra bu belirtileri gösteriyorsanız gıda zehirlenmesi problemiyle karşı karşıyasınız demektir.
Zehirlenmenin türüne göre belirtilerin ortaya çıkma süresi değişir. Bazen saatte kendini gösteren belirtiler, bazen de saat sonra ortaya çıkabilir.
Özellikle hamile kadınların besin zehirlenmesi problemiyle karşı karşıya kalmaları, bebeklerinin sağlığından endişe etmelerine neden olabilir. Peki endişelenmenize gerek var mı?
Gebelik döneminizde besin zehirlenmesi yaşamanızın bebeğinizin sağlığı açısından endişeye kapılmanıza neden olacağını biliyoruz. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşunuza başvurmanız çok önemlidir.
Besin zehirlenmenizden dolayı vücudunuzun yaşadığı değişimler, bebeğinizi etkileyebilir. Bu nedenle böyle bir durumla karşılaştığınızda öncelikle yapmanız gereken şey doktorunuza durumu anlatmaktır. Doktorunuzun yönlendirmesiyle hastanede veya evde tedavi uygulamaya başlamalısınız.
Gebelik döneminde besin zehirlenmesi yaşayan anne adayının yüksek ateş ve sıvı kaybı olması durumlarında bebeklerinin sağlığı tehlikeye girebilir. Örneğin kusma, ishal gibi belirtiler göstermeniz; vücudunuzun susuz ve mineralsiz kalması anlamına gelir. Böyle bir durum yaşadığınızda bulantılar nedeniyle ağız yoluyla sıvı alamıyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna başvurup durumu anlatmalı ve hekimler gerekli görürlerse damar yoluyla sıvı almalısınız.
Doktorunuza danışmadan kesinlikle ağrı kesici, ateş düşürücü gibi ilaçlar almamalısınız. Hem hamileliğiniz hem de gıda zehirlenmeniz için medikal desteği size yalnızca uzman doktorunuz sağlamalıdır.
Gıda zehirlenmesinden minik önlemler alarak korunmak mümkün. Yapmanız ve yapmamanız gereken şeyler şu şekilde:
Besin zehirlenmesinin en olumsuz etkisi, vücudun susuz kalmasına neden olmasıdır. Kusma ve ishal nedeniyle sıvı kaybeden vücut, diğer belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle besin zehirlenmesi tedavisinin en önemli ve ilk adımı sıvı takviyesidir.
Gıda zehirlenmesi, çok sayıda insanın başına gelebilecek bir rahatsızlıktır. Hamilelik döneminde de besin zehirlenmesi yaşayan anne, bebeğine zarar gelmesinden korkabilir. Ancak besin zehirlenmesi nedeniyle bebeğinizin zarar görme ihtimali çok düşüktür. Yalnızca besin zehirlenmesinin belirtilerinden bazılarını yaşadığınız takdirde, bebeğinizin sağlığı olumsuz etkilenebilir. Eğer ateşiniz normalin üstüne çıkarsa ve çok sıvı kaybederseniz, minik yavrunuzun gelişimi olumsuz etkilenebilir. Hamilelikte gıda zehirlenmesi yaşadığınızı düşünüyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalı ve mümkün olduğunca erken tedavi olmalısınız.
Hamilelikte nasıl beslenmeniz gerektiğini merak ediyorsanız “Hamilelikte Beslenme” adlı yazı dizimize buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Gıda zehirlenmesi, hemen herkesin yaşamın bazı dönemlerinde yaşayabildiği ya da yaşama riski taşıdığı bir sorundur. Kişi, bakteri ve toksin içeren besinler tükettiğinde vücutta meydana gelen normal dışı tepkilere besin zehirlenmesi adı verilir. Gıda zehirlenmesi bazı bakteriler ve bunların ürettikleri toksinlerle kontamine olmuş yiyeceklerin tüketilmesi sonucu oluşmaktadır. Besin zehirlenmesi durumunda kişi çoğunlukla bulantı, kusma, baş dönmesi, karın ağrısı ve ishal şikayetleri yaşar. Bazı durumlarda gıda zehirlenmesine halk arasında “mide üşümesi” de denmektedir.
Gıda zehirlenmesi durumunda basit mide bulantısı ve kusma yaşanarak sorunlu besinin mideden dışarı çıkması ile kendiliğinden tedavi gerçekleşebiliyor. Kimi zaman gıda zehirlenmesi yaşayan kişi bunun farkında bile olmuyor, biraz kustuktan sonra rahatlıyor. Ancak bazı vakalarda mide bulantısı, kusma, baş dönmesi ve ishal gibi şikayetlere ateş ve karın bölgesinde kramp da eşlik edebiliyor. Bu tür durumlarda gıda zehirlenmesinin çok daha ciddi bir boyutta olduğu anlaşılır.
Gıda zehirlenmesi durumunda kişi, zehirlenmeye neden olan besinlerin tüketilmesinden sonra ilk 1 2 saat ya da en geç 1 2 gün içerisinde bu belirtileri yaşar. Hafif düzeyde seyreden gıda zehirlenmesi vakalarında birlikte aynı besini tüketen bir grup içinde bazılarında besin zehirlenmesi oluşurken diğer kişilerde oluşmayabilir. Burada da kişinin metabolizmasının, bağışıklık ve sindirim sistemlerinin o besine karşı verdiği tepki önemlidir.
Gıda zehirlenmesinin en önemli sebeplerinden birisi tüketilmesinde sakınca olmayacak kadar taze olmayan besinlerin yenmesi, içilmesidir. Doğru koşullarda saklanmamış ya da son tüketim tarihinden önce tüketilmemiş besinler gıda zehirlenmesine sebep oluyor. Bu bakımdan özellikle yaz aylarında sıcak havadan dolayı besinlerin taze olarak korunması ve saklanması daha zor oluyor. Yeterince özen gösterilmediğinde ise gıda zehirlenmesi kaçınılmaz oluyor.
Gıda zehirlenmesi nadiren ev ortamında bulunan besinlerden kaynaklanabileceği gibi daha çok toplu yemek verilen otellerde, tatil köylerinde, öğrenci yurtlarında ve bazı ikinci sınıf lokantalarda yaşanabiliyor.
En sık olarak gıda zehirlenmesine sebep olan besin maddeleri; süt, yoğurt, sütlü tatlılar, kremalı yiyecekler, pasta, et, tavuk, mayonezli yiyecekler ve deniz ürünleri olarak bilinmektedir. Bu besin maddelerinin üretim ve saklanma koşulları çok önemlidir. Zira özellikle hava koşullarına karşı çok hassas olduklarından kısa süre içinde bozulurlar.
Gıda zehirlenmesini önlemek adına her ne sebeple olursa olsun tazeliğinden şüphe edilen herhangi bir besin tüketilmemeli, hatta tadına bile bakılmamalıdır. Çünkü kimi zaman tadına bakmak için alınan küçük bir parça bile kişide gıda zehirlenmeye neden olabilir. Bozulan besinlerin içinde oluşan bakteriler gözle görülmediği için, kimi zaman besin gayet normal görünse bile zehirlenmeye sebep olabilecek çok sayıda bakteri ve toksin içeriyor olabilir.
Sağlıklı beslenme ve gıda zehirlenmesinden korunma amacıyla besin tercihinde ekstra özenli olmak gerekiyor. Tazeliğinden şüphe duyulan besinlerin tadına bakmak bile mideyi bozabileceğinden, zehirlenmeye sebep olabileceğinden tazeliğinden emin olunmayan hiçbir besin tüketilmemelidir. Hassas bazı kişilerde bozulmuş besinlerin tadına bakmak bile ciddi sonuçlar doğurabilir. Herkesin metabolik özellikleri, sindirim sisteminin gücü farklı olduğundan besinlere tepkileri de farklıdır. Bir kişide her hangi bir soruna yol açmayan besin, bir diğerinden şiddetli sorunlara yol açabilir. Bu bağlamda hem besin seçiminde hem de gıda zehirlenmesinin belirtileri konusunda dikkatli olmak gerekir.
Gıda zehirlenmesi vakalarında ilk birkaç saat içinde kişi; karın ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, ishal, ateş, karın bölgesine giren kramplar şeklinde şikayetler yaşar.
Gıda zehirlenmesi sorunu hemen herkesin zaman zaman yaşadığı, ancak hafif düzeyde seyrettiği için çoğu zaman fark etmediği bir durumdur. Kimi zaman gıda zehirlenmesi vakalarında kişi kusarak ve biraz dinlenerek kendiliğinden tedavi görmüş olur. Ancak aslında gıda zehirlenmesine dair bir ya da birkaç belirtiyi hisseden kişiler hiç vakit kaybetmeden doktora başvurmalıfunduszeue.infoenme sorunu ile sağlık kurumuna giden kişinin yaşadığı belirtilere göre; mide yıkanabilir, sıvı takviyesi yapılabilir ve antibiyotik tedavisi uygulanabilir.
Gıda zehirlenmesi vakalarında tedavi süresi ve şeklinin belirlenmesinde zehirlenme vakasının ciddiyetinin yanında, hastanın özel durumları da önem taşıyor. Zira çocuklarda, yaşlılarda ve yaşlılarda gıda zehirlenmesi vakalarında tedavi yaklaşımları da değişebiliyor.
Gebelik döneminde anne adayının yaşam koşullarındaki her bir etken bebeğin gelişimini olumlu ya da olumsuz etkilemektedir. Özellikle de beslenme alışkanlıkları gebeliğin seyri için çok önemlidir. Hele bir de gıda zehirlenmesine sebep olacak besinlerin tüketilmesi ciddi anlamda sorun teşkil edebilir. Gıda zehirlenmesi sorununun uzun sürmesi, belirtiler görülmeye başlandığında doktora gidilmemesi, uzun süre kusma ve ishal yaşanması gibi durumlarda anne karnındaki bebek de bu rahatsızlıktan etkilenir. Gıda zehirlenmesinin en tehlikeli semptomları olan uzun süren yüksek ateş ve sıvı kaybı durumlarında ise bebeğin hayati tehlike yaşayabileceği söylenebilir.
Gebelikte anne adayının gıda zehirlenmesi sebebiyle aşırı sıvı kaybı ve genel durum bozukluğu, uzun süre çok yüksek ateş gibi belirtiler yaşaması durumunda acilen bir sağlık kurumuna gidilmelidir. Böyle durumlarda hem anne adayının hem de bebeğin genel sağlık kontrollerinin yapılması gerekir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası