hidrosefali bitkisel tedavi / Hidrosefali (Beyindeki Su) | Prof. Dr. Alev Leventoğlu

Hidrosefali Bitkisel Tedavi

hidrosefali bitkisel tedavi

Hidrosefali: Nedir, Nedenleri, Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi

  • Başta ağrı oluşması (Beyin sıvısı, yatış pozisyonunda uzun süre kalınması nedeniyle çok iyi boşalamamaktadır. Bu nedenle kişiler sabah kalktıklarında daha şiddetli şekilde baş ağrısı hissedebilir. Sürekli oturmak da baş ağrısını arttırabilir ve bu baş ağrıları hastalık ilerledikçe, tedavi de edilmedikçe sürekli hale gelebilir.)
  • Boyun ağrısı
  • Kendini hasta, yorgun ve halsiz hissetmek
  • Sıklıkla uyku halinde olma (ileri durumlarda koma durumu dahi gerçekleşebilir)
  • Zihinsel bulanıklık yaşanması ve sık sık kafa karışıklığı oluşması
  • Görme problemi, sıklıkla bulanık veya çift olarak görme
  • Yürümede zorluk yaşanması
  • İdrar kaçırma ve dışkıyı tutamama durumu
  • Çocuklarda kısa şekilde ve tiz bir sesle görülen ağlamalar
  • Kafa büyüklüğünün de değişmesiyle beraber yüz görünümünde gerçekleşen değişiklikler
  • Çocuklarda gelişimde gerilik oluşması
  • Hareketlerin yavaşlaması ve sınırlandırılması
  • Alınganlık ve kontrolsüz olan ruh hali
  • Nöbet geçirme (Epilepsi, sara krizi)

Normal basınçlı hidrosefali belirtileri:

Genellikle 60 yaşından büyük olan erişkinlerde görülür. Bu durumun başlıca belirtisi bilinç kaybı yaşanmadan aniden düşüşlerdir. 

  • Yürümede bozulma, dönüşleri rahat yapamama (Tipik, yerde mıknatıs varmış hissi şeklinde yürürler)
  • Zihinsel işlevlerin bozulması kaynaklı hafızada yaşanan problemler, unutkanlık 
  • Başta ağrı hissedilmesi
  • İdrar veya dışkıyı tutamama durumu

Hidrosefali Tanısı Nasıl Konur?

Tanı konulmasında teknoloji ve tıbbın ilerlemesi sayesinde gelişen Nöroradyolojik teknikler kullanılır. Bu tekniklere MR görüntüleme (BOS akım MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) örnek verilebilir. Bu teknikler sayesinde beyin boşluklarında hastalığa bağlı oluşan genişlemeler ve beyin dokusunda meydana gelen değişiklikler tespit edilebilir ve hasta muayenesi ile birlikte de görülen semptomlar birleştirilerek hidrosefali tanısı kesin bir şekilde konulabilir. 

Doğum öncesinde anne karnındaki bebeklerde de bu hastalığa rastlanabilir. MRG ve ultrasonografi anne karnındaki bebeğin beyin gelişimi ve beyin boşluklarındaki değişiklikleri belirlemeye ve bu değişikliklerin takip edilmesine yarayan tekniklerdendir. Bebeğin doğumundan sonra yapılan MRG işlemi ile birlikte de görülen hidrosefalinin nedeni belirlenmiş olur. 

Hidrosefali Nasıl Tedavi Edilir?

Hidrosefali hastalığında diğer hastalıklarda olduğu gibi erken tanı çok önemlidir. Hidrosefali hastalığında ilaçla tedavi mümkün değildir. Tek tedavi yöntemi cerrahi müdahalelerdir. Bu cerrahi müdahaleleri sadece beyin ve sinir cerrahisi uzmanları gerçekleştirebilir. Cerrahi müdahalelerde birçok yöntem bulunur ve en doğru olan yöntem hidrosefaliye neden olan faktörlere göre seçilir. 

Eğer hidrosefali nedeni BOS dolaşımının doğru şekilde yapılamaması ve bunun nedeni de dolaşım kanallarında olan tıkanıklık ise tıkanıklığın giderilmesine yönelik bir cerrahi yöntem seçimi yapılmalıdır. Bu tıkanıklıkların nedeni tümör, kist gibi durumlar olabilir. Tıkanıklığın açılamadığı durumlarda ise BOS’un beyin içindeki dolaşım kanalları cerrahi müdahaleler ile değiştirilebilir. 

Şant ameliyatı

Genelde bu sıvının dolaşımı eski ve sağlıklı haline geri döndürülemez ve bu sıvı vücutta bulunan herhangi bir boşluğa aktarılır. Genelde beyin omurilik sıvısının kolay emilebildiği karın veya kalpteki bir boşluk bölgesine aktarımı tercih edilir. Bu aktarım işlemi için "şant" olarak bilinen ince, uzun, elastik ve silikon özellikli bir boru kullanılır. Bu işlemin tek yönlü ve kontrollü bir hızda çalışması gereklidir. Bunun için de kafa derisinin altında bulunan bir pompa ve ince boru gereklidir. Bu işlem sayesinde beyin içindeki basıncın artması önlenir. Beyin içindeki sıvının her gün üretildiği düşünüldüğünde bu sistemin sürekli çalışması gerektiği anlaşılabilir. Bu sistemin parçaları deri altındadır fakat dokunulduğunda veya bir fiziksel muayene yapılması sırasında hissedilebilir. Bebeklerde ise dışarıdan bakıldığında görülebilir. Şantın pil gibi bir güç kaynağına ihtiyacı yoktur. Bu işlem sonrasında gerekli kontrollerin yapılması durumunda hastalar hayatlarını sorunsuz şekilde devam ettirebilir.

Endoskopik Ventrikülostomi

Endoskopik (kamera sistemi ile yapılan müdahaleler) sistemler,  günümüzde uygun hastalarda tercih edilen tedavi yöntemidir. Endoskopik üçüncü ventrikülostomi (sıvının dolaşması için yeni bir yol açılması) ve aquaduktoplasti (tıkanık olan yerin açılması) olarak bilinen bu yöntemde şant sistemine gerek yoktur. Ayrıca şant takılan ve sürekli şant tıkanması gibi tekrarlayan problemi olanlarda, enfeksiyon sorunu nedeniyle şant çıkartılan hastalarda endoskopik yöntem tercih edilebilir.  

Operasyonda, cm uzunluğunda ufak bir cilt kesisi yapıldıktan sonra, kafatasına açılan küçük bir delikten endoskop (kamera) ile üçüncü ventriküle ulaşılmaktadır. Ön alt bölümüne omurilik sıvısının dolaşması için buraya bir yol açılır. Böylece biriken sıvı buradan gitmeye başlar. Ameliyat yaklaşık 1 saat sürer. Ertesi gün hasta taburcu edilir. 

Uygun hastalarda şant ameliyatına göre çok daha avantajlı olan bu yöntemde, vüdumuza yerleştirilen herhangi bir plastik hortum ve sistem bulunmamaktadır. Enfeksiyon riski daha azdır. Şant tıkanması ve çalışmaması gibi sorunlar görülmez. Bunun yanı sıra bazı ameliyat riskleri bulunmaktadır. Nadiren de olsa ameliyatla açılan ve sıvının boşalmasını sağlayan açıklık kendiliğinden tekrar kapanabilmekte, görme sinirlerinde etkilenme olabilmektedir. 

Genel olarak 1 yaş altındaki bebeklerde bu yöntem tercih edilmemektedir. 

Anne karnında tanı konulması durumunda bebeğin en erken olabilecek şekilde doğurtulması ve hastalık için gerekli cerrahi müdahalenin de en erken şekilde yapılması gerekir. 

Hidrosefali tanısı geç konulduğu takdirde ölümcül olabilen bir hastalıktır. Bu yüzden belirtilerin görülmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşunda kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

Anasayfa /BLOG /Hidrosefali (Beyindeki Su)

Hidrosefali (Beyindeki Su)

Hidrosefali nedir?

Hidrosefali, beyinde ve beyin çevresinde aşırı sıvı birikmesi sonucu kafatasının büyümesine ve basınç artışına neden olmaktadır. Hastalığın ismi “su” ve “kafa” anlamına gelen Latince sözcüklerden oluşmakta ve “beyindeki su” olarak da bilinmektedir. Sıvı birikmesinin bir sonucu olarak beyin hasarı meydana gelebilmektedir. Bu durum ise gelişimsel, fiziksel ve zihinsel hasarlara yol açabilmektedir. Ciddi komplikasyonların önlenmesi için tedavi gerektirmektedir. Hidrosefali esas olarak 60 yaşın üzerindeki yetişkinlerde ve çocuklarda görülmekle birlikte daha genç yetişkinlerde de görülebilmektedir. Beyin omurilik sıvısı, normal şartlarda beyninizden ve omuriliğinizden geçmektedir. Ancak belirli koşullar altında beyninizdeki beyin omurilik sıvısı (CSF) miktarı artmaktadır. CSF miktarı şu durumlarda artabilir:

  • CSF'nin normal şekilde akmasını önleyen bir tıkanıklığın gelişmesi,
  • Kan damarlarının CFS’yi absorbe etme kabiliyetinde bir azalmanın görülmesi,
  • Beyin tarafından aşırı miktarda CFS üretilmesi.

Bu sıvının çok fazla birikmesi beyne baskı uygulamakta, bu basınç ise beyin dokusuna zarar vererek beyin şişmesine neden olmaktadır.

Hidrosefalinin Nedenleri

Bazı durumlarda hidrosefali doğuştan gelebilmekte, genetik olabilmekte veya hamilelik sırasında oluşabilmektedir. Olası nedenleri şunlardır:

  • Omurga kemiklerinin sağlıklı bir şekilde kapanmaması sonucu gelişen doğumsal anomaliler,
  • Genetik bir anormallik,

Kızamıkçık gibi hamilelik sırasında görülen bazı enfeksiyonlar. Bu durum ayrıca bebeklerde, yeni yürümeye başlayan çocuklarda ve daha büyük çocuklarda şu nedenlerle ortaya çıkabilmektedir:

  • Özellikle bebeklerde görülen menenjit gibi merkezi sinir sistemi enfeksiyonları,
  • Erken doğan bebeklerde doğum sırasında veya doğumdan kısa bir süre sonra beyin içi kanamaları,
  • Doğumdan önce, doğum sırasında veya doğum sonrasında meydana gelen yaralanmalar,
  • Kafa travması,
  • Merkezi sinir sistemi tümörleri.

Normal Basınçlı Hidrosefali

Yetişkinlerde hidrosefali ortaya çıktığında, CSF seviyeleri yükselir ancak basınç miktarı genellikle normaldir. Yine de beynin şişmesine neden olur ve işlev bozukluğuna yol açabilir. Yetişkinlerde bu durum genellikle CSF'nin akmasını engelleyen koşullardan kaynaklanır. Ancak bazı durumlarda bilinen bir neden yoktur.

Durumun bu formu genellikle yavaş başlar ve 60 yaşın üzerindeki yetişkinlerde daha yaygındır. En erken belirtilerden biri, hastanın bilincini kaybetmeksizin aniden düşme yaşamasıdır. Normal basınçlı hidrosefalinin (NPH) diğer olası semptomları ise şunlardır: yürüme şeklindeki değişiklikler, hafıza sorunları gibi zihinsel işlevlerde bozulma, idrar ve dışkıyı kontrol edememe, baş ağrısı.

Potansiyel Hidrosefali Belirtileri Nelerdir?

Hidrosefali kalıcı beyin hasarına neden olabilir, bu nedenle bu rahatsızlığın belirtilerini fark etmeniz ve tıbbi yardım almanız önemlidir. Hidrosefali çocuklarda daha yaygın olmasına rağmen her yaştan insanı etkileyebilmektedir.

Bebeklerde Olası Hidrosefali Belirtileri: Başın normalden fazla büyümesi, kafatasının yüzeyindeki yumuşak nokta olan fontanelde (bıngıldakta) şişlik, Gözlerin yuvalarında dışarı çıkması ve bakışların aşağıya kayması nöbet geçirme, aşırı huzursuzluk ve çok tiz ağlama, kusma, aşırı uyku hali, düşük kas tonusu (elastikiyeti) ve gücü, zayıf beslenme şeklinde görülmektedir.

Çocuklarda Olası Hidrosefali Belirtileri: Kısa, tiz çığlıklar, kişilik değişiklikleri, yüz yapısındaki değişiklikler, çift görme, baş ağrısı, kas spazmları, gecikmiş büyüme, yemek yeme sorunu, aşırı uykululuk, sinirlilik, koordinasyon kaybı, mesane kontrolünün kaybı, başın anormal büyümesi, uyanık kalma veya uyanma sorunu, kusma veya bulantı, nöbetler, konsantrasyon problemleri şeklinde görülmektedir.

Genç ve Orta Yaşlı Yetişkinlerdeki Olası Semptomlar: Kronik baş ağrıları, koordinasyon kaybı, yürümede zorluk, mesane sorunları, görme problemleri, zayıf hafıza, konsantrasyon zorluğu şeklinde görülmektedir.

Hidrosefalinin Tanı Yöntemleri

Kendinizin veya çocuğunuzun hidrosefali olduğundan şüpheleniyorsanız, doktorunuz belirti ve semptomları aramak için fizik muayene yapacaktır. Doktorlar, çocukları muayene ederken içine gömülmüş gözleri, yavaş refleksleri, şişkin bir fontaneli ve yaşlarına göre normalden daha büyük bir baş çevresi olup olmadığını kontrol etmektedir.

Doktor, ayrıca beyne daha yakından bakmak için bir ultrason kullanabilir. Bu testler, beynin ayrıntılı bir biçimde görüntülenmesi için yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanmaktadır. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taramaları, aşırı CSF belirtilerini tespit etmede kullanılabilmektedir. Bilgisayarlı tomografi taramaları da çocuklarda ve yetişkinlerde hidrosefali teşhisine yardımcı olabilmektedir. 

Hidrosefali Nasıl Tedavi Edilir?

Hidrosefali tedavi edilmezse ölümcül olabilir. Hidrosefali tedavi yöntemi seçimi; sıvının dolaşmasını engelleyen tıkanıklığın nedenine, hastalığın şiddetine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlıdır. Doktorunuz aşağıdaki tedavi yöntemlerinden birini seçebilir:

  1. Şant Yerleştirme: Çoğu durumda, cerrahi olarak bir şant yerleştirilmektedir. Şant, bir drenaj sistemidir. Doktor tarafından tüpün bir ucu beyine ve diğer ucu göğüs veya karın boşluğuna yerleştirilmektedir. Fazla sıvı beyinden ve daha kolay emilebileceği tüpün diğer ucundan dışarı akıtılmaktadır. Böylece fazla sıvı boşaltılmış ve kafa içi basınç azaltılmış olmaktadır. Şant implantı tipik olarak kalıcıdır ve düzenli olarak izlenmesi gerekmektedir.  
  2. Ventrikülostomi: Şant takılmasına alternatif olarak ventrikülostomi adı verilen bir işlem gerçekleştirilebilir. Bu, ucunda kamera olan bir tüp ile beyne girilmesi, buradaki kulakçıkta bir delik açılması ve tıkanıklığın giderilmesidir. Böylece beyin sıvısı beyinden ayrılacak, o delikten geçerek kan dolaşımı ile emilmiş olacaktır.

Hidrosefali Riskinin Azaltılması

Hidrosefaliyi önlemek mümkün değildir; ancak hidrosefali riskinizi veya çocuğunuzun hastalığı geliştirme riskini azaltmak mümkün olabilir.

  • Hamilelik sırasında prenatal bakım (doğum öncesi bakım) almanız önerilmektedir. Bu, hidrosefaliye yol açabilecek erken doğum riskinin azaltılmasına yardımcı olacaktır.
  • Aşı yaptırmak hidrosefali ile bağlantılı hastalıkları ve enfeksiyonları önlemeye yardımcı olabilir. Düzenli taramalar yaptırmak, hidrosefali riskine yol açabilecek hastalıklar veya enfeksiyonlara karşı hızlı tedavi almanızı sağlayabilir.
  • Bisiklete binmek gibi olası bir kaza riskinin mevcut olduğu aktiviteleri yaparken baş yaralanmalarını önlemek için kask benzeri güvenlik ekipmanları kullanmanız önerilmektedir. Ayrıca emniyet kemeri kullanarak olası bir kaza anında kafa travması riskinizi azaltabilirsiniz.
  • Olası bir kaza anında yaşanabilecek yaralanmaları önlemek adına çocuğunuzun bebek/çocuk oto koltuğunda oturuyor olduğundan emin olmalısınız. Bebek arabası gibi bebek ekipmanlarınızın güvenlik standartlarını karşıladığından emin olarak olası kafa yaralanmalarının önüne geçebilirsiniz.

BLOG

MS Hastalarında Hamilelik

Multiple Skleroz (MS), bağışıklık sisteminin sinir hücrelerine zarar veren bir hastalıktır. Hastalık çoğunlukla kadınlarda görülmektedir. Hastalığın seyri, tedavi planı, doğurganlık, gebelik, doğum hatta emzirme süreçleri üzerinde etkili olabildiğinden MS

Sağlıklı Beyin vs. Alzheimer Hastalığı Olan Beyin

Alzheimer hastalığı beynin küçülmesine ve beyin hücrelerinin ölmesine neden olan ilerleyici bir nörolojik bozukluktur. Kişinin bağımsız olarak işlev görme yeteneğini etkileyen düşünme, davranışsal ve sosyal becerilerde sürekli bir düşüş yaşaması olarak ad

Anksiyete Alzheimer Riskini Arttırıyor

Hafif bilişsel bozukluğu olan kişilerin uzun ve devamlı stres ve kaygı yaşamaları durumunda, Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıkları daha yüksektir. Yeni bir çalışma, hafif bilişsel bozukluğu ve yüksek düzeyde stresi olan kişilerin, stresli olmayanla

Tümör Hep Kötü Huylu Olmayabilir

Beyin tümörleri kanserli (kötü huylu) veya kanserli olmayan (iyi huylu) olabilir. Kötü huylu (kanserli) veya iyi huylu beyin tümörleri özellikle bası belirtileri ve fokal nörolojik bulgulara neden olur. İyi huylu veya kötü huylu tümörler büyüdüğünde, kafa

Sirkadiyen Ritim Uyku Bozuklukları

Sirkadiyen ritim, günün 24 saatte bir tekrarlanan doğal uyku-uyanıklık döngüsüdür. Bu döngünün bozulması, sirkadiyen ritim uyku bozukluğudur. Sirkadiyen ritim bozukluğu, gündüz uykululuğundan depresyona kadar değişen semptomlara neden olabilir.

Çok Fazla Televizyon İzlemek Beyin Sağlığını Etkiliyor

Araştırmacılar, genç ve orta yaşta daha fazla televizyon izleyen kişilerin ileriki yıllarda beyin sağlığını bozma riskinin daha yüksek olduğunu söylemektedir. Çalışmalar ayrıca, aşırı televizyon izlemenin bilişsel gerilemeye ve gri maddede (karar verme, i

Az veya Çok Uyku Sağlığınıza Zarar Veriyor

Altı ila sekiz saatlik sağlıklı uyku, kardiyovasküler sağlık için önemlidir. Altı ila sekiz saatten fazla veya az süren bir uyku önerilmemektedir.

Parkinson Hastalığının 5 Aşaması

Beyindeki dopamin miktarının azalması sonucu hastaların hareketi başlatma ve hareketi kontrol etme mekanizması bozulur.

60 Yaşından Sonra Beyinde Neler Oluyor?

Araştırmacılar, sağlıklı bir beynin etkinliğini ve verimliliğini ileri yaşlarda da koruyabileceğini söylemektedir.

Temporal Lob Epilepsisi

Epilepsi, nöronlar olarak adlandırılan beyin hücrelerinin diğer hücrelere düzensiz sinyaller göndermesiyle sonuçlanan kronik bir nörolojik durumdur.

Uyku Bozukluklarının Belirtileri

Çoğu insan uykuya dalmakta zorluk çekmektedir. Ancak kronik uyku sorunları ve devam eden gündüz yorgunluğu daha ciddi bir soruna işaret edebilir.

MS Bağışıklık Sisteminizi Etkiliyor

Sağlıklı sinir lifleri, miyelinden oluşan bir koruyucu kılıf ile kaplıdır. Bu sayede hücreler arası uyarılar kolaylıkla birbirleri arasında iletilir. MS Hastalığı - Multiple Skleroz hastalığında

Hava Durumu Migreninizi Etkiliyor

Araştırmacılar, bazı insanların migren atakları yaşamasına neyin sebep olduğunu tam olarak bilmiyorlar. Genler, beyindeki değişiklikler veya beyin kimyasallarının seviyelerindeki değişiklikler söz konusu olabilir.

MS Hastalığında Kas Zayıflığını Yönetin

Beyniniz, eylemi kontrol eder ve bir sinir ağı aracılığıyla kaslarınıza elektrik sinyalleri gönderir. Bu sinyaller kaslarınıza hareket etmesini söyler. Multipl sklerozunuz (MS), bağışıklık sisteminiz sinirlerine saldırır.

Alzheimer’ın Erken Belirtileri

Alzheimer, demansın en yaygın şeklidir. Demans, günlük yaşamınızı etkileyen hafıza fonksiyonlarının veya diğer zihinsel yeteneklerin kaybı için genel bir terimdir.

Baş Ağrınızı Azaltın

Günümüz dünyasındaki birçok insan için baş ağrıları giderek daha yaygın bir sorun haline gelmiştir. Çoğu zaman stres veya dehidrasyon gibi dışsal sebeplerin birer sonucu olabilirler.

Periferik Nöropati’yi Önlemek için Adım Atın

Periferik Nöropati, periferik sinirlerinizin zarar görmesi sonucu, genellikle ellerinizde ve ayaklarınızda zayıflık, uyuşukluk ve ağrıya neden olur. Ayrıca vücudunuzun diğer bölgelerini

İyi Uyku Alzheimer Riskini Azaltabilir

Araştırmalar beynimizin, biz uyurken bunama gibi hastalıkları önlemeye yardımcı olduğunu öne sürdürmektedir. Bu, beynimizin uyku sırasında dinlenmek yerine çalıştığını gösteren

Multiple Sklerozla Savaşmanın 10 Etkili Yolu

Beyin sağlığının önemli olmadığı hiçbir canlı yoktur. Ancak multiple skleroz (MS) ile yaşıyorsanız, bu organı korumak iki kat önemlidir. Tedavi planınızı takip etmek ve sağlıklı

Omega-3 Balık Yağı Beyninizi ve Ruh Sağlığınızı Nasıl Etkiler?

Balık yağı, sardalye, hamsi, uskumru ve somon gibi yağlı balıklardan elde edilen popüler bir takviyedir. Balık yağı esas olarak iki tür omega-3 yağ asidi içerir: kalp sağlığı ve cilt

Kadınlarda MS Hastalığı

Multipl skleroz (MS), merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığıdır. MS, kadınları erkeklerden daha sık etkiler. Ulusal Multipl Skleroz Derneği’ne göre, kadınların MS olma olasılığı

Yaşlı Yetişkinlerde Uyku Bozuklukları

Uyku, hem günlük hayatınız için hem de fiziksel ve zihinsel sağlığınız için kritik öneme sahiptir. Uyku bozuklukları yaşlı erişkinlerde oldukça yaygındır. Yaşlandıkça, uyku düzenleri ve

Kitap Okumanın Zihin Sağlığınız için Faydaları

Kitap okumak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınıza fayda sağlar.

Yedikleriniz Baş Ağrınızı Nasıl Etkiliyor?

Baş ağrısı en sık görülen yakınmaların başında gelir ve toplumun yaklaşık yüzde 90'ında görülür. Baş ağrısı, beyninizdeki bir ağrıyı ima etse de, aslında beyniniz, kan damarları ve

Multiple Sklerozun Vücudunuz Üzerindeki Etkileri

Merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığı olan MS Hastalığı, sinirlerin etrafındaki koruyucu örtünün bozulmasından kaynaklanır. Bu, beynin vücudun geri kalanıyla iletişim

Migren Ağrısına İyi Gelen 11 Uçucu Yağ

Migren, hastanın günlük yaşamanı etkileyebilen, günlük aktivitelerini kısıtlayabilen bir baş ağrısı tipidir. Aromaterapi, migren atağını durdurmasa bile bazı semptomların

Epilepsi Hastası Çocukları Yetiştirirken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Epilepsi (Sara Hastalığı), beyindeki nöronal aktivitenin bozulduğu ve garip hislere, kasılmalara ve diğer nöbetlerle ilişkili semptomlara neden olan nörolojik bir problemdir.

Demans Teşhisi Nasıl Konur?

Demans, günlük hayatı sekteye uğratacak şiddette hafıza, düşünme ve sosyal becerileri etkileyen semptomların genel adıdır. Birden fazla hastalık demansa neden olabilir.

İyi Bir Uyku için Tüketilmesi Gereken Meyve ve Sebzeler

Uyku, hem günlük hayatınız için hem de fiziksel ve zihinsel sağlığınız için kritik bir öneme sahiptir. Çok çeşitli uyku bozuklukları normal uyku döngüsünü kesintiye uğratmakla

Bacak Ağrınızın Sebebi MS Olabilir

Bacaklarınızın yorgun olması altında birçok sebep yatabilen yaygın bir semptomdur. Kilonuz fazlaysa veya yaşınız ileriyse bacaklarınız daha çabuk yorulabilir.

Demans ve İnme Arasındaki Bağlantı Nedir? İnme Uzun Vadede Demansa Yol Açabilir Mi?

Demans bilişsel gerilemeyle sonuçlanan hafıza, iletişim, konsantrasyon sorunlarını içeren bir grup semptomu ifade eder. Demans, beyninizin felç gibi bir yaralanma veya hastalık

Hem Vasküler Hem Beyin Sağlığınızı Korumanın 7 Yolu

Yapılan yeni araştırmalara göre kan damarlarınızın durumu beyninizin sağlığında önemli rol oynamaktadır. Sigara içmek, yüksek kan şekeri, diyabet gibi birçok durum damarlarınızın sağlığını

Sigarayı Bırakmanız için Bir Başka Sebep: Buerger Hastalığı

Buerger hastalığı, kol ve bacaklardaki damar ve atardamarlarda görülen nadir bir hastalıktır. Latince adı Thromboangiitis obliterans olan Buerger hastalığında; kan damarları iltihaplanır, şişer ve kan pıhtıları tarafından tıkanır.

Beynin Mimaride Gördüğü Güzellik: Nöroestetik

Nöroestetik alanında yapılan son araştırmalar; beynimizin, güzelliğe neden ve nasıl tepki verdiğini açıklamaktadır.

Baş Ağrınız Sizi Ne Zaman Endişelendirmeli?

Baş ağrısı, rahatsız edici olabildiği gibi halsizliğe de neden olabilir. Genellikle baş ağrısı için endişelenmenize gerek yoktur çünkü çoğu baş ağrısı, ciddi sağlık sorunlarından kaynaklanmaz. Fakat baş ağrısı, bazen başka sorunların habercisi olabilir.

Bir Motor Nöron Hastalığı: Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS)

Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS), beyin ve omurilikteki sinir hücrelerini etkileyen ve kas kontrol kaybına sebep olan ilerleyici bir sinir sistemi hastalığıdır. ALS, aynı zamanda teşhis edilen beyzbol oyuncusundan sonra Lou Gehrig hastalığı olarak da adla

Parkinson'un Neden Olabileceği 6 Sorun

Parkinson hastalığı genellikle hastaların hareket kabiliyetlerine etki etse de neden olabileceği farklı sorunlar vardır.

Epilepsi (Sara) Nedenleri, Tanı ve Tedavisi

Epilepsi, tekrarlayan nöbetlere neden olan nörolojik bir hastalıktır. Epilepsi nöbetleri beyinde ani elektriksel aktivitelere neden olur.

Yaygın Baş Ağrısı Tipleri

Baş ağrıları her yaştan insanın mustarip olduğu ve birçok çeşidi olan bir durumdur. Bu yazı, 10 farklı baş ağrısını tipi hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır.

İleri Yaşlarda Yapılan Aerobik Egzersiz Sizi Demanstan Koruyabilir

Yapılan yeni bir araştırmanın bulgularına göre aerobik yapmak, demansa (bunamaya) karşı beyne yardımcı olabilmektedir. Genel olarak egzersiz yapmanın da Alzheimer veya demans riskinin azalmasına yardımcı olduğu bilinmektedir.

Multiple Sklerozun Erken Belirtileri

Multiple Skleroz (MS), ilerleyici ve immün sistem aracılı bir hastalıktır. Bu durum vücudunuzu sağlıklı tutmak için tasarlanan sistemin yanlışlıkla vücudunuzun günlük işlevler için hayati önem taşıyan bölümlerine saldırdığı anlamına gelir.

Düşük Karbonhidrat ve Ketojenik Diyetler Beyin Sağlığını Nasıl Güçlendirir?

Düşük karbonhidrat ve ketojenik diyetlerin sağlığa çeşitli faydalarının bulunduğu bilinmektedir. Düşük karbonhidrat ve ketojenik diyetlerin, kilo kaybına ve diyabeti yönetmeye yardımcı olmalarının yanında belirli nörolojik

Hidrosefali (Beyindeki Su)

Hidrosefali, beyinde ve beyin çevresinde aşırı sıvı birikmesi sonucu kafatasının büyümesine ve basınç artışına neden olmaktadır. Hastalığın ismi “su” ve “kafa” anlamına gelen Latince sözcüklerden oluşmakta ve “beyindeki su” olarak da bilinmektedir.

Dijital Detoks ile Hayatınızı Yenilemenin 7 En İyi Yolu

Teknoloji, insan hayatına sayısız fayda sağlamasının yanı sıra birtakım sorunlar da yaratmıştır. Dijital cihazların günümüzde hızla yayılmasıyla birlikte insanlar “dünya” ile bağlantıda kalabilmek adına sosyal medyayı devamlı biçimde kullanmaktadır.

Sabahları Erken Uyanmanın 5 Yolu

Erken kalkma alışkanlığı hem psikolojik hem de fiziksel olarak insanları olumlu etkiler. Erken kalkan insanlar genellikle daha mutlu, proaktif ve geç uyuyan insanlardan daha üretkendir.

Bu Yiyeceklerle Hafızanızı Güçlendirin

Beyniniz vücudunuzun kontrol merkezi olarak kalbinizin atmasını, ciğerlerinizin nefes almasını, düşünmenizi ve daha birçok görevi sağlayan önemli bir organdır.

Beyin Atrofisine Sebep Olan Faktörler

Beyin atrofisi, başka bir adıyla serebral atrofi; nöron adı verilen beyin hücrelerinin kaybı ve bu duruma bağlı küçülmesidir. Atrofi ayrıca hücrelerin iletişim

Beynin Anevrizması ve Belirtileri

Beyin anevrizması, beyindeki bir kan damarında olan çıkıntı veya balonlaşmasıdır. Sızdırması veya yırtılması sonucunda..

Karpal Tünel Sendromu

Karpal tünel, avcun iç tarafında kemikler ve bağlarla çevrili bir geçittir. Medyan sinirin sıkışması sonucu el ve kolda uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük gözlemlenebilir.

Parkinson Hastalığında Beyin Pili Ameliyatı

Beyin pili ameliyatında, beyninizin belirli bölgelerine elektrotlar yerleştirilir. Bu elektrotlar, anormal impulsları düzenleyen elektriksel impulslar üretir veya elektriksel impulslar beyindeki belirli hücreleri ve kimyasalları etkileyebilir.

Epilepsi Ataklarının Türleri Nelerdir?

Epilepsi nöbeti, diğer bir adıyla sara krizi; beyin işlevinin sinir hücrelerinde geçici olarak meydana gelen anormal elektriksel aktivite sonucu bozulması ile oluşan nörolojik bir hastalıktır.

Covid Beyne Zarar Veriyor!

Bazı bilim insanları Covid’un akciğerlere değil beyne zarar vererek solunum yetmezliğine; baş ağrısı, felç ve nöbet gibi diğer belirtilere ve ölüme neden olduğundan şüpheleniyor.

Parkinson Hastalığı Günlük Hayatımı Nasıl Etkiler?

Parkinson hastalığı ilerleyen bir hastalıktır dolayısıyla hayatınızı aniden değiştirmeyecektir. Bunun yerine günlük hayatınızdaki aktivitelerinizde yaşayacağınız zorluklarla başa çıkabilmek için

Yalancı Sara Nöbetini Nasıl Ayırt Ederim?

Epilepsi nöbeti olarak da bilinen sara nöbeti, vücudunuzun kontrolünü kaybederek sarsılmaya başlamasına sebep olan bir hastalıktır ve nöbet sırasında bilinç kaybı yaşanması muhtemeldir.

Baş Dönmesi Ciddi Hastalıklara İşaret Edebilir

Baş dönmesi; sallanma, sersemlik veya kişinin üzerinde bulunduğu zeminin hareket ettiğini sanması gibi belirtilere neden olabilecek bir durumdur. Her yaşta meydana gelebilmesine ve doktorlara sık danışılan şikayetlerden

İyi Huylu Beyin Tümörleri

İyi huylu beyin tümörleri normal hücrelerdeki bölünme ve büyüme aşamalarını izlemeyip, kontrolsüzce çoğalan bir hücre topluluğuna dönüşürler. Çoğu iyi huylu beyin tümörü CT veya MRI gibi beyin taramaları ile tespit edilebilir.

Menenjit Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Menenjit, beyninizi ve omuriliği çevreleyen zarların (meninksler) iltihaplanmasıdır. Menenjitin şişmesi tipik olarak baş ağrısı, ateş ve boyun tutulması gibi semptomları tetikler.

Zona Hastalığı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Zona, ağrılı bir döküntüye neden olan viral bir enfeksiyondur. Zona vücudunuzun herhangi bir yerinde ortaya çıksa da genellikle gövdenin sol veya sağ tarafını saran tek bir kabarcık şeridi olarak görülür.

Migrende Aura Nedir?

Migrende aura, tipik olarak gerçek ağrı oluşmadan önce ortaya çıkan garip hislerle karakterize nörolojik bir rahatsızlıktır. Bazı türleri, inme veya beyin tümörü gibi nörolojik olayların veya durumların semptomlarını taklit edebilen çeşitli aura türleri v

Demans Türleri Nelerdir?

Demans, hafıza, düşünce ve sosyal yetenekleri etkileyen bir grup belirtiyi günlük yaşamınıza müdahale edecek kadar ciddi bir şekilde tanımlar. Spesifik bir hastalık değildir, ancak birkaç farklı hastalık bunamaya neden olabilir.

Beyin İltihabı Teşhis ve Tedavi Süreçleri

Ensefalit olarak da bilinen beynin iltihaplanmasının birkaç neden vardır, ancak en yaygın olanı viral bir enfeksiyondur. Ensefalit genellikle ateş ve baş ağrısı gibi hafif grip benzeri belirti ve semptomlara neden olur veya hiç semptom göstermez.

Kas Güçsüzlüğüne Sebep Olan Durumlar

Kas güçsüzlüğü genellikle egzersiz eksikliği, yaşlanma, kas yaralanması veya hamilelikten kaynaklanır. Diyabet veya kalp hastalığı gibi uzun süreli durumlarda da ortaya çıkabilir.

Küme Tipi Baş Ağrısı ve Risk Faktörleri

Küme tipi baş ağrısı nadir görülmesine rağmen en ağrılı baş ağrısı türlerinden biridir. Ağrı o kadar şiddetli olabilir ki hastanın bu ağrıya dayanması kimi zaman çok güç olabilir.

Multiple Skleroz: Uyuşma ve Karıncalanma ile Baş Etmek

Uyuşma ve karıncalanma hissi, MS hastalığının en yaygın semptomlarından ikisidir. Hastalığın ilk belirtileri arasında yer alırlar ve teşhisinde önemli rol oynarlar.

Demans Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Demans; hafıza, düşünce ve sosyal yetenekleri etkileyen belirtileri olan bir hastalıktır.

Epilepsi Hastalarında Hamilelik Riskli Mi?

9 ay süren hamilelik dönemi, sağlıklı kadınlar için de zorlu geçebilirken epilepsi hastalığı olan anne adayları ve bebek için riskli bir dönemi ifade ediyor…

İnme - Felç Semptomları Nelerdir?

Beynin kan akışının azalması yada aniden kesilmesi sonucu beyin dokusunun beslenme ve oksijenlenmesi bozulur. Bu nedenle ortaya çıkan tabloya inme yada felç denir. Etkilenen beyin hücreleri dakikalar içinde ölmeye başlar.

Migren Riski Altında Mısınız?

Migren çoklu semptomlara neden olabilen nörolojik bir durumdur. Semptomlar bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, uyuşma, karıncalanma hissi ve ışık ile sese duyarlılığı içerebilmektedir.

Epilepsi Nöbetleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Epilepsi nöbetleri birçok farklı şekilde olabilir ve bu nöbetler bireyler farklı şekillerde etkileyebilir.

Miyopatinin (Kas Hastalıkları) Sık Görülen Semptomları Nelerdir?

Miyopati, kas dokularını etkileyen hastalıklardır. Kas hastalıkları zayıflık, iltihaplanma, spazmlar ya da felç ile sonuçlanabilir.

Uyku Apnesinin Tetikleyebileceği 4 Hastalık

Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun yavaşladığı veya durduğu, nispeten yaygın, potansiyel olarak ciddi bir uyku bozukluğudur.

MS Hastaları için COVID Tavsiyesi

İlk olarak Aralık 'da Çin'de tespit edilen ve o zamandan beri dünyanın diğer bölgelerine yayılan koronavirüs

Migreni Tetikleyen Faktörler

Migren ağrılarına genellikle bulantı, kusma, ışığa ve sese aşırı duyarlılık eşlik eder.

Multiple Skleroz (MS Hastalığı) Nasıl Teşhis Edilir?

Merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığı olan MS Hastalığı - Multiple Skleroz'un dünya çapında 2,5 milyondan fazla insanı etkilediği tahmin edilmektedir.

Parkinson Hastalığı Evreleri

Parkinson hastalığı, beyindeki nöronların işlev bozukluğu sonucu ortaya çıkan kronik ve ilerleyici giden hareket bozukluğuna

Uyku Apnesinin Vücuda Etkileri

Uyku apnesi, uyurken nefesinizin tekrar tekrar durakladığı bir durumdur.

Kronik Günlük Baş Ağrısı Nedenleri ve Risk Faktörleri

Çoğu insan zaman zaman baş ağrısı çeker. Ancak baş ağrınız uzun sürüyorsa, kronik günlük baş ağrılarınız olabilir.

MS Hastalığı - Multiple Skleroz

Multipl skleroz (MS) nörolojik bir durumdur. Erişkinlerde santral sinir sistemini en sık etkileyen hastalıklardan birisidir. Dünyada yaklaşık milyon kişiyi etkilemektedir.

Alzheimer Hastalığı Nedir?

Alzheimer Hastalığı demansın (bunamanın) en sık nedeni olup geri dönüşü olmayan ilerleyici bir hastalıktır. Bunama zihin işlevlerinde kaybı niteleyen bir kelimedir.

EMG - Elektronöromiyografi

EMG, sinir ve kasların aktivitesinin elektriksel potansiyellere dökümante edilerek incelenen bir yöntemidir. Duyu ve motor sinirler elektriksel olarak uyarılarak dalgalar elde edilir.

Demanstan Korunmanın Etkili Yolları

Demans hastalığı (bunama), zihinsel becerilerin hastalık nedeniyle zayıflaması durumudur.

TÜMÜNÜ GÖR

Hidrosefali, beyinde ve beyin çevresinde aşırı sıvı birikmesi sonucu kafatasının büyümesine ve basınç artışına neden olmaktadır. Hastalığın ismi “su” ve “kafa” anlamına gelen Latince sözcüklerden oluşmakta ve “beyindeki su” olarak da bilinmektedir. Sıvı b

Hidrosefali: Alzheimer'la karıştırılan ve tedavisi olan hastalık

John Searle

Kaynak, Barbara Gaal

John Searle birkaç yıl önce artık yaşamının sona erdiğini düşünüyordu.

Vücudu yavaş yavaş artık eskisi gibi işlememeye başlamıştı. Yürümekte zorlanıyordu, düşüyordu, kısa dönem hafızası kötüleşiyordu ve 69 yaşında idrarını tutamamaya başlamıştı.

Kanadalı mühendisin çok yakından bildiği, gördüğü bir gerileme süreciydi bu. Kızkardeşi 50'li yaşlarında Alzheimer'dan hayatını kaybetmişti, babası da 80'li demanstan ölmüştü. Dolayısıyla, artık bir parçası olamayacağı geleceği planlamaya başlamıştı.

Searle "Nereye gittiğinizi merak ediyorsunuz. Artık son geldi mi diye düşünüyorsunuz" diyor.

Doktorlar, Searle'a kesin bir teşhis koyamadı ve bu durum emekli mühendisi daha da kızdırıyordu. Parkinson tedavisinin etkisi olmamıştı, Alzheimer'ı da yoktu ama bir şeyler yolunda gitmiyordu. Geçen yıl itibariyle dışarı sadece tekerlekli sandalyeyle çıkabiliyor, evinin içinde de yürüteç kullanmak zorunda kalıyordu.

"Umut yoktu, pencerenin kenarında oturuyor ve hayatın geçişini izliyordum" diye anlatıyor Searle o dönemi.

Eşi Barbara ise "Öfkeliydi, hatta öfkeli olmaktan da öteydi. Bazı geceler, yatakta uzanırken belki evi satmam gerekecek diye düşünüyordum. Çünkü her şeyi ben yapmak zorunda kalacaktık" diyor.

Ama bütün bunlar, hidrosefali teşhisini koyan Toronto Western Hastanesindeki Hareket Hastlakıları Kliniği'nden nörolog Dr. Alfonso Fasano'yla tanışmasıyla değişti.

Hidrosefaliye, beyin omuriliği sıvısının beynin iletişim merkezi olan noktalarında birikmesiı yol açıyor. Bu belirtiler, çoğunlukla daha sık görülen Alzheimer veya Parkinson hastalığıyla ilişkilendiriliyor.

'İyi anlaşılabilen bir hastalık değil'

Hidrosefalinin, Kanada'da 55 yaşın üzerindeki her kişiden birinde, bir başka deyişle 57 bin kişide görüldüğü tahmin ediliyor. ABD'de ise bin kişide bu hastalığın görüldüğü ve sadece yüzde 20'lik bir kısımda doğru teşhisin konulduğu kaydediliyor.

Dr. Fasano "Hidrosefali hala çok iyi anlaşılabilmiş bir hastalık değil. Tedavi görmeyen bir çok kişi ya bakımevlerinde yaşamak zorunda kalıyor ya da bu hastalıktan hayatlarını kaybediyorlar. " diyor.

Searle hidrosefaliyi ilk kez, migren tedavisi için 'te gittiği bir doktordan duymuş. O zaman çektirdiği MR'da beyinde sıvı birikmesi görülse de, belirtiler henüz başlamadığı için teşhis konmamış.

Birkaç yıl boyunca hafıza kaybı ve hareket sorunları yaşamasının ardından, doktorlar 'te hidrosefali teşhisi için yapılan ilk işlemi uygulamış. Bu işlemde omurilikten sıvı çekilip, belirtilerin iyileşip iyileşmediği gözlemleniyor.

Searle'in yaşadığı belirtilerde iyileşme görülmeyince, hidrosefali teşhisi koymadılar.

Belirtilerin ilk olarak görülmesinden sekiz yıl sonra, durum artık hızla kötüleşmeye başlayınca Searle Dr. Fasano'yla tanıştı ve testin tekrarlanmasını kabul etti.

Bu kez, eşi Barbara küçük gelişmeleri fark etti, bu gelişmeler o kadar küçüktü ki kocası bile fark edememişti.

Kaynak, University Health Network

Dr Fasano, fazla sıvının tahliye edilmesi için beyne bir şant takılmasını önerdi.

Bir yıldan uzun süre sonra Searle artık yaşamını geri almaya başladığını söylüyor. Yürüyüşü ve hafızası gelişti. Gücünü geri kazanmak için düzenli olarak spor salonuna gidiyor ve yürüyüşler yapıyor.

"Ameliyat işin yüzde 50'si, gerisi sizin hayata bakışınız" diyor.

Hala ehliyeti olmasa da, Searle ve eşi yeniden seyahat etmeye başladı. Geçen kış Florida'ya gittiler ve Las Vegas ile Jamaika'yı ziyaret etmeyi planlıyorlar.

Barbara, kocasındaki en büyük değişikliğin ruh hali olduğunu söylüyor; "İlgisiz, ruhsuz hali gitti. Yine eskisi gibi neşeli biri oldu."

Fason, Searle'ın hikayesini medyada yer almasından bu yana, yanlış teşhis konulduğunu düşünen hastaların kliniğe akın ettiğini söylüyor.

Hidrosefali teşhisinin konulamaması gerçek bir sorun olsa da, Dr. Fasano Parkinson ve Alzhemier teşhislerinin, özellikle bir nörolog tarafından konulması halinde doğru olduğu uyarısında bulunuyor.

Japonya'da yapılan yakın tarihli bir araştırmaya göre, 65 yaşın üzerindekilerin yüzde 3 kadarında hidrosefali görülebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü ise, Alzheimer'ın 60 yaşının üzerindeki nüfusun yüzde 5 ila 8'inde görüldüğünü söylüyor.

Dr. Fasano "Bu, muhtemelen sandığımızdan daha sık görülen ve çok iyi bir şekilde tedavi edilebilen bir hastalık. Aynı zamanda Parkinson teşhisi konulanlar, yanlış teşhis olduğunu düşünüyor. Herkes doktorun yanılmış olmasını umuyor."

HİDROSEFALİ NEDENLERİ, BELİRTİLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Hidrosefali Nedir?

Hidrosefali, beyin omurilik sıvısının normalin üzerinde birikmesi sonucu oluşan kronik ve nörolojik bir hastalıktır. Anne karnı da dahil her yaşta görülebilir. Beyin üzerinde oluşan baskı pek çok soruna neden olur. Sıvı birikiminin bir sonucu olarak ortaya çıkabilen beyin hasarı, gelişimsel, fiziksel ve zihinsel bozulmalara neden olabilir. Ciddi komplikasyonları önlemek için tedavi gerekir. Hidrosefali kendiliğinden iyileşmez ve ilaçla tedavi edilemez, tek çözüm ameliyattır. Şant takılarak gerçekleştirilen ameliyatın hastalık teşhis edildikten sonra en kısa zamanda yapılması gerekir. Tedavi edilmiş çoğu hidrosefali hastası uzun ve problemsiz bir yaşam sürebilir. Hastalık tedavi edilmezse ölümcül olabilir.


Hidrosefali Belirtileri

Hidrosefali belirti ve semptomları hastalığın başlangıç yaşına göre değişim gösterir.

Bebeklerde Hidrosefali Belirtileri

Bebeklerde hidrosefalinin yaygın belirtileri ve semptomları aşağıdaki gibidir:

Kafa bölgesindeki belirtiler

  • Alışılmadık derecede büyük bir kafa
  • Kafa boyutunda hızlı bir artış
  • Başın tepesinde şişkin veya gergin bir yumuşak nokta (fontanel)

Fiziksel belirti ve semptomlar

  • Kusma
  • Uykululuk
  • Sinirlilik
  • Kötü beslenme
  • Nöbetler
  • Gözler aşağıya doğru sabitlenmiş (gözlerin gün batımı)
  • Kas tonusu ve kuvvetinde eksiklikler
  • Dokunmaya karşı zayıf tepki
  • Zayıf büyüme

Yeni Yürümeye Başlayan Çocuklar ve Daha Büyük Çocuklarda Hidrosefali Belirtileri

Yeni yürümeye başlayan çocuklar ve daha büyük çocuklarda hidrosefali belirtileri aşağıda listelenmiştir.

Fiziksel belirti ve semptomlar

  • Baş ağrısı
  • Bulanık veya çift görme
  • Gözlerin aşağıya doğru sabitlenmiş olması 
  • Kafanın büyümesi
  • Uykulu veya uyuşuk hissetme hali
  • Mide bulantısı ya da kusma
  • Denge problemleri
  • Zayıf Koordinasyon
  • İştahsızlık
  • Nöbetler
  • İdrarını tutamamak

Davranışsal ve bilişsel belirtiler

  • Sinirlilik
  • Kişilik değişikliği
  • Okul performansında düşüş
  • Yürüme veya konuşma gibi önceden edinilmiş becerilerle ilgili gecikmeler veya problemler

Genç ve Orta Yaşlı Bireylerde Hidrosefali Belirtileri

Bu yaş grubundaki yaygın belirti ve semptomlar şunlardır:

  • Baş ağrısı
  • Letarji
  • Koordinasyon veya denge kaybı
  • Mesane kontrolünün kaybı veya sık idrara çıkma dürtüsü
  • Görme bozukluğu
  • İş performansını etkileyebilecek hafıza, konsantrasyon ve diğer düşünme becerilerinde azalma

Daha Yaşlı Bireylerde Hidrosefali Belirtileri

60 yaş ve üstü bireylerde görülen yaygın hidrosefali belirti ve semptomları şunlardır:

  • Mesane kontrolünün kaybı veya sık idrara çıkma dürtüsü
  • Hafıza kaybı
  • Diğer düşünme veya muhakeme becerilerinin aşamalı olarak kaybedilmesi
  • Yürüme güçlüğü
  • Koordinasyon veya denge kaybı

Hidrosefali Neden Olur?

Omuriliğin normal gelişimini devam ettirememesi ve daha da önemlisi açık kalması durumu. Üçüncü karıncık ile birlikte dördüncü karıncık arasında yer alan su kanalının normale oranla daha dar ve daha sağlıksız olması durumu. Beyin sapı tümörü de bu hastalığın en önemli nedenlerinden bir tanesidir. Menenjit gibi hastalıklardan sonra ortaya çıkan sorunlarda hidrosefali hastalığını beraberinde getirebiliyor. Beyin zarı ve altında meydana gelen kanamalar da bu hastalığın nedenleri arasında yer alıyor.

Çocuklarda Hidrosefali

Erkek bebeklik dönemi ve çocuklarda bu hastalığın tespit edilmesi çok daha kolay bir hal alıyor. Çocuk doktoru, yapacağı testlerin yanı sıra kafa yapısındaki anormal büyüme ile birlikte teşhis koyabilir. Akabinde gerçekleştirilecek olan tetkikler ile birlikte kesin tanıya varmak da mümkün olacaktır. Kafa büyümesinin tek nedeni hidrosefali değildir, farklı nedenler de söz konusu olabilir bu yüzden yalnızca fiziksel muayene ile bir sonuç elde etmek de kesinlikle hatalı olacaktır. Beyin ultrasonu da bu hastalığın ortaya çıkartılmasında önemli uygulamalardan bir tanesidir ve ultrason sonrası da eğer ihtiyaç duyulursa farklı tetkiklere başvurulabilir. Küçük yaştaki çocuklarda doktor kontrolü bu yüzden çok daha fazla öneme sahiptir ve düzenli kontroller neticesinde var olan sağlık problemleri de gün yüzüne çıkartılacaktır.

Yetişkinlerde Hidrosefali

Beyinde aşırı su birikimi olarak bilinen bu hastalığın belli bir risk grubu yoktur. Erken yaştaki çocuklarda ya da ergenlik dönemindeki kişilerde ortaya çıkabileceği gibi yetişkinlerde de meydana gelebilir. Oldukça riski ve tehlikeli bir hastalık olduğunu belirtmek gerekiyor. Dışarıdan bakıldığında kafa yapısındaki anormal büyüme net bir şekilde sezilir ancak ultrason her zaman kesin sonuç için daha sık tercih ediliyor. Şant için gerekli teşhis kesin olarak konulduktan sonra, hastaların bir an önce tedavilerini olması gerektiği belirtilir. Oldukça tehlikeli bir hastalık ve bu hastalığın nedenleri de öncelikli olarak araştırılmalıdır. Birçok nedeni olabilir ve bu neden üzerine yoğunlaşmak da tedavi süreci adına çok daha sağlıklı ve doğru bir seçim olacaktır.


Hidrosefali Tedavi Yöntemleri

Anormal büyümenin önüne geçmek ve sıvı dengesini sağlamak için şant ameliyatına başvurmak en doğru tercih olacaktır. Hastalığın farklı bir tedavisi bulunmuyor ve ne yazık ki erken teşhis edilmediği takdirde tedavi süreci de çok daha sıkıntılı ve uzun bir hal alıyor. Kafatası yapısındaki büyümeyi durdurmak, sıvı birikiminin önüne geçmek ile mümkündür ve hasta kişi bir bebek dahi olsa bu ameliyatın yapılmasında fayda var. Doktorunuz süreç ile ilgili bilgilendirmeyi en iyi şekilde yapacak ve var olan riskleri de yine sizinle paylaşacaktır.

Hidrosefali Şant Ameliyatı Hakkında

Şant, hidrosefali hastalarında kullanılır ve bu borunun yerleştirilme işlemi de şant ameliyatı ile birlikte mümkün hale gelmektedir. En zor cerrahi operasyonlardan bir tanesidir e uzman cerrahlardan yardım almanızı tavsiye ediyoruz. Şant, cilt altına yerleştirildiği için gözle görülmesi de mümkün değildir, bu yüzden görsel olarak kişiye herhangi bir rahatsızlık vermez. Beyin omurilik sıvısının anormal bir şekilde artması neticesinde beyin karıncıklarında da büyüme meydana geliyor ve bu durum kimi zaman kafatasının büyümesine de neden olabiliyor. Bu hastalığın önüne geçmek ve kişinin normale dönmesini sağlamak adına şant ameliyatı yapılmaktadır.

Şant Ameliyatı Nedir?

Hidrosefali hastalarının tedavisinde kullanılan ve hayati önem taşıyan bir yapı olarak karşımıza çıkan şant, şant ameliyatı ile birlikte deri altında sorunsuz bir şekilde yerleştiriliyor. Bu yapı bir boruyu andırıyor ve kafa derisi altında pompaya da sahip olduğunu ifade etmek gerekiyor. İşlevsel bir yapı olduğunu söyleyebiliriz ve daha da önemlisi tek yönlü bir çalışma sunmaktadır. Hidrosefali hastalarının tedavisi için kullanılan bu özel yapının yerleşimi ise uzman cerrahlar tarafından yapılıyor. Operasyon ne kadar zor olsada günümüzde başarı ile gerçekleştirilmektedir.

Şant Neden Takılır?

Şant ameliyatının yapılış nedeni beyin omurilik sıvısında yer alan akışın normal seviyelere getirilmesini sağlamaktır. Belli başlı nedenlerden dolayı sıvı akışında hızlanma ve artış meydana gelebiliyor ve bu da kafatası yapısını olumsuz anlamda etkiliyor. Bu etkiyi ortadan kaldırmak adına şant adı verilen elastik ve silikon yapıdaki bir borudan yardım alınır. Şant ameliyatı ile birlikte bu sıvı akışının dengelenmesi mümkündür ancak riskli bir operasyon olduğunu da belirtmekte fayda var. Bu operasyon ile birlikte beyin içerisindeki basıncın anormal bir şekilde artışı da engellenmiş oluyor. Yapılan müdahale sonrası doktor kontrolleri büyük bir önem taşıyor ve sistemin düzenli çalışıp çalışmadığı da sık sık kontrol edilmelidir.

Şant Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Kafatasında küçük bir delik açılarak ilk müdahale gerçekleştiriliyor ve elbette bu müdahalede hem hasta hem de hekim konforunun arttırılabilmesi için genel anestezi de uygulanacaktır. Şantın bir ucu beyin omurilik sıvısının yer aldığı beyindeki ilgili odacığa yerleştirilecektir. Bir diğer ucu ise sıvı emiliminin daha kolay bir şekilde sağlanabilmesi için karın ya da kalp boşluğunun bulunduğu noktaya entegre edilir. Operasyon süre olarak da oldukça uzun süren ameliyatlar arasında yerini almaktadır. Ameliyat sonrasında birtakım riskler ile de karşı karşıya gelebilirsiniz. Bu riskler de ameliyat öncesinde hastaya detaylı bir şekilde aktarılıyor ve hasta onay verdiği takdirde operasyon için harekete geçilecektir.

Hidrosefali Ameliyatını Kimler Olabilir?

Beyinde aşırı su birikmesi durumuna hidrosefali adı verilmektedir ve bu hastalığa sahip kimselerde kafatasının normalden çok daha büyük bir görüntüye sahip olduğunu da söyleyebiliriz. Bu hastalığın risk altına aldığı belli bir yaş grubu yoktur. Yetişkinlerde meydana gelebileceği gibi yaş grubunda da meydana gelebilir. Her insan risk grubundadır ve hastalığın sizleri ne zaman ziyaret edeceğini kestirmek de mümkün değildir. Ameliyatı, beyinde aşırı su birikme rahatsızlığına sahip olan herkes olabilir ancak bunun öncesinde birtakım tetkiklere ihtiyaç duyuluyor ve bu tetkikler neticesinde ameliyat için sorun teşkil eden bir durum ortaya çıkmazsa ilgili tarih belirlenerek ameliyat için harekete geçiliyor. Az önce de ifade edildiği gibi hastalık yalnızca yetişkinlerde değil, bebeklerde de görülebilir ve hiç vakit kaybetmeden ameliyatın gerçekleştirilmesinde fayda vardır. Aksi takdirde genel sağlık durumunda da birtakım sıkıntılar yaşanacaktır.

Lumboperitoneal Şant Nedir?

Karın duvarı ve bağırsaklar arasında mevcut olan yapıları saran özel bir kılıf söz konusudur. Bu, insan vücudunun ne kadar mükemmel bir yaratılışa sahip olduğunun en güzel örneklerinden bir tanesidir. Bu yapılanmanın en büyük özelliği ise sıvı emilimini daha kusursuz ve daha kolay hale getiriyor olmasıdır. Bu kılıfın adı tıp dilinde periton olarak adlandırılıyor. Lumboperitoneal şant uygulamasında lomber bölgede yer alan beyin omurilik sıvısı ile birlikte petiton arasındaki bölgeye 2 mm’lik bir hortum yerleştirilir ve yine bu hortumun cilt altına yerleştirileceğini de ifade etmek gerekiyor. Zor bir operasyon olmasına rağmen ülkemizde bu ameliyatı kusursuz bir şekilde gerçekleştiren çok sayıda cerrah olduğunu da söylemek mümkündür.

Ventriküloperitonel Şant Nedir?

Hidrosefali, uzun süredir varlığını devam ettiren hastalıklardan bir tanesi ve ne yazık ki tedavi konusunda alternatifler üretilmesine rağmen birçok uygulamada başarı elde edilemediğini de görebiliyoruz. Ventriküloperitonel şant uygulaması da popüler müdahale yöntemlerinden bir tanesi ancak çok fazla açık barındırdığını söylemek mümkündür. Bunlardan bir tanesi de aşırı drenaj ile birlikte tıkanma sorunlarını beraberinde getiriyor olmasıdır. Çok sık kullanılan ya da tercih edilen bir alternatif olmadığını belirtmekte fayda var ancak hali hazırda bazı cerrahların özellikle bu yöntemi tercih ettiğini de görebiliyoruz.

Ameliyatın Yapılacağı Hastane Şartları

Ameliyatın yapılacağı hastane şartlarından öte cerrahınızın tecrübesi de büyük önem taşıyor. Yeterli ve deneyimli personel sayısının fazla olması, steril bir ortamın yaratılması ve daha da önemlisi ameliyat için gerekli olan cihazların eksiksiz bir şekilde hastanede yer almasına da dikkat etmeniz gerekiyor. Ne yazık ki merdiven altı olarak tabir edilen kliniklerin sayısı bir hayli artmış durumda ve sırf uygun fiyatlı diye bu adresleri tercih eden hastalar da mevcut. Sağlığınız değerlidir bunu unutmamanız gerekiyor, bu yüzden gerçekten sizlere ve sağlığınıza değer veren uzmanlar ile iletişimde olmanız gerekiyor. Hastane şartlarının sağlanmasında ise az önce de ifade ettiğimiz gibi gerekli ekipman ve donanımlı personel büyük önem taşıyor.

Yoğun Bakım Gerekir mi?

Ameliyattan sonra bir süre hastanede gözetim altında tutulacaksınız ve eğer beklenen iyileşme sağlanamazsa yoğun bakım süresi de uzayacaktır. Bu süre bebeklerde çok daha uzun olabiliyor ancak az önce de söylediğimiz gibi bu süreyi etkileyen en önemli detay da iyileşme belirtisidir. Yoğun bakım gerektiren bir operasyon olduğunu söyleyebiliriz bu yüzden refakatçiye de ihtiyaç olacaktır. Ameliyat öncesinde doktorunuz hasta yakınları ile de birtakım görüşmeler yapacak ve onlara da nasıl hareket etmeleri gerektiğini bildirecektir. Hasta ve doktor iletişiminin yanı sıra doktor hasta yakını iletişimi de bu operasyon öncesinde büyük bir önem taşıyor. Hasta yoğun bakımda iken birtakım prosedür ve formaliteleri de hasta yakınları yerine getirecektir.

Hangi Tür Anestezi Uygulanır?

Cerrahi müdahalelerde hata ve hekim konforunun önemi de büyüktür ve şant ameliyatında da anestezi uygulanmaktadır. Genel anestezi ile birlikte hastanın herhangi bir şey hissetmemesi mümkündür ve bu sayede operasyon da her iki taraf için çok daha rahat geçecektir. Bu yüzden ameliyat öncesi yapılacak olan tetkikler arasında anestezi testleri de yer almaktadır. Bu testler sayesinde hastanın anesteziye vereceği reaksiyon da daha net bir şekilde ortaya çıkartılıyor ve buna göre önlemler alınabiliyor. Bazı hastalar, yapılan anesteziye alerjik reaksiyonlar ile tepki verebiliyor ya da daha büyük tepkiler veren hastalar da söz konusudur. Bu yüzden öncelikli olarak bu durum için bir önlem alınmalı ve sonrasında ameliyat planlaması yapılmalıdır.

Tetkikler

Her cerrahi müdahale öncesinde tetkiklere ihtiyaç duyulur ve bu tetkikler de ameliyatın süreci ile birlikte sonuçlarını belirlemede yardımcı olur… Yapılacak tetkikler doktorunuz tarafından incelenecek ve genel sağlık durumu da yine bu tetkiklere bağlı olarak ele alınacaktır. Hastanın farklı bir sağlık sorunu varsa ve bu durum ameliyatı olumsuz etkileyecekse erteleme ya da iptal etme durumu da söz konusu olabilir. Tetkiklerin eksiksiz ve hatasız bir şekilde yapılması bu yüzden büyük bir öneme sahip ve tamamlandıktan sonra da süreç ile ilgili karar çok daha profesyonel bir şekilde verilecektir. Bu tetkikler arasında anestezi kontrolü ve hastanın genel sağlık durumunu daha kısa sürede ortaya çıkartacak uygulamalar da yer alıyor.

Ameliyat Öncesi İlaç Kullanımı

İlaç kullanımı, gündelik hayatlarınızda da tavsiye edilen bir şey değildir ancak hastalıkların kısa sürede ortadan kaldırılması ve bedenin daha zinde bir tavra sahip olması için ilaç desteği alınabiliyor. Şant ameliyatı öncesinde ise ilaç kullanımını terk etmeniz gerekiyor. Bununla birlikte düzenli olarak kullandığınız ilaçlar var ise eğer bunu da doktorunuz ile paylaşmanız gerekiyor. Kan sulandırıcı ilaçlar ameliyat öncesinde her zaman için tehlikeli olmuştur ve operasyon esnasında meydana gelecek olan kanamaları da tetikleyici unsur olarak karşımıza çıkıyor. En az 10 gün öncesinden ilaç kullanımı terk edilmeli ve doktorunuza da bu konuda gerekli bilgi verilmelidir. Basit bir ağrı kesici dahi kullansanız bu ilacın ameliyata olumsuz anlamda yansıyacağını da ifade etmekte fayda var.


Şant Ameliyatı Sonrası

Ameliyat öncesi dönem gibi ameliyat sonrası dönem de büyük bir önem taşıyor. Doktorunuzun uyarılarını göz önünde bulundurduğunuz takdirde ameliyat sonrası karşınıza çıkacak olan riskleri de en aza indirgemiş olacaksınız ve bununla birlikte iyileşme süreci ile ilgili sorunlarda geride kalacaktır. Şant ameliyatı sonrasında yaşanabilecek sorunlar sizleri endişeye sevk etmesin çünkü tedavi edilebilecek sorunlardır ve doktorunuz ile iletişimde olduğunuz takdirde bu sorunları da ortadan kaldırmak mümkün hale geliyor. Gayet zor ve hassas bir ameliyat olduğu için kısa süreli görme kayıplarına neden olabiliyor ancak bu durumun her hasta için geçerli olduğunu ya da bu durumun kesin olarak gerçekleşeceğini belirtmek de doğru olmayacaktır.

Ayağa Kalkma

Şant ameliyatı sonrası ayağa kalkma süresi değişiklik gösterebiliyor. Öncelikli olarak ameliyattan hemen sonra gündelik hayatlarınıza devam etmenizin mümkün olmadığını bilmenizde fayda var. Taburcu edildikten sonra da adapte olmanız çok kolay olmayacak ve doktor kontrolleri devam edecektir. Yoğun bakım gerektiren bir operasyon olduğunu daha önce de ifade etmiştik ve yoğun bakım süresi de bazı hastalarda uzayabiliyor. Gözetim altındayken iyileşme belirtileri görüldüğü takdirde bu süre daha kısa bir hal alacaktır ancak birtakım riskler ve sorunlar tespit edildiği takdirde süre haliyle uzuyor ve ayağa kalkma eylemi için biraz daha beklemeniz gerekiyor. Bu konuda doktorunuz da merak ettiğiniz sorulara daha detaylı bir şekilde yanıt verecek ve sizleri bilgilendirecektir.

Yara

Cerrahi operasyon sonrası oluşması muhtemel yaralar için de tedavi yöntemleri mevcut ve risk grubuna bakıldığında belki de en hafif risklerden bir tanesidir. Burada sıkıntı olan taraf ise yara izinin kalıcı olmasıdır ve deriye bakıldığında bu durum net bir şekilde görülebilir. Küçük yaralar kapatılabilirken büyük yaralar ne yazık ki deri üzerindeki yerini uzunca bir süre koruyor ve bu da görsel anlamda sorunlara neden olabiliyor. Cerrahi bir operasyon geçireceksiniz ve bu tür şeyleri de göze almanız gerekiyor. Bir üst başlıkta yer alan risk grubu durumlar ile kıyaslandığında yara gibi sorunlar büyütülecek sorunlar değildir.

Şant Ne Zaman Çıkarılır, Ne Kadar Süre Takmak Gerekiyor?

Şant ameliyatı hakkında bilmeniz gereken en önemli detaylardan bir tanesi de şantın kullanım süresidir. Bir ömür devam edecek ve sorunsuz bir şekilde çalışması gereken bir sistem olduğunu belirtmekte fayda var. Uzmanlar, şantın çıkartılmasını tavsiye etmiyor ve bu konuda hastalara da gerekli uyarıları yapıyorlar. Eğer bir sorun yaşanırsa ve mekanik sorunlar baş gösterirse şant çıkartılır ancak yerine daha güçlü bir dinamoya sahip olan yeni şant takılır. Bir ömür boyu kullanılması durumu tavsiye edilen durumdur ve hastaların da bu konuda ekstra hassasiyet göstermeleri gerektiğini düşünüyoruz.

Hasta, Ameliyat Sonrası MR Ya Da Tomografi Çektirebilir mi?

Şant ameliyatından sonra hastaların en çok merak ettiği konulardan bir tanesi de MR ve tomografi durumudur. Farkı bir hastalık için kontrole gidildiğinde MR çekilmeniz veya tomografi çekilmeniz şant sistemine herhangi bir şekilde zarar vermeyecektir. Mekanizma hassas bir işleyişe sahip ancak bu tür uygulamalar neticesinde zarar görmediğini de belirtmek gerekiyor. Ameliyat sonrası dönemde hassas olmanız gereken bazı detaylar var ancak bu konuda içiniz rahat olsun ve zaten doktorunuz da gerekli bilgilendirmeyi yapacaktır. Şant sisteminin işleyişini bozacak bazı hususlar mevcut ve bu sistemde herhangi bir aksama olduğu takdirde sıkıntılı bir süreç de sizleri bekliyor. Bu yüzden daha dikkatli ve hassas davranmakta her zaman için fayda var.

Cerrahi Sonrası Hangi Durumlarda Doktora Bilgi Verilmelidir?

Düzenli doktor kontrolleri uzunca bir süre devam edecek ancak kontroller tamamlandıktan sonra da risk e yan etkiler ile karşı karşıya gelmeniz mümkündür. Özellikle yüksek ateş ve şiddetli baş ağrısı ile birlikte kusma durumu mevcut ise doktorunuza bilgi vermeniz gerekiyor. Bunun nedeni ise şant sisteminde meydana gelebilecek bozukluklardır. Eğer şantın değiştirilmesi gerekiyor birtakım tetkikler neticesinde bu durum daha net bir şekilde ortaya çıkacak ve doktorunuz da gerekli müdahaleyi en kısa sürede yapacaktır. Ameliyat sonrası dönemde doktorunuz ile iletişimde olmanızda fayda var ve bu sayede farklı sorunlar için de erken teşhis mümkün hale geliyor.

Doktor Kontrolleri

Şant ameliyatı sonrası iyileşme sürecinin profesyonel bir şekilde takip edilmesi gerekiyor. Doktorunuz sizinle ilgili tarihleri paylaşacak ve bu tarihlerde yanında yer almanız gerektiğini söyleyecektir. Kontrol günlerini aksatmamanızda fayda var ve bu sayede var olan bir sağlık sorununu tespit etmek de daha kolay olacaktır.

İyileşme Süreci

İyileşme süreci hastadan hastaya değişiklik gösteriyor. Bununla birlikte ameliyattan sonraki dönemde göstereceğiniz hassasiyet de bu süreci daha hızlı hale getirecektir.

Şant Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilecekler Nelerdir?

Operasyondan sonraki iki ay oldukça önemlidir. Bu süre boyunca bazı hususlara azami özen gösterilmesi sayesinde şant ameliyatının etkileri daha da olumlu olmaktadır.

1.     Vücuda yerleştirilen yabancı bir cisme karşı vücut reddetme belirtileri vermektedir. Böyle bir durum gerçekleşirse mutlaka doktora başvurulmalıdır.

2.     Umumi ortamlardan ve mikrop kaynaklarından; tozlu ve solunumu bozan ortamlardan uzak durulmalıdır.

3.     Operasyondan sonra üst solunum yolu enfeksiyonu başlarsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.

4.     Operasyondan sonra ağır işlerde çalışılmamalı, ağır kaldırılmamalı ve hafif spor egzersizleri dışında spor yapılmamalıdır.


Sık Sorulan Sorular

Dışarıdan Bakıldığında Şant Takıldığı Belli Olur mu?

Şant ameliyatı sonrası hastaların en çok merak ettiği sorulardan bir tanesi de şant takılıp takılmadığının dışarıdan belli olup olmayacağıdır. Doktor fiziksel temas ile bir kontrol yaptığı zaman bunu anlayabilir ve dışarıdan bir göz şant takıldığını fark etmez. Görsel olarak sizleri rahatsız edecek herhangi bir görüntü söz konusu değildir ancak yara izi dikkatli bakıldığı takdirde belli olabilir. Bunun dışında şantın sizlere herhangi bir zararı olmayacaktır. Estetik açıdan rahatsızlık vermeyen bir ameliyat olduğunu da bir kez daha hatırlatmış olalım. Yine aklınıza takılan soru işaretleri olursa hiç çekinmeden operasyon gerçekleştirecek doktor ile bu soru işaretlerini de paylaşabilirsiniz.

Ameliyat Kaç Saat Sürer?

Şant ameliyatının süresi ile ilgili de net bir bilgi yer almıyor ve bu bilgiye ulaşmak adına doktorunuz ile iletişime geçmeniz de çok daha sağlıklı olacaktır. Online dünyada verilen süre bilgileri de yanıltıcı olabilir çünkü hastanın operasyon esnasında vereceği reaksiyonu tahmin etmek ne yazık ki çok güç ve hatta imkânsız. Bununla birlikte operasyon esnasında meydana gelecek olumsuz sonuçlar da sürenin uzamasına sebebiyet verecektir. Zor bir operasyon olduğunu söyleyebiliriz ve anestezi destekli uygulanmaktadır. Hasta ve hekim konforu yüksek olmasına rağmen başarılı bir cerraha her daim ihtiyaç duyuluyor.

Günlük Hayata Ne Zaman Dönebilirim? İhtiyaçlarımı Karşılayabilir miyim?

İlk altı haftalık süreç, bir nevi gözetim süreci olarak ele alınıyor ve bu süreç tamamlandıktan sonra hareket kabiliyetinizi yavaş yavaş yeniden kazanabiliyorsunuz. Gündelik hayata dönmenin yanı sıra kişisel ihtiyaçlarınızı da yavaş yavaş karşılayabileceksiniz ancak daha rahat hareket etmek adına yine bir yakınınızın size yardımcı olması ve eşlik etmesi tavsiye ediliyor. Zor bir ameliyat ve ameliyattan sonraki dönem de gerçekten sıkıntılı ancak sabırlı davrandığınız takdirde süreç daha hızlı ilerleyecek ve gündelik ihtiyaçlarınızı karşılamanız da çok daha kolay bir hal alacaktır. Doktorunuz, kontroller sonucunda neler yapabileceğinizi sizinle paylaşacak ve sık sık bilgilendirmede bulunacaktır. Bu süre zarfında da düzenli kontroller yine devam edecektir.

Doktor Kontrolleri Ne Zaman Yapılır?

Şant ameliyatından sonra hastanın gözlem süresi bir hayli uzundur ve bu süre zarfında doktor kontrolleri de devam edecektir. Doktor kontrollerinin ne zaman yapılacağı operasyonu gerçekleştiren doktor tarafından belirlenir. Burada sizlere ve yakınlarınıza düşen en önemli görev, verilen tarihleri aksatmamak olacaktır. Doktor kontrolleri her cerrahi operasyon sonrası olduğu gibi şant ameliyatı sonrasında da büyük önem taşıyor ve hastanın iyileşme sürecinin takibi de yine bu kontroller ile birlikte yapılıyor. Pansuman dışında da kontroller devam edecek ve genel sağlık sorunlarının incelenmesi de mümkün hale gelecektir. Var olan bir risk durumu söz konusu ise eğer müdahale etme şansı da daha yüksek olacak.

İstirahat Raporu Verilir mi?

Şant ameliyatı basit bir ameliyat değildir ve bu durum doktor için olduğu gibi hasta için de geçerlidir. İstirahat raporu elbette verilir ve uzun süreli bir dinlenmeye de ihtiyacınız var… Doktorunuz bu konuda anlayışlı davranacaktır ve eğer ağır bir işte çalışıyorsanız rapor sürenizin uzatılması da mümkündür. Ameliyattan sonra istirahat büyük bir önem taşıyor ve özellikle bu tür zor müdahalelerden sonra bedenleriniz çok daha hassas bir hale geliyor. İş hayatına dönmek için acele etmenize gerek yok çünkü yapacağınız en küçük hata bedenlerinize zarar verebilir ve iyileşme sürecini de sekteye uğratabilir.

Hidrosefali Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Hakkında Bizimle İletişime Geçin

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir