Askeri Öğrenciler Ne Olacak

Fetullahçı Terör Örgütü'nden (FETÖ) olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence yapmak" ve "eziyet etmek" suçlarından 6 yıl 9 aydan yıl 6 aya kadar hapis talebiyle dava açıldı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün TSK'ya sızma ve askeri öğrencileri örgüte kazandırma yöntemleri anlatıldı.

FETÖ'nün TSK içerisinde yapılanmaya devam ederken ordu içerisinde çoğunluğu ele geçirmek, rütbeli personelin tamamının örgüt üyelerinden oluşmasını sağlamak amacıyla kendisinden olmayan askeri öğrencileri daha göreve başlamadan çeşitli yöntemler kullanarak askeri okullardan tasfiye ettiği vurgulandı.

OKULDAN AYRILAN ÖĞRENCİ SAYISINDA DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ

Örgütün orduda çoğunluğu elde etmeye başladığı dönemlerde FETÖ mensubu olmayan öğrencilere baskı ve şiddetini arttırdığı, bunun da okuldan ayrılan öğrenci sayısına yansıdığı belirtilen iddianamede, şu tespite yer verildi:

" yılları arası 79 askeri öğrenci kendi isteği ile veya disiplin kurulu kararıyla okuldan ayrılırken, bu sayı döneminde , döneminde , döneminde , döneminde olarak kayıtlara geçmiştir. Görüldüğü üzere FETÖ'nün, TSK'da yapılanması daha fazla söz sahibi olduğu dönemlerde Harp Okulundan ayrılanların sayısı dikkat çekicidir. Ayrıca sağlık sebebiyle yıllarında 4 öğrenci okuldan ayrılmasına rağmen, , , tarihlerinde bu sayı sırasıyla 34, 33, 73 olmuştur.

Harp Okulları Kanunu incelendiğinde söz konusu öğrencilerin 38/2-e maddesi uyarınca Harp Okuluna devamına sağlık yönünden imkanı kalmadığı anlaşılmaktadır. İlgili yönetmelikler çerçevesinde adayların kayıtlarının sağlık kontrolleri yapıldıktan sonra gerçekleştirildiği değerlendirildiğinde, okuldan ayrılan öğrencilerin daha sonra sağlık koşullarını kaybetmiş olmaları hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi söz konusu durumun FETÖ'nün kendisinden olmayan öğrencilere yaptığı sistematik fiziki ve psikolojik muameleden kaynaklanmış olması da muhtemeldir."

"ÖĞRENCİLER AÇ BIRAKILDI"

İddianamede, öğrencilere sivil eğitimden askeri eğitime geçmeleri amacıyla "intibak eğitimi" verildiği, bu eğitimin amacının öğrencilere teorik bilgiden çok askeri harekat kabiliyeti kazandırmak olduğu, bu kapsamda öğrencilerin takımlara ayrılarak her takıma eğitim amacıyla Harp Okulunda görevli bir komutan verildiği aktarıldı.

Öğrencilerin özellikle sportif eğitimleri yerine getirmek zorunda olduğu bildirilen iddianamede, bu eğitim sırasında örgüt mensubu olmayan öğrencilerin standart dışı muamelelere tabi tutulduğu vurgulanarak şu değerlendirme yapıldı:

"Bir grup öğrenci, çok basit eğitimlere tabi tutulurken örgüt mensubu olmayan öğrenciler aç ve susuz bırakılmak suretiyle uzun süre koşturulmakta, güneş altında iç çamaşırıyla uzun süre bekletilerek spor yaptırılmakta, eğer öğrenci dayanabilirse sağlığının ve psikolojisinin bozulmasına yol açılmakta, dayanamıyorsa yapamadığı için okuldan atılmakta veya bunu anlayan öğrencinin kendi isteği ile tazminat ödeyerek okuldan istifa etmesi sağlanmaktadır. Bu takımdaki öğrenciler ise FETÖ ile bağlantısı olmayan, örgüte karşı olan veya örgütten olup da örgütün istekleri dışına çıkan, örgütten ayrılan öğrencilerden oluşmaktadır."

FETÖ'nün kendilerinden olmayan öğrencilerin mezun olmalarını engellemek amacıyla eğitim amacı dışında kalan insanlık onuruna yakışmayacak uygulamalar yaptığı vurgulanan iddianamede, "Şüpheliler haksız yere disiplin cezası vermek, diğer öğrenciler istirahat ederken eğitim adı altında yaralanana kadar mağdurlara eğitim yaptırmak, susuz bırakmak, hakaret etmek, sıcak asfalta sadece şortla yatırmak, lağım çukurunda eğitim yaptırmak şeklinde fiziksel ve psikolojik eylemlerde bulundukları anlaşılmıştır" denildi.

Bu kapsamda, şüphelilerin farklı mağdurlara yönelik "işkence yapmak" ve "eziyet etmek" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.

Buna göre her iki suçtan şüpheli İbrahim Emre Uyanık 78 yıl 6 aydan yıl 6 aya, şüpheliler Muharrem Kuruoğlu ve Salih Uslu 47'şer yıldan yıl 6'şar aya, Muhammed Mustafa Ağıllı 49 yıl 6 aydan yıla, Mehmet Ayhan Demirtaş 17 yıldan yıla, Abdulsamet Oyar 21 yıldan 85 yıl 6 aya, İbrahim Özcan Dedemoğlu 6 yıl 9 aydan 28 yıl 6 aya ve Metehan Acar'ın 13 yıl 6 aydan 52 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Ayrıca sanık Acar'ın, "terör örgütüne üyelik" suçundan da 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisi talep edildi.

Beş yıl önce, 15 Temmuz ’daki darbe girişiminin ardından çıkarılan sayılı Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnamesi (KHK) ile askeri okullar kapatılmış ve yaklaşık 17 bin askeri öğrenci doğrudan ihraç edilmişti. 

‘Bunlar bir hukuk devletinde nasıl açıklanır Hulusi Akar?’

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Bugün 15 Temmuz darbe girişiminin 5’inci yılı. Her zaman söylediğimiz gibi; biz her türlü askeri ve sivil darbenin karşısındayız. Sandıkla gelen sandıkla gider. Bu beş yılda ülkemizde çok şey değişti. Değişmeyen, sürekli kanayan ve günden güne artan en büyük talep; adalet.

15 Temmuz sonrası kapatılan askeri okulların öğrencileri 5 yıldır adalet bekliyor. Herhangi bir soruşturma yapılmadan ilişiği kesilen öğrencilere, KHK damgalı diplomalar verildi. Bu KHK damgalı diplomalar, soruşturma ya da yargı süreci geçirmeyen binlerce öğrenci için, hayatları boyunca ‘belirlenmemiş bir sebepten dolayı damgalanmış oldukları’ ve aileleriyle birlikte peşinen ‘suçlu’ kabul edilerek hüküm giydirildikleri anlamına geliyor.

Bu insanlar kendilerine sözler verildiğini ancak hiçbirinin tutulmadığını anlatıyor. Yazılı soru önergeme yanıt veren Hulusi Akar’a göre ‘mağdur edilen öğrenci olmamış.’ Peki, Hulusi Akar; bu gencecik çocukların sicillerinde KHK’lı oldukları yazıyor, bu yüzden iş bulamıyor, bu yüzden de hayatlarına devam edemiyorlar.

Haberin var mı? Darbeyle alakası olup olmadığı dahi araştırılmamış, herhangi bir soruşturma veya yargı süreci geçirmemiş binlerce öğrenciye peşinen vurulan ‘bu suçlu damgası’ ve tüm hayatlarını geleceklerini etkileyen peşinen kesilmiş ‘bu ceza hükmü’ bir hukuk devletinde nasıl açıklanır? Peki Nurettin Canikli’nin yaptığı açıklamayı nereye koyacağız?

Canikli, bu konuda çalışma yapıldığını, mağduriyetlerin giderileceğini söylüyor görüntülerde. Madem bir mağduriyet yok, Nurettin Canikli hangi mağduriyetin giderileceğinin sözünü veriyor? Üzerinden beş yıl geçmiş, bir arpa boyu yol alınamamış. Bunu nasıl açıklayacaksınız? Bu konuda talep de çözüm de net; bir hukuk devleti olarak bu öğrencilere ve ailelerine güvenlik soruşturması yapacak, ardından yaratılan mağduriyetleri giderecek ve bu öğrencilerin itibarlarını iade edeceksiniz. İnsanların hayatlarıyla, gelecekleriyle oynamayın…” diye konuştu.