Gün Içinde Sık Idrara Çıkma

Erkeklerde sık idrara çıkma probleminin altında yatan pek çok farklı neden bulunmaktadır. Çoğunlukla idrar yolu enfeksiyonuna bağlı olarak idrara çıkma isteği sürekli uyanmaktadır. Bu esnada idrar yaparken yanma ya da ağrı hissiyatı da enfeksiyon olduğunun belirtileri arasındadır. İdrar yapma sıklığı kişinin tükettiği besinlere ve metabolizma hızına göre değişiklik göstermektedir. Bu durumda kişi olduğundan fazla idrara çıkmaya başladıysa ya da yanma hissi yaşıyorsa tıbbi müdahale alması gerekmektedir.

ERKEKLERDE SIK İDRARA ÇIKMA VE YANMA NEDEN OLUR?

Sık idrara çıkma problemleri kişinin ihtiyacına göre değişiklik göstermektedir. Metabolizma hızı bu anlamda en önemli konulardan biridir. Kişi kendinde sık kavramını gözlemleyerek buna uygun şekilde hareket etmektedir. Sık idrara çıkma sorunlarının temelinde yatan problem ise idrar yolu enfeksiyonudur. Genellikle sık idrara çıkma isteği uyanan kişilerde idrar yapma esnasında ağrı ya da yanma da gözlemlenmektedir. Hayat kalitesinin büyük oranda düşüren bu problem için çoğunlukla tıbbi bir destek alınması önerilmektedir.

Erkeklerde sık sık idrara çıkma hissi hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan kişiyi olumsuz etkilemektedir. Özellikle idrarın yanması kişinin belirli bir süre ağrı yaşamasına da neden olmaktadır. Kişisel ihtiyaçlardan biri olan idrar yapma isteği için kişiye uygun tedavi yöntemleri belirlenmektedir. Özellikle yanmanın derecesi yapılan testler ile anlaşılmaktadır. İdrar yaparken yanma hissi duyulması tamamen soğuk alma ya da enfeksiyon oluşum nedenleridir. İdrarın rengi de bu durumu tespit etmeye yardımcı olmaktadır. Sağlık sorunları arasında uyarıcı bir problemdir.

SIK İDRARA ÇIKMA İSTEĞİ NEDENLERİ VE TEDAVİSİ

Sık idrara çıkma durumlarının başında idrar yolu enfeksiyonu rahatsızlığı görülmektedir. İdrar yolu enfeksiyonu idrar dokularının dışarıdan bakteri alması ile oluşan iltihaplanmadır. Böbreklerin de yeterli çalışmaması durumunda idrar çıkma isteği artmakta ve enfeksiyon oluşmaktadır. Bazı durumlarda vücut boşaltım sistemini harekete geçirerek daha fazla idrara çıkma isteği uyandırmaktadır. Bu gayet normal bir durum olarak karşılanmaktadır. Fakat yanma ya da ağrı yaşanan durumlarda enfeksiyon oluşumuna bağlı olarak çeşitli rahatsızlıklar da baş göstermektedir.

İdrara sık çıkma ve idrar sırasında yanma hissi durumlarının önüne geçebilmek için ilk olarak tıbbi bir müdahale alınması gerekmektedir. Uygulanan antibiyotik tedaviler sonucunda kişinin vücudu fonksiyonlarını normale çevirmektedir. İdrar yolu enfeksiyonlarında tedavi yöntemlerinin başında bol su ve sıvı tüketimi de gelmektedir. Kişi en az 3 litre su tüketerek idrar yolunda ve kesesinde biriken bakterileri vücudundan atmaktadır. İdrar yolunun temizlenmesi için doktorlar şase tedavisi de önermektedir. Şase idrar kesesinde gün boyu kalarak bakterilerin atılmasına yardımcı olur.

Erkeklerde sık idrara çıkma nedenlerinden bir diğeri ise prostattır. Prostot idrar kesesinin büyümesi ya da küçülmesi ile yaşanan mesane problemlerinden biridir. Kişinin günlük hayatta az sıvı tüketmesi ya da gerekli miktardı su tüketmemesi ile idrar yolu enfeksiyonu oluşmaktadır. Tedavileri su ve sıvı tüketiminin arttırılması ile başlamaktadır. Alkol sigara ya da kafein ağırlıklı içeceklerin tüketilmemesi de bu durumda uygulanan tedavi yöntemlerinden biridir.

Kronik böbrek yetmezliği yavaş seyreden fakat ülkemizde görülme sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Böbreklerin işlevini tam olarak yerine getirememesinden kaynaklanan bu durum, hastanın yaşam kalitesini bozmakla kalmayıp hayatı tehdit edici boyuta gelebilmektedir. Ancak erken teşhis ve tedavi hastanın yaşam kalitesini artırmaktadır. Memorial Hizmet Hastanesi Nefroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Funda Yalçın, kronik böbrek yetmezliği ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Böbrek fonksiyonlarının bozulmasıyla vücuttaki tüm sistemler etkilenir

Kronik böbrek hastalığı, ülkemizde ve tüm dünyada hasta sayısının artması, hastaların yaşam kalitesini bozması ve tedavilerinin yüksek maliyeti nedeniyle toplumsal yükü büyük bir rahatsızlıktır. Bu nedenle kronik böbrek hastalığında erken tanı, yaşam süresi ve kalitesini artırmaktadır.

Böbrekler, vücuttaki metabolik atık ürünlerin atılmasında (üre, ürik asit, kreatinin), vücut sıvı ve elektrolit dengesinin korunmasında, kan basıncının düzenlenmesinde ve kan yapımında önemli role sahiptirler. Böbrek fonksiyonlarının bozulmasıyla neredeyse vücuttaki tüm sistemler etkilenmektedir. Kronik böbrek hastalığı, böbrek fonksiyonlarının geri dönüşümsüz olarak aylar içinde bozulmasıdır. Böbrek yetmezliğinin erken dönemlerinde hastalarda herhangi bir şikayet ve belirti gözükmemektedir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte kişide şikayetler ve belirtiler de ortaya çıkmaktadır.

Kronik böbrek hastalığında hastaların en çok sık idrara çıkma ve anemiye bağlı halsizlik şikayeti olmaktadır. Hastalığın evresi ilerledikçe bulantı, kusma, iştahsızlık, kaşıntı, nefes darlığı, ağız kokusu, uyku bozukluğu, bacaklarda kasılma gibi sorunlar da ortaya çıkmaktadır. Fakat bu şikayetler ve belirtiler olmadan da son evre böbrek yetmezliği tanısı konularak diyaliz veya organ nakli gerekebilmektedir. Kronik böbrek yetmezliği hiçbir belirti ve bulgu vermeden de seyredebilen sinsi bir hastalıktır.

Diyabet ve hipertansiyon böbrek yetmezliği nedeni

Kronik böbrek hastalığına yol açan hastalıkları bilmek önemlidir. Günümüzde böbrek yetmezliğine neden olan en önemli hastalıklar diyabet ve hipertansiyondur. Şayet bu iki hastalıktan biri varsa mutlaka belli aralıklarla kan ve idrar tetkiki yaptırmak gerekmektedir. Kan tetkiklerinde üre ve kreatinin, tam idrar tetkikinde protein kaçağına bakılması, kronik böbrek hastalığı açısından çok önemli fikirler verebilen basit testlerdir. Diyabet ve hipertansiyonu olan hastalarda, kronik yetmezliğini destekleyen belirtilerin ortaya çıkması beklenirse tanıda çok geç kalınmış olabilinmektedir. Ayrıca genetik özelliği olan bazı hastalıkların (polikistik böbrek hastalığı, ailesel Akdeniz ateşi, vb) aile içinde tespit edilmesi, ailenin diğer bireylerinin incelenmesiyle erken tanı konulması açısından önemlidir.

İdrar yolları enfeksiyonlarını ciddiye alın

Bir diğer kronik böbrek hastalığı yapan sebep böbrek taşları ve idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Böbrek taşı olan bir hasta genellikle böğür ağrısı ve idrardan kan gelme şikayeti ile başvurmaktadır. Bu dönemde yapılan kan, idrar ve görüntüleme yöntemleri ile taşın tespiti ve sonrasında taşın tedavisi ile böbrek yetmezliği gelişimi engellenebilmektedir. Sık idrar yapma, idrar yaparken yanma ve ateş, idrar yolu enfeksiyonlarını düşündürmektedir. Sık geçirilen idrar yolu enfeksiyonları da böbrek yetmezliğine neden olmaktadır. Bu nedenle idrar yolu enfeksiyonları basit bir enfeksiyon olarak değerlendirilmeyip, altta yatan nedene yönelik inceleme yapılması ileride gelişebilecek ciddi sorunları önleyebilmektedir.

Erken tanı ve teşhis hayat kurtarır

Böbreklerin atıklardan ve aşırı sıvılardan kurtulma yeteneğine hasar veren bir böbrek rahatsızlık olan glomerulonefritler de önemli bir kronik böbrek hastalığı nedenidir. Bu hastalarda en çok göz kapaklarında ve bacaklarda şişlik, kan basıncında yükselme ve idrardan kan gelme şikayeti olmaktadır. Basit bir tam idrar tetkikinde idrarda protein kaybı ve kan hücrelerinin görülmesi glomerulonefriti desteklemektedir. Kesin tanı böbrek biyopsisi ile konulmaktadır. Tanı sonrası tedavinin başlanması ile kronik böbrek hastalığına gelişimi önlenebilmektedir. Günümüzde, bu hastalığın tanısını alan hasta sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu hastalıkla mücadelenin en önemli aşaması, erken tanıdır.

İdrara sık çıkma ve pek çok kişinin hayatının bir döneminde karşılaştığı sağlık problemlerinden bir tanesidir. İnsan hayatının farklı dönemlerinde farklı nedenlerden dolayı meydana gelen idrara sık çıkma ve idrarı tutamama durumu genellikle önemsenmeyen ve normal olarak karşılanan bir durumdur. Sık idrara çıkma ve/veya idrarını tutamama ve altına kaçırma durumu hamilelik gibi özel dönemlerde meydana geliyorsa son derece normaldir. Pek çok gebe, bebeğin ve büyüyen rahmin mesaneye baskı yapması ile birlikte meydana gelen sık idrara çıkma istediğinden şikayetçidir. Ancak gebe olmayan kişilerde meydana gelen idrarı tutamama durumu ise kesinlikle önemsenmelidir.

Mesane, böbreklerden gelen idrarın biriktiği kese olarak ifade edilen bir organımızdır. İdrar kesesi ya da idrar torbası olarak da bilinen mesanenin kaslarının gevşemesi ve kasılması, hem o bölgede ki sinirler hem de beyin tarafından kontrol edilmesiyle meydana gelir. Normal bir mesanede idrarın dolması durumunda esneme meydana gelir. Bu nedenle mesanede bir basınç artışı meydana gelmez. Mesanenin alt ucunda yer alan kaslar kesenin ağzının kapalı olmasını sağlamaktadır. Bunun yanı sıra mesaneden sonra bir kanal bulunur ve bu kanal yardımı ile üretra kontrolü sağlanır. Bu bilgiler ışığında idrar kaçırmanın istemsiz bir şekilde meydana gelen bir durum olduğunu ifade edebiliriz. Hemen her yaşta görülse de genellikle yaşlı kişilerde görülen idrar kaçırma problemi kişilerin sosyal hayatlarında da büyük sorunların meydana gelmesine neden olur. Ayrıca idrar kaçırma hem kadınlarda hem de erkeklerde meydana gelebilmektedir. Peki, idrar kaçırmanın nedenleri nelerdir? Gelin hep birlikte inceleyelim.