ağustos böceği ile karınca recep ivedik / Recep İvedik - Ağustos Böcegi & Karınca Hikayesi (: - Video İzle - İndir | seafoodplus.info

Ağustos Böceği Ile Karınca Recep Ivedik

ağustos böceği ile karınca recep ivedik

la fontaine'ni nifak tohumlarını serpiştirdiği fabllerden birisi.

zavalla ağustos böceği yaz boyunca şarkı söyler, ortamı neşelendirir, sanatını icra eder. karınca öküzü de yaz boyunca sürekli çalışır, iki dakika da dinleneyim demez ama yorgunluk yaşamamasının en büyük sebeplerinden birisi de ağustos böceğinin yaşam dolu şarkılarıdır, bilmez bu hayvan tabi.

sonra gün olur devran döner, kış olur. karınca öküzü evine kapanır, yeyip yeyip semirmekle meşguldür. zavallı ağustos böceği de aç kalmıştır, son bir umut karınca şahsiyetsizinin kapısını çalar. "bir ekmek" diye yalvarır, gururunu ayaklar altına alma pahasına. karınca şerefsizi ne yapar "yaz boyunca saz çaldın eğlendin, şimdi geber it" der. zavalla sanatçı ağustos böceği de ölür.

çalışmanın önemini vurguluyor filan palavra hepsi.

düşene sen de vur bir tane, daha çabuk ölsün. yardımlaşma kimseyle, sadece ve sadece kendini düşün, kendin için çalış ve sonra kendin için çalıştıklarını bir hayvan gibi ye. afrika da zavallı çocuklar bir deri bir kemik, siktir et, ölsünler, sen keyfine bak, onlar da çalışsaymış senin gibi. sanata, sanatçıya önem verme, bunlar karın doyurmaz:

"konservatuar okuyacan da nooolacak, aç kalırsın olum, adam gibi bir meslek sahibi ol, kazan, harca, ye, iç, sıç, tüket, düşene vurmayı da ihmal etme"

bu masalla büyüyen, beynine bu masalın fikir yapısı empoze ediliş bir çocuk nasıl bir düşünce yapısına sahip olur ki?

Bütün bir yaz boyunca gözü hiçbirşey görmeden çalışmış karınca,ağustos böceği de lay lay lom saz çalmış karşısına geçseafoodplus.info zaman git zaman kış kapıya dayanmış.Karınca yemeden içmeden çalışarak kilerini kışlık yiyeceklerle doldurmuş,sıcacık evinde yan gelip yatarken kapı aniden çalınmış.Bakmış kapıda ağustos böceği. "Ne oldu" demiş,"tabii bütün yaz lay lay lom saz çaldın,şimdi benden yiyecek istemeye geldin,yok öyle şey,sen de çalışsaydın" Ağustos böceği sırıta sırıta bakmış karıncaya; "yok abi o iş tam olarak öyle olmadı,ben bu çalgıcılık işini yazın iyice ilerlettim,şimdi avrupa'ya turneye gidiyıorum
bir isteğin var mı diye soracaktım"..
La Fontaine abiye sevgiler..

aynı zamanda bir tevfik firet şiiri.

Karıncayı tanırsınız
Minimini bir hayvandır
Fakat gaayet çalışkandır
Gaayet tutumludur, yalnız
Pek hodgamdır, bu bir kusur:
Hodgam olan zalim olur.

Bir gün ağustos böceği
Tembel tembel ötüp durmak
Neticesi aç kalarak
Karıncadan göreceği
Bürudete bakmaz, gider
Bir lokma şey rica eder
Der ki: - Acıyınız bize
Coluk çocuk evde açız
Ianenize muhtacız.
Karınca bir yüreksize
Layık huşunetle sorar:
- Aç mısınız? Ya o kadar
Uzun, güzel günler oldu.
O günlerde ne yaptınız?
Böcek inler: - Açız, açız
Bakın benzim nasıl soldu
O günlerde gülen, öten
Sazla, sözle eğlenen ben
Bugün bakın ne haldeyim!
Vallah açız, billah açız,
Halimize acıyınız!
Karınca eğlenir: - Beyim,
şimdi de raksedin, ne var?
'Yazın çalan kışın oynar.'

sanat'a ve sanatçıya verilen değeri bir kez daha görmemizi sağlayan la fontaine öyküsü. ne var sanki kardeşim sen beden işçisisin, ağustos böceği de sanatçı. bütün yaz boyunca size güzelim ezgilerle müzik ziyafeti vermiş bir adama topladıklarınızdan biraz da olsa vermemek sizin ayıbınız..

ağustos böceğinin "sana ne lan sanki kışın sen bakacan bana anasını satim ister çalarım ister oynarım ister sitcom çeviririm sana mı sorucam" diyerek karıncaya posta koymasıyla noktalanacağını umduğum polemik durumudur.

Karinca yaz boyunca calisirken agustos bocegi saz calmis. Bilirsiniz
hikayeyi. Tabi kis gelmis, karinca
sicacik evinde afiyet icinde yasiyorken bir gun kapisi
calmis. Bakmis agustos bocegi. Tamam demis, yaz
boyunca saz caldin simdi ac kaldin ve benden yemek
istemeye geldini degil mi? Saz calacagina biraz
calismis olsaydin boyle ac kalmazdin demis.

Agustos bocegi de "yo. yanlis anladin demis. Biz yaz
boyunca saz calinca, ayiptir soylemesi biraz para
yaptik da demis. Hatta meshur da oldum, simdi avrupa
turnesine cikiyorum. Belki oralardan istedigin
birseyler vardir, diye sormaya geldim" demis.

Karinca bir bakmis agustos boceginin hic oyle ac bir
hali seafoodplus.infode bir kurk var, arkada da kocaman bir
limuzin, onunde soforu ile onu bekliyor. "yok, bir sey
istemiyorum" demis. "ama Fransaya ugrayacaksin degil
mi?" diye sormus.

Agustos bocegi de "evet" demis. "iyi o zaman" demis,
karinca "Parise gidince orada La Fontaine diye bir
ibne var, onun yuzune bir tükürsene benim icin".

çocuklar karıncayı örnek alsın, idolleri karınca olsun diye okutulan ancak ben ve benim gibi binlerce çocuğun ağustos böceğine olan sevgisini artırmaktan başka işe yaramayan fabl.

nerde kaldı toplumsal yardımlaşma ve dayanışma. robot gibi çalışan kazanır. diğerleri gebermeyi hakeder. tamam karınca çalışkandır buna lafımız yok ama ağustos böceğinde de karıncada olmayan meziyetler var. sanatçı kişilik var. hem ağustos böceği karıncayla dalga geçmiyorki hiç kimseye zararı olmadan sanatını icra ediyor. isteyen karıncayı tercih etsin arkadaş karınca gibi çalışkan ama bencil, gaddar olmak isteyen buyursun olsun.

karınca bu dünya ağustos böceğine kalmadı sana da kalmaz sende öleceksin bir gün bunu unutma.

eğlence düşkünü burjuva ağustos böceği ile emekçi karıncanın ibret dolu öyküsü. burjuva ağustos böceği iflas edince emekçi karıncanın sırtından geçinmek ister mamafih emekçi karınca otorite altında çalışmaya alışageldiğinden hayvani duygulardan yalıtılmış, yalnızca iş düşünen bir börtü olmuştur. buna binaen ağustosu o kara kışta, o tipide, o soğukta ölüme terkeder. amma ağustos ölür mü bilinmez çünkü la fonten masalı en can alıcı yerinde keser. belki bir devam masalı yazarım diye mi düşünmüştür bilinmez ama ağustos masal diyarındaki bilinmeyen sonunda yaşamaktadır. emekçi karınca ise birçoğunun gözünde gaddar bir hayvan olarak yaşamını sürdürmektedir.

her iki canlı da kendilerine verilen özellikler paralelinde bir hayat yaşarken biri çıkıp onların yaşantısını kendi kriterleri üzerinden değerlendirmeye tabi tutmuştur. sırf ey insanlar çalışın demek için biri yüceltilmiş diğeri alay konusu edilmiştir. hem dört mevsimin yaşanmadığı yerlerde çuvallamıştır.

ağustos böceği artık bu devirde hep bir adım öndedir oturup izleyenler çalışanlardan daha çok para , mevki , saygı görüyorlar .

ağustos böceği sanatçı, karınca işçi kesimi temsil eder.

yardımlaşma ve dayanışmanın reddedildiği, hatta çok kötü bir şeymiş gibi gösterildiği berbat hikaye.

ağustos böceği bütün yaz , saz çalmış ,türkü söylemiş. karakış birden bastırınca şafak atmış zavallıda ;bir şey bulamaz olmuş yiyecek : koca ormanda ne bir kurtcuk ,ne bir sinek . gitmiş komşusu karıncaya :
aman kardeşim ,demiş,halim fena;
bir şeycikler ver de kışı geçireyim. yaz gelince öderim. hem de faizi maiziyle ;
ağustosu geçirmem bile ,ödemezsem böcek demeyin bana . karınca iyidir hoştur ama eli sıkıdır . can verir. mal vermez .
- sormak ayıp olmasın ama demiş;
bütün yaz ne yaptınız?
- ne mi yaptım ? demiş ağustos böceği ;
gece gündüz türkü söyledim , fenamı ettim sizce ?
- yoo, demiş karınca , ne mutlu size; ama hep türkü söylemek olmaz ,kışında oynayın biraz .
ezop masalları
jean de la fontaine

iki sebepten dolayı saçma, gerçek dışı bir hikayedir.
1- ağustos böceği öyle ya da böyle bir sanatçıdır ve sanatçıya saygı duyulması gerekir. ama bu hikayede ona adeta piç muammelesi yapılmıştır.
2- keşke gerçek hayatta da karıncalar çalıştığının karşılığını alsaydı ama bu dünya'da karıncalar daima aç kalır.

karınca bütün yaz çalışıp kış için erzak depolarken, ağustos böceği yılan gibi ortamlara akıp, şarkı söyleyip dans etmiş. yaz sıcagında karıncanın götünden terler akarken, ağustos böcegi bütün yaz "o manita senin bu manita benim" diyerek gününü gün etmiş.gel gelelim yaz bitmiş, sonbahar geçmiş, kış olmuş.balkanlardan gelen soğuk hava dalgaası her yeri etkisi altına almış. karınca sıcak yuvasında kestane patlatıp lig tivi'de maç seyrederken, ağustos böcegi titreye titreye karıncanın kapısına gelmiş, kapısını çalmış. karınca üzerinde röpdçşambırı, elinde biski kadehi ile kapıyı açmış,aşagılayan gözlerle ağustos göcegine bakmış. ağustos böcegi dişleri zangırdayarak yalvarırcasına " biraz yiyecek ve yatacak bir yer" diyesice olmuş ki, karınca "yazın nasıl saz çalıp oynadıysan şimdi de aynısını yap gudik" diyerek onu refüze etmiş ve kapıyı suratına çarpmışağustos böcegi morali sıfır derecede ordan cıkarken kara bata cıka yürürken içten bir uzun hava tutturmuş. tam o sıra sisler arasından bir jeep peydah olmuş. agustos böceginin yanına gelmiş durmuş. arabanın camını indirmiş, purolu bir el agustos böcegine bir kartvizit uzatmış ve davudi bir ses: "sesin cok güzel genç böcek ben gazinocular kralı böcegi'yim yarın gazinoma gek de bi konusalım." demiş! sevincten ne yapacagını sasıran agustos bocegi geceyi bir hamamın kubbesine tuneyerek geçirip, ertesi gün gazinocular kralı böcegi'nin taksim maxim gazinosuna koşmuş. önce bir tas sıcak çorba içmiş sonra traş olmuş, gazinocular kralı böcegi bizimkine müzik hocaları tutmuş. agustos bocegi tüm dersleri yalamış yutmuş ve provalara başlamış. bu arada gazinocular kralı böcegi agustos böcegine süper bir kadro kurmuş, ibrahim tatlıses böcegi,dansöz asena böcegi, ismail yk böcegi, modern komikler tayyar ve selahattin ile birlikte assolist olarak sahneye çıkmış. ertesi gün tüm medya agustos böceginden bahsetmiş. agustos böcegi kısa sürede söhretin ve paranın .mına koymuş. hemen bir jeep almış, beren saat böcegini de sevgili tutmuş ve gitmiş karıncanın evini ve civarını satın almış. karıncanın burnunu biraz dürttükten sonra ona acımış ve ona birnalbur dükkanı açıp kendi öz kızkardeşiyle evlendirmiş, kendisi de bir tivi kanalı kurup uydudan yayına geçmiş. karınca be agustos böcegi ertesi yaz süper para yapıp tokni beylikdüzü'ndeki toplu konutlarından bşrer ev almışlar, kardeş kardeş yaşamışlar ve alem delikanlı böcek nasıl olurmuş görmüş!
(penguenden alıntıdır)

Birde karıncalara sosyal derler bu mudur sosyallik, bu mudur yardımlaşma, bu mudur ilk okulda öğrendiğimiz imece,
Yazık değil mi sanatçı ruhlu ağustos böceğine, o ölürse ne olacak, kim eğlendirecek kasabayı soruyorum size?

insafsız karınca sözüm sana, bir düşün senin koloninde milyon tane karınca var hepsi işçi ve benzer işleri yapıyorlar, eğer bir tanesi ölürse, bir başkası onun yerini doldurabilir. Oysa ağustos böceği ölürse kim keman çalar, kim kasabayı eğlendirir, senin sanat katili işçi karıncan hayatı boyunca eline hiç keman almış mı bir sor bakalım, almamış dimi, alamazda o ufak elleriyle nasıl alsın. yapma bunu karınca, yapma iki dakika delikanlı ol.

bir La Fontaine masalının ismidir. Ana fikri çalışmak üzerine kuruludur.

Ama gerçek öyle değildir. işte size ağustos böceği ile karıncanın yıllarca kamuoyundan saklanan gerçek hikayesini anlatıyorum.

Karınca yaz boyunca götünden ter akıtarak çalışırken ağustos böceği saz çalıp türkü söylemekteydi. Karınca içten içten bu böceğe gıcık olur, içinden "ulan kış gelsin gelicen kapıma" der dururdu.

Derken kış geldi. karınca eve bilcümle yiyeceği stoklamış, karnı tok, sırtı pek, ağustos böceğine laflar hazırlamakla meşgulken, kapı ansızın çalıverdi.

Karınca parmakları ile yuvarlak yaptığı sol elinin üzerine sağ elini vurup şak sesi çıkararaktan kapıyı açtı :

- "Ulan dürzü, biz güneşin altında kıçımızda boza pişerken çalıp oynuyodun, nooldu şimdi? tarraaaam, nerde soyunduysan orda giyin, hadeeee" diye çemkirdi.

Ağustos böceğinin ise hiç de öyle beklendiği gibi acınacak bir durumu yoktu :

"Hocam estafurullah, o diil de, saz muhabbetinden iyi para kaldırdım, malum düğünler, dernekler felan, avrupa'dan iyi teklif geldi, turne olayına giricez de arkadaşlarla, oralardan bi isteğin var mı diye soracağıdım"

Harbiden de, böceğin faça gayet düzgün, kapıda lüküs araba, şoför felan, karınca şaşkın tabi, mahçup şekilde kekeleyiverdi :

"yok hacı saol, düşünmen bile yeter ama paris'e uğrayacan mı" diye sordu.

"Ayıbettin" dedi böcek.

"iyi o zaman" dedi karınca dişlerinin arasından konuşarak "Paris'te La Fontaine diye bi ibne var, ona hürmetlerimi iletiver"

/i/Hikaye

+6

ağustos böcegi ile karınca tarlada oturuyorlarmış. karınca demiş ki oglum bak globalleşen dünyanın küresel ısınmasından dolayı demiş dolar fiyatları tavana vuracak petrol varilleri düşecek o yüzden adam ol efendi gibi çalış demiş. o da demiş ki lan oglum demiş sen ne anlarsın demiş zaten demiş yerin dibinde yaşıyosun bir tane toprağın içinde deliğin içinde onun bunun demiş pisliğini evine zütürerek yaşıyorsun demiş senden mi öğrenecem lan demiş milletin tükürüğünde havuz diye yüzüyosun demiş yürü git demiş. senlen görüşecez la demiş gitmiş. kış olmuş efendim karınca evde alem yapıyor arkadaşları da var 20 25 karınca kızlı erkekli takılıyorlar öyle. kapı çalıyor efendim kapıyı bi açıyolar ağustos böceği böyle sünepe bitmiş efendim diyo ki ya diyo karınca diyo yazın diyo senlen diyo konuşmuştuk tarlada diyo acaba diyo 2 kutu bulgur 1 de demiş nebahat yağı var mı sizde. O da demiş ki lan oglum demiş sen ne yavşak ne şerefsiz ne gerizekalı ne salak bi adamsın la demiş la seni geçen yaz uyardık la demiş hatırlıyor musun demiş sırtında demiş ayçekirdeğiylen giderken sana söylemiştim demiş uyardım lan seni demiş uyarmasam kızmayacam lan demiş şerefsiz. Ağustos böceği de ne bağırıyon lan demiş adamı cinnete getirme zaten kafam iyi demiş. Lan bas git burda demiş valla şimdi demiş yemin ediyom rakunları çağırırım seni topla.. lan demiş yürü git lan demiş onun antenini tutmuş arka bacağını kırınca bi atış kakış filan böyle ortalık kan revan akşdıbına her yer dağılıyo bunu da neden anlattım bilemiyorum şuan ama sonuç olarak yani fok balıkları çok yalnız sonuç olarak çok üzülüyüm her gün 45 cm buzulun eridiği dünyamızın yani lanet olsun ya valla lanet olsun.

Karar Konusu: say&#x;l&#x; Kanunun 8 inci maddesinin ikinci f&#x;kras&#x;ndaki; Radyo ve televizyon yay&#x;n hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taş&#x;yan programlar bunlar&#x;n izleyebileceği zaman dilimlerinde &#x; yay&#x;nlanamaz. hükmünün ihlali nedeniyle &#x;PC. (TV 8 - MNG TV YAYINCILIK A.Ş.)

İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın tarihli ve sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;

Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;

“TV 8 logosuyla yayın yapan kuruluşunda, tarihinde, saat 'de 'Recep İvedik 2' isimli yerli filmin yayınlandığı izlenmiştir.

Filmde, ninesiyle birlikte yaşayan torun Recep İvedik'in, iş sahibi olması, saygın biri olması ve evlenmesi gibi ninesinin kendisiyle ilgili isteklerini yerine getirirken yaşadıkları anlatılmaktadır.(klip-Recep İvedik)

"7 yaş ve üzeri, olumsuz örnek " akıllı işareti kullanılarak yayınlanan filmde, Recep İvedik karekteri kaba saba davranışları, kullandığı argo kelimeler ve aşağılayıcı konuşmaları nedeniyle çalıştığı işlerden kovulmaktadır. Son olarak kuzeninin şirketinde işe başlamakta, orda da çalışanlara müdahale ederek küfürlü, aşağılayıcı konuşmalarını devam ettirmekte, bu olumsuz davranışlarla tam bir maganda tiplemesi ortaya koymaktadır.

Filmde, bazı ifadeler ses efektleri aracılığıyla engellenerek verilmesine rağmen, gerek ninenin gerekse Recep İvedik'in 'ulan, hayvan herif, geri zekalı, salak, hıyar' gibi ifadeleri sıkça kullandıkları dikkati çekmekte, filmden bazı alıntılar aşağıda sunulmaktadır.

(Nine'nin Recep İvedik'le diyaloğunda kullandığı ifadeler aşağıda saatleriyle birlikte verilmiş olup, sadece birkaçının örnek olarak klibi yapılarak rapora iliştirilmiştir. )

() Ulan sen benim değerli sandığımın üstüne oturmuşsun. Kalk ulan ordan(klip-nine)

() Hayvan herifin tekisin ya. Hangi mandıradan aldık seni bilmiyorum ki

() Ulan senin adam olduğunu görseydim, senin yanında bir kız görürdüm Ahlaksızın tekisin gözükme lan gözüme(klip-nine2)

() Senin kafana köpekler işesin. Ulan kafana yaz kafana(klip-nine1)

() Hayvan herif kalk..

( Yine Recep İvedik'in film süresince kullandığı ifadeler saatleriyle birlikte verilmiş olup, birkaç tane klip rapora eklenmiştir.)

() (Piza götürdüğü müşteriye) Bakalım bizim patron size ne kadar sokmuş.. Lanet gitsin be. Cimri şişko, bencil pislik seni

() (Eczaneye gelen şişman bir müşteriye) Besili camış.

() (İşten kovulunca Nine,Recek İvedik'e) Ulan bu kaçıncı, şerefsiz herif kaçıncı.

() (Kuzeninin şirketinde çalışan bir personele ) Sana burdan bir girerim, her lafa giriyorsun ordan. hangi pozisyon diyor, dingilyav bu internette çok karı kız dolanıyo diyolar. Bu doğru mu acaba? )

() (Kafede üstüne kusan Recep ivedik'e kız arkadaşı) Allah senin belanı versin..ÖküzHayvan..(klip-ivedik2)

() (Şirkette bir çalışan) Ben bunları pek sevmiyorum .Hepsi geri zekalı bunların.

(Recep İvedik) Özellikle şu orta grup tam geri zekalı.

() (DJ'lik yapan bir kişiye) Geri zekalı arabanı çekiyorlar, salak.

() (Recep İvedik işadamlarının bulunduğu bir törende ağustos böceği ve karınca hikayesini anlatıyor) Lan sen oğlum ne şerefsiz ne geri zekalı, ne salak adamsın demişseafoodplus.infosam kızmayacağım lan demiş şerefsiz.(klip-ivedik)

() (Kostümlü bir partide Recep İvedik arkadaşına) Ya senin kostüm giymene gerek yok ki maymun olmak için. Zaten tipin şebek gibi senin geri zekalı.(klip-ivedik1)

() (Aynı kostümlü partide bir bayana) Ben de sana bakınca geri zekalı zannettim, salakGeri zekalı seni. Hıyar, hıyar, hayvan(klip-ivedik1)

() (Nine hastalanınca ambulansta cep telefonondan Recep İvedik'i arar) Çok gürültü var orda duyamıyorum seni ben, şerefsiz nerdesin.

Filmde ninenin, torununa "Kalk ulan ordan Hayvan herifin tekisin ya Ahlaksızın tekisin gözükme lan gözümeşerefsiz" şeklinde ifadelerle hitap ettiği izlenirken, Recep İvedik'in ise, diyaloglarında "Cimri şişko, bencil seafoodplus.info burdan bir seafoodplus.info. Geri zekalı arabanı çekiyorlar, salakBen de sana bakınca geri zekalı zannettim, salakGeri zekalı seni. Hıyar, hıyar, hayvan." gibi ifadeler kullandığı görülmektedir

Dizi ve filmlerde kullanılan argo kelimeler nedeniyle en çok zararı yetişme çağındaki çocuklar görmekte, sokak konuşmalarını öğrenmektedirler. Son zamanlarda sinema filmleriyle Recep İvedik karakterinin, çocuk ve gençler arasında takip edilen bir karakter haline geldiği bu karakterle kendisini özdeşleştirip gerek davranışlarını gerekse kullandığı ifadeleri taklit ettiği bilinmektedir. Dolayısıyla yayın kuruluşunun söz konusu filmi, kamu yayıncılığı ilkesi ve toplumsal sorumluluk anlayışıyla, çocuk ve gençlerin ekran başında olacağı zaman diliminde yayınlamaması gerektiği düşünülmektedir.

Üst Kurul tarafından, söz konusu programa Show Tv'de yayınlanırken iki uyarı, bir para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

Sonuç olarak; TV 8 yayın kuruluşunun bu yayınıyla, sayılı Yasa'nın 8'inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerindeve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz." hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”

Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,

Yayın kuruluşunun sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,

Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.

Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;

Söz konusu filmde yoğun bir şekilde argo ifadeler kullanıldığı, aile içinde kullanılmaması gereken hoş olmayan tutum ve ifadelerin filmde bir mizah unsuru altında meşrulaştırılmaya çalışıldığı ve bu sahnelerin çocukların ekran başında olduğu korumalı saat dilimi içinde ekrana getirildiği anlaşılmakla sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiği değerlendirilmiştir.

Anılan kuruluşa tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun tarih ve /64 sayılı toplantısında alınan 31 nolu kararıyla Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.

Bu itibarla; sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının tekraren ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.

Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere,

TV 8 logosuyla yayın yapan MNG TV YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde … yayınlanamaz” ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;

1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ekim ayına ait ticari iletişim gelir beyanının ,86 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı (%1) ,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,

2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 93 no’lu hesabına “ sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/ tarihli ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,

Oy birliğiyle karar verildi.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir