14 e 8 tansiyon normal mi / İdeal tansiyon 12/8 - Mahmure

14 E 8 Tansiyon Normal Mi

14 e 8 tansiyon normal mi

Sağlık Rehberi

Tansiyon Hakkında Bilmeniz Gerekenler


Tansiyon Nedir?

Tansiyon ya da kan basıncı, kalbin kanı vücudumuza pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır. Vücudumuzda belirli bir seviyedeki kan basıncına ihtiyaç vardır. Bu basınç sayesinde dokuların yeterli miktarda kanlanması ve yaşamsal fonksiyonlarını sürdürmesi sağlanmaktadır.

Büyük ve Küçük Tansiyon Nedir?

Kalbin kanı vücuda atarken kullandığı güce büyük (sistolik) tansiyon, kan akımı bittikten sonra damarlarda oluşan durgun basınca da küçük (diyastolik) tansiyon denir.

Tansiyon Nasıl Ölçülür?

Kan basıncı tansiyon aleti ile ölçülür. Tansiyonun doğru ölçülmesi için şu noktalara dikkat edilmesi gerekir:

  • Ölçümden önceki 30 dakika içerisinde sigara veya kola, kahve gibi kafein içeren içecekler içilmemiş olmalı.
  • Kişi oturur pozisyonda en az 5 dakika dinlenmiş olmalı.
  • Ölçüm sırasında manşon kalp seviyesinde tutulmalı.
  • Ölçüm cihazının manşonu uygun boyutta olmalı. 
  • Stetoskopun ucu manşonun altına sokulmamalı.
  • Mümkünse dakika ara ile 2 ölçüm alınmalı. Aralarındaki fark fazla ise ek ölçümler alınmalı, değilse ortalaması alınmalı.

 

Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Nedir?

Hipertansiyon veya yüksek tansiyon, atardamarlardaki kan basıncının normal değerlerin üzerine çıktığı kronik bir hastalıktır. Sistolik kan basıncının (büyük tansiyon) mmHg ve diyastolik kan basıncının (küçük tansiyon) 80 mmHg olması en uygun tan­siyon değeridir. Kan basıncının / mmHg olması normal, / mmHg olması yüksek normal tansiyon olarak adlandırılır. Kan basıncının /90 mmHg’nın üzerinde olması hipertansiyondur. Hastaların % ’inde yüksek tansiyona neden olabilecek altta yatan başka bir hastalık yoktur. Bunlara birincil (primer) ya da nedeni bilinmeyen hipertansiyon denir. Geri kalan % hastada yüksek tansiyon bir nedene ya da hastalığa bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Buna da ikincil (sekonder) hipertansiyon adı verilir.

En sık rastlanan ikincil hipertansiyon nedenleri şunlardır:

  • Böbrek hastalıkları
  • Böbrek üstü (adrenal) bezlerinin hastalıkları
  • Böbrek damarlarının daralması
  • Doğuştan büyük atardamarın (aortun) bir bölümünün dar olması
  • Tiroid bezinin fazla veya az çalışması

Toplumda Hipertansiyon Görülme Sıklığı Nedir?

Toplumda tansiyon görülme sıklığı % arasındadır ve yaş ilerledikçe artmaktadır. Türkiye'de her üç erişkinden birinde hipertansiyon vardır.

 ‘Beyaz Önlük Hipertansiyonu’ Nedir?

            Bazı hastaların evde ölçülen kan basıncı normal bulunurken, muayenehanede ölçülen kan basıncı ise hep yüksek bulunur. Bu duruma beyaz önlük hipertansiyonu denir ve toplumda %15 bireyde görülür. Bu hastalarda normal tansiyonlu bireylerle karşılaştırıldığında uzun vadede daha yüksek hedef organ hasarı (kalp-damar hastalıları, böbrek yetmezliği… vb.) görülür. Bu nedenle klinik olarak masum bir durum olmadığı bilinmektedir.

‘Maskeli Hipertansiyon’ Nedir?     

Beyaz önlük hipertansiyonunun tersine bir durum olan maskeli hipertansiyonda, kişilerin doktor muayene odasında yapılan kan basıncı ölçümleri normal bulunurken, evde yapılan veya 24 saatlik ayaktan kan basıncı ölçümleri yüksek bulunmaktadır. Toplumda görülme oranı yaklaşık olarak beyaz önlük hipertansiyonu kadardır. Bu hastalar hipertansiyon hastası kabul edilerek tedavi edilmelidirler.

Hipertansiyon için Kimler Risk Altındadır?

  • Yaş: Yaş ilerledikçe kan basıncında yükselme olur.
  • Kalıtım: Aile bireylerinde hipertansiyon hastası olan kişiler hipertansiyon için yüksek riske sahiptirler. Risk oranı yaklaşık %60’ dır.
  • Cinsiyet: Hipertansiyon 50 yaşının altındaki insanlarda erkeklerde daha çok görülürken, yaş arasında görülme sıklığı eşitlenir ve 55 yaşın üzerinde kadınlarda daha sık görülmeye başlanır.
  • Obezite (şişmanlık): Kilo arttıkça hipertansiyon görülme oranı artar. Şişman bireylerin %40’ında hipertansiyon görülür. Genç hipertansiyon hastalarının önemli bir bölümü şişmandır.
  • Aşırı tuz tüketimi: Hipertansiyona neden olan sebeplerin başında gelir.
  • Sigara: Sigara dumanında bulunan ve damarların büzüşmesine sebep olan bazı maddeler nedeniyle kan basıncında artış görülür.
  • Alkol tüketimi: Alkol kullanımında sıklık arttıkça, hipertansiyon gelişme sıklığı da artmaktadır
  • Şeker hastalığı: Şeker hastalarında hipertansiyon görülme sıklığı daha fazladır.
  • Fiziksel aktivite: Düzenli spor yapanlarda hipertansiyon görülme oranı düşüktür.
  • Stres: Çağımızın hastalığı stres, toplumda hipertansiyon gelişmesi için önemli faktördür.

Hipertansiyonun Belirtileri Nelerdir?

Hipertansiyonun tipik bir belirtisi yoktur. Kan basıncınız uzun zaman içerisinde yavaş yavaş yükseldiğinde çoğu zaman hiçbir belirti vermez. Bu nedenle hipertansiyon ‘sessiz katil’ olarak nitelendirilir. Hipertansiyon ile ilişkili olduğu düşünülen belirtiler ise; enseden yükselen baş ağrısı, kafada ve kulaklarda basınç hissi, uğultu, mide bulantısı ve çarpıntı hissidir. Bazı durumlarda göğüs ağrısı ve nefes darlığı da hipertansiyonun belirtisi olabilir. Yine de çoğu tansiyon hastasının hiçbir şikayeti yoktur ve tesadüfen saptanır. Kan basıncında ani yükselme olması durumunda burun kanaması veya göz beyazında kanama görülebilir.

Hipertansiyonun Zararları Nelerdir?

            Hipertansiyon sinsi bir hastalıktır ve çoğu zaman hiç belirti vermeden tesadüfen

ortaya çıkar. Hipertansiyon tanısı konana kadar ve sonrasında tedavinin yetersiz kaldığı süre boyunca yüksek olan kan basıncı, içerisinde yol aldığı damarların duvarlarını zedeler. Damar tıkanıklığına yol açarak kalp, beyin, böbrek gibi hayati organlarda birçok hastalık ortaya çıkarır. Hipertansiyon kontrol altına alınmaz ise karşılaşılacak başlıca sorunlar şunlardır;

  • Kalp damar hastalığı (Kalp yetmezliği, kalp büyümesi, kalbi besleyen damarlarda daralma (koroner arter darlığı), kalbi besleyen damarlarda tıkanma sonucu kalp krizi),
  • Beyin kanaması, felç, beyin damarlarında daralma ve tıkanma
  • Boyun ve bacak damarlarında tıkanma,
  • Böbrek hastalığı,
  • Büyük damarlarda genişleme ve yırtılma,
  • Görme bozukluğu ve kaybı.

Hipertansiyondan Korunmak İçin Öneriler:

Tansiyon yüksekliği olan bütün hastalara yaşam tarzı ile ilgili değişik­likler önerilmektedir.

  • İdeal kilonuzu koruyun: Kişi ideal kilosunu bilmeli ve fazla kilolarından kurtularak ideal kilosunu yakalamaya çalışın. Bunun için gerektiğinde profesyonel bir diyetisyenden beslenme önerileri alın.
  • Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz yapın: Haftada 5 gün 30 dakikalık orta yoğunlukta bir fiziksel aktivite düzenli fiziksel aktivite yaptığınızın bir göstergesidir. Kalp hızını veya nefes alış verişini hızlandıran uzun süreli hareketler, aerobik (oksijen alarak yapılan) egzersizler olarak adlandırılır ve yapılması önerilen egzersiz bu tip olmalıdır. Ağırlık kaldırmak bir kuvvetlendirme egzersizidir ve hipertansiyon hastalarına önerilmez. Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz;
  • İdeal kiloya ulaşmaya yardımcı olur.
  • Kullanılan ilacın dozunu azaltabilir veya ilaca gereksinimi ortadan kaldırabilir.
  • Kalp hastalığı ve diğer kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltır.
  • Kişiyi enerjik kılar, stresi azaltır ve yaşam kalitesini artırır.
  • Tuz tüketimi kısıtlayın: Vücudumuzun günlük tuz ihtiyacı gram kadardır. Bizim Anadolu insanı olarak ‘normal tuzlu’ dediğimiz günlük diyetimizde tükettiğimiz tuz miktarı ise yaklaşık gram tuz içermektedir. Aslında biz ‘yemeğin tuzu normal’ derken ihtiyacımız olandan yaklaşık 3 kat daha tuzlu yemekler yemekteyiz. Yoğun tuz içeren turşu, paketlenmiş hazır ve salamura gıdalardan özellikle kaçının. Zeytin ve peynir gibi temel gıdaların iyice tuzu gidecek şekilde suda bekletildikten sonra tüketin ve çoğumuzun masum gördüğü soda/maden suyunun da çok fazla tuz içerdiğini bilin.
  • Alkol tüketiminden kaçının:  Alkol alımını mutlaka sınırlandırın. Haftada en fazla kere olmak şartı ile kadınlarda 1 kadeh, erkekler ise 2 kadehin üstüne çıkmayın.
  • Meyve ve sebze ile posa tüketimi artırın, doymuş ve total yağ tüketimi azaltın: Haftada her gün porsiyon ( gr) çeşitli taze sebze ve meyve yiyin.
  • Doktor tarafından önerilen ilaçlar düzenli alın.
  • Sigara kullanımına son verin.
  • Tansiyon yüksekliğine sebep olabilecek ilaçları kullanmaktan mümkün olduğunca kaçının: Bu ilaçlar arasında; romatizmal ilaçlara (ağrı kesiciler), kortizon, soğuk algınlığı ve grip ilaçları, hormon ilaçları (östrojen), antidepresanlar ve iştah kesiciler sayılabilir.
  • Stresden mümkün olduğunca uzak durun.
  • Düzenli olarak sağlık kontrollerinizi yaptırın.

Gebelik ve Hipertansiyon:

            Hamileliklerin %’unda hipertansiyon görülmektedir. Hamilelikte hipertansiyon sorunu yaşayan kadınların çoğunda önceden birincil hipertansiyon vardır. Bazı hastaların idrarında protein atılımının olduğu saptanır ki bu duruma ‘preeklampsi’ denir. Preklamside genellikle hiçbir semptom görülmez ancak bebek ölüm riskini yaklaşık iki kat artırmaktadır. Preklamsi bazen hayati tehlike yaratan ‘eklampsi’ denilen daha ciddi bir hal alabilir. Eklampsi acil olarak tedavi edilmez ise; beyin ödemi, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği, tüm vücutta yaygın damar içi pıhtılaşma ve ölüme neden olabilir.

Hipertansiyon Tedavi Edilebilir Mi?

            Hipertansiyon tedavisinde temel amaç, hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmaktır. Beslenme ve yaşam şeklindeki değişiklikler tansiyon kontrolünü iyileştirebilir ve ilgili sağlık sorunlarını azaltabilir. Ancak, yaşam şeklindeki değişikliklerin etkili olmadığı veya yetersiz kaldığı kişiler için genelde ilaçla tedavi gereklidir. Hipertansiyonu ilaçlarla tedavi edip ortadan kaldırmak mümkün değildir. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri ve uygun ilaç tedavisi ile kan basıncı kontrol altında tutulabilir. Tansiyonun 5 mmHg düşürülmesi felç riskini %34 ve kalp damar hastalığı riskini %21 azaltabilir. Hipertansiyon tedavisi ömür boyudur ve tedavi kesilirse kan basıncı yine eski değerlerine ulaşacaktır. Bu nedenle tedaviye ara verilmemelidir. Hastanın doktor kontrollerine gitmesi çok önemlidir. Çünkü kan basıncı yaş ilerledikçe daha da yüksek değerlere çıkma eğilimindedir. Bu nedenle bugün yetmekte olan ilaç, yarın yetmeyebilir. Aslında kullanılan ilacın etkisi ilk alındığı zamanlardaki kadardır ancak hastalığın ilerlemesi nedeniyle artık ilaç yetmemektedir. Kontrollerde gerektiğinde ilaç dozu arttırılabilir, daha güçlü bir ilaca geçilebilir veya mevcut ilacın yanına takviye ilaçlar verilebilir. Hipertansiyon hastalarının en az yılda bir kez doktor kontrolünden geçmeleri gereklidir. Şeker hastaları, kalp damar hastaları ve böbrek hastaları ise altı ay ara ile yılda en az iki sefer kontrole gitmelidir. Aksi takdirde ilaçlarla kontrol altına alınamayan hipertansiyon uzun vadede organlara hasar verebilir ve daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

İkincil hipertansiyonu olan hastalarda ise hipertansiyona yol açan hastalık tedavi edilmelidir. Böbrek hastalığının veya hormonal bozukluğun tedavisi ile kan basıncı düzelebilir veya daha az sayıda ilaçla daha rahat kontrol edilebilir hale gelebilir.

Tansiyon İlaçları Zararlı Mıdır? Bağımlılık Yapar Mı?

            Bugüne kadar hiçbir tansiyon ilacı için bağımlılık yaptığı bildirilmemiştir ancak her ilacın bir yan etki potansiyeli vardır. Bu nedenle hipertansiyon tedavisi doktorlar tarafından düzenlenmelidir. Bir yakınının veya bir tanıdığın ilacını kullanmak doğru bir yaklaşım değildir ve tehlikeli de olabilir. Hipertansiyon tedavisi kişiye özeldir. Yani bazı hastalar için bir grup ilaç özellikle faydalıyken, diğer bir hastaya başka gruptan bir ilaç daha faydalı olabilir. Doktor ilaç seçimini hastanın fizik muayene bulguları, laboratuvar testleri, EKG ve ekokardiyografi gibi ek tetkikler sonucunda yapar. Gerek gördüğünde takiplerde ilaç tedavisini yeniden düzenleyebilir.

Hipotansiyon (Düşük Tansiyon):

            Düşük tansiyon olarak bilinen hipotansiyon, büyük tansiyonun 90 mmHg, küçük tansiyonun 60 mmHg altında olması durumu olarak tanımlanır. Baş dönmesi, dikkat bozukluğu, göz kararması, mide bulantısı, soğuk terleme, hızlı soluma, yorgunluk ve bayılma en önemli belirtileri arasındadır. Çoğu zaman tansiyon düşüklüğü ciddi bir hastalığa bağlı olmaz ve genelde az sıvı alımına bağlı olarak gelişir. Normal zamanda kan basıncı değeri normalin alt sınırına yakın olan hastalar biraz az su içtiklerinde hemen hipotansif olurlar. Bu durum özellikle terleme ile çok fazla su ve tuz kaybedilen sıcak yaz aylarında daha sık gelişebilir. Eğer hasta kendisini çok kötü hissediyorsa, bayılma riskini de göz önüne alarak kişi düz bir yere yatırılıp ayakları havaya kaldırılmalıdır. Tedavide yapılması gereken kaybedilen sıvının yerine konmasıdır. Bunun için tuzlu ayran gibi içerisine tuz eklenmiş sıvılar tansiyonun normal değerlere gelmesine yardımcı olacaktır. Asıl önemli olan böyle bir durum ile karşılaşmamak için yeterli miktarda sıvı alımına dikkat etmektir. Bunun yanında düzenli yapılacak egzersizler ile hipotansiyon gelişmesinin önüne geçilebilir.

Yeterli miktarda tuz ve sıvı almasına rağmen hipotansiyon belirtilerini sıkça yaşayan bir kişide başka nedenler araştırılmalıdır. Nadir olarak ishal, aşırı kusma, enfeksiyon, gebelik, bazı kalp hastalıkları ve hormonal bozukluklarda hipotansiyon görülebilir. Bu durumda tedavi asıl nedene yönelik olmalıdır.

Ayağa Kalkınca Olan Tansiyon Düşmesi (Ortostatik Hipotansiyon):

            Kişinin otururken ya da yatarken aniden kalkma sonrası olan tansiyon düşmesini anlatır. Kişide ayağa kalktıktan birkaç saniye sonra baş dönmesi ve göz kararması olur. Şiddetli vakalarda bayılma görülebilir ve bu durum hastanın düşerek yaralanmasına sebep olabilir. En sık sebepleri arasında; susuz kalma, uzun süreli yatak istirahati, gebelik, şeker hastalığı, kalp hastalıkları, bacak toplardamarlarında yetmezlik ve nörolojik hastalıklar sayılabilir. Aynı şekilde birçok tansiyon ilacı da ortostatik hipotansiyon yapabilmektedir. Daha çok 65 yaş üstündeki kişilerde görülse de tamamen sağlıklı genç bireylerde de görülebilir. Belirtilerini azaltmak için yeterli sıvı alımı yanında düzenli egzersiz yapmak önemlidir. Oturduğumuz veya yattığımız yerden aniden kalkmamak ve bir süre bekledikten sonra yürümeye başlamak ortostatik hipotansiyon gelişmesini önemli ölçüde azaltacaktır. 

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

  • Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz.
  • İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz.
  • Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz.
  • Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz.
  • Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz.
  • Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz.
  • funduszeue.info sitesine veya funduszeue.info adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz.
  • Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

  • Kimliğinizi teyit etme,
  • Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi.
  • İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi.
  • Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması.
  • İlaç temini.
  • Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme.
  • Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Araştırma yapılması.
  • Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma.
  • Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi.
  • Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

  • sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu,
  • sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu,
  • sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
  • Özel Hastaneler Yönetmeliği,
  • Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği,
  • Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

  • Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme,
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “funduszeue.info” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

  • (i) ATATÜRK funduszeue.info funduszeue.info:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz,
  • (ii) Noter kanalıyla gönderebilir,
  • (iii) [email protected] adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya
  • (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak [email protected] ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, funduszeue.info web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

13/8 yüksek tansiyon mu

ABD’de 9 bin kişinin katıldığı araştırma sonunda, tansiyonu 13/8 ve üzerinde olan kişilerde de damar tıkanıklığı tespit edildi. ABD Kardioyoji Derneği, bu nedenle yüksek tansiyon sınır değerinin 1 kademe düşürülerek “14’e 9”dan, “13’e 8”e indirildiğini açıkladı.

Yeni sınır değerler Türkiye’deki uzmanlar arasında tartışmalara yol açarken, uzmanlar konuyla ilgili olarak, Milliyet gazetesinden Mert İnan'a açıklamalarda bulundu.

"PANİĞE NEDEN OLUR"

Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Erdine, ABD’nin yeni sınır değerlerine temkinli yaklaştığını belirterek, şunları söyledi:

“ABD’de yayımlanan tedavi ilkelerine de eleştirel gözle bakıyorum. Hipertansiyon kalp, damar hastalıklarına yol açan bir sorun ve hastaların ancak yüzde 50’den azı kontrol altında. Normal tansiyon değerini /80 kabul ediyoruz. Amerikalılar daha önceki /90 ve üzerini yüksek tansiyon kabul ediyordu. Yeni kılavuzun tek olumlu yanı kalp, damar hastalıklarına yol açan risk sınıflandırmasının global ölçüde yapılmış olması. Hipertansiyon sınırının /80 değerine çekilmesiyle ilgili elimizde herhangi bir kanıt yok. Geçen yıl 9 binin üzerinde hasta ile yapılan çalışmanın sonuçlarına dayanarak bu değere ulaştıklarını belirtiyorlar. Ancak yapılan araştırmada bizim kullanmadığımız kan basınç ölçüm yöntemi ile saptama yapıldı. Bilimsel çalışmalara göre /70 altı tansiyon değeri de kalp, damar hastalığı riskini artıyor. Küçük tansiyon 70’in altına düşünce ince koroner damarlarda bozulma ve kalp krizi riski artıyor. Büyük tansiyonun değerinin altında olması beyin dolaşımını bozuyor. Hipertansiyon sınır değeri /90 üzeri kabul edilmeli. Avrupa Hipertansiyon Derneği /80, /, 80/89 değerlerini yüksek normal tansiyon olarak nitelendirirken, ABD’liler bu değerleri evre 1 hipertansiyon olarak değerlendiriyor. /80 sınır değeri toplumda kargaşa ve paniğe neden olur.”  

"OLUMLU GELİŞME"

Kalp ve Damar Cerrahisi’nden Op. Dr. Bülent Polat ise ABD’nin yeni yüksek tansiyon sınır değerini olumlu bulduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Sağlıklı damarların iç yüzeyi kadife gibi dümdüz, pırıl pırıldır. Ancak yüksek basınç olduğunda kadife gibi pürüzsüz yüzeylerde mikroskobik hasarlar oluşur. Bu hasarlanma süreci beraberinde damar sertliği dediğimiz hastalık sürecini başlatır. Vücudumuz bu durumu yaralanma gibi algılar ve damarları tamir etmeye çalışır. Bu döngüde iltihabik durum oluşur ve kolesterol dediğimiz damar tıkanıklığı meydana gelir. Damar tıkanıklığı kalp krizi, beyin kanamasına yol açar. ABD’li uzmanlar /80 ve üzeri tansiyon değerlerinde de damarlarda tahribat olduğunu tespit etti. Yüksek tansiyon hayati organlara zarar verip kalpten çıkan ana aort damarında yırtılmaya neden olabiliyor. 

Sınır değerin bir kademe düşürülmesini olumlu buluyorum. Tansiyonu /80 olan kişilerde hemen ilaç tedavisine başlamıyoruz. Önce yaşam tarzında değişiklik, egzersiz, Akdeniz diyeti, bol meyve ve sebze ile şeker, karbonhidrat ve tuzun kesilmesini öneriyoruz. Şayet buna rağmen aylık dönemde yüksek tansiyonda gerileme olmazsa düşük dozlu ilaç tedavisine geçiyoruz.” 

"ÜÇ KİŞİDEN BİRİNDE HİPERTANSİYON VAR"

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan Zor ise, Türkiye’deki her üç kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Tüm dünyada yaklaşık 1 milyar kişi hipertansiyondan etkilenirken, Türkiye’de 18 yaş üzeri yüksek tansiyon görülme sıklığı yüzde Yani her üç kişiden biri yaklaşık 15 milyon kişi hipertansiyon hastası. Hastalığın Türk erkeklerinde görülme sıklığı yüzde , kadınlar da ise yüzde oranında. Daha da önemlisi, her üç kişiden ikisi hipertansiyon hastası olduğunun farkında değil. Yeni yayımlanan hipertansiyon kılavuzu evvelce hipertansiyon öncesi durum olarak değerlendirilen kategoriyi ortadan kaldırıyor. Burada önemli noktalardan biri kan basıncı ölçümünde doğru tekniğin kullanılması ve hastaların evde kan basıncı takiplerini kalibre edilmiş cihazlarla kendilerinin yapmaları. Fazla kilo, obezite, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme, tuz alımındaki artış hipertansiyon ve şeker hastalığı gelişiminde önemli rol oynuyor. Hastanın hiçbir kardiyak risk faktörü yani diyabeti, yüksek kolesterolü yok ve sigara içmiyorsa bu hastalara öncelikli olarak yaşam tarzı değişikliği öneriyoruz. Bu öneriyi hipertansif hastalarda ilaç tedavisine başlamadan önce başlangıç tedavisi olarak veya ilaç tedavisi alanlarda tedaviye ek olarak yapıyoruz. Yeni kılavuzlarda evre bir hipertansiyonda ilaç tedavisi sadece kalp krizi ya da inme gibi kardiyovasküler olay geçirmiş hastalar ile diyabetik ve kronik böbrek hastalığı olan kişilerde öneriliyor.”

funduszeue.info

İdeal tansiyon 12/8

'lerde başlayıp 60'larda hızlanan ve günümüzde de sürdürülen araştırmalar yüksek tansiyonun başta kalp, beyin, böbrekler ve gözler olmak üzere birçok organda geri dönüşsüz, sıklıkla da öldürücü hasarlara yol açtığını gösterdi. Günümüzde 14/10 ve üzerindeki kan basıncı "yüksek" olarak adlandırılıyor. Tehlikeli sağlık sorunlarına yol açmaması için hemen kontrol altına alınması gerektiği kabul ediliyor. Eğer hastada böbrek rahatsızlıkları veya şeker gibi hastalıklar varsa, 13/8 "yüksek tansiyon sınırı" olarak kabul ediliyor. Türk Kardiyoloji Derneği, 81 28 numaralı, 24 saat hizmet veren "Yüksek Tansiyon Bilgi Hattı"nı hizmete açtı.Tansiyon ölçtürmeye kaç yaşında başlanmalı?Bazı doğumsal kalp ve damar sorunları nedeniyle, çok erken yaşlarda da yüksek tansiyona rastlanabiliyor. Geri dönüşsüz sonuçları ortaya çıkmadan bunları yakalayabilmek için ergenlik çağında tansiyonu hiç değilse bir kez ölçtürmek gerek.12/8 ile 14/10 arası nasıl değerlendiriliyor?Son bilimsel araştırmalar, tansiyonu bu aralıkta olan insanların yüzde 60'ının 5 yıl içinde yüksek tansiyon hastası haline geldiğini gösteriyor. Bu nedenle, bu aralık "prehipertansif" yani "yüksek tansiyona açık, yüksek tansiyon adayı" olarak adlandırılıyor. Eğer insanlarımız bu aralığa girdiklerini zamanında fark eder ve en kısa sürede sağlıklı yaşam tarzını benimseyerek uygularlarsa, yüksek tansiyona yakalanma olasılıklarını büyük ölçüde düşürebilirler. "Yaşa göre sizin tansiyonunuz normal" denir. Gerçekten ideal tansiyon yaşa göre değişir mi?Hayır, asla. Damarlar içinde yağ ve benzeri tortular zamanla birikir ve bu yığıntılar damarlar içinde kanın geçiş yolunu daraltır. Bu birikim zamanla arttığı için, genel olarak tansiyon da yaş ilerledikçe yükselir. Ama, ileri yaşlarda toplumdaki ortalama kan basıncı düzeyinin yükselmesi ileri yaşlarda yüksek tansiyonun sık görülmesi, sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Hipertansiyon sınırı her yaş için aynıdır.Tansiyon kendini nasıl belli eder?Yüksek tansiyon çoğunlukla hiç belirti vermeden gelişebilir. Üstelik kendini de geri dönüşü olmayan hasarlarla, ileri düzeylere vardığında ortaya koyabilir. Bu yüzden yüksek tansiyona "sinsi katil" denir. Üstelik birçok durumda öyle ağır sağlık sorunlarına yol açar ki, hastaya "Keşke ölseydim" dedirtir. Halkımız arasında, örneğin beyin kanamaları sonucu oluşan kısmi veya tam felçler, yaşam boyu böbrek makinesine bağlanmak zorunda bırakan böbrek yetersizlikleri, görme kayıplarına uğramaktansa "ani kalp ölümü" daha tercihe değer bulunur. Ama herkes o kadar şanslı olamıyor ne yazık ki. Çünkü felç, böbrek yetersizliği, görme kaybı gibi sonuçlar yalnızca hastayı değil, hastayı en çok seven yakınlarını da ağır sosyal, maddi ve manevi yükler altında bırakıyor. Yine de bazı hastalarda yüksek tansiyon baş ağrısı, kulak uğultusu, göz kararması, burun kanaması, ensede ağrı gibi belirtiler gösterebilir. Bu tür yakınması olanlar tansiyonlarını ölçtürmeli.Nasıl ölçülmeli?Tansiyon tanısı, en az üç ölçümden ikisinde 14/9'un üzerinde sonuç alınması halinde konur. Bu duruma doktor korkusunun neden olup olmadığını anlamak için, bazı hastaların hastane dışında ölçüme devam etmesi gerekebilir. Yüksek tansiyonu olanlar, tansiyonlarını hekimlerinin önerisi doğrultusunda izlemelidir. Sağlıklı bir tansiyon ölçümü yemekten önce veya yemekten saat sonra yapılmalı; kişi en az dakika dinlenmiş olmalı; son bir saat içinde sigara, çay, kahve, kolalı içecek içmemiş olmalı. Geniş kollu bir giysi giyilmeli.Doç. Dr. Neşe Çam

False

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası