bebe aspirini bebeklere verilirmi / Çocuklarda Aspirin Kullanımı Tehlikesi | Bebek Hastanesi

Bebe Aspirini Bebeklere Verilirmi

bebe aspirini bebeklere verilirmi

Çocuk Hastalıkları Ateşli çocuklara aspirin vermeyin

İçinde bulunduğumuz ve ateşli solunum yolları enfeksiyonlarının adeta salgın şeklinde insanları ve özellikle de çocukları yataklara düşürdüğü şu günlerde dikkate alınması gereken bir hastalık var. Bu hastalık reye Sendromu.

Reye Sendromu, grip olan 16 yaşından küçük çocuklara aspirin verildiğinde ortaya çıkan ve vücudun birçok organını ilgilendiren, ama esas olarak karaciğerde yağ birikimi ve beyin içi basınçta aşırı yükselmeye yol açan ölüm ihtimali yüksek olan bir hastalıktır.
REYE SENDROMU
Reye Sendromu, ilk kez yılında Avustralya&#;lı bir patalog olan Dr. Reye tarafından ayrı bir hastalık olarak tanımlanmıştır.
Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmemekle beraber, grip, soğuk algınlığı ya da suçiçeği gibi viral enfeksiyonlar nedeniyle aspirin kullanan çocuklarda ve gençlerde risk çok yüksektir. Bir araştırmada Reye Sendromu olan çocukların %90&#;ının aspirin almış oldukları belirlenmiştir. Gerçekten de Reye Sendromuna grip salgınlarının daha çok görüldüğü aralık, ocak, şubat gibi kış aylarında daha çok rastlanır.
HASTALIK BELİRTİLERİ
Reye Sendromu, grip gibi bir ateşli viral enfeksiyondan gün sonra iki aşamalı bir hastalık olarak ortaya çıkar. İlk dönemde şiddetli ve sürekli bulantı ve kusma ile beraber aşırı yorgunluk, uyku hali, çevreye ilgisizlik gibi beyinle ilgili belirtiler vardır. İkinci dönemde ise, kişilik değişikliklerinden bilinç bulanıklığı ve komaya kadar giden sinir sistemi belirtileri tabloya hakim olur. 2 yaşından küçük çocuklarda kusma yerine ishale daha çok rastlanır. Reye Sendromunda ateş normaldir. Belirtilerin süresi ve şiddeti hastadan hastaya değişir.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Reye Sendromu erken dönemde tanınıp uygun şekilde tedavi edilmediği zaman, ölüm ihtimali çok yüksek olan bir hastalıktır. İstatistiklere göre, geç tanı konanların %90&#;ı kaybedilirken, erken tanı ve doğru tedavi alan hastaların %90&#;ı hastalığı atlatabilirler.
Reye Sendromundan iyileşen çocukların bazıları tamamen düzelir, ama bazılarında zeka geriliği gibi bir takım nörolojik ve psikolojik belirtiler kalabilir.
Viral enfeksiyon geçiren ve aspirin de kullanılmış olan bir çocukta, ateş olmaksızın şiddetli kusma ile beraber karaciğer enzimleri yükselmesi varsa Reye Sendromu düşünülmelidir.
TEDAVİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE YAPILMALIDIR
Reye Sendromu&#; nun tedavisi mutlaka yoğun bakım ünitelerinde yapılmalıdır. Bu hastaların ağız yoluyla beslenmesi sakıncalı olduğundan, damar yoluyla verilen sıvılarla beslenirler. Beyin ve kan basıncı ile sıvı ve elektrolit düzeyleri sürekli olarak izlenir. Solunum yetersizliği olan hastalara solunum aletleri ile yapay solunum yaptırılıfunduszeue.info ödemine karşı kortizon verilir. Kan şekeri düşük olan hastalara %25&#;lik şekerli serumlar uygulanır.
DİKKAT
16 yaşından küçük olan çocuklara grip veya ateşli başka bir virüs enfeksiyonu geçirdiklerinde kesinlikle aspirin verilmemelidir. Bu çocuklarda kullanılacak ağrı kesici-ateş düşürücü ilaç parasetamol olmalıdır.

 

&#;ocuklarda aspirin kullanımı uyarısı

Kış günlerinin gelmesiyle birlikte çocuklar arasında ateşli enfeksiyon sıklığının arttığını bildiren Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, bu durumda ebeveynleri mutlaka bir doktora başvurmaları konusunda uyardı.

Çocuklarının ateşini düşürmek için doğal yöntemlere ilave olarak, ateş düşürücü ilaçların da kullanıldığına dikkat çeken Demir, “Öncelikle belirtmeliyim ki; özellikle bebeklik çağında yüksek ateş önemlidir ve mutlaka çocuk doktorunuza başvurmalısınız. Ateş düşürücü ilaçların da doktorunuzun önerdiği şekilde yaş ve kiloya göre dozu ayarlanarak belirli aralıklarla kullanılması uygun olacaktır“ dedi.

“ASPİRİN BİLİNÇSİZ ŞEKİLDE KULLANILMAMALI”

Erişkinlerde sıkça kullanılan aspirin ilacının özellikle de adının önüne bebek kelimesi gelince sanki çocukluk döneminde kullanılan bir ilaç olarak yanlış bir algı oluşabildiğine değinen Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Demir, “Bebek aspirininin bebeklik çağı ile hiçbir ilgisi yoktur. Sadece dozajı düşük olduğu için böyle adlandırılmıştır. Aspirinin çocukluk çağında yüksek ateşte, gribal enfeksiyonlar ve suçiçeği gibi durumlarda kullanılması Reye sendromu denen, ani gelişen karaciğer yetmezliği, beyin zedelenmesi, bilinç bozulması, koma, acil karaciğer nakli gereksinimi ve maalesef büyük oranda da ölümle sonuçlanabilen bir duruma sebep olabilmektedir.

Çocukluk döneminde doktor tarafından romatizmal hastalık, kalp hastalığı, pıhtılaşma bozukluğu gibi sebeplerle aspirin kullanılabilir. Bunun dışında kesinlikle aspirin bilinçsiz şekilde kullanılmamalıdır“ diye konuştu.

Gebelik ve Bebek Aspirini Kullanımı

Paylaşın:

Bebek aspirini (veya çocuk aspirini) halk arasındaki tabiri ile  “kanı sulandırmak için kullanılan”  piyasadaki mg’lık aspirinlere verilen genel addır.  Normalde mg’lık aspirin baş, eklem veya kas ağrılarını gidermek için kullanılırken mg’lık  “düşük doz aspirin”  tedavisindeki amaçlar tamamı ile başkadır.

Aspirin ne içerir ve ne işe yarar?
”Salisilik asit”  etken maddesini içeren aspirin, yıllardır ağrı kesici özelliğinin yanı sıra düşük doz formlarıyla kanın pıhtılaşma özelliğini azaltmak amacı ile son yıllarda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. 

Özellikle yüksek tansiyon, şeker hastalığı, aşırı kilo, yaşlılık ve hareketsizlik gibi durumlarda kişilerde inme (felç) riski artmaktadır. Kanı sulandırmak için kullanılan aspirinin buradaki amacı işte bu inme riskinin azaltılmasıdır.

Ayrıca düşük doz aspirin tedavisi pek çok hastada anjina (kalp ağrıları) ve enfarktus (kalp krizi) riskini de azaltmak için yıllardır kullanılmaktadır.

Gebelikte aspirin ne işe yarar?
Düşük doz aspirin tedavisi gebelikte özellikle; abort (düşük), rahim içi gelişme geriliği veya preeklampsi gibi riskli durumların olduğu gebelerde kullanılmaktadır.  Buradaki amaç bebeği rahim içindeki gelişiminin devamıdır. Çünkü preeklempsi veya rahim içi gelişim azlığı (IUGR)  gibi durumlarda plasentada oluşan bir takım pıhtı maddeleri bebeğe giden kan akımını azaltarak bebeğin rahim içinde büyümesinin azalmasına veya ölmesine sebep olabilmektedir.

Hangi gebeler risk altındadır?
Daha önceki gebeliklerinde gebelik kayıpları, IUGR veya preeklempsi durumlarını yaşayan gebeler özellikle risk altındadırlar.  Ayrıca diyabet (şeker hastalığı), hipertansiyon gibi sistemik bir rahatsızlığı olan gebeler ile yaşlı gebeler (35 yaş üstü) de aynı gebelik risklerini taşımaktadırlar.

Ayrıca gebeliklerinden önce damar içi pıhtı oluşumu öyküsüne sahip gebeler de yine risk altındadırlar. “Trombofili” adı verilen ve damar içi pıhtının (tromboz) kolay oluşması ile karakterize gebeler de gebeliklerinde düşük, erken doğum ve IUGR gibi risklere sahiptirler. Bu gebelerin gebeliklerinde aspirine ilave olarak kanın pıhtılaşmasını sağlayan bir takım iğneleri de kullanmaları şart olabilir.

Tek bir düşük (abort)  yapan bir kadında bu düşüğün sebebi büyük olasılıkla (%90) bebeğe ait kromozomal problemler olup genelde araştırmaya gerek görülmez ve ailelere yeni bir gebelik daha denemeleri salık verilir.

Ancak iki veya daha fazla gebelik kaybı olan kadınlardaki nedenler daha farklıdır ve yeni bir gebelik öncesi genel bir araştırma şarttır.

Tekrarlayan Gebelik Kayıpları ile ilgili bilgiler   >>> 


Antifosfolipid sendrom nedir?
Trombofili sebeplerinin başında gelen antifosfolipid sendromda (aPL) ana problem kandaki pıhtılaşmanın artışıdır. Özellikle gebelikte plasenta içindeki damarlarda oluşan mikro-pıhtılar bebeğin gelişimini bozarak düşüğe veya rahim içi gelişme geriliğine (IUGR) sebep olabilmektedir.

Hatta preeklempside de mekanizma hemen hemen aynıdır.  Buradaki ana nedenin gebeliğin oluşum döneminde ortaya çıkan plasentanın yerleşimi ile ilgili bir problem (“plasentasyon bozukluğu”) olduğu düşünülmektedir. 

Trombofili tedavisinde veya proflaksisinde (hastalıktan koruyucu olarak) son yıllarda düşük doz aspirin ile birlikte düşük molekül ağırlıklı heparin iğneleri kullanılmakta ve oldukça iyi sonuçlar alınmaktadır. Bu şekilde trombofilili gebelerin gebeliklerinde tekrarlayan düşük, rahim içi bebek ölümü (intrauterin ex) veya rahim içi bebeğin gelişim azlığı (IUGR) gibi problemler önemli ölçüde azaltılabilmiştir. 

Ayrıca bu etkin tedavi ile özellikle bacaklarda oluşan toplardamar içindeki pıhtı oluşumları (Derin Ven Trombozu) da oldukça azalmaktadır. Çünkü trombofilik gebelerin gebeliklerinde damar içi pıhtı oluşum riski de oldukça artmıştır.

Damar içi pıhtının doğurabileceği en ciddi komplikasyonlardan birisi de pıhtının damar içindeki yerinden kopup yine damar yolu ile akciğerlere kadar gelmesi durumudur (akciğer embolisi)  ki bu durumda kişinin ani ölüm riski vardır.

Her gebeye aspirin tedavisi verilebilir mi?
Hayır. Gebelikte kesin endikasyon (gerekçe) olmadıkça aspirin tedavisinin kullanımına gerek yoktur. Aksi takdirde ilaç gereksiz yere kullanılmış yani “suistimal edilmiş” olur. 

Yapılan pek çok araştırma sonuçlarına göre bu tür bir uygulamanın gebeliğin seyri üzerinde herhangi bir olumlu etkisi bulunmamaktadır.

Hatta işin diğer yanı düşüğü, preeklempsiyi ve rahim içi gelişme geriliğini engellemek amacıyla gebe kadınlara rutin aspirin kullanılmalarını önermeyi destekleyecek kadar elimizde yeterli bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Yine, bu uygulamanın uzun dönem etkileri konusunda da elimizde yeterli veri yoktur.

Aspirin tedavisi kaçıncı hamilelik haftasına kadar devam ettirilmelidir?
Aspirin ve ağrı kesici olarak kullanılan diğer Non-steroid antienflamatuar ilaçlar hamileliğin haftasından sonra kesilmelidir. Aksi takdirde bebeğin kalbinde bulunan “ductus arteriosus” damarının doğumdan sonra kapanması önleyerek bebekte “doğuştan (konjenital) kalp hastalığı” oluşmasına zemin hazırlayabilir.

Bu yüzden hekim kontrolü olmaksızın olan üstün körü kullanımlar bebeğe zarar verebilir.

Sonuç olarak:
Riskli gebeliklerde düşük doz aspirin kullanımı bir takım faydalar sağlayabilir. Bu konudaki sonuçlar çelişkilidir ve bu konuda daha pek çok çalışmaya gerek vardır.  Çünkü hangi hastada ve hangi gebelik haftasından itibaren tedavinin başlanması gerekliliği konusunda halen daha pek çok spekülasyon vardır.

İlgili Linkler:

Gebelik ve İlaç Kullanımı (Teratojenite)  >>>
Tekrarlayan Gebelik Kayıpları   >>> 
Düşükler (Abortus)   >>>
Rahim içi gelişim azlığı (IUGR)   >>>

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası