Salı günü Bursa'dan Balıkesir'e vardım.
Saat 'de çıktığımız için Balıkesir'e erken vardık.
Normalde 2 saat falan sürüyor yol ama biz saatte anca geldik asker uğurlaması nedeniyle..
Saat 4 gibi vardı otobüs. Bir kaç saat terminalde bekledik.
6 gibi terminalden çıkıp, sağda bekleyen Balıkesir Garı otobüslerine bindik.
Son durakta inip, sağ çaprazdan metre kadar ilerleyip garın önünde Pamukçu Belediye otobüslerini beklemeye başladık. 1 saat bekledik yok gelmiyor..
Orada Polislik mülakatlarına gelen 3 kişi vardı, muhabbet ortamı oluştu funduszeue.infoüs gelmeyince ortak taksi tuttuk :D
Normalde Balıkesir Garından PMYO'ya 33 lira tutuyor, sıkı pazarlıkla 20 liraya getirdik :D
5 kişi bindik bir taksiye. .
Vesselam yarım saatten biraz fazla bir zaman sonra vardık okul kapısına..
3 genç vardı, bizden başka.
Ortalık sakindi.
Bizden sonra ana baba günü oldu ortalık.
Bursa'dan gelen bir hayli çoktu doğrusu..
%75'i Bursa'dan desem yeridir.
Bir müddet burada da bekledik.
Sağdan soldan bir kaç kişiyle tanıştık.
Sonrasında saat gibi erkekleri ve kızları ayrı ayrı alıp ayırdılar.
X-ray cihazından geçtikten sonra bizleri meydanda topladılar.
İlk 50 erkeği aldılar, kızlardan da sanıyorum ilk
Benim sıra 9'du. Mülakatta günün ilk mandasında yer alıyordum.
Yoklama yapıldı.
Herkesi spor salonuna yönlendirdiler.
Herkes soyunma odasına gitti.
Üzerimizde ne varsa çıkarttık, pantalonlar, eşofmanlar dizlere kadar çekildi.
Tek sıra halinde dizildik.
Ortalık sanki plaja gelmiş adamlarla dolu :D
Komik bir görüntü oluştu :D
Ardından bizi spor salonunda oturma yerlerine oturttular.
Dosylarımız düzenlendi.
Sıraya göre ilk 20 kişiyi aldılar erkeklerden.
Sonra ne göreyim 30 kişilik kız grubu arkadan oturma yerlerinden erkekleri izliyor :S
İşin en rezil kısmı buydu :D
Komisyonun karşısına çıkmaya hazırlanıyoruz.
Neyse önce boylarımız ölçüldü.
Boydan af yok direk 5 kişi gitti :S
Yaklaşık 10 - 12 kişilik bir komisyon vardı.
Göz doktoru, genel muayane için bir başka doktor, psikolog ve bol yıldızlı ağır abiler :D
Boyu ölçülenler renk körlüğü testine girdi.
Onu geçen psikolog bayanın karşına geçiyor ve basit bir soru soruyor.
Neden Polis olmak istiyorsun, diye.
Orada baya makara dönüyor :D
Benim cevabım ben de kalsın :D
Sonra beyaz önlüklü bir doktor sizi baştan ağaıya inceliyor.
Kollarınızı öne doğru uzatın, başınızı sağ sola çevirin, avuçlarınızı açıp kapatın, çök kalk, sağa dön, sola dön gibi emirler veriyor.
Tırnaklarınızı yiyor musunuz?
Başınızda, kolunuzda, boynunuzda, vücudunuzda iz var mı ?
Fonksiyon kaybı var mı ?
Bunları inceliyor..
Tırnak yiyen direk eleniyor.
İzlerin de mantıklı bir açıklaması varsa problem yok, ama ameliyat izi, faça izi, tedavisi mümkün olmayan yanık izleri vs. elenme sebebi.
Neyse arkanızı dönün dedi..
Benim arkamda 14 yaşlarımda sonradan çıkan bir ben vardı. cm kadardı büyüdü ve 10 cm kadar oldu.
Avuç içi büyüklüğüne geldi.
Daha önce özelde olsun, devlette olsun bir çok doktora göründüm hiç biri mantıklı bir açıklama, ciddi bir tanı ve tedavi yöntemi bulamadı. Tek söyledikleri zararının olmadığı ve tedavisinin mümkün olmadığı.
Daha sonra üzerine yürüdüm bu izin internette araştıra araştıra izin ismini neden olduğunu buldum.
İzin ismi Becker Nevüs.
Hormonların aşırı gelişmesi sonucu meydana geliyormuş.
Etkili bir tedavisi yokmuş.
Buna seviniyordum çünkü nevüslerin Polislikte engel teşkil etmediği ve yazlık üniforma giydiğinde iz görünmüyorsa elenme sebebi değildi.
Polisliğin 2 sağlık maddesi de benim lehimeydi.
Neyse doktor arkamdaki izi gördü ve ismimi sordu, ve bir kağıda not aldı.
Tamam, ben elendim dedim. Buraya kadar her şey.
Yıkıldım birden.
Yanımdaki bir kaç çocuk belki elenmemişsindir, bekle bir sonucunu diye teselli ettiler ama durduk yere niye ismim alınsın ki ?
Buraya kadardı herşey.Bütün emeklerim bir nedenden dolayı gitti dedim kendi kendime..
Doktor dosyalara durumları işliyor, imzasını atıyor.
Bana sıra geldi..
Bir kaç kitapçığa falan göz attı.
Direk kırmızı kalemle dosyamı doldurmaya başladı.
O an yıkıldım,yutkundum :S
Zor bir durumdu.
Yandaki psikolog bayan yazma diye doktoru engellemeye çalıştı.
Ama fayda etmedi.
Durumu doktora anlattım, giriş şartlarıyla sizin yaptığınız yargı çelişiyor dedim.
Sağlık şartlarında bu durumum engel teşkil etmiyor dedim
Yine de kendi bildiklerini yaptılar.
Okul müdürü çocukları elemeden önce bana sor diye emir verdi.
Ona söylediler durumumu. Bu iz kesin elenme sebebidir olmaz dedi.
Benimle birlikte izden dolayı elenen 4 kişi daha oldu.
Bir çocuğu daha müdürün karşısına çıkardılar, çocuğun kolunda izler var.
Resmen bıçak izi ama belirgin değil. Neden oldu diye sordular, inşaatta düştüm falan dedi.
Onu geçirdiler..
Neyse orada komisyondan görevli bir takım elbiseli dayı, "Polis olamazsınız, bundan sonraki hayatınızda başka mesleklerde başarılar dileriz" dedi. Bu lafı ve o yüzü hiç unutmuyorum
İçimde kaldı her şey. Daha mülakatı bile tamamlamadan oradan ayrılmak çok koydu..
Başım önümde, sersemlemiş bir halde soyunma odasının yolunu tuttum
Güncelleme!!
Elendikten sonra ne oldu?
İtiraz hakkımı kullandım, devlet hastanesinden sırtımda yer alan lekenin lazer tedavisi ile geçtiğine ve herhangi bir zararının olmadığında dair yazı alıp rapor çıkardım. Onu sunarak mülakata kabul edildim.
Elenenlerin hukuki hakları var mı?
İtiraz hakkı dışında, hukuksal bir yol yok maalesef.
Mülakata gireceklere tavsiyeler..
Mülakat tecrübeleri ve daha fazlası bir sonraki yazımda
Sorularınızı çekinmeden sorabilirsiniz.
Sizler de mülakat deneyimlerinizi bizimle paylaşıp aday arkadaşlara ışık olabilirsiniz.