fihi ma fih ne anlama gelir / Fihi Ma Fih Nedir? - Edebiyat Haberleri

Fihi Ma Fih Ne Anlama Gelir

fihi ma fih ne anlama gelir

kaynağı değiştir]

Bu eser Mevlânâ'nın çeşitli meclislerde yaptığı sohbetlerin, oğlu Sultan Veled tarafından toplanması ile meydana gelmiştir. 75 bölümden oluşmaktadır ve bu bölümlerin 6'sı Arapça diğerleri ise Farsça kaleme alınmıştır. Bu bölümlerden bir kısmı, Selçuklu Veziri Süleyman Pervane'ye hitaben kaleme alınmıştır. Eserde bazı siyasi olaylara da temas edilmesi yönünden, bu eser aynı zamanda tarihi bir kaynak olarak da kabul edilmektedir. Eserde Mevlânâ'nın düşünüşü, dünya görüşü, devrini bildirişi, din ve insanlık hakkındaki düşünüşleri, anlatılır. Cennet ve cehennem, dünya ve âhiret, mürşit ve mürîd, aşk ve semâ gibi konular işlenmiştir.[kaynak belirtilmeli]

Adı[değiştir

Fihi Ma Fih

Գրքի շապիկի երեսը

Fîhi Mâ Fîh, kelime anlamı olarak İçindeki İçindedir, içinde her şey var, her şey ondadır gibi manalara gelmektedir. Eser, Hz. Mevlâna'nın çeşitli meclislerde yaptığı sohbetlerin ve kendisine sorulan sorulara verdiciği cevapların, oğlu Sultan Veled tarafından toplanmasıyla meydana gelmiştir. 71 bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerden bir kısmı, Selçuklu Veziri Süleyman Pervane’ye hitaben kaleme alınmıştır. Eserde bazı siyasî olaylara da temas edilmesi yönünden, aynı zamanda tarihî bir kaynak olarak da kabul edilmektedir. Yine Hz. Mevlâna'nın yaşadığı devrini fikir ve düşünce hayatını, Mevlâna Hazretleri'nin olaylara, insanlara ve dine bakış açısını bu eserde okumak mümkündür. Hz. Mevlâna, Fîhi Mâ Fîh'de; sözün düşünceden doğduğunu, hatta düşüncenin sözden ibaret olduğunu, dinlerin hepsinin gaye bakımından bir olduğunu, insanın üstünlüğünü ve bu üstünlüğü elde etmek için derdin, aşkın ve hevesin gerekliliğini, ibadetten maksadın kulluk olduğunu, temiz düşüncenin önemini, dostlukla düşmanlığın ikilikten ibaret bulunduğu ve ikisinden de öte bir âlemin varlığı gibi konulara ve insanı insan yapan pek çok meseleye sembolik, çarpıcı örnekler vererek değinir. Şu âlemin bedenine, canın ne olduğunu gösterelim. Gaflet içinde kalan, Hakk’ın sanatını, yaratma gücünü göremeyen gözleri aydınlatalım. Biz dünyaya bunun için gelmişiz, der Mevlâna Celâleddin-i Rûmî ve her sözü, sohbeti gaflet içinde kalanlara Hakk'ın sanatını, yaratma gücünü -dinleyicinin ve okuyucunun anlama istidadınca- gösterir mahiyettedir.

Այս գրքի նախնական դիտում »

Arka kapak

Gerçek anlamda bir şaheser olan Fîhi Mâ Fîh, Hz. Mevlâna’nın çeşitli ortamlardaki konuşma ve sohbetlerinden, ayrıca kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplardan oluşan gerçek bir maneviyat ve irfan hazinesidir.

İngilizcesi, Almancası ve Fransızcasıyla Batılı düşünürleri, Mesnevî kadar derinden etkileyen Fîhi Mâ Fîh pek çok kişinin İslâm’a ısınmasına ve hidayetine vesile olmuş ve olmaya da devam ediyor.
 
Bu kitap, bizim yeterince bilip takdir edemediğimiz eşsiz klasiklerimizin en başta gelenlerindendir.

Önsözde yazılanlara göz atan bir okuyucu, Fîhi Mâ Fîh’i neden kitaplığında bulundurması ve dönüp dönüp okuması gereken ölümsüz bir eser olduğunu görecektir.

“Biz Fîhi Mâ Fîh’i Cemal Aydın’ın tercümesi sayesinde çok daha iyi anladık.”
H. Nur Artıran
Şefik Can Uluslararası Mevlâna Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı

Editörün görüşü

Hz. Mevlâna XIII. yüzyılın büyük velisi, âlimi ve Mevlevî tarikatının pîridir. Her sözü ve sohbeti eşsiz bir cevher niteliğindedir. Fîhi Mâ Fîh de, bu büyük velinin sohbetlerinden, kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplardan müteşekkildir. Her sözü eşsiz bir pınar olan Hz. Mevlâna, olaylara bakış açısıyla, semboller ve hikayeler kullanarak, kurumuş dimağlara bir su, arayanlara hakikati gösteren bir fener mesabesindedir. Büyük bir veliyi tanımanın yolu da yine o velinin söz ve sohbetlerini okumaktan geçer.

En önemli cümle

Âşıkların kalbinde hiçbir ilacın çare etmediği bir sızı vardır. O derdi ne uyku giderir, ne gezinti, ne yiyecek, hiçbir şey… O dert, ancak Dost’u görmekle geçer.

Bu kitap neden önemli

Fîhi Mâ Fîh, tasavvuf âleminin ve kültür dünyamızın eşsiz klasiklerinden biridir. Hz. Mevlâna'nın çeşitli meclis ve ortamlardaki konuşma ve sohbetlerinden oluşan bu eser, Hz. Mevlâna'nın düşünüşü, dünya görüşü, devrini bildirişi, din ve insanlık hakkındaki yorumları, hasılı bütün fikri hayatı, bir bütün olarak belirtmesi yönüyle dikkate değer ve önemlidir. Fîhi Mâ Fîh'in pek çok tercümesi mevcuttur, Cemal Aydın tercümesi ise bunların arasında en anlaşılır ve sade olanıdır. Cemal Aydın, hem Hz. Mevlâna'nın büyük hayranlarından Eva de Vitray Meyerovitch'in hem de Ahmed Avni Konuk ve Abdülbâki Gölpınarlı tercümelerinden de faydalanarak eseri yayına hazırlamıştır. Bu bağlamda bakıldığında, hem metnin muhtevası hem de tercümesi açısından kıymetli bir eserdir.

Anahtar kelime
Allah, Hz. Meryem, Hz. İsa, Hz. Yusuf, Sohbet, Aşk, Söz, Hakikat, Pervane, Nur, Cevher, İnsan, Öz, Dünya, Maneviyat

Fîhi Mâ Fîh

Fîhi Mâ Fîh

Sezai Küçük

(içindedir ne varsa içinde /ne varsa onun içinde var, ne varsa onda var)

Mevlânâ&#;nın Mesnevî ve Divân-ı Kebîr&#;den sonra en önemli eserlerinden biri de -ilgi çekici ismiyle- Fîhi Mâ Fîh (içindedir ne varsa içinde /ne varsa onun içinde var, ne varsa onda var)&#;tir.

Fîhi Mâ Fîh, altı bölümü Arapça, geri kalan kısmı sade bir Farsça yazılmış ve bir mukaddime ile kısalı uzunlu yetmişin üzerinde fasıldan oluşan bir eserdir. Bu fasıllar ya doğrudan doğruya ele alınan bir mesele ya da sohbet meclislerinde Mevlânâ&#;ya sorulan sorulara Mevlânâ tarafından verilen cevaplardan ibarettir. Mevlânâ, eserde sohbet uslûbunda ve orada bulunanların seviyesine uygun olarak konuşmuştur. Bununla beraber eserde, Mevlânâ&#;nın tasavvufî düşüncelerini, dünya görüşünü, şiir telakkisini, devrin bir çok dinî, felsefî, ahlakî konularını ve bu konulara Mevlâna&#;nın bakış ve yaklaşımını bulmak mümkündür.

Mevlâna&#;nın sohbetlerinden oluşan eseri oğlu Sultan Veled yahut müritlerinden biri yazarak kayda geçirmiştir. Hemen hemen eserin bütününde Mevlâna&#;dan “Mevlânâ dedi; buyurdu ki; Hüdavendigâr buyurdu ki” şeklinde üçüncü şahıs olarak bahsedilmesi de Fîhi Mâ Fîh&#;in bizzat Mevlânâ&#;nın kaleminden çıkmamış olduğunun göstergesi kabul edilmiştir.

Eserde cümleler genellikle kısadır ve ele alınan konuları açıklamak maksadıyla sık sık ayetler, hadisler, büyüklerin sözleri, Arapça ve Farsça atasözlerine yer verilmiş ve Arap ve İranlı şairlerden (Mütenebbî, Senâî, Hakânî, Seyyid Hasan-ı Gaznevî, Necmeddin Râzî, Fahreddin Murganî, Kemaleddin İsfehânî vb.) ve Mesnevî&#;den manzum parçalar alınmıştır.

Fîhi Mâ Fîh&#;in diğer bir özelliği de; Mesnevî&#;de anlaşılması güç olan hususların yeri geldikçe bu eserde izah edilmesidir. Bu yönüyle Fîhi Mâ Fîh, Mevlânâ&#;nın Mesnevî üzerine yaptığı kendi şerhi gibidir.

Fîhi Mâ Fîh Farsça olarak üç kez basılmıştır. Türkçeye ilk defa Ahmet Avni Konuk (ö) tarafından tercüme edilmiş ve tercüme Selçuk Eraydın tarafından yayına hazırlanarak yılında basılmıştır.

Meliha Ülker Anbarcıoğlu tarafından da yetmiş bir fasıl halinde Türkçe&#;ye çevrilen Fîhi Mâ Fîh, Şark İslam Klasiklerinin yirmi sekizinci kitabı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilk kez yılında basılmıştır. Abdülbaki Gölpınarlı bir kez daha Fîhi Mâ Fîh&#;i günümüz Türkçesine aktarmış ve yılında okuyucuların istifadesine sunulmuştur.

Biz Mevlâna&#;nın bu önemli eserinden seçtiğimiz bazı örnekleri sizlerle paylaşmaya çalışacağız:

“Dünyada unutulmaması gereken bir şey var. Her şeyi unutsan da onu unutmasan korku yok. Fakat her şeyi yerine getirsen, hatırlasan, unutmasan da onu unutsan hiçbir şey yapmamış olursun. Hani bir padişah seni belli bir iş için bir köye yollasa, sen de gitsen de o işten başka yüzlerce iş başarsan, hangi iş için gittiysen onu yapmadın, başarmadın ya, hiçbir iş başarmamış sayılırsın. Şu halde insan dünyaya bir tek iş için gelmiştir, maksat odur. Onu başarmadı mı, hiçbir iş başarmamış demektir.

“Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.”  (Ahzab/72)

O emaneti göklere arzettik, kabul edemedi. Bir bak da gör, göklerden aklı şaşırtan ne işler meydana gelmede. Taşları lâl, yakut yapıyor; dağları altın, gümüş madeni haline getiriyor. Bitkileri, yeryüzünü coşturuyor, diriltiyor, ölümsüz cennete döndürüyor. Yeryüzü de tohumları benimsiyor, meyveler veriyor, ayıpları örtüyor, anlatılmasına imkân bulunmayan yüz binlerce şaşılacak işler başarıyor, şaşılacak şeyler meydana getiriyor. Dağlar da çeşit çeşit madenler veriyor. Bütün bunları yapıyorlar, yapıyorlar amma onlardan o bir tek iş meydana gelmiyor da o tek işi insan görüyor, başarıyor, &#;And olsun ki Âdemoğullarını ululadık&#; dedi, &#;Göğü, yeri aluladık&#; demedi. Şu halde insanın elinden bir iş geliyor ki ne göklerin elinden geliyor o iş, ne yerlerin, ne dağların. O işi de gördü mü, onda ne zalimlik kalıyor, ne bilgisizlik. Amma sen, o işi görmüyorsam bunca iş görüyorum ya dersin; dersin amma seni öbür işler için yaratmadılar ki. Bu, şuna benzer: Padişahların hazinelerinde bulunabilen, değer biçilmez bir çelik Hint kılıcını tutmuşsun da kokmuş öküz etine satır olarak kullanıyor, sonra da boşu boşuna bırakmadım ya, böylesine bir işe kullanıyorum onu diyorsun. Yahut da zerresiyle yüzlerce tencere alınabilen bir altın tencereyi getirmişsin, içinde şalgam pişiriyorsun. Yahut da mücevherlerle bezenmiş bir bıçağı kırık bir kabağa mıh yapmışsın da diyorsun ki; İş görüyorum; kabağı ona asıyorum, şu bıçağı öylece bırakmıyorum ya. Acınacak, gülünecek işler değil de nedir bunlar? O kabak, bir pul değerindeki bir tahta yahut demir çiviye de asılabilirken yüz dinarlık bıçağı bu işe kullanmak, akıl işi midir ki?

Yüce Mevlâ sana pek büyük bir değer vermiştir. Buyurdu ki: &#;Gerçekten de Allah, cennet karşılığı olarak inananların canlarını, mallarını satın almıştır.&#; (Tevbe/)

Değer bakımından iki dünyadan da artıksın;

Fakat neyleyeyim ki değerini sen bilmiyorsun

Kendini ucuz satma; çünkü değerin pek fazla senin. Yüce Allah buyuruyor ki: Sizi de, soluklarınızı da, vakitlerinizi de, mallarınızı da, zamanınızı da satın aldım ben; bana harcarsanız, bana verirseniz karşılığı ölümsüz cennettir; değerin budur işte bence. Fakat sen, tutar da kendini cehenneme satarsan kendine zulmetmiş olursun. Hani o yüz dinarlık bıçağı duvara saplayıp ona bir kabak yahut bir testi asan kişi gibi.” “Yazıktır denize varıp da bir parçacık su içmeyi yahut bir testi su almayı yeter bulmak. Denizden inciler, mücevherler, kuvvet veren yüz binlerce şeyler elde ederlerken denizden su alıp götürmenin ne değeri vardır ki? Aklı olanlar bununla övünür mü hiç, ne yapmıştır ki bu işi yapan? Hatta dünya, bir köpüğüdür bu denizin; denizse erenlerin bilgileridir. İnci de nerede? Bu dünya, çerçöple dolu bir köpüktür amma o dalgaların çıkıp batması, yürüyüp dönmesi, denizin coşup kabarması, köpürüp kükremesi yüzünden o köpük, bir güzellik elde eder. “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah&#;ın katındadır.” (Âl-i İmrân/14) Süslü gösterildi, buyurdu ya, demek ki o güzel değildir. &#;Güzellik, eğretidir onda, başka bir yerdendir. O, altın suyuna batırılmış, yaldızlanmış kalp paradır; yâni bir köprücükten ibaret olan şu dünya kalptır, kadri, değeri yoktur; fakat biz onu altınla kaplamışız; çünkü &#;insanlar için bezenmiştir, süslenmiştir.&#;

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası