Escape From Tarkov Ekşi

• (bkz: escape from tarkov)
  
  oyunu oynayanlar bilir. bu oyunda bir raid (el, raund ne derseniz) atmak gerçek hayata noktalı virgül ile bir ara vermek gibidir. bazen bir raid 10 saniye sürerken, bazen de raid zaman limiti yetmez, bir saat boyunca içeride olursunuz. hal böyle olunca yaşanmışlıklardan anlatılacak çok şey olur ama anlatacak adam bulamazsınız, bir whatsapp mesajı ile 'abi 4 pmc vurdum ama yanlış çıkışa gitmişim süre yetmedi' kısa bir özet ile geçiştirebilirsiniz. dolayısıyla burada, tarihe bir not düşmek, oyunu oynayanlar ile paylaşmak, içimizi dökmek adına ilk taşı ben atıyorum.
  
  baktım görevlerime, prapor, therapist yenge ve skier'in ortak görevi olan out of curiosity var. customs'ta checkpoint yakınlarında içinde çoğunlukla benzin ve mekanik öteberi çıkan hangardaki minübüs işaretlenecek. e kolay görev. 2 kere yapmıştım sonuçta.
  
  öyle mi öyle mavi bereyi çektim, kask bir boka yaramıyor sonuçta. 'de 1uzaktan sikko bir mermi sekecek de ölmeyecem diye stil ve rahatlıktan ödün veremem. beğensin diye gelirse ölüm, makyajsız gezecek değilim sonuçta. kulaklık takmadım. armor kirasa. akm sadece susturucu var ucunda paraya kıydım hexagon aldım şeklimiz olsun. bt-bp mermileri de karışık koydum. 90 adet. in raid container size'ımı biraz yüksek tuttum, sağdan soldan öteberi toplarım diye geçerken.
  
  tanrılar beni öğleden sonra 1 civarında açık havalı bir customs'a spawn ettiler. customs hangar'ına yakın, köprü tarafında otluk alandayım. dorms'a koşmalık spawn. ben customs hangarına döndüm, dışarıdan, hemen oradan bir harfiyat tepesinden 5 dakika civarında hangar bahçesini izledim. gelen giden olmadı, bir sks sesi duydum hangara yakın trailer park tarafından. sonra bir daha gelmedi. hangara girdim bir güzel yedim. biraz euro, pistol ve bilgisayar parçaları çıktı. tam çıkacaktım ki konteynır bölgesinden koşan adam sesi geldi. crossroads'a doğru kayboldu. yola çıktım, konteynır kent duvarından giderken, herifi gördüm, iki tek atış yaptım. yoldaki barikata saklandı, siper aldım ben de. barikatta bir delikten kafayı gösterdi, tek attım.
  op-sks, 60 bp x39, 4level armor ve eh işte değerinde item vardı. 15 level. zontalığına öldü.
  
  köprüden karşıya oradan da iskelete(construction) daldım, tepedeki sniper ve aşağıdaki scavlerle çatışmada midemden yaralandım. ameliyat kitim de yok. enreji ve hidrasyonum direkt düştü zaten. aynı zamanda splint'im de vardı ama yetmedi, bacağım da sakat kaldı. gidene kadar yetmeyecek 2 asprinim vardı. gas station'ın oradaki factory key geçişi açıktı neyse ki şansıma. ama artık topallıyorum. enerji sıfıra yaklaşınca görev item'i için gerekli olan in raid tushonka'mı yemek zorunda kaldım. ama içeceğim yoktu, bunu da devamlı health basarak bertaraf ediyordum. görev hangarına geldim, görevi yaptım. loot'a vakit harcamadım.
  
  çıkışa yöneldim. topallıyorum ve susuzum. bu sırada da jaeger reyiz'in susuz kal görevi geldi aklıma, normalde alırsın mayonezi, gömersin hepsini bir çalının içinde, propitali basar beklersin. bu şekilde ben gerçekten adamın istediği şekilde görevi de vermiş oldum. çıkış yakınlarında scav sesleri duydum, bana söylendiler ama sıvışabildim neyse ki.
  
  bu arada görevi de thrapist'e verdim, diğerlerinden ceza puanı kesse de k civarında bir para veriyordu.

• oyuna başlayalı 1 hafta falan oldu. ve pek de iyi bir fps oyuncusu olduğum söylenemez. ama bu oyunun gerçekçi atmosferi ve öyle her önüne geleni vur tadında bir oyun olmaması nedeniyle severim diye düşündüm.
  
  neyse, ilk günler birçok oyuncu gibi bende de gear fear psikolojisi hasıl oldu. tabii bunun yanında haritaları bilmiyorum, çıkış noktalarını bilmiyorum, loot yerlerini bilmiyorum falan; neredeyse oyundan soğuyup, oynamayı bırakmak üzereydim. bir de oyun fena geriyor insanı, öyle böyle değil.
  
  neyse ben önce fabrika'da başladım oynamaya ama gerek küçük bir harita olması gerekse de küçük olmasından mütevellit daha kolay oyuncularla karşılaşmak beni başka bir harita bulmaya yönlendirdi.
  
  internette yeni başlayanlar için custom/gümrük önerildiği için o haritayı öğrenmeye karar verdim ve gün sadece orada oynadım. çıkışlar, spawn noktaları, binalar, yollar, loot yerleri falan her yere aşina oldum artık. bu sırada level'a gelmeyi de başardım.
  
  baskınlardan ölmeden çıkabiliyordum artık. ama bi noktadan sonra görevler ve farklı eşyaları bulmak için oyun sizi diğer haritalara mecbur kılmaya başlıyor.
  
  özellikle 8. dealer olan jaeger'ı açabilmek için woods'ta jaeger'in av kulesi'ni bulup, saklamış olduğu mektubu almanız ve baskından sağ salim çıkarak mektubu gunnar'a teslim etmeniz gerekiyor.
  
  neyse ki oyunu offline'da ve scav'sız oynayabiliyorsunuz. bu şu anlama geliyor; tüm haritayı keşfedebiliyorsunuz. ben de haritayı tanımadan, jaeger'in kulübesinin yerini bilmeden, boşu boşuna ölüp malzeme kaybetmeyeyim diye, offline'da woods'u keşfe çıktım. iyi ki de öyle yapmışım çünkü ilk 2 keşifte, neredeyim, nerede spawn oldum, kulübe nerede, ne yöne koşacağım falan hak getire.
  
  neyse keşiften sonra nihayet kulübenin yerini de öğrendim, çıkış noktasını da. çok hakim olmasam da haritayı biraz kavradım. bu arada woods'un, custom'dan daha büyük bir harita olduğu için su ve yiyecek almadan girilmemesi gerektiğini de acı bir deneyimle offline'da öğrendim.
  
  neyse ilk online denememde dedim ki, "yiyecek-içecek, sağlık ekipmanları alıp, doğru jaeger'in mektubunu alıp çıkacağım." loot yapmak, adam vurmak falan yok.
  
  oyuna girdim. spawn olduğum yer tanıdık bir yerdi. koşacağım yönü biliyordum. başladım koşmaya. ve fakat daha 1 dakikada ayak sesi aldım. durdum nerede olduğunu anlamak için. o beni daha önce gördü. başladık birbirimize sıkmaya. arada otlar çalılar ağaçlar var. ben neredeyse adamı görmeden körlemesine sıkıyorum.
  
  şarjörüm boşalınca, biraz geri gidip yere yattım. çünkü ağır yaralıydım. kendimi tedavi etmeye başladım. bu arada dua ediyorum bi yandan, gelip beni bulmasın diye. neyse ki o da ateşi kesti. benim hem kollar hem bacaklar iptal oldu. baş da sıfır oldu. bir tek boğaz ve karın bölgesini kurtarabildim. daha oyunun dakikası ve ben bacaksız bir şekilde kimseyle karşılaşmadan önce jaeger'in kulübesinden mektubu alacak ve haritanın ta diğer ucundaki çıkış noktasına ölmeden ulaşacaktım. kere deneseniz 1 veya 2 kere ya başarırsınız ya başaramazsınız.
  
  neyse başladım ağır ağır yürümeye, koşma diye bir şey yok tabii bu bacaklarla. yönümü de adamla tekrar karşılaşmamak için değiştirmek durumunda kaldım. arada silah sesleri geliyor falan, dedim imkansız çıkamam ben bu oyundan. ama bırakmadım, en azından deneyim olur dedim. orası mı burası mı derken kulübeyi buldum. mektubu aldım. başladım harita ta öbür ucundaki ve daha önce hiç gitmediğim çıkışa doğru yürümeye. zaman azalıyor, enerji düşüyor ve susuzluk giderek artıyor
  
  önüme çıkan tüm binaların da etrafından dolaşmak zorunda kalıyorum kimseyle çatışmaya girmemek için. ama takip ettiğim de bir patika var. o patikayı kaybetmeyecek bir mesafeden ağaç ve çalıların içinden ağır ağır yürüyorum. ama bir scav noktasının etrafından dolanırken ormanda olmama rağmen scav'lardan biri farketti beni. çatışmaya girmek zorunda kaldım. scav'ı öldürmeyi başardım. yine yaralandım tabii. kalan sargı bezi, bandaj falan ne varsa kullandım.
  scav'ın cesedini de bulamadan yola devam ettim.
  
  yolun 3'te 2'sini tamamladım. önümde - haritadan- 2 scav noktası daha olduğunu biliyorum. denk gelmememek için iyice derinlere girdim. ve diğer scav noktasına denk geldim. yine scav'la çatışmaya girmek zorunda kaldım. öldürdüm. bu arada bütün mermilerim bitti. ve çatışma sesine başka bir scav daha geldi. hatta sıktı bana. saklandım. sürüne sürüne götüm götüm açılarak geçtim onu.
  
  nerede olduğunu tam olarak bilmediğim çıkışa yaklaştıkça hem heyecanım hem başarabileceğime olan inancım hem de gerginliğim inanılmaz arttı. yemek, su, mermi, ilk yardımla ilgili her şey bitti.
  
  bütün bunlar yetmiyormuş gibi size haritanın sınırlarında olduğunuzu gösteren mayın tabelaları ile karşılaşıyor, yönümü değiştirerek çıkışı bulmaya çalışıyorum. o mayın tabelalarını görmeyip, o alana girerseniz mayına basıyor ve mayının patlamasına neden oluyorsunuz. tam sağlıklı bir şekilde tek mayın patlaması ile ölmüyorsunuz ama benim durumumda ölmemeniz mümkün değil.
  
  neyse yürü allah yürü, en sonunda ekranın üstünde yeşil çıkış ikazı yanıverdi. o an yaşadığım rahatlamayı anlatamam. 50 dakikalık oyunun 48 dakikasını yürüyerek tamamladığıma hâlâ inanamıyorum. üstelik de görevi başararak. üstüne bir de woods'taki ilk online denememde.
  
  evet sözlük, gelip madalyamı takabilirsiniz. gerçekten bunu hakettim.
  
  daha oyunun çok başında olduğum için birçok unutulmaz deneyim yaşayacağıma eminim ama bu görev de unutulmazlar arasında şimdiden yer aldı gibi.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

• battlestate games'in yılında piyasaya süreceği mmo rpg.

• ilk bakış videosu. oyun cidden çok güzel gözüküyor ancak oyun dünyası hakkında unutmamız gereken ilk kural asla videolara kanma, umarım oyun bu şekilde ve stabil olarak çalışır.

• gameplay videolarıyla aklımı alan oyun. umarım güzel bir optimizasyonla piyasa çıkar da tadına vararız.

• youtubda random dolaşırken denk gelir gelmez aklımı başımdan alan oyun, kaynak yönetimli, ultra realistik, post apokaliptik fps. işte kapitalizmin bu özelliğini sevmiyorum, illa marketinge tonlarca bütçe ayırmak gerekiyor sadece adını duyurabilmen için. neyse ki youtuberler bu noktada hızır gibi yetişiyorlar. mmo değil de stalker tarzı single player olsa tadından yenmezdi ama buna da şükür ne diyelim.

• baya bir kafayı taktığım oyun. redditdeki başlığı, facebook sayfalarını ve resmi sitesini altüst ettikten sonra öğrendiklerimi şu şekilde derleyebilirim:
  
  - oyunun yapımcıları rus. ekiplerinden bir kişi stalker serilerinde çalışmış ama kendileri stalker serisinin spiritual successoru olarak anılmaktan pek de hoşlanmıyor gibi
  -yapımcılar oyunu hikaye temelli, mmo soslu,realistik, aksiyon/rpg/hayatta kalma simulasyonu (hardcore and realistic online first-person action rpg/simulator with mmo features and story-driven walkthrough) olarak tanımlıyorlar.
  -oyun hakikaten acayip realistik, crosshair yok, can barı yok, silah durumu, mermi sayısını gösteren janjanlı göstergeler falan hak getire, hatta oyunda hud yok lan:), mermi sayını mı merak ettin? şarjörü çıkarıp içine bakıyorsun.
  -diablo, dungeon siege tarzı slot based envanter sistemi var, yerde ölü bir eleman mı var? öyle tek tıkla adamın üstündekileri alma olayı yok, eğilip üstünü arayacaksın
  -oyunun adı boşuna "tarkov'dan kaçış" değfunduszeue.info acımasız. açlık, dehidrasyon, enfeksiyon, kan kaybı, zehirlenme, ekstrem hava koşulları bunlar hep insan için.
  -silah modlama sistemi fallout 4e nal toplatır, baya detaylı hepsi de gerçek hayatta kullanılan modifikasyonlar. oyunda silahına iyi bakman çok önemli çünkü far cry 2 nin en sevdiğim özelliklerinden biri olan silahların tutukluk yapması ve yıpranması mekaniği eft^*de yerini almış.
  -skill sistemi, elder scrolls tarzı. yani bir işlemi ne kadar çok yaparsan o işte o kadar çok iyi oluyorsun. bu iyileşmeler sadece kağıt üzerindeki bir bonustan ziyade karakter animasyonlarına da yansıyor, yani oyunda tecrübe kazandıkça karakteriniz daha profesyonelce ateş ediyor, daha hızlı şarjör değiştiriyor daha kolay nişan alıyor.
  -oyundaki aı fraksiyonların yanı sıra, oyuncular kendi fraksiyonlarını kurabiliyor, fraksiyon lideri oyuncu diğer oyunculara görev verebiliyor. oyun single player de oynanabiliyor ama yapımcılar oyunun takım içinde oynanmasını şiddetle öneriyorlar.
  -oyunda medic, vanguard, sniper gibi hazır klaslar seçmek yerine, karakterini baştan sona donatabilme seçeneği olduğu için kendi klasını kendin yarat sistemi var.
  -oyunda bir ana hikaye ve yan görevler olacak. ana hikaye bittikten sonra oynanmaya devam edilebilecek.
  -açık dünya mı değil mi çok kesin bir bilgiye ulaşamadım ama yazılanlardan çıkardığım ana görevleri bitirene kadar yarı açık dünya^*daha sonra tam açık dünya olacak.
  'nın ilk çeyreğinde closed beta var, sitelerinden kayıt yapılabiliyor betaya katılım için. nın ikinci çeyreğinde de piyasaya çıkması bekleniyor.
  -oyun buy to play olacak, yapımcılar microtransaction kesinlikle olmayacak diyorlar, ama paralı dlc ler olacakmış
  - pre-ordera açıldı 4 farklı pre-order paketi var, paketlerin fiyatı büyüdükçe daha iyi ekipman veriyor ama bu ekipmanların hepsi oyun içinde de edinilebilecek. hangi paket olursa olsun pre-order yapana closed beta access garanti. fiyatlar normal sayılır ama dolar üzerinden olunca tuzlu oluyor.
  -elite dangerous gibi önce kendi platformlarında çıkacak daha sonra steame gelecek yani steamden ön sipariş etme şansı da şu an için yok görünüyor.
  
  valla bilmiyorum hiç tarzım değildir ama acayip hype oldum. az biraz daha ucuz olsa hangi oyun için olursa olsun pre order yapmama geleneğimi bozabilirdim. gerçi betaya kabul edilmezsem hala bozabilirim ama bakalım
  
  zorunlu edit: bozdum o geleneği bozmaz olaydım. şu dünyada zaten bir araba güvenmeyecen iki rusa.
  
  #

• dayz'de olması gereken her şeyi koymuş adamlar. inşallah sonu onun gibi olmaz.

• alpha şubat ayı içinde başlayacak. kapalı betanın ise nın ilk çeyreğinde başlayacağı söyleniyor.
  
  ayrıntılı bilgi isteyenler foruma göz atabilir.
  
  forum
  
  zorunlu edit: kafalarına göre hiçbir mantıklı açıklama yapmadan alphayı ertelediler.
  #

• developer diary yayinladilar.
  funduszeue.info?v=tjfcacmmy7c

• yeni yayınladıkları developer diary ile öğrendiklerimiz:
  
  1-) her silahın kendine has animasyonu olacak, hızlı şarjör değiştirme, eski şarjör kabını saklayarak yenisini değiştirme, tutukluk giderme, sıkışan mermileri ayıklama gibi. karakterin ilgili silah hakkındaki deneyimi arttıkça bu animasyonlar daha akıcı ve ustaca olacak,
  2-) karakterin hızı mouse tekerleği ile ayarlanacak, yani hareket seçnekleri sadece depar ve normal yürümeden ibaret olmayacak
  3-) karakterin pozisyonu gene aynı şekilde mouse tekerleği ile ayarlanabilecek, yani mouse tekerleğini oynattıkça karakter diz kıracak,
  
  şu an için oyun piyasadaki sıradan shooterlardan ziyade baya baya "modern ateşli silah simulasyonu" olacağa benziyor ama tabii ki script edilmeyen bir gameplay görmeden kesin bir şey hala söylenemez. alpha'yı deneyimledikten sonra bu konuda daha net konuşabileceğim buraya da bişeyler karalarım illa ki.
  
  zorunlu edit: yapımcılar güven vermiyor beyler pre-order falan yapmayın şimdilik
  #

• sahtekar yapımcılara sahip gelecek vaadeden oyun. gelmeyin arkadaşlar tünelin sonu bombok bir yere çıktı. yapımcılar güven vermiyor. oyun ilk duyurulduğunda yapımcılar hem facebook sayfalarından hem de kendi sitelerindeki soru cevap kısmından defalarca alpha'nın şubat ayında, betanın ise nın ilk çeyreğinde çıkacağını söylediler. daha sonra bir sürü insana avroya kapalı alphaya katılım garantili paket sattılar ve merak etme şubatta alphayı oynayacaksınız dediler. şubat ayı başında önce aplhayı şubat sonuna ertelediler sesimizi çıkartmadık, ay sonu da olsa şubat şubattır dedik. dün ise açıklama yapmışlar closed alpha mart ayına ertelendi diye.
  
  bu ne iştir diyen birkaç tane aklı başında tepkiye de "ya biz aplhayı şubatta çıkarırız diye söz vermedik planlanıyordu dedik planladık olmadı, kısmetse marta ehehehe" diye cevap veriyorlar. neden planladığın tarihi tutturamadın peki? diye soruyorsun, "ya biz kötü kalitede bir alpha çıkarmak istemiyoruz" diyorlar yani vodkasını siktiğimin rusu oyunun şu anki halinin bok gibi olduğunu farkında olmadan itiraf ediyor. ne demeye eşşek gibi paraya pre-order açıp millete şubatta oyunu oynayacaksın diye yalan atıyorsun lan o zaman?
  
  sonra sinirlerinden arınıp üstüne soruyorsun martta kesin çıkaracak mısın alphayı diye? ona da dalga geçer gibi "martta çıkarmayı planlıyoruz" diyorlar.
  
  sizin ben planınızı sikeyim. piyasadaki salak shooterlardan farklı bir oyun yaptınız diye size güvenip kaç yıllık pre-order yapmama geleneğini bozan kafamı da ayrı sikeyim.
  
  işin kötüsü resmi forumdaki herkes sevgi kelebeği modunda. "ne olacak ya, kötü alpha geleceğine biraz geç gelsin ama iyi alpha gelsin diyor" senin de kafanı sikeyim amk ergen fanboyu. bilmiyor ki adam gibi tepkisini koysa yapımcılar böyle ipnelikler yapamayacak, hem kaliteli oyun oynayacak hem de söz verildiği zamanda oynayacak.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.