Candida mantarı, vajinal enfeksiyonlardan bağırsak problemlerine kadar birçok farklı sağlık sorununa sebep olabilen bir mantar türüdür. İnvaziv kandidiyaz, vücuttaki normal flora dengesi bozulduğunda aşırı üreme yapabilmektedir. Bu durum, yetersiz beslenme, stres, antibiyotik kullanımı veya bağışıklık sistemi zayıflaması gibi faktörlerden kaynaklanabilmektedir. Candida mantarı tedavisi için ilk adım, doğru teşhisin konulmasıdır. Çünkü invaziv kandidiyaz diğer mantar türleriyle benzer belirtilere sebep olabilmektedir. Doğru teşhisin ardından tedavi planı oluşturulmalıdır.
Antifungal ilaçlar, Candida mantarının üremesini engelleyen ve tedavi eden etkili bir tedavi yöntemidir. Ancak, antifungal ilaçlar tek başına yeterli değildir. Tedavi sürecinde, beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, stresten kaçınma, bağışıklık sistemini güçlendirme gibi destekleyici önlemler de alınmalıdır. Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, invaziv kandidiyaz mantarının üremesini azaltmak için önemlidir. Şekerli ve işlenmiş gıdaların tüketimi azaltılmalı, doğal ve besleyici gıdalar tercih edilmelidir. Probiyotik içeren gıdaların tüketimi de Candida mantarının üremesini engellemeye yardımcı olabilmektedir.
Stres, bağışıklık sistemini zayıflatan en önemli faktörlerden biridir. Stresten kaçınmak için yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri gibi teknikler kullanılabilmektedir. Bunun yanı sıra, düzenli uyku alışkanlıkları ve egzersiz yapmak da bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilmektedir. Candida mantarı tedavisi, uzun bir süreç gerektirebilmektedir. Ancak, doğru teşhis ve tedavi yöntemleri ile invaziv kandidiyaz mantarının üremesi önlenebilmektedir. Böylece sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmektedir. Bu nedenle, bu hastalığa dair belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden bir doktora başvurulmalı ve tedavi planı oluşturulmalıdır.
İnvaziv kandidiyaz en yaygın türdür ve vücutta normalde varlığını göstermektedir. Ancak bazı faktörler nedeniyle çoğalabilmekte ve enfeksiyonlara yol açabilmektedir. Candida mantarı, genital kandidiyaz (vajinal mantar) enfeksiyonlarına neden olabilen bir faktördür. Kadınların %75inde yaşamları boyunca en az bir kez vajinal mantar enfeksiyonu görülmektedir. Bu enfeksiyonlar, kaşıntı, yanma ve ağrıya neden olabilmekte ve cinsel ilişki sırasında da acı verebilmektedir.
Bunun yanı sıra, Candida, gastrointestinal sistemde de enfeksiyonlara neden olabilmekte. Bu enfeksiyonlar, karın ağrısı, gaz, şişkinlik, ishal veya kabızlık gibi semptomlar görülmektedir. Bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişilerde, Candida enfeksiyonları daha yaygın ve ciddi olabilmektedir. Candida enfeksiyonlarının diğer belirtileri arasında ağızda beyaz lekeler, dil üzerinde kalın bir tabaka, kaşıntı ve vajinal akıntı yer alabilmektedir. Ayrıca, Candida mantar enfeksiyonlarına neden olan faktörler arasında yüksek şekerli diyetler, stres, antibiyotik kullanımı, hormonal değişiklikler ve gebelik sayılabilmektedir.
Candida mantarı vücudumuzda doğal olarak bulunan bir mikroorganizmadır. Ancak, vücuttaki denge bozulduğunda bu mantar aşırı büyüyebilmekte ve enfeksiyonlar ile karşılaşmanıza sebep olmaktadır. Candida enfeksiyonunun belirtileri çeşitli olabilmekte ve genellikle diğer hastalıklarla karıştırılabilmektedir. Yazımızın bu bölümünde, Candida belirtileri nelerdir ve en yaygın semptomlarını ele alacağız.
Candida enfeksiyonunun belirtileri, kişiden kişiye bilmekte ve diğer hastalıklarla karıştırılabilmektedir. Ancak, bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.
Candida mantarı, genellikle cilt, ağız, boğaz, sindirim sistemi ve üreme organlarında bulunan bir mantar türüdür. invaziv kandidiyaz enfeksiyonları, bazen hafif semptomlarla seyredebildiği gibi bazen de ciddi sağlık sorunları baş gösterebilmektedir. Kandidiyaz enfeksiyonlarının belirtileri arasında kaşıntı, kızarıklık, hassasiyet, yanma hissi, ağızda beyaz lekeler, bağırsak problemleri ve yorgunluk yer almaktadır. Ancak, Candida albicans mantarı her zaman enfeksiyonlara neden olmaz ve birçok insan bu mantarı taşıyabilmektedir.
İnvaziv kandidiyaz enfeksiyonları tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ancak, fonksiyonel tıp tedavisi gibi geleneksel tedavilerin yanı sıra, beslenme düzeni, yaşam tarzı değişiklikleri ve doğal destekleyici yöntemlerle de tedavi edilebilmektedir. Örneğin, profloritik ve probiyotik takviyeler, anti-fungal bitkisel ilaçlar ve stres yönetimi gibi alternatif yöntemler bu mantardan kaynaklanan enfeksiyonların tedavisinde yardımcı olabilmektedir.
Candida enfeksiyonlarına karşı korunmak için ise, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve bağışıklık sisteminin güçlü kalmasını sağlamak önemlidir. Sağlıklı beslenme, egzersiz ve yeterli uyku gibi yaşam tarzı değişiklikleri, Candida albicans büyümesini engelleyebilmekte ve enfeksiyonlara karşı koruyabilmektedir.
Candida mantarının tedavisi, çeşitli yöntemlerle mümkündür. Antibiyotikler ve antifungal ilaçlar, enfeksiyonu tedavi etmek için yaygın olarak kullanılır. Ancak, bu ilaçlar bazen yan etkilere neden olabilir ve mantarın tekrarlamasına neden olabilirler.
Doğal tedavi yöntemleri, invaziv kandidiyaz tedavisinde de oldukça etkilidir. Bitkisel tedaviler arasında, adaçayı, kekik, zencefil, sarımsak, nane, defne yaprağı ve rezene gibi bitkilerin antimikrobiyal özellikleri, Candida albicans mantarının büyümesini engelleyebilir. Ayrıca, probiyotikler de enfeksiyonlara karşı koruyucu bir etki gösterir. Probiyotikler, vücudumuzdaki doğal bakterilerin dengesini koruyarak, Kandidiyaz ile savaşabilmektedir. Beslenme düzenindeki değişiklikler de invaziv kandidiyaz tedavisinde önemli bir rol oynar. Şeker, işlenmiş gıdalar, alkol ve karbonhidratların tüketimi sınırlandırılmalı ve beslenme düzeni, sağlıklı yiyeceklerle zenginleştirilmelidir. Özellikle, sebzeler, probiyotikler ve antioksidanlar içeren gıdalar tüketmek, Kandidiyaz mantarının büyümesini engelleyebilir.
Stres yönetimi, egzersiz yapmak, uyku düzeni ve düzenli olarak vücut temizliği yapmak, invaziv kandidiyaz mantarının oluşumunu engellemek için önemlidir. Bu faktörler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur ve vücudun enfeksiyonlara karşı daha dirençli olmasını sağlar. Candida albicans tedavisinde kullanılan bitkisel tedavi yöntemleri arasında probiyotikler, özellikle de Lactobacillus türleri, oldukça etkilidir. Probiyotikler, vücuttaki doğal bakteri dengesini koruyarak, Candida mantarının gelişimini kısıtlayabilmektedir. Ek olarak, bazı besin takviyeleri de Candida mantarı tedavisi için etkili bir yöntemdir. Örneğin, adaçayı, zencefil, sarımsak, kekik, defne yaprağı ve rezene gibi bitkilerin antimikrobiyal özellikleri, Candida albicans baskı altına alabilmektedir.
Beslenme düzenindeki değişiklikler, Kandidiyaz mantarının tedavisinde oldukça önemlidir. Şeker, işlenmiş gıdalar, alkol ve karbonhidratların tüketimi sınırlandırılmalı ve beslenme düzeni, sağlıklı yiyeceklerle zenginleştirilmelidir. Bu, vücudun Candida albicans enfeksiyonuna karşı daha dirençli olmasını sağlar.
Candida albicans, vajina, ağız veya cilt gibi vücudun farklı bölgelerinde enfeksiyonlara neden olabilen bir mantar türüdür. İnvaziv kandidiyaz tedavisi, enfeksiyonun şiddetine ve hastanın sağlık durumuna bağlı olarak değişebilmektedir. Tedavi sürecinde, antifungal ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar, mantarların büyümesini ve yayılmasını engeller. Tedavinin süresi, enfeksiyonun yayılımı ve hastanın bağışıklık sisteminin gücüne bağlı olarak değişir. Bazı hafif enfeksiyonlar birkaç gün içinde tedavi edilebilirken, daha ciddi enfeksiyonlar haftalarca hatta aylarca sürebilmektedir.
Candida mantarı tedavisi, sadece ilaç kullanımıyla sınırlı kalmaz. Fonksiyonel tıp tedavisi, invaziv kandidiyaz enfeksiyonunun nedenleri üzerinde de odaklanır. Bu nedenler arasında stres, yanlış beslenme alışkanlıkları, antibiyotik kullanımı ve bağırsak florasındaki dengesizlikler yer alabilmektedir. Fonksiyonel tıp tedavisinde, doğru beslenme planları, probiyotik takviyeleri ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilmektedir. Bu tedavilerin enfeksiyonların tekrarlamasını önlemek için uzun vadeli bir yaklaşım olduğunu belirtmek gerekir.
Sonuç olarak, Candida mantarı tedavisi, enfeksiyonun şiddetine, yayılımına ve hastanın sağlık durumuna bağlı olarak değişebilmektedir. Tedavinin süresi birkaç gün ile aylar arasında değişebilmektedir. Fonksiyonel tıp tedavisi, ilaç kullanımının yanı sıra doğru beslenme alışkanlıkları, probiyotik takviyeleri ve yaşam tarzı değişiklikleriyle de enfeksiyonun nedenleriyle mücadele etmektedir. Bu tedavilerin enfeksiyonların tekrarlanmasını önleme açısından uzun vadeli bir yaklaşım olduğunu belirtmek gerekir.
İşlenmiş ve hormonlu gıdalar artık hayatın her alanında yer alıyor ve uzak durmak zor olabiliyor. Üzerine bir de gündelik hayatta kullandığımız çeşitli ilaçların etkileri de eklenince metabolizma olumsuz etkilenebiliyor. Vücutta doğal olarak bulunan bir maya bakterisi olan kandida mantarı bu olumsuz etkilerle çoğalarak birçok hastalığın nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Memorial Wellness Beslenme Danışmanı Uz. Dyt. Yeşim Temel Özcan kandida mantarının çoğalmasını engelleyen besinler hakkında bilgi verdi.
Kandida, bütün sağlıklı insanlarda doğal olarak bulunan bir mantar türüdür. Vücudun bağırsak ve deri florasında, gözler, kulaklar, mesane, mide, ciğerler, vajina gibi bölgelerinde doğal olarak bulunmakta ve diğer milyarlarca organizma gibi vücuda fayda sağlamaktadır. En önemli görevi ağır metal olan civayı bulup bağlamak olan kandidanın asla çoğalmaması ve kontrolden çıkmaması gerekmektedir. Birçok hastalığa neden olan bu fırsatçı mantar türünden doğru beslenerek ve bağışıklık sistemini güçlü tutarak korunmak mümkündür.
Faydalı bakterilerin azalması kandida için fırsat yaratır
Şekerli ve glütenli gıdalar mantarı besler
Tedavi süresi boyunca şeker, glüten ve lektinden uzak durulması gerekmektedir. Şekerlemeler, laktoz, süt ürünleri fruktoz, glikoz, tatlandırıcılar ve yüksek şekerli meyveler maya mantarını beslediği için ilk olarak diyetten çıkarılması gerekmektedir. Glütenli ve lektinli ( arpa, pirinç, buğday, bulgur, makarna ve işlenmiş ürünler ) tahıllar da yüksek glisemik indekslerinden dolayı aynı şeker gibi kandidayı besler ve yine aynı şeker gibi hücrelerde insülin direnci yaratmaktadır. Bu da ileride kan şekerinde hipoglisemi veya diyabet gibi problemleri yol açmaktadır. Kandida olan kişide sızdıran bağırsak sendromu da olacağından tahıl grubu bu durumu daha da kolaylaştırmaktadır. Tahıl grubu inflamasyonu ( iltihabı) artıran bir besin grubudur.
Kandida mantarını bu besinlerle kontrol altında tutun
Balık yağı: Omega 3 ve Omega 6 dengesinin Omega 6 lehine bozulmasıyla kandidanın vücutta üremesi hızla gerçekleşmektedir. En iyi yöntem diyete Omega 3 ekleyerek dengenin tekrar Omega 3 lehine dönmesini sağlamaktır. Kaliteli yağlarla beslenmekte çok önemlidir çünkü yağsız diyetler sonucunda özellikle D vitamini emilimi hızla düşmektedir. Yine iyi kalite zeytinyağı ve zengin Omega 3 kaynakları (küçük balıklar, gezen hayvan yumurtası) içerdikleri yağ asitleri sayesinde reseptörleri tamir etmektedir.
Hindistan cevizi yağı: İçeriğinde bulunan kaprilik asit, laurik asit ve capric asitin bağışıklık sistemi üzerinde son derece olumlu etkileri vardır. Antibakteriyel, antivirütik ve mantara karşı etkili olduğu için kandidada çok faydalıdır.
Sarımsak: Sarımsağı çiğ ve ezerek yemeklere koymak veya ezerek direk yutmak hem etkili hem de en ucuz mantar tedavisi olacaktır. Mantar tedavisi olmasının yanı sıra, bağışıklık sistemi güçlendirici, dolaşım sağlayıcı, tansiyon düşürücü, bağırsak parazitlerini öldüren, kuvvetli bir antioksidan ve antibiyotiktir.
Doğal antibiyotik tarifi:
2 litre taze sıkılmış limon suyuna 40 diş sarımsağı ezerek ekleyin. 25 gün ılık ortamda bekletilip, sabah akşam yarım bardak aç karnına içilmelidir. En doğal antibiyotik tedavisidir.
Mantar enfeksiyonlarını önleyen besinlerden bazıları şunlardır;
Yayınlanma Tarihi: 06 Şubat
Candida albicans bir çok hastalığın temelinde yatan, tıbben teşhisi ve tedavisi zor olan; ayrıca tekrarlayan enfeksiyonlara neden olan bir mantar çeşididir. Candida, insanlarda ve hayvanlarda mantar hastalığına neden olan bir maya cinsidir. En önemlisi ise, CandidaAlbicans’dır. Candida, Türkçe “Kandida” şeklinde okunmaktadır. Bu mantar türü vücudumuzun her yerinde bulunabilmektedir.
Vücutta kontrolsüz bir şekilde fazla çoğalarak, bağışıklık sistemini zayıflatır. Stres, antibiyotikler, şeker tüketimi ve yanlış beslenme candidadın gelişimi için uygun ortam oluşturmaktadır. Antibiyotik verilen hayvan veya ürünlerini yemek te candidayı arttırabilir.
Tedaviye direnen birçok ağır hastalığın temelinde ne yazık ki kandida yer almaktadır. Teşhisi ve tedavisi zor olduğundan, çoğu vaka teşhis edilene kadar ciddi bir sorun haline gelmiş olur.
Hafif vakalar fark edilip erken tedavi edilirse, kişi gelecekteki birçok sorundan korunmuş olur. Bu nedenle şüphelendiğinizde biorezonansla tedavi olursanız, ileride oluşabilecek bir çok hastalığı da önlemiş olursunuz
Vücudumuzda kontrolsüz çoğalması sonucu çeşitli semptom ve hastalıklar görülür. En önemli ve tıbben teşhisi zor olan ise barsak hastalıklarıdır. En önemli ve tıbben teşhisi zor olan ise barsak duvarına tutunarak doku hasarına neden olup, gözeneklerin içinden geçerek kana karışmasıdır. Buna yiyecekler de dahil olur. Yani kana barsaktan yiyecekler geçer. Ayrıca kandida toksin de salar. Kişi kanda toksine bağlı şiddetli sıkıntılar yaşar. En sık karşılaşılanlar karın ağrısı, şişkinlik, karında gerginlik, sancı, gaz, kabızlık veya ishal, hazımsızlık, şişkinlik, karında gerginlik, sancı, gaz, kabızlık veya ishal, hazımsızlık, reflü, boğazda yanma,sindirim zorluğu, depresyon, anksiyete, sinirlilik, halsizlik, yorgunluk, uyuşukluk, obezite, romatoid artrit, ankilozan spondilit, romatizmal hastalıklar, Behçet hastalığı, migren, akne, sık idrar yolu enfeksiynları, sık tekrarlayan aftlar, adet düzensizliği, adet ağrısı, menapoz şikayetleri, gastrit, mide ekşimesi, astım, tiroid bouluğu, haşimato, karaciğer yağlanması, kolitler, crohn hastalğığı, cerebral hastalıklar, multiple skleroz ve daha sayamayacağımız bir çok hastalığa neden olmaktadır.
Çocuklarda da çok sıkıntılı bir mikroorganizmadır. Kandida semptomları alerji, alerjik deri lezyonları, hiperaktiviteye, öğrenme bozuklukları, tekrarlayan kulak enfeksiyonları, bebek bezi kızarıkları, ishal , kabızlık, iştahsızlık, uyku bozuklukları, kronik otite neden olur.
Kandidada diyet çok çok önemlidir. Bol miktarda işlenmiş gıda, özellikle şeker ve karbonhidrat kandidanın çoğalmasına neden olan en önemli etkenlerdir.
Antibiyotik kullanımı, anti asit ve sık mide ilacı kullanmak, kortizonlar, diyabet, stres, çevresel toksinler candidanın üremesine neden olur.
Kandida’yı teşhis ve tedavi etmek genellikle zordur En zor olanı ve en çok atlanılan barsaklardaki formlarıdır. Genel olarak tıpta bunun da tanısı ve tedavisi çok zordur . Kişiye önerilen ise diyet ve geçici ilaç tedavisidir. Ancak barsaktan parça alınarak mikroskobik yöntemlerle tespit edilmeye çalışılır. Barsaklardaki bakteri flora dengesi bozulunca iyi bakterilerin yerine kötü bakteriler geçer ve Candidalar çoğalır. Barsak florası bozulur Çoğalmış ve kontrolü zorlaşmış Candidalar barsak çeperlerine yapışır, Çeperlerdeki koruyucu mukoza bariyerini delerler. Barsak duvar bütünlüğünde mikro boşluklar oluşur. Bu boşluklardan kana yeterince sindirilememiş büyük gıda partikülleri ve Candidalara ait bir çok toksik metabolizma ürünü olmaması gerektiği şekilde kana geçmeye başlar. Kişide kana karışan toksinler bir çok rahatsızlıklara neden olur
Kandida’nın varlığı vücudu ona karşı antikorlar üretmeye teşvik ettiğinde, kandida saldırıyı geçiştirmek için spor formunu alır. Maya sporları küf sporları gibi çok küçük tomurcuklar halindedir. Senelerce kuluçkada beklerler. Sonra birden Kandida’ya dönüşürler. Kandida mayasının “dallanan” formu, kendisini bağırsak duvarına yapıştırır ve bu duvarın bütünlüğünü parçalamaya başlar. Spor formundaki maya, sert kabuğun altındaki tahıl tanesine benzer. Kandida Mayasının çoğu kuluçka döneminde olduğu takdirde, sporlar vücudun antikor üretmesini tetiklemez. Bu nedenle, serum antikor testi Kandida’yı teşhis edemeyebilir ya da test sadece hafif bir vaka olduğu bilgisini verebilir. Oysa gerçekte, Kandida çoktan oldukça büyük bir koloni oluşturmuş olabilir. İşte burada en önemli olan ise biorezonans sırasında kandidalar ölür ancak spor formunda canlılar kalabilir. Eğer diyete dikkat edilmezse sporlar açılır ve tekrarlayan enfeksiyona neden olur. Diyete dikkat edildiğinde ise sporlar da etkisiz kalır. Diyette en önemli olan şeker yani karbonhidrat veya içeren gıdaları tüketmemektir. Bir çok kişide karbonhidratlardan vazgeçemez. Bunu söylemek kabustur. Ancak Biorezonansın en önemli ve tercih edilen özelliği ise diyete uyumu kolaylaştırır. Diyet yaparken zorlanmazsınız. Karbonhidrat, çikolota, tatlı iştahı azalır hatta hasta tatlıyı görmek bile istemez. Kendisini çok iyi temizlenmiş huzur içinde hisseder.
Biorezonans candidadın kalıcı tedavisini sağlar. Candidanın ölmesine neden olacak vücut koşullarının dengelenmesi ve teşvik edilmesi sağlanır. Kandida haftada bir kez olmak üzere uygulanan birkaç seanslık biorezonans terapisi ile tedavi edilir . Sağlıklı bakterilerin yenilenebilecek, gelişebilecek bir ortama kavuşmaları sağlanır. Biorezonansla normal bağırsak florası korunur hatta güçlendirilir ki candidayla savaşı kazanır. Ayrıca Candida frekansının tersi ve güçlü frekans ile candida yok edilir. Çok önemli bir nokta söz konusudur; İlk seanstan itibaren kişinin candida yüküne bağlı hastanın şikayetlerinde artma olabilir Sebebi ise ölen candidalardan kana dökülen toksinlerin kişide yaptığı rahatsızlıktır. Aslında doğru yolda olduğunu gösteren bir bulgudur. Candidanın var olduğunun kanıtıdır. Şiddeti ne kadar fazlaysa candida miktarı o kadar çok demektir.
Merkezimizde kişiye bu esnada bir çok destekleyici tedaviler uygulanmakta, bu toksinlerin vücuttan atılması için tedavi verilmekte ve hastanın her an yanında olarak bu dönemi rahat bir şekilde atlatması kolaylaştırılmaktadır
Kronik durumlarda tedavi sabır ve süreklik gerektirir. Bir takım destekleyici tamamlayıcı unsurları eklemek şarttır. Diyet olarak şeker ve karonhidratlı gıdaları mümkün ise tamamen diyetten çıkarılması önerilir. Böylelikle kandidaların belenmesi azaltılmış olur ve beslenemeyen kandida imha olur. Antifungaller geçici etki yapar ve tekrarlama ihtimali yüksektir. Biorezonans ile diyet desteği kandida savaşının kazanılmasını sağlar.
Biorezonans ile Candidiazis olup olmadığı kesin olarak saptanabilir. Var ise Candidiazisin lokalizasyonu da kesin olarak saptanabilmektedir
Biorezonans tedavisi neyi içerir; ters frekansla candidaların öldürülür, barsak ve diğer organlara zararı iyileştirilir, destekleyici tedavi ile candidaların neden olduğu toksinler vücuttan detoks ile atılması kolaylaştırılır ve arttırılır. Vücudun kandidayla savaşında biorezonans her zaman destek ve bir numara olmaya devam eder
Candida Albicans mantarı, hayatımız boyunca karşılaştığımız hastalıkların neredeyse tamamının sebebi olabiliyor.
Kandida Belirtileri ve neden olduğu hastalıklara bakmak istersek;
En önemli nokta şudur. Saydığımız bu hastalıklarda hastalarımızda karşılaştığımız durumlar; tıbben teşhisleri konmuştur ve tedavileri devam etmektedir. Ancak belirli ilaçlara bağlı kalmışlar ve ilaçsız yaşayamamaktadırlar Biorezonans burada tamamlayıcı tıp görevini yapmaktadır ve ilaçları kesinlikle kesilmez. Ancak hastanın doktoru hastanın durumunun iyileşmesine müteakip ilaçların dozlarını ve sayısını azaltır
Ya da tıbben tanı konulamamış ve her türlü tetkik yapılmıştır. Hastalar çaresiz kalmıştır. Burada yine hastaya tamamlayıcı tıp olarak biorezonans tedavisi uygulanmakta ve hasta hastalığının sebebinin ve tedavisinin yapılmasının rahatlığı ve huzruyla evine gider.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası