dünyanın en saçma şeyleri / Dünyanın en saçma binasına talip çıktı - Son Dakika Türkiye Haberleri | NTV Haber

Dünyanın En Saçma Şeyleri

dünyanın en saçma şeyleri

Sadece Almanya’da Yaşamış Olanların Anlayacağı 10 Şey

Almanya’nın inanılmaz arabalar, hoş Biergarten’lar ve güzel kaleler dışında vadettiği başka şeyler de var! Avrupa’nın göbeğindeki bu ülke yüksek yaşam kalitesiyle ünlü. Berlin ve Münih gibi metropoller dünyanın en yaşanılası şehirleri sıralamalarında düzenli olarak ilk 10’da yer alır. Yüksek yaşam standardına ek olarak, Almanca öğrenmek ve Almanya’da yaşamayı özel kılan başka şeyler de var tabi…

1. FUTBOL BİR DİNDİR

Futbol (Amerikanların deyimiyle “soccer”) Almanya’da sadece bir spor olarak görülmez, adeta bir dindir futbol. Dünya’da futbola Almanya kadar düşkün çok az ülke var. Almanya’da farklı takımların taraftarları birbirlerinden inanılmaz nefret ederler. Tabii bu durum, takım kulüpleri arasındaki ilişkiyi de etkiliyor. Münih gibi şehirlerde bir maça bilet bulmak için ÇOK şanslı olman lazım, kombine biletten bahsetmiyorum bile. Bayern Münih’in önemli bir maçı olduğunda, çocuklardan yaşlılara kadar tüm şehir desteğini göstermek için kırmızı giyiniyor, artık gerisini sen düşün.

2. ALMAN EKMEĞİ İNANILMAZ LEZZETLİDİR

Almanya’da yaşamak ekmek konusundaki fikirlerini sonsuza kadar değiştirecek. Taraflı davranıyorum evet ama Alman ekmeği hem çeşitlilik, hem lezzet, hem de kalite bakımından kesinlikle en iyisi. Sana kendi evinden bildiğin ekmeği anında unutturacak bir sürü ekmek çeşidi var. Farklı türlerde somun ve sandviç ekmeklerindeki yaratıcılıklarıyla fırınlar şov yapar: siyah, beyaz, baharatlı, tatlı, gevrek, yumuşak, sade ya da karışık tohumlu… İstediğin zaman, istediğini ye!

3. SAAT DEMEK DEMEKTİR ( CİVARI DEĞİL!)

Almanlar disiplin ve dakiklik ile ünlüdür ve eğer arkadaş edinmek istiyorsan buna adapte olman lazım. Randevu, toplantı ya da romantik buluşman varsa kesinlikle 5 dakika önce orada ol. Eğer arkadaşlarınla buluşuyorsan tam vaktinde ya da dakika geç gitmen sorun olmayabilir, ama bu ne kadar esneklik sağlayabildiğinle de alakalı. Almanya’da “ civarı buluşalım” diye birşey yoktur!

4. ALMANYA’NIN #SUNDAYFUNDAY (EĞLENCELİ PAZAR) FİKRİNE YAKLAŞIMI

Pazar günü alışverişe çıkmak mı? Almanya’da mümkün değil. Küçük marketler ve petrol ofisleri dışında her yer kapalı olur pazarları. Aslen bu durum, pazar günlerinin (the Lord’s Day) kişilerin çalışmaması gereken dinlenme günü olarak kabul edildiği dini bir kuraldan geliyor. Şimdilerde ise, insanlara aileleri ya da hobileri için değerli bir zaman yaratan seküler bir gelenek haine gelmiş.  Sakın bir pazar günü çim biçeyim falan deme, Almanlar bu “çalışma yok” kuralını çok ciddiye alır.

5. PAZAR GÜNÜ ÖĞLEN SAATLERİ KAHVE VE KEK ZAMANIDIR

Tıpkı İngilizlerin çay saati gibi, Almanlar da kahve ve kek geleneklerini özellikle hafta sonları kutlarlar. Pazar günleri öğlen saat 2 ile 3 arası, birlikte oturup bir fincan kahve ve bir dilim ev yapımı kek ile keyif yapmak için ideal bir zamandır. (Zaten başka ne yapacaksın, e malum çim biçemiyorsun, alışveriş yapamıyorsun…) Kendi kendine bir şey pişirmeye vaktin ya da yeteneğin yoksa, tren istasyonuna ya da pazar günleri bir kaç saatliğine bile olsa açık olan fırınlara gidip Alman arkadaşlarına servis etmek için taze ekmek ve kek alabilirsin.

6. “NASILSIN?” CİDDİ BİR SORUDUR

Belki de bir Alman tanıdığınla karşılaştın ve basit bir soru sordun: “Nasılsın?” Ve neden bu basit soru üzerine 15 dakika boyunca o kişinin sağlığı, ekonomik durumu ve kişisel hayatı hakkında bir monolog dinlediğini merak ediyorsun. Nedenini söyleyeyim: Almanya’da “nasılsın” sadece kibar bir ifade değildir, gerçek bir sorudur. İnsanlar senden cevap vermeni ve hayatın hakkında konuşmanı beklerler. Mesela ailen nasıl, iyiler mi, pazar öğlenine planların nedir, vs. vs. İş yerinde koridorda biriyle karşılaşırsan ve uzun bir diyaloğa girmek istemiyorsan “Hallo!” (“Selam!”) deyip geçmen en iyisi. Almanca öğrenmek bu tip sorunları minimize etmene yardımcı olabilir.

7. ASLINDA ALMANLARIN DA BİR MİZAH ANLAYIŞI VARDIR

Biliyorum, inanması zor ama Almanların inanılmaz bir espri anlayışı var ve hoş kahkahalar atmaya bayılıyorlar. Hatta Alman olmayanlar genelde neyin bu kadar komik olduğunu anlamaz. Alman mizahı görünüşte ciddi olan, dobra dobra söylenen sözlere dayanır. Bu sözler de sadece söylendiği bağlam sebebiyle komik olur. Buna alışmak biraz zaman alacak, Almancaya hakim olmak da bu sürecin bir parçası tabi. Fakat zamanla öyle şakalar yapmaya başlayacaksın ki LOL ve ROFL kelimeleri havada uçuşacak! (LOL: Laugh Out Loud– “Sesli Güldüm”, ROFL: Rolling On Floor Laughing – “Gülmekten Yerlere Yattım”)

8. SAUNAYA ÇIPLAK GİRİLİR

Almanlar diğer Avrupalılara ya da Amerikanlara göre çıplak olma konusunda çok daha rahat davranırlar. Almanya’da popüler bir boş vakit aktivitesi olan sauna herkes çıplakken oldukça “enteresan” olabiliyor. Yanlış duymadın, anadan doğma çıplak olmaktan bahsediyoruz, çünkü saunada mayoya izin verilmiyor (sağlık sebebiyle, ne demekse artık). Kadın okuyuculara sesleniyorum, panik yapmayın. Genelde haftada bir gün sadece kadınlara ayrılıyor. (Bu arada, ister inan ister inanma, okuyacağın bir sonraki madde kesinlikle saunalar için geçerli değil.)

9. İNSANLAR SÜREKLİ SANA BAKAR

Almanların bakışla ilgili bir problemi var: Yan komşun olan yaşlı kadın her hareketini gözler, ya da metroda karşında oturan çocuk bakışlarını başka yöne çevirmez. Almanya’da, yoğun göz teması gündelik bir olaydır. Hatta gurbetçiler ve turistler buna The Germanic Stare Down diyorlar (Delici Alman Bakışı). Alman yayalar bu bakışları bir iletişim aracı olarak kullanır. Yeterli derecede kurulan göz teması şu anlama gelebilir mesela: “Ben burada yürüyorum, eğer kenara çekilmezsen ve bu kaldırımdan basıp gitmezsen günah benden gitti.” Biraz pratik yapman gerekebilir ama Almanların baktığı gibi bakmayı bir dene en azından.

ÖDEME NAKİTLE YAPILIR

Sakın Almanya’da bir mağaza ya da restoranın kredi kartıyla yapılan ödemeleri kabul edeceğini düşünme! Almanlar nakit para tercih eder. Genelde daha büyük mağazalarda ve alışveriş merkezlerinde ATM bulunur, yani ihtiyacın olduğunda para çekebilirsin. Ama yine de yanında fazladan para taşımak daha mantıklı olur. Süpermarkete gittiğinde, yanına bir Euro bozuk para almayı unutma. O olmadan alışveriş kartı alamazsın çünkü. Ayrıca, plastik çantalar için ödeme yapmaya (yeniden kullanılabilir olan kendi çantalarını unutursan) ve kendi aldıklarını kendin paketlemeye hazırlıklı ol.

Almanya’nın kalbi Berlin’e gittiğinde Instagram’ında paylaşman gerekenler için bu yazımızı inceleyebilirsin.

Etiketler: Kültür, Almanya

EF ile Almanya'da Almanca Öğren!Daha detaylı bilgi alın

EF GO blog bülteni ile seyahat, dil ve kültür hakkında en son haberleri alımonash.pw kaydet

Dünyayı keşfedin ve yurt dışında bir dil öğrenin

Detaylı bilgi

Çok akıllı insanların yapmayı reddettiği 10 davranış

Yapabilece&#;imiz en ak&#;ll&#;ca &#;ey ba&#;kalar&#;n&#;n ba&#;ar&#;l&#; olmas&#; için yard&#;m etmektir. Bu sayede, onlar kazand&#;kça siz de kazan&#;rs&#;n&#;z. &#;nsanlar birbirine destek oldukça i&#;ler büyür, daha çok de&#;er yarat&#;l&#;r, çal&#;&#;t&#;kça daha iyi sonuçlara ula&#;&#;l&#;r. Birbirine köstek olmayan ancak birbirinin önünü açan bir topluluk içinde olman&#;n daha büyük ba&#;ar&#;lar getirece&#;ini bilen ba&#;ar&#;l&#; insanlar&#;n ASLA yapmayacaklar&#; &#;eyler vard&#;r. Bo&#;a enerji harcamaz, negatiflik yaratmaz, dü&#;üncesizce davranmazlar. Prensipleri do&#;rultusunda hiç tereddüt etmeden bu tür davran&#;&#;larda bulunmay&#; ret ederler.

Websayfas&#; monash.pw’da Dashboards for CEOs (Ceo’lar&#;n Kontrol Paneli) adl&#; kö&#;ede yay&#;nlanan yaz&#;ya göre, i&#;te ba&#;ar&#;l&#; insanlar&#;n ASLA’lar listesi:

1. Dü&#;üncesizce ba&#;kalar&#;na zaman kaybettirin. 

Her toplant&#;ya geç kald&#;&#;&#;n&#;zda, kar&#;&#;n&#;zdakilere benim zaman&#;m seninkinden daha de&#;erli mesaj&#;n&#; verirsiniz. Market al&#;&#;veri&#;inin sonunda kasada kredi kart&#;n&#;z&#; aramakla geçirdi&#;iniz dakika, kasiyeri umursamad&#;&#;&#;n&#;z&#;, arkan&#;zda s&#;ra olmu&#; insanlar&#;n zaman&#;na zerre kadar de&#;er vermedi&#;inizi gösterir. &#;irkette mutfa&#;a gidip 1 litrelik su &#;i&#;enizi a&#;&#;r a&#;&#;r doldurdu&#;unuzda, sizi bekleyen i&#; arkada&#;lar&#;n&#;za ne kadar kendinize dönük bir insan oldu&#;unuzu gösterirsiniz. Kimsenin ne yapt&#;&#;&#; umurunuzda de&#;ildir, her &#;ey sizin dünyan&#;z ekseninde dönmelidir. Yani, önemi olan tek dünya sizinkidir. 

Bu kadar ufak tefek &#;eylere kafa tak&#;l&#;r m&#; diye içinizden geçiriyor olabilirsiniz. Çok minik görünen bu olaylar bir araya geldi&#;inde, ki&#;inin karakteri ve davran&#;&#; kal&#;plar&#;yla ilgili kocaman her an sa&#;anak ya&#;mura dönü&#;ebilecek bir kara bulut haline gelir. Kendi rahat&#;n&#;z için, ufak tefek de olsa, ba&#;kalar&#;n&#; rahats&#;z etmeyi rutin haline getirir, daha da kötüsü bunun fark&#;nda bile olmazs&#;n&#;z. Böyle küçük olaylar ve al&#;&#;kanl&#;klar sizin nas&#;l bir insan oldu&#;unuzu bütün ç&#;plakl&#;&#;&#;yla ortaya koyacakt&#;r. Özellikle liderlik konumundaysan&#;z, etraf&#;n&#;zdakilere nas&#;l davranaca&#;&#;n&#;z&#;, zorunluluklar de&#;il, sadece ve sadece siz belirlersiniz. Her zaman yak&#;n&#;n&#;zdaki insanlar&#;n ihtiyaçlar&#;n&#;n sizden öncelikli oldu&#;unu farz ederek hareket edin. O zaman çevrenizden hem sayg&#; hem de sevgi görürsünüz.

2. Seviyenizin alt&#;ndaki herkesi yok say&#;n.

Toplum içinde gözümüze çarpan ancak yokmu&#; farz etti&#;imiz ki&#;ileri bir dü&#;ünün; jimnastik salonuna azimle gelen, yeni ald&#;&#;&#; belli olan spor k&#;yafetleri içine zor s&#;&#;m&#;&#;, orta ya&#;l&#; &#;i&#;man kad&#;n… Kardiyo hareketlerini zor yap&#;yor, birkaç hareketi tamamlad&#;ktan sonra kan ter içinde kald&#;&#;&#; gibi, nefes nefese k&#;pk&#;rm&#;z&#; bir suratla dakika daha egzersiz yapabiliyor. Jimnasti&#;e giden herkes onu görüyor ancak ald&#;rm&#;yor çünkü herkes onun bu ortama uymad&#;&#;&#;n&#; dü&#;ünüyor. Onu takdir etmek veya ona destek olmak yerine herkes o yokmu&#; gibi davran&#;yor.

Asl&#;nda bu tür davran&#;&#;lar&#; bizler de fark&#;nda dahi olmadan s&#;k s&#;k yap&#;yoruz. Bir konferansa gitti&#;imizde sadece konu&#;mam&#;z gerekti&#;inde konu&#;uyoruz. Örne&#;in, bir sunum yapacaksak, teknik ekiple gerekti&#;i ölçüde konu&#;ur, ihtiyaçlar&#;m&#;z&#; kar&#;&#;lar&#;z ancak i&#;imizin olmad&#;&#;&#; kimseye selam verir miyiz? Göz temas&#;nda bulunur muyuz? Ba&#;&#;m&#;zla selam verir miyiz? Ço&#;umuz bunlar&#;n hiçbirini yapmaz, i&#;imizi yapar, ç&#;kar&#;z.

Oysa kar&#;&#;m&#;zdakinin varl&#;&#;&#;n&#; tan&#;mak için gülümsemek, ba&#;&#;m&#;zla selam vermek veya ‘merhaba’ demek sadece birkaç saniyemizi alacakt&#;r. Çevremizle bir ba&#; kurabilmek için ne kadar basit yollar…

3. Çok k&#;sa zamanda çok &#;ey isteyin.

Az tan&#;d&#;&#;&#;n&#;z biri sizden bir &#;ey yapman&#;z&#; ister, kibarca ret edersiniz. Çok zaman&#;n&#;z&#; alacakt&#;r, zor bir i&#;tir, yapman&#;z gereken ba&#;ka i&#;leriniz vard&#;r vs. Tekrar rica eder, tekrar hay&#;r dersiniz. Israr eder “Ama gerçekten çok ihtiyac&#;m var.” der. Belki çok ihtiyac&#; oldu&#;u do&#;rudur, ancak problem onun problemidir ve herkes kendinden sorumludur, sizin o i&#;i yapma zorunlulu&#;unuz yoktur. Genellikle kimse kimseye yok yere yard&#;m etmez, en az&#;ndan o ki&#;iye sempati duyman&#;z gerekir. E&#;er sizden yard&#;m isteyen ki&#;i size daha önce yard&#;m ettiyse, istedi&#;i &#;ey ne kadar zahmetli bir i&#; olursa olsun, ona yard&#;m etmeye daha e&#;ilimli olursunuz. Üstelik yard&#;mla&#;may&#; seven insanlar&#;n çevresinde olmak herkesin ho&#;una gider. Sorunlar yard&#;mla&#;t&#;kça daha kolay halledilir, daha pozitif bir ortam yarat&#;l&#;r.

4. Gerçekten yard&#;ma ihtiyac&#; olan insanlar&#; yok saymak.

Ayn&#; zamanda baz&#; insanlar&#;n kendi kendilerine yard&#;m edecek durumlar&#;n&#;n olmayabilece&#;ini göz önünde bulundurmak gerekir. Birinin onlara acil ve basit bir çözüm getirmesine ihtiyaçlar&#; vard&#;r. Bu birkaç lira para, s&#;cak bir yemek, bir kal&#;n palto, i&#; ç&#;k&#;&#;&#; birini araban&#;zla eve b&#;rakma gibi son derece basit hareketler olabilir. &#;yi &#;eyler yaparsan&#;z, iyi &#;eyler sizi bulur. Hintlilerin karma dedi&#;i bizim ekti&#;ini biçmekten kastetti&#;imiz i&#;te budur. &#;yilik yap&#;n denize at&#;n döner sizi bulur derler ya, bir gün sizin yard&#;ma ihtiyac&#;n&#;z oldu&#;unda yard&#;m sizi bulacakt&#;r. Üstüne üslük hiçbir beklentiniz olmadan iyilik yapmak sizi mutlu edecektir.

5. Soru sorun ki S&#;Z konu&#;abilesiniz.

Örne&#;in, ba&#;ka bir departmanda çal&#;&#;an bir arkada&#;&#;n&#;zla yemektesiniz. “Sence sosyal medya etkili bir pazarlama arac&#; m&#;?” diye sordunuz. &#;&#; arkada&#;&#;n&#;z henüz a&#;z&#;n&#; açm&#;&#;, “Asl&#;nda baz&#; durumlarda sosyal medyan&#;n…” diye söze ba&#;lam&#;&#;, sözünü b&#;çak gibi keserek, saz&#; elinize al&#;yorsunuz ve pazarlaman&#;n sizi ilgilendiren analitik taraf&#;ndan konu&#;mak için müthi&#; bir f&#;rsat yakalam&#;&#; oluyorsunuz. ROI’lar, sat&#;&#;a bir türlü yans&#;mayan pazarlama projeleri havada uçu&#;uyor. Fark&#;ndal&#;k yaratman&#;n son y&#;llar&#;n saçmal&#;&#;&#; oldu&#;unun alt&#;n&#; çizdikten sonra, 15 dakikal&#;k monolo&#;unuza bir yudum su ile ara veriyorsunuz. Tam o s&#;rada kibar i&#; arkada&#;&#;n&#;z masas&#;na dönmek zorunda oldu&#;unu, 10 dakikaya bir toplant&#;ya girece&#;ini söyleyerek sizden izin al&#;yor. Yani, sizi daha fazla dinlemek istemedi&#;ini ve s&#;k&#;c&#; buldu&#;unu sizi k&#;rmadan nazikçe iletiyor. Kendi egonuzu tatmin ederken arkada&#;&#;n&#;z&#; kaç&#;r&#;yorsunuz. 

Gerçekten bir konuyla ilgileniyorsan&#;z, bir sorunun cevab&#;n&#; merak ediyorsan&#;z soru sorun. S&#;rf konu&#;mak için cevab&#;n&#; dinlemeyece&#;iniz soruyu sormay&#;n. Hem kendinize hem kar&#;&#;n&#;zdakine haks&#;zl&#;k edersiniz. Kar&#;&#;n&#;zdakinin cevab&#;n&#; dinledikten sonra, konuyu daha iyi anlamak, merak etti&#;iniz yönleriyle ilgili bilgi edinmek için detaya giren sorular sorabilirsiniz. &#;nsanlar kendileri veya onlar&#;n uzmanl&#;k alanlar&#; ile ilgilenilmesinden mutluluk duyacakt&#;r.

6. Sen benim kim oldu&#;umu biliyor musun?

Hak etti&#;iniz sayg&#;y&#; görmedi&#;iniz zaman kafan&#;zdan geçen kal&#;p bu de&#;il midir? Ben çok önemliyim, bana nas&#;l böyle davran&#;rs&#;n? Oysa kar&#;&#;n&#;zdakinin size kim oldu&#;unuzdan ba&#;&#;ms&#;z olarak sayg&#; göstermesi, i&#;ini düzgün yaparak size en iyi hizmeti vermesi gereklidir. Ben kimim biliyor musun demek yerine ki&#;iden herkese davranmas&#; gerekti&#;i gibi size de sayg&#; ve itina ile davranmas&#;n&#; istemek yerinde olacakt&#;r.

7. &#;lginç ki&#;ili&#;imden hiç ödün vermem.

Farkl&#; bir ki&#;ili&#;e sahip olmak, özgün, s&#;ra d&#;&#;&#;, komik, eksantrik olmak normal zamanda herkesin sayg&#; duydu&#;u &#;eyler olabilir ancak kriz dönemlerinde herkesin konuya odaklanmas&#; ve farkl&#;l&#;klar&#;n&#; mümkün oldu&#;unca uçlara ta&#;&#;mamas&#; önemlidir. Komik oldu&#;unuzu, yarat&#;c&#; ve ilginç fikirlerle insanlar&#; &#;a&#;&#;rtt&#;&#;&#;n&#;z&#; herkes bilir ancak her &#;eyin bir zaman&#; vard&#;r, ciddi olma zaman&#; ciddi olunmal&#;d&#;r. &#;nsanlar&#;n sempatik bulduklar&#; hareketler stresli ortamlarda rahats&#;z edici hale gelebilir. 

8. Kendi kendinle alay ederek ba&#;kalar&#;na ayn&#; hakk&#; tan&#;mak.

&#;nsan&#;n baz&#; konularda kendi kendiyle dalga geçmesi kendiyle ne kadar bar&#;&#;&#;k oldu&#;unu gösterir. Saçlar&#; dökülmü&#; biriyseniz, ironiyle s&#;rma saçlar&#;n&#;za saatler ay&#;rd&#;&#;&#;n&#;zdan söz edebilir, kilo probleminizi y&#;lsonu partilerine ba&#;layabilir ve keyifle çikolatan&#;z&#; son lokmas&#;na kadar bitirebilirsiniz ancak ba&#;kas&#; saç&#;n&#;z, kilonuz, kariyeriniz veya ailenizle ilgili bir iki yorum yapsa bozulursunuz. E&#;er birinin kendi kendiyle alay etti&#;ini görürseniz, sak&#;n sizin de ayn&#; konularda kendisiyle alay edebilece&#;iniz anlam&#;n&#; ç&#;karmay&#;n. Kendi kendinizle alay ederken de, do&#;ru zamanda, ortamda ve ki&#;iler aras&#;nda oldu&#;unuzdan emin olun. 

9. Mütevaz&#;ym&#;&#; gibi kendini övmek.

Hem mütevaz&#; olmak hem de kendini övmek nas&#;l olur demeyin. Ki&#;i, kendini övmüyormu&#; gibi davran&#;p, kendini dev aynas&#;nda görmenin farkl&#; yollar&#;n&#; bulabilir. Çal&#;&#;anlar&#;n&#;z&#;n birkaç hafta sonra verece&#;iniz TED konu&#;mas&#;yla ilgili stresli oldu&#;unuzu veya yazl&#;k ve k&#;&#;l&#;k evlerinizin ihtiyaçlar&#;n&#; gidermenin ne kadar zor oldu&#;unu duymas&#;na gerek yoktur. Kendinizi övmenize gerek olmad&#;&#;&#;n&#; unutmay&#;n, b&#;rak&#;n di&#;erleri sizi övsün. E&#;er güzel i&#;ler yapt&#;ysan&#;z, merak etmeyin çevrenizdekiler sizi övecektir.

Dü&#;üncelerinizi zorla kabul ettirin.

Birçok &#;ey biliyorsunuz. Güzel, ilgi çekici, ak&#;ll&#;ca, önemli &#;eyler. 

Bu &#;eyleri do&#;ru ortamlarda payla&#;mak kritik önem ta&#;&#;r. Bir mentorsan&#;z, hemen payla&#;&#;n. Koç veya liderseniz, hemen payla&#;&#;n. Sizin için do&#;ru olan &#;ey, her zaman herkes için do&#;ru olmayabilir. Hayatta, birçok &#;eyde oldu&#;u gibi, insanlar&#;n farkl&#; görü&#;leri, prensipleri, do&#;rular&#; olabilir. &#;lle de sizin do&#;runuzun kabul edilmesi gerekmez, her kararda farkl&#; dü&#;üncelere de yer vermekte yarar vard&#;r. 

monash.pw

Bu konularda ilginizi çekebilir

saçma!

teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

fiddle-de-dee
nonsense

-

-

nonsensical

-

-

absurd

-

-

go on
silly

-

-

unreasonable

-

stupid
trivial

-

-

laugh
pointless
daft
bullshit

-

-

senseless

-

foolish

-

-

impertinent
blind
goofy
sorry
bollock
rubbish

-

fiddlesticks
buckshot
spinach
trash

-

scattering, strewing; nonsense, bunkum, bunk, drivel; buckshot, pellet; nonsensical, silly, foolish, stupid, crazy, ridiculous, ludicrous, asinine, absurd, fatuous, impractical, preposterous; Rubbish!, Nonsense!; Bullshit!, Balls!
bollocks
slug
ludicrous
terrestrial
nonsense!
disseminate
humbug
wacky
vacuous
poppycock
childish
fatuous
feeble
irrationality
frivolous

-

tosh
shot
drivel
asinine
cockeyed
sloppy
impractical
malarky
bull

-

-

preposterous

-

-

extravagant
trashy
ridiculous

-

-

grotesque
empty
crazy

-

sappy
rubbishy
dissemination
bird shot
hog wash
outlandish

-

hooey
boloney
irrational
applesauce
small shot
balls
cock and bull
Küçük" width="" height="">

İlk olarak bir çalışma takvimi oluşturulmalıdır. Yaratıcılığın en büyük düşmanlarından biri olan zaman kaybını ortadan kaldırmak için bir takvim oluşturarak zamanımızı planlamamız ve kaybı en aza indirmemiz gerekiyor. Peki bu bize ne kazandıracak? Zaman planlamasıyla, ne zaman, hangi işle ilgilenmemiz gerektiğini bileceğiz ve “ne yapsam”larla uğraşmak yerine o iş üzerine yoğunlaşabileceğiz.İşte konsantre olma yeteneği de bu sayede kazanılıyor. Çünkü konsantre olmak demek, gerekli zaman aralığında, gerekli işe dikkatin direkt olarak yoğunlaştırılması demek. Bu, üzerinde çalışılan işle daha verimli bir şekilde ilgilenilmesini sağlımonash.pwılması gerekenlerden bir diğeri de bilgi haznesini geliştirmek Konuşmaktan çok dinleyerek, bol bol okuyarak, farklı fikirlerdeki insanların görüşlerini alarak, tartışmalara katılarak bilgiler arttırılablilir. Tabi, gereksiz, bize boş yere zihin hamallığı yaptıracak bilgileri ayıklayarak. Bilgilenmeliyiz ki yaratıcı olalım. Eğer her konuya sınırlı bir bilgi birikimiyle yaklaşılırsa, at gözlükleriyle bakılırsa bir adım bile ilerlenemeyeceği gibi monotonluktan da monash.pwla bağlantılı olarak da değişik düşüncelere açık olunmalı. Kişi, kimsenin düşüncesinin tam anlamıyla doğru ve mükemmel olmadığının bilincinde olup, kendisine bu düşüncelerden bir harman yapmalıdır. Bu sayede her tür probleme, duruma karşı esneklik kazanılır, yaratıcı düşünceler ortaya monash.pwıpların dışına çıkılmasının bir sonucu olarak, kimsenin düşünmediği, bilinmeyen şeylere karşı da hevesli olunmalıdır. Örnek olarak da, sınırsız bir merakla bilmeden de olsa Amerika’yı keşfeden Christopher Columbus’u veya Columbus’un düşündüğü yolculuğu gerçekleştirip batıya gidip Asya’ya ulaşarak dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlayan Magellan’ı gösterebiliriz. Bu kişiler, o zamanlarda yeniliğe karşı olan bütün tepkileri bir tarafa bırakmışlar ve amaçlarına ulaşmışlardır.

Bir Süreç Olarak Yaratıcılık

Yeni Zelanda’daki University of Auckland’de yenilikçilik ve girişimcilik üzerine uzmanlaşmış bir öğretim üyesi ve yaratıcılıkla ilgili iki kitabı olan Ian Hunter’a göre yaratıcılık 4 aşamadan oluşuyor.

  • Düşüncenin filizlenmesi
  • Merak duygusu
  • Düşüncenin mayalanmaya bırakılması
  • “Buldum!” anı

Bunları biraz daha açmak gerekirse

İlk aşamada kişi, dış dünyadan, çevreden ya da insanın kendi içinden, iç dünyasından bir düşünce üretiyor ve neden bunu kimsenin yapmadığına dair bir tepki doğuyor.

İkinci aşamada ise kişi, bu düşünceyi geliştirebilmek için merak duyuyor. Bu aşamada biraz öncede belirttiğimiz gibi değişik fikirlere sahip olabilecek insanlarla yeni fikir toplantıları, beyin fırtınaları yapılabilir. Bu beyin fırtınalarında önemli olan, belirli bir konu üzerinde olması ve bu seansların belirli aralıklarla düzenlenmesi. Ayrıca hiçbir kural olmamalı, fikirler sınırlanmamalı ve herkes dilediğini özgürce söyleyebilmeli.

Üçüncü aşamada ise düşünce bir kenara bırakılıyor. Tabi yeni düşüncelere ve fikirlere de her zaman açık olunarak Edward de Bono’nun “Six Thinking Hats” yaklaşımı düşüncenin artı, eksi yönleri ve nereye varması gerektiğine dair fikirler üretmek konusunda yaratıcı beyinlere rehberlik ediyor.

Six Thinking Hats: 6 Şapkalı Düşünme Tekniği

Olaylara, çok değişik bakış açılarından bakmayı sağlayan çok kuvvetli ve önemli bir metottur. İnsanları alıştıkları düşünce tarzından uzaklaştırmaya ve bir olayın farlı bir yönünü görmeye zorlar. Birçok başarılı insan olaylara pozitif ve rasyonel yönden bakarlar. Bu da onların başarılarının sırrıdır. Sık sık duygusal, sezgisel, yaratıcı, negatif açılardan da problemlere yaklaşırlar. Bu da onların, planların değerlerini küçümsedikleri, yaratıcı sıçrayışlar yaptıkları ve olmayan olaylarla ilgilenmedikleri anlamına gelmektedir.“Altı Şapkalı Düşünme Tekniği” toplantılarda ya da kişisel olaylarda kullanılabilir. Toplantılarda, aynı problemi tartışan, değişik görüşlerdeki insanların birbirlerini engelleme durumunu önlemede fayda sağlar.

ALTI ŞAPKA YÖNTEMİ

Altı Şapkalı Düşünme Tekniği Örnekleri

Beyaz Şapka: Bu düşünce şapkasıyla, kullanılabilir verinin üzerine yoğunlaşılır. Elde olan bilgilere, ve onlardan neler öğrenileceğine bakılır. Bilgi dağarcığındaki boşluklara bakılır, doldurulmaya çalışılımonash.pw geçmişte olanların analiz edildiği, ve tarihsel gelişmelerin günümüzde kullanılmak üzere değerlendirildiği bölümdür.
Kırmızı Şapka: Kırmızı şapka takıldığında, problemlere sezgiler, duygular ve reaksionlar kullanılarak yaklaşılır. Ek olarak da diğer insanların nasıl reaksiyon göstereceği tahmin edilmeye çalışılır. Kişisel gerekçelerinizi iyi bilmeyen insanların tepkileri anlaşılmaya çalışılır.

Siyah Şapka: Siyah şapkayla kararların bütün olumsuz noktalarına bakılır. Bu noktalara yaklaşılırken dikkatli ve savunmacı olunur. Neden işlemediği araştırılır. Bu çok önemlidir, çünkü planın güçsüz noktalarını görmemizi sağlar. Bunlara karşı eleyici, değiştirici ve düzeltici sonuçlar geliştirmemize yardımcı olur. Siyah şapkayla planlarımızı daha esnek yaparız, riskleri görürüz. Olumsuz koşullara hazırlıksız yakalanmamamızı sağlar.

Sarı Şapka: İnsanların pozitif, olumlu düşünmelerini sağlar. Bu optimistik bakış açısı, kararlardaki faydaları ve barındırdıkları değeri  görmemizi sağlar. Her şey sıkıcı ve farklı devam ederken, sarı şapka, yolumuza devam etmemize yardımcı olur.

Yeşil Şapka: Yeşil şapka yaratıcılık demektir. Bu aşamada problemlere yaratıcı çözümler geliştirilir. Fikirlerin küçük kritikler yapılarak serbest bir şekilde tasarlandığı bölümdür.

Mavi Şapka: Süreç kontrolünü sağlar. Toplantı yöneticileri genellikle bu şapkayı takarlar. Gerekli oldukça da diğer şapkaları takanlara danışımonash.pw aşama ise “buldum!” anıdır. Artık yeni fikirlerin, insanlar üzerinde yaratacağı etkiden bu duyulan korku ortadan kalkmış, gelişim aşamasındaki fikir olgunlaşmıştır. Sıra uygulamaya gelmiştir.

Bunlar haricinde grup aktivitelerine aktif katılımla yaratıcı düşünce yeteneği geliştirilebilir. Scrabble, satranç, tavla gibi oyunlar analitik düşünce yeteneğini geliştirirken beyin jimnastiği de yapmamızı sağlar. Bu aktivitelerle çok yönlü düşünülür, starteji geliştirilir ve sağlıklı analiz monash.pw da kafamızı dağıtmak istediğimiz bir anda zor bir puzzle’a bir iki parça koymaya çalışarak, bulmaca çözerek hem dinlenmiş oluruz, hem de vaktimizi verimli bir şekilde geçirebiliriz.

Kurumsal Yaratıcılık

Kurumların yaratıcılığı, çalışanlarının – özelliklede üst düzey yöneticilerin – kattıklarıyla, yaratıcılıklarıyla ölçülür. Modern ve gelişmiş topluma ilişkin bir düşünce tarzı da; modern toplumun bilgi toplumu olmaktan çok hayal toplumu olduğu ve çok iyi, yenilikçi fikirlerden etkilendiğidir. Bu durumda da yaratıcı yeni fikirlere esin kaynağı olan ve bunları gün ışığına çıkaran  liderlik önem kazanmaktadır.

Unutulmamalıdır ki rekabetçi ve küresel pazarında ayakta kalmanın en önemli özelliklerinden ikisi bazı şeyleri daha iyi yapmak veya yeni bir şeyler ortaya koymaktır.

Yaratıcı bir örgüt ortaya koyabilmek için bazı yetiler gerekmektedir. Bunlar arasında organik, esnek, hoşgörü ve güvene dayalı bir yapıya, farklı ve aralarında açık bir iletişim kanalı olan bireylere sahip olmak; çevredeki değişimlere ayak uydurabilmek; öneri sistemi oluşturmak, çalışanların seçim ve terfilerini yetenek ve bilgilerine göre yapmak yer almaktadır.

Yaratıcılık bir anlamda da müşterilere sunulan hizmetlerin değerini arttırarak müşteri memnuniyetinin sağlanmasıdır. Çünkü günümüzde sadece yaratıcı ve müşteri odaklı strateji geliştiren firmalar ayakta kalacaktır.

Çevreyi keşfederek organizasyonları geliştirmek yaratıcı bir liderin ana görevi olmalıdır. Bunun yolu da etrafa bakmayı, gözlemlemeyi iyi öğrenmekten ve sınırların dışında düşünmekten geçmektedir. Xerox’un Palo Alto Research Center direktörü John Sealy Brown da geleceğe doğru ilerlemenin yolunun sadece ileriye bakmak değil, etrafa bakmak olduğunu söylemesi bu düşünceyi destekler niteliktedir.

Çünkü yeni fikirleri bulmak, onları uygulamaya koymak için bir çok maceradan geçilir. Bunlar bazen başarıyla, bazen de hüsranla sonuçlanır. İşte asıl önemli olan da hüsranla sonuçlananlarda hatanın nerede olduğunu bulabilmek, çözümleyebilmek, hiç yılmadan yepyeni bir maceraya atılabilmektir. Bugün hepimizin bildiği büyük firmalar asla yılmadıkları için, sürekli deneyip yaratıcı fikirler geliştirdikleri için bu konumlara gelmişlerdir. Unutulmamalıdır ki “Prensi bulmak için çok sayıda kurbağa öpmek zorunda kalınır.”

Çalışanlar Yaratıcılığa Nasıl Özendirilebilir?

Bu konuda liderlere önemli görevler düşer. Çünkü çalışanlarını yaratıcılığa teşvik eden bir lider, astlarının aldığı riskleri de üstlenebilir, karşısındakini iyi ve dikkatli dinler. Sorgulamanın olduğu, fikirlerin özgürce ifade edildiği ortamlar yaratır, yeni fikirleri ödüllendirmeye dayalı sistemler geliştirir. Bunun dışında çalışanlar da, liderleriyle açık bir şekilde iletişim kurabileceklerini, kendi fikirlerinin de değerlendirildiğini, inisiyatif kullanıp yeni şeyler ortaya koyabileceklerini bilmeli, yaratıcı düşünme seanslarına dönüştürülen toplantılara katılabilmelidirler.

Üstün Zekalılar Enstitüsü 6 aydan itibaren gelişim testleri, 4 yaşından itibaren ise zeka testleri yaparak üstün zekalı çocukların erken yaşam dönemlerinde fark edilerek özel eğitimler almasını destekleyip ailelere bu konuda danışmanlık hizmeti vermektedir.


  Twitter'da Paylaş  Facebook'ta Paylaş  Google+'ta Paylaş


  FACEBOOK YORUMLARI

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır