kan şekeri kaç olmalı / Açlık şekeri kaç olmalıdır? Normal şartlarda tokluk kan şekeri değerleri - Sağlık Haberleri

Kan Şekeri Kaç Olmalı

kan şekeri kaç olmalı

9 Soruda Şeker Hastalığı

İçindekiler

Diyabet (şeker hastalığı) nedir? Tip 1 ve Tip 2 diyabet nedir?

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, kan şekeri yüksekliği ile karakterize, karbohidrat, protein ve yağ metabolizmasında ciddi bozukluklarla seyreden, yaşam kalitesini, sağlığı olumsuz etkileyen, ömrü kısaltabilen, kronik, ilerleyici bir metabolizma hastalığıdır. Tip 1 diyabet, genellikle erken gençlikte ya da çocuklukta ortaya çıkan, mutlak insülin eksikliği hastalığıdır. Tedavisinde, tanı konulan andan itibaren ömür boyu insülin kullanımı gerektirmektedir. Tip 2 diyabet ise genellikle otuzlu yaşlardan sonra özellikle kilo artışına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Sinsi ilerleyen bir hastalıktır ve genellikle erken dönemde belirti vermez. Bu dönemde komplikasyonlara neden olabilen bir hastalıktır.

Gizli şeker nedir?

“Pre-diyabet” yani gizli şeker, normal şeker metabolizması ile diyabet arasındaki bir geçiş sürecidir. Gizli şeker hastalarında zaman içinde diyabet görülme oranları, gizli şekeri olmayanlara göre çok daha fazladır. Ayrıca, araştırmalar gizli şeker sürecinin de diyabet gibi zamanla bazı komplikasyonlara neden olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, bu süreçte tanı koyup tedaviye başlamak, şeker hastalığına geçiş sürecini geciktirmekte ve hatta bazı durumlarda engelleyebilmektedir. Gizli şeker sürecinde erken tanı alan hastaların şeker hastalığının komplikasyonlarından korunmaları mümkündür.

Diyabet belirti verir mi? Diyabet (Şeker Hastalığı) belirtileri nelerdir?

Sinsi ilerleyen bir hastalık olsa da diyabetin başlıca belirtileri; ağız kuruluğu, aşırı susama, sık idrara çıkma, istem dışı kilo kaybı olarak sıralanabilir. Bunların yanı sıra; halsizlik, yaygın-gezici ağrılar, kramplar, ayaklarda yanma, karıncalanma, uyuşukluk, hissizlik, hazımsızlık, bağırsak hareket düzensizlikleri, baş dönmesi, çarpıntı, baş ağrısı, yaraların geç iyileşmesi gibi daha az özgün belirtiler de görülebilmektedir. Tüm bu belirtiler, kan şekeri belirli bir düzeyin üstünde uzun süre kaldığı zaman ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, şeker hastalığı bazı komplikasyonlar geliştikten sonra belirti vermektedir demek mümkündür. Bununla birlikte şeker hastalığında belirtiler henüz ortaya çıkmadan da tanı koyulabilmektedir. Geceden sabaha 8-12 saat açlık sonrasında bakılan açlık plazma glukozu ölçümü, en basit ve temel tanı aracıdır. Özel durumlarda, başka tanı yöntemleri ve şeker yükleme testi de kullanılabilmektedir.

Diyabet tedavisinde kullanılan güncel yöntemler nelerdir?

Diyabet tedavisinin temeli; eğitim, tıbbi beslenme tedavisi, egzersiz, kilo kontrolü, ilaç tedavisi ve duruma göre metabolik cerrahidir. İlaç tedavisinde ağızdan alınan ve enjekte edilen ilaçlar kullanılmaktadır. Enjekte edilen grupta insülin-dışı ilaçlar ve insülin bulunmaktadır. Bu ana grup ilaçların tamamında, hızlı bilimsel gelişmeler ve araştırmalara paralel olarak yeni ilaçlar üretilmektedir. Tedavide bu ilaçlar tek tek ya da uygun kombinasyonlar şeklinde önerilmektedir.

Her diyabet hastası insülin kullanmak zorunda mıdır?

Her diyabet hastası insülin kullanmak zorunda değildir. İnsülin kullanımının en önemli gerekçesi ciddi kan şekeri kontrolsüzlüğüdür. Bunun dışında insülin kullanımını gerektiren;  gebelikte kan şekerinin diyetle kontrol altına alınamaması, eşlik eden ciddi böbrek, karaciğer sorunları, ameliyat süreçleri gibi özel durumlar vardır.

Diyabet hastalarının açlık ve tokluk kan şekeri değerleri kaç olmalıdır?

Şeker hastalarındaki tedavi hedefleri, tanı kriterleri ile aynı değildir. Genel olarak, açlık kan şekerinin 70-130 mg/dl arasında, tokluk kan şekerinin ise 70-160 (180) mg/dl arasında kalması hedeflenmektedir. Ayrıca HbA1c denilen, 3 aylık şeker ortalaması da takipte önemli bir değerdir. Hastaların 3 aylık şeker ortalamalarının yüzde 7 ya da daha ideali yüzde 6,5 altında olması amaçlanmaktadır. Bahsedilen bu eşik değerler, özel durumlarda değişebilmektedir. Örneğin; şeker hastalığına bağlı belirli komplikasyonları geri dönüşümsüz olarak oturmuş olan, yaşlı hastalarda 3 aylık şeker ortalaması için yüzde 7,5-8 değerleri kabul edilebilir değerlerdir.

Şeker hastaları nasıl beslenmelidir? Diyabet beslenmesi nasıl olmalıdır?

Şeker hastalarının beslenme planları, tamamen uzman diyetisyen kontrolünde ve kişiye özel olarak planlanmalıdır. Ana ve ara öğünler atlanmamalıdır. Öğünler karbonhidrat ve yağ açısından sınırlı olmalı ve belirli oranda protein içermelidir. Kişiye özel beslenme programı yakından takip edilmeli ve gerektiğinde güncellenmelidir.

Şeker hastalığı vücuttaki diğer sistemleri olumsuz etkiler mi?

Diyabet, vücuttaki tüm sistemleri olumsuz etkileyebilen bir hastalıktır. Kontrolsüz kalan kan şekeri yüksekliği organları tahrip edici etkiye sahiptir. Bu tahribatların belli bir aşamadan sonra geri dönüşümü mümkün değildir. Kan şekeri yüksekliğinden olumsuz etkilenen başlıca organlar; kalp, böbrekler, beyin, sinir dokuları, göz ve başta ayaklar olmak üzere uzuvlardır. Şeker hastalarında sık görülen hipoglisemi yani kan şekeri düşüklüğü de esas olarak beyin ve sinir dokularını olumsuz etkileyen kritik bir durumdur. Şeker hastalığının diğer organlara olumsuz etkilerini en aza indirmek için, hastaların multidisipliner bir yaklaşımla yakından takip edilmeleri büyük önem taşımaktadır.

Kilo veren tip 2 diyabet hastaları ilaç ya da insülini bırakabilir mi?

Kilo veren ve bunu istikrarlı bir şekilde koruyan tip 2 diyabet hastalarının her türlü ilaç ihtiyacı azalabilmektedir. Hatta bazı durumlarda hastalar ilacı tamamen bırakabilir, insülin dozları azalabilir, hatta insülinsiz hale bile gelebilirler.

Randevu ve detaylı bilgi için linke tıklayabilir veya 444 94 94 numaralı çağrı merkezimizi arayabilirsiniz.

Tokluk Kan Şekeri En Fazla Kaç Olmalı?

Tokluk kan şekeri, şeker hastalığının teşhisinde kullanılan yöntemlerden biridir. Diyabet sorunu olan kişilerde vücut kan şekerini dengede tutacak oranda insülin üretemez veya hücreler, üretilen insülin miktarına dirençli olabilir. Bu durum ise kan şekerinin yükselmesine neden olarak farklı sağlık sorunlarına yol açabilir. Yüksek kan şekeri zamanla kalp, sinir, böbrek ve göz sağlığına zarar verebilir. 

Tokluk kan şekeri ölçümü yemek yendikten sonra yapılır. Bu test yardımıyla metabolizmanızın, şekere verdiği tepki ölçülür. Peki yemek yedikten sonra nasıl bir süreç yaşanır? Yediğimiz besinler midemizde sindirilirken kan şekeri değeri yükselir. Bunun ardından pankreas, kandaki şekerin dokulara taşınabilmesi için insülin salgılar. Normal koşullarda yemeğin üzerinden 2 saat geçtikten sonra insülin ve kan şekeri normal seviyelere iner. Bazı kişilerde ise kan şekeri düzeyi 2 saat geçmesine rağmen yüksek seviyelerde kalır ve bu durum diyabete işaret eder.

Doktorunuz, aşağıdaki türde şikayetleriniz varsa diyabet kontrolü yapmak için bu testi isteyebilir: 

  • Sık idrara çıkma,
  • Olağandışı susuzluk,
  • İstemsiz kilo kaybı,
  • Görmede bulanıklık,
  • Yorgunluk, halsizlik,
  • Sık enfeksiyon yaşanması,
  • Yaraların yavaş iyileşmesi.

Bunun yanı sıra gebelik sırasında gelişebilecek diyabeti kontrol etmek için de bu testin yapılması istenebilir. Hamile kadınlarda bu testin yapılması hem anne hem de bebek sağlığı açısından önemlidir. 

Doktorunuz, diyabetiniz olup olmadığını anlayabilmek için tokluk kan şekeri testinin yanı sıra başka testler de isteyebilir. Bu testler arasında şunlar bulunur: 

Açlık Kan Şekeri Testi 

En az 8 saat açlığın ardından kan şekeri ölçümü yapılır. 

Hemoglobin A1C Testi

Son 3 aydaki ortalama kan şekerinin göstergesidir.

Glikoz Yükleme Testi

Şekerli bir içecek içildikten sonra yapılan kan şekeri testidir.


50 Yaş Üstü Kan Şekeri Kaç Olmalıdır?

Test sonuçları yaşa, cinsiyete, sağlık geçmişine göre değişkenlik gösterebilir. Yaşa göre normal kabul edilen tokluk kan şekeri değerleri şöyledir:

6 yaştan küçükler: 180 mg/dL ve altı
6-yaş üzeri: 140 mg/dL ve altı

Tokluk Kan Şekeri Nasıl Ölçülür?

Bir hemşire kolunuzdan kan örneği alır ve kan örneğiniz laboratuvara gönderilir. Testten önce sigara içtiyseniz, yoğun stres altındaysanız, yemekten sonra, testten önce kalori içeren yiyecek içecek tükettiyseniz (atıştırmalık bir şeyler ya da şeker yediyseniz), test öncesi yemeniz gereken yemeğin tamamını tüketemediyseniz değerleriniz hatalı çıkabilir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Gizli Şeker (Pre Diyabet)

Doktorunuz sizden bazı testler istedikten sonra test sonuçlarına göre ‘Sizin gizli şekeriniz var’  dediğinde siz ‘şimdi ben şeker hastası mıyım?’ sorusunu sormuş ve endişelenmiş olabilirsiniz. Gizli şeker diğer adı ile pre-diabet konusunda aşağıda verilen bilgileri okuyunuz.


Gizli Şeker (Pre-diyabet) Nedir? 

Eğer bir kişinin kan şekeri düzeyi normalden yüksek olmasına karşın diyabet tanısı koymaya yeterli yükseklikte değilse bu durumda kişi pre-diabetik (gizli şeker hastası) olarak tanımlanır.

Diyabet Önleme Programına katılan pre-diyabetiklerin %11’inde diyabet gelişmiştir. Bazı çalışmalar pre-diyabetik çoğu kişide 10 yıl içinde Tip 2 diyabet geliştiğini saptamıştır. Yani Pre-diyabet Tip 2 diyabete adaylık durumudur.  

Pre-diyabetli bireylerde kardiyovasküler hastalık riski kan şekeri normal olan bireylere kıyasla 1.5 kat daha fazladır. Diyabetli bireylerde ise 2-4 kat fazladır. Pre-diyabetli bireyler yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde prediyabetli olmayı önleyebilir ve geçiktirebilir.


Pre-diyabet, Bozulmuş Glikoz Toleransı veya Bozulmuş Açlık Glikozu Aynı Anlamda mıdır

Evet. Doktorlar bazen yükselmiş kan şekeri düzeylerini ifade eden bu durumları kullanılan teste bağlı olarak bozulmuş glikoz toleransı veya bozulmuş açlık glikozu olarak tanımlarlar.


Pre-diyabetli Olup Olmadığım  Hangi Testler ile Belirlenir?

Doktorlar pre-diyabeti belirlemek için açlık kan şekeri veya oral glikoz tolerans testi (OGTT) kullanabilirler. Her iki test içinde bir gece boyu süren açlık gereklidir. Açlık kan şekeri için kahvaltı yapmadan önce kan şekeri ölçülür. OGTT’de ise açlık ve glikozdan zengin içeçek içildikten sonra 2. saatte tekrar şeker ölçümü yapılır.


Açlık Kan Şekeri Testi,  Diyabet veya Pre-diyabeti Nasıl Belirler?

Normalde açlık kan şekeri 100 mg/dl’nin altındadır. Eğer kişide pre-diyabet varsa açlık kan şekeri 100-125 mg/dl arasındadır. Eğer kan şekeri 126 mg/dl veya daha yüksekse birey diyabetlidir.


OGTT ile diyabet veya Pre-diyabet Nasıl Saptanır?

OGTT’de, bireyin kan şekeri açlıktan sonra ve glikozdan zengin içecek içildikten 2 saat sonra ölçülür. Normal kan şekeri 2. saatte 140 mg/dl’nin altındadır. 2.saat kan şekeri 140-199 mg/dl arasında ise pre-diyabet, 2. saat kan şekeri 200 mg/dl’nin üstünde ise diyabet tanısı konulur.


Açlık Kan Şekeri Testi veya OGTT, Hangi Test Pre-diyabetin saptanması için Daha Uygundur?

Her iki test de pre-diyabetin saptanması için uygun testlerdir.


Pre-diabetim Varsa Bunu Mutlaka Bilmem Gerekir mi?

Eğer pre-diyabetiniz olduğunu bilirseniz Tip 2 diyabetli olmanızı önleyecek önlemleri zamanında alma şansınız olur. Çalışmalar ağırlık kaybını sağlayan ve fiziksel aktiviteyi artıran diğer bir ifade ile gerekli yaşam tarzı değişikliklerini yapan pre-diyabetli bireylerin, %58 oranında Tip 2 diyabetli olmayı önleyebildiğini veya geciktirebildiğini göstermiştir.


Pre-diyabet Tedavisi Nasıl Yapılır?

Bireysel bir beslenme tedavisi ve haftanın 5 günü günde 30 dakika düzenli yürüyüş şeklinde yapılan egzersiz programı sonucunda, vücut ağırlığının ılımlı olarak azalması (% 5-10) ile pre-diabetten diyabete geçiş önlenebilmekte veya geçiktirilebilmektedir.

Eğer pre-diabetiniz var ise  pre-diyabeti olmayanlara kıyasla kalp  hastalığı veya inme riskiniz %50 artmıştır. Bu nedenle kardiyovasküler hastalıklarla ilişkili risk faktörlerini (sigara içmek, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi) bilmeniz gerekmektedir. Eğer risk faktörlerinden birine veya birkaçına sahipseniz bu faktörlerin tedavi edilmesi de son derece önemlidir.


Kimlerin Pre-diabet Tanısı için Test Yaptırması Gereklidir?

Şişman ve 45 yaşın üstünde iseniz pre-diabetli olup olmadığınızı öğrenmek için test yaptırmanız gereklidir. Eğer vücut ağırlığınız normal ise ve 45 yaş civarında iseniz testi yaptırmanın sizin için uygunluğunu doktorunuza danışınız. 45 yaşından genç erişkinlerdeve şişman bireylerde diyabet ve pre-diyabet yönünden risk faktörlerinin varlığı araştırılır. Bu risk faktörleri: yüksek tansiyon, düşük HDL-kolesterol düzeyi, yüksek trigliserid düzeyi, ailede diyabet varlığı, gestasyonel diyabet, 4,5 kg üzerinde bebek doğumu öyküsü olmasıdır.  


Ne Sıklıkla Testi Yaptırmam Gerekir?

Pre-diyabet saptanmamış olmasına karşın risk faktörlerine sahipseniz her 3 yılda bir test yaptırmalısınız. Eğer pre-diyabet varsa Tip 2 diyabetin tespiti için her 1-2 yılda bir test yaptırmanız gerekir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır