Kimse Beni Sevmiyormuş Gibi Hissediyorum

tv100'de yayınlanan Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum’a konuk olan Arda Turan samimi açıklamalarda bulundu. Turan, canlı yayında yapacağı yeni işini açıkladı.

Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum’un bu haftaki konuğu, milli futbolcu Arda Turan oldu.

Gazeteciye yumruk atmasından cinsel tacizle yargılanmasına, futbolculuğa devam edip etmeyeceğinden teknik direktör hayaline dair net ifadeler kullanan Turan “Galatasaray’da oynayamayacağıma göre, futbol kariyerimi Katar’da, ABD’de, eşimin ve ailemin rahat edeceği bir yerde rahat edemeyeceği bir yerde oynamayı düşünmüyorum. Süper Lig’de herhangi bir takımda oynamayı düşünmüyorum.” dedi.

"EKİBİMİ TOPLUYORUM"

Teknik direktörlükle ilgili Turan “Alttan bir takımı alıp, UEFA Kupası final yolculuğuna giden bir hikaye olsa ona hizmet etmek isterim ama onun dışında futbol oynayacağımı düşünmüyorum. Teknik direktör olmak istiyorum, iyi bir teknik direktör olacağımı düşünüyorum. Çalışıyorum ekibimi topluyorum. Kerem Yavaş var Şenol Güneş’in yardımcılığını yaptı. Emrah Karakovan var A Milli Takımın kaleci antrenörü. O isterse onu oradan alacağım. Rijkaard’ın yardımcılığını yapmış Carlos var. Atletico Madrid’den yardımcı antrenörlük yapmış Oscar var. Böyle bir ekiple hocalık yapmak istiyorum.” diye konuştu.

"BEN, BARCELONA’YA KARŞI İYİ OYNADIM DİYE MUTLU OLMAK İSTEMİYORUM"

“Ali Sami Yen’de eleniyoruz Barcelona’ya hala pas oyunu" diyen Turan "Biz Barcelona’yı eleyebilirdik. Ben, Barcelona’ya karşı iyi oynadım diye mutlu olmak istemiyorum. Frankfurt’un oynadığını Galatasaray da oynadı. 15 dakika Ali Sami Yen’in enerjisi, at bakalım uzun topu, düşeni ikinci al, bir faul kazan. Atıyor musun, atmıyor musun Barcelona’ya golü?” ifadelerini kullandı. 

"BEN, KİMSEYE BÖYLE BİR ŞEY YAPMADIM"

Özel hayatına ilişkin Turan “Çok yanlış, büyük hatalar, rezillik… O dönemdeki davranışlarım çok kötü. Sebeplerinin, benim vicdanımda geçerliliği var. Bilal abi, ‘Bu paranın gözü kör olsun’ diye manşet atarken ‘Evladım, bu iş nedir’ diye sormaz mısın? Benim evimde kalıyorsun. Şiddet yanlış. “Cinsel tacizle yargılanıyorum. Ben, kimseye böyle bir şey yapmadım. Kanıtlar nerede? Beraat ettim ama içim soğumuyor. Kimse benden özür diledi mi?” dedi. 

"BENİ BİR TEK SEN GEÇEBİLİRSİN"

Fatih Terim'in sözlerine ilişkin Turan “Tarihin en iyi teknik direktörü olmak istiyorum. Bunu Fatih hocanın ağzından duyduğum için söylüyorum, ‘Beni geçebilirsin’ dedi. Onun için de deneyeceğim. ‘Beni bir tek sen geçebilirsin’ dedi.” ifadelerini kullandı.

"JÜBİLE FALAN İSTEMİYORUM"

“Galatasaray’ın bazı yönetim kurulu, genel kurul üyeleri beni sevmiyormuş gibi hissediyorum" diyen Turan "Çok kötü bir şey. Ben, Galatasaray’ı hep seveceğim. Taraftar benim canım. Genel kurul beni sevmiyor, niye bilmiyorum, herhalde onlar da 13 milyon kazandırdı. Galatasaray’ı sevmenin bu kadar suç olduğu bir hayat olabilir mi? Son 2 maçı Aslantepe’de bile izlemedim, futbolu bırakıyordum ben. Jübile falan istemiyorum. Nezaket istemiyorum, Galatasaray başarılı olsun.” diye konuştu.

Odatv.com

Hepimizin sevildiğimizi hissetmeye ihtiyacı vardır. Neredeyse yemek yemek ve uyumak kadar önemlidir: bu gerçekten temel bir ihtiyaçtır.

Kimsenin sizi gerçekten sevmediğini, yani hiç kimse için önemli olmadığınızı hissederseniz, sanki yaşamak için yemek zorunda olduğunuz yiyeceklerden mahrum kalmışsınız gibidir. Fiziksel olarak hayatta kalmak yiyecek ve uykuya bağlı olsa da, duygusal olarak hayatta kalmak şefkate bağlıdır.

Kimsenin sizi gerçekten sevmediği duygusu farklı yerlerden gelebilir. İlke olarak, tüm insanlar bu şekilde hissedebilir. Kimse bizi mükemmel bir şekilde sevemez. Hatta anne sevgisi gibi en derin ve en samimi sevgi bile, kusurlu ve eksiktir.

Eğer sevgiyi çok fazla idealize ederseniz, kimsenin sizi gerçekten sevmediği sonucuna varabilirsiniz, çünkü kimse hayatını sizin için vermek istemez. Ya da eninde sonunda sizi hayal kırıklığına uğratırlar ve onlara ihtiyaç duyduğunuzda orada yokturlar.

Duygusal yoksunluğu sevenler, insanların verebileceğinden daha çok sevgi ister. Beklentileri de çok yüksek olduğu ve karşılanmadığı için sürekli hayal kırıklığına uğrayabilirler.

Kimsenin sizi gerçekten sevmediğini hissettiğiniz zamanlar olabilir, çünkü basitçe, aslında başkalarıyla gerçek şefkat bağları kuramıyorsunuzdur.

Belki kendinizi bedeninizin altında saklıyorsunuz ve kendinizi izole ediyorsunuz. Belki sevgi dolu ilişkileri nasıl inşa edeceğinizi ve sürdüreceğinizi bilmiyorsunuz. O zaman yalnız kalmış bir halde sıkıştığınızı hissedersiniz.

Kimse sizi sevmiyor mu? Kendiniz de buna dahil misiniz?

Birçok kez sizi kimsenin sizi sevmediğini düşündüğünüz zaman, bu “hiç kimse” kendinizi de kapsamaktadır. Birisinin, benlik saygısının düşük olduğunu fark etmesi nispeten kolaydır. Ayrıca şunu söylemek de kolaydır, “Eh, şimdi mesele sadece kendimi daha çok sevmek.” Zor olan şey, o fikri gerçeğe dönüştürmektir.

Kendinizi sevmek istemediğinizden değil, bunu yapmanın bir yolunu bulamıyorsunuzdur. Eğer kendinizi takdir etmezseniz, bu hiçbir yerde ortaya çıkmaz. Arkasında çoğu kez düşmanlık, bazen de terk edilme veya şiddetli bir saldırganlık öyküsü vardır.

Kendine duyulan sevginin az olmasının en muhtemel nedenlerinden biri, çocukluğumuzda genellikle de masumiyet kılığına girmiş bir şekilde, ailemiz tarafından neden şefkat istemememiz veya ona ihtiyaç duymamamız konusunda yanlış düşüncelere yönlendirilmemizdir. Öyle ya da böyle, bazıları bize buna değmediğimiz fikrini vermiştir. Sevgiye layık değiliz.

Bu düşüncelere inandık çünkü, bizi düşünmeye sevk eden kişiler sevdiğimiz ve hatta hayranlık duyduğumuz insanlardı. Muhtemelen, sevilmeden hayata başladık. Omuzlarımızda bir “Neden?” sorusunu taşıdık ve bu cevapsız kaldı.

Belki de babamızı, annemizi veya sevdiğimiz başka birini memnun etmek için kendimizi sevmemeyi öğrendik, çünkü yanlış yönlendirildikleri için bizden bunu beklediler.

Başkalarına bizi sevsinler diye mi yardım ediyoruz?

Bazen bir duygusal yoksunluk durumunda yaşarız. Başka bir deyişle, sevgi eksikliği. Hatta böyle yaşamak istemediğimiz sonucuna bile varabiliriz.

Ancak bu durumdan kurtulmak kolay değildir. Bu noktada, şunu sormaya değer: başkalarına bizi sevsinler diye mi yardım ediyoruz?

Hiç kimsenin seni gerçekten sevmediği hissi çok derin olsa da, çıkış o kadar uzakta olmayabilir. Bazen, sadece duygusal sınırları nedeniyle bizi sevmeyenleri affetmek ile ilgilidir. Düşmanlığının bizden daha çok kendisiyle ilgili olduğunu kabul etmek gereklidir.

Aynı zamanda kendimizi affetmeyi de beraberinde getirir, çünkü aslında böyle bir kayıtsızlığı hak edecek hiçbir şey yapmadık. Kendinizle ilgili hiçbir yanlış olmadığını ve sahip olduğunuz suçluluk duygularının temelsiz olduğunu anlayın.

Çıkış yolu…

Başkalarını sevmeyi bilip bilmediğimizi kendimize sormak önemlidir.

Bazen sevgiye çaresizce ihtiyacımız olduğunu gösteririz; bu, diğerlerini korkutup itebilir. Kendimizi sevmememiz ve değerli hissetmek için başka birine ihtiyaç duymamız gerçekten bir itiraftır. Eğer durum bu noktaya gelirse, kimse böyle bir sorumluluk istemez.

Yeterince sosyal beceri geliştirememiş olabiliriz. Ama başkalarıyla daha akıcı ve spontan bir şekilde ilişki kurmayı her zaman öğrenebiliriz. Bu öğrenebileceğimiz, uygulayacağımız ve pratik yapabileceğimiz bir şeydir. İşe yarar.

Kendimizi diğerlerinden ayırmak atılacak ilk adımdır. Sonra, barajın kapaklarını açtıktan sonra, karşılıklı sevginin olağanüstü serüveninde ilerlemeyi öğreniriz.

Arda Turan, kariyeri ve geleceği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

TV 100'de Candaş Tolga Işık'ın moderatörlüğünde yayınlanan "Az Önce Konuştum" programına konuk olan Arda Turan, merak edilenleri cevapladı.

Turan'ın açıklamaları şu şekilde:

"Sergen Yalçın bana çok sahip çıktı. Dost dediğim insanlardan daha fazla sahip çıktı. Beni arayıp 'Beşiktaş'a gelmek ister misin?' dedi."

"Oyunu doğru oynamıyoruz, doğru insanlarla oynamıyoruz ve bunda ısrar ediyoruz. Elinde Mesut Özil ya da Bakasetas varsa oyunu neden onun üzerine şekillendirmiyorsun? Ben, Mesut Özil'i sağ kanatta oynatırsam nasıl verim alacağım?"

"Biz Barcelona'yı eleyebilirdik. Frankfurt'un oynadığını Galatasaray da oynadı. Frenkie, Pedri, Gavi; bunlar gencecik çocuklar ve baskıda kırılabilirler. Ben, Barcelona'ya karşı iyi oynadım diye mutlu olmak istemiyorum. Benim başarı standardım bu değil."

'Messi'yle aran kötü müydü' sorusuna Arda Turan: "Öyle şey olur mu? Dedikodular bitirdi beni... Sponsor transferi olduğumla alakalı bir şey de var. Atletico'da 5 kupa kazanmışım, sponsor transferiymişim."

'Messi, Neymar, Suarez'le oynamak nasıl bir histi?' sorusuna Arda Turan: "Iniesta'yla oynamak çok daha etkileyiciydi."

"O dönem Atletico'da kalmanın daha doğru olacağını söyleyenler vardı." sözü üzerine Arda Turan: "Onu söyleyenlere şunu sormak lazım, size Barcelona'dan hiç transfer teklifi geldi mi?"

"Hepsi çok yanlış, büyük hatalar, rezillik... O dönemdeki davranışlarım çok kötü. Neresinden bakarsan bak, şiddet çok yanlış. Cinsel tacizle yargılanıyorum. Ben, kimseye böyle bir şey yapmadım. Beraat ettim ama içim soğumuyor. Kimse benden özür diledi mi? Arda iyi çocuk ama... Sevgi, bu kadar 'ama'yı kaldırmaz."

"Recep Tayyip Erdoğan benim sevdiğim bir büyüğümdür. Ben 'Evet' derken, bir fikrim vardı. Koalisyonların bize fayda vermeyeceğini düşündüm. Biri bana bir direktif vermedi. Hiç böyle bir ilişkimiz yoktur, bana hep abi gibi yaklaştı. Söylediğimin arkasındayım. Böyle bir sistem olması gerektiğini düşünüyorum. Bu söylediklerimi de yanlış anlayacaklar. Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Evet' deseydim, aynı tepkiyi görür müydüm? Ben yine aynısını derdim, sistemle alakalı 'Evet' diyorum."

Söylediğimin arkasındayım. Böyle bir sistem olması gerektiğini düşünüyorum. Bu söylediklerimi de yanlış anlayacaklar. Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Evet' deseydim, aynı tepkiyi görür müydüm? Ben yine aynısını derdim, sistemle alakalı 'Evet' diyorum."

"Tarihin en iyi teknik direktörü olmak istiyorum. Bunu Fatih hocanın ağzından duyduğum için söylüyorum, 'Beni geçebilirsin' dedi. Onun için de deneyeceğim. 'Beni bir tek sen geçebilirsin' dedi."

"Galatasaray'ın bazı yönetim kurulu, genel kurul üyeleri beni sevmiyormuş gibi hissediyorum. Çok kötü bir şey. Ben, Galatasaray'ı hep seveceğim. Taraftar benim canım. Genel kurul beni sevmiyor, niye bilmiyorum, herhalde onlar da 13 milyon kazandırdı. Galatasaray'ı sevmenin bu kadar suç olduğu bir hayat olabilir mi?"

"Son 2 maçı Aslantepe'de bile izlemedim, futbolu bırakıyordum ben. Jübile falan istemiyorum. Nezaket istemiyorum, Galatasaray başarılı olsun."

"Baba ile oğul arasındaki ilişki... Bizim hadsizliğimizdir hocaya karşı, Fatih hoca da sağ olsun bizi affetti. Elini öptük, barıştık. Fatih Terim, bizim hayat büyüğümüzdür."

"Okan Buruk'un bir telefon uzağındayız, ne isterse."

"Aziz Yıldırım, çok iyi rakipti. Çok güzel rekabetti. Yıllar geçtikçe özlüyoruz. Zamanında çok saygılı bir şekilde teklif yapılmıştı, bana ve Galatasaray kulübüne. Biz de aynı saygı ile reddettik."

"Bir çocuğun, hepimizi birleştirmesi ne kadar güzel bir şey. Galatasaray olarak biz çok almak istemiştik Arda'yı, Fenerbahçe aldı. Büyük bir star olacak. Çok değerli bir kardeşimiz, ona çok fazla yük yüklemeyelim. Fenerbahçe'nin 10 numarası olmak kolay değil. Olacak. Fenerbahçeli çok dostumuz var, ona destek çıkacaklardır ama bir ihtiyacı olursa buradayız. Beklemediği bir misyonu ona yüklersek boğarız. Çok özel bir oyuncu."

"Galatasaray bir dönüşüme girecekse, Fatih Terim ile olmalıydı. Galatasaray'ın geleceğine hazırlanıyoruz deseydik, bunu çok daha iyi yapardık. Fatih Terim, oradaki çocukların hocasından çok babasıdır. Gidişi bizim için hüzünlüydü. Daha farklı olmalıydı. Fatih Terim'i sahadan uzaklaştırma, Fenerli projesidir derim. Şaka olarak."

"Twitter'sız yaşayan yok. Bıraksınlar bu işi. Herkes, hakkında söyleneni çok merak ediyor. Basketbolcusundan, sanatçısına... Herkes."

"UEFA Süper Kupa'da Suarez, ben, Messi oynuyoruz. 'Leo, organizasyonu sağlayamadığı zaman Arda tarafından gidelim. Bir Messi, bir Arda.' dedi."

"Daha futbolu bırakıp bırakmama konusunda karar vermedim."

"Bence bu sene Galatasaray'da yeterli kalitede kadroya sahip değildik. Hepsi kardeşim gibi ama doğruyu söylemem gerekiyor."

"Türkler oynasınlar. 14 yabancıyla kafa tutabiliyor musun? Bir 5-10 sene kendi aramızda mücadele etmemiz gerekiyor, bırakalım altyapıdan çıkanlar oynasın bu fiyatlandırmada. Yoksa ben de futbolcunun yerlisi ve yabancısı olduğunu düşünmüyorum. Bu fiyatlarla başa çıkamayız. Sürekli zengin kaynak aramak zorunda kalmayalım. Altyapılara gitsinler."

Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi