kanuninin hürreme okuduğu şiir / Kanuni sultan süleymanın hürreme, hürrem sultana yazdığı şiir - Kısa Bilgiler

Kanuninin Hürreme Okuduğu Şiir

kanuninin hürreme okuduğu şiir

Biansiklopedi

Şiirler

ByOnurkan Sancakon

Celis-i halvetim, varım, habibim mah-ı tabanım
Enisim, mahremim, varım, güzeller şahı sultanım

Hayatım hasılım,ömrüm, şarab-ı kevserim, adnim
Baharım, behçetim, rüzum, nigarım verd-i handanım

Neşatım, işretim, bezmim, çerağım, neyyirim, şem’im
Turuncu u nar u narencim, benim şem’-i şebistanım

Nebatım, sükkerim, genc,m, cihan içinde bi-rencim
Azizim, Yusuf’um varım, gönül Mısr’ındaki hanım

Stanbulum, Karaman’ım, diyar-ı milket-i Rum’um
Bedahşan’ım ve Kıpçağım ve Bağdad’ım, Horasanım

Saçı marım, kaşı yayım, gözü pür fitne, bimarım
Ölürsem boynuna kanım, meded he na-müsülmanım

Kapında çünki meddahım, seni medh ederim daim
Yürek pür gam, gözüm pür nem, Muhibbi’yim hoş halim!

************

Benim birlikte olduğum, sevgilim, parıldayan ayım,
Can dostum, en yakınım, güzellerin şahı sultanım.

Hayatımın, yaşamımın sebebi Cennetim, Kevser şarabım
Baharım, sevincim, günlerimin anlamı, gönlüme nakşolmuş resim gibi sevgilim, benim gülen gülüm,

Sevinç kaynağım, içkimdeki lezzet, eğlenceli meclisim, nurlu parlak ışığım, meş’alem.
Turuncum, narım, narencim, benim gecelerimin, visal odamın aydınlığı,

Nebatım, şekerim, hazinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim.
Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı, Hazret-i Yusuf’um, varlığımın anlamı,

İstanbul’um, Karaman’ım, Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim.
Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşan’ım ve Kıpçağım, Bağdad’ım, Horasan’ım.

Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım!
Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.

Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim.
Yüreğim gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbi’yim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim.

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

İlgili

Kanuni Sultan Süleyman'ın Kaleminden Dökülen 10 Etkileyici Şiir

6 Kasım tarihinde Trabzon'da dünyaya gelen I.Süleyman, şehzadelik yıllarında; Hayrettin Efendi, Koca Kasım Paşa ve Sinan Paşa tarafından yetiştirildi. Bunun yanı sıra kuyumculuk sanatını da öğrenip kendine yeni bir ufuk açtı. Devam eden süreçte babası Yavuz Sultan Selim'in saltanatı devralmasına yardımcı olduktan sonra sırasıyla Kefe ve Manisa sancaklarında yöneticilik yaparak hocalarının da katkısıyla kendini hükümdarlığa hazırladı.

30 Eylül 'de tahta çıkan Süleyman, öncelikli olarak büyük dedesi Fatih Sultan Mehmet'in alamadığı Belgrad ve Rodos'u fethedip bu bölgeleri Osmanlı toprağına kattı. Ardından yolsuzluk yaptıkları gerekçesiyle Anadolu'daki yirmi beş Kadı'nın görevine son verdi ve kimsenin hakkını kimseye yedirmeyeceğini kesin bir şekilde ifade etti. Padişah, başarılı politikalarının yanı sıra adaleti ve merhameti ile de dikkatleri üzerine çekiyordu. Bu nedenle kendisinden yardım isteyen Fransa kralı Fransuva'ya kayıtsız kalmadı ve onu Roma Germen imparatoru Şarlken'in elinden kurtarmak için sefere çıktı. Mohaç ovasında yalnızca 2 saat süren bu savaşla birlikte Osmanlı Devleti Macarlar karşısında ezici bir üstünlük sağlayarak bir yandan da Avrupa'ya gözdağı verdi.

Sultan Süleyman 28 Eylül tarihine gelindiğinde Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki donanmayla beraber Haçlılara karşı Preveze Deniz Savaşı'nı kazandı. İstanbul'da şatafatlı törenlerle kutlanan bu büyük zaferin ardından da tekrar Macar seferine çıkıp Budin'i bir Osmanlı eyaleti haline getirdi. Sonrasında doğuya yöneldi ve İran üzerine üç sefer düzenleyerek Şah Tahmasb ile Amasya Anlaşmasını imzaladı. Bu sırada oğulları Mustafa, Selim ve Bayezid arasındaki saltanat rekabeti artıyor; Sultan Süleyman dedesi funduszeue.infod gibi tahttan indirilmekten fazlasıyla korkuyordu. Şehzade Mustafa'nın yeniçeriler tarafından çok sevildiğini fark etmesi ise tedirginliğini iyiden iyiye arttırdı. Nitekim durumdan faydalanmakta gecikmeyen Hürrem Sultan, sırf kendi oğullarının önünü açabilmek adına damadı Rüstem Paşa ile işbirliği yapıp Şehzade Mustafa'ya kumpas kurdu ve dolduruşa gelen padişahın bizzat birinci ağızdan verdiği emirle Mustafa idam edildi.


Hürrem Sultan

Artık devlet işlerinde rahatlıkla Hürrem Sultan, Mihrimah Sultan ve Rüstem Paşa'nın sözü geçiyor; Gut hastalığına yakalanan Süleyman gün geçtikte daha da güçsüz düşüyordu. Fakat Hürrem'in birdenbire rahatsızlanarak aniden vefat etmesi sarayda büyük bir infial yarattı. Eşine emsalsiz bir aşkla bağlı olan padişah adeta yıkıldı. Ardından oğulları Bayezid ve Selim arasında gerçekleşen muharebeden sonra Bayezid'in İran'a kaçması ise bardağı taşıran son damla oldu. Şah Tahmasb'dan şehzadenin iadesini isteyen Kanuni, hem Bayezid'i hem de onun oğullarını idam ettirmekten geri durmadı. Sonrasında omuzlarında taşıdığı yükler ve tuttuğu yasların ağırlığıyla birlikte iyice çöktü. Hastalığı bir türlü yakasını bırakmayınca da şanına yakışır bir şekilde savaş meydanında hayatını kaybetti (Zigetvar Seferi ).

46 yıllık bir saltanatın ardından Osmanlı'yı belki de dünyanın en güçlü devleti haline getiren Kanuni Sultan Süleyman, Avrupa'da da fazlasıyla ünlenerek "Muhteşem" (Magnificent) ve "Büyük Türk" (Grand Turc) lakaplarını aldı. Kanuni sıfatının ise; ilk kez Boğdan voyvodası Dimitri Cantemir tarafından yüzyılda yazılan bir eserde kullanıldığını ve daha sonra diğer Osmanlı tarihçileri tarafından benimsendiğini görüyoruz.

Pek çok Osmanlı padişahı gibi Kanuni Sultan Süleyman da çok iyi bir şairdir. "Muhibbi" mahlası ile yazdığı yaklaşık üç bin şiiri bulunmakla birlikte; aşk, tabiat, kahramanlık ve tasavvuf konularını oldukça usta bir şekilde ifade etmiştir kendisi. O bir ince duygu ve düşünceler şairi olarak özellikle dikkat çekmiştir. Şiirlerinde hükümdarlık üstünlüğü taslamak yerine Hakk'ın kulu ve sevgilinin kölesi gibi temaları işlemeyi tercih etmiş, hatta dizelerinde hatalarını ve eksikliklerini anlattığı bile görülmüştür. Bütün dünyaya baş eğdirmesine rağmen sevgili olarak betimlediği Hürrem karşısında çaresizliğe düşmüştür. Diğer şairler gibi yalnız ve kimsesiz kalma korkusu ile değerinin bilinmemesi gibi insani çekincelerinden de sık sık bahsetmiştir.

Kanuni sanata ve sanatçıya oldukça değer vermiş; nitekim ünlü halk ozanı Bakî'yi himayesine alıp onunla sıkı dost olmuştur. Bunun yanı sıra beyitlerinde hem Baki'nin hem Fuzuli'nin hem de Ali Şir Nevai'nin etkilerini görmek mümkündür Biz de bu içeriğimizde, onun savaş meydanlarındaki başarısını kalemine nasıl yansıttığını gösterebilmek adına 10 şiirini sizler için günümüz Türkçesi ile derledik. Keyifli okumalar dileriz.

 

10)

Birlikte olduğum, sahip olduğum, sevgilim, parıldayan ayım,
Can dostum, en yakınım, layığım, güzellerin şahı sultanım. 

Hayatım, yaşama sebebim, ömrüm, kevser şarabım, Cennet'im
Baharım, sevincim, gündüzüm, güzel yüzlü sevgilim, gülen gülüm.

Sevinç kaynağım, eğlencem, meclisim, kandilim, güneşim, mum ışığım
Turuncum, narım, portakalım, benim harem ışığım.

Çiçeğim, şekerim, gencim, dünya içinde el değmemişim
Azizim, Yusuf'um, varım, gönlümün Mısır'ındaki sultanım.

İstanbul'um, Karaman'ım, Rum mülkü diyarım
Bedehşân'ım ve Kıpçağım ve Bağdad'ım, Horasan'ım. 

Dalgalı saçlım, yay kaşlım, gözü baştan çıkaranım hastayım
Ölürsem vebali senin boynuna, medet et hey gayrimüslimim.

Çünkü kapında meddahım, her daim seni överim
Yüreği gam dolu, gözü yaş dolu Muhibbiyim, hoş halim! 

 

*Kanuni bu şiirini, eşi Hürrem Sultan'a yazmıştır.

 

9)

Aşk padişahıyım ve gönül divan defteridir bana.
Dert ve sıkıntı sözlerini yazdım, bu unvan yeter bana.

İnlerim tanbur gibi, bağrım delindi ney gibi
Muhabbet meclisindeki hicran köşesi mesken oldu bana. 

Buseye bir can değil bin can veririm seve seve
Yarım ağız olsa bile buse vermek istese yarim bana. 

Gerçi gamzen öldürür, aşığa aman vermez.
Ama dudakların, Hazreti İsa’nın nefesi gibi can verir bana. 

Yanayım kelebekler gibi güzel yüzünün nurunun ışığına
Çünkü Muhibbi dedi dilber, yan bana.

 

8)

Halkın gözünde değerli bir şey yoktur devlet (saadet) gibi.
Halbuki olamaz bu dünyada devlet (saadet) bir nefes sıhhat gibi

Saltanat dedikleri sadece bir dünya kavgasıdır.
Dünyada büyük saadet olamaz, Allah'a yakınlık gibi

Bu eğlenceyi yeme içmeyi bırak, işin sonu fenadır.
Eğer ebedî bir sevgili istiyorsan yoktur ibadet gibi.

Ömrün, kumlar sayısınca sınırsız olsa da
Bu feleğin fanusunda gelmez bile bir saat gibi. 

Ey Muhibbi, eğer huzur içinde olmak istersen ferâgat sâhibi ol
Allaha yakınlaşma olamaz, dünyada yalnızlık köşesine çekilmek gibi.

 

7)

Gözlerimden aka dursun, durmasın yaşım benim
Ya ne için saklarım, bundan böyle başım benim.

İçtiğim ciğer kanıdır, yediğim dert ve elem
Türlü türlü pişer, gönül mutfağında aşım benim. 

Ey felek çarkın bozulsun, sonunda harap ol
Nitekim ateşlere yaktın, bu içimi dışımı benim.

Çektiğim gam yükünü, feleğin çark katarı çekemez
Gelmedi bu sıkıntı vadisinde benzerim benim.

Ey Muhibbi ta ölünceye kadar bu derde çare yok
Deniz olsa yeridir, bundan böyle gözyaşım benim. 

 

*Kanuni bu şiirini, katlettirdiği oğlu Şehzade Mustafa'ya yazmıştır.

 

6)

Ey çaresiz gönül, müjdeler olsun ki sevgili naz ile yanına gelir.
Ayrılık içinde ölmüşken, ölmüş bedene can gelir.

Gözlerim ağlamaktan Yakup gibi kör olmuştu.
Şimdi gün gibi aydınlandı çünkü Kenan ilinin Yusuf'u gelir.

Ey perişan gönül, bülbül gibi sen de ağlayıp inle.
Zira o güzellik madeni, o gülen gonca gelir.

Sen yokken geldiğim hali padişaha sorsan gör ne der,
Zaman olur ki gözlerimden yaş yerine kan gelir.

Bu harap olmuş gönül yine tamir edilecektir.
Ey Muhibbi, çünkü naz ile güzeller şahı gelir.

 

5)

Güzel kaşıyla gözü her an hile peşindedir.
Her daim aşıklarını kırma hayali peşindedir.

Dertli gönlümün halini acırdın bilseydin
Gözlerimin yaşının ne halde olduğunu görseydin.

Allaha şükürler olsun ki fırtınadan kurtuldu yeryüzü
Gül mevsimidir, havalar yumuşamak üzeredir.

Gül bahçesinde yine divan kurmuş gül sultan
Ayak üstünde selvi, kendi fidan peşindedir.

Muhibbi dünya mekanına bağlanıp vermez gönül
Onun için bilir ki, an gelip geçicidir.

 

4)

Sanmayın sinem, kanlı yaşımdan kırmızı oldu benim
Gönlün alevidir şimdi, dışımdan görünen benim.

Su içinde boğulur isem şaşılır mı nilüfer gibi
Dalga vurup derya oldu yaşım, aştı başımdan benim.

Saflar dizdi kipriğim, kan olup arada aktı gitti
Ürktüler aşk sahipleri, aşk savaşımdan benim.

Ah çeksem gözyaşı denizimin dalgası başımdan aşar
Gör neler geçti bu alem içinde başımdan benim.

Varmaz oldu bu Muhibbi kıyısına sevgilisinin
Bağlıdır yollar geçilmez kanlı yaşımdan benim.

 

3)

Allah Allah diyelim, padişahlık sancağını açalım
Her yandan yürüyüp Doğu'ya askeri çekelim!

İki yerden kuşanalım yine gayret kuşağını
Tozla toprağa bulanarak bu yolu çekelim

Kızılbaşın ülkesini ayak altına alalım
Kara dumanı onun gözüne sürme diye çekelim 

Müslümanlığa destek olmamız bize farz olmuşken
Nice bir oturalım bunca günahı çekelim

Umarım rehber olur bize Ebubekir ve Ömer,
Ey Muhibbi, yürüyüp Doğu'ya askeri çekelim!

 

2)

Yine saçına bağladı bir dilruba bizi
Nerde olsa aradı buldu bela bizi

Işıl ışıl yüzünü gördük düştük ayağına
Kelebek gibi yaktı o ateş yüzlü bizi

Derman yerine dert alan aşıklarız
Bin kez arasa da bulamaz deva bizi 

Rakibi kendine doğru çeker yay gibi,
Ok gibi uzağa atar o yay kaşlı bizi

Saçının güzel kokusu sevgisiyle özümüz dolu
Ey Muhibbi baştan çıkaracak bu havâ bizi.

 

1)

Ey sık sık haddini aşan ve isyan eden oğul
Benim emirlerime asla boyun eğmeyen oğul
Ben kıyar mıydım sana ey Bayezid Han'ım oğul
Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğul. 

Nebiler, evliyalar, ulu canların hakkı için
Nuh, İbrahim, Musa ve Meryem oğlu hakkı için
Son peygamber olan alemin övünç kaynağı hakkı için
Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğul.

Adem adını söylemeyen Mecnun'a sahralar durak olur
Büyüklere itaat etmeyen daima uzağa düşer
Kader değildir hasret ve ayrılık acısından medet dilersen
Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğul.

Nebilik Haktan kaynaklanır itaat edene ihsan olunur
Anaya babaya üf deme sözünü inkar eden yetim kalır
Allahın emirlerine isyanı kerim olan Allah bilir
Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğul.

Merhamet ve şefkatin imanın süsü olduğunu bilmez misin
Ya masum kanı dökmekten sakınmaz mısın
Kulları azad ederek Hak dergâhına varmaz mısın
Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğul

Hak beni itaat eden tebama koruyucu etmiştir
Düşman canavarını mağlup etmek isterim
Seni günahsızken öldürürsem Allahtan korkarım
Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğul. 

Tutalım iki elin baştan başa kanda ola
Çünkü tövbe edersin, biz de affetsek ne ola?
Bayezidim suçunu bağışlarım gelsen yola
Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğul.

 

*Kanuni bu şiirini, kardeşi Selim'le yaptığı savaşı kaybedip İran'a sığınan ve oradan kendisine mektup gönderen oğlu Şehzade Bayezid'e cevap olarak yazmıştır.

 

Kaynak:1

Feridun Emecen, “Süleyman I”
Coşkun Ak, “Süleyman I”

Demliyazılar

Artık Hürrem Sultan’ı tanımayanımız yoktur.

Sağ olsunlar televizyon dizilerinden Hürrem Sultan’ı tanıdık.

Ama nasıl tanıdık?

Entrikaları seven, Kanuni’nin gönlünü çalmak için her türlü işleri yapan bir fettan kadın olarak tanıdık.

Bizim cenahtan bakılmayan bir gözle yazılmış senaryonun bize verdiği tarih tamamen yanlış bir tarih.

Biz kendi atalarımızı film senaryolarından tanımaya çalışırken, neden bu konu hakkında güvenilir kaynakları okumuyoruz?

Çünkü birileri bizim tarihimizin doğru anlaşılmasını istemiyor.

Çocukluğumuzdaki Dallas dizisi neyse benim için bu filmler de aynen öyle.

Kanuni’nin tarihi sanki entrikalarla dolu bir tarih.

Peki, bu Hürrem Sultan kimdir?

Aslına bakarsak Hürrem Sultan hakkında fazlaca bir bilgimiz yok.

Çünkü padişah eşleri fazla ifşa edilmiyordu.

Padişah eşleri mahremdi ve kendisi hakkında fazla bilginin olmaması normaldi.

Eski adı Roza veya Rokselena olan Hürrem Sultan’ın saçlarının kızıl olmasından dolayı Polonyalı olma ihtimali yüksek olduğu tarihçiler tarafından yazılmakta.

Hürrem Sultan, Kırım Sarayında yetiştirilerek Osmanlı Sarayına gönderilmiştir.

Neden Kırım Sarayından yetişen bir kız Osmanlı’ya gelin olmuştur.

Çünkü Yavuz Sultan Selim’in eşi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Hatun bir Kırım Tatarı idi.

Dolayısıyla Hafsa Sultan kendi memleketlisi olan bir kızı kendine gelin etmek istemesi doğal bir durumdur.

Peki, Hürrem Sultan nasıl yetişmiş?

Hürrem Sultan, Harem’de güzel bir eğitimden geçmiş ve aldığı bu eğitim sayesinde göze girmiştir.

Bunun yanı sıra evlendikten sonra da Kanuni’ye birçok erkek evladı vermesi onun daha da yükselmesinin başka bir nedeni olmuştur.

Herkesin kötülemeye çalıştığı Hürrem SultanOsmanlı’daki Haseki Sultanlarının içerisinde en eli açık kadın da Haseki Sultan’dır.

İstanbul, Mekke, Kudüs ve Rodos Adası Haseki külliyelerinden, Sultanahmet’teki Haseki Hamamlarına, Karapınar’daki Hamamlardan, Edirne suyollarına, Medine sebillerine kadar nice yere eser yaptırmış, erişilmesi güç hayır işlerinde para harcamaktan kaçınmamıştır.

Hürrem Sultan’ın ilginç bir tarafı da kendisi yabancı olmasına rağmen Harem’de almış olduğu o mükemmel eğitimden dolayı eşsiz bir belagati ve edebiyatı vardır.

Bunu Kanuni’ye yazdığı şiir ve mektuplardan gayet iyi görmekteyiz.

Hatta bazı edebiyatçılar, onun Kanuni’den daha güzel şiirler yazdığını ifade etmektedir.

Zaten az sonra burada paylaşacağımız şiir ve mektuplarından da buna şahit olacaksınız.

İsterseniz şu dizeleri tane tane ve sesli bir şekilde okuyun. Ne kadar da güzel aşkını ifade etmektedir Hürrem Sultan;

Ey sabâ, sultanuma zar-u perişan diyesün

Gül yüzünsüz işi bülbül gibi efgân diyesün

Firkatinde sanma derd-i dile dermânum yeter

Bulmadı kimse ânın derdine dermân diyesün

Tiğ-i derdiyle delub yüreğimi dest-i gâm

Ney gibi firkatle hasta vü nalân diyesün.

(Ey sabârüzgârı, Sultanıma perişan ve ağlamaklı olduğumu söyle. Gül yüzün olmayınca, yapacağı şey bülbül gibi figan etmektir de. Ayrılığında sanma dermanım bu derde yeter. Kimse bu derde derman bulamadı. Dert kılıcı ile yüreğimi deldi bu gam. Ney gibi ayrılık acısı ile hasta deyiver.)

Gördüğünüz gibi bu şiirde ne kadar güzel naif ve zarif bir anlatım var. Ancak bir ayrılık acısı bu kadar güzel ifade edilebilir.

Bir de Hürrem Sultan’ın mektuplarına bakalım. Bakarken de kelime kelime inceleyelim mektupları. Ve şaşıracaksınız sonradan Osmanlıcayı öğrenen birisi böyle güzel bir mektubu nasıl yazabilir diye.

funduszeue.infoCanım Pâresi Sultanım,

Gâmlı gönlümün yatıştırıcısı, yaralı kalbimin merhemi o kimsedir ki, onun âşkı gönül tahtımın sultanıdır. Her ne kadar cihanın sâadeti isem de onun kölesiyim. Yüz bin kere yanmış sine ile arz olunur ki, benim Firdevs Cennetimin goncası Sultanım. Gaddar felek, benim gibi bir dertliye zulmedip, canıma türlü türlü ayrılık hançerleri saplayıp ve benim miskin gözümün yaşına bakmayıp, siz yüce ve ebedi cennetin goncasını benden ayrı düşürdü ise, rahatım zahmete, şahlığım tasaya, hayatım mahva yüz tutup, gün be gün feryâdımdan insan ve cinler yanıp tutuşmuştur. İhtimaldir ki gözyaşıma Allah’ın inayeti yetişip hayatımı gene bana kavuşmayı mümkün ve kolay kılacak, bu kadar ayrılığımdan ve yabanda kalışımdan beni esirgeyecek!

Benim Yusuf yüzlüm, şeker sözlüm, lâtif, nâzenin Sultanım! Allah dergâhına yüzüm süpürge kılıp niyâz ederim ki; mübarek yüzünüzü yine tez zamanda bana göstersin! İlâhi, eğer denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa dahi, bu ayrılığın açıklamasını yazabilirler mi? Ayrılığa düşenin halini bilmek isteyenler, Süre-i Yusuf okusun, bu hali ancak o tefsir eder.

Gözümün nuru Sultanım! Gece yoktur ki âhlarımın ateşinden bütün âlem yanmaya. Seher yoktur ki, gül yüzünüzün arzusuyla ağlamaya ve feryatlarımdan felekler parçalanmaya,

Rumuzu şeb gibi tarik etti ey may-i iştiyak

Müşkil olur iftirak, ah iftirak, vah iftirak

 (Gündüzümü gece gibi karanlık ettin ey Ay! Zor olur ayrılık, ah ayrılık, vah ayrılık…)

Ah benim Sultanım! Ayrılık ateşinin sınırı yoktur. Şimdi siz de bu derd-mendi esirgeyip mektub-ı şerifinizi bu tarafa göndermeyi geciktirmeyiniz. Bari onunla canıma rahat hasıla ola..!

El-fakirü’l-hakir cariyeniz Hürrem

funduszeue.info

Yine Kanuni seferdeyken Hürrem Sultan kalemini yine konuşturmuş. Bize derse verecek nitelikteki bu mektubuna da bir göz atalım;

Sultanım, Padişahım!

Hazin inlemelerime, yaşlı gözlerime, gamlı gönlüme, ağlama ve sızlamalarıma ve yanışıma lütfunuzdan merhamet kılıp, parlak güneşten daha parlak cemalinizi ben derd-mendine (derdin sahibi ben) bir şekilde mukadder ide ki (kader ki), artık bir daha ayrılığa yol almayıp ol temiz, parlak diyara karşı pervane ve hayran olayım.

Benim Sultanım, can-u gönülden sevgili şâhım ve ruh-i revanım (ruhumun ferahlığı), dünya ve ahirette ümitvarım! Hazret-i Hayyı lâyemut (Allah teala) zât-ı şerifinizi cem’i elemlerden (tüm üzüntülerden) ve unsur-u lâtifinizi (güzel bedeninizi) kötü hastalıklardan uzak edip, kendi sonsuz lütfuna ve Habibi’nin yüzü suyu hürmetine ve evliyalar haşmetine yakın edip, yere batasıca kâfirler üzere mansur ve muzaffer kıla!

Ey benim Sultanım! Sizin sevinçli hitap ve yazınız gelmek sureti ile cariyenizi topraktan kaldırdınız. Yazınız bu gamlı gözlerimizi pür nur ve mahzun gönlümüzü mesrur kıldı. Ey benim saadetim, her gün gönül okşamak ve hatır almaktan geri durmayınız. Kâbetullahtan rüyasında server-i kâinatı gördüğünü söyleyen bir aziz geldi. Mefahir-i mevcudat (yaradılmışların iftihar edileni Hz. Peygamber) aleyhisselam buyurmuş ki; “Bu isimler ile merkum bir gömlek biç de gazâda onu giydireyim. O kişi emre uyup vasiyeti yerine getirdi. Bunu Şehristanı teftiş etti. Sonra Emre Koca’ya götürdü. Emre Koca dahi onu bize gönderdi. Ben de size gönderdim. Allah teala aşkına ve Rasulullah hürmetine bunu giymemezlik etmeyiniz.”

Mektuptan da anlaşılacağına göre Kabetullah’tan yani kutsal topraklardan gelen Allah dostu bir zattan öğrendikleriyle eşi için tılsımlı bir gömlek yaptırmış ve bunu kesinlikle giymesini istemektedir. Buradan da şu anlıyoruz ki, Hürrem Sultan duaya ve Allah’ın korumasına tüm kalbiyle inanmakta.

Kanuni’den uzun bir süre haber alamayınca Hürrem Sultan öyle bir mektup yazıyor ki, yazdığı mektupta buram buram hasret, elem ve ayrılık acısı kokmakta. Ancak Kanuni gittiği seferlerden dolayı ister istemez eşlerini ihmal ediyordu.

Belki biz Padişahları sadece saraylarda yaşayan insanlar olarak hayal etmişizdir ama onlar bir sefere gittikleri zaman aylarca eşlerini göremedikleri oluyor.

İşte Hürrem Sultan da, uzun süredir haber alamadığı Sultanına yazdığı mektupta inceden inceye sitem etmekte;

Hazret-i Sultanım,

Yüzümü yere koyup kutsal ayağınızın bastığı toprağı öptükten sonra, benim devletimin güneşi ve sermayesi Sultanım! Eğer bu ayrılığın ateşine yanmış ciğeri kebap, göğsü harap, gözü yaş dolu, gecesini gündüzünden ayırt etmeyen, özlem denizine düşmüş çaresiz, âşkınız ile divâne, Ferhat ile Mecnun’dan beter tutkun kölenizi sorarsanız ne ki sultanımdan ayrıyım. Bülbül gibi ah ve feryadım dinmeyip ayrılığından (öyle) bir hâlim var ki, Hakk kâfir olan kullarına bile vermesin. Benim devletim, benim sultanım, ayrıca bir buçuk ay oldu ki sultanım tarafından oldu ki sultanım tarafından bir haber belirmedi. Hak en çok bilenlerden bilenidir ki bu gidişle, rahat yüzü görmeyip gece sabaha dek, sabahtan geceye dek bidüziye ağlayıp kendi hayatımdan el yuyup, dünya gözüme dar olup, bilmem ne edip neyleyeceğim.

İşte gördüğünüz gibi Hürrem SultanPolonya’dan gelmiş, devşirilerek Haremde mükemmel bir eğitimden geçmiş ve Osmanlıya birçok tarihi eser bağışlamış, çok sonradan öğrenmesine rağmen edebiyatı ve belagatiyle tüm edebiyatçıları şaşırtmış ilginç bir Haseki Sultan.

Kesinlikle biz tarihimizi doğru kaynaklardan öğrenmeliyiz. Senaryolara sıkıştırılmış, reyting uğruna berbat bir tarih ortaya atılmış dizilere hiç rağbet etmeyelim.

Benim siz okurlarıma tavsiyem eğer Kanuni’yi ve en çok da merak ettiğiniz Hürrem Sultan’ı öğrenmek istiyorsanız Sanat Tarihçisi Sayın Talha Uğurluel’in yeni piyasaya çıkmış “Dünyaya Hükmeden Sultan Kanuni” adlı çalışmasını okuyun.

Ben bir çırpıda okudum.

Buna emin olun siz de bir çırpıda okuyacaksınız.

Benden söylemesi.

Kanuni Sultan Süleyman&#;ın Hürrem Sultan&#;a Yazdığı En Güzel Aşk Şiiri! Okuyunca Kendinizde Büyük Eksiklik Hissedeceksiniz…

Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'a yazdığı en güzel aşk şiiri okuyunca herkesin kendisinde büyük bir eksiklik hissetmesine neden olacak. Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan arasında yaşanan aşk öyle derin bağları beraberinde getirmiş ki her ne kadar üzerinden çok uzun yıllar geçse bile hala tarihin en güzel aşklarından bir tanesi olarak anılmaya devam ediyor. Kanuni Sultan Süleyman; seferleri ile askeri anlamda yaptığı her başarının yanında yaşadığı o aşk ile de gündemde yerini almaya devam ediyor.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'a karşı beslediği derin aşk öylesine derinmiş ki her yazdığı mektuba da en derin hisleri yansımıştır. Birbirilerine yazmış oldukları o aşk mektupları günümüzde hala unutul gitmemiş, devlet arşivlerinde en özel yerini almayı başarmıştır. İncelenecek olduğu zaman aslında aralarında ne kadar derinlemesine kuvvetli bir aşk olduğu gözlenecektir.

Devamı İçin Diğer Sayfaya geçiniz>>>>>

Klavye ile galeriyi gezebilirsiniz

#Sultan Süleyman kime aşık, Kanuni Sultan Süleyman kimdir, Hürrem Sultan kime aşık, Kanuni Sultan Süleyman&#;ın Hürrem Sultan&#;a yazdığı şiir, Kanuni Sultan Süleyman&#;ın şiirleri, Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultan aşkı, Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultan mektupları nerede, Hürrem Sultan güzelliği, Kanuni Sultan Süleyman&#;ın Hürrem Sultan&#;a yazdığı şiirler, Kanuni Sultan Süleyman&#;ın Hürrem Sultan&#;a yazdığı en güzel aşk şiiri

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası