Hamilelikte Memede Renk Değişimi Ne Zaman Olur Kadınlar Kulübü

Bulantıdan şişkinliğe hamilelik belirtileri

Annelik pek çok kadının yaşadığı en büyük heyecan olarak ifade edilir. Pek çok kadın bu duyguyu tatmak için sabırsızlanır. Bebeğini kucağına almak isteyen anne adayları 9 ayın sonunu iple çeker. Her anı heyecanla yaşanan bu süreçte ilk zamanlar biraz zorlu geçebilir. Hatta çocuklara “Ben seni doğurmak için neler çektim” diyen anneler haklı da olabilir! Çünkü bazı anne adayları hamileliğinin ilk zamanlarını ya da tamamını ağır geçirebilir. Hamileliğini mide bulantısız ve rahat geçiren kadınlar da vardır. Size bebek heyecanını yaşatan ilk his; aslında kendinize sorduğunuz “Hamile miyim” sorusudur. Hamileliğin belirtisi genellikle adet gecikmesinden anlaşılır. Yapacağınız hamilelik testiyle öğrenebilirsiniz; ama vücudunuz size hamile olduğunuza dair başka sinyaller de verebilir. Her hamile kadında aynı hamilelik belirtileri görülmez. Bazı kişiler mide bulantısı yaşarken bazıları halsizlik hisseder. Kişiden kişiye değişse de görülebilecek hamilelik belirtileri şunlardır:

Adet belirtisi nasıl anlaşılır?

Düzenli bir adet takviminiz varsa ve zamanı geldiği halde adet olmadıysanız hamilelik testi yapabilirsiniz. Gecikmiş adet hamileliliğin en kesin belirtilerindendir. Adetleriniz normalde düzensizse, bir önceki adetinizin tarihini hatırlamıyorsanız gecikmiş olduğunuzdan çok emin olmayın. Bu durumlarda sık idrara çıkma, bulantı ya da göğüslerinizdeki bir hassasiyet duyup duymadığınıza bakın.

Hassas göğüsler ve karıncalanma

Adet olmadan önce göğüslerinizde hissettiğiniz ağrının daha fazlasını duyarsanız; bu hamile olduğunuzun bir belirtisi olabilir. Hamilelik hormonlarıyla birlikte göğüslerde kan akışı artar ve meme uçlarında karıncalanma gibi bir his olabilir. Karıncalanma da hamileliğin ilk belirtilerindendir. Bazı kişiler döllenmeden sonraki ilk haftada bile bu hissi yaşayabilir ve hamilelik ilerledikçe bu his artabilir. Gebeliğin 6’ncı haftasında göğüsleriniz giderek daha hassas hale gelir. Göğüsleriniz şişer ve genişler. Mavimsi damarları fark edebilirsiniz. Hamilelikteki hormonal değişiklere alıştıktan sonra bu hassasiyet zamanla yok olur.

Meme başlarında koyulaşma

Göğüslerinizdeki hassasiyetin yanı sıra uçlarında koyulaşma görülebilir. Meme başlarını çevreleyen dairesel bölgeler (areolalar) genellikle hamileliğin 8’inci haftasından itibaren koyulaşabilir. Bu bölgeler döllenmeyi izleyen birkaç hafta içinde genişleyebilir. Meme uçları daha sert ve dik hale gelebilir. Buna benzer cildinizde renk değişimleri görebilirsiniz. Mesela vajina ve vulva (kadın dış genital organı) bölgesindeki deri de koyu morumsu bir kırmızı renge dönüşebilir; ama bunu yüksel ihtimalle fark etmezsiniz.

Sık idrara çıkma

Sürekli tuvalete mi gidiyorsunuz? Hamileliğin erken döneminde (genellikle döllenmeden iki ila üç hafta sonra) çok sık idrara gitme isteğiniz olur. Hormonlardaki değişiklikler idrar miktarında da artışın sebebidir. Ayrıca vücudunuz daha fazla kan hacmine sahiptir ve hamileyken böbreklerin verimliliği artar. Böylece vücut atık maddelerden daha hızlı temizlenir. Sık idrara çıkmanızın bir diğer nedeni de; genişleyen rahminizdir. Rahminiz idrar torbanıza baskı yapar ve idrarın tutulduğu hacmi daraltır. İdrara çıkarken ağrı ve yanma hissi varsa idrar yolu enfeksiyonu olabilir.

Hafif kanamalar

Bazı kadınlarda hormon artışıyla birlikte hafif vajinal kanamalar görülebilir. İç çamaşırınızda hafif pembe veya kahverengi olarak görünen bu kanamalarla birlikte hafif kramplar da hissedebilirsiniz. Bu kanamaların hamileliğin erken döneminde olduğu düşünülür.

Bulantı

Hamileliğin ilk üç ayında bulantı ve kusmalar kabusunuz olabilir. Bazı kadınlar üç aydan sonra da bulantı çekebilir.

Halsizlik

Her kadının hamileliğinde karşılaşmadığı halsizlik; çoğu kadında genellikle günün erken saatlerinde kusmalarla erken dönemde sıklıkla yaşanır. Hamileliğin 4’üncü haftasında da görülebilen halsizlik genellikle 6’ncı haftada başlar. Bunu “sabah hastalığı” olarak ifade edenler de vardır; ancak günün her saati kusabilir ya da kendinizi halsiz hissedebilirsiniz. Bu halsizlik sadece kusmayla gelmeyebilir. Kendinizi hastaymış gibi hissedebilirsiniz. Hamilelik hormonları yorgun ve duygusal hissetmenize neden olabilir. Yorgunluk elbette tek başına hamilelik belirtisi değildir; ama sık görülen bir belirtidir. Bu yorgunluk en çok funduszeue.infoter ve funduszeue.infoterde sizi etkiler.

Şişkinlik

Kendinizi balon gibi mi hissediyorsunuz? Şişkinlik hissi hamileliğin çok erken dönemlerinde başlayabilir. Hormonal değişiklikler bu şişkinliğin sorumlusudur.

Vücut sıcaklığının yükselmesi

Vücut sıcaklığınız hamile kalmadan önceki sıcaklığınızdan 1 derece daha fazladır ve bu hamilelik süresince yüksek derecede seyreder.

Koku hassasiyeti ve aşermeler

Hamileliğiniz boyunca yemek ya da başka kokulara karşı aşırı hassaslaşabilirsiniz. Hatta çok sevdiğiniz yiyeceklerin kokusuna bile tahammül edemez hale gelebilirsiniz. Hamilelikte görülen belirtilerden aşerme ile sıkça karşılaşılır. Aşerme konusunda bazı yiyecekleri daha çok ister bazılarını hiç istemeyebilirsiniz. Bazı kadınlarda aşermeler adet gecikmesinden bile önce görülebilir. Bazı kadınların ağzında metalik bir tat olabilir.

Hamilelik testinde iki çizgiyse&#x;

Yukarıda bahsedilen tüm belirtiler ya da birkaçı; hamilelik heyecanı yaşamanız için yeterlidir; ancak yine de hamilelikte kesin sonucu hamilelik testi verir. Adet gecikmesinin en azından ilk gününü beklersiniz, evde yapılan hamilelik testiyle güvenli bir sonuç alabilirsiniz. Test çubuğunda 2 tane renkli çizgi görürseniz yüksek ihtimalle hamilesiniz demektir. Belirtiler ve hamilelik testi sonrası yine de en net sonucu verecek olan jinekologtur. Şüpheler ve testin ardından mutlaka bir jinekologa başvurun.

Ağrı, yanma hissi ve memede kitlelerin ele gelmesi ile kendini gösteren fibrokistik değişiklikler, memede en sık görülen rahatsızlıkların başında geliyor. Yaklaşık tüm kadınların yarısı, hayatlarının bir döneminde fibrokistik değişikliklere bağlı yakınmalar ile hekime başvurmaktadır. Yakınmalar bazı kadınlarda çok hafif olabilir; adet öncesi görülen bir miktar ağrı gibi. Bu kadınların muayenelerinde ellerine kitle de gelmeyebilir. Bazı kadınlarda ise bulgular çok şiddetlidir; ağrı günlük yaşamı etkileyecek kadar fazladır. Adetlerden sonra bile azalmadan devam edebilir.

Fibrokistik meme ve fibrokistik meme arasında fark var mıdır?
Hayır İkisi ayanı anlama gelir. Geçmişte bu bulgular hastalık olarak kabul edilirken günümüzde bunun bir hastalık olmadığı ve normal yapının değişimi olarak kabul edilmektedir. Meme displazisi, kronik kistik mastit, gibi isimlerde fibrokistik değişiklikler için zaman zaman kullanılan terimlerdir.

Memede fibrokistik değişikliklerin sebebi nedir?
Meme bir süt bezidir ve süt üreten bezlerden, sütü meme başına taşıyan kanallardan ve bu yapıyı destekleyen destek dokusundan oluşur. Süt bezlerinde aynı rahimde olduğu gibi adet döneminin başlangıcından itibaren östrojen ve progesteron gibi hormonların etkisi ile gebeliğe hazırlık yapılır. Süt üreten hücrelerde artış ve gelişme gözlenir. Adet sonuna doğru memelerde görülen gerginlik sebebi budur.

Gebelik gerçekleşemez ise rahimde artan ve gelişen hücreler adet dönemi sonunda kanama ile atılır. Memede ise artan ve gelişen hücreler adet sonunda gebelik gerçekleşmediği içen yıkılırlar ve bu hücrelerin bir kısmı ölür. Ölen hücreler çevreden gelen iltihap(inflamasyon) hücreleri tarafından yok edilirler. Bu süreç içinde aktive edilen bazı kimyasal salgılar rol alır. Ölen hücrelerin temizliği sırasında gelişen bir dizi kimyasal olay sırasında süt bezleri ve kanallarında da bazı hasar ortaya çıkabilir; bu hasarın tamiri sırasında yara dokusunun iyileşmesi olan fibrozis gelişebilir.

Memedeki süt bezleri süt üretmedikleri zamanlar bile salgı işlevlerini sürdürebilirler. Normalde salgılanan sıvı süt kanallarında tekrar geriye emilir. Fibrokistik değişiklikler sırasında bu kanallarda ve bezlerde hasar geliştiği için bu sıvı geriye emilemez; bazen sıvı salgılanmasında aşırı artış olabilir ve sıvı birikir ve kist denilen için sıvı dolu keler gelişir. Bu sıvı keseleri mikroskopik büyüklükte olabildiği gibi cm çapında büyük makrokistlerin oluşması ile sonuçlanabilir.

Tüm bu olayların sonucu memede gelişen değişikliklere fibrokistik değişiklik denir. Bu olaylar her adet döneminde tekrarlanır ve bir süre sonra kalıcı değişikliklere yol açabilir. Ölen hücre artıklarının miktarı, bu artıkların temizlenme sürecinin yeterliliği, inflamasyonun derecesi her kadında farklı olabildiği gibi, her iki memede veya aynı memenin farklı yerleşimlerinde farklılık gösterebilir; aydan aya farklılık gösterebilir.

Fibrokistik değişiklikler hangi yaş grubunda görülür?
Daha çok 30 yaşlarından sonra görülmeye başlanır; çünkü yukarıda bahsettiğimiz olaylar yıllarca tekrarlanır ve kalıcı değişiklikler oturmaya başlar. 50 yaştan sonra menopoz dönemi başladığında ise son bulur.

Fibrokistik meme kansere dönüşür mü?
Genelde sanılanın tersine fibrokistik değişiklikler meme kanseri gelişmesinde bir risk oluşturmaz; fakat meme kanseri teşhisi konmasını güçleştirebilir, kanser bulguları ile karışabilir.

Fibrokistik memenin başlıca bulguları nedir?
Memede fibrokistik değişikliklere bağlı olarak en sık görülen yakınma ağrıdır. Bu ağrılar genellikle adet döneminin ortasına doğru başlan ve adet görmeye başlayınca azalır veya kaybolur. Bu tip ağrının sebebi adet dönemi içinde vücuttaki meydana gelen hormonal değişikliktir. Adet döneminin ikinci yarısında memelerde su tutulmaya başlanır. Dolgunluk ve şişlik hissi ile birlikte ağrılarda artış gözlenir. Adetin başlaması ile birlikte memelerde tutulan su çözülür ve ağrı azalır, kaybolur. Bazı olgularda ağrı süreklilik gösterebilir.

Fibrokistik değişikliklerin sık görülen bir diğer bulgusu da memede ele gelen kitlelerdir. Çoğunlukla ele gelen bu kitleler kisttir. Kist içi su dolu bir kesedir. Adetin ikinci yarısında daha da büyür ve ağrıya sebep olur. Genellikle adet bitimi ile küçülürler.

Fibrokistik memenin getirdiği en önemli sorun nedir?
Bu tip yakınmalar ile hekime başvuran kadınlarda klinik muayeneyi takiben duruma göre mamografi ve meme ultrasonografisi çekilir. En sık karşılaşılan sorunlardan birisi de bu tetkiklerde saptanan bazı bulguların meme kanseri bulguları ile karışmasıdır. Böyle durumlarda mutlaka memenin sorunlu bölgesinden parça alınarak patolojik incelenmesinin yapılması gerekir. Bu da kadında çok önemli bir stres sebebidir.

Fibrokistik meme ve meme kanseri
Hormon ve hormon benzeri maddelerin sürekli ve değişen etkileri sonucu süt bezleri ve süt kanallarını döşeyen hücrelerde bazı değişiklikler olabilir. Bu hücreler diğerlerinden farklı bir görünüme sahiptir ve bunlara atipik hücre denir. Bazen bu hücrelerde artış saptanır ve buna da atipik hiperplazi denir. Atipik hiperplazi bulunan memelerde meme kanseri gelişme riski daha yüksektir; çünkü bu hücrelerin genetik yapılarında bozulmalar başlamıştır ve ortaya çıkan genetik bozuklukların tamiri yetersiz kalmaya başlamıştır.

Bir memede fibrokistik değişiklik bulunması meme kanseri riskini artırmaz. Sadece fibrokistik değişiklikler ile birlikte atipik hiperplazi bulunursa meme kanseri riski artar. Bu artış fibrokistik değişiklik bulunmayan kadınlardan kat daha fazladır. Atipik hiperplazi teşhisi ancak buradan biyopsi ile doku örneğinin alınıp incelenmesi ile konur. Atipik hiperplazi, fibrokistik memelerde % 5 oranında görülür.

Fibrokistik meme değişikliği saptanan kadın ne yapmalıdır?
Fibrokistik değişiklik saptanan kadının takip altında bulunması gerekir.

1. Her ay adetin bittiği ilk hafta kendi kendisini muayene etmesi gerekir.

2. Her yıl bir uzman tarafından muayene olması gerekir. Eğer risk faktörleri yüksek ise ( aile hikayesi, atipik hiperplazi varsa, vb) 6 ayda bir muayene öneriliyor.

3. 40 yaş üzerinde ise her yıl mamografi 40 yaş altında ise her yıl ulrasonografi ile kontrol edilmelidir. Risk faktörleri yüksek ise ( aile hikayesi, atipik hiperplazi varsa, vb) 6 ay ara ile bu tetkikler yapılabilir.

Bu tetkikler sıranda şüpheli bir gelişme saptanırsa biyopsi yapılarak parça alınarak incelenmesi gerekir. Fakat her fibrokistik değişiklik saptanan hastada biyopsi yapılması gerekli değildir; ancak tetkiklerde şüpheli gelişme saptandığında biyopsi önerilmektedir.

Fibrokistik değişikliğin tedavisi var mıdır?

1. Yakınmaların azaltılması
Öncelikle ağrı yanma gibi yakınmalar için ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Memeye uygun beden sütyen giyilmesi de rahatlama sağlamaktadır.

Bazı vitaminler önerilse de bu etkilerini destekleyen bir bilimsel çalışma bulunmuyor. Sadece E vitamini ile ilgili bazı çalışmalar olumlu etkisi olduğunu bildiriyor.

Evening Primrose oil bazı esansiyel yağ asitleri içermektedir ; en az 6 ay süre ile günde 3 gram alındığında olumlu etkileri bildirilmiştir.

2. Hormonal Bozuklukların Düzeltilmesi
Düzensiz adetlerin hastanın meme yakınmalarının artırdığı görülmüştür. Bu hastaların doğum kontrol hapları ile adet bozukluklarının düzenlenmesinin faydalı olduğu ileri sürülmektedir.

Tiroid bozuklukları ve şeker hastalığı gibi hormonal bozuklukların de şikayetleri artırdığı görülmüştür. Bu hastalıkların da tedavi edilmesi ile yakınmalar azalmaktadır.

Bazı fibrokistik değişikliklerde östrojen hormonunun normalden yüksek olduğu saptanmaktadır; bu hastalarda östrojen hormonunun meme üzerine olan etkilerini azaltmak amacı ile progesteron hormonu verilmesi önerilmektedir.

3. Yaşam biçimi ve diyet değişiklikleri
Kafein alınmasının fibrokistik değişiklikleri artırdığı bildirilmektedir. Kahve, çay, kolalı içecekler, çukulata gibi yiyeceklerin kesilmesi ile kafein alımı sınırlandırılabilir; bira peynir şarap gibi mayalı gıdalar azaltılabilir.

Hamile Miyim?



Bazı kadınlar gebe kalmanın ilk dakikasında hamile olduklarından emindirler. Diğerleri için gerçekten emin olana kadar çok sayıda belirtinin yanında beş tane pozitif hamilelik testi gerektirebilir. Hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız, hamileliğin genel işaretlerinden oluşan listemiz umduğunuz cevabı bulmanıza yardım edeceğini umarız! Eğer daha çok bilgiye ulaşmak istiyorsanız, Hamile misiniz?&#;i ziyaret ettiğinizden emin olun. Hamileliğin işaretlerini nasıl tanıyacağınızı ve sonrasında ne yapacağınızı bulun.

Unutmayın, bütün kadınlar farklıdır, o yüzden hamileliğin bütün (veya birini) bu 10 genel işaretini yaşamayabilirsiniz.


1- Hassas göğüsler/ meme uçları: Eğer hamileyseniz göğüslerinizin ve meme uçlarınızın gebelikten sonraki üç hafta içinde (adetiniz bir hafta kadar geciktiğinde) hassaslaştığını fark edeceksiniz. Şişmiş de olabilirler- adetinizi beklediğiniz zamankine benzer şekilde.
Hafif beneklenmek veya kramplar: Eğer hamileyseniz, implantasyon döneminde hafif pembe beneklenme oluşabilir- - embriyo uterus duvarına yapıştığında. Bu, yumurtlamayı takiben sekiz veya on gün içinde olur, adet döneminizin vakti gelmeden biraz önce. Eğer az, düzensiz, pembeyse (ve adet gibi kırmızı ve ağır değilse), ve adetin normal seyrini izlemiyorsa ( az, çoğa doğru ilerleyen ve sonra tekrar azlaşan), beklenenden biraz daha önce olursa implentasyon kanamanızı adet kanamanızdan kolaylıkla ayırt edebilirsiniz Erken hamilelikte genelde kramplar da olur. Uterus ikinci üç aylık dönemde leğen kemiği tarafından desteklenip, daha iyi hale gelene, orta noktasını farz edene kadar adet kramplarına benzer kramplara eğilimlidir. Uterusun kasılmaları, egzersizle, orgazmla ve hatta pozisyonundaki küçük değişikliklerle bile artarak düzenli bir şekilde oluşur.
2- Aeroları karartmak: Her hamilelikte- beklediğiniz adet vaktiniz civarında- aerolanızın ( göğüs ucunu çevreleyen daha koyu alan) kararmaya başladığını ve çapının büyüdüğünü fark edersiniz. Aerolanın daha koyu renginin yeni doğan bebeğin emmek için göğüs ucunu bulmasına yardım ettiğine inanılır. Aynı zamanda göğüslerinizin etrafındaki damarların daha görünür hale geldiğini de fark edersiniz ve bu Montgomery&#;nin tüberkülleri, aerolanın etrafına serpilmiş bu minicik yumrular genişler ve aerola başına ortalama 4 ila 48 arasında olarak sayıca artabilir.
3- Aşırı derecede yorgunluk: Eğer hamileyseniz, ilk sekiz ila on haftalar içindeki en genel belirti bitkinliktir. Hamile olduğunuzda, vücudunuz önemli metabolik değişikliklere uğrar. Bütün vücudunuzun büyüyen bir bebeğin yeni sürecine uyum göstermesi gerekir. Çoğu kadın için, yorgunluk hamileliğin haftasından sonra geçer.

4- Mide bulantısı ve kusma: Eğer hamileyseniz oldukça erken bir zamanda- gebe kalındıktan sonraki hafta kadar erken- sabah bulantılarını yaşadığınızı fark edersiniz. Aynı zamanda sabah bulantısının yanlış adlandırıldığını da fark edersiniz. Bulantı her an oluşabilir- gündüz veya gece.
Sık idrara çıkma: Adetiniz bir veya iki hafta geciktiğinde her zamankinden çok idrara çıktığınızı fark edersiniz. Bunun nedeni bebeğin uterusunuzda büyüyerek mesanenize baskı yapmasıdır.
5- Kabızlık: Erken hamilelikte bağırsaklarınızda bir değişim fark edebilirsiniz. Hamilelik esnasında üretilen ekstra hormonlar bağırsakların rahatlamasına ve daha az çalışmasına neden olur.

6- Bazal vücut ateşinde artış: Eğer bazal vücut ateşiniz adet vaktiniz geçtiği halde yüksek kalıyorsa ve yumurtlama öncesi seviyelere düşmüyorsa pekala hamile olabilirsiniz. Gebe kaldığınızda, yumurta aşılanacağı uterusa doğru bir hafta kadar sürecek seyahatinden sonra fallopia kanalında döllenir. Bu, vücudunuzun nihayet hamile olduğunu ortaya çıkardığı zamandır. hCG salındığında, kadın sıklıkla üçüncü bir ateş yükselmesi yaşar, ilki kadar yüksek değil ama yumurtlama sırasındaki ateş yükselmesinden sonra bir hafta ila 12 gün içerisinde herhangi bir yerde görülebilir

Genişletmek için tıkla