değiştirilmiş karbon indir / KİTAP SERİSİ: RICHARD K. MORGAN - DEĞİŞTİRİLMİŞ KARBON - Yokyer Kitap Kulübü

Değiştirilmiş Karbon Indir

değiştirilmiş karbon indir

Richard K. Morgan - Değiştirilmiş Karbon PDF EPUB ekitap indir

Richard K. Morgan - Değiştirilmiş Karbon PDF EPUB kindle ekitap indir

yüzyıl bilimkurgu edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Değiştirilmiş Karbon&#;dan uyarlanan ve Netflix&#;in yayımlayacağı distopik dizi Altered Carbon, &#;in en çok seyredilecek projelerinden biri olmaya aday!

Phılıp K. Dıck En İyi Roman Ödülü

yüzyıl. İnsanlık BM&#;nin gözetimi altında tüm galakside hüküm sürmekte. Irk, inanç ve sınıf farklılıklarının hâlâ devam ettiği bu dönemde teknolojideki yükseliş hayatı âdeta baştan tanımladı. Bir insanın bilinci depolanarak yeni bir bedene (ya da &#;kılıf&#;a) kolayca indirilebilir hale geldi ve ölüm olgusu, ekrandaki bir bip sesine indirgendi.

Eski bir asker ve BM elçisi olan Takeshi Kovacs daha önce de öldürülmesine rağmen son ölümü bilhassa acı vericiydi. Evinden ışık yılı uzakta, eski adıyla San Francisco, yeni adıyla Bay City&#;de yeni bir bedende uyanan Kovacs kendini, &#;varoluş&#;u alınıp satılır şeyler olarak gören bir topluma göre bile karanlık ve büyük ölçekli bir komplonun tam merkezinde buldu. Dünyanın en güçlü insanlarından biri olan Laurens Bancroft bir ölümün sırrını açığa çıkarmak için Kovacs&#;ı tutmuştu: Kendi ölümünün.

Blade Runner ve Neuromancer gibi eserlerin izinden giden siberpunk türündeki Değiştirilmiş Karbon, son zamanların en dikkat çeken bilimkurgu-distopya romanlarından biri.

&#;Değiştirilmiş Karbon&#;un evreni özgün ve çarpıcı. Muazzam karakterler ve eşsiz bir gizem barındırıyor.&#;

- Patrick Rothfuss -

&#;Şahane bir iş. Mükemmel bir bilimkurgu. Değiştirilmiş Karbon, çok iyi bir giriş yapıyor ve hızını gittikçe arttırıyor. Eşit derecede merak uyandırıcı ve özgün bir eser; son sayfaya kadar elinizden düşüremiyorsunuz.&#;

- Peter F. Hamilton -

&#;Zekâ dolu bir kara noir, eşsiz bir kurgu ve hikâyesini dört gözle öğrenmek isteyeceğiniz bir karakter.&#;

- Ken McLeod -

&#;Bu hızlı okunan, etkileyici roman William Gibson&#;ın Neuromancer&#;ı ve Norman Spinrad&#;ın Deus X&#;inin merak uyandırıcı bir karışımı.&#;

- Publishers Weekly &#;

İlk Baskı Yılı : 

Sayfa Sayısı : 


Keyifli Okumalar ..

20 Ocak CumartesiBilim KurguDeğiştirilmiş KarbonDeğiştirilmiş Karbon e kitapDeğiştirilmiş Karbon pdfe kitapekitap indirepubepub indirpdfpdf indirRichard K. MorganRomanücretsizYeni Çıkanlar

1

2 .

3 Richard K. Morgan Kara fantazi türündeki ünlü A Land Fit For Heroes serisinin ve 10 bölümlük Netflix dizisine uyarlanan Değiştirilmiş Karbon ile başlayan ödüllü Takeshi Kovacs üçlemesinin yazarıdır. Marvel dan çıkan iki Black Widow cildinde ve Crysis 2 ve Syndicate gibi oyunların senaristliğini de yapan Morgan, yine Crysis ın grafik romanının da yazarlığını yaptı. Yazarın Market Forces adlı eseri te John W. Campbell Ödülü nün sahibi oldu. Black Man adlı eseri ise senesinde Arthur C. Clarke Ödülü ne, The Steel Remains ise Gaylactic Spectrum ödülüne layık görüldü. Devam kitabı olan The Cold Commands de Kirkus Reviews ve NPR ın Yılın En İyi Bilimkurgu/Fantazi Kitapları listelerinde kendine yer buldu.

4 Değiştirilmiş Karbon Richard K. Morgan Orijinal Adı Altered Carbon İthaki Yayınları Yayın Koordinatörü: Tuğçe Nida Sevin Editör: Alican Saygı Ortanca Düzelti: Ömer Ezer Kapak Tasarım: Hamdi Akçay Kapak İllüstrasyon: Abel Chan Arce Sayfa Düzeni ve Baskıya Hazırlık: B. Elif Balkın 1. Baskı, Ocak , İstanbul ISBN: Sertifika No: Türkçe çeviri Aslıhan Kuzucan, İthaki, Richard K. Morgan, Bu kitap ilk olarak Londra da Gollancz tarafından yayımlanmıştır. Bu eserin tüm hakları Anatolialit Telif Hakları Ajansı aracılığıyla satın alınmıştır. Yayıncının yazılı izni olmaksızın alıntı yapılamaz. İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti. nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel: () Faks: () [email protected] Kapak, İç Baskı: Deniz Ofset Matbaacılık Gümüşsuyu Cad. Topkapı Center, Odin İş Merkezi No: /2 Topkapı - İstanbul Tel: () Faks: () Sertifika No:

5 Çeviren Aslıhan Kuzucan

6 .

7 . Bu kitap annem ve babam için: JOHN a zorluklar karşısında çelik gibi oluşu ve sonsuz yüce gönüllülüğü için & MARGARET a sevgisinin içinde yatan ve pes etmesine asla izin vermeyen o güçlü öfke için

8 .

9 GİRİŞ Günün ağarmasına henüz iki saat vardı. Boyası dökülen mutfakta oturmuş, Sarah nın sigaralarından birini içerek girdabı dinliyor, bekliyordum. Millsport uzun süre önce uykuya dalmıştı ama Reach akıntıları sığlıkları dövmeye devam ediyor, kıyıya vuran ses ıssız sokakları kolaçan ediyordu. Burgaçtan yayılan ince sis tıpkı bir tülbent gibi şehrin üstüne çökmüş, mutfak pencerelerini karartmıştı. Kimyasal teyakkuz nedeniyle o gece bütün silahları çizik içindeki ahşap masaya yayıp elli kez saydım. Sarah nın Heckler & Koch misket tabancası loş ışığın içinde bütün donukluğuyla parlıyordu ve kabzası, şarjörü doldurulmak üzere açılmıştı. Bu bir suikast silahıydı; kompakt ve tamamen sessiz. Fişekler tabancanın hemen yanındaydı. Sarah, mühimmatı öne çıkarmak için her birini izolasyon bandıyla kaplamıştı; yeşil olan uyku, siyah olan ise örümcek zehri içindi. Şarjörlerin birçoğu siyah banda sarılmıştı. Önceki gece Sarah, Gemini Biosys teki güvenlik görevlilerini sarmak için epey miktarda yeşil kullanmıştı. Benim elimdekiler ise daha hafifti: büyük, gümüş bir Smith & Wesson ve kalan son dört halüsinojen el bombası. Her kapsülün etrafındaki ince kırmızı çizgi, metal kovandan sıyrılıp sigaramdan tüten duman kıvrımlarına karışmak üzereymiş gibi hafifçe ışıldıyordu. O akşamüstü rıhtımda çektiğim tetrametin yan etkileriydi bunlar. Genelde ayık olduğumda sigara içmem ama nedense tetramet bende her zaman bu isteği tetikliyor. Derken, girdabın uzaklardan gelen homurtularının arasından rotor kanatlarının geceyi telaşla yırtışını duydum. Kendimden bıkmış bir ifadeyle sigarayı söndürerek yatak odasına girdim. Örtünün altında uyuyan Sarah, alçak frekanslı bir sinüs eğrisini andırıyordu. Kuzguni saçları yüzünü örtmüş, uzun 9

10 parmaklı eli yatağın kenarına düşmüştü. Öylece durup onu izlerken gece bir anda yırtılıverdi. Harlan ın yörünge muhafızlarından biri, Reach e doğru deneme atışı yapıyordu. Sarsılan gökyüzünde yankılanan gök gürültüsü pencereleri titretti. Kadın yatakta kıpırdanıp gözlerine düşen saçları geriye attı. Sıvı kristal bakışlarını üstüme kilitledi. Neye bakıyorsun öyle? Uyku mahmuru sesi boğuktu. Hafifçe gülümsedim. Sırıtıp durma, neye baktığını söyle. Sadece bakıyorum. Gitme vakti geldi. Başını kaldırdığında helikopterin sesini fark etti. Yüzündeki uyku bir anda uçup gitmişti. Yatağın içinde doğrulup oturdu. Mal nerede? Bu bir Kordiplomatik şakasıydı. Eski bir dostu görmüşüm gibi gülümseyerek odanın köşesindeki bavulu işaret ettim. Tabancamı getir. Emredersiniz hanımefendi. Siyahı mı, yoksa yeşili mi? Siyahı. Bu pisliklere ancak streç bir kondoma güvendiğim kadar güvenirim. Misket tabancasını mutfakta doldurduktan sonra kendi silahıma baktım. Onu olduğu yerde bırakarak el bombalarından birini aldım. Yatak odası kapısının eşiğinde durdum ve en ağır olanı bulmaya çalışırcasına iki silahı da elimle şöyle bir tarttım. Fallik aletinizle ilgili bir sorun mu var hanımefendi? Sarah, alnına dökülen siyah saçların altından baktı ve uzun, yün çoraplarını baldırlarına kadar çekti. Tak, uzun namlulu olan seninki. Önemli olan boyu değil İkimiz de aynı anda dışarıdaki koridordan iki kez gelen metalik çat sesini duyduk. Odanın karşısında göz göze geldik ve saniyenin çeyreği kadar hızlı bir şekilde Sarah nın yüzünde kendi şaşkınlığımın yansımasını gördüm. Dolu parçalayıcı silahını ona fırlattığımda elini kaldırıp havada yakaladı. O sırada yatak odasının duvarı büyük bir patlamayla yerle bir oldu. Patlamanın etkisiyle köşeye savrulup yere düştüm. 10

11 Vücut ısısı sensörleriyle yerimizi bulduktan sonra bütün duvarı mıknatıslı mayınlarla döşemiş olmalıydılar. Bu kez işlerini şansa bırakmamışlardı. Gaz saldırısı teçhizatları içinde yıkılan duvardan gelen komando, bir sineği andırıyordu. Eldivenli elleriyle tuttuğu küt namlulu kalaşnikofunu havaya kaldırdı. Hâlâ yerdeydim ve kulaklarım çınlıyordu. Komandonun üstüne el bombası attım. Bomba patlamamıştı ve gaz maskesi karşısında hiçbir işe yaramazdı zaten. Yine de aniden üstüne gelen bu silahın ne olduğunu tahmin edecek zamanı yoktu. Bombayı kalaşnikofunun dipçiğiyle savurdu ve geriye doğru yalpaladı. Maskesinin cam panelleri ardından görünen gözleri kocaman açılmıştı. Patlayacak. Sarah yatağın hemen yanına, yere çökmüştü ve kollarıyla başını korumaya çalışıyordu. Bağırışı duymuştu ve oynadığım oyunun kazandırdığı birkaç saniyede yeniden doğrularak parçalayıcı silahına davrandı. Duvarın ardında el bombasının patlamasını bekleyen insanların birbirlerine sokulduklarını görebiliyordum. Sarah, komandoya üç el ateş ederken monomoleküler parçaların sinek vızıltısını andıran sesini duydum. Parçalar görünmez bir şekilde saldırı giysisinin içinden geçerek etine saplandı. Örümcek zehri pençelerini sinir sistemine batırdığında, komando ağır bir şey kaldırmaya çalışıyormuş gibi bir ses çıkardı. Gülümseyerek ayağa kalkmaya çabaladım. Sarah namlusunu duvarın ardında duran siluetlere doğru çevirdiğinde gecenin ikinci komandosu mutfak kapısında belirdi ve piyade tüfeğiyle Sarah yı geri püskürttü. Hâlâ dizlerimin üstündeydim ve Sarah nın kimyasal bir kararlılıkla öldüğünü gördüm. Her şey o kadar yavaş cereyan etmişti ki, sanki bir videoyu durdurarak izliyor gibiydim. Komando, kalaşnikofunu ününü borçlu olduğu o aşırı hızlı seri atış sırasında geri tepmemesi için sıkıca kavrayarak aşağı doğru nişan aldı. Kurşunların ilk hedefi olan yatak, beyaz kaz tüyleri ve lime lime olmuş örtülerle havaya uçtu. İkinci hedef ise arkasına döndüğü sırada fırtınanın ortasında yakalanan Sarah ydı. Bir dizinin hemen altından et parçacıklarının fışkırdığını gördüm. Daha sonra kurşunlar 11

12 bedenine saplandı ve ateş perdesine düşerken soluk böğründen yumruk büyüklüğünde kanlı dokular koptu. Suikast tüfeği nihayet durduğunda ayağa kalkmıştım. Sarah, mermilerin tahribatını saklamak istercesine yüzüstü yatmıştı ama ben kırmızı tülün ardından her şeyi görebiliyordum. Durduğum köşeden bilinçsiz bir şekilde çıktığımda komando kalaşnikofuna davranmakta geç kaldı. Bel hizasından saldırdım, tabancasını devredışı bırakarak adamı mutfakta yere serdim. Tüfeğin namlusu kapının sövesine takılınca dipçiğini elinden bırakmak zorunda kaldı. Mutfak zeminine kapaklandığımızda tüfeğin yerle temas ettiğinde çıkardığı sesi duydum. Tetrametin verdiği hız ve çeviklikle bacaklarımı iki yana ayırarak adamın üstüne çıktım. Zedelenen kolunu kenara iterek başını iki elimle kavradım ve tıpkı bir hindistancevizi gibi yer karolarına çarpmaya başladım. Maskenin altından görünen gözleri aniden odağını kaybetti. Adamın başını yeniden kaldırarak bir kez daha yere vurdum. Darbenin etkisiyle kafatasının avuçlarımda kontrolsüzce sallandığını hissettim. Hiç bırakmadan yeniden kaldırdım ve yere çarptım. Kulaklarımda çınlayan kükremeler girdabı andırıyordu. Bir yerlerden müstehcen çığlıklar attığımı duyabiliyordum. Tam dördüncü ya da beşinci darbeyi indireceğim sırada bir şey kürek kemiklerimin arasına bir tekme indirdi ve sihirli bir şekilde önümdeki masanın bacağından dört bir yana kıymıklar saçıldı. İki tanesi yüzüme saplandığında acıyı hissettim. Nedense öfkem bir anda buharlaşıp gitmişti. Komandonun başını nazik sayılabilecek şekilde bıraktıktan sonra titrek elimi yanağımdaki acı veren kıymıklara doğru götürdüm. Tam o sırada vurulduğumu ve merminin göğsümden geçerek masanın bacağına saplanmış olduğunu fark ettim. Şaşkınlık içinde üstüme baktığımda gömleğimde koyu kırmızı lekenin oluştuğunu gördüm. Vurulduğuma hiç şüphe yoktu. Bu, golf topunu içine alabilecek kadar büyük bir çıkış deliğiydi. Bunu fark etmemle acıyı hissetmem bir oldu. Sanki biri göğüs boşluğumdan içeri aniden bir çelik pamuğu sokmuştu. Kafam karışmıştı. El yordamıyla deliği buldum ve iki orta parmağımı içine 12

13 daldırdım. Parmak uçlarım yaranın içindeki kırık kemiğin sertliğiyle buluştuğunda zarımsı bir şeyin zonkladığını hissettim. Mermi kalbimi ıskalamıştı. Homurdanarak kalkmaya çalışsam da homurtularım öksürüğe döndü ve ağzıma kan tadı geldi. Sakın kıpırdayayım deme orospu çocuğu. Şokun etkisiyle çatallaşan sesin çıktığı boğaz, genç bir adama ait olmalıydı. Yaramın üstüne doğru kapaklanarak usulca arkama baktım. Kapının eşiğinde polis üniformalı genç adam, az önce beni vurduğu silahını iki eliyle kavramıştı. Titremesi gözden kaçacak gibi değildi. Yeniden öksürerek masaya geri döndüm. Göz hizasında duran gümüş Smith & Wesson, hâlâ iki dakika önce bıraktığım yerde parlıyordu. Belki de Sarah hayattayken onunla geçirdiğim kısa ama hoş zaman beni cesaretlendirmişti. Daha iki dakika önce silahı almak aklıma geldiğine göre bunu şimdi de yapabilirdim. Dişlerimi gıcırdattım, parmaklarımı göğsümdeki deliğe daha sıkı bastırdım ve ayaklanmaya çalıştım. Kan, bütün sıcaklığıyla boğazıma doluyordu. Boştaki elimle masanın kenarına tutundum ve polise baktım. Dişlerini sıkan, yüzünü ekşiten ifadenin yerini yavaş yavaş dudaklarımda beliren bir gülümsemeye bıraktığını hissedebiliyordum. Beni bunu yapmaya zorlama Kovacs. Masaya bir adım daha yaklaştıktan sonra kalçamı dayayarak yaslandım. Islık sesi çıkararak dişlerimin arasından alıp verdiğim nefesim boğazımda düğümleniyordu. Çizik içindeki ahşap masada duran Smith & Wesson, pirit gibi parlıyordu. Reach te ise yörünge muhafızı güç kullanıyor, mutfağı mavinin her tonuna buluyordu. Girdabın beni çağırdığını duyabiliyordum. Sana ne dedim Gözlerimi kapadım ve masanın üzerinde duran silahı aldım. 13

14 .

15 . BİRİNCİ KISIM TRANSFER (Zoraki İndirme)

16 .

17 BİRİNCİ BÖLÜM Dirilmek her zaman kolay olmayabilir. Kordiplomatik te depolamadan önce sakin olmanız öğretilir. Her şeyi akışına bırakmak gereklidir. İlk ders budur ve eğitmenler bunu size ilk günden belletirler. Sert bakışlı Virginia Vidaura, biçimsiz Kordiplomatik üniformasıyla dengelenmiş dansçı vücuduyla önümüzden geçerek celp odasına girdi. Endişelenmeyin, dedi, her şeye hazır olacaksınız. On yıl sonra onunla Yeni Kanagawa daki mahkemenin bir hücresinde yeniden buluştum. Ağır silahlı soygunlar ve bedensel hasarlar nedeniyle seksen ila yüz yılla yargılanıyordu. Onu hücresinden çıkardıklarında bana söylediği son söz, Endişelenme evlat, depolayacaklar, olmuştu. Sonra sigara yakmak için başını eğdi, dumanı artık umursamadığı ciğerlerine çekti ve can sıkıcı bir toplantının yolunu tutar gibi koridorda yürümeye başladı. Mağrur tavrını hücre kapısının daracık açısından görebildiğim kadarıyla izledim ve son sözlerini bir mantrayı ezberler gibi kendi kendime fısıldadım. Endişelenme, depolayacaklar. Sokakların bu bilgeliğinin iki anlamı vardı: Ceza sistemine karşı beslenen iç karartıcı inanç ve psikozun kayalıklarından kaçmanız için ihtiyaç duyulan ruh halinin tarifsizliğine dair ipucu. Sizi depoladıkları sıradaki hisleriniz, düşünceleriniz ve kimliğiniz, dirildiğinizde sizi yeniden bulacaktır. Eğer büyük bir endişeye kapılırsanız başınıza bela alırsınız. Teslim olun gitsin. Boş verin ve akışına bırakın. Tabii eğer zamanınız varsa. Tankın içinden bir elim göğsümde, yara izlerimde; diğeri ise olmayan silahımı tutarak geldim. Ağırlık beni çekiç gibi arkaya itince kendimi yüzme jelinin içinde buldum. Cansiperane kollarımı sallarken dirseğimle tankın bir kenarına acı içinde de olsa 17

18 tutunmayı başardım. Nihayet soluklanabildim. Ağzım ve boğazım jelle dolmuştu. Ağzımı kapadım ve yerleşkenin ağzına tutunmaya çalıştım ama jel her yerdeydi. Gözlerimi, burnumu ve boğazımı yakıyor, parmaklarımın arasından akıyordu. Ağırlığım beni tutunduğum yerden aşağı ittiriyor, g-kuvveti tatbikatı gibi göğsüme oturuyor, beni jelin içine geri bastırıyordu. Tankın sınırları içindeki vücudum şiddetli bir şekilde debeleniyordu. Yüzme jeli de nereden çıktı? Basbayağı boğuluyordum. Birden sert bir şekilde kolumdan yakalanarak öksürükler içinde ayağa kaldırıldım. Neredeyse kalkar kalkmaz göğsümdeki yaraların kapandığını fark ettim. Biri yüzümü havluyla sertçe temizleyince nihayet etrafımı görebildim. Ama bu zevki daha sonraya saklamaya karar vererek boğazımdaki ve burnumdaki sıvıyı çıkarmaya koyuldum. Yaklaşık yarım dakika boyunca başım öne eğik oturdum ve öksürerek jeli vücudumdan atmaya çalıştım. Her şeyin neden bu kadar zor olduğunu anlamaya çalışıyordum. Bir eğitim için fazlaydı. Bu, bir erkeğin sert sesiydi. Böylesini mahkemelerde sık sık duyabilirdiniz. Kovacs, sana Kordiplomatik te ne öğrettiler? O an her şeyi anlamıştım. Kovacs, Harlan da çok yaygın bir isimdir. Herkes nasıl telaffuz edeceğini bilir. Oysa bu adam bilmiyordu. Harlan Dünyası nda kullanılan Amanglikan dilinin esnek bir şeklini konuşuyor ama ismimin sonunu Slav dilindeki ç sesi yerine sert bir k sesiyle bitirerek telaffuzu katlediyordu. Ve her şey çok zordu. Tıpkı bir tuğlanın buzlu camı paramparça etmesi gibi zihnimdeki bulutlar da bir anda dağılıverdi. Artık Harlan da değildim. Dijitalleştirilmiş insan (d.i.) Takeshi Kovacs ı alıp bambaşka bir yere taşımışlardı. Parıltı Sistemi nde yaşamın olduğu tek biyosfer Harlan Dünyası olduğu için bu, yıldızsal bir zerkin yapılması gerektiğini İyi ama nereye? Başımı kaldırıp baktım. Beton çatıda sert neon tüpler vardı. Donuk metal bir silindirin açık ağzında oturmuş, çift kanatlı uçağına 18

19 binmeden önce giyinmeyi unutmuş eski bir pilot gibi dünyayı seyrediyordum. Benimki gibi duvara yaslanmış yaklaşık yirmi silindir daha vardı ve hemen karşısında kapalı, ağır bir çelik kapı görünüyordu. Hava soğuk, duvarlar çıplaktı. Oysa Harlan da en azından kılıf odaları pastel tonlarda, görevliler ise güzel olur. Eninde sonunda borcunuzu topluma ödemelisinizdir. Yapabilecekleri en küçük şey, yeni yaşamınız için güneşli bir başlangıç sunmaktır. Güneşli sözcüğü, önümde duran adamın kelime dağarcığında yoktu. Yaklaşık iki metre uzunluğundaydı ve sanki şimdiki kariyer fırsatını yakalamadan önce hayatını bataklık panterleriyle güreşerek kazanmış gibi bir hali vardı. Göğüs kasları epey şişkindi, kolları savaş zırhını andırıyordu ve kısacık kesilmiş saçlarının altından görünen sol kulağında şimşek şeklinde uzun bir yara izi göze çarpıyordu. Üstündeki geniş siyah giysisinin omuzlarında apoletler, göğsünde ise disket şeklinde bir logo vardı. Giysisiyle uyum içinde olan gözleri beni kararlı bir sakinlikle izliyordu. Oturmama yardım ettikten sonra talimat gereği birkaç adım uzaklaşmıştı. Bu işi uzun süredir yapıyordu. Burun deliklerimden birine bastırarak diğerindeki tank jelini sümkürdüm. Bana nerede olduğumu söyleyecek misin? Haklarımı falan okumayacak mısın? Kovacs, şimdilik hiçbir hakkın yok. Başımı kaldırıp baktığımda adamın yüzündeki acımasız gülümsemeyle karşılaştım. Omuz silktim ve diğer burun deliğimi de temizledim. Bana nerede olduğumu söyleyecek misin? Bir anlık tereddütten sonra, sanki az sonra vereceği bilgiyi önce teyit etmek istercesine neon ışıklı çatıya baktı ve omuzlarını silkti. Elbette. Neden söylemeyeyim ki? Bay City desin dostum. Bay City, Dünya. Yüzündeki gülümseme yeniden belirdi. İnsan ırkının evinde. Medeni dünyaların en kadimi olan bu kentin tadını çıkar. Ta ta! Bugünlük işin henüz bitmedi, dedim ağırbaşlı bir tavırla. 19

20 Doktor, beni zemini lastik tekerlekli sedyelerin izleriyle dolu uzun ve beyaz bir koridordan geçirdi. Hızlı adımlarına var gücümle yetişmeye çalışıyordum. Üstümde yalnızca gri bir havlu vardı ve hâlâ her yerimden tank jeli damlıyordu. Doktorun tavırları olağandı ama altında bir endişe yatıyor gibiydi. Kolunun altında kıvrılmış bir tomar belge tutuyordu ve daha yapması gereken yığınla iş vardı. Bir günde halletmesi gereken kaç tane kılıf olduğunu merak etmiştim. Yarın elinizden geldiğince dinlenmeye çalışın, dedi. Ufak çapta ağrınız ve acınız olabilir ama bu çok normal. Uyku bütün sorununuzu çözecektir. Eğer tekrar eden şi Biliyorum. Bunu daha önce de yapmıştım. İnsan ilişkileri için pek uygun bir ruh halinde değildim. Aklıma Sarah gelmişti. Önünde durdukları yan kapının buzlu camında duş yazıyordu. Doktor beni içeri soktuktan sonra bir süre öylece dikilip bana baktı. İlk kez duş almıyorum, diyerek onu ikna etmeye çalıştım. Başını sallayarak onayladı. İşiniz bitince koridorun sonunda bir asansör var. Çıkış bir sonraki katta. Şey polisler sizi bekliyor. Talimatlar, yeni kaplanan kişiyi güçlü bir adrenalin şokundan sakınmanız gerektiğini söyler ama doktor muhtemelen dosyamı okumuş, polisle karşı karşıya gelmenin benim için olağandışı bir durum olmadığına karar vermişti. Ben de onun gibi hissetmeye çalıştım. Ne istiyorlar? Bunu benimle paylaşmadılar. Bu sözcükler, doktorun benden saklaması gereken öfkesini açık etmişti. Belki de ününüz sizden önce yayılmıştır. Haklı olabilirsiniz. Ani bir dürtüyle gülümsemeye başladım. Doktor, bu benim buraya ilk gelişim. Dünya ya yani. Daha önce polisinizle de hiç karşı karşıya gelmemiştim. Endişelenmem gerekir mi? Doktor bana baktığında gözlerinde başarısızlığa uğrayan insan dönüştürücüye karşı duyduğu korkuyu, şaşkınlığı ve hor bakışları gördüm. 20

21 Sizin gibi bir adam karşısında, dedi sonunda, endişelenmesi gerekenlerin onlar olduğunu düşünüyorum. Evet, doğru, dedim usulca. Bir an tereddüt ettikten sonra eliyle işaret etti. Soyunma odasında bir ayna var. Gösterdiği odaya doğru baktığımda bir ayna için henüz hazır olup olmadığımdan emin değildim. Duşa girdim ve tedirginliğimi ahenksiz ıslığımla üzerimden atmaya çalıştım. Sabunu ve ellerimi yeni bedenimde gezdirdim. Protektora standartlarındaki kılıfım kırklarının başındaydı. Yüzücü kalıplarına sahip vücudunun sinir sistemi askeri sınıfa dahil olduğunun işareti olabilirdi. Hiç şüphesiz nörokimyasal bir iyileştirme söz konusuydu. Bana da bir kez yapılmıştı. Nikotin alışkanlığı nedeniyle ciğerlerimde darlık, kolumda ise birkaç güzel yara izim oluşmuştu ama bunun dışında hiçbir şeyden şikâyetçi değildim. Sonrasında ufak tefek marazlarınız olabiliyor ama akıllı davranırsanız bunlarla yaşamayı öğreniyorsunuz. Her kılıfın bir hikâyesi vardır. Eğer bu tür şeyler canınızı sıkıyorsa, Senteta nın ya da Fabrikon un önünde kuyruğa girebilirsiniz. Benim de üstümde sentetik kılıfım vardı; bu kılıf sık sık şartlı tahliye duruşmalarında kullanılırdı. Belki pahalı bir şey değildi ama esintili bir evde tek başına yaşıyormuşum hissi veriyordu. Üstelik tat devreleri hiçbir zaman düzgün şekilde ayarlanmıyordu. Yediğim her şeyin tadı körili talaştan farksızdı. Soyunma kabinindeki bankın üzerinde düzgünce katlanmış yazlık bir takım vardı. Ayna ise duvara asılmıştı. Giysi yığınının üzerinde sıradan bir çelik saat, saatin altında ise üstünde adımın yazılı olduğu beyaz bir zarf duruyordu. Derin bir nefes alarak aynanın karşısına geçtim. Bu, işin her zaman en zor kısmıdır. Bunu yaklaşık yirmi yıldır yapıyor olmama rağmen aynaya bakıp karşımda mutlak bir yabancı görmek beni hâlâ şaşkına çeviriyor. Otostereogramın derinliklerinden bir görüntü çekmekten farksız. İlk birkaç saniye boyunca görebildiğiniz tek şey, bir pencereden size bakan bambaşka biri oluyor. Sonrasında sanki odak noktası değişiyor ve bir anda maskenin öteki tarafına, dokunsal sayılabilecek bir şokla yapışıveriyorsunuz. Sanki biri göbek bağınızı kesiyordu ve sizi ondan ayır- 21

22 mak yerine ötekini güçlendiriyor. Kendinizi aynadaki yansımanıza bakarken buluveriyorsunuz. Öylece dikilip yüzüme alışmaya çalışırken her yerimi kuruladım. Beyaz ırktandım ve bu benim için büyük bir değişiklikti. İçimdeki yorucu kuşku, hayatta kolay bir yol varsa da bu adamın o yoldan hiç geçmediğini söylüyordu. Uzun süre tankta kalmış olmanın verdiği karakteristik beniz solgunluğum bile aynadaki yüz hatlarının hırpalanmış görünmesine engel olamıyordu. Her yerde kırışıklıklar vardı. Kısa kesilmiş gür ve siyah saçlarının arasından beyazlar seçiliyordu. Gözlerinin mavisinde tehlikeli bir gölge vardı ve sol gözünün altındaki çentikli yara izi belli belirsizdi. Sol kolumu kaldırarak orada yazan hikâyeye baktım. Bu iki yara izinin arasında bir bağlantı olup olmadığını merak etmiştim. Saatin altındaki zarfta tek bir kâğıt vardı. Basılı bir kopyaydı bu ve el yazısıyla imza atılmıştı. Çok tuhaftı. Artık Dünya dasın. Medeni dünyaların en kadiminde. Omuzlarımı silkip mektubu inceledikten sonra üstümü giydim ve mektubu da katlayarak yeni ceketimin cebine koydum. Aynaya son kez baktıktan sonra yeni saatimi taktım ve polisle görüşmek üzere dışarı çıktım. Yerel saat dördü çeyrek geçeyi gösteriyordu. Resepsiyondaki uzun ve kıvrımlı tezgâhın arkasında oturan doktor, bir monitörden görünen formları doldurmakla meşguldü. Hemen arkasında ince yapılı, sert bakışlı ve siyah giyimli bir adam duruyordu. Odada ikisinden başka kimse yoktu. Etrafıma baktıktan sonra adama seslendim. Siz polis misiniz? Adam, Polis dışarıda, diyerek kapıyı işaret etti. İçeri girmeye yetkileri yok. Bunun için özel bir belgeye ihtiyaçları var. Bizim de kendimize göre birtakım güvenlik önlemlerimiz var. Peki ya siz kimsiniz? Yüzüme, doktorun alt katta takındığı karmaşık ifadeyle baktı. Müdür Sullivan, şu anda terk etmekte olduğunuz Bay City hapishanesinin müdürüyüm. 22

23 Benden kurtulduğunuza seviniyor gibi bir haliniz yok. Sullivan keskin gözlerle bana baktı. Kovacs, siz mükerrer hükümlüsünüz. Sizin gibiler için neden et ve kan harcandığını hiçbir zaman anlayamadım. Göğüs cebimdeki mektuba dokundum. Bay Bancroft sizinle aynı fikirde olmadığı için çok şanslıyım. Bana limuzin yollayacaktı, o da dışarıda mı? Bakmadım. Tezgâhın bir yerinden sinyal sesi yükseldi. Doktor, formların hepsini doldurmuştu. Yazılı kopyanın kıvrımlı kenarını yırtarak birkaç yerine paraf attı ve Sullivan a verdi. Hapishane müdürü öne doğru eğilip kâğıdı gözlerini kısarak inceledikten sonra imzasını atıp bana verdi. Takeshi Lev Kovacs, dedi, ismimi tank odasındaki yardakçısı gibi yanlış telaffuz ederek. BM Adalet Anlaşması nın bana verdiği yetkiye dayanarak, altı haftayı geçmemek kaydıyla, sizi Laurens J. Bancroft un sorumluluğuna teslim ediyorum. Bu sürenin sonunda şartlı tahliye durumunuz yeniden değerlendirilecek. Lütfen şurayı imzalayın. Kalemi alıp ismimi müdürün parmağının hemen yanına, başkasının el yazısıyla yazdım. Sullivan kopyaların üst ve alt kısmını ayırarak bana pembe olanı verdi. Daha sonra doktorun uzattığı ikinci kâğıdı aldı. Bu, Takeshi Kovacs ın (d.i.) Harlan Dünyası yargı idaresi tarafından sağ salim teslim alındığını ve bu vücutla yeniden kaplandığını belgeleyen bir doktor beyanı. Hem doğrudan hem de kapalı devre monitöründen buna tanıklık ettim. İntikalin ayrıntılarını ve tank bilgilerini içeren diskin kopyası dosyaya eklendi. Lütfen beyanı imzalayın. Yukarıda kamera olup olmadığına baktım ama yoktu. Savaşmaya değmezdi. Yeni imzamı bir kez daha attım. Bu, bağlı olduğunuz kira sözleşmesinin bir kopyası. Lütfen dikkatle okuyun. Maddelerden birine bile uymazsanız cezanızı burada ya da yargının seçimine göre başka bir tesiste doldurmak 23

24 üzere derhal depoya geri gönderilirsiniz. Bu şartları anlıyor ve kabul ediyor musunuz? Kâğıdı alarak hızla göz attım. Standart bir sözleşmeydi. Harlan da beş altı kez imzaladığım şartlı tahliye anlaşmasının değiştirilmiş bir kopyasıydı. Dili biraz daha ağırdı ama içeriği aynıydı. Tam bir saçmalık. Düşünmeden imzaladım. Pekâlâ. Sullivan ın güçten düşmüş bir hali vardı. Siz şanslı bir adamsınız Kovacs. Bu fırsatı geri tepmeyin. Bunu söylemekten bıkmazlar mı? Tek kelime etmeden belgelerimi katladım ve cebimdeki mektubun yanına iliştirdim. Arkamı dönüp gitmeye hazırlandığım sırada doktor ayağa kalktı ve bana küçük, beyaz bir kart uzattı. Bay Kovacs. Durdum. Ayarlarınızda bir sorun çıkacağını sanmıyorum, dedi. Bu sağlıklı bir vücut ve siz de buna alışıksınız. Eğer önemli bir sorun yaşarsanız bu numarayı arayın. Kolumu uzatıp küçük, dikdörtgen kartı daha önce fark etmediğim mekanik bir kararlılıkla kaldırdım. Nörokimya harekete geçmişti. Elim bu kartı da diğer belgelerle birlikte aynı cebe koyduktan sonra oradan ayrıldım. Resepsiyonu geçtim ve tek kelime etmeden kapıyı açarak dışarı çıktım. Belki kaba davranmıştım ama bu binadaki kimsenin henüz nezaketimi hak ettiğini düşünmüyordum. Siz şanslı bir adamsınız Kovacs. Tabii ya. Evden yüz seksen ışık yılı uzaktayım ve altı haftalık kira sözleşmesi karşılığında başka bir adamın vücuduna büründüm. Polisin; copunun ucuyla bile dokunmak istemediği bir iş için buraya gönderildim. Başarısız olursam depoya geri dönerim. Kendimi öyle şanslı hissediyordum ki kapıdan çıkarken şarkılar söyleyebilirdim. 24

25 .

26 .

Değiştirilmiş Karbon &#; Richard K. Morgan

Değiştirilmiş Karbon &#; Richard K. Morgan

Lisans / Fiyat: Ücretsiz

Yıl:

Eklenme: Eylül 21st,

Dil: Türkçe

Sayfa:

Yazar: Richard K. Morgan


Kişi Tarafından Görüldü

yüzyıl bilimkurgu edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Değiştirilmiş Karbon’dan uyarlanan ve Netflix’in yayımlayacağı distopik dizi Altered Carbon, ’in en çok seyredilecek projelerinden biri olmaya aday! Phılıp K. Dıck En İyi Roman Ödülü

yüzyıl. İnsanlık BM’nin gözetimi altında tüm galakside hüküm sürmekte. Irk, inanç ve sınıf farklılıklarının hâlâ devam ettiği bu dönemde teknolojideki yükseliş hayatı âdeta baştan tanımladı. Bir insanın bilinci depolanarak yeni bir bedene (ya da “kılıf”a) kolayca indirilebilir hale geldi ve ölüm olgusu, ekrandaki bir bip sesine indirgendi.

Eski bir asker ve BM elçisi olan Takeshi Kovacs daha önce de öldürülmesine rağmen son ölümü bilhassa acı vericiydi. Evinden ışık yılı uzakta, eski adıyla San Francisco, yeni adıyla Bay City’de yeni bir bedende uyanan Kovacs kendini, “varoluş”u alınıp satılır şeyler olarak gören bir topluma göre bile karanlık ve büyük ölçekli bir komplonun tam merkezinde buldu.

Dünyanın en güçlü insanlarından biri olan Laurens Bancroft bir ölümün sırrını açığa çıkarmak için Kovacs’ı tutmuştu: Kendi ölümünün.

Blade Runner ve Neuromancer gibi eserlerin izinden giden siberpunk türündeki Değiştirilmiş Karbon, son zamanların en dikkat çeken bilimkurgu-distopya romanlarından biri.

“Değiştirilmiş Karbon’un evreni özgün ve çarpıcı. Muazzam karakterler ve eşsiz bir gizem barındırıyor.”Patrick Rothfuss 

“Şahane bir iş. Mükemmel bir bilim kurgu. Değiştirilmiş Karbon, çok iyi bir giriş yapıyor ve hızını gittikçe arttırıyor. Eşit derecede merak uyandırıcı ve özgün bir eser; son sayfaya kadar elinizden düşüremiyorsunuz.” Peter F. Hamilton

Özet

ilk olarak bilinç aktarımı var. İkinci olarak kılıf mevzusu var. Bu kılıf benim anladığım/hayal ettiğim kadarıyla insansı bedenler. Herhangi bir şekilde ölürseniz bilinciniz yeni kılıfa aktarılıyor. Bunun bazı koşulları var mesela yeni kılıfta bilinç, ölümden 48 saat öncesini hatırlıyor. Yeni bir bedene aktarılmak ise paranız yoksa size o an uygun olan ve sigortanız hangi kılıfı karşılıyorsa, yeni kılıf olarak ona aktarılıyorsunuz.

Tabii ki burada da ekonomik eşitsizlik ve sınıf ayrımı var. Zenginseniz istediğiniz kılıfı seçip, satın alabilirsiniz. Hatta kendinizin klonunu yaptırabilir ve öldüğünüzde bilinciniz tekrar kendi kılıfına aktarılabilir. Ölümsüzlüğün değişik bir biçimini görüyoruz.

Kitap çok zengin olan Bancroft&#;un ölümüyle başlıyor. Polise göre Bancroft intihar etmiştir fakat Bancroft kendini öldürdüğüne inanmıyor ve anlamsız buluyor. Çünkü kendisinin klonları var ve intihar etse bile aynı kılıfla geri döndüğünden polisin bu açıklamasını onu tatmin etmiyor ve öldürüldüğünü düşünüyor.

Bu yüzden başka bir medeniyette yani Harlan&#;da yaşayan kahramanımız Kovacs&#;ı cinayetini çözmesi için Dünya&#;ya getiriyor. Nasıl getiriyor?

Kovacs deneyimli bir kordiplomat askeri. Ve Harlan&#;da hapis cezasında. Bu hapis cezası bizim düşündüğümüz gibi değil. Bilinci veri bankasında saklanıyor ve yıl ve daha fazlası gibi bir hapis cezasından bahsediyoruz.

İşte bu çok zengin sayın Bancroft, Kovacs&#;ın verilerini alıyor ve ona yeni bir kılıf satın alarak bilincini bu kılıfa aktarıyor ve bir anlaşma yapıyor cinayetini çözme şartıyla.
Kitabın tamamını okuduğunuzda ilgi çekici ve akıcı bir bilim kurgu edebiyat ve roman olduğunu göreceksiniz.

Kitabın tamamı

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.

Değiştirilmiş Karbon Kitabını Pdf, Epub, Mobi İndir


Değiştirilmiş Karbon Kitabı Hakkındaki Genel Bilgiler

Bu yazımızda Değiştirilmiş Karbon kitabını inceleyeceğiz. Richard K. Morgan tarafından yazılan Değiştirilmiş Karbon kitabı tarihinde yayınlanmıştır. Değiştirilmiş Karbon kitabı Bilimkurgu-Fantazya türünde yayınlanmış olup İTHAKİ YAYINLARI yayınevi tarafından okurlara sunulmuştur. Değiştirilmiş Karbon hakkında değineceğimiz bilgiler bu kadar olup tanıtım bülteni ve pdf, epub ve mobi indirme linklerin aşağıda bulabilirsiniz. Ayrıca Richard K. Morgan tarafından yazılan diğer kitaplara sitemizin arama kısmından arayarak ulaşabilirsiniz.


Değiştirilmiş Karbon Kitabı Tanıtım Bülteni

Richard K. Morgan tarafından kaleme alınmış Değiştirilmiş Karbon kitabının online kitap mağazalarında yer tanıtım bülteni veya arka kapak yazısı aşağıdaki şekildedir.

yüzyıl bilimkurgu edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Değiştirilmiş Karbon'dan uyarlanan ve Netflix'in yayımlayacağı distopik dizi Altered Carbon, 'in en çok seyredilecek projelerinden biri olmaya aday! &#; PHILIP K. DICK EN İYİ ROMAN ÖDÜLÜ &#; yüzyıl. İnsanlık BM'nin gözetimi altında tüm galakside hüküm sürmekte. Irk, inanç ve sınıf farklılıklarının hâlâ devam ettiği bu dönemde teknolojideki yükseliş hayatı âdeta baştan tanımladı. Bir insanın bilinci depolanarak yeni bir bedene (ya da "kılıf"a) kolayca indirilebilir hale geldi ve ölüm olgusu, ekrandaki bir bip sesine indirgendi. &#; Eski bir asker ve BM elçisi olan Takeshi Kovacs daha önce de öldürülmesine rağmen son ölümü bilhassa acı vericiydi. Evinden ışık yılı uzakta, eski adıyla San Francisco, yeni adıyla Bay City'de yeni bir bedende uyanan Kovacs kendini, "varoluş"u alınıp satılır şeyler olarak gören bir topluma göre bile karanlık ve büyük ölçekli bir komplonun tam merkezinde buldu. Dünyanın en güçlü insanlarından biri olan Laurens Bancroft bir ölümün sırrını açığa çıkarmak için Kovacs'ı tutmuştu: Kendi ölümünün. &#; Blade Runner ve Neuromancer gibi eserlerin izinden giden siberpunk türündeki Değiştirilmiş Karbon, son zamanların en dikkat çeken bilimkurgu-distopya romanlarından biri. &#; "Değiştirilmiş Karbon'un evreni özgün ve çarpıcı. Muazzam karakterler ve eşsiz bir gizem barındırıyor." &#;Patrick Rothfuss &#; "Şahane bir iş. Mükemmel bir bilimkurgu. Değiştirilmiş Karbon, çok iyi bir giriş yapıyor ve hızını gittikçe arttırıyor. Eşit derecede merak uyandırıcı ve özgün bir eser; son sayfaya kadar elinizden düşüremiyorsunuz." &#;Peter F. Hamilton &#; "Zekâ dolu bir kara noir, eşsiz bir kurgu ve hikâyesini dört gözle öğrenmek isteyeceğiniz bir karakter." &#;Ken McLeod &#; "Bu hızlı okunan, etkileyici roman William Gibson'ın Neuromancer'ı ve Norman Spinrad'ın Deus X'inin merak uyandırıcı bir karışımı." &#;Publishers Weekly


Değiştirilmiş Karbon Kitabı Satın Alma Linkleri

Kitap Yurdu: Değiştirilmiş Karbon


Değiştirilmiş Karbon Kitabı İndirme Linkleri


Değiştirilmiş Karbon Pdf İndirme Linkleri

Değiştirilmiş Karbon Yandex Disk Pdf İndir

Değiştirilmiş Karbon Google Drive Pdf İndir


Değiştirilmiş Karbon Epub İndirme Linkleri

Değiştirilmiş Karbon Yandex Disk Ebup İndir

Değiştirilmiş Karbon Google Drive Epub İndir


Değiştirilmiş Karbon Mobi İndirme Linkleri


Değiştirilmiş Karbon Yandex Disk Mobi İndir

Değiştirilmiş Karbon Google Drive Mobi İndir


Not: Kitaplar tanıtım amaçlı olup hiç biri sitemizde barındırılmamaktadır. Bu kitapları indiren kişilerin 24 saat içerisinde bu içerikleri silip kesinlikle dağıtmaması gerekmektedir. Silinmiş veya telif hakkından dolayı kaldırılmış kitapların yerine otomatik olarak tavsiye kitabımız olan Cuma Bozkurt &#; Dua Gibi Sev kitabı eklenmektedir, bu nedenle indirdiğiniz kitap yerine bu kitabın karşınıza çıkması sizi şaşırtmasın. Tavsiye olarak Dua Gibi Sev kitabının kullanılmasının nedeni şöyledir: Yazar seafoodplus.info hesabını takip eden kişilerin kitabını indirmesine izin vermiştir.


Değiştirilmiş Karbon Etiketleri

Değiştirilmiş Karbon kitabı hakkında genel bilgiler, Değiştirilmiş Karbon kitabının yazarı kimdir, Değiştirilmiş Karbon kitabının özeti, Değiştirilmiş Karbon pdf indirme linki, Değiştirilmiş Karbon epub indirme linki, Değiştirilmiş Karbon mobi indirme linki, Değiştirilmiş Karbon kitabını indir, Değiştirilmiş Karbon kitabı tanıtım bülteni, Değiştirilmiş Karbon arka kapak yazısı, Değiştirilmiş Karbon kitabı kaç sayfa, Değiştirilmiş Karbon hangi yayınevi tarafından basıldı, Değiştirilmiş Karbon kitabının türü nedir, Değiştirilmiş Karbon kitabı kime aittir.


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir