arzu çerkezoğlu babası kimdir / Arzu Çerkezoğlu funduszeue.info

Arzu Çerkezoğlu Babası Kimdir

arzu çerkezoğlu babası kimdir

Arzu Çerkezoğlu Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç yaşında?

ARZU ÇERKEZOĞLU KİMDİR?

Doğum tarihi : Ağustos

Arzu Çerkezoğlu kaç yaşında : 49

Kilo & Boy :

Burcu : Aslan

Meslek : Doktor, Yönetici

Arzu Çerkezoğlu doğum yeri : Şavşat, Artvin

ARZU ÇERKEZOĞLU BİYOGRAFİSİ

DİSK genel Başkanlığı görevinden istifa eden Kani Beko’nun yerine 29 Mayıs tarihinde yapılan oylamada Arzu Çerkezoğlu DİSK genel Başkanı seçildi.

Arzu Çerkezoğlu, 11 Ağustos tarihinde Artvin’in Şavşat ilçesinde doğmuştur. Asıl adı Arzu Atabek’dir. yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine başladığı tıp eğitimini yılında tamamladıktan sonra pratisyen hekim olarak göreve başladı. yılında Patoloji ihtisasını tamamlayan Arzu Çerkezoğlu, özel bir işyerinde hekimlik yapmaktadır.

Üniversnçlik mücadelesi içinde yer alan Arzu Çerkezoğlu, ’da öğrenci derneklerinin kuruluşunda yer aldı ve İstanbul Öğrenci Dernekleri Federasyonu’nun da kurucu genel sekreterliği görevini üstlendi, (İÖDF) Kurucu Genel Sekreterliği görevini yaptı. Hekimlik mesleğine başladıktan sonra sağlık emekçilerinin sendikal mücadelesi içinde yer aldı. Tüm Sağlık Sen ve ardından Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nda (SES) üç dönem şube başkanlığı görevlerini yürüttü.

Kamu görevi sona erip ‘işçi’ olunca bu kez ’de Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) üyesi oldu. Çerkezoğlu, sendikasında 2 dönem genel sekreterlik yaptı ve genel başkanı oldu.

Haberin Devamı

yılından beri DİSK Devrimci Sağlık-İş çatısı altında mücadele eden Arzu Çerkezoğlu, yılları arasında sendikanın genel sekreterlik görevi yaptı. yılından beri de genel başkanlık görevini yürüttü.

Arzu Çerkezoğlu, doktor Ali Çerkezoğlu ile evlidir ve bir kız çocuğu vardır.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 7 Nisan günü yapılan olağanüstü genel kurulda delegenin oyunu alarak Genel Sekreter seçilen Arzu Çerkezoğlu, DİSK’in yönetim kurulunda yer alan ilk kadın oldu.

Nisan ayında 24 Haziran Türkiye genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden İzmir milletvekilliği aday adaylığı için DİSK genel Başkanlığı görevinden istifa eden Kani Beko’nun yerine 29 Mayıs tarihinde yapılan oylamada Arzu Çerkezoğlu DİSK genel Başkanı seçildi.

Kani Beko'nun genel başkan olduğu dönemde Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Sekreteri olarak görev yapıyordu.

Kaynak:funduszeue.info

Etiketler :

DİSK'ten İŞKUR önünde Amasra'daki maden faciası için eylem: 'Ölümleri önlemenin bir yolu, hesap sormaktan geçer'

DİSK üyeleri, Amasra’da 14 Ekim’de, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait bir ocakta meydana gelen maden faciasına karşı bugün İstanbul İŞKUR önünde eylem yaptı. “Bartın, üzgünüz, öfkeliyiz” yazılı pankart açılan eylemde, “Bartın’ın hesabı sorulacak”, “Kaza, kader değil, bu bir cinayet” ve “Çalışırken ölmek istemiyoruz” sloganları atıldı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, eylemde yaptığı konuşmada, ’teki Soma maden faciasının ardından “Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Bütün önlemler alınacak” denildiğini anımsattı. “Ama hiçbir şeyin değişmediğinin ve bu katliamların devam ettiğinin hepimiz tanığıyız” diyen Çerkezoğlu, şunları söyledi:

Dün yine yapılan açıklamalarda ‘Gerekli tedbirler, önlemler alınacak’ dediler ama biz yaşıyoruz ve görüyoruz ki yaşanan bu bütün iş cinayetlerinde, daha sonrasında ne etkili bir denetim ve yaptırım mekanizması hayata geçirildi ne gerekli önlemler alındı ne de bu yaşananların gerçek sorumluları yargılandı. Soma katliamından sonra şu anda bir tane tutuklu yok. Bu süreçte gerçek anlamda sorumlu olanlar, bu sürecin doğrudan sorumluları ve siyasi sorumluları, hiçbir biçimde yargılanmadı. O nedenle biz, iş cinayetlerinde adalet istemeye, adalet için mücadele etmeye devam ediyoruz. Bartın’da yaşanan iş cinayeti sonrasında, ilk saatlerden itibaren arkadaşlarımız oradaydı. Günlerdir ‘Çalışırken ölmek işçilerin kaderi değildir’ diyerek DİSK olarak iş yerlerinden alanlara, meydanlara kadar tepkimizi ifade ediyoruz, sesimizi yükseltiyoruz, yapılması gerekenleri bir kez daha ifade ediyoruz.

"ARADAN GEÇEN 18 YILDA"

Bir kez daha bu sürecin takipçisi olacağımızı, sorumluların cezalandırılması için seferber olacağımızı söylüyoruz. Günlerdir iş yerinde DİSK’e bağlı bütün iş yerlerindeki işçiler, DİSK’li işçiler; acısını, yasını paylaşıyor, yakasında kokartlarla çalışıyor, iş yerlerinde bildirilerimiz okunuyor. Alanlarda, meydanlarda bu süreci takip edeceğimize dair açıklamalar yapılıyor. Dün de DİSK heyeti olarak Bartın Amasra’daydık. Önce maden sahasında, bilim insanlarının, konunun uzmanlarının eşliğinde maden sahasını gördük. Bartın, o bölgedeki maden rezervlerinin en büyük olduğu alanlardan bir tanesi. Uzmanlarımızın söylediğine göre, milyon ton çıkarılabilir kömür rezervinin olduğu bir alan. Bunun sadece 16 milyon tonu kamu tarafından, TTK tarafından işletiliyor. Yaklaşık milyon ton kömürün işletmesi için de ’li yılların başından itibaren başlayan özelleştirme çalışmaları, en son yılında bir özel şirkette yapılan anlaşmayla, rödovans sözleşmesiyle tamamlanmış. O sözleşmeye göre, küçük bir ayrıntı gibi görünüyor ama madenlere nasıl bakıldığını göstermesi açısından önemli. yılında bu özel şirketle yapılan rödovans sözleşmesine göre, 3 yıl içerisinde gerekli çalışmalar yapılacak ve kömür madeninin çıkartılmasına başlanacakken aradan geçen 18 yıla rağmen hiçbir üretim olmamış ve hiç kimse de bunun hesabını dahi sormamış. Orada yaşanan tablo bu.

"AÇIKÇA ÖNLENEBİLİR ÖLÜMLERDİR"

Ardından Amasra Belediye Başkanımızla bir görüşme yaptık. Yöre halkıyla çeşitli görüşmeler yaptık ve sonra da 14 Ekim akşamı madende hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizin aileleriyle buluştuk, onları ziyaret ettik, başsağlığı diledik. Evladını kaybetmiş anneler, babalar; acı tarifsiz. Gencecik yaşında eşini kaybetmiş kadınlar ve daha çok küçük yaşta babasını kaybetmiş çocuklar. Hatta daha doğmamış çocuklar. Babasını kaybetmiş, doğmamış çocuklar vardı. Bir kez daha söylemek istiyoruz ki yaşananlar hiçbir biçimde kaza da değil, kader de değil. Madenlerde yaşanan bu tablo, memleketin normali değil, madencinin kaderi hiç değil. Bugün madenlerde yaşananlar, bu katliamlar, bu ölümler, açıkça önlenebilir ölümlerdir. O nedenle her biri bir iş cinayetidir. Madenlerde yaşadığımız bu kara tablonun nedeni, bütün iş yerlerinde yaşadığımız işçi sağlığı, iş güvenliği alanında yaşadığımız bu kara tablonun nedeni, madende yerin 7 kat dibine giren işçinin yaşamıyla oradaki bir kazma sapı arasında, herhangi bir iş makinesi arasında veya inşaatın 28’inci katına çıkan bir işçinin hayatıyla oradaki bir asansör vidası arasında hiçbir fark görmeyen sermaye zihniyetinin sonucudur.

"BU KADER SADECE TÜRKİYE İŞÇİ SINIFI İÇİN Mİ VAR?"

Bu yaşananlar, madenlerden inşaatlara, fabrikalardan belediyelere, hastanelere kadar bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten işçilerin, emekçilerin hayatını ve orada alınması gereken işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerini bir maliyet unsuru olarak gören zihniyetin bir sonucudur. Madenlerde yaşananlar, üretim zorlamasının, ‘hadi hadi’ sisteminin bir sonucudur. Dün bir madenci babası söyledi, ‘Madende epeydir sorunlar yaşandığını anlatıyordu oğlum’ dedi. ‘Hatta kısa bir süre sonra madende bakım nedeniyle çalışmaya ara verileceğini söylüyordu ama yıl başına kadar yetiştirilmesi gereken bilmem kaç milyon ton kömür varmış. O nedenle çalışmaya devam ettiklerini söylemişti’ dedi. İşte üretim zorlamasının kendisi. Yani aslında yaşadığımız tablo, tümüyle bu zihniyetin sonucu ve ülkeyi yöneten siyasi iktidar ve iktidarın sözcüleri, yaşananları hâlâ ‘kaza’ diye, ‘kader’ diye nitelemeye çalışıyor. ‘Kader planı’ diyorlar. Buradan sormak istiyoruz. Bu kader sadece Türkiye işçi sınıfı için mi var? Dünyanın her yerinde maden var. Dünyanın her yerinde milyon tonlarca maden çıkartılıyor ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre madenlerde ölümlü iş kazalarının en fazla olduğu ülkelerden bir tanesi Türkiye. Yani bu, kader değil. Bütün bunlar önlenebilir ölümlerdir.

"BU KARA TABLONUN NEDENİ, SOSYAL DEVLETİN TASFİYESİDİR"

Yıllardır işçi sağlığı, iş güvenliğindeki bu kara tablonun ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri söylüyoruz, anlatıyoruz. Yetkilileri, sorumluluk sahibi olduğu için, yetki sahibi olduğu için bu adımları atması gerekenleri, gerekli adımları atmaya çağırıyoruz. Hepimiz yaşayarak görüyoruz ve biliyoruz ki işçi sağlığı, iş güvenliği alanında madenlerdeki bu kara tablonun nedeni, sosyal devletin tasfiyesidir, sosyal devletin gereğinin yerine getirilmemesidir. Madenlerdeki bu ölümlerin nedeni, her şey den önce bilimden uzaklaşılmasıdır. Madenlerdeki bu ölümlerin nedeni, maden işçilerinin, işçi sınıfının sendikasız, örgütsüz bırakılması ve emeğin zayıflatılmasıdır. Yani ihtiyacımız olan şey, kaderin planı değil, bilimin ve emeğin planıdır. Yani sosyal devletin gereğinin yerine getirilmesi, yani bilim ne emrediyorsa, üretim zorlaması, maliyet kaygısı olmadan o madenlerde o önlemlerin alınmasıdır ihtiyacımız olan. İhtiyacımız olan, işçilerin sendikalaşmasının, kendi hayatı hakkında söz ve karar sahibi olmasının önündeki engellerin bir bir kaldırılmasıdır.

Maden işçilerinin ailelerine yüklü miktarda paralar dağıtıldığını ve aynı zamanda geçtiğimiz hafta hastanede de gördük, yaralıların ailelerinin bütün ihtiyaçlarının karşılandığını görüyoruz. Mutlaka yapılacak, tabii ki yapılmalıdır. Bunların hiçbiri lütuf değildir ama mesele, o işçilerin hayatta kalmasını sağlamaktır. Sosyal devlet, madenlerde hayatını kaybeden maden işçilerinin cansız bedenlerini yer altından hızlıca çıkaran ve başsağlığı dileyen değil, işçilerin çalışırken ölmesini engelleyebilen devlettir. O nedenle biz, ülkeyi yöneten siyasi iktidarı gerçeklerle yüzleşmeye ve bu noktada adımları atmaya çağırıyoruz.

"BU ZİHNİYET DEĞİŞMELİDİR"

Yıllardır söylüyoruz; işçi sağlığı, iş güvenliği alanındaki bu kara tablonun ortadan kalkması için üç tane temel yapısal adım atılmalıdır öncelikle. Birincisi; 10’uncu yılını dolduran, sayılı Yasa da dahil olmak üzere bu alandaki temel zihniyet değişmelidir. Yani işçi sağlığı, iş güvenliği alanını piyasaya açan bu zihniyet değişmelidir. İkincisi; işçi sağlığı, iş güvenliği alanı tümüyle bilim insanları, üniversiteler, ilgili meslek örgütleri ve sendikaların denetiminde bağımsız bir alan olarak işletilmelidir. Üçüncüsü de en iyi yasayı da yapsanız, en iyi sistemi de kursanız bir tane denetim mekanizması var ki onun yerini hiçbir şey tutmaz. O da işçinin kendi denetimidir, öz denetimidir. Bunun adı da sendikadır. Bunun yolu da sendikadır. O nedenle işçilerin kendi öz örgütü olan sendikalarında örgütlenmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılması gereklidir.

"MÜCADELE ETMEK HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU"

Eğer iş cinayetlerindeki bu tabloyu değiştirmek istiyorsanız daha fazla sosyal devlet ve sosyal haklar olacak. İş cinayetlerindeki bu tabloyu değiştireceksek her şeyden önce bilimin sesine kulak verilecek. İşçilerin sendikalaşmasının, örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılarak, emeğin güçlenmesi sağlanacak. DİSK olarak bir kez daha bu sürecin takipçisi olacağımızı ve sorumluların hesap vereceği bir sürecin gerçekleşmesi için seferber olacağımızı ve gündemde tutacağımızı söylemek istiyorum. Hani şair demiş ya ‘En fazla bir yıl sürer 20’nci asırda ölüm acısı’. 21’inci asırda gün sürmesini hep birlikte engellemek ve Amasra’da yaşanan, daha önce madenlerde yaşanan; inşaatlarda, fabrikalarda yaşanan iş cinayetlerini gündemde tutmak ve bu konuda gerekenlerin yapılmasını sağlamak, bunun için mücadele etmek hepimizin boynunun borcudur.

"ÖLÜMLERİ ÖNLEMENİN YOLU HESAP SORMAKTAN GEÇER"

Ölümleri önlemenin bir yolu, hesap sormaktan geçer. İşçi ölümlerinde sorumluluğu olanlar hesap vermediğinde, bugünkü gibi elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam ettiğinde, ihale ve terfiler almaya devam ettiğinde biz bu iş cinayetlerini engelleyemeyiz. Biliyoruz ki esas mesele, işçilerin yaşamını bir maliyet unsuru olarak gören bu sermaye zihniyetinin ve bu sermaye düzeninin değişmesi şarttır. Yani sermayenin yararına değil, işçi sınıfının, emekçilerin emeğin yararına bir toplumsal düzendir. Yani adalet temelinde; eşitlik, özgürlük temelinde, sendikal hakların kullanıldığı, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediği yeni bir toplumsal düzendir iş cinayetlerini önleyecek olan. Yani emeğin Türkiye’sidir. Aynı zamanda tek bir işçinin çalışırken hayatını kaybetmediği bir çalışma hayatını ve bir toplumsal düzeni kuracağımıza olan inancımızı ve bu konudaki kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz.”


DİSKBartınmadenMAden faciası

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu Kimdir, Nereli? Arzu Çerkezoğlu'nun Hayatı ve Biyografisi

Haberler

Yaşam

Biyografi

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu Kimdir, Nereli? Arzu Çerkezoğlu'nun Hayatı ve Biyografisi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Arzu Çerkezoğlu, son günlerde gündemden düşmeyen isimlerden biri. Yaptığı açıklamalarla dikkat çeken Çerkezoğlu, aynı zamanda bir doktor. Halk TV'nin sabah haber programına katılan Arzu Çerkeoğlu'nun hayatı ise merak ediliyor. Peki Arzu Çerkezoğlu kimdir, kaç yaşında, nereli? İşte Arzu Çerkezoğlu'nun hayatı ve biyografisi

Arzu Çerkezoğlu Kimdir?

Arzu Çerkezoğlu Kimdir?

senesinde üniversiteden mezun olduktan pratisyen doktor olarak çalışmaya başladı. Doktorluğa başladıktan sonra, sağlık sendikalarında bulundu.

 senesinde üniversiteden mezun olduktan pratisyen doktor olarak çalışmaya başladı. Doktorluğa başladıktan sonra, sağlık sendikalarında bulundu.

senesinde Devrimci İşçi Sendikası genel sekreterliğine seçilerek yönetim kurulunda bulunan ilk kadın oldu.

 senesinde Devrimci İşçi Sendikası genel sekreterliğine seçilerek yönetim kurulunda bulunan ilk kadın oldu.

İlginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası