gazel kaside mesnevi ortak özellikleri / Gazel ve Kaside Arasındaki Farklar, Benzerlikler Nelerdir? Karşılaştırması,

Gazel Kaside Mesnevi Ortak Özellikleri

gazel kaside mesnevi ortak özellikleri

Divan Edebiyatı Özellikleri - Divan Şiiri Özellikleri, Nazım Biçimleri ve Gelenekleri Neler?

Giriş Tarihi: Son Güncelleme:

Divan edebiyatı özellikleri birden çok bulunmaktadır. Divan edebiyatı ile ilgili bilinmesi gereken en önemli şeylerin başında şu yer almaktadır, Arap ve Fars kültürünün etkisiyle meydana çıkmış ve gelişme göstermiştir. Bu edebiyatın ilk ürünleri olan Kutadgu Bilig ve Atabet’ül Hakayık gibi eserler yazılmıştır. Anadolu’ya göçen Türkler Divan edebiyatını burada da sürdürmüşler ve yeni eserler vermeye devam etmişlerdir. Divan edebiyatı özellikleri ile ilgili çok daha detaylı bilgiler metin içerisinde bulunmaktadır.

Divan Edebiyatı Özellikleri - Divan Şiiri Özellikleri, Nazım Biçimleri ve Gelenekleri Neler?

Divan edebiyatı özellikleri Türk İslam tarihinde oldukça merak edilmektedir. İslamiyet'in Türkler aracılığıyla kabul oluşundan sonra Arap ve Fars edebiyatlarının etkisiyle birlikte Divan edebiyatının temeli kuşkusuz şiir üzerine devam etmiştir. Bu durum bile Klasik Türk edebiyatı da denilen Divan edebiyatında şiirin ne kadar önemli bir yerde olduğunu göstermektedir. Divan şiirinin genel özellikleri nelerdir, Divan edebiyatının gelenekleri ve konusu nedir çok daha fazlası aşağıda yer almaktadır.

Divan Edebiyatı Özellikleri

Divan edebiyatı içinde verilen eserler nazım ve nesir olarak meydana gelmektedir. Divan edebiyatı özellikleri ile ilgili detaylı bilgiler aşağıda anlatılmaktadır. Fakat divan edebiyatında nazım, yani şiir daha ağır basmaktadır. Bu şiirler ise kalıplaşmış fikir ve hikayeler içeren mazmunlar etrafında oluşmuştur. Divan şiirine bakıldığı zaman bu ortak noktaların dışına çıkılmadığı saptanmaktadır. Nesirlerde de daha çok dini konular üzerinde durulmakta ve ağır bir dil kullanılmaktadır. Divan şiirinin genel özellikleri nelerdir sorusunun cevabı şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Divan şiiri, ilk örneklerini yüzyılda vermeye başlamış; yüzyılda ise etkisini yitirmiştir. Divan şiirinin ilk şairi Hoca Dehhani olarak bilinmektedir.
  • Sanat için sanat anlayışı benimsenmiştir.
  • Ölçü olarak aruz ölçüsü kullanılmıştır.
  • Nazım birimi olarak beyit kullanılmıştır.
  • Tam ve zengin kafiye tercih edilmiştir.
  • Arapça, Farsça kelime ve tamlamalarla dolu, süslü, ağır bir dil kullanılmıştır. Divan şairlerinin ustalığı, belli kurallar çerçevesinde benzetmeler yaparak, sanatlı besteler ortaya koyarak etkili bir söyleyiş güzelliğine ulaşmışlardır.
  • Konuya değil konunun işleniş biçimine önem verildiğinden dolayı aynı konu farklı zamanlarda birçok şair tarafından işlenmek için sıraya alınmıştır.
  • Gazel, kaside, mesnevi, rubai gibi ortak nazım şekilleri kullanılmıştır.
  • Daha çok aşk, ayrılık, hasret, ölüm, doğa sevgisi gibi kişisel konulara önem verilmiştir.
  • Kuralcı ve kalıpçı bir şiir anlayışı vardır. Konudan çok konunun işleniş biçimine dikkat edilmiştir.

Divan Şiiri Özellikleri, Nazım Biçimleri ve Gelenekleri Neler?

Divan edebiyatının gelenekleri ve konusu büyük bir oranda Fars ve Arap edebiyatlarına dayandığı için şiirlerde tercih edilen nazım şekilleri de bu edebiyatlardan uyarlanmıştır. Fakat az da olsa Türklerin oluşturmuş oldukları biçimler de tercih edilmiştir. Divan edebiyatı nazım biçimleri şunlardır;

Beyitlerden oluşanlar:

  • Gazel
  • Kaside
  • Mesnevi
  • Kıta
  • Müstezat

Tek dörtlükten oluşanlar:

Bentlerden oluşanlar:

  • Şarkı
  • Murabba
  • Terkibibent
  • Terciibent
  • Muhammes
  • Müselles

ARKADAŞINA GÖNDER

Divan Edebiyatı Özellikleri - Divan Şiiri Özellikleri, Nazım Biçimleri ve Gelenekleri Neler?

SON DAKİKA

Nazım Bi&#;imleri Ve T&#;rleri Nelerdir? &#;rnekler İle Nazım Bi&#;imleri &#;zellikleri Konu Anlatımı

Haberin Devamı

 Türüne göre destanlar doğal ve yapay destanlar olmak üzere 2’ye ayrılır.

Divan Edebiyatı Nazım Biçimi ve Türleri

Mısra

 Şiirdeki tek bir cümleye verilen isimdir

Beyit

 Şiirde 2 cümleye verilen isimdir. Gazel kaside mesnevi ve kıta bu şekilde yazılmıştır. 2’li cümlelere halinde ele alınan şiirlerde kullanılan nazım biçimidir.

Gazel

 Aşk, ayrılın sevgi doğa gibi konuların şiirlerde yer aldığı nazım biçimine ise gazel denir.

Kaside

 Savaş, sevgi eski tarihin ele alındığı nazım biçimidir. İran edebiyatında ortaya çıkmıştır. Masal anlatılır gibi bir havayla okunur.

Mesnevi

 Bir kişiyi övmek ya da tam tersi mahcup etmek için yazılan nazım biçimidir. Özellikle Din ve devlet işleriyle uğraşan kişiler için yazılır.

Kıta

 Konu olarak felsefi ya da toplumsal konuların işlendiği nazım biçimidir. 2 beyit ya da daha fazla beyitler ile yazılabilir.

 Geri kalan divan edebiyatı nazım biçimleri ise müstezat divan edebiyatı nazım biçimleri (dörtlük)

 Rubai, tuyuğ, şarkı, murabba, divan edebiyatı nazım biçimleri (bent) terkibî-i bent ve terci-i bent olarak ayrılmaktadırlar.

Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri

 Anonim, aşık ve tasavvuf edebiyatı nazım biçimleri olarak 3 başlık altında toplanmaktadır.

1- Anonim Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri

Mâni

 Bütün konuların ele alınabildiği, belirli bir tempo ile söylenen ve asıl anlatılmak isteneninin son 2 mısrada anlatıldığı nazım biçimidir. 4 çeşit mâni türü vardır. Düz, kesik, ayaklı ve karşılıklı mâni olarak adlandırılır.

Haberin Devamı

Türkü

 7, 8, 11’li hece ölçüsüyle ele alınabilir bir nazım biçimidir. Saz eşliğinde belirli bir ritim ile birlikte söylenir. Türküde işlenen konular ise sevgi, duygular, hasret, doğa gibi konular ele alınabilir.

Ağıt

 7, 8, 10’lu hece kalıplarıyla söylenebilir. Ölüm hasret gurbet gibi zorlukların sunucunda söylenen sözlerdir.

Ninni

 Özel bir ezgi ve sade bir dille söylenen nazım biçimidir.

 2- Aşık Edebiyatı Nazım Biçimleri

Koşma

 11’li hece ölçüsüyle yazılır. Dili oldukça sadedir ve toplumsal sevgi ile alakalı konular ele alınabilir.

Semai

 8’li hece ölçüsüyle yazılan semailerin nazım birimi dörtlüktür. Saf sevgi, güzellik temalı konuların işlendiği nazım biçimidir.

Varsağı

 8’li kalıplarla ele alınan varsağı bere hey gibi nidaların kullanıldığı, 3 ile 6 dörtlükten oluşan nazım biçimi türüdür.

Destan

 Son dörtlükte şairin isminin de yer aldığı nazım birimi dörtlük olan ve genelde 8’li hece kalıbıyla söylenen nazım biçimi türüdür.

Haberin Devamı

3- Tasavvuf Edebiyatı Nazım Biçimleri

İlahi

 7,8 ve 11’li kalıpların kullanıldığı Allah’ı ve peygambere övgü yağdıran tasavvuf edebiyatı nazım türü arasında yer almaktadır. Bu türün en büyük öncülerinde biriside Yunus Emredir.

Nefes

Dörtlükler halinde yazılan, 7,8 ve 11’li kalıpların kullanıldığı Bektaşi şairleri tarafından ele alınan Hz. Muhammet ve Hz. Ali için övgülerin söylendiği nazım biçimidir.

Nutuk

 Alimlerin, Dervişlerin tarikat adap ve saygısını öğretmek amacıyla söylenen sözlere denir. Bu türün en önemli şairi ise Kaygusuz Abdaldır.

Devriye

 Devriye ise dünya hayatının bir gün son bulacağı ve bizi yaratan Allaha geri döneceğimizi anlatan felsefi sözlere verilen isimdir. Alevi ve Bektaşi bu türün önemli örnekleri arasında yerini alır.

Şathiye

 Alaycı bir dille yazılıyormuş gibi görünen fakat altında derin anlamların yattığı dini konuların ele alındığı sözlerdir. Bu türün en büyük şairleri ise Yunus Emre ve Kaygusuz Abdaldır.

Haberin Devamı

Deme

 8’li hece ölçüsüyle yazılan deme, Alevilerin törenlerde söylediği ilmi sözlere verilen isimdir.

Batı Kaynaklı Nazım Biçimleri

Sone

 Kısa şiir veya türkü anlamına gelen sone ilk olarak İtalyan edebiyatında ortaya çıkmıştır. Toplam 14 dizeden oluşa batı kaynaklı nazım biçimi türüdür.

Terza Rima

 İlk olarak İtalyan edebiyatında görülmüştür. Çok fazla kullanılan bir nazım biçimi olmamıştır.

Triyole

 Batının etkisi altında gelişmiş olan fakat Türk edebiyatı nazım şekli olan TRİYOLE 10 mısradan oluşan nazım türüdür. En önemli dize en son dizedir.

Balad

 Özellikle Fransız şiirlerinde daha çok görülen bu tür konusunu romantizm ve heyecan dolu öykülerden alarak oluşturulur.

Serbest Müstezat

 Özellikle Servet'i Fünun'cuların kullandığı bir tür olan Serbest müstezat, hem aruz hem de hece kalıplarını kullanabilir. Bu nazım biçimini en çok kullanan yazarlar ise Cenap Şehabettin, Tevfik Fikret gibi isimlerdir.

Divan Edebiyatı Nazım (Şiir) Şekilleri/Biçimleri ve Özellikleri

Her edebiyatın kendi bünyesi ve özelliklerine uygun nazım şekilleri vardır. Türklerin islâmiyet&#;i kabul etmelerinden sonra Türk edebiyatı Arap ve Acem (Fars) edebiyatlarının etkileri altına girmiş, bu arada bu iki edebiyatın nazım şekilleri de benimsenerek kullanılmaya başlanmıştır. Bunlara yanında milli nazım şekilleri olan dörtlüklerin de az çok değiştirilerek ve yeni adlar altında kullanıldıklarını görüyoruz.

Nazım şekilleri, eski edebiyat kitaplarında &#;Eşkâl-ı nazm&#; adı altında incelenirdi.

Arap ve İran (Fars) edebiyatlarında ve bu arada Türk edebiyatında nazmın en küçük birimi mısra&#;dır. Mısra&#;ları değişik kafiye düzeni içinde ve değişik sayılar da birleşmelerinden ayrı ayrı adlandırılan nazım şekilleri ortaya çıkmıştır.

Nazım biçimlerine geçmeden önce bazı kavramları bilmekte yarar var.

Mısra

Mısra &#;Arapça&#;da &#;kapı kanadı, çadır kapısının iki yan parçası&#; anlamlarına gelir. Nazım terimi olarak da mısra, tam bir aruz kalıbıyla söylenmiş olan beytin yarısına denir. Ya da daha geniş bir anlamda bir nazım parçasını oluşturan her bir satıra mısra adı verilir.

Araplarda ev çadırdır. Çadır kapısının iki yanının bir çadırı meydana getirmesi gibi nazımda da iki mısra bir beyti oluşturur. Bazen nazmın içinde göze çarpan güzelliği ve anlamın dolgunluğu ile dillerde dolaşan bir mısra atasözü gibi kullanılmaya başlar. Böyle mısra&#;lara Mısra&#;-ı berceste &#;sıçramış, fırlamış mısra&#; adı verilir:

Âvâzeyi bu âleme Dâvud gibi sal
&#;Bakî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş&#; (Bakî)

Çeşm-i insaf kadar kamile mizan olmaz
&#;Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz&#;     (Bursalı Talip)

&#;Eğer maksûd eserse mısra&#;-ı berceste kâfidir&#;
Aceb hayretdeyim ben Sedd-i iskender hususunda (Koca Râgıb Paşa)

Miyân-ı güft-gûda bed-meniş îhâm eder kubhun
&#;Şecât&#;at arzederken merd-i kipti sirkatin söyler&#;   (Koca Râgıb Paşa)

Yukarıdaki tırnak içine alman mısra&#;lar birer mısra&#;-ı berceste&#;dirler. Berceste sözü aynı zamanda bir şiir ya da bir fikri övmek için de kullanılır: Şi&#;r-i berceste, fikr-i berceste gibi.

Bir manzum parça içinde olmayan veya öteki mısra&#;lan bütünüyle unutulan, anlamı kendi içinde tamamlanan ve mısra&#;-ı berceste gibi dillerde dolasan tek mısralara Mısra&#;-ı âzâde ya da sadece Âzâde denir. Dr. Abdülhak Molla&#;nın kapısı üzerine yazdırdığı:

&#;Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı&#;

Kırımlı Rahmî&#;nin:

&#;Gün doğmadan meşîme-i şebden neler doğar&#;

mısraları bu tür âzâde mısra&#;lardandır. Berceste ve âzâde mısra&#;ları birbirinden ayırmak oldukça zordur. Bu yüzden edebiyat kitaplarında birinin diğeri yerine kuljanildiği çok görülmüştür.

Ayrıca bir beytin anlam bakımından birbirine bağlı olmayan ya da çok uzak bir anlam ilişkisi bulunan iki mısra&#;nın her birine Âzâde adı verilmiştir:

&#;Fikret-i hatt-ı yâr var serde&#;
&#;Arzû-yı bahar var serde&#;     (Nazîm)

Beyit

Beyt Arapça&#;da &#;çadır, ev, oda&#; anlamlarındadır. Nazmda iki mısra bir beyti oluşturur. Beytin ilk mısra&#;ına Sadr, ikincisine Acûz denir. Bir beytin mısraın birleşmesi gerekli, ama yeterli değildir. Ayrı vezinlerde iki mısra bir beyit halinde birleşemez. Beyt eski kitaplarda çok kere &#;şi&#;r&#; ile eşanlamlı kullanılmıştır.

İki mısra&#;ı birbirine kafiyeli olan beyitlere Mukaffa, Musarrâ veya Matla&#;; mısraları kafiyeli olmayan beyitlere de Müfred ya da Ferd&#; adı verilir:

Dağıtdun hâb-ı nâz-ı yârı ey feryâd neylersün
Edüp fitneyle dünyâyı harâb-âbâd neylersün    (Şeyhülislâm Bahâyi)

Meyhâne mukassi görinür taşradan ammâ
Bir başka ferah başka letâfet var içinde   (Nedim)

Yukandaki beyitlerden birincisi matla&#;, ikincisi ise mısraları kafiyeli olmadığı için müfred&#;dir.

Matla sözü daha çok kaside ve özellikle gazelin iki mısra&#;ı birbiriyle kafiyeli olan ilk beyitleri için kullanılmıştır. Kasidelerde bu matla&#;dan başka kasidenin içinde söylenen iki mısra&#;ı kafiyeli beyitlere de matla&#; adı verilmiştir. Ayrıca müretteb divanlann sonunda toplanan tek beyit ve mısra&#;lara da müfred denmiş ve bunlar Müfredat adı altında biraraya getirilmiştir.

Eski edebiyatımızda her beytin bir anlam bütünlüğü vardır. Beytin anlamı kendi içinde tamamlanır. Ama çok az görülmekle birlikte bu kaidenin dışına çıkıldığı da olmuştur. Böyle, bir nazım parçasının içinde anlamı kendi içinde tamamlanmayıp alttaki beyitlere de geçen beyitlerin her birine Merhûn adı verilir. Nefi&#;nin Sultan Ahmed vasfında söylediği ve Edirne şehrini anlattığı kasidesinin bazı beyitleri bu tür merhûn beyitlere iyi bir örnek sayılabilir. (funduszeue.info Haluk İpekten, Eski Türk Edebiyatı Nazım Şekilleri)

Divan edebiyatının başlıca nazım biçimleri (=şekilleri) ve türleri şunlardır:

DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ

Eski Türk edebiyatında kullanılan nazım şekillerini kafiye düzeni ve mısra sayıları bakımından şöyle sınıflandırmak mümkün:

1. Beyitlerle kurulanlar: Gazel, Kaside, Mesnevi, Kıt&#;a, Müstezat

2. Bentlerle Kurulanlar

     a) Dörtlükten Oluşanlar: Rubai, Tuyuğ, Murabba, Şarkı, Terbi

     b) Musammatlar: Terkib-i bent, Terci-i bent, Muhammes &#;

A) BEYİTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

Müfret (fert) beyit öneği:

Çeşm-i bâdâmını itdükçe tahayyül uşşak
Gülşen-i hâtırasında gül-i bâdâm açılur (Bağdatlı Esad, yy)

Mukaffa (=musarra=matla) beyit örneği:

Aradıkça dil-i pür-cûşda ma&#;nâ bulunur
Ka&#;r-ı deryâda nice gevher-i yektâ bulunur (Sünbülzâde Vehbî, yy)

Mısra-ı berceste örneği:

Miyân-ı güft-gûda bed-meniş îhâm ider kubhın
&#;Şecâ&#;at arz iderken merd-i kıbtî sirkatin söyler&#; (Koca Ragıp Paşa, yy)

Bu beytin ikinci mısrası söyleyiş özelliği ve düşünsel derinliği ile adeta bir vecize veya bir darb-ı mesel (ata sözü) hâline gelmiş, zamanla birinci mısra unutulmuş ve o şiir sadece o meşhur mısra ile hatırlanır olmuştur. İşte bu tip mısralara mısra-ı berceste adı verilir.

1. GAZEL

Gazel Nazım Biçiminin Özellikleri:

Örnek:
Bu hüsnile o/ bi &#; vefa / şöhret-me&#;ab-ı şivedir.
Hakka ki gün mihr-i semâ / âli-cenâb-ı şivedir.

Meyden midir bu haleti / hep nâz ü fitne adeti
Çeşm-i siyâh-ı afeti / mest-i harâb-ı şivedir. (Danîş)

&#; Felsefi düşüncelerin dile getirildiği gazellere &#;hikemi gazel&#; adı verilir.
&#; Divan şiirinde en ünlü gazel şairleri şunlardır: &#;Fuzuli, Nabi, Nedim, Baki, Naili&#;

2. KASİDE

Kaside Nazım Biçiminin Özellikleri:

Kasidenin Bölümleri:

Not: &#;Fahriye&#; ve &#;tegazzül&#; her kasidede bulunmayabilir.

Konularına Göre Kasideler:

Bunların dışında kasidelere, kasidenin nesib bölümünde bahar tasviri yapılmışsa bahariye, kış tasviri yapılmışsa şitâiyye, yaz tasviri yapılmışsa sayfiyye, atların tasviri yapılmışsa rahşiyye, bayram tasviri yapılmışsa lydiyye gibi adlar verilir.

3. MÜSTEZAT

Müstezat Nazım Biçiminin Özellikleri:

Örnek:
Çihre-i zibâsı anun gülşen-i cândur
Halk-ı cihâna
Mâ&#;i ridâsı sanasın âb-ı revândur
Bâğ-ı cinâna
Mutrib-i devrân ile cânânun elinden
Nây gibi ben
Nâle vü feryâd iderin hayli zamandur
Kevn ü mekâna  (Taşlıcalı Yahya)

4. KIT&#;A

Kıt&#;a Nazım Şeklinin Özellikleri:

Örnek:
İlm kesbiyle pâye-i rıf&#;at
Arzû-yı muhal imiş ancak

Işk imiş her ne var âlemde
İlm bir kîyl ü kâl imiş ancak (Fuzûli)

5. MESNEVİ

Mesnevi Nazım Biçiminin Özellikleri:

Türk Edebiyatının Önemli Mesnevileri:

B) DÖRTLÜKLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

1. RUBAİ

Rubai Nazım Biçiminin Özellikleri:

Örnek:
Bir merhaleden güneşle derya görünür
Bir merhaleden her iki dünyâ görünür
Son merhale bir fasl-ı hazandır ki sürer
Geçmiş gelecek cümlesi rüya görünür (Yahya Kemâl)

2. TUYUĞ

Tuyuğ Nazım Biçiminin Özellikleri:

Örnek:
Ben seven hûblar içinde şâh imiş
Sanasın yılduz mâh imiş
Ben denize salmışam bir cânumı
Kamu işi başaran Allâh imiş (Kadı Burhâneddin)

C) BENTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

Bentlerden oluşan nazım biçimleri şunlardır:

1. MURABBA

Murabba Nazım Biçiminin Özellikleri:

Not: Bir şairin bir gazelinin her beytinin üstüne başka bir şairin ikişer dize eklemesiyle oluşan murabbaya &#;terbi&#; denir.

2. ŞARKI

Şarkı Nazım Biçiminin Özellikleri:

Örnek:
Sevdiğim canım yolunda hâke yeksan olduğum
Iyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum
Ey benim aşkınla bülbül gibi nâlân olduğum
Iyddir çık nâz ile seyrâna kurbân olduğum

3. MUHAMMES

Muhammes Nazım Biçiminin Özellikleri:

Uyarı: Beş dizeli bentlerden oluşan &#;tardiyye, tahmis, taştir&#; adlı nazım biçimleri de vardır:

Tardiyye: Muhammesten farkı, başka bir aruz kalıbıyla yazılması ve uyak düzenidir. Tardiyeler &#;aaaab/ccccb/ddddb&#;&#; şeklinde uyaklanır.

Tahmis: Bir gazelin beyitleri önüne üçer mısra ilave edilerek oluşturulan nazım biçimidir. Uyak düzeni &#;aaaAA/bbbBA/cccCA&#;&#; şeklindedir.

Taştir: Genellikle bir gazelin beyitlerinde mısralar arasına üç dize getirilerek oluşturulan nazım biçimidir. Uyak düzeni &#;AaaaA/BbbbA/CcccA&#;&#; şeklindedir.

4. MÜSEDDES: Bentleri altı mısradan oluşan nazım biçimidir.

5. MÜSEBBA: Bentleri yedi mısradan oluşan nazım biçimidir.

6. MÜSEMMEN: Bentleri sekiz mısradan oluşan nazım biçimidir.

7. MÜTESSA: Bentleri dokuz mısradan oluşan nazım biçimidir.

8. MU&#;AŞŞER: Bentleri on mısradan oluşan nazım biçimidir.

funduszeue.info-İ BENT

Terkib-i Bent Nazım Biçiminin Özellikleri:

TERCİ-İ BENT

Terci-i Bent Nazım Biçiminin Özellikleri:

TANZİMAT SONRASI TÜRK ŞİİRİNDE KULLANILAN NAZIM BİÇİMLERİ

1. TERZA-RİMA

Terza-rima Nazım Biçiminin Özellikleri:

Detaylı bilgi için bakınız ⇒ Terza-rima

2. SONE

Sone Nazım Biçiminin Özellikleri:

Detaylı bilgi için bakınız ⇒Sone

3. TRİYOLE

Triyole Nazım Biçiminin Özellikleri:

4. BALAD

Balad Nazım Biçiminin Özellikleri:

Batı edebiyatlarında konusunu heyecan verici ya da romantik hikâyelerden alan halk türkülerine, halk şiirlerine &#;balad&#; adı verilir. Baladlar bentlerden oluşur. Bent sayısı ve bentlerdeki mısra sayısı bakımından bir sınırlama yoktur. Bent ve mısra sayısı şaire ve anlattığı konuya göre değişebilir. Bu nazım biçimi Türk edebiyatında fazla kullanılmamıştır.

Detaylı bilgi için bkz ⇒Balat

5. SERBEST MÜSTEZAT

Serbest Müstezat Nazım Biçiminin Özellikleri:

Detaylı bilgi için bakınız ⇒Serbest Müstezat

Ayrıca bakınız ⇒

Divan Edebiyatı

TÜRK MESNEVİ GELENEĞİNDE GAZELİN KULLANIMI Lokman TURAN* Rıfat KÜTÜK ÖZET Mesnevi, divan edebiyatında uzun hikâyelerin anlatılmasına imkân veren ve yaygın bir biçimde kullanılan nazım şekillerinden biridir. Türk edebiyatına Fars edebiyatından geçen mesneviye farklı muhtevalar kazandıran divan şairleri yine bu edebiyattan etkilenerek mesnevide gazel formunda manzumeler söylemişlerdir. Anlatılan hikâyeye taze bir hava katmak, anlatımda ortaya çıkan yeknesaklığı kırmak ve lirizmi hâkim kılmak amacıyla söylenen gazeller, nakledilen hikâyenin tesirini arttırmada önemli bir rol oynamıştır. Klasik şiirimizde Ali Şîr Nevâî gibi mesnevilerinde gazele hiç yer vermeyen şairlerin yanı sıra, Celilî gibi kısa bir mesnevide gazel söyleyen şairler de vardır. Aynı şekilde mesnevilere divanlardan aktarılan gazeller olduğu gibi, anlatılan hikâyenin bir yerinde, gerilimin arttığı bir noktada irticalen söylenmiş hissi uyandıran, hâle münasip gazellere de sıkça rastlanır. Bu çalışmada başlangıcından yüzyıla kadar Türk mesnevi edebiyatında eserlerinde gazel nazım şekline yer veren şairler ve eserleri hakkında genel bir döküm yapılacak; mesnevilerde yer alan gazellerin özellikleri, mesneviye eklemlenme sebepleri ve biçimleri ana hatlarıyla değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Divan edebiyatı, mesnevi, gazel, mesnevilerde gazel. * Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi, Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Bölümü. (el-mek: [email protected])  Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi, Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı. (el-mek: [email protected]) Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… USE OF GHAZAL IN THE TURKISH MESNEVI TRADITION ABSTRACT Mesnevi is one of the prominent types of verse allowing narration of long stories in the divan literature. Divan poets, who have introduced varying content to mesnevi which was borrowed by Turkish literature from Persian literature have recited verses in the ghazal form in mesnevis. Ghazals recited for bringing a breath of fresh air to the story narrated in the mesnevi to break the uniformity in narration and to render lyrism dominant, has played a significant role in enhancing the impact of the narrated story. In our classical poetry, in addition to poets who never include ghazals in their mesnevis like Ali Shir Nevai, there are those like Celili who recite ghazals in a short mesnevi. In the same manner, as there are ghazals transferred to mesnevis from divans, ghazals which are fitting for the occasion giving the impression of having been said off hand are often found some place in the narrated story. In this study, a general breakdown will be given of the poets who have incorporated ghazals in their mesnevis from the beginning to the 19th century and their works and evaluations will be made on the properties of ghazals in mesnevis, types of their insertions in mesnevis and reasons for their being opted for. Key Words: Divan Litarature, mesnevi, gazal, the lyric in the romans. Giriş Arapların “müzdevice” ve “rezec” bahri ile yazıldığı için “urcûze” diye adlandırdıkları “mesnevi”, terim olarak ilk defa Ġran edebiyatında kullanılmıĢtır.1 Uzun destani konuların rahatça iĢlenmesine uygun bir nazım Ģekli olan mesnevinin ilk geliĢmiĢ örneği, Firdevsî‟nin ġeh-nâme (funduszeue.info M. ) adlı eseridir. Daha sonraları mesnevi sadece destani hikâyelerin değil, dinî ve tasavvufi konuların, aĢk ve macera hikâyelerinin de anlatıldığı bir tür hâline 1 Ġsmail Ünver, “Mesnevî”, Türk Dili, Türk Şiiri Özel Sayısı II (Dîvân Şiiri), TDK Yayınları, Ankara s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK gelmiĢtir. Feridüddîn Attâr (öl. M?), Nizâmî (öl. M?), Sa‟dî (öl. M), Emîr Hüsrev Dehlevî (öl. M) ve Molla Câmî (öl. M) gibi büyük Ģairlerin mesnevileri farklı konularda yazılan önemli örneklerdir. Husrev-nâme, Esrâr-nâme, Mantıku‟t-tayr, Bülbül-nâme; Mahzenü‟l-esrâr, Hüsrev ü ġîrîn, Leylâ vü Mecnûn, Ġskender-nâme, Gül ü Nevrûz, Hümâ vü Hümâyûn, Yûsuf u Züleyhâ vs. gibi eserler destani mahiyetteki hikâyelerden aĢk ve macera konularına kadar çeĢitlilik gösteren mesnevilerdir. Mesneviler Ģekil ve muhteva özellikleri bakımından çeĢitli baĢlıklar altında incelenmiĢtir. Ahmet AteĢ, edebiyat tarihçilerinin “tam bir mesnevinin mukaddimesinin ihtiva etmesi lazım geldiğini söyledikleri tevhid, münacat, naat, hükümdarın medhi, sözün öğülmesi, eserin yazılmasının sebebi kısımlarını, Nizâmî‟nin mesnevilerine bakarak tespit ettiklerini”2 belirtir. Mesnevileri Ģekil özellikleri bakımından inceleyen Ġsmail Ünver; besmele, tevhîd, münacat, naat, mi‟râc, mucizât, medh-i çehâr-ı yâr, padiĢah için övgü, devlet büyüğüne övgü, sebeb-i te‟lif gibi bölümlerle baĢlayan “giriş”; âgâz-ı dâstân, matla-ı dâstân, âgâz-ı kıssa gibi baĢlıklarla baĢlayan “konunun işlendiği bölüm” ve hatm, hâtime, hâtime-i kitâb, hatm- Ģuden-i , tamâm-Ģuden-i gibi baĢlıkların görülebildiği “bitiş” (bu bölümde tevhid, münacat, mev‟ize, temsîl, fahriyye gibi baĢlıklar da görülebilir) olmak üzere üç bölüm hâlinde tasnif etmektedir.3 Cem Dilçin ise mesnevileri Ģekil özellikleri bakımından: “mensur ya da manzum dîbâce”, “tevhîd”, “münacat”, “naat”, “mirâciye”, “medh-i çihar-yâr-ı güzîn”, “medhiye”, “sebeb-i telîf ya da sebeb-i nazm-ı kitâb”, “âgâz-ı dâstân” ve “hâtime” Ģeklinde bir sıralama yapar.4 Cem Dilçin‟e göre, muhtevaları bakımından mesneviler: “AĢk konulu mesneviler”, “dinî- tasavvufi mesneviler”, “ahlaki ve öğretici mesneviler”, “savaĢ ve kahramanlık konulu mesneviler”, “bir Ģehri ve güzellerini anlatan mesneviler” ve “mizahi mesneviler” olmak üzere altı baĢlık altında ele alınabilir.5 Ünver ise, konuları bakımından “dinî”, “tasavvufî”, “ahlaki”, “ansiklopedi niteliği taĢıyan ya da belli alanlarda bilgi veren mesnevi”leri I. grupta; “konusunu menkıbelerden”, “tarihten” alanları II. grupta, “sanat yönü ön planda olan, okuyucunun edebî zevkine hitap eden, ana çizgisi aĢk ve macera olan mesnevileri” III. grupta; “Ģairlerin gördükleri, yaĢadıkları olayları 2 Ahmed AteĢ, “Mesnevi” mad., İslâm Ansiklopedisi (İ.A.), funduszeue.info, M.E.B. Yay., Ġstanbul, s. 3 GeniĢ bilgi için bk. Ünver, agm., s. , , 4 Daha geniĢ bilgi için bk. Cem Dilçin, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi. TDK Yay., Ankara, , s. 5 Dilçin, age., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… anlatan, toplum hayatından kesitler veren; kiĢileri, meslekleri, düğünleri ve belli yöreleri tasvir edenleri” IV. grupta6 ele alır. Divan edebiyatında Ģairler, çeĢitli teknikler denemek suretiyle aynı konulardan farklı mesneviler vücuda getirmeye çalıĢmıĢlardır. Ünver‟e göre, genellikle aĢk ve macerayı konu edinen bu mesnevilerde Ģairler, olayların takdim-tehiriyle, araya küçük parçalar eklemek veya çıkarmak suretiyle aynı konuda yazılmıĢ baĢka mesnevilerden farklı bir eser ortaya koymaya gayret etmiĢler, bunu yaparken de özellikle, „konunun iĢlendiği bölüm‟lere, kahramanların ağzından söylenen Ģiirler yerleĢtirmiĢlerdir. Bu Ģiirler içinde sayı bakımından gazellerin fazlalığı dikkat çekecek orandadır.7 Bu çalıĢmanın konusunu teĢkil eden mesnevilerde gazellerin kullanımı meselesine dikkat çeken ilk isimlerden biri Hüseyin Ayan‟dır. Hüseyin Ayan ‟de yayınladığı “Hamdullâh Hamdî‟nin Yûsuf u Züleyhâ Mesnevîsindeki Gazeller”8 adlı makalesinde adı geçen mesnevideki gazelleri tahlil eder ve bu gazellerin mesneviye katkıları üzerinde durur. Ayan, konuyu Hamdullah Hamdî‟nin Yûsuf u Züleyhâ adlı eseriyle sınırlandırmıĢ ve bu mesnevideki gazellerle ilgili yorumlarını ortaya koymuĢtur. Ardından ‟te Robert Dankoff, “The Lyrıc in the Romance: The Use of Ghazals in Persıan and Turkish Masnavis”9 baĢlıklı makalesinde Türk Ģairlerinden Yûsuf-ı Meddâh (Varka ve GülĢâh), Mes‟ud b. Ahmed (Süheyl ü Nevbahâr), ġeyhoğlu Mustafa (HurĢid-nâme), Muhammed (IĢk-nâme), Ahmedî (Ġskender-nâme), ġeyhî (Hüsrev ü ġîrîn), Hamdullah Hamdî (Yûsuf u Züleyhâ), Fuzûlî (Leylâ vü Mecnûn), ġeyh Galib (Hüsn ü AĢk) olmak üzere 8 divan Ģairi üzerinde teferruatlı bir Ģekilde durmuĢtur. Bunların dıĢında yazar kısa cümlelerle Ârif‟in DaniĢmend-nâme‟si; Hamzavî‟nin Hamza- nâme‟si, Ahmed Fakîh‟in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi‟Ģ-Ģerîfe‟si, Kemâloğlu‟nun Ferah-nâme‟si, Abdî‟nin Camasb-nâme‟si ve Hamdullah Hamdî‟nin Mevlidi‟nde gazel formunda manzumeler bulunduğunu belirtmiĢ; aynı konuda yazan bazı Ġran ve Türk Ģairlerinin mesnevilerindeki gazelleri sayıları, Ģekil ve muhteva özellikleri, gazellerin mesnevilerde kullanılma sebepleri bakımından mukayese etmiĢtir. ġüphesiz ki, bu iki makalenin yazıldığı yıllarda 6 Ünver, agm., s. 7 Ünver, agm., s. 8 Hüseyin Ayan, "Hamdullah Hamdi'nin Yûsuf u Züleyhâ Mesnevîsi‟ndeki Gazeller." Edebiyat Fakültesi Araştırma Dergisi, 5 (): Erzurum, , s. 9 Robert Dankoff, “The Lyrıc in the Romance: The Use of Ghazals in Persıan and Turkish Masnavis” Journal of Near Eastern Studies, Vol. 43, No. 1 (Jan., ), s. (Dankoff‟un makalesinin tercümesi Turan Aksoy tarafından yapılmıĢtır.) Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK mesnevilerin ilmî neĢirleri bugünkü kadar çok değildi ve kütüphanelerdeki yazma eserler dijital ortama henüz aktarılmamıĢtı. Ortaya koyduğumuz bu çalıĢma, divan edebiyatındaki bütün mesnevileri ve bu mesnevilerde gazel kullanımı meselesini incelemek iddiasında değildir. Konunun bir kitabı teĢkil edecek zengin bir malzemeye sahip olduğu anlaĢıldığı için bu makalede, bir kitaptan beklenen teferruattan kaçınılmıĢtır. Mesnevilerden temayüz etmiĢ olanları, çokça bilinenleri örneklemeyle alınmıĢ: gazel ihtiva eden mesnevilerin kronolojik dökümü yapılmıĢ, bunlardaki gazellerin sayıları, genel olarak özellikleri, mesnevide adlandırılma biçimleri üzerine yoğunlaĢmak hedeflenmiĢtir. Gazelin mesneviye girişi BaĢlangıçta Ġran mesnevilerinde üç temel özellik dikkat çekmektedir: Birincisi, “bütün mesnevilerin tek bir vezinde yazılması”; ikincisi, “vezinlerin mesnevinin anlam ve muhtevasına göre seçilmesi”, üçüncüsü ise, “gazel, kaside gibi baĢka Ģiir kalıplarına yer verilmemesi”10dir. Ġran edebiyatında mesnevide gazel formunu ilk kullanan kiĢi XI. yüzyıl Ģairi Ayyûkî‟dir Ayyûkî, Varka ve GülĢâh adlı mesnevisinde uygun bulduğu yerlere on adet gazel yerleĢtirmiĢtir AteĢ, Ayyûkî‟nin eserinde hikâye kahramanlarından birinin ağzından mesnevinin asıl vezniyle terennüm edilen bu manzumelerin ancak kafiyeye dikkat edildiği takdirde gazel olduklarının ayırt edilebileceğini söyler Ayyûkî‟nin eserini yayımlayan Zabilullah Safa, gazellerin mesnevide kullanılmasının Fars edebiyatında yeni bir Ģey olduğunu belirtir ve bunun esas nedeni olarak, Varka ve GülĢâh‟ın orijinal efsanesi Urvâ ve Afrâ‟da, eski Arap yöntemine göre bir olayın açıklamasına Arap Ģair Urvâ‟ya atfolunan aĢk mısralarının ve ağıtların eĢlik etmesini gösterir. Ona göre efsaneyi Farsçaya çeviren Ayyûkî, aĢk konulu mısralarla her karĢılaĢtığında mesneviye bir gazel dahil etmiĢtir.”14 Ayyûkî‟nin mesneviye getirdiği bu yenilik “XIII. yüzyıl Ģairlerinden Emîr Hüsrev-i Dihlevî‟nin dikkatini çekmiĢ, Kırânü‟s- sa‟deyn adlı mesnevisinde onun yaptığına ek olarak gazelin yanında 10 Mustafa Çiçekler, “Mesnevi” mad., DİA, C. 29, s. 11 AteĢ, agm., s. 12 Çiçekler, agm., s. 13 AteĢ, agm., s. 14 Zabilullah Safa, Introduction to Ayyûqî, Varqa u Gulshâh, Beirut, Vol. 20, pp. (Dankoff, agm., s. 10‟dan) Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… kasideye de yer vermiĢtir. Emir Hüsrev‟den sonra Ubeyd-i Zâkânî, UĢĢâk-nâme adlı mesnevisinin içine gazel yerleĢtirmiĢtir. Hümâm‟a ait bu gazeller mesneviyle aynı vezindedir.”15 Robert Dankoff‟un, XII. yüzyıl Ģairi Nizâmî‟nin mesnevilerinde gazel formuna yer vermediğini16 söylemesine rağmen, AteĢ, “Nizâmî‟de kahramanların ağzından söylenilen gazeller ise, tamamıyla mesnevi Ģeklindedir” demek suretiyle Dankoff‟tan farklı bir tespitte bulunur. AnlaĢılan Dankoff, AteĢ‟in ifadesiyle “mesnevi Ģeklindeki” gazelleri, Ģekil bakımından değerlendirmiĢ ve bu gazelleri lirizm unsuru olarak saymamıĢtır. Dankoff makalesinin devamında Selmân-ı Saveci‟yi, diğer Fars Ģairleri içinde ayrı bir yere koyarak, onun öncekilerin aksine mesnevilerdeki gazeller konusunda çok daha titiz ve üretken bir Ģair olduğunu belirtir: “Fars mesnevi geleneği ile ilgili kuralın bir istisnası, Selmân-ı Saveci‟nin CemĢîd ü HurĢîdi‟dir. Bu nispeten kısa eser ( mısra), genellikle lirik (gazel, kıt‟a, rubai vs.) ilavelerle doludur: Bunların toplamı, 45 gazel, 18 kıt‟a, 21 rubai ve 1 ferd dahil olmak üzere 85 kısa parçadan ibarettir.”17 Türk edebiyatında varlığından haberdar olduğumuz ilk mesnevi Kutadgu Bilig‟dir. Balasagunlu Yûsuf Hâs Hâcib tarafından, yılında tamamlanmıĢ olan Kutadgu Bilig, dinî ve ahlaki muhtevalı bir eserdir. Ġlaveler ile birlikte yaklaĢık 88 baĢlık altında toplanan eserin esas kısmını oluĢturan bölüm, “fa„ūlun fa„ūlun fa„ūlun fa„ūl” vezniyle yazılmıĢtır. beyitler mesnevi tarzında kendi arasında kafiyelidir. Eserin sonuna eklenmiĢ olan 44 beyitlik bir kısım (beyit ) mütekarip vezninde olup, kaside tarzındadır. Zamanenin bozukluğundan ve dostların cefasından bahseden 40 beyitlik bir parça () ise evvelki parçanın vezninde ve mesnevi tarzındadır. Kitap sahibi Yûsuf Hâs Hâcib‟in kendi kendisine nasihat vermesinden bahseden 41 beyitlik parça da ( beyitler) eserin aslı gibi, mütekarip vezninde ve kaside tarzındadır. Eserde mesnevi ve kaside dıĢında baĢka bir nazım Ģekli bulunmamaktadır Türk edebiyatında mesnevi denildiğinde ilk akla gelen, Mevlânâ Celaleddin Rumî‟nin beyitlik Farsça mesnevisidir. civarında gazeli olan Mevlânâ, mesnevisinde gazel formuna yer vermemiĢtir. Aynı Ģekilde tıpkı Ġran Ģairleri Emir Hüsrev ve Cami gibi 15 Çiçekler, agm., s. 16 Dankoff, agm., s. 9. 17 Dankoff, agm., s. 9. 18 bk. ReĢit Rahmeti Arat, Yûsuf Has Hacip, Kutadgu Bilig I Metin, TDK Yay., Ankara, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK mesnevilerinde gazel formuna yer vermeyen Kutb ve Alî ġîr Nevâî (öl. M) mesnevi kurallarına sıkı sıkıya bağlı olan iki Türk Ģairidir Türk edebiyatının geçiĢ devri eserlerinden bir diğeri Edib Ahmed funduszeue.info Yükneki‟nin, Atebetü‟l-Hakayık adlı eseridir. ġair, aruzun mütekarib vezniyle meydana getirdiği eserinde, mesnevi dıĢında herhangi bir nazım Ģekline yer vermemiĢtir Anadolu sahası Türk edebiyatında mesnevisi içinde gazel kullandığı bilinen ilk Ģairin Ahmed Fakîh (öl. M) olduğu tespit edilebilmektedir. Ahmed Fakîh‟in dinî muhtevalı “Kitâbu Evsâfı Mesâcidi‟Ģ-Ģerîfe” adlı mesnevisinde gazel formunda iki manzume bulunmaktadır Bu gazellerden ilki mesnevinin , ikincisi beyitleri arasındadır. Mesneviyle aynı vezinde (mefâ‟îlün mefâ‟îlün fa‟ûlün) yazılan bu gazellerin her ikisinin de beyit sayıları 7‟dir. Gazellerin herhangi bir baĢlığı yoktur ve gazellerin sadece ilkinde mahlas (Ahmed) kullanılmıĢtır. Bu gazellerin birincisinde matla ve makta beyitleri mevcutken, ikincisinde matla beyti bulunmamaktadır. KiĢinün Ģâd olur gönli vü cânı Ne gözdür göricek ağlamaz anı Çu Hakdur nûrını görgil Resûlün Kim inkâr eyler ise yok imânı Ebûbekir ile Ömer bile yatur Tolapdur anlarunla iki yanı ġefâ‟atçi olısar ümmetine Tutısar ümmeti bunca cihânı GümiĢden yassı bir mîh dokunmıĢ Oracukdur Ebûbekrün niĢânı Kimesneye vefâ itmez bu dünyâ Kıyas itgil bulardan sen var anı Dükeli enbiyâ vü hâs sahâbe Zemîne girdi terk itdi zemânı Salavât vir Resûlu‟llâha Ahmed Uzatma kasr eyle sen divânı () 19 Dankoff, agm., s. 9. 20 bk. Arat, Edib Ahmed B. Mahmud Yükneki, Atebetü‟l-Hakayık, TDK Yay., Ankara, s. 21 Hasibe Mazıoğlu, Ahmed Fakîh, Kitâbu Evsâfı Mesâcidi‟ş-şerîfe, TDK Yay., Ankara, , s. 23, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… Diğer gazel ise Ģöyledir: Didi Hak kullarıa gel evüme Güci yiten gerekdür ola fermân Tamu odından âzâd olmağiçün Berriye ıssısına nola var yan Bu yolda çünki zahmetler çekersin Çu rahmet iderise nola gufrân Bu dünyâ kesb idicek yir durur bil Hüner ehlindenisen oĢda meydân Özüni yığ harâm iĢden hemîĢe Ki yarın kılmayasın âh u figân Gözünden yaĢ akıtgıl düz namâzın Ki olur katrası dürrile mercân Niçe cem‟ idesin dünyâ metâ‟ın Sanursın Ģöyle kalur iĢ bu devrân () Sultan Veled (öl. M)‟in, ġeyh Mahmûd-ı ġebüsterî (öl. M)‟nin, Alî ġîr Nevâî‟nin, Yunus Emre (öl. M)‟nin, ġeyyad Hamza‟nın, ġeyyad Ġsa‟nın ve Nâbî‟nin, Nahifî‟nin, mesnevilerinde gazel formunda herhangi bir manzumeye tesadüf edilmemektedir. TaĢlıcalı Yahya Bey, ġâh u Gedâ adlı mesnevisi dıĢında, Nev‟î-zâde Atayî de Âlem-nümâ/Sâkî-nâme dıĢındaki mesnevilerinde gazele yer vermemiĢlerdir. Türk edebiyatında Alî ġîr Nevâî gibi mesnevilerine hiç gazel ilave etmeyen Ģairler bulunduğu gibi, Celîlî22 gibi “Gül-i Sad-berg-i Bî-hâr”23 adlı 67 beyitlik bir mesneviye yüz gazel ekleyen Ģairler de 22 “Hamidî-zâde Celîlî‟nin „Külliyât‟ı ile hayatına dair kaynaklarda verilen bilgiler dikkatlice incelenirse, onun edebiyatımızda, üçüncü hamsenin yazarı olduğu görülecektir. O, Hüsrev ü ġîrîn ile Leylâ vü Mecnûn hikâyelerini yazmakla, „Penc Genc‟ yolunda yürüyenlere katılmıĢ; Hecr-nâme ve Mehek-nâme‟leri „îcâd‟ etmekle onlardan ayrılmıĢ; Gül-i Sad-berg-i Bî-hâr‟la bu sahaya „yenilik‟ getirmiĢtir. Gül-i Sad-berg-i Bî-hâr, hamse düzenleme yolunda bir yenilik getirmektedir. Celîlî, bir çeĢit “Gül ile Bülbül Münâzarası” denebilecek muhtevâda „Yüz Gazel‟ yazmıĢtır.” Hüseyin Ayan, “Celîli‟nin Meheknâmesi”, Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, Prof. Dr. Harun Tolasa Özel Sayısı, Ġzmir, , s. 6. 23 “Külliyatın 3bb varakları arasında sayfa kenarında yer alan bu eser, mesnevi ve gazellerden meydana gelmiĢtir. Bazı kaynaklarda sondaki gazellerden dolayı „divançe‟ zannedilmiĢ, „Gül-i Sad-berg Divanı‟ Ģeklinde adlandırılmıĢtır. Tevhid, naat ve dîbâce denilebilecek altmıĢ yedi beyitlik bir mesneviden sonra gazeller kısmı gelmektedir. Dîbâcede gül bahçesinde yapılan bir gezinti sırasında yüz Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK vardır. Bununla birlikte Mesnevî-i Murâdî adlı eserinde 3 Farsça gazel yazdığı hâlde gazele karĢı olan Mu‟înî, Mu„înî gazl-i „ıĢka cânı gazzâl 24 Ġdüp „azl it dilüñ Ģi„r ü gazelden ve mesnevisinin gazel sanılmasından Ģikâyet eden Gelibolulu Âlî gibi Ģairler de vardır: Sanmasunlar ki gazeldür bu kitâb 25 Göre beĢ beyt ile mimârı savâb Lirizmin dili: Gazel “Kadınlarla sevgi üzerine konuĢmak, söyleĢmek” anlamına gelen gazel, Arap edebiyatında müstakil bir nazım Ģekli olmayıp kasidelerin baĢındaki nesîb karĢılığında kullanılmıĢtır Fars edebiyatında önce Enverî (XII. asrın ikinci yarısı) ve arkasından Hâkânî ġirvânî (öl. M. ) de ve ondan bir asır sonra gelen Sadî‟de bugünkü tarife uygun gazeller bulmak mümkündür Gazel, XIII. yüzyılda Türk edebiyatında Fars edebiyatı yoluyla girdiğinde artık müstakil bir nazım Ģeklidir. Velut bir nazım Ģekli olan gazelden zaman içinde baĢka nazım Ģekilleri doğmuĢtur. Gazel, “nazîre adı altında, başka şairleri onu model alarak yeni yeni şiirler yazmaya davet ve teşvik”28 etmiĢ, ayrıca bend esasına dayalı baĢka nazım Ģekillerinin (taştîr, terbî‟, yapraklı bir güle rastlandığı anlatılmakta, ayrıca bülbülün feryadı ve güllerin geçiciliği dile getirilmektedir. „Gül-i sad-berg-i Bî-hâr‟ gibi 67 beyitlik bir mesneviye yüz gazelin ilave edilmesi, o zamana kadar görülmüĢ bir Ģey değildir. Onun için hemen hemen bütün tezkireler, „gazeliyatta Gül-i Sad-berg‟i vardır.‟ diyerek, kimisi tek esere, kimisi iki esere veya risaleye. Kimileri de bu ad altında bir divana iĢaret etmektedirler. Celîlî, daha genç yaĢlarda, Gül-i Sad-berg-i Bî-hâr‟ı ayrı bir eser saymıĢ ve dostlarına da böyle takdim etmiĢtir.” ġevkiye Kazan, Hamidizade Celilî Hayatı, Eserleri Edebi Kişiliği ve Hüsrev ü Şîrîn Mesnevisi (BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, , s. 7. 24 Kemal Yavuz, Mu‟înî‟nin Mesnevî-i Murâdiyye‟si, E-Kitap: funduszeue.info?F6E10FCFFF7BA AF1FA4A68EC0C04 (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ), s. 25 Ġsmail Hakkı AKSOYAK, Tuhfetü‟l-uşşâk, E-Kitap: (funduszeue.info?F6E10FCFFF7B AAF15DC9FD9DF3B) (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ), s. 26 Haluk Ġpekten, “Gazel” mad., DİA, C. 13, Ġstanbul, , s. 27 AteĢ, “Gazel” mad., Ġslam Ansiklopedisi (İA), C. 4, EskiĢehir, , s. 28 Ömer Faruk Akün, “Divan Edebiyatı mad.”, DİA, Ġstanbul, , C. 9, s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… tahmîs, tesdîs) doğmasını; müstezad ve küçük bir kaside hükmünde olan gazel-i müzeyyel‟in ortaya çıkmasını sağlamıĢtır Gazelin bir nazım Ģekli olarak Türk Ģairleri tarafından benimsenmesinin nedenini, onun Türk kültürünün ezgisindeki belli baĢlı seslerden biri olmasıyla izah eden Andrews30, gazelin “bir tür olarak uzun ömürlü oluĢunu ve popülerliğini, eğlendirici ve düĢündürücü zihinsel oyunlara, zekâ gösterilerine olduğu kadar, duygusal içeriğine de borçlu”31 olduğunu düĢünür. Andrews, gazelin söz dizimsel özellikleri bakımından günlük konuĢma dilinin söz dizimiyle benzerlik gösterdiğini, bu benzerliğin gazelde önemli bir duygusal bileĢenin bulunduğu anlamına geldiğini ve bunun sonucu olarak gazelde devrik cümle kullanımının arttığını belirtir. Ona göre “Ġvedilik ve duygusallık, yüklemlerin, sözcenin baĢına getirilerek öne çıkarılmasına yol açar. Samimiyet ise, cümle öğelerinin diziliĢinde esaslı bir farklılıkla, bilhassa devrik cümle kuruluĢuyla kendini belli eder, çünkü devrik cümle kuruluĢuyla bilginin açığa vuruluĢunun ertelenmesi ve yüksek belirsizlik potansiyeli, konuĢanın ve dinleyenin temel mesaj içeriğini büyük ölçüde bilmesine, ortak bir bilgi paydalarının bulunmasına dayanır.”32 Yine Andrews‟e göre gazelin tasvir edici bir özelliği vardır: Dünyayı resmeder ve dünya üzerine konuĢur (dünyayı yorumlar). Dramatik özelliği vardır, gerçekliğin çeĢitli yönlerini dolaysız biçimde canlandırır. Gazelin dramatik iĢlevini göz önüne alırken, ister istemez bir tevriye çıkar karĢımıza: “Gazel oyundur ve bir anlamda bir oyun metnidir. Aslında, gazel çoğu kez bir oyun hakkındaki oyuna benzer. Gazel, belirli bir etkinlik için senaryo iĢlevi görür.”33 Andrews, bütün bu özelliklerinden dolayı gazellerin mesnevilerde, en yüksek duygusal gerilim noktalarına yerleĢtirildiğini ve karakterlerin duygusal hâli üzerine bir yorum veya o duygusal hâlin geniĢletilmesi iĢlevi gördüğünü belirtir Mesnevilerde görülen gazellerin özellikleri Bilindiği gibi mesnevilerde gazel, kaside, kıt‟a, rubai, tardiye vb. birçok nazım Ģekli kullanılmıĢtır. Ünver, bu nazım Ģekillerinin mesnevilerdeki iĢlevlerini ve özelliklerini Ģu Ģekilde sıralar: 29 agm, s. 30 Walter G. Andrews, Şiirin Sesi Toplumun Şarkısı, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, , s. 31 Andrews, age., s. 32 age., s. 33 age., s. 34 age., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK “1. Bunlar genellikle kahramanların ağzından söylenir. Bu şiirler bazen âşığın sevgilisine gönderdiği aşk mektubudur ya da aşk mektubunda yer alır. İki âşığın karşılıklı olarak şiir söyledikleri de olur. Bazen de asıl kahramanların yanında bulunan olayın geri plândaki kahramanları, efendilerinin duygularını dile getirmek üzere şiir söylerler. Mesnevîlerde doğrudan doğruya şairin ağzından söylenmiş şiirler de görülebilir. 2. Şair, mesnevîden bu tür şiirlere geçmeden önce, son beyitte bunu haber verir. Böylece mesnevî ile araya giren şiir arasında bağlantı kurar. 3. Bu şiirlerden pek azında şairin mahlası ile karşılaşıyoruz. Sonunda kahramanın adı bulunan ya da hiçbir ad bulunmayan şiirler çoğunluktadır. İçinde bulunduğu mesnevî ile aynı vezinde yazılmış nazım şekilleri vardır; ancak değişik vezinle yazılanlar daha çoktur. 4. Mesnevî içinde değişik nazım şekillerinin yer alması, özellikle gazel yazılması İran edebiyatında başlamıştır. Fakat Türk şairlerinin mesnevîlerindeki gazeller, hem sayıca çok olmaları, hem de nazım tekniği yönünden gazelin bütün özelliklerini taşımaları bakımından dikkat çekicidir. Hatta, bazı şairlerin mesnevîlerdeki gazelleri, divanlarındaki gazeller 35 arasında da görebiliriz.” Mesnevilerde gazel niçin tercih edilir? ġairlerin mesnevilere yerleĢtirdikleri gazelleri “lirik patlama/eklenti” (lyric outburst / lyric insertion) olarak adlandıran Dankoff, Ayyûkî‟nin mesnevisinde kimi gazellerin hikâyenin kritik anlarında ortaya çıktığını, çoğununsa monotonluğun arttığı noktalarda hikâyeye dahil olduğunu ifade eder. Ona göre, bu gazeller karakterin iç hâline bir bakıĢtır ve karakterin yüksek sesle düĢündüğü “monolog” niteliğindedir. Ayyûkî, bir gazeli hikâyenin duygusal gerilim noktalarına yerleĢtirme konusunda aceleci davranmaz ve bunu bir seçeneğe bağlı olarak yapar. Ayyûkî‟yi takiben Varka ve GülĢâh mesnevisini nazm eden Yûsuf-ı Meddâh‟ta ise gazeller, hep olaylar dizisi esnasındaki duygusal gerilim noktalarında ortaya çıkar Kahramanlar tarafından karĢılıklı söylenen gazellerde gerek kafiye ve rediflerin, gerekse birinci teklik Ģahıs iyelik ekinin kullanılması, karakterler arasındaki romantik iliĢkiyi hikâye zeminine karĢı daha keskin bir noktaya getirmek anlamına gelmektedir. ġairler gazelleri hikâyenin kritik noktalarına koymuĢlar, gazellere bir rol biçmiĢler, ortak bir kafiye ve redifle gazelleri birbirine sıkı bir Ģekilde bağlamıĢlardır 35 Ünver, agm., s. 36 Dankoff, agm., s. 37 agm., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… Tercümeden telife giden yol: Gazel Fars mesnevilerinde Ayyûkî ile baĢlayıp bir süre sonra durma noktasına gelen, fakat Türk edebiyatında filizlenip artan bir Ģekilde devam eden mesnevide gazel kullanma âdeti bizi bir konuda düĢünmeye sevk etmektedir. Acaba mesnevilerde gazel formunu kullanma ilk baĢlarda tercüme yoluyla tanıĢtığımız mesneviyi kendimize mâl etmenin bir yolu muydu? Kimi mesnevilerin Farsça asıllarında hiç gazel bulunmamasına rağmen, Türk Ģairlerinin hikâyenin belli noktalarında gazel söylemeleri esere, telif eser görüntüsü vermek niyetiyle de yapılmıĢ olabilir mi? ġüphesiz bu sorulara cevap vermek oldukça zordur. Bununla birlikte divan Ģairlerinin mesnevi sahasında üstat kabul ettikleri Nizâmî‟nin mesnevilerinde bugünkü anlamda gazele yer vermemiĢ olmasına karĢın, onun Husrev ü ġîrîn, Leylâ vü Mecnûn, Heft-peyker ve Ġskender-nâme gibi eserlerine nazireler söyleyen Türk Ģairlerin eserlerinde ziyadesiyle gazel formuna yer vermeleri baĢka teknik sebepler yanında elbette bu türü hedef kitle olan Türk okuyucusuna mâl etmek ve esere telif eser hüviyeti kazandırmak anlamına da geliyordu. Bunun en önemli örneklerinden biri de Hümâmî‟nin Sî- nâme adlı mesnevisidir. Sî-nâme “Emir Hüseynî‟nin Sî-nâme veya IĢk-nâme adlı Farsça mesnevisinden nakil olup Emir Hüseynî‟nin eserinde, mesnevî tarzının dıĢında bir nazım Ģekli”38 bulunmamasına rağmen, Hümâmî kendi eserine 30 gazel eklemiĢtir. Bu ve bunun gibi örnekler arttıkça tercümeden telife giden yol olarak gazel hakkındaki düĢüncelerimiz daha da vuzuhiyet kazanacaktır. Mesnevilerde gazel kullanımı, anlatılan hikâyenin tercüme imajından kurtarılmasına yardım edeceği gibi, hikâye kahramanlarının temsil ettikleri kültürü, Türk okuyucusuna benimsetmek amacına da hizmet edebilir. Örneğin XIV. yüzyılda Meddâh ġâzî‟nin Dâsitân-ı Maktel-i Hüseyn adlı mesnevisindeki kahramanların dilinden söylenen 17 gazelde kimi zaman Hz. Ali‟nin, kimi zaman da Zeynelabidin‟in sesini duyarız. ġairin aradan çıkıp okuyucuyu adı geçen kahramanlarla baĢ baĢa bırakması, okuyucunun hikâyenin kahramanıyla, dolayısıyla kahramanların temsil ettikleri kültürle özdeĢleĢmesini kolaylaĢtıracak etkili bir tekniktir. Diyalog tekniği Çift kahramanlı hikâyelerde diyalog kültürünün gazeller vasıtasıyla aktarılması, mesnevilerdeki gazellerin mahiyetleriyle ilgili farklı yaklaĢımlar geliĢtirmemizi sağlar. Yukarıda izah etmeye 38 Âmil Çelebioğlu, Türk Edebiyatı‟nda Mesnevi (XV. yy.‟a kadar), Kitabevi Yay., Ġstanbul, , s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK çalıĢtığımız tercümeden telife giden yol olarak mesnevilerde gazellerin kullanılması konusunda ortaya koyduğumuz düĢünceyi destekleyecek hususlardan biri de kimi gazellerin diyalog (münazara) havası içinde devam etmesidir. Edebiyatta münazara tekniğinin menĢei tartıĢmalı bir konu olmasına ve çeĢitli kimselerce ilk örneklerinin Arap ve Fars kaynaklarına dayandırılmasına rağmen 39, Türk edebiyatında ilk münazara örneklerinin yer aldığı Dîvânu Lugati‟t-Türk adlı eserden hareketle bu kültürün XI. yüzyıldan çok daha gerilere dayandığı ve sözlü kültürümüzde daha önceleri de var olduğu düĢünülebilir. Divan Ģairlerinin bu tekniği büyük bir baĢarı ile kullanmaları, onların beslendikleri sözlü kültür geleneğinin bir tezahürü olmalıdır. ġairlerin bu tekniği gazellerinde kullanmaları ise yine türe kendi beslendikleri kültürün rengini vermek ve bu kültürü içselleĢtirmek amacını taĢımaktadır. Ahmet Tanyılmaz, Firdevsî-i Tavîl, Münâzara-i Seyf ü Kalem (Ġnceleme-Metin-Sözlük), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, s. 40 Haluk, Gökalp, Eski Türk Edebiyatında Manzum Sergüzeşt-nâmeler, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana, , s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… „AĢk odu evvel düĢer ma„Ģûka andan „âĢıka Böyle keĢf etmiĢ tarîk-i „aĢkı ta„yîn eyleyen Tâ ezel ben dil verip ruhsârına derd almıĢım Cevher-i „aĢkı benim hep sana terhîn eyleyen Ka„be-i „aĢkıñ benimle kıldı erkânın tamâm Leylâ vü ġîrîn ü „Azrâ‟yı mecânîn eyleyen Biñ onulmaz yâra açmıĢdır gamınla sînemi Zülf-i sünbül-i tâbıñı bu rütbe rengîn eyleyen Redd-i sadr-ı izhâr-ı „acz etsem n‟ola Kâzım gibi Ey beni Ģem„ u özin pervâne tahmîn eyleyen (SA, v ab) Bu örnekler F. Kadri TimurtaĢ‟ın mesnevilerdeki “gazeller üzerinde, hikâyenin havası ve vak‟aların Ģahıslar üzerinde uyandırdığı ruhî hâller göz önünde tutularak yapılacak bir tahlilin oldukça enteresan olacağı”41 düĢüncesini destekler mahiyettedir. Mesnevilerdeki gazellerin anlatılan hikâyedeki zaman kavramıyla münasebeti Vakayı yavaĢlattığı, hikâyenin akıĢını durdurduğu Ģeklinde mesnevilerdeki gazelleri olumsuzlayan yaklaĢım42, hikâyelerdeki zaman kavramı ve anlayıĢıyla ilgili bir sorgulamayı beraberinde getirir. Bilindiği gibi mesnevilerde modern hikâyelerdeki gibi bir zaman kavramından söz etmek mümkün değildir. Öyleyse mesnevilerde Ģair, zaman kavramını nasıl yönetmektedir? Vakanın akıp gittiği ve okuyucuyu sürükleyip götürdüğü bir anda, gazelin devreye sokulması farklı bir zaman telakkisinin sonucu olabilir mi? Randall‟a göre, “Zaman konularıyla ilgili olarak bir olay örgüsü çözümlemesi en az üç kilit kavramı ortaya koyar: Akışkanlık (poflunence), nedensellik ve energeia.”43 Bir hikâyeyi okuyan kimse, olay örgüsü sayesinde hikâyeyi takip eder, çünkü olay örgüsü geleceğe dayanır ve okuyucuyu sürekli geleceğe doğru yöneltir. Bir hikâyenin büyüsünün merkez noktası bu geleceğe bakıĢ noktası ve ileriye doğru harekettir ki, bu durum “akışkanlık” kelimesiyle 41 F. Kadri TimurtaĢ, Şeyhî ve Hüsrev ü Şîrîn‟i, Ġstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay., Ġstanbul, , s. 42 Hüseyin Ayan, Hamdullah Hamdi‟nin mesnevisinden hareketle bu mesnevideki gazellerin mesnevinin akıĢını durdurduğu görüĢündedir. (Daha geniĢ bilgi için bk. Ayan, agm., s. ) AteĢ de aynı görüĢtedir. (bk. AteĢ, Leylâ ile Mecnûn, İA, C. 7, s. 43 William L. Randall, Bizi „Biz‟ Yapan Hikâyeler, (Tercüme: ġen Süer Kaya), Ayrıntı Yay., Ġstanbul , s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK özetlenir AkıĢkanlığın okuyucuyu bir yandan ileriye odaklamasına rağmen diğer yandan okuyucunun geriye doğru hikâyeyi anlamlandırmasına katkı sağladığı belli ölçülerde doğrudur. Ancak düĢünülmesi gereken hususlardan birinin modern hikâye ile mesnevi geleneğinin birbirinden farklı Ģartlara tabi olduğudur. Mesnevide modern hikâyeye göre hikâyenin akıĢını yavaĢlatan unsur sadece arada söylenen gazeller değildir. ġairin duygu ve düĢüncelerini manzum olarak söylemesi, bir vezne tabi olması ve kafiyeyi gözetmesi gerekir. Mesnevi Ģairi tam da bu noktada farklı bir enstrümana müracaat etmek suretiyle okuyucunun hikâyeyi geriye dönük olarak anlamlandırması için bir fırsat sunar. Hikâyenin bir yerinde gazel söyleyen Ģair, okuyucuyu lirizmin imkânlarıyla yoğun bir his dünyasına sokar ve geçmiĢi Ģimdide yaĢatmayı hedefler. Bu bakımdan, Brooks‟un mantığıyla mesnevilerdeki gazeller, “geçmiĢ Ģimdi olarak okunmak zorundaysa, zaten bildiğimiz, uzanmamızı bekleyen bir geleceğe göre geçmiĢte kaldığını bildiğimiz, tuhaf bir Ģimdidir bu.”45 Forster‟e göre nedensellik, olay örgüsünü salt hikâyeden ayıran Ģeydir. Forster, olayla olay örgüsü arasındaki farkı Ģu örneklerle izah eder: “Kral öldü, sonra kraliçe de öldü” bu bir hikâye, yani olay anlatım biçimidir. “Kral öldü, üzüntüsünden kraliçe de öldü” cümlesi ise olay örgüsüdür ve burada bir nedensellik söz konusudur. Birinci cümle bir hikâyede geçiyorsa “Peki sonra ne olmuĢ?” sorusunu sorarız. Ama “olay örgüsünde geçiyorsa, “Neden?” diye sorarız.”46 Mesnevilerde kahramanların birbirlerine nâme yazmaları, nâmelerin soru cevap Ģeklinde cereyan etmesi ve bu nâmelerden hemen sonra genel olarak gazel söylenmesi “nedensellik” açısından değerlendirilmesi gereken hususlardır. Bu noktada Fuzûlî‟nin Leylâ vü Mecnûn mesnevisinde rastladığımız kimi gazellerin bir anlamda soru anlamı taĢıması ve cevapların mesnevi nazım Ģekliyle verilmesi üzerinde kısaca durmak gerekir. Leylâ vü Mecnûn‟da “Bu gazel Mecnûn dilindendir” baĢlığında yer alan: Eyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür 47 Men kimem sâkî olan kimdir mey-i sahbâ nedür () Matla beytiyle baĢlayan gazelin devamında “Cevâb-ı Leylî” baĢlıklı ve mesnevi nazım Ģekliyle yazılmıĢ olan manzume gelir ve Ģu Ģekilde baĢlar: Leylî dedi ey karîne-i rûh Kâm-ı dil ü mübtelâ-yı mecrûh ()48 44 age., s. 45 age., s. 46 age., s. 47 Muhammet Nur Doğan, Fuzûlî, Leylâ vü Mecnûn, Yelkenli Yay., Ġstanbul, , s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… Bu beyit ve devamı okunduğunda zihinlere “ne dedi?” ve “neden dedi?” soruları gelecektir. Soruların gazelle sorulması, cevapların geçmiĢ zaman kipiyle ve mesnevi nazım Ģekliyle verilmesi Ģüphesiz ki cevabın iknâ edici bir zorunluluğu bulunmasındandır ve bu da ancak birbiriyle bağlantılı uzun cümlelerin kurulmasını kolaylaĢtıran mesnevi nazım Ģekliyle mümkündür. Olay örgüsünün zamanla iliĢkili olarak anahtar kelimelerinden biri de “energeia”dır ve bu kavram da “nedensellik”le iliĢkilidir. Energeia, “hem karakterde hem de durumda var olan potansiyelin gerçekleĢmesi”49dir. “Bir hikâye yazarının enerjiyi yoğunlaĢtırma aracı, geçmiĢ zaman kipli anlatıdır. GeçmiĢ zaman kipli bir anlatı, „ileriye gidebilmek amacıyla…kendisini geçmiĢe yerleĢtirir. Sanki hikâyenin geleceği, onu yavaĢ yavaĢ içine çeken bir vakummuĢ gibi. Anlatı ancak kendini geçmiĢin öbür ülkesine yerleĢtirerek geleceğine, Ģimdiye gitme özgürlüğünü kazanır.”50 Randall, hikâyenin enerjisinin bizi geriden ittiğini, akışkanlığın ise ileriden çektiğini, böylece bir yere gittiğimizi ve bunun da yönlendirildiğimizi hissettiren bir durum olduğunu söyler ve arkasından “bir hikâyeyi ileriye doğru okur, ama geriye doğru anlarız tıpkı hayat gibi. Hayatı ileriye doğru yaĢar, fakat geriye doğru anlarız”51 der. Sonuç olarak zaman ve olay örgüsü arasındaki iliĢki akışkanlık, nedensellik ve energia Ģeklinde adlandırılan anahtar kelimelerde gizlidir. Mesnevilerdeki gazellerin genellikle geniĢ zaman kipiyle yazılmasının hikâyenin akıĢkanlığını ve hikâyenin geçmiĢ zaman kipiyle anlatılmasından kaynaklanan “geriden itme” gücünü yavaĢlatır. Lakin, Ayan‟ın da belirttiği gibi gazel vasıtasıyla kahramanın vak‟a karĢısındaki ruh hâletiyle karĢı karĢıya gelen okuyucu, biraz daha konunun içine girer ve daha büyük bir Ģevk ve heyecanla eseri okumaya can atar Gazellerin genel olarak geniĢ zaman kipiyle yazılması aslında farklı bir zaman telakkisiyle izah olunabilir. Bu telakkide, zamanın dikey olarak değil, yatay olarak seyretmesi söz konusudur. Yatay olarak geniĢleyen zaman, hem istikbali hem de maziyi kucaklayan bir hüviyettedir. Bu sayede Ģair, kendi hikâyesiyle anlattığı büyük hikâye arasında bağ kurar ve okuyucunun zihninde kendi hikâyesinin en az anlattığı hikâye kadar önemli olduğu imajını 48 age., 49 H. Gardner, The art of fiction: Notes on craft for yougn writes. New York:Vintage, , s. (Dipnot Randall‟a aittir: age., s. 50 Ursula Le Guin, Dangcing at the-edge of the world: Thoughts on the words, women, places. New York: Harper Row, , s. (Dipnot Randall‟a aittir. age., s. 51 Randall, age., s. 52 Ayan, agm., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK oluĢturmaya çalıĢır. Özellikle Fuzûlî‟nin Leylâ vü Mecnûn mesnevisindeki 22 gazel karakterlerin dilinden söylenmesine rağmen Ģairin her gazelde mahlasını zikretmesi, bu açıdan dikkate değer bir konudur. Münacat tarzındaki iki gazelle birlikte söylenen 24 gazelde Fuzûlî‟nin mahlas kullanması, Mende Mecnûn‟dan füzûn âĢıklık istidadı var ÂĢık-ı sâdık menem Mecnûn‟un ancak adı var iddiasının Leylâ ve Mecnûn hikâyesindeki tezahürü olarak görülebilir mi? Mesnevi Ģairi, kimi zaman hikâye anlatmanın yorucu temposundan sıkılıp okuyucuyla hasbıhâl etmek ve bir anlamda okuyucuyla doğrudan doğruya iletiĢim kurmak ihtiyacı hisseder. Bu yolla hem hikâyeyi kendisinin anlattığını hatırlatır; hem de görmediği, tanımadığı, bilmediği insanlarla kendisi hakkında konuĢur. Okuyucu ise, hikâye anlatıcısının kendisiyle muhatap olmasının verdiği özgüveni yaĢar ve Türk kültürünün en önemli özelliklerinden biri olan sohbet havasını teneffüs eder. Gazellerin mesnevilerde genellikle monotonluğun arttığı noktalara yerleĢtirilmesinin, akıĢkanlıkta görülen aksaklıkları gidermenin, mesnevilerde zamanı yeniden yapılandırmanın farklı bir metodu olduğunu söyleyebiliriz. Gazelin yolculuğu: divanlardan mesnevilere/ mesnevilerden divanlara Mesnevilerdeki gazellerin divanlardan mı mesnevilere, yoksa mesnevilerden mi divanlara aktarıldığını kesin olarak belirleyebilmek mümkün değildir. Ancak, divan edebiyatında hem divanı hem de mesnevisi olan Ģairlerin divanlarındaki/ mesnevilerindeki kimi gazelleri hiçbir değiĢiklik yapmadan mesnevilerine/divanlarına aktarmaları53 üzerinde durulması gereken hususlardan biridir. Bu gazellerin sıradan manzumeler olmadığı muhakkaktır. Mesnevide geçen kimi gazellerin divanlarda yer almaları titiz bir musannifin tercihi değilse, bu tercih bizatihi Ģaire aitse o zaman Ģair bir bakıma divanından konuya mutabık düĢecek gazeller içinden en güzelini seçip mesnevisinin uygun yerine yerleĢtirmiĢ demektir. Eğer gazel mesnevinin akıĢı içinde hissin en titrek ilhamlarıyla söylenmiĢ ise Ģair bu gazeli bir kez de divanında dikkatlere sunmak istemiĢ olabilir. ġairin böyle bir tercihte bulunması, 53 Bunun en tipik örnekleri Zâtî‟dir. Zâtî, ġem ü Pervâne adlı mesnevisinde yer alan 23 gazelinden 7 tanesini Divanı‟ndan aktarmıĢtır. (Daha geniĢ bilgi için bk. Sadık Armutlu, Zâtî‟nin Şem ü Pervâne‟si (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, , s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… sadece hâle uygun düĢmesi bakımından mı değerlendirilmelidir? Yoksa bu tercihte kendi gazelini farklı bir Ģekilde yorumlama gayreti mi söz konusudur? Bu noktada baĢka bir soru ortaya çıkmaktadır. Acaba mesnevilerde gazel mi hikâyenin yorumudur, hikâye mi gazelin? Bir gazelin divandaki yeri, kural olarak revi harfine göre belirlenir. Okuyucunun onlarca gazel içinden herhangi bir gazeli okumak suretiyle alacağı zevkle, mesnevinin dramatik bir bölümünde okuyacağı gazelden alacağı tat bir olabilir mi? Eğer böyleyse Ģairin, mesnevisinde gazele yer vermek suretiyle kendi gazelini kasten bir yorumlama içine girmediği, fakat kullandığı tekniğin gazelin yorumlanmasına ve anlaĢılmasına farklı bir katkı sağladığı söylenebilir. DüĢük ölçekli bir benzetmeyle, divan Ģairinin mesnevilerde gazelleri kullanması, bir sinema filminin en dramatik sahnesinde seyircinin duygularını harekete geçirmeyi hedefleyen senaristin müzikal bir enstrümanı kullanmasına benzemektedir. BaĢka bir zamanda aynı enstrümanı dinleyen herhangi bir dinleyicinin bu sahnede müziğe zengin anlamlar yüklemesi çok daha muhtemel görünmektedir. Mesnevi ve gazelin birlikteliğinden doğan sinerji Andrews‟e göre, “Gazel bir organizma değildir; gerçek anlamda edimde bulunmaz, bizzat kendisi bir eylemdir, meydana geldiği çevreyi etkileyen ve o çevreden etkilenen bir eylem. Böylesi etkiler ve etkilenmeler örüntüsü, gazel ile çevresi arasındaki iliĢkiler örüntüsü gazelin ekolojik boyutudur” Bu bakımdan gazelin mesneviyi, mesnevinin de gazeli etkileyeceği bir ekolojik ortam ancak gazelin mesneviye girmesiyle oluĢabilir. Okuyucu açısından düĢünüldüğünde ise, hem mesnevinin hem de gazelin okuyucu üzerinde ayrı ayrı etkileri olduğu söylenebilir. Bir divanı okuyan kimsenin pekala bu divandaki gazellerden etkilenmesi, içinde gazel bulunmayan bir mesneviyi okuyan kimsenin de bu mesneviden etkilenmesi mümkündür. Fakat bu iki türün birlikte kullanılmasından doğan farklı bir “sinerji” ortaya çıkar. Türk Dil Kurumu Sözlüğü sinerji kelimesini Ģöyle tarif eder: “Artı güç. GörevdaĢlık. Bir iĢi yapmak ve sonuçlandırmak için varılan ortak istek, güç.”55 Böylece gazelin, mesnevinin tesirini arttırmada artı bir güç olması, hikâyenin okuyucuyu etkilemesinde Ģairin bu iki türe ortak bir rol biçmesi söz konusudur. Böyle bir durumda hem mesnevi hem de gazel iki farklı hikâyeyi anlatabileceği gibi, tek bir hikâyeyi de anlatabilirler. Her iki 54 Andrews, s. 55 TDK Türkçe Sözlük, funduszeue.info (Son EriĢim Tarihi: ) Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK durumda da, Ģairin varmak istediği sanatsal hedef gerçekleĢecektir. Bu sayede eser, tek seslilikten çıkıp çoksesli bir yapıya bürünmüĢ olacak, hele vezin, kafiye ve redif gibi müzikal unsurlar da hesaba katılırsa Ģiirin sesi bambaĢka bir besteyi terennüm edecektir. Mesnevilerde gazellerin başlama şekilleri ġairlerin, mesneviden gazele geçerken genellikle gazelin baĢlayacağını haber verdiklerini, fakat bazı mesnevilerde Ģairlerin buna riayet etmediklerini söyleyebiliriz. Çelebioğlu‟na göre, mesneviler içindeki muhtelif Ģiirler, genellikle gazel ve kaside olmalarına rağmen bunlara, çoğu zaman şiir bazen da gazel, kaside, terkib-i bend vs. gibi baĢlıklar konur. Ahmed Fakîh Kitâbu Evsâfı Mesâcidi‟ş-şerîfe adlı mesnevisinde iki gazele yer vermiĢtir. ġair, hiç haber vermeden, herhangi bir geçiĢe ihtiyaç duymadan doğrudan gazele baĢlamıĢtır. Yine Mu‟înî, Mesnevî-i Murâdiyye‟si‟nde 3 Farsça söylemiĢtir. ġair, Farsça gazeline açıkça bir atıfta bulunmaksızın baĢlar: Yâ Ġlâhî kalbümüz sen eyle sâf 56 Salmasun nefs aramuza ihtilâf Bir diğer gazelinin üstündeki beyit Ģöyledir: Ol vezîr itdi nitekim mekr ü âl 57 Mekr ü âlün var me‟âlini me al yüzyıl Ģairi Hatâyî-i Tebrîzî de, Yûsuf u Züleyhâ58 adlı mesnevisine 8 gazel yerleĢtirmiĢtir. ġair gazellerinden önceki beyitte gazelin baĢlayacağına dair herhangi bir açıklamada bulunmamaktadır. Yûsuf-ı Meddâh, Varka ve Gülşâh59 adlı mesnevisinde 11 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerden kimilerini Ģairin haber verdiği tespit edilmektedir: Ġder Ġlâhî bilürsin hâlimi Ben ne hâcet kim diyem ahvâlimi60 56 Kemal Yavuz, age. 57 age. 58 bk. Recep Demir, Hatâyî-i Tebrizî ve Mollâ Câmî‟nin Yûsuf u Züleyhâ Mesnevîleri Üzerinde Karşılaştırmalı Bir İnceleme, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Van, 59 Yûsuf-ı Meddâh, Varka ve Gülşâh, Millî Kütüphane 06 Mil Yz A 60 age., v. 6b Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… ÂĢıka furkat güni ölüm olur Belki âsân ola ölümim benim61 Sürüb at bula girüben gitdi ol Çarh ekinden okıdı bu Ģi‟ri ol62 Sarılıben her biri âh eyledi ġi‟re bünyâd urdı Varka söyledi63 Erzurumlu Kadı Darîr, Kıssa-i Yûsuf adlı mesnevisinde 21 gazel söylemiĢtir. ġair, gazele baĢlayacağını Ģu ifadelerle haber verir: Çünkü Yûsuf indi ol taĢ üstine BaĢladı ol Ģi‟r söylemeklik kasdına64 Tanrı dergâhına zârî eyledi ġi‟r eyitdi derde yarı eyledi65 Abdî Musa, Camasb-nâme adlı mesnevisinde 17 gazel söylemiĢtir. Bunlardan bazılarını Ģair Ģu Ģekilde haber verir: Bir zamândan sonra direr ögini Aglayub aydur bu sözi dögüni66 Kaynadı taĢdı yüregi kopdı-dı Âh idüp bir iki beyit okudı67 Aglayurak ana girüb gitdi ol ĠĢ bu Ģi‟ri okuyub ayıtdı ol68 Gönlini nicesi aldı ol güzel Âh idüben okıdı bir hoĢ gazel69 Ahmedî (öl. M), İskender-nâme adlı mesnevisinde 6 gazel söylemiĢtir. Gazellerinden bazılarını Ģu Ģekilde haber verir: Sûretün ardında yazdı bir gazel Kim odından lü‟lü olur-ıdı hal70 61 age., v. 15b. 62 age., v. 16b. 63 age., v. 23b. 64 Leylâ Karahan, Erzurumlu Kadı Darîr, Kıssa-i Yûsuf, TDK Yay., Ankara, , s. 65 age., s. 66 Mahmut Karademir, Abdî, Câmasb-nâme, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, , s. 67 age., 68 age., 69 age., 70 YaĢar Akdoğan, Ahmedî, İskender-nâme (E. Kitap), (funduszeue.info?F6E10FCFFF7B AAF1AB16EEDAF3) (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ), s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK Yazar-iken nâmeyi Ģâh-ı cihân Bir gazel yâdına geldi nâ-gehân71 Çünki iĢbu hâle iriĢdi makâl Ber-bedîha bir gazel didi_ol gazâl72 Zâtî, Şem ü Pervâne adlı mesnevisinde 23 gazel söylemiĢtir. ġair gazellerinden bazılarını Ģu Ģekillerde haber verir: Safâ vü Ģevk ü zevk ile dil-ârâ Budur ol okıdugı Ģi‟r-i garâ73 Budur ol Ģi‟r-i bî-misl-i safâ-bahĢ Olur derd ehline bundan devâ-bahĢ74 BehiĢtî, Heşt Behişt adlı mesnevisindeki “her meclisin sonuna nakarat tarzında iki beyti tekrar eder ve konuya uygun bir gazel söyler.”75 Ahmed Rıdvan, Hüsrev ü Şîrîn adlı mesnevisinde 9 gazel söylemiĢtir. ilk gazelini Ģu Ģekilde haber verir: Kamu ebyâtı Ģîrîn çün „azelden Ol eĢ‟ârun biri iĢbu gazelden76 ġairin mesnevisinde bulunan 9 gazel hemen hemen benzer Ģekilde haber verilir. Bunlar Ģu Ģekildedir: “Bu Ģi‟ri söyleyüp ağlaridi zâr”77; “bu Ģi‟ri itdi ezber”78, “didi bu Ģi‟ri …”79, “… bu Ģi‟rün urdı bünyâd”80 “Revân idüp bu Ģi‟r-i vasf-ı hâli”81, 71 age., s. 72 age., s. 73 Sadık Armutlu, Zâtî‟nin Şem ü Pervâne‟si (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, , s. 74 age., s. 75 Emine Yeniterzi, Behiştî‟nin Heşt Behişt Mesnevîsi (Ġnceleme-Metin), E- Kitap (funduszeue.info?F6E10FCFFF7BAA1 F1F5A3FB16E3E35EA9) (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ), s. 3. 76 Orhan Kemâl Tavukçu, Ahmed Rıdvân Hüsrev ü Şîrîn (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, , s. 77 age., s. 78 age., s. 79 age., s. 80 age., s. 81 age., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… Ferhâd-nâme adlı mesnevisinde 10 gazel söyleyen Lâmiî Çelebi gazellerinden bazılarını Ģu Ģekillerde haber verir: Ġderdi yaĢı gibi nazmı pür-dür O deryâ dürlerinün biri budur 82 Sürûr eĢkin idüp gözden revâne Sürûd-ı Ģi‟r ile kıldı terâne83 Dil-i Ferhâd olup ol câmdan germ Bu Ģi‟ri okıdı mestâne bî-Ģerm84 Olup evvelkinden âĢüfte-ter ol Didi bu Ģi‟ri cândan hûb-ter ol85 Salâmân u Absâl adlı mesnevisinde Lâmiî Çelebi 5 gazel söylemiĢtir. Bu gazeller Ģu Ģekillerde haber verilir: Eyleyenler Ģerh-i hüsninden beyân BağlamıĢ bu Ģi‟re tasnîf ü terân86 Bu gazel tarzında hâlin Ģem-vâr Bağlayup ağlardı cândan zâr zâr87 Germ olub meyden Salâmân‟un seri Anda bünyâd itdi bu Ģi‟r-i teri88 IĢk-ı yâr u neĢve-i câm-ı Ģarâb Virdi Ģi‟r-i ġâha ol sâ‟at cevâb89 Zarîfî, Mihr ü Mâh mesnevisinde yer alan gazellerini Ģu Ģekilde haber verir: Diyüp dahı o dem ol mâh-ruhsâr Bu eĢ‟âr ile Mihrin kıldı iĢ‟âr90 82 Hasan Ali Esir, Lâmi‟î Çelebi Ferhâd ile Şîrîn, E-Kitap, (funduszeue.info?F6E10FCFFF7B AAFCAC29), (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ), s. 83 age., s. 84 age., s. 85 age., s. 86 Erdoğan Uludağ, Vak‟aya Dayalı Bir Eser Olarak Lâmiî Çelebi‟nin Salâmân u Absâl Mesnevîsi, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, , s. 87 age., s. 88 age., s. 89 age., s. 90 Vedat Nuri Turhan, Zarîfî ve Mihr ü Mâh Mesnevisi‟nin Tenkidli Metni ile İncelemesi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, , s Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK Diyüp yüz mihr birle ol kamer-rû Bu ebyâtı okudı Ģâha karĢu91 Velî vardukça firkat nârı câna Bu ebyâtı okurdum yana yana92 Ûdî, Mâcerâ-yı Mâ adlı mesnevisinde 4 gazele yer vermiĢtir. Bu gazelleri Ģu Ģekilde haber verir: ĠĢid bu Ģi‟ri gûĢ-ı cânun ile Ne dirse âmil ol sen anun ile93 Nazar kıldum o dem ol yâr-i câna Hemân bir Ģi‟r okudı âĢıkâne94 Bakardum Ģehr-i Mısra çeĢm-i pür-gam Okurdum derd ile bu Ģi‟rümi hem95 Bana te‟sîr idüp hasret-i mâh Bu Ģi‟ri okuyup hem eyledüm âh96 Seyyid Muradî, Muhabbet-nâme adlı mesnevisinde 52 gazel söylemiĢtir. Gazellerinden bazılarını Ģu Ģekilde haber verilir: Tururken iĢ bu unvân üzre Ģeydâ Bu Ģi‟ri eyledüm Ģevk ile peydâ97 Çiger kıldum bu Ģi‟ri anda inĢâ Velî evlâ budur kim idem îsâ98 Çü gözden gün bigi dûr oldı ol meh Bu kez bu medhe der-hûr ol meh99 Fuzûlî, Leylâ vü Mecnûn adlı mesnevisindeki gazellerden bazılarını Ģu Ģekillerde haber verir: Derd ile düzüp terâne-i gam Bu bir gazeli ohurdı her dem ( beyit) 91 age., s. 92 age., s. 93 Mustafa Kıraç, Ûdî‟nin Mâcerâ-yı Mâh Mesnevisi (Ġnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, , s. 94 age., s. 95 age., s. 96 age., s. 97 Ali ġahin, Seyyid Muradî‟nin Muhabbet-nâmesi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya, , s. 98 age., s. 99 age., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… Eyyâm-ı visâli eyleyüp yâd Ol haste bu Ģi„ri etdi bünyâd ( beyit) Tahrîr kılup münâsib-i hâl Bu Ģi„ri hem etdi ana irsâl ( beyit) Bahtum sıfatında bir gazel var Dâim kılurem men anı tekrâr ( beyit) Kara Fazlî, Gül ü Bülbül adlı mesnevisindeki bazı gazelleri Ģu Ģekillerde haber verir: Giderdi Ģeyhine olub Ģitâbân Bu Ģi‟rile iderdi dürlü elhân Bu Ģûr u Ģevkile durmaz giderdi Bi Ģi‟ri dilde hoĢ tekrâr iderdi Özet olarak kimi mesnevilerde gazelin baĢlayacağına dair bir ifade bulunmazken kimisinde, “Ģi‟r”, “gazel”, “nazm”, “beyit”, “ebyât”, “medh” vb. kelimelerle gazelin baĢlayacağı haber verilir. Gazellerin başlıkları Mesnevilerdeki gazellerin baĢlıkları genellikle Farsçadır. Yûsuf-ı Meddâh, Varka ve Gülşâh ġi‟r-i Varka ; ġi‟r-i GülĢâh Ģeklinde (Kahramanların dilinden) Tursun Fakîh, Gazâvât-ı Emîrü‟l-mümînîn Nâme-i Resûl Sallallahu Aleyhi Vesellem Erzurumlu Kadı Darîr, Kıssa-i Yûsuf ġi‟r-i Yûsuf, ġi‟r-i Züleyhâ, ġi‟r-i Züleyhâ (Berâ-yı) Yûsuf Aleyhisselâm. Mu‟înî, Mesnevî-i Murâdî Min-Ba„żı Gazeliyâtihi‟l-Belîgi‟l-Bedî„, Gazel Min- Gazeliyyât-ı ġeyh Mu„înü‟d-dîn ve Emînü‟l-Yakîn, Ve-Min Gazeliyâtihi ġeyhoğlu Mustafa, Hurşîd-nâme Parantez içinde verilen beyit numaraları, Muhammed Nur Doğan neĢrine göredir. Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları , v. 73b. age., v. 74a. Millî Kütüphane 06 Mil Yz A , v. 4 b., 16a. Millî Kütüphane 06 Mil Yz A , v. 8a. Karahan, age., s. , , Kemal Yavuz, age., s. , , Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK ġi‟r goften-i hurĢîd, ġi‟r goften-i ferehĢâd; ġi‟r goften-i hurĢîd-i…, ġi‟r goften-i ferahĢad…Ez-cevâb-ı hurĢîd …, baĢlıksız bir gazel. EĢrefoğlu Rumi, Işk-nâme ġi‟r goften-i Abdullah ibn-i Abbas Radıyallahu Anhu…ġi‟r goften-i Hüseyn, Hz. Hasan ve Hüseyin‟in ağzından Ģiirler. Ahmedî, Yûsuf u Zelihâ Vir salavat ol habîbe … Ahmedî, İskender-nâme Gazel-Guften-i GülĢâh Der-Muhabbet-i Ġskender, Gazel-i Nâ-gehânî NüviĢten Kerd Be-Firak-Nâme-i GülĢâh, Gazel Bedîhiyye NüviĢten Kerded, Gazel Güften-i Ġskender, Gazel Ahmedî, Cemşîd ü Hurşîd ġi‟r hvânden-i CemĢîd an zamân, Gazel-i Ģeh-nâz, Gazel- h ânden-i CemĢîd ve ġeker, Gazel-Goften-i Ģeker-leb, ġi‟r. v ġeyhî, Hüsrev ü Şîrîn Gazel-i Münâsib-i hâl, Gazel hvânden-i mutrıb be-münâsib-i hâl, Gazel hvânden-i Bârbed ez Zebân-ı Husrev be-münâsib-i hâl, Gazel hvânden-i Nigîsâ ez Zebân-ı ġîrîn be-Münâsib-i hâl Hamdullah Hamdî, Leylâ ile Mecnûn Der-sıfat-ı Gazel-i Mecnûn, Der-sıfat-ı Gazel-i Mecnûn-râ, Gazel-i Mecnûn ez-leylî-râ… Tâcî-zâde Cafer Çelebî, Heves-nâme Gazel Kara Fazlî, Gül ü Bülbül Millî Kütüphane, 06 Mil Yz A v. 25 ab, 48b, 52a, 69a, 74ab. Millî Kütüphane, 06 Mil Yz A /13, v. 7 b, 8a, 12a, 47a. Millî Kütüphane, 60 Zile , v. 21b. Akdoğan, age., s. 91, , , Mehmed Akalın, Ahmedî, Cemşîd ü Hurşîd (İnceleme-Metin), Atatürk Üniversitesi Yay., Sevinç Matbaası, Ankara, , s. 87, 99, , Faruk K. TimurtaĢ, Şeyhî ve Hüsrev ü Şîrîn‟i, Ġstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yay., Ġstanbul, , s. , 73, , , , Ġstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, T, v. 33b, 36b, 44b. Millî Kütüphane, 03 Gedik , v. 24 a Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları , v. 73b. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… ġi‟r Lâmi'î Çelebî, Vâmık u Azrâ Gazel-i tecâhül-i ârif, Gazel-i Ra‟nâ, Gazel-i Dilpezîr, Gazel (Mesnevî-i Ma‟nevî) Nev‟î-zâde Atayî, Âlem-nümâ (Sâkî-nâme) Gazel-i Nev‟î Efendi Mir Hamza Nigârî, Nigâr-nâme Gazel-i Münâcâtî ve Arz-ı Hâcâtî, Gazel-i Mi‟râcî, Gazel, Berây-ı Tergîb-i Gazel-i Talebî, Berây-ı TeĢvîk-i Gazel-i ġevkî, Gazel-i Örfî, Gazel-i Siteğnâyî, Gazel-i Vahdetî, Gazel-i Ġstiğnâyî, Gazel-i Fenâyî. Hayâtî, İskender-nâme Gazel hvânden-i bârid der münâsib-i hâl, Gazel hvânden-i Nigîsâ. Ahmed Rıdvan, Leylâ ile Mecnûn Gazel, Gazel hvânden-i Mecnûn. Ahmed Rıdvan, Hüsrev ü Şîrîn Gazel-hvânden-i Ferhâd münâsib-i hâl, Gazel-hvânden-i Ferhâd, Gazel-hvânden-i Ferhâd, Gazel ez-zebân-ı ġîrîn, Gazel-i mesnevî-yi diger. Fuzûlî, Leylâ vü Mecnûn Bu gazel Leylî dilindendür, Bu gazel Mecnûn dilindendür, Gazel-i üstâd. Gönül Ayan, Lâmi‟î, Vâmık u Azrâ, Atatürk Kültür Merkezi BaĢkanlığı Yay., Ankara, , s. , , , Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları , bb arasında, v. a. M. Mete TaĢlıova, Mir Hamza Nigârî‟nin Nigar-nâme Mesnevîsi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), 18 Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale, , s. 9, , , 32, 35, 38, 40, 42, , 52, , , , , , , , , , Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları , v. b, b. Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları , v. 58b- 59a, b. Tavukçu, age., s. , , , Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK Gazellerin beyit sayıları Mesnevilerde yer alan gazellerin sayıları genellikle beyit arasında değiĢmektedir. Ahmed Fakîh, Kitâbu Evsâfı Mesâcidi‟ş-şerîfe: ; Yûsuf-ı Meddâh, Varka ve Gülşâh: beyit arasında değiĢmektedir; Kadı Darîr, Kıssa-i Yûsuf: beyit; Tursun Fakîh, Gazavat-ı Emîrü‟l- mümînîn, 1 Gazel: 7 beyit; ġeyhoğlu Mustafa, Hurşîd-nâme: beyit; Ahmed Rıdvan, Hüsrev ü Şîrîn: ; EĢrefoğlu Rûmî, Işk-nâme: beyit; Cem Sultan, Cemşid ü Hurşid: beyit; Hamdullah Hamdî, Leylâ ile Mecnûn: beyit; Ahmedî, İskender-nâme: ; Tâcî-zâde Cafer Çelebî, Heves-nâme: beyit; Lâmi'î Çelebî, Vâmık u Azrâ: beyit; Fuzûlî, Leylâ vü Mecnûn: beyit, Kara Fazlî, Gül ü Bülbül: 5 beyit. Mesnevilerdeki gazellerin vezinleri Ünver, mesnevilerin vezinleriyle ilgili Ģunları söyler: “beyit sayısının çok olması yüzünden, aruzun hangi bahrinden olursa olsun, mesnevîde daima kısa kalıplar kullanılmıĢtır.” ġairlerin mesnevilerinde kullandıkları vezinler Ģöyledir: 1. Mefâ‟îlün Mefâ‟îlün Fa‟ûnün 2. Mef‟ûlü mefâ‟ilün fa‟ûlün 3. Fâ‟ilâtün fâ‟ilâtün fâ‟ilün 4. Fe‟ilâtün fe‟ilâtün fe‟ilün 5. Fe‟ilâtün fe‟ilâtün fe‟ilün 6. Müfte‟ilün müfte‟ilün fâ‟ilün 7. Fa‟ûlün fa‟ûlün fa „ûlün fa‟ûl. Mesnevilerde yer alan gazeller mesneviyle aynı vezinde olabileceği gibi, farklı vezinlerde de olabilmektedir. Mesnevilerde yer alan gazellerin vezinleri Ģu Ģekilde sıralanabilir: Fâ‟ilâtün Fâ‟ilâtün Fâ‟ilâtün Fâ‟ilün / Mefâ‟îlün Mefâ‟îlün Mefâ‟îlün Mefâ‟îlün / Mefâ‟îlün Fe‟ilâtün Mefâ‟îlün Fe‟ilün / Mef‟ûlü Mefâ‟îlü Mefâ‟îlü Fe‟ûlün / Mef‟ûlü Fâ‟ilâtü Mefâ‟îlü Fâ‟ilün / Fe‟ilâtün Fe‟ilâtün Fe‟ilâtün Fe‟ilün / Fâ‟ilâtün Fâ‟ilâtün Fâ‟ilün / Mefâ‟îlün Mefâ‟îlün Fa‟ûlün / / Mef‟ûlü Mefâ‟îlün Fe‟ûlün / Fâ‟ilâtün Mefâ‟îün Fâ‟ilün / Mef‟ûlü Mefâ‟îlün Mef‟ûlü Mefâ‟îlün / Müfteilün mefâilün müfteilün mefâilün / Fe‟ilâtün Fe‟ilâtün Fe‟ilün. Ahmedî‟nin Ġskender-nâme adlı mesnevisindeki gazeller mesnevi ile aynı vezindedir. ġeyhî‟nin Hüsrev ü Şîrîn adlı mesnevisindeki gazellerin vezinleri Ģöyledir: Fâ‟ilâtün Fâ‟ilâtün Fâ‟ilâtün Fâ‟ilün (7); Fe‟ilâtün mefâ‟ilün fe‟ilün (2) / Mefâilün Fe‟ilâtün Mefâilün fe‟ilün (5); Mefâ‟îlün Mefâ‟îlün Fa‟ûlün (3) / Mefâ‟îlün Mefâ‟îlün Mefâ‟îlün Mefâ‟îlün (4); Mef‟ûlü Fâilâtü Mefâ‟îlü Fâ‟ilün (4) / Mef‟ûlü Mefâ‟îlü Mefâ‟îlü Fe‟ûlün (1). Ahmed Rıdvan, Hüsrev ü Şîrîn‟de 9 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerin vezinleri Ģöyledir: fâ‟ilâtün fâ‟ilâtün fâ‟ilâtün fâ‟ilün (3 kez), fe‟ilâtün fe‟ilâtün fe‟ilâtün fe‟ilün (1 kez), fe‟ilâtün mefâ‟ilün fe‟ilün (1 kez), mef‟ûlü Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… mefâ‟îlü mefâ‟îlü fa‟ûlün (1 kez), mefâ‟ilün fe‟ilâtün mefâ‟ilün fe‟ilün (1 kez), mefâ‟îlün mefâ‟îlün mefâ‟îlün mefâ‟îlün (2 kez). Fuzûlî ise Leylâ vü Mecnûn adlı mesnevisinde Ģu vezinleri kullanmıĢtır: Fâ'ilâtün Fâ'ilâtün Fâ'ilâtün Fâ'ilün (9), Fe'ilâtün Fe'ilâtün Fe'ilâtün Fe'ilün (4), Mefâ‟ilün Fe'ilâtün Mefâ‟ilün Fe‟ilün (1), Mefâ'îlün Mefâ'îlün Mefâ'îlün Mefâ'îlün (6), Mef'ûlü Fâ'ilâtü Mefâ'îlü Fâ'ilün (3), Mef'ûlü Mefâ'îlü Mefâ'îlü Fe'ûlün (1). Lâmi‟î, Ferhâd-nâme adlı mesnevisinde Ģu vezinleri kullanır: Fâ„ilâtün Fâ„ilâtün Fâ„ilâtün Fâ„ilün (4 kez), Fe„ilâtün Fe„ilâtün Fe„ilâtün Fe„ilün (2 kez), Mef„ûlü Fâ„ilâtü Mefâ„îlü Fâ„ilün (2 kez), Mefâ„ilün Fe„ilâtün Mefâ„ilün Fe„ilün (1 kez), Mefâ„îlün Mefâ„îlün Mefâ„îlün Mefâ„îlün (1 kez). Gazellerde redif kullanımı Mesnevilerde yer alan gazellerde zaman zaman redif de kullanılmıĢtır. Yûsuf-ı Meddâh, Varka ve Gülşâh‟ta 14 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerden 2 tanesi “benüm”, 1 tanesi “olmaya” rediflidir. Tursun Fakîh,Gazavat-ı Emîrü‟l-mümînîn adlı mesnevisinde 1 gazel söylemiĢtir ve gazelde “-ûr melik” redifi kullanılmıĢtır. Kadı Darîr, Kıssa-i Yûsuf‟undaki 21 gazelin dördünde “benüm” redifini kullanmıĢtır ġeyhoğlu Mustafa, Hurşid-nâme adlı mesnevisinde 23 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerde Ģu redifler kullanılmıĢtır: “-e benzer”; “kemâli”, “gönül”, “gösterür”, “-âl içinde”, “dost”, “mıdur”, “olsun”. EĢrefoğlu Rumî, Işk-nâme adlı mesnevisinde 15 gazel söylemiĢ bunlardan sadece bir tanesinde redif kullanmıĢtır: “benüm”. Cem Sultan, Cemşid ü Hurşid adlı mesnevisinde 28 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerde kullanılan redifler Ģunlardır: “-âr gele”, “gelür”, “ister”, “elveda”, “bulundı”, “vatan”. Hamdullah Hamdî, Yûsuf u Züleyhâ adlı mesnevisinde 17 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerde kullanılan redifler Ģunlardır: “Firak” (2 kez), “ey sabâ”, “rakîb”, “ümîd”, “dost”, “-il olma”. Tâcî-zâde Cafer Çelebî, Heves-nâme adlı mesnevisinde 12 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerde kullanılan redifler Ģunlardır: “AĢk”, “dahı”, “mest”, “bunca”, “bunca”, “benüm”. Ahmedî, Cemşîd ü Hurşîd adlı mesnevisinde 1‟i Arapça 70 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerde kullanılan redifler Ģunlardır: “olmaz”, “benüm”, “-âr olur”, “ider”, “-â gerek”, “-ân ider”, “bu gice” (2 kez), “ârzû”, “-ân yatur”, “- â eylemiĢ”, “ i dost”, “-idi”, “-er nicesin”, “-er getürdi”, “-âre itdi”, “- âr-ı gül”, “-ân iriĢür”, “-ân elvidâ”, “-er çiçek”, “nerges”, “-âr iriĢdi”, “-â garîb”, “-idi”. ġeyhî, Hüsrev ü Şîrîn adlı mesnevisinde 27 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerde kullandığı redifler Ģunlardır: “dost”, “teĢne”, “gice” (2 kez), “bilmedüm”, “gel”, “degmez”, “gerek”, “gelür”, “bana”, “ola mı”. Ahmed Rıdvan, Hüsrev ü Şîrîn adlı mesnevisinde 9 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerin beĢinde müreddef Karahan, age., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK söyleyiĢi tercih etmiĢtir: “-er yeter”, “-âh gelür”, “-âr elümden ne gelür”, “-âğ bana”, “-ân ola mı”. Lâmi'î Çelebî, Vâmık u Azrâ adlı mesnevisinde 16 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerde kullanılan redifler Ģunlardır: “Bana”, “güzel”, “eyledün” (2 kez). Lâmi‟î, Ferhâd-nâme adlı mesnevisinde ise 10 gazel söylemiĢtir. Bu mesnevide kullanılan redifler Ģunlardır: “dûst”, “yirine”, “-â yiter”, “-â mı gelür”, “-âr egler beni”, “-ân aglar bana”, “-ümdür ol”, “bana”, “-ârı mı diyelüm”. Yahyâ Bey, Şâh u Gedâ adlı mesnevisinde 4 gazel söylemiĢtir ve bu gazellerin tamamı rediflidir: “IĢk”, “Kılmasun”, “ayrıldum”, “bilmese”. Hayâtî, Heft-peyker adlı mesnevisinde 4 gazel söylemiĢtir. Bu gazellerden biri rediflidir: “buldum bugün”; Hayâtî, İskender-nâme adlı mesnevisinde 7 gazel söylemiĢtir. Bunlardan ikisinde “-âr iderüm”, “-âh gelür” redif kullanılmıĢtır. Fuzûlî, Leylâ vü Mecnûn adlı mesnevisinde 24 gazel (2‟si münacat tarzındadır) söylemiĢtir. ġair 24 gazelden 17‟si müreddeftir. Bu redifler Ģunlardır: -ân ile, -ân degül, -â meni, -âr olubem, -â gördüm, -âr etdün, -â hakı (2 kez), -âr etmez, - ân etmedi, -ân etmedi, -â nedür (2 kez), -âl etmez (2 kez), -ân bilmiĢüz, -âr isterem. ġair “-â hakı, -â nedür, -âl etmez” rediflerini iki kez kullanmıĢtır. Gazellerde mahlas kullanımı Ġncelenen mesnevilerdeki gazellerde genellikle mahlas kullanılmadığı tespit edilmiĢtir. Ahmed Rıdvan, Hüsrev ü Şîrîn mesnevisindeki 9, ġeyhi, Hüsrev ü Şîrîn mesnevisindeki 27 gazelde mahlas kullanmamıĢtır. Lâmiî, Ferhâd-nâme isimli mesnevisinde 10 gazelin ikisinde; Fuzûlî, Leylâ vü Mecnûn‟unda yer alan 24 gazelin tamamında mahlas kullanmıĢtır. Gazeller hangi tür mesnevilerde kullanılmıştır? BaĢlangıçta sadece aĢk ve macera konulu mesnevilerde görülen hâle münasip gazeller daha sonraları baĢka konuları ele alan mesnevilerde de kullanılır olmuĢtur. Bununla beraber nasihatnâme, kıyafetnâme gibi didaktik mahiyetteki mesnevilerde gazel nazım Ģekline yer verilmediği tespit edilmektedir. Mesnevi kurallarına sıkı sıkıya bağlı olan kimi Ģairlerinse, Alî ġîr Nevâî gibi, mesnevilerinde gazele hiç yer vermediği görülmektedir. Mesnevilerde gazel kullanma tercihinin, örnek olarak kabul edilen Ģairlerin tutumuna bağlı olarak değiĢmesi söz konusudur. Eğer bir Ģair, örnek olarak ġeyhî‟yi veya Hamdullah Hamdî‟yi almıĢsa ve tanzir etmeye çalıĢtığı bu mesnevilerde gazel bulunuyorsa onun mesnevisinde de hâle münasip gazellere tesadüf etmek mümkündür. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… Yüzyıllara göre mesnevilerinde gazel formuna yer veren şairler ve eserleri AĢağıda Türk mesnevi edebiyatında yüzyıllara göre öne çıkmıĢ mesnevilerin ve bu mesnevilerde gazel bulunup bulunmadığının dökümü yapılmaya çalıĢılmıĢtır. Rakamlar adı geçen mesnevideki gazel sayısını, (Ø) iĢareti ise söz konusu mesnevide gazel bulunmadığını göstermektedir. yüzyıl: Ahmed Fakîh, Kitâbu Evsâfı Mesâcidi‟ş-şerîfe: 2; Sultân Veled, İbtida-nâme: Ø; Rebâb-nâme: Ø; ġeyh Mahmud-ı ġebüsterî, Gülşen-i Râz: Ø; ġeyyad Hamza, Yûsuf u Zelihâ: Ø; Dâsitân-ı Sultân Mahmûd: Ø; ġeyyad Ġsa, Ahvâl-i Kıyâmet: Ø; Tursun Fakîh, Gazâvât- ı Resûlullâh: 1, ÂĢık PaĢa, Fürkat-nâme: 1; Garîb-nâme: Ø, yüzyıl: Ahmedî, Cemşîd ü Hurşîd: 70 Türkçe, 1 Arapça, İskender- nâme: 6, Yûsuf u Zelihâ: 2; Elvân Çelebi, Menâkıbu‟l-Kudsiyye: 1; GülĢehrî, Mantıku‟t-tayr veya Gülşen-nâme: Ø; Şeyh San‟an: Ø; Haliloğlu Ali, Yûsuf u Zelihâ: Ø; Hoca Mesud, Süheyl ü Nevbahâr: 14; Kadı Darîr, Kıssa-i Yûsuf: 21; Kutb, Hürsev ü Şîrîn: Ø; Meddâh ġâzî, Dâsitân-ı Maktel-i Hüseyin: 17; Mes‟ud bin Ahmed, Ferheng- nâme-i Sadî: Ø; Misâlî, Kitâb-ı Manzûme-i Feyz-nâme-i İlâhî: Ø; Muhyî, Hurşîd-nâme: 17; Işk-nâme: 22; Sule Fakı, Yûsuf u Zelihâ: Ø; ġeyhoğlu Mustafa, Hurşîd-nâme: 22; Tursun Fakîh, Gazâvât-ı Hz. Alî: 1; Yunus Emre, Risâletü‟n-Nushiyye: Ø; Yûsuf-ı Meddâh, Varka ve Gülşah: 11 yüzyıl: Ahmed-i Dâî, Camasb-nâme: Ø, Çeng-nâme: Ø, Vasiyet-i Nuşirevân: Ø; Abdî Musa, Camasb-nâme: 17; Abdülvasi Çelebi, Halil-nâme: 6, Mirac-nâme: Ø; Ahi Benli Hasan, Hüsrev ü Şîrîn: Ø; Ahmed Rıdvan, Hüsrev ü Şîrîn: 9, Leylâ vü Mecnûn: 2; Ahmedî, Esrar-nâme: Ø, Mevlid: Ø; Alî ġîr Nevâî, Ferhâd ü Şîrîn: Ø, Leylî vü Mecnûn: Ø; Arif, İsimsiz bir Mesnevi: Ø, Mevlidü‟n-nebî : Ø, Mi‟racu‟n-nebî: 1, Murşidü‟l-ubbâd: Ø, Nüsha-i Âdem ve Şerhü‟l- âdem: Ø, Vefat-ı Nebî : 1; Balıkesirli Devletoğlu Yûsuf, Kitâbü‟l- beyân (Vikâye Tercümesi): Ø; Bedr-i DilĢad, Murad-nâme: Ø; BehiĢtî Sinan, Heft-peyker: Ø, Heft-behişt: Ø, Leylâ vü Mecnûn: Ø; Cem Sultân, Cemşîd ü Hurşîd: 28; Cemalî, Gülşen-i Uşşâk : 23; Diyarbakırlı Halilî, Firkat-nâme: 24; Eğridirli ġeyh Mehmed Dede, Daha geniĢ bilgi için bk. Gökalp, age., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK Hızır-nâme: 4; Elvan-ı ġirâzî, Gülşen-i Raz: Ø; Enverî, Düstûr-nâme: Ø; EĢrefoğlu Rumî, Işk-nâme: 20; Firdevsî-i Rumî, Kutb-nâme: Ø; Firdevsi-i Tavil, Münâzara-i Seyf ü Kalem: Ø; Gelibolulu Zaifî, Gazavât-ı Sultân Murâd ibni Muhammed Han: 6; Hamdullah Hamdî, Kıyâfet-nâme: Ø, Leylâ vü Mecnûn: 17, Pend-nâme: Ø, Yûsuf u Zelîhâ: 15; Hatâyî-i Tebrizî, Yûsuf u Züleyhâ : 8; Hatiboğlu, Bahru‟l- hakâyik: Ø, Ferah-nâme: 1, Letâyif-nâme: Ø, Heft-peyker: 4; Hayatî, İskender-nâme: 7; Hümamî, Sî-nâme: 30; Ġbrahim Tennurî, Gülzâr: Ø; Mu‟în bin Mustafa, Ma‟neviyü‟l-Murâdî: 3 Farsça gazel; Muhyiddin Çelebi, Hızır-nâme: Ø; Nev‟î, Münâzara-i Tuti vü Zağ: Ø; RuĢeni Ömer Dede, Çoban-nâme: Ø; Sevâdî, Hâl-nâme: 3; Sinan Çâkeri, Yûsuf u Züleyhâ: 1; Süleyman Çelebi (öl. M?), Vesiletü‟n-necât: Ø; ġahidî, Leylâ vü Mecnûn: 7 ; ġeyh Ġlahî, Esrar- nâme: Ø; ġeyhî, Har-nâme: Ø, Hüsrev ü Şîrîn: 27; Tacî-zâde Cafer Çelebi, Heves-nâme: 21; Ümmî Ġsa, Mihr ü Vefâ: 3; Vücûdî, Hayâl u Yâr: 13; Yazıcıoğlu Mehmed b. Salih, Muhammediye: Ø; Yazıcıoğlu Sâlih, Şemsiyye: Ø; Yûsuf-ı Hakikî, Mahabbet-nâme: Ø (bk. Halûk Gökalp “Eski Türk Edebiyatında Manzum Sergüzeşt-nâmeler, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana, , s. bk. Gökalp, age., s. bk. Gökalp, age., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… 2, Mir‟âtü‟l-ahlâk: Ø, Mir‟âtü‟l-eşvâk: Ø; Ûdî, Mâcerâ-yı Mâh: 5; Visâlî, Vesîletü‟l-irfân: Ø; Vizeli Ramazan BehiĢtî, Heşt-Behişt: Ø; Yahya Bey, Gencîne-i Râz: Ø, Gülşen-i Envâr: Ø, Kitâb-ı Usûl: Ø, Şâh u Gedâ: 4, Yûsuf u Zelihâ: Ø; Zâtî, Şem ü Pervâne: 23 yüzyıl Abdî, Tergîbât (Nasihat-nâme): Ø; Füzûnî, Gül-i Sad-berg: Ø; Güftî, Teşrîfâtü‟ş-Şuarâ 24; Hakânî, Kimya-yı Beni Adem: 2; Himmet-zâde Abdî, Gencîne-i İcâz: Ø; Kaf-zâde Faizî, Leylâ vü Mecnûn: Ø; Karaçelebi-zâde Abdulazîz Efendi, Gülşen-i Niyâz: Ø; Livaî, Bahrü‟l-irfân: Ø; Nâbî, Hayrâbâd: Ø, Hayriye: Ø, Sûr-nâme: Ø; Nahifî, Hicret-nâme: Ø, Hilyetü‟l-envâr: Ø, Mesnevî Tercümesi: Ø, Mevlid: Ø, Mi‟raciyye: Ø, Yûsuf u Zelihâ: Ø; Nâlî Mehmed, Miftâh-ı Heft-kân: Ø; NeĢâtî, Hilye-i Enbiyâ: Ø; Nev‟î-zâde Atayî, Âlem-nümâ (Sâkî-nâme): 1, Nefhatü‟l-ezhâr: Ø, Sohbetü‟l-ebkâr: Ø; Sıdkî PaĢa, Berf u Bahâr: Ø; Tokatlı Ġshak bin Hasan Efendi, Nazmu‟l-le‟âlî: Ø, Nazmu‟l-ulûm: Ø; Vuslatî Ali Bey, Gazâ-nâme-i Çehrin: Ø; Zarifî, Mihr ü Mâh: 3 yüzyıl Ahmed MürĢidî, Pend-nâme: Ø; Esâd, Sûr-nâme: Ø; Halil Ġbrahim Rif‟at Bey, Gülşen-i Hurrem (Rif‟at Sûr-nâmesi): Ø; Hızır Efendi, Sûr-nâme: 1 Türkçe, 1 Arapça, 1 Farsça.; Mîr Ali Rıza, Sergüzeşt-i İstolçevî: Ø; Örfî Mahmud Ağa, Leylâ vü Mecnûn: 1; Receb Dâî, Nevhatü‟l-„Uşşâk: 1; Ahmed MürĢîd, Yûsuf u Züleyhâ: 1; Refî-i Amîdî, Cân u Cânân: 2; Sâlim, Hüsrev ü Şîrîn: Ø; Subhî- zâde Feyzî, Aşk-nâme: Ø, Heft Seyyâre: Ø, Mir‟ât-i Âlem-nümâ: Ø, Safâ-nâme: Ø; Sümbül-zâde Vehbî, Lutfiyye: Ø; ġaban-zâde Mehmed, Münâzara-i Tîğ u Kalem: Ø; ġeyh Gâlib, Hüsn ü Aşk: Ø; Zarîfî, Pend-nâme: Ø yüzyıl Giritli Salacıoğlu Mustafa, Der Beyân-ı Şehâdet-i Nakşî Mustafa: Ø; Nâ-kâm, Leylâ ve Mecnûn: Ø; Giritli Salacıoğlu Mustafa, Nâmî-nâme: Ø; Mir Hamza Nigarî, Nigâr-nâme : 20; Ayıntaplı Aynî, Sâkî-nâme: Ø; Keçeci-zâde Ġzzet Mollâ, Gülşen-i Işk: Ø; Koniçeli Kâzım PaĢa, Sernüvişt-nâme-i „Âcizî: 2; Keçeci-zâde Ġzzet Mollâ, Mihnet-keşân: 6 Mesnevi Ģeklinde yazılan bu tezkirede hakkında bilgi verilen Ģairlerin gazelleri yer almaktadır. bk. Gökalp, age., s. bk. Gökalp, age., s. bk. Gökalp, age., s. bk. Gökalp, age., s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK Sonuç Türk edebiyatına Fars edebiyatından geçen ve her konuda uzun eserlerin yazılmasına imkân veren mesnevi nazım Ģekli içerisinde, hâle münasip noktalarda gazel söyleme geleneğine ilk olarak Fars Ģairi Ayyûkî‟nin Vamık u Azrâ isimli eserinde tesadüf edilmektedir. Türk edebiyatında ise mesnevisine ilk defa gazel yerleĢtiren Ģair, eldeki bilgilerimize göre, yüzyılda yaĢamıĢ olan Ahmed Fakîh‟tir. Ahmed Fakîh‟in dinî muhtevalı “Kitâbu Evsâfı Mesâcidi‟Ģ-Ģerîfe” adlı mesnevisinde gazel formunda iki manzume bulunmaktadır. Mesnevi içerisinde gazel söyleme geleneğinin, vak‟anın tesirini arttırmak, lirik patlama noktalarında ortaya çıkan his yoğunluğunu biraz daha teksif etmek, tek bir nazım Ģekli kullanmaktan kaynaklanan monotonluğu ortadan kaldırmak, özellikle ikili aĢk mesnevilerinde hikâye kahramanlarının his dünyalarını okuyucuya vasıtasız aktarmak, değiĢik nazım Ģekillerinin terkibinden kaynaklanan sinerjiyle akıĢkanlığı ve dikkati canlı tutmak, Ģairin farklı nazım Ģekilleri söyleme hususundaki ustalığını ortaya koymak, tercüme eserlerde asıl kaynağı takip etmek ve tercümeye telif hüviyeti kazandırmak gibi ihtiyaçlardan ortaya çıktığı söylenebilir. Divan Ģairleri, gazelleri mesnevilerinin içerisine geliĢigüzel bir anlayıĢla değil, titiz bir kuyumcu hassasiyetiyle yerleĢtirmiĢler, bu eklemenin üsluba ve vak‟anın tesirine yapacağı katkıdan azami miktarda istifade etmiĢlerdir. KAYNAKÇA Kitaplar Ahi Benli Hasan Çelebî, Hüsrev ü Şîrîn, Millî Kütüphane, 06 Mil Yz FB /ba. Ahmed Rıdvân, Leylâ ile Mecnûn, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, No: Ahmedî, Yûsuf u Zelîha, Millî Kütüphane, 60 Zile AKALIN, Mehmed, Ahmedî, Cemşîd ü Hurşîd (İnceleme-Metin), Atatürk Üniversitesi Yay., Sevinç Matbaası, Ankara, Alî-Ģîr Nevâî, Leylî vü Mecnûn, (haz. Ülkü Çelik), TDK Yay., Ankara, Alî-Ģîr Nevâî, Ferhâd ü Şîrîn, Millî Kütüphane, 45 Hk /3. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… ANDREWS, Walter G., ġiirin Sesi, Toplumun ġarkısı, (Tercüme: Tansel Güven), ĠletiĢim Yay., Ġstanbul, ALPAY, Gönül, Ali Şîr Nevâî, Ferhâd ü Şîrîn (İnceleme-Metin), Atatürk Üniversitesi Yay., Sevinç Matbaası, Ankara, ARAT, ReĢit Rahmeti, Yûsuf Hâs Hâcib, Kutadgu Bilig, TDK Yay., Ankara, ARAT, ReĢit Rahmeti, Edib Ahmed B. Mahmud Yükneki, Atebetü‟l-Hakayık, TDK Yay., Ankara, Ârifî, Gûy u Çevgân (eksik), Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Böl., Agâh Sırrı Levend Kitapları, , ARSLAN, Mehmet, Pendnâme-i Zarîfî, Dilek Matbaacılık, Sivas, ARSLAN, Mehmet, Türk Edebiyatında Manzum Surnameler, Atatürk Kültür Merkezi BaĢkanlığı Yayınları, Ankara, AYAN, Gönül, Lâmi‟î, Vâmık u Azrâ, Atatürk Kültür Merkezi BaĢkanlığı Yay., Ankara, AYAN, Gönül, Tebrizli Ahmedî, Esrâr-nâme (İnceleme-Metin), Atatürk Kültür Merkezi BaĢkanlığı Yay., Ankara, AYDEMĠR, YaĢar, Vücudî, Hayâl u Yâr, BirleĢik Yay., Ankara, BEYZADEOĞLU, Süreyya A., Sünbülzâde Vehbî, Lutfiyye, MEB Yay., Ġstanbul, Celîlî, Hamse, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, Turc Cem Sultan, Cemşîd ü Hurşîd, Millî Kütüphane, 43 Va ÇAVUġOĞLU, Mehmed, Yahyâ Bey Yûsuf ve Zelîhâ, Ġstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay., Ġstanbul, ÇELEBĠOĞLU, Âmil, Türk Edebiyatı‟nda Mesnevi (XV. yy.‟a kadar), Kitabevi Yay., Ġstanbul, ÇELEBĠOĞLU, Âmil, Yazıcı Salih ve Şemsiyyesi, Atatürk Üniversitesi Basımevi, Erzurum, DEMĠREL, Mustafa, Kemal Paşazâde, Yûsuf u Züleyhâ, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK Dukagîn-zâde Yahya Bey, Gencîne-i Râz, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, Dukagîn-zâde Yahya Bey, Gencîne-i Râz, Millî Kütüphane, 06 Mil Yz FB Dukagîn-zâde Yahya Bey, Gülşen-i Envâr, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Böl., Agâh Sırrı Levend Kitapları, Dukagîn-zâde Yahya Bey, Kitâb-ı Usûl, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, Dukagîn-zâde Yahya Bey, Şâh u Gedâ, Millî Kütüphane, 45 Hk ECE, Selami, Muyî, Nalan u Handan (Hasbıhâl), Fenomen Yay., Erzurum, Enverî, Düstûr-nâme, Millî Kütüphane, 06 Hk EĢrefoğlu Rumi, Işk-nâme, Millî Kütüphane, 06 Mil Yz A /13 Fuzûlî, Leylâ ve Mevnûn (haz.: Muhammet Nur Doğan), Yelkenli Yay., Ġstanbul, GÜLDAġ, Ayhan, Hâlilname, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, HACIEMĠNOĞLU, M. Necmettin, Kutb‟un Hüsrev ü Şîrîn‟i ve Dil Hususiyetleri, Ġstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay., Ġstanbul, Hamdullah Hamdî, Kıyâfet-nâme, Millî Kütüphane, 06 Hk /3, 27ab. Hamdullah Hamdî, Leylâ vü Mecnûn, Ġstanbul Üniversitesi Kütüphanesi T Hamdullah Hamdî, Pend-nâme, Millî Kütüphane, 06 Hk /3, 31b- 32b. Hayâtî, İskender-nâme, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, , 66a- b. ĠPEKTEN, Haluk, Eski Türk Edebiyatı Nazım şekilleri ve Aruz, Dergah Yay., Ġstanbul, ĠSEN, Mustafa, AKSOYAK, Ġsmail Hakkı, Gazâ-nâme-i Çehrin, Atatürk Kültür Merkezi BaĢkanlığı Yay., Ankara, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… Kafzâde Fâizî, Leylâ vü Mecnûn, Millî Kütüphane, 06 Mil Yz A /3 (86ba arasında). KAPLAN, Mahmut, Hayriyye-i Nâbî (İnceleme-Metin), Atatürk Kültür Merkezi BaĢkanlığı Yayını, Ankara, KARABEY Turgut, Şeyh Mahmûd-ı Şebüsterî, Gülşen-i Râz, Fenomen Yay., Erzurum, KARACAN, Turgut, Nev‟î-zâde Atâyî, Heft-h‟ân Mesnevisi (İnceleme-Metin), Atatürk Üniversitesi Yay., Sevinç Matbaası, Ankara, KARAHAN, Leylâ, Erzurumlu Darîr, Kıssa-i Yûsuf, Atatürk Kültür Merkezi BaĢkanlığı Yay., Ankara, Kastamonulu ġâzî, Dâsitân-ı Maktel-i Hüseyn, Millî Kütüphane Hk Keçeci-zâde Ġzzet Mollâ, Gülşen-i Aşk, Millî Kütüphane, 22 Sel KÜLEKÇĠ, Numan, Gazavat-ı Resûlullâh, Toker Yay., Ġstanbul, MAZIOĞLU, Hasibe, Ahmed Fakîh, Kitâbu Evsâfı Mesâcidi‟ş- şerîfe, TDK Yay., Ankara, Mes‟ud bin Ahmed, Ferheng-nâme-i Sâdî, Millî Kütüphane, 45 Hk /1 Nâ-kâm, Leylâ vü Mecnûn, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, F Nev‟î-zâde Atâyî, Âlem-nümâ (Sâkî-nâme), Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, , aa. Nev‟î-zâde Atâyî, Hilyetü‟l-efkâr, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, , bb. Nev‟î-zâde Atâyî, Nefhatü‟l-ezhâr, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, , 67ba Nev‟î-zâde Atâyî, Sohbetü‟l-ebkâr, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, , ba. OLGUN, Ġbrahim, PARMAKSIZOĞLU, İsmet, Kutb-nâme, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK ONUR, M. Naci, Ak-Şemseddîn-zâde Hamdullah Hamdî, Yûsuf ve Züleyhâ (İnceleme ve Seçmeler), Ertem Matbaacılık, Ankara, ÖZTEKĠN, Ali, Gelibolulu Mustafa Âlî, Câmi‟u‟l-buhûr der Mecâlis-i Sûr, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, PALA, Ġskender, Hilye-i Saadet, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara, RANDALL, William L., Bizi „Biz‟ Yapan Hikâyeler, (Tercüme: ġen Süer Kaya), Ayrıntı Yay., Ġstanbul , Sinân Çâkerî, Yûsuf u Zelîhâ, Millî Kütüphane 06 Hk ġâhidî, Kitâb-ı Leylâ Mecnûn, Agâh Sırrı Levend Kitapları Kitaplığı, ??? ġeyhoğlu Mustafa, Hurşid-nâme, Millî Kütüphane, 06 Mil Yz A Tâcî-zâde Cafer Çelebî, Heves-nâme, Millî Kütüphane, 03 Gedik TATÇI, Mustafa, KURNAZ, Cemal, Giritli Salacıoğlu Mustafa ve Mesnevileri, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, TĠMURTAġ, Faruk K., Şeyhî ve Hüsrev ü Şîrin‟i (İnceleme-Metin), Ġstanbul Üniversitesi Yay., Ġstanbul, Tursun Fakîh, Gazâvât-ı Hz. Alî, Millî Kütüphane 06 Mil Yz A Ümmî Ġsâ, Mihr ü Vefâ, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, ÜNVER, Ġsmail, Ahmedî, İskender-nâme (İnceleme-Tıpkıbasım), TDK Yay., Ankara, ÜSTÜNER, Kaplan, Refî, Cân u Cânân, MEB. Yay., Ġstanbul, YILMAZ, KâĢif, Güftî ve Teşrîfâtü‟ş-şu‟arâsı, Atatürk Kültür Merkezi BaĢkanlığı Yayınları, Ankara, Yûsuf-ı Meddâh, Varka ve Gülşâh, Millî Kütüphane 06 Mil Yz A Zâtî Ġvâz b. Mehmed Balıkesirî, Şem ü Pervâne, Millî Kütüphane, 06 Mil Yz A E-Kitap AKDOĞAN, YaĢar, Ahmedî İskender-nâme, E-Kitap, (funduszeue.info?F6E10F Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… CFFF7BAAF1AB16EEDAF3) (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ). AKSOYAK, Ġsmail Hakkı, Tuhfetü‟l-uşşâk, E-Kitap, (funduszeue.info?F6E10FC FFF7BAAF15DC9FD9DF3B) (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ). ESĠR, Hasan Ali Lâmiî Çelebi Ferhâd ile ġîrîn, E-Kitap, (funduszeue.info?F6E10FC FFF7BAAFCAC29), (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ). YAVUZ, Kemal, Mesneviyyü‟l-Murâdî, E-Kitap, funduszeue.info?F6E10FC FFF7BAAF1FA4A68EC0C04 (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ). YENĠTERZĠ, Emine Behiştî‟nin Heşt Behişt Mesnevîsi (Ġnceleme- Metin), E-Kitap (funduszeue.info?F6E10F CFFF7BAAF1F5A3FB16E3E35EA9) (Son EriĢim Tarihi: 15 Eylül ). Makaleler ATEġ, Ahmed, “Gazel mad.”, Ġslam Ansiklopedisi (İA), C. 4, EskiĢehir, , s. ATEġ, Ahmed, “Mesnevi mad.”, Ġslâm Ansiklopedisi (İ.A), C.8, M.E.B. Yay., Ġstanbul, AYAN, Gönül, “Ahmed Yesevî Etkisiyle Yazılan Ġki Yûsuf u Züleyhâ”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı: 3, Konya , s. AYAN, Hüseyin, “Celîli‟nin Meheknâmesi”, Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, Prof. Dr. Harun Tolasa Özel Sayısı, Ġzmir, s. AYAN, Hüseyin, "Hamdullah Hamdî'nin Yûsuf u Züleyhâ Mesnevîsi‟ndeki Gazeller." Edebiyat Fakültesi Araştırma Dergisi, 5 (): , Erzurum, ÇÖM, Erol, “Semseddîn-i Sivâsî‟nin Ġbret-Nümâ Adlı Mesnevisi”, Türkiyat Arastırmaları Dergisi , s. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK Dankoff, Robert, “The Lyrıc in the Romance: The Use of Ghazals in Persıan and Turkish Masnavis” Journal of Near Eastern Studies, 43, 1 (). DERDĠYOK, Ġ. Çetin, “XVI. Yüzyıl ġairlerinden Azîzi‟nin Nigâr- nâmesi‟nin Yeni Bir Nüshası”, Türkoloji Araştırmaları , s. GÜZELOVA, “Hanzâde Abdî‟nin Bilinmeyen Bir Mesnevîsi: Heft Peyker Tercümesi”, bilig, Yaz / sayı 38, s. KAPLAN, Mahmut, Kalsın, ġirvan, “Germiyanlı Yetîmî ve Ġbret- Nâmesi”, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/2 Winter TAġ, Hakan; ZÜLFE, Ömer, “Nev„î‟nin Münâzara-i Tûtî vü Zâğ Adlı Mesnevîsi”, Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları, Volume 2/3 Summer TOKER, Mustafa, “Semseddîn-i Sivasî‟nin Menâsikü‟l-huccâc veya Umdetü‟l-huccâc”, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/2 Winter ÜNVER, Ġsmail, “Mesnevî”, Türk Dili, Türk Şiiri Özel Sayısı II (Dîvân Şiiri), TDK Yayınları, Ankara ÜST, Sibel, “Nahîfî‟nin Yûsuf u Zelîhâ Mesnevisi”, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 2/4 Fall YENĠTERZĠ, Emine, “Ahmed-i Dâ‟î‟nin Vasiyyet-i NûĢirevân Adlı Mesnevisi”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi 1, s. TDK Türkçe Sözlük, funduszeue.info (Son EriĢim Tarihi: ) Tezler AĞĠġ, Fazıl, Türk Edebiyatında Gül ü Bülbül Mesnevileri ve Abdurrahîm Utızimenî‟nin Bülbül ü Gül Mesnevîsi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, AKALIN, Berrin Uyar, Za‟îfî Gülşen-i Sî-murg (İnceleme-Tenkitli Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… AKKUġ, Metin, Türk Edebiyatında Şehr-engizler ve Bursa Şehr- engizleri, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, AKSOY, Fatma YaĢar, „Ayıntâblı „Aynî Efendi Dîvan (Hayatı, Eserleri, Türkçe Divan, Farsça Divançe ve Sâkî-nâme Tenkildi Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, ALAY, Zehra, Muhyiddîn Çelebi‟nin Hızır-nâmesi (İnceleme- Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, ALDANMAZ, Ömer, Şemseddin Sivâsî‟nin Mir‟âtü‟l-ahlâk ve Mirkâtü‟l-eşvâk Adlı Mesnevisi (İnceleme-Tenkitli Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sivas, ARMUTLU, Sadık, Zâtî‟nin Şem ü Pervâne‟si (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, ARSLAN, Mehmet, Sâmî‟nin Âsafnâme Mesnevîsi (İnceleme- Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sivas, AVġAR, Yasemin, Revâni‟nin İşret-nâme‟si Üzerine Bir Dil İncelemesi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Niğde, AYGÜN, Zeynel Abidin, Behiştî‟nin Leylâ vü Mecnûn Mesnevisi (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana, BALDEMĠR, Ġsa, Vefat-ı Nebî, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, BATUR, Atilla, Yazıcı Sâlih ve Şemsiyye‟si, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, BAYKALDI, Remzi, Âzerî İbrâhim Çelebi ve Nakş-ı Hayâl Mesnevisi (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK BAYRAM, Ömer, Himmet-zâde Abdî ve Gencîne-i İ‟caz İsimli Mesnevisi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Fatih Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, BEGEÇ, Abdullah, Kara Çelebi-zâde Abdülazîz Efendi‟nin Gülşen-i Niyâz‟ı (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, BULUT, Muhammet Ali, Eğridirli Şeyh Mehmet Dede Sultan‟ın Hızırnâme‟si (İnceleme Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, CANKUL, Kâmil, Roman Tekniği Açısından Süheyl ü Nev-bahâr, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, ÇAVUġOĞLU, Ali, Yûsuf-ı Hakîkî‟nin Mahabbet-nâme Adlı Eserinin Tenkitli Metni ve İncelenmesi, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, ÇOLAK, Abdulkadir, Türâbî‟nin Manzum Battalnâme‟si (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, ÇOLAK, Faruk, Niyâzi‟nin Mansûr-nâme‟si, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, ÇULHAOĞLU, GülĢen, Şeyhî‟nin Hüsrev ü Şîrîn Mesnevisindeki Aşk İlişkileri, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Bilkent Üniversitesi, Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, DELĠCE, H. Ġbrahim, Niğdeli Muhibbi Gül ü Nevruz (İnceleme- Metin-Dizin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ, DEMĠR, Recep, Hatâyî-i Tebrizî ve Mollâ Câmî‟nin Yûsuf u Züleyhâ Mesnevileri Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme (İnceleme-Metin), Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Van, DOĞANYĠĞĠT, Ġbrahim, Yahya Bey (Taşlıcalı), Gülşen-i Envâr, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… ECE, Selami, Tahkiye Açısından Hâşimî‟nin Mihr ü Vefâ Mesnevisi (Transkripsiyonlu Metin-Ġnceleme), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, ERDEMĠR, Avni, Muslidu‟d-din Mustafa İbn Vefâ Hayatı, Eserleri, Tesirleri ve Manzum Eserlerinin Tenkidli Metni, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, ERKAL, Abdulkadir, Lâmi‟î Çelebi Ferhâd u Şîrîn (İnceleme- Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, EROL, Hacı Mehmet, Hâkânî‟nin Kimyâ-yı Benî Âdem Adlı Risâlesi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, FĠDAN, Mustafa, İbrâhim Tennûrî Gülzâr-ı Ma‟nevî (İnceleme- Metin-Sözlük), Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, GÖKALP, Haluk, Eski Türk Edebiyatında Manzum Sergüzeşt- nâmeler, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana, GÖKÇE, Funda, Livâ‟i, Bahrü‟l-irfân (Metin Neşri ve Metin Sözlüğü), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi, Türkiyat AraĢtırmaları Enstitüsü, Ġstanbul, GÜNDOĞDU, Ebubekir, Divân-ı Sâlih Çelebî ve Dürer-i Nesâyih (Tenkildi Metin-İnceleme), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, ĠSPĠR, Meheddin, İbrahim Tennûrî, Gülzâr (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, ĠSPĠRLĠ, Serhan, Subhizâde Feyzî‟nin Hayatı, Edebî Kişiliği ve Hamsesi (İnceleme-Tenkidli Metin), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, KARADEMĠR, Mahmut, Abdî, Câmasb-nâme (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK KARADÜZ, Sıdık, Derviş Şemsî‟nin Deh-murg‟unun Karşılaştırmalı Metni ve Benzeri Eserlerle Genel Bir Mukâyesesi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, KARAĠSMAĠLOĞLU, Adnan, İran Edebiyatında Sâkinâmeler, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, KARPINAR, Behsat, Ahmet Mürşidi‟nin Pend-nâmesinin (İlk ) Tenkitli Çeviri Yazısı ve Metni, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, KAVA, Hatice, Rıf‟at ve Gülşen-i Hürremi (İnceleme-Gülşen-i Hurremi ve Âyine-i Zafer‟in Çeviri Metni), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Fatih Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, KAVUKÇU, Fatma Zehra, Lâmi‟î Çelebi Veyse vü Râmîn (Giriş- Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa, KAYA, Bayram Ali, Neşâtî Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Hilye-i Enbiyâ‟sının Tenkidli Metni, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Edirne, KAYNARCA, Ahsen Tuba, Seyyid Vehbî‟nin Sûrnâmesi (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kütahya, KAZAN, ġevkiye, Hâmidî-zâde Celîlî Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Hüsrev ü Şîrîn Mesnevisi (İnceleme-Tenkidli Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, KIRAÇ, Mustafa, Ûdî‟nin Mâcerâ-yı Mâh Mesnevîsi (İnceleme- Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, KIZILTUNÇ, Recai, Bursalı Lâmi‟î Çelebi‟nin Münazara-i Sultân- ı Bahar Bâ-Şehriyâr-ı Şitâ Eseri (İnceleme-Edisyon Kritikli Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… KÜLEKÇĠ, Numan, Ganî-zâde Nâdirî (Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri Divânı ve Şeh-nâmesi‟nin Tenkidli Metni, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, KÜTÜK, Rıfat, Celâl-zâde Sâlih Çelebi Leylâ vü Mecnûn (Tenkildi Metin-İnceleme), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, KÜTÜK, Rıfat, Lârendeli Hamdî‟nin Leylâ ile Mecnûn Mesnevîsi (İnceleme/Metin ve Diğer Leylâ ile Mecnûn Mesnevîleriyle Mukayesesi), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, MERSĠN, Tûba, Gelibolulu Huzûrî‟nin Tercüme-i Esrâr-nâme Adlı Mesnevîsi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Fatih Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, ÖZBEKOĞLU, Aynül, Adlî Hasan Efendi‟nin Tergîbât Adlı Mesnevisi (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, ÖZÇELĠK, Sadettin, Ali Şîr Nevâyi Mecâlisü‟n-nefâyis, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, ÖZFIRAT, Bayram, Tokatlı İshâk Efendi‟nin Nazmu‟l-ulûm, Nazmu‟l-le‟âlî ve Manzûme-i Keydânî Adlı Mesnevileri (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, ÖZGER, Mehmet, Lâmi‟î Çelebi‟nin Vâmık u Azrâ Mesnevîsinin Modern Roman Tekniklerine Göre İncelenmesi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, ÖZKAN, Feridun Hakan, Şabanzâde Mehmed Muhteşem ve Münâzâra-i Tîğ u Kalem‟i, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Afyon, PAġAZADE, Erhan, Necmî Ömer Efendi‟nin Dîvan, Tuhfe-i Vahdet ve Kasîde-i Elfiyye İsimli Eserlerinin Transkripsiyonlu Metni ve Dîvanı‟nın İncelenmesi, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sivas, SAVAġ, Hatice, Nâlî Mehmed‟in Miftâh-ı Heft-kân‟ı (İnceleme- Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, SAVRAN, Huri, Eski Türk Edebiyatı Sahasıyla İlgili Yayınlanmış Makaleler Bibliyografyası (), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, SEVĠM, Hacer, Menba‟ul‟-Ebhâ Fi Riyâzi‟l-ebrâr, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Fatih Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, SOYDAN, Serpil, Niyâzi-yi Mısrî‟nin Hilye-i Şerif adlı Eseri Üzerine Bir Çalışma (İnceleme-Metin-Sözlük), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Niğde, SUCU, Nurgül, Sâlim, Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve “Rind ü Zâhid” Tercümesi (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, ġAHĠN, Ali, Seyyid Muradî‟nin Muhabbet-nâmesi (Transkripsiyon-Metin Tanıtımı), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya, ġAHĠN, M. Ünal, Leylî ve Mecnûn Sevdâ‟î, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, ġARLI, Mahmut, Cinânî ve Riyâzü‟l-cinân‟ı (İnceleme), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, TANYILDIZ, Ahmet, Firdevsî-i Tavîl Münâzara-i Seyf ü Kalem (İnceleme-Metin-Sözlük), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, TAġLIOVA, M. Mete, Mir Hamza Nigârî‟nin Nigar-nâme Mesnevîsi (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), 18 Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall Türk Mesnevi Geleneğinde… TAVUKÇU, Orhan Kemâl, Ahmed Rıdvân Hüsrev ü Şîrîn (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, TOHUMCU, Nimet, Misâlî‟nin Kitâb-ı Manzûme-i Feyznâme-i İlâhî Mesnevîsi (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, TOKER, Birgül, Şemseddin-i Sivasî‟nin Mir‟âtü‟l-Ahlâk Adlı Mesnevîsinin Tenkidli Metni ve İncelenmesi, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, TORUN, Ali, Türk Edebiyatında Türkçe Fütüvvet-nâmeler Üzerine Bir İnceleme, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, TUNÇ, Semra, Ârif Hayatı-Eserleri Edebî Kişiliği ve Eserlerinin Tenkildi Metni, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, TURAN, Zikri, Hakîrî, Mecnûn [u] Leylâ, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, TURHAN, Vedat Nuri, Zarîfî ve Mihr ü Mâh Mesnevisi‟nin Tenkidli Metni ile İncelemesi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, TÜRK, Vahit, Hatiboğlu‟nun Bahrü‟l-Hakâyık‟ı (Transkripsiyon), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, ULUDAĞ, Erdoğan, Vak‟aya Dayalı Bir Eser Olarak Lâmi‟î Çelebi‟nin Salâmân u Absâl Mesnevîsi (İnceleme- Karşılaştırmalı Metin-Sadeleştirme), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, ÜLGER, Sibel, Leylâ ve Mecnûn‟da Hikâye Tekniği, (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Ġstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, ÜLGER, Sibel, Nâbî-Hayrâbâd (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Van, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall L. TURAN, R. KÜTÜK ÜNAL, Hidayet, Rûşenî Ömer Dede‟nin Çobân-nâme Mesnevisi (İnceleme-Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, YAVUZEL, Hayâtî, Şeyh İlahi‟nin Esrâr-nâmesi (Hayatı, Eserleri, İnceleme, Metin), (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, YERDELEN, Cevat, Türk Edebiyatındaki Kıyâfet-nâmeler ve Niğdeli Visâli‟nin Vesiletü‟l-irfân Adlı Kıyâfet-nâmesi, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, YILMAZ, Nuri, Olanlar Şeyhi İbrahim Efendi Külliyatı, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, ZAVOTÇU, Gencay, Türk Edebiyatı‟nda Gül ve Bülbül Mesnevileri (Mukayeseli Çalışma), (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7 Fall

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası