darülfünun kim kurdu / DÂRÜLFÜNUN - TDV İslâm Ansiklopedisi

Darülfünun Kim Kurdu

darülfünun kim kurdu

Darülfünun’un Kuruluşu ve Gelişimi
 
 

Yücel GELİŞLİ (*)

1. Darülfünun'un Kuruluşu ( Tanzimat Dönemi ) :

Osmanlı Devleti'nde geri kalmışlığın sebepleri arasında ; eğitim sisteminin yeniliklere açık olmaması ve batıda hızla gelişen bilim ve teknolojinin gerektirdiği kurumların oluşturulmaması önemli yer tutar. Tanzimat Dönemi ile başlayan yenileşme hareketleri eğitim sistemini de medreselerin baskısından kurtarmaya çalışıldığı dönem olmuştur.

İlk ve ortaöğretimdeki modernleşme hareketlerinin ardından yükseköğretimde de modernleşme ihtiyacı önemli derecede hissedilmiş, medreselerle mücadele etmek ve tekellerini kırmak için yükseköğretim konusu dikkat çekmeye başlayan bir mesele olmuştur. Bu amaçla Meclis; ilk ve ortaokullar genel müfettişi ve Divanı Humayun azası Kemal Efendi'yi Fransa, İngiltere ve Almanya'daki yükseköğretim teşkilâtını gidip görmekle görevlendirmiştir (1).

' te kurulan Meclisi Muvakkatın hazırlamış olduğu ve Meclis-i Vala'nın onayladığı ilk rapor teşkilât yönünden eğitim sistemine iki yenilik getirmektedir;

1. Avrupa'da olduğu gibi üç kademeli eğitim ve öğretim sistemine doğru yönelme fikri sezilmektedir. Bu durumda sıbyan ve rüşdiye okullarının üstünde bir Darülfünun kurulmak istenmiştir.

2 . Meclis-i Maarif 'in kurulması istenmiştir (2).

Bu gelişmeler üzerine yılında Darülfünun'un kurulması kararlaştırılmıştır (3). Darülfünun'un kurulması Osmanlı Devleti'nin geri kalmışlıktan kurtulması, klâsik medrese eğitim anlayışından uzaklaşmak; bilim ve tekniğin eğitim ve öğretimde esas olması fikrinden doğmuştur. Bu amaçla 13 Mart ' te Beşiktaş Cemiyet-i İlmiyesi'nde Melekpaşazade Abdülkadir Bey başkanlığında kurulan geçici bir komisyon Rüştiyelerin, "Usul-u Diniye Dairesinde" umum nas için öğrenilmesi zarurî olan ilim ve fenlere maksat olacak bir tarzda ıslahını, yatılı olmak üzere Darülfünun kurulması ve ayrıca tüm mekteplerin programlarını ve nizamlarını düzenlemek üzere de Meclis-i Maarif- i Umumiye'nin de kurulmasını önermiştir (4).

' te kurulması kararlaştırılan Darülfünun'a Rüşdiye'leri bitiren öğrenciler alınacağı için bu okul yükseköğretim kurumu olmayacaktı (5). Darülfünun açılışında üniversite düzeyinden daha çok ortaöğretimin ikinci kademesi gibi kalmıştır.

' da sürekli bir eğitim komisyonu niteliğindeki Meclis-i Maarif-i Umumiye kurulduğunda kendisine verilen görevler arasında İstanbul'da bir Darülfünun kurulması da vardı. Mecliste Darülfünun; malumat ve hüsnü ahlâkça mükemmel olmak isteyen ve bütün ilim ve fenleri okumak veya devlet dairesinde çalışmak isteyen herkese gerekli bilgileri sağlayan kurum olarak tanımlanmıştır. Bu meclis aynı yıl Bab-ı Humayun civarındaki eski cephane binası ve saray arsası üzerinde Darülfünun binası yapılmasını kararlaştırmış ve İtalyan mimar Gaspare Fossati'yle binanın yapımı için anlaşılmıştır. Darülfünun'un ders kitaplarını hazırlamak görevi ise ' de Encümen-i Daniş'e verilmiştir (6).

Bu gelişmelere parelel olarak yılında yükseköğretim kurumlarına öğretmen yetiştirmek için Paris'e Maarif Nezareti tarafından talimatla iki öğrenci gönderilmiştir. Paris'e eğitim için gönderilen bu iki kişi Osmanlı Eğitim Sistemine büyük katkı sağlayacak olan Hoca Tahsin Efendi ve Selim Sabit Efendi'dir (7).

Darülfünun'un binasının yapımı onsekiz yıl sürmüştür (8), binanın yapımı süresince eğitime fiili olarak geçilememiştir. Ancak Darülfünun ile ilgili kurulan Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye ; din ve siyasî konular hariç her türlü ilim ve Fen'e ait kitap, makaleleri telif ve tercüme etmişler, belirli günlerde de halka açık dersler vermişler ve bir de Mecbuayı Fünun adında dergi çıkarmışlardır. Darülfünun’un esaslı şekilde açılması fikri cemiyetin üyeleri tarafından oluşturulmuş (9), Ocak 'te Derviş Paşa'nın halka açık Fizik dersleri vermesiyle Darülfünun öğretime başlamıştır (10). Okulun o dönemlerde bağımsız binası olmamış ancak Fransız kuruluşlarının da yardımıyla kitaplık kütüphanesi, devrin özelliklerine göre modern sayılabilecek laboratuvarlar kurulmuştur (11).

Darülfünun'un binası önce Maliye daha sonra da Adliye Nezaretine verilmiş, bunun üzerine Nuri Efendi Konağına taşınmış, burada serbest dersler verilmeye devam etmişfunduszeue.info bina yangında tamamen ciltlik kütüphanesiyle yanmıştır. Darülfünun'un yeni bir binaya taşınması ve açılabilmesi yeni bir binanın yapımına bağlı olmuştur (12).

tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi Darülfünun'u esaslı şekilde düzenlemişfunduszeue.infoame de İstanbul'da Darülfünun-ı Osmani kurulacağını; Hikmet ve Edebiyat, İlm-i Hukuk, Ulüm-ı Tabiiye ve Riyaziye şubelerinden oluşacağını her şubenin öğretim süresinin üç yıl, müderris olacaklar için dört yıl olarak belirlenmiş; öğretim biçimi hakkında da geniş bilgi verilmiştir (13, 14). Nizamnamede, okulun öğretim dilinin Türkçe olacağı ancak Türkçe bilmeyen öğretmenlerin Fransızca ders verebileceği yer almış, öğrencilere Fransızca ders verebileceklerdir. Üç yıl sonra öğrenciler bitime tezi hazırlayacaklar, bitirme tezini tamamlanmasından sonra şahadetname verilecektir (15).

Bu düzenlemelerden sonra Darülfünun 'te tekrar açılmış, müdürlüğüne Hoca Tahsin Efendi getirilmiştir (16). Tekrar açılışında 'den fazla istekli arasından öğrenci alınmıştır (17).

Çoğu askerî okullardan sağlanan hocalardan oluşan eğitim kadrosuyla başlayan eğitim ancak bir yıl sürdü.Cemalettin Afgani'nin bir yıl sonra Ramazan ayında halka açık konferanslarda nübüvvetin bir sanat olduğunu söylemesi olaylara neden olmuştur. Afgani İstanbul'dan uzaklaştırılmış, Tahsin Efendi nazırlıktan alınmış bundan sonra eğitim bir yıl daha sürebilmiş, ' de tatil edilmiştir. Bu kapatılma kararında Viyana elçisi şekip Efendi'nin Avusturya'da ihtilalinde üniversitelerin monarşinin yıkılması için çaba gösterdiğini yazması etkili olmuştur (18).

Bütün olumsuz şartlara rağmen Darülfünun'nun tekrar açılma çabaları devam etmiştir. Darülfünun'nun üçüncü defa açılma düşüncesi Saffet Paşa'nın gayretleri ile olmuştur. Saffet Paşa, Darülfünun-u Sultani adı ile Galatasaray Sultanisi'nin içinde ve müdürlüğünü Sava Paşa'nın yaptığı, batılı öğretmenlerin eliyle yılında yeniden açılabilmiştir. Okulda Hukuk, Mühendislik ve Edebiyat şubeleri kurulmuştur. Türkçe ders verecek öğretmen bulunamadığı için öğretim dili Fransızca olarak kabul edilmiştir. Böylece yeni kurulan Darülfünun yalnız Galatasaray Sultanisi mezunlarının devam edebileceği okul haline dönüşmüştür. Okulun programında Türk Tarih ve Edebiyatına, sanat ve kültürüne yer verilmemiştir (19).

Darülfünun-u Sultani'nin tasarruf gerekçeleri ile 'de önce Hukuk ve Mühendislik daha sonra Edebiyat şubesinin de kapanmasıyla okul ' de tamamen ortadan kalkmıştır (20).

2. Mutlakıyet Dönemi:

Darülfünun Mutlakiyet Döneminin siyasî ortamındaki belirsizlikler sebebiyle uzun süre kapalı kalmıştır. Okulu açma çabaları 'lü yıllara kadar yetersiz kalmıştır.

Okulun açılması için Halil Rıfat Paşa'nın Sadrazam olduğu dönemde yılında irade çıkmıştır (21). Darülfünun; Darülfünun-u şahane adıyla yılında tekrar açılabilmiştir. Okulda Ulum-i Aliye-i Diniye, Edebiyat, Ulum-i Riyaziye ve Tabiiye şubeleri kurulmuştur. Darülfünun yükseköğretim çağına gelen gençlerin yasağa rağmen Avrupa'ya kaçıp gitmelerine engel olmak amacıyla açılmıştır (22). Okul için ayrı bir bina tahsis edilmemiş, Mülkiye Mektebi içinde açılmış, yönetimi de Mülkiye Mektebi müdürü tarafından yürütülmüştür.

11 Ağustos ( ) tarihinde çıkarılan Darülfünun Nizamnamesi'nin birinci maddesiyle okul Darülfünun-u Şahane adını almış, ikinci madde de bölümler değişmiş, Dinî İlimler şubesi eklenmiştir.3,5,7. maddeleriyle şubelerin idarî ve ilmî serbestliği kaldırılmış, her şey hükûmetin kontrolüne bırakılmıştır. 11 ve maddelerle öğrencilerin öğretim anında sıkı bir kontrol altına alınması sağlanmış, alınacak öğrenci sayısı da sınırlandırılmıştır. Okulun her sınıfında 30 öğrenci bulunması istenmiş, bütün dersleri müfettişler dinlemişlerdir (23).

3. funduszeue.infoşrutiyet Dönemi:

II. Meşrutiyet Dönemi Eğitim Sistemi Mutlakıyet Dönemi izlerini silmek, Medreselerin eğitim sistemi içindeki rollerini azaltmak ve modern eğitim sisteminin gelişmesi için çabaların arttığı dönemdir.

II. Meşrutiyet sonrasında İttihat ve Terakki ile birlikte gelen siyasal ve ideolojik tutumlar yükseköğretime hemen yansımıştır. Yüksek Okulların programları, yönetim biçimleri değiştirilmiş hemen her okulda öğrenci dernekleri kurularak eğitim yaşamı ile siyasal yaşam arasında siyasal etkileşme kanalları oluşturulmuştur (24).

Darülfünun'un esas gelişmesi 'den sonra olmuştur. 21 Eylül 'de Mülkiye Mektebi'ndeki eski yerinden çıkarılmış, Zeynep Hanım Konağına nakledilmiş (25), programları tamamen gözden geçirilerek daha önceki dönemde siyasal nedenle programa konmayan; Tarih, Edebiyat ve Felsefe dersleri eklenmiş ve Darülfünun-u şahane ismi yerini Darülfünun-u Osmaniye bırakmıştır (26).

yılından sonra yüksekokullara ve bilhassa Darülfünun'a öğrenci müracaatı çok fazla olmuştur yılında Darülfünun özel bir binaya kavuşturulmuş, öğretim araç ve gereçleri bakımından da zenginleştirilmiştir (27).

yılında yayınlanan bir talimatnameye göre Darülfünun'nun beş şubesinde birer Muallimler Meclisi (28) ( Profesörler Kurulu ) kuruluyor ve kendi aralarında şube reislerini seçiyorlardı. Bu değişiklik Emrullah Efendi tarafından gerçekleştirilmiştir. Talimatname ile Darülfünun’da Dinî İlimler, Hukuk, Fen,Tıb ve Edebiyat Fakülteleri oluşturulmuştur. Bu yenileşme döneminde okulun Tıp Fakültesi hariç diğer Fakültelerine Nazırşükrü Bey zamanında; Edebiyat Fakültesine 10, FenFakültesine 6, HukukFakültesine 4 Alman profesör getirilmiştir. Ayrıca Darülmesai adında araştırma enstitüleri kurulmuştur (29).

' yılı Darülfünun açısından önemli bir yıldır, okulun teşkilêt ve düzeni büyük ölçüde kanun ve nizam altına alınmaya çalışılmıştır. Fakülte nizamnameleri tek tek hazırlanmaya çalışılırken genel olarak bütün Darülfünun'u ilgilendiren bir lahiyası da yayımlandı. Bu nizamname Darülfünun'a bağlı bütün yüksekokullardaki idarî işlerle kuruluşları yeniden düzenledi; Fakülte Reisleri, Fakülte Meclis-i Muallimleri, Fakülte Katib-i Umumileri ve Darülfünun Meclis-i Umumisinin kuruluş ve görevlerini içeriyordu (30).

Aynı yıl hazırlnan bir başka lahiya ile Darülfünun'na giriş düzenlenmiştir. Sultani ve yedi yıllık İdadi mezunları doğrudan rüus imtihanına gireceklerdi (31). Darülfünun'un disiplin işleri düzenlenmiş, şubelere fakülte ismi verilmiştir (32).

Darülfünun'nun yılındaki durumu sayılarla şu şekilde gösterilebilir; çeşitli bölümlerinde öğrenci ve 93 öğretim elemanı vardı (33).

Ekim tarihinde çıkarılan bir başka nizamnamede "Darülfünun, Maarif-i Aliyenin İnkişaf ve Terakkisine hadim, Hukuk, Tıb, Edebiyat ve Fünun medreselerinden müteşekkil bir müessesei ilmiyedir" denilerek ilmi muhtariyet tanınıyordu (34). Ancak yapılan tüm reform çalışmalarına rağmen Darülfünun'da istenilen gelişme Cumhuriyetin kuruluşuna kadar sağlanamamıştır.

Ekim Nizamnamesi ile ilmî muhtariyet kazanan Darülfünun'a 'te tüzel kişilik tanınmıştır yılında sayılı Kanun Darülfünun'u kaldırmış, Millî Eğitim Balkanlığı kendisine bağlı İstanbul Üniversitesi kurmakla görevlendirilmiştir (35).


(*)Gazi Üniversitesi Meslekî Yaygın Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi.

(1) funduszeue.infoi; Türkiye ( Çeviren: Cemal Karaağaçlı ), s. ,

(2) Bayram Kodamanoğlu, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, Ankara: s

(3) Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, İstanbul: , s.

(4) İlhan Tekeli- Selim ılkin, Osmanlı İmparatorluğu'nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, Ankara: , s.

(5) Akyüz; a.g.e, s.

(6) Tekeli-ılkin; a.g.e, s.

(7) funduszeue.info Koçer,Türkiye'de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul s

(8) Koçer; a.g.e,s.

(9) Kodaman; a.g.e; s

(10) Akyüz; a.g.e, s.

(11) Koçer; a.g.e, s

(12) Tekeli-ılkin; a.g.e, sS.

(13) Akyüz; a.g.e, s

(14) Unat funduszeue.infoşit; Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihî Bakış, Ankara: , S,

(15) Unat; ag.e, s

(16) Akyüz; a.g.e, s.

(17) Tekeli-İlkin; a.g.e, s.

(18) Tekeli-İlkin; a.g.e, s.

(19) Tekeli-İlkin; a.g.e, s.

(20) Tekeli-İlkin; a.g.e, s.

(21) Tekeli-İlkin; a.g.e, s.

(22) Akyüz; a.g.e, s.

(23) Koçer; a.g.e, s

(24) Tekeli-İlkin; a.g.e, s.

(25) Mustafa Ergün,II. Meşrutiyet Devrinde Eğitim Hareketleri ( ), Ocak Yayınları, Ankara: , s .

(26) Tekeli-İlkin; a.g.e, s.

(27) Koçer; a.g.e, s.

(28) Tekeli-İlkin; a.g.e, s.

(29) Koçer; a.g.e, s

(30) Ergün; a.g.e, s

(31) Ergün; a.g.e, s.

(32) Tekeli-İlkin; a.g.e, s.

(33) Ergün; a.g.e, s.

(34) Akyüz; a.g.e, s.

(35) Akyüz; a.g.e, s.

Türkiye&#;nin ilk kadın üniversitesi &#;İnas Darülfünunu&#; &#;te kuruldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk olarak Japonya'da dile getirdiği kadın üniversitelerinin kurulması, TBMM Başkanlığı'na sunulan 11'inci Kalkınma Planı'nda yer aldı. Türkiye’nin ilk kadın üniversitesi, yıl önce kurulmuştu. 12 Eylül 'te açılan, 24 Ekim yılında öğretime başlayan 'İnas Darülfünunu', edebiyat ve fen bölümlerinden oluşurken, eğitim üç seneydi. 22 kadın öğrenciyle eğitime başlayan İnas Darülfünunu'nda, kapatıldığı yılına kadar kadın öğrenci öğrenim gördü. 

İnas Darülfünunu (Kadın Üniversitesi) Zeynep Hanım Konağı'nda 24 Ekim 'te eğitime başlamıştı. Binanın sol bölümünde erkek öğrencilerin bulunduğu Darülfünun bulunuyordu.

Kadın üniversiteleri, TBMM’ye sunulan 11’inci Kalkınma Planı’na eğitim başlığı altında girdi. Planda yükseköğretimde çeşitliliğin artırılmasının sağlanacağı belirtilirken, kadın üniversiteleri kurma hedefi 'Japonya örneği incelenerek sadece kadın öğrencilerin kabul edildiği kadın üniversiteleri kurulacaktır' maddesiyle ifade edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı üzerine Yüksekögretim Kurulu (YÖK) Türkiye’de kadın üniversiteleri kurulması yönünde bir çalışma başlattı. Türkiye'de ilk kadın üniversitesi ise yıl önce İstanbul'da 'İnas Darülfünunu' adıyla kuruldu. İstanbul Kadın Müzesi tarafından düzenlenen 'Kadınların Üniversitede Yılı İnas Darülfünunu/Kadın Üniversitesi ' başlıklı serginin kataloğunda, Türkiye’nin ilk kadın üniversitesi ile ilgili ayrıntılı bilgiler yer aldı.

22 KADIN ÖĞRENCİ İLE ÖĞRETİME BAŞLADI

İnas Darülfünunu, sınavları kazanarak kayıt yaptırmaya hak kazanan 22 öğrencisiyle 24 Ekim 'te öğretime başladı. Binanın sol bölümünde erkek öğrencilerin okuduğu Darülfünun bulunuyordu. Kadın üniversitesi ilk mezunlarını yılında verirken, Edebiyat bölümünden 7, Tabii Bilimler’den 8 ve Matematik bölümünden 3 kadın öğrenci mezun oldu. Katalogda yer alan bilgilere göre İnas Darülfününu’nun kız öğrencileri, iki tür aileden gelmekteydi. Birinci grupta zengin ve çalışmaya ihtiyacı olmayan, yalnız yüksek tahsilde bulunmayı amaçlayan öğrenciler, ikinci grubu ileride hayatını kazanabilecek bir meslek edinmeyi amaçlayan öğrenciler yer alıyordu. Öğrencilerin çoğunluğu ise ikinci grupta bulunanlardı. Edebiyat ve Fen bölümlerinden oluşan İnas Darülfünunu’nda eğitim 3 seneydi. Fen bölümünün Matematik ve Tabii Bilimler bölümleri vardı. 1 Kasım ’te ressam Mihri Rasim Müşfik Açba, Maarif Nazırı Ahmet Şükrü Bayındır’a kadınlar için güzel sanatlar akademisi açılması için başvurdu. Resim ve heykel bölümleri olan İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’ne ilk sene 33 öğrenci alındı. İnas Darülfünunu’nun yılları arasında 53’ü mezun olan kadın öğrencisi oldu.

YILINDA KAPATILDI, KARMA EĞİTİME GEÇİLDİ

İnas Darülfünunu’nun kapanışı ise Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıktığı yılında oldu. Müttefik devletleri İstanbul’u işgal ettiğinde hükümet, İnas Darülfünunu’nun müdür ve öğretim elemanlarının maaşını kesti. Ardından Maarif Nazırı Ali Kemal, Darülfünun Müdürü Ahmet Naim’e İnas Darülfünunu’nun kapatıldığını ve kadın öğrencilerin, Darülfünun’un Fen ve Edebiyat Fakültelerindeki erkek talebeler ile birlikte okuyacağını bildirdi. Darülfünun Müdürü, kadın ve erkek öğrencilerin birlikte eğitimine karşı çıktı, aynı binada fakat kadın ve erkek öğrenciler için sabah ve öğleden sonra ayrı olmak üzere iki program hazırladı.

’da Maarif Nezareti, mezun olacak kadın öğrencilere Kadın Üniversitesi’nden veya erkek Darülfünunu’ndan mezun olma hakkı verdi. 3 kadın öğrenci erkek Darülfünunu’nun Coğrafya bölümüne geçiş yaptı. eğitim öğretim yılında öğretim elemanları kadın ve erkek öğrenciler için aynı dersi iki kez anlatmak istemediler. Darülfünun Divanı, Edebiyat, Fen ve Hukuk fakülteleri için karma eğitim kararı aldı. eğitim öğretim yılında ise üniversitede resmen karma eğitime geçildi.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası