tiyatro ünitesi / Sınıf Tiyatro Ünitesi Değerlendirme Soruları Yazılıya Hazırlık Soruları ve Cevapları

Tiyatro Ünitesi

tiyatro ünitesi

Sevgili takipçilerimiz,

Bu yazımızda sınıf Türk Dili ve Edebiyatı tiyatro ünitesi özet ders notlarınıbulabilirsiniz Bu ünitenin içeriğini arası Cumhuriyet Dönemi&#;nde tiyatro; arası Cumhuriyet Dönemi&#;nde tiyatro ve dünya edebiyatında tiyatro konuları oluşturuyor. Ayrıca Cumhuriyet Dönemi önemli tiyatro sanatçılarını ve eserlerinide bu harika ders notundabulabileceksiniz Ders notunda eksik veya hatalı gördüğünüz yerleri bize yorum kısmından iletebilirsiniz




SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 7. ÜNİTE: TİYATRO DERS NOTLARI

Ünite İçeriği

&#;Cumhuriyet Dönemi&#;nde tiyatro ()
&#;Cumhuriyet Dönemi&#;nde tiyatro ()
&#;Dünya edebiyatında tiyatro


&#;Tiyatro ünitesi konu anlatımını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz

7. ÜNİTE: TİYATRO DERS NOTLARI

Tiyatro:Sahne üzerinde ve bir seyirci topluluğu önünde, sanatçılar tarafından, hareketli olarak canlandırılacak nitelikte yazılan edebi türdür.

&#; Başka bir tanımla ifade edilecek olursa; herhangi bir olay, durum veya tasarının sahnede canlandırılması amacı ile yazılmış eserlere &#;dramatik metinler&#;denir. Bu metinlerin sahnede canlandırılması ile ortaya çıkan sanat da tiyatro olarak adlandırılır.

KISACA TÜRK TİYATROSUNUN GELİŞİMİ

Türk edebiyatında sözlü gelenek içinde ortaya çıkıp gelişen geleneksel Türk tiyatrosu (Karagöz,
orta oyunu, meddah, seyirlik köy oyunları, kukla vb.) yüzyıllarca varlığını sürdürmüştür.
&#;Modern tiyatro, Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi&#;nde Batı&#;dan gelmiştir. Bu dönemde Şinasi ilk yerli oyun olan Şair Evlenmesi&#;ni yazmış; Ahmet Vefik Paşa, Fransız sanatçı Moliére&#;den uyarlamalar yapmıştır. Modern tiyatro kurulurken kimi zaman geleneksel tiyatroya ait unsurlardan da yararlanılmıştır.
&#;arasında II. Abdülhamit&#;in &#;istibdat&#;adı verilen baskıcı dönemi, sanatçılar üzerinde etkili olduğu için Türk tiyatrosunda bir gelişme olmamıştır.
&#;Millî Edebiyat Dönemi&#;nde tiyatro yeniden canlanmıştır. İlk Müslüman kadın oyuncu Afife Jale bu dönemde sahneye çıkmıştır. Musahipzade Celal bu dönemin en önemli tiyatro yazarlarındandır.
&#;Milli Edebiyat tiyatrosunda görülen gelişme; Cumhuriyet Dönemi&#;nde devlet konservatuvarlarının, devlet tiyatrolarının, şehir tiyatrolarının açılması ve özel tiyatro gruplarının oluşması ile güçlenerek devam etmiştir.

&#;Çağdaş tiyatro anlayışı, modern tiyatro salonları, yeni eserler (çeviri, uyarlama, telif), profesyonel oyuncu, yönetmen, sahne tekniği, makyaj, kostüm vb. ile tiyatro artık kurumsallaşmıştır.

&#;Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı&#;nda tiyatro türünün Batı edebiyatındaki tiyatro geleneği ile ilişkisi güçlüdür. Bu dönemde Batı tiyatrosu örnek alınarak trajedi, komedi ve dram türlerinde eserler yazılmış; müzikli, danslı; benzetmeci, göstermeci, epik tiyatro örnekleri verilmiştir. 


TÜRK TİYATROSUNDA "İLK"LER

Modern tiyatro öncesinde Anadolu'da geleneksel Türk tiyatrosu egemendi. Karagöz, Meddah, orta oyunu ve köy seyirlik oyunları
&#;Bizde Batılı anlamda tiyatro ilk kez Tanzimat Dönemi'nde görülmüştür. Bu dönemde Tanzimat sanatçıları Batı'dan tiyatro çevirileri yapmıştır. (Örneğin Ahmet Vefik Paşa'nın Moliere'den yaptığı çeviriler)
&#;Modern anlamda ilk yerli tiyatro Şinasi'nin Şair Evlenmesi'dir. Bir töre komedisi olan oyunda görücü üsulüyle evlenmenin sakıncaları işlenmiştir.
&#;Sahnelenen ilk yerli tiyatro Namık Kemal&#;in Vatan Yahut Silistre adlı oyunudur.
&#; Türk edebiyatında ilk dram örneği Recaizade Mahmut Ekrem&#;in Afife Anjelik adlı eseridir.
&#; Modern anlamda Türk tiyatrosunun asıl kurucusu Muhsin Ertuğrul&#;dur.
&#;Cumhuriyet Dönemi&#;nde heceyle yazılan ilk tiyatro Yusuf Ziya Ortaç&#;ın Binnaz adlı oyunudur.
&#;Epik tiyatronun kurucusu Cumhuriyet Dönemi sanatçısı Haldun Taner&#;dir. (Keşanlı Ali Destanı)
&#;İlk Müslüman kadın tiyatrocu Afife Jale&#;dir.
&#; İstanbul&#;da temsil vermek üzere kurulan ilk tiyatro Gedik Paşa Tiyatrosu&#;dur.
&#; Güngör Dilmen; Canlı Maymun Lokantası eseriyle absürt (saçma) tiyatronun önemli temsilcisidir.

Afife Jale


&#;Tiyatro ünitesini aşağıdaki videodan izleyin, konuyu daha iyi anlayın


CUMHURİYET DÖNEMİ'NDE TİYATRO  ()
  • Millî Edebiyat Dönemi&#;nde tiyatroda görülen gelişme; Cumhuriyet Dönemi&#;nde devlet konservatuvarlarının, devlet tiyatrolarının, şehir tiyatrolarının açılması ve özel tiyatro gruplarının oluşması ile güçlenerek devam etmiştir.
  • Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı&#;nda Batı tiyatrosu örnek alınarak trajedi, komedi ve dram türlerinde eserler yazılmış; müzikli, danslı; benzetmeci, göstermeci, epik tiyatro örnekleri verilmiştir. Çağdaş tiyatro anlayışı, modern tiyatro salonları, yeni eserler (çeviri, uyarlama, telif), profesyonel oyuncu, yönetmen, sahne tekniği, makyaj, kostüm vb. ile tiyatro artık kurumsallaşmıştır. 
  • Bu dönemde Muhsin Ertuğrul, modern Türk tiyatrosunun oluşmasında önemli katkılar sağlamıştır.
  • yılları arasında tiyatro, daha çok, Cumhuriyet değerlerinin halka aktarılmasında bir araç olarak kullanılmıştır. 
  • Cumhuriyet'in ilk yıllarında tiyatro yazarları daha çok Türk tarihi, efsaneler ve masallara yönelmiş, bu yolla ulusal bilinci pekiştirmek istemişlerdir. 
  • Özellikle 'lu yıllarda Atatürk'ün belirlediği amaç doğrultusunda konusunu Türk tarih ve uygarlıklarından, destan ve efsanelerden, Cumhuriyet kazanımlarından, devrimlerinden 
  • alan birçok oyun yazılmıştır. Bu yıllarda Yaşar Nabi'nin Mete; Behçet Kemal'in Çoban ve Atilla, Necip Fazıl'ın Sabır Taşı adlı oyunları Türk'lerin erdemleri ve uygarlığını yansıtmak amacını taşırlar.
  • 'lı yıllarda değer yargılarının değişmesi ve ekonomik koşulların aile üzerinde etkisi durulmuş, ayrıca bu yıllarda geleneksel Türk tiyatrosunun izleri görülmüştür.
  • 'li yıllarda tiyatromuzda hem nicelik hem nitelik bakımından bu&#;yu&#;k bir gelis&#;me go&#;ru&#;lu&#;r. Devlet ve s&#;ehir tiyatrolarının, o&#;zel tiyatroların, oyun yazarlarının ve tiyatro tu&#;ru&#;ndeki eserlerin sayısında da ciddi bir artıs&#; go&#;ru&#;lu&#;r. Bu do&#;nemde yerli oyunlar Devlet Tiyatrolarında sahnelenerek seyirciyle bulus&#;ur.
  • Konular ve Temalar&#;Anadolu&#;ya yönelimin yoğunlaştığı bu dönem tiyatrosunda Kurtuluş Savaşı yılları, Atatürk'ün fikirleri, Cumhuriyet düzeninin olumlu yönleri, mitoloji, efsaneler ve masalları, Türk tarihi, Türk milliyetçiliği, Batılılaşma, toplumsal değerlerdeki değişimler, eski ve yeni yaşam biçimlerinin çatışması vb. sıkça işlenen temalardır.

Musahipzade Celal, Milli Edebiyat Dönemi oyun yazarıdır.
Teknik bakımından zayıf ama gözlem, tarihi ayrıntı ve yergi bakımlarından başarılı komediler yazmıştır. Konularını Osmanlı İmparatorluğu&#;ndan, kendi deyişiyle &#;tarihin gölgesi altında hayal-meyal seçilen halk hayatından&#; almıştır.
Köprülüler, Türk Kızı, Fermanlı Deli Hazretleri, Bir Kavuk Devrildi, Aynaroz Kadısı eserlerinden bazılarıdır.

ARASI CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK TİYATROSU

  •  sonrasında tiyatro teknik ac&#;ıdan ilerlemis&#;, tiyatroda is&#;lenen konular c&#;es&#;itlenmis&#;tir.
  • Bu do&#;nemde hem c&#;eviri oyunların hem de nitelikli yerli oyunların sayısı artmıs&#;, bir yandan da c&#;og&#;u uyarlama olan mu&#;zikli oyun tu&#;rlerinde eserler verilmis&#;tir.
  • Sahne teknig&#;ine uygun, yalın bir dil kullanılmıştır.
  • Bireysel ve toplumsal konuların is&#;lendig&#;i bu do&#;nemde yurt sorunları, kadının toplum yas&#;amındaki yeri; ko&#;y, to&#;re, kus&#;ak c&#;atıs&#;ması, deg&#;er yargıları vb. temalara yo&#;nelim artmıs&#;tır.
  • Bu dönemde eğitim ve sorunları ön plana çıkar. Kuşaklar arası ve kentli köylü arası eğitim farkından doğan çatışmalar işlenir. Ebeveyn-çocuk, kadın-erkek, ağaç-köylü, imam-muhtar-öğretmen ilişkileri işlenir.
  • Sosyal deg&#;is&#;imlerin birey ve toplum yas&#;amındaki etkileri siyasal, sosyal ve psikolojik yaklas&#;ımlarla yansıtılmıs&#;tır.
  • 'ten sonra 12 Mart olayı buna bağlı olarak Türk tarihini yeniden gözden geçirme, işçi sorunları, Almanya'ya gidenlerin kültür çatışmaları, Almanya'da yetişmekte olan birinci, ikinci kuşak sorunları işlenir.


 Sarı Naciye Recep Bilginer&#;in tiyatro eseridir.
     
    ARASI ÖNEMLİ TİYATRO YAZARLARI VE ESERLERİ
  • Ahmet Kutsi Tecer&#;Koc&#;yig&#;it Ko&#;rog&#;lu
  • Adalet Ag&#;aog&#;lu&#;C&#;atıdaki C&#;atlak
  • Bas&#;ar Sabuncu&#;S&#;erefiye
  • Cahit Atay&#;Gu&#;ltepe Oyunları
  • Cevat Fehmi Bas&#;kut&#;Buzlar C&#;o&#;zu&#;lmeden
  • Gu&#;ngo&#;r Dilmen&#;Midas&#;ın Kulakları
  • Haldun Taner&#;Kes&#;anlı Ali Destanı
  • Necati Cumalı&#;Bos&#; Bes&#;ik
  • Nezihe Meric&#;&#;Sular Aydınlanıyordu
  • Oktay Arayıcı&#;Dıs&#;arda Yag&#;mur Var
  • Orhan Asena&#;Hurrem Sultan
  • Recep Bilginer&#;Sarı Naciye
  • Refik Erduran&#;Karayar Ko&#;pru&#;su&#;
  • Selahattin Batu&#;Og&#;uzata
  • Tuncer Cu&#;cenog&#;lu&#;Ko&#;rdo&#;vu&#;s&#;u&#;
  • Turan Oflazog&#;lu&#;IV. Murat
  • Turgut O&#;zakman&#;To&#;re adlı eserleri bu dönemde tu&#;ru&#;n tanınmıs&#; o&#;rneklerindendir.
DÜNYA EDEBİYATI&#;NDA TİYATRO

İlk yetkin örnekleri Eski Yunan&#;da görülen tiyatro, yüzyıllar içinde farklı türlere ayrılarak gelişimini sürdürmüştür.
&#;Eski Yunan edebiyatında:Aiskhylos&#;Zincire Vurulmuş Prometheus, Sophokles&#; Kral Oidipus
&#;İngiliz edebiyatında: Shakespeare&#; Romeo ve Juliet, George Bernard Shaw&#; Kırgınlar Evi Samuel Beckett&#; Mutlu Günler
&#;Fransız edebiyatında:Racine&#;in (Rasin) &#;Andromaque (Andromak), Corneille&#;in (Korney) &#; Le Cid (Lö Sid), Moliére (Molyer) &#;Cimri, Victor Hugo&#; Hernani
&#;Alman edebiyatında: Schiller&#; Wilhelm Tell (Vilhelm Tel), Goethe&#;Faust (Faust), Bertolt Brecht (Bertolt Bireşt) &#;Evet Diyen Hayır Diyen
&#;Norveç edebiyatında:Henrik İbsen&#;Bir Bebek Evi, Yaban Ördeği;
&#;Rus edebiyatında:Gogol&#; Müfettiş, Çehov&#;Üç Kız Kardeş, Vanya Dayı
adlı oyunları dünya edebiyatının tanınmış tiyatro eserlerindendir&#;

Andromak, beş perdelik bir trajedidir. Fransız sanatçı Racine, Andromak&#;ı Eski Latin edebiyatında trajedileriyle tanınan Vergilius&#;un (Vircilyus) Aeneis (Eneis) adlı eserinden esinlenerek yazmıştır. Racine, kahramanlarının ruh hâllerini başarıyla vermiş, Andromak&#;ın oğlunun ölmesine veya yaşamasına sebep olacak kararı verme ikilemini gerçekçi bir şekilde yansıtmıştır.

CUMHURİYET DÖNEMİ ÖNEMLİ TİYATRO YAZARLARI

HALDUN TANER ()
  • Öykü ve oyun yazarıdır.
  • Eserlerinde çağının sorunlarını ortaya koymuş, eser kişilerinden hareketle çözümler de sunmuştur.
  • Epik tiyatronun, kabare tiyatrosunun bizdeki öncüsüdür.
  • Eserlerinde entrikalı, sürprizli, güldürücü olaylara yer vermiştir.
  • Eserlerinde izleyenlere yer yer bilgi veren ansiklopedik bir yan da bulunmaktadır.
  • Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile Deve Kuşu Kabaresini kurmuştur.
  • Tiyatroları: Günün Adamı, Dışarıdakiler, Huzur Çıkmazı, Keşanlı Ali Destanı
  • Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım

REFİK ERDURAN () 


&#; Tiyatro eserleriyle tanınmıştır.
&#; Tiyatro eleştirisi, fıkra, roman türünde de eserler vermiştir.
&#; Tiyatroları:Cengiz Han'ın Bisikleti, Karayar Köprüsü, Bunu Yapan iki Kişi, Canavar Cafer

Turgut ÖZAKMAN (&#;) 


  • Tiyatro, roman, araştırma inceleme gibi alanlarda eserler vermiştir.
  • Eserlerinde çoğunlukla Türk tarihinin çeşitli evrelerini ele almıştır.
  • Tiyatroları: Pembe Evin Kaderi, Ben Mimar Sinan, Ah Şu Gençler Roman: Şu Çılgın Türkler, Diriliş-Çanakkale

ORHAN ASENA ( )

  • Edebiyata şiirle başlamış, tiyatro yazarı olarak tanınmıştır.
  • Gılgamış Destanı'ndan esinlenerek yazdığı "Tanrılar ve insanlar" oyunuyla ünlenmiştir.
  • Tarihten aldığı olayları ve topluma mal olmuş kişileri konu edinmiştir.
  • Tiyatroları: Tohum ve Toprak, Hürrem Sultan, Tanrılar ve İnsanlar, Fadik Kız, Atçalı Kel Mehmet, Karacaoğlan, Ölü Kentin Nabzı

TURAN OFLAZOGLU (&#;)
  • Tiyatro yazarıdır.
  • Oyunlarının konusunu, köyden ve Türk tarihinden almıştır.
  • Tiyatroları: IV. Murat, Deli İbrahim, Genç Osman, Kösem Sultan, Bizans Düştü
RECEP BİLGİNER ()

  • Şiirleri de olmasına karşın tiyatrocu olarak tanınmıştır.
  • Oyunlarında toplumsal konuları işlemiştir.

Tiyatroları: İsyancılar, Sarı Naciye, Yunus Emre, Parkta Bir Sonbahar Günüydü, Mevlâna, Ben Kimim, Karım ve Kızım

NAHİD SIRRI ÖRİK (&#;)

  • Hikâye, roman, oyun yazarıdır. Çevirmenlik yapmıştır.
  • Abdülhamit Düşerken adlı romanı ünlüdür. Ayrıca oyun yazarıdır.

  Tiyatroları:Sönmeyen Ateş, Muharrir, Alınyazısı

TEMEL TİYATRO TERİMLERİ

Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.
Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama.
Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.
Aktris: Kadın tiyatro sanatçısı.
Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.
Antik tiyatro: Eski Yunan - Latin tiyatrosu.
Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 'te kurulmuştur.
Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.
Diksiyon: Tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. Tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır.
Diyalog: Oyundaki iki ya da daha çok kişi arasındaki karşılıklı konuşmalar
Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; bir vakayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.
Entrik unsur, Entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması.

Figüran: Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse.
Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. (Bugünkü perde karşılığı.)
Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız olmuştur.
Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vakanın geçtiği bölüm.
Feeri: 
Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
Grotesk: Gülünç, güldürücü.
Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.
Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.
Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktrislerce başlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.
Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.
Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.
Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan değişiklikler.
Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.
Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.
Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.
Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.
Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.
Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından, kapanmasına kadar geçen bölüm.
Piyes: Tiyatro eseri.
Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.
Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.

Replik: 1. Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz. 2. Oyunda karşısındakinin sözüne karşılık, karşılama sözü.
Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.
Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
Revü: Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
Sahne eseri: Tiyatro eseri, piyes.
Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Temaşa: Tiyatro.
Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.
Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler .
Trajik: Korku, sıkıntı, heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.
Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir.
Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
Virtüöz: Üstün bir tekniği, yorum gücü ile ustalık düzeyine erişmiş oyuncu.

Yararlanılan Kaynaklar:
  • Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı, MEB Yayınları, Ankara
  • Prof. Dr. Olcay ÖNERTOY, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Tiyatro, Açık Öğretim Fakültesi Yayınları
  • Gökhan Ulukan (Türk Dili ve Ed. Öğretmeni) Cumhuriyet Dönemi Göstermeye Bağlı Edebi Metinler Ders Notu

Karagöz Oyunu Özellikleri, Bölümleri, Tipleri

To print the story please do so via the link in the story toolbar.

KAZANIMLAR:

Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönemle ilişkisini belirler. Metin ile metnin konusu ve temasını belir monash.pweki çatışmları belirler.  

Metnin olay örgüsünü belirler.

Metindeki şahıs kadrosunu, zamanı, mekanı, anlatıcıyı ve bakış açısını belirler.

Metni yorumlar. Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.

Karagöz-Hacivat Oyunu ve Özellikleri

Karagöz oyunu, Geleneksel Türk Tiyatrosunun başlıca türlerinden birisidir.

Türk toplumu Batılı anlamdaki tiyatro kavramını Tanzimat‘la birlikte tanımıştır. Tanzimat’tan önce Türk toplumunun bildiği tiyatro, seyirlik oyun ya da temaşa sanatıdır. Geleneksel tiyatronun Batı tiyatrosundan en önemli farkı bağlı kaldığı bir metin olmadan, doğaçlamaya dayalı olarak oynanmasıdır.

■ Karagöz oyunu halkın ortak malıdır. Oyunlarda gösterilen konuların kim tarafından düzenlendiği bilinmez.

■ Zaman içerisinde her Karagöz sanatçısı oyuna bir şeyler eklemiş, zamanın ihtiyacı ve şartlarına göre konuları işlemiştir.

■ Bu oyun, birtakım şekillerin arkadan ışıklandırılmış beyaz perde üzerine yansıtılması temeline dayanır. Bu gösterimi yapan kişiye hayali ya da hayalbaz denir. Hayalinin yardımcısına çırak, yardak, dayrezen, sandıkkâr adları verilir.

■ Karagöz oyunundaki kişiler birer tiptir. Bu tiplerin en önemlileri “Karagöz” ile “Hacivat’tır. Karagöz öğrenim görmemiş, nüktedan, zeki bir tiptir. Hacivat ise biraz öğrenim görmüş, gösteriş meraklısı, yarı aydın bir tiptir. Oyunda yer alan diğer tipler perdeye sadece Karagöz ve Hacivat’la konuşmak için gelir.

■ Karagöz gölge oyunundaki diğer Tipler şunlardır:

  • Zenne (kadın),
  • Himmet Ağa,
  • Tuzsuz Deli Bekir (sarhoş),
  • Efe (zorba),
  • Beberuhi (cüce ve aptal),
  • Kayserili (pastırmacı),
  • Acem (zengin),
  • Yahudi (bezirgân),
  • Çelebi (genç bir mirasyedi),
  • Arnavut (bahçıvan),
  • Arap,
  • Frenk,
  • Zeybek ve
  • Tiryaki.

■ Karagöz oyununu, bir imparatorluk olan Osmanlı’nın toplumsal zenginliğinin hayal perdesine yansıtılmış şekli olarak değerlendirmek mümkündür.

■ Gölge oyununun ortaya çıkışı ve ülkemize gelişi ile ilgili çeşitli rivayetler vardır. Gölge oyununun Uzak Doğu ve Orta Asya’dan dünyaya yayıldığı tahmin edilmektedir. Gölge oyununa ilk olarak ülkemizde Şeyh Muhammet Küşterî başlattığı için oyun perdesine “Küşterî Meydanı” adı da verilmiştir.

■ Her tipin perdeye gelişinde ve oyunun sonunda müzikal öğelerden faydalanılır.

■ Karagözcülük geleneği, usta-çırak ilişkisi içinde yüzyıllarca devam etmiştir.

Karagöz Oyunun Bölümleri

Karagöz oyunu, dört bölümden oluşur:

1. Mukaddime (Giriş): Oyunun başlangıç bölümüdür. Hacivat müzik eşliğinde

bir semai okuyarak perdeye çıkar. Semai bitince “Off… Hay Hak” diyerek perde gazelini okur. Ardından Karagöz gelir, aralarında atışma başlar.

2. Muhavere (Söyleşme): Sadece Karagöz ile Hacivat arasında geçen karşılıklı konuşmanın olduğu bölümdür. Bu bölümün amacı Hacivat ile Karagöz’ü tanıtmaktır. Muhaverenin bitiminde önce Hacivat sonra Karagöz perdeden ayrılır.

3. Fasıl: Oyunun asıl bölümüdür. Bu bölümde yardımcı kişiler de oyunun akışına göre yer alır.

4. Bitiş: Oyunun en kısa bölümüdür. Karagöz Hacivat’a bir tokat atar. Hacivat da “Yıktın perdeyi eyledin viran, varayım sahibine haber vereyim heman!” diyerek perdeden çekilir. Karagöz de Hacivat’a tehdit savurur. Bir sonraki oyunda yakası eline geçince neler yapacağını söyleyerek sonraki oyunun konusu hakkında bilgi vermiş olur. Karagöz, oyunun bittiğini haber verir, kusurları için özür diler. Gelecek oyunun adını ve yerini duyurup sahneden ayrılır.

ORTA OYUNU

Geleneksel Türk tiyatrosunun birçok bakımdan karagöze benzeyen ama canlı oyuncularla oynayan bir türü de orta oyunudur. Seyircilerin çevrelediği boş, meydanlık bir alanda oynandığı için bu ismi almıştır. Orta oyunu kesin biçimini ve orta oyunu adını yüzyılda almıştır. Orta oyununun da yazılı bir metni yoktur. Ana çizgileri bilinen bir konu ele alınarak oyuncuların doğaçlama, yani tuluat yoluyla geliştirdikleri olaylar dizisi, oyun kişileriyle sahneye getirilir.

Orta oyununda Karagöz’ün karşılığı Kavuklu, Hacivat’ın karşılığı ise Pişekâr’dır. Öbür oyun kişileri, gölge oyunundaki kişilerle büyük benzerlik gösteren kalıplaşmış tiplerdir. Orta oyunu da dört bölümden oluşur. Ama burada perde gazeli yerine Pişekâr’ın seyirciyi selamlaması ve zurnacıyla konuşarak oyunu açması, muhavere bölümünde ise Pişekâr ile Kavuklunun tanışma konuşmaları ve Kavuklunun sonunda rüya olduğu anlaşılan bir olayı anlatması (tekerleme) gibi özellikler orta oyununun Karagöz’den ayrıldığı bazı yönlerdir.

Orta Oyununun Bölümleri

Orta oyunu, Karagöz’de olduğu gibi dört bölümden oluşur. Bu bölümler giriş, tekerleme, fasıl ve bitiş şeklinde sıralanır.

Giriş (öndeyiş): Bu bölümde, Pişekâr müzik eşliğinde ortaya çıkar ve oyuncuları selâmlar. Oynanacak oyunu takdim eder ve oyunu başlatır.

Söyleşme (tekerleme): Önce Pişekâr ile Kavuklu arasında kısa birer konuşma olur. Sonra olmayacak şeyler gerçekmiş gibi anlatılır. Buna tekerleme adı verilir.

Fasıl: Asıl oyunun ortaya konduğu bölümdür. Bu bölümde Pişekâr ve Kavuklu dan başka Laz, Ermeni, Arnavut, Rum, Balama, Frenk, Fransız gibi tipler kendi şiveleriyle konuşturulur. Bunların konuşmaları ve kıyafetleri komedi unsuru oluşturur.

Bitiş: Pişekâr, Kavuklu ile kısa bir konuşma daha yapar. Sonra oyunun bittiğini ilan eder. Seyircilerden “Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola.” diyerek özür diler. Bir sonraki oyunun adını ve yerini bildirir.

MEDDAH

Methedici (övücü), taklitler yapıp hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçıya meddah denir.

Türk halk zekâsının ve halkın, olayları karikatürize etme gücünün büyük sanatlarından biri olan meddahlık, yüzyıllar boyu yaşamış, Türk halkı arasında çok ilgi görmüştür.

Meddahlık için tek adamlı tiyatro diyebiliriz. Meddah, tiyatronun bütün kişilerini varlığında birleştiren bir aktördür. Yüksekçe bir yerde oturarak bir öyküyü başından sonuna kadar, canlandırdığı kişileri ağız özelliklerine göre konuşturarak anlatır. Perdesi, sahnesi, elbiseleri, dekoru, kişileri bulunmayan bu tiyatronun her şeyi meddah denilen o tek adamın zekâsına, bilgisine, söz söylemedeki başarısına bağlıdır.

Meddahların çoğu, klasikleşmiş beyitlerle öykülerine başlarlar. Meddah anlatacağı öyküye geçmeden önce: "Haak dostum Haak!" diyerek çoğunlukla şu beyitle öyküye girer:

"Söyledikçe sergüzeşti verir bezme letafet,Dinle imdi bende-i âcizden hoş bir hikâyet."
Meddah kişilerin ağız özelliklerini taklit ettiği gibi hayvanların, doğanın ve cansız nesnelerin seslerini de taklit eder.

Meddahın iki aracı vardır; biri boynuna doladığı mendili, öteki de elinde tuttuğu sopasıdır. Mendille çeşitli başlıklar yapar, terini siler. Sopayı da oyunu başlatmak, seyirciyi suskunluğa çağırmak, kapıyı vurmak için ya da saz, süpürge, tüfek, at yerine kullanır.

Bitişte özür diler, oyundan çıkan sonucu (kıssa) bildirir. Daha sonra anlatacağı öykünün adını ve öyküyü nerede anlatacağını söyler.

KÖY SEYİRLİK OYUNLARI

Köy Ortaoyunları, köylülerin uzun kış aylarında ve hususiyle düğünlerde, bayramlarda eğlenmek ve vakit geçirmek için düzenleyip oynadıkları dram karakterli temsillerdir. Bu temsiller, târihî kaynakların verdiği bilgilerden anlaşıldığına göre çok eski bir sözlü geleneğe dayanmaktadır.  Kadın rollerini de erkkeler oynar.

      YAZILI METNE DAYALI İLK TİYATROMUZ    

            ŞAİR EVLENMESİ

Tanzimat Dönemi yazarı İbrahim Şinasi tarafından 'da yazılan, Tercüman-ı Ahvâl gazetesinde tek perde olarak tefrika edilen, Türk Edebiyatının ilk tiyatrosu. Bir Töre Komedyası özelliği taşıyan "Şair Evlenmesi", görücü usulüyle evliliğin sakıncalarını konu almaktadır. Batılı tutum ve davranışı, kılık ve kıyafetiyle pek sevilmeyen, eğitimli olmasına rağmen saf bir yapıya sahip Şair Müştak Bey, sevdiği Kumru Hanım'la, kılavuz ve yenge hanımlar aracılığıyla evlenmiştir. Nikah sonrasında kendisiyle evlendirilen kişinin, Kumru Hanım'ın çirkin ve yaşlı ablası Sakine Hanım olduğunu görünce önce bayılır sonra itiraz eder. Mahallelinin de işe karışmasıyla başına gelenleri kabul etme mecburiyetinde kalan Müştak Bey'in imdadına arkadaşı Hikmet Bey yetişir. Hikmet Bey'in mahalle imamına verdiği rüşvetle olay çözülür, yapılan hile sonuçsuz kalımonash.pwa muradına eren Müştak bey Kumru Hanım'a kavuşur. Ancak Hikmet Efendi birbirleriyle görüşmeden evlenmeye kalkmanın sonucunun kötü olacağını söyler. Müştak Bey'in aklı başına gelir.

SAHNELENEN İLK TİYATROMUZ

VATAN YAHUT SİLİSTRE

  • Vatan Yahut Silistre Tanzimat dönemi edebiyatının önemli yazarlarından Namık Kemal tarafından kaleme alınmıştır.
  • Türk Edebiyatında Batılı anlamda yazılıp oynanan ilk tiyatro metni olma özelliğini taşır.
  • Eserin asıl adıVatan'dır. Ancak eserin yayınlanmasından sonra getirilen yasaklar sebebiyle oyun Silistreadıyla oynanmaya ve yayınlanmaya devam etmiştir.

Silistre günümüz Bulgaristan sınırlarında Tuna ırmağının karşısında yer alan bir kenttir. Eser, yılında Türkler tarafından fethedilen Silistre'nin yıllarında Kırım Savaşı sırasında Rus ordusu tarafından kuşatılmasını ve Türk kuvvetlerinin kırk gün süresince Silistre kalesini savunmasını konu alır.

 YAZILAN ANCAK SAHNELENEMEYEN OYUNLAR

ABDÜLHAK HAMİT TİYATROSU

Hâmit’in şiirden daha çok emek verdiği ve şahsiyetini daha iyi yansıttığını düşündüğü tür, Paris yıllarında tanıştığı tiyatrodur. Sayıları on dokuzu bulan piyeslerinin bir kısmı manzum (Nazife, Sardanapâl, Nesteren, Eşber, Tezer, Liberte, İlhan, Turhan, Hakan, Abdullahü’s-sagîr), bir kısmı mensur (Macera-yı Aşk, Sabr u Sebat, İçli Kız, Duhter-i Hindu, Tarık, İbn-i Musa, Finten, Yâdigâr-ı Harp) ve birisi de manzum ve mensur (Zeyneb) olarak yazılmıştır. Bunların dışında dört tane de manzum diyalog (Tayflar Geçidi, Ruhlar, Arziler, Yabancı Dostlar) vardır (Akyüz ). Teknik açıdan kusurlu bulunan eserler, okunmak için yazılmış hikayelere benzemektedir (Sâfi 91).

İ

ÖĞRENDİKLERİMİZİ PEKİŞTİRELİM

MODERN TİYATRO TÜRLERİ

TRAJEDİ

Seyircide korku ve acıma hislerini uyandırarak onu kötü duygularından arındırmayı amaçlayan tiyatro türüdür.

Konusunu seçkin kimselerin hayatından ya da mitolojiden yani tanrılar arasındaki ilişkilerden seçer.

Kahramanları tanrılar ya da soylu kimselerdir. İnsan müsveddesi sayılan sıradan insanlara yer verilmez.

İşlenmiş, kusursuz bir üslubu vardır; kaba sayılan sözlere yer verilmez.

Çirkin olaylar (cinayet, kavga vs.) seyircinin gözü önünde gerçekleştirilmez.

Üç birlik kuralına uyar. Bu, yer, zaman ve olay birliğidir. Yani oyun hep aynı yerde aynı dekorla oynanmalı, olay bir günlük zaman dilimi içinde geçecek izlenimi vermeli, (Bu yüzden oyun, olayın sonundan seçilir; önceki olaylar koro tarafından anlatılırdı.) aynı ana olay etrafında geçmelidir.

En ünlü trajedi yazarları;

Eski Yunan‘da Aiskhylos, Euripides. Sophokles;

Klasik Fransız edebiyatında Corneille ve Racine’dir.

Ayrıca bakınız ⇒ Trajedi (Tragedya) Nedir? Özellikleri, Temsilcileri

KOMEDİ

İnsanları güldürerek eğitmeyi amaçlayan tiyatro türüdür. Her gülünç şeyin altında ders alınacak acı bir gerçeğin olduğuna inanılır.

Konusunu günlük hayattan, sosyal olaylardan seçer.

Kahramanları sıradan insanlar, eğitim görmemiş ya da sonradan görme kişilerdir.

Üslupta kusursuzluk aranmaz, kaba sayılan hatta küfürlü sözlere yer verilir.

Çirkin, kaba olaylar seyircinin gözü önünde işlenir.

Üç birlik kuralına (olay, yer, zaman birliği) uyar.

Komedi Türleri:

Karakter komedisi: İnsan kişiliğinin gülünç yanlarını konu alan komedidir. Moliére’in “Cimri”, Shakespeare (Şekspir)’in “Venedik Taciri” adlı eserleri karakter komedisidir.

Töre komedisi: Toplumun gülünç ve aksayan yönlerini gösteren komedidir. Moliére’in “Kibarlık Budalası”, Gogol’un “Müfettiş” adlı eserleri töre komedisidir.

Entrika komedisi: Seyirciyi güldürme amacı olmadan yazılan komedi türüdür. Moliére’in “Zoraki Tabip”, Shakespeare’in “Yanlışlıklar Komedyası” adlı eserleri entrika komedisidir. Entrika komedisinin bir diğer adı da “Vodvil“dir.

Fars: Güldürü ögesi daha çok hareketlerden ve nüktelerden çıkan oyun; düşünceden çok göze ve duyulara yönelir. Vurgu, kişiyi karikatürleştirerek ve olayları abartarak elde edilir. Esas amacı sadece seyirciyi güldürmek olan kaba komedidir.

DRAM

yüzyılda trajedinin sıkı kurallarını yıkmak amacıyla meydana getirilen tiyatro türüdür.

Konusunu günlük hayattan ya da tarihin herhangi bir devrinden seçebilir.

Hem acıklı hem komik olaylar aynı oyunda iç içe bulunur.

Kahramanlar hem soylulardan hem sıradan insanlar arasından seçilir.

Üç birlik kuralına uymak zorunda değildir.

Her tür olay seyircinin karşısında gerçekleştirilebilir.

Şiir, düzyazı karışık halde bulunur.

MÜZİKLİ TİYATRO:

a) Opera: Sözlerinin tümü ya da çoğu “koro, solo, düet” biçiminde şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseridir. Oyunculara, orkestra eşlik eder.

b) Operet: Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da bulunan müzikli tiyatrodur. Daha çok halk için yazılmış eserlerdir.

c) Opera Komik: Operetin, yüksek sınıf için yazılmış, besteli biçimidir.

ç) Vodvil: Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılara da yer verilen hafif komedidir. Bu nedenle vodvil, bir “komedi türü” olarak da gösterilir.

d) Bale: Konusu; türlü dans ve davranışlarla anlatılan müzikli, sözsüz tiyatro türüdür.

BUNLARI BİLİYOR MUYUZ?

  • Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.
  • Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama.
  • Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
  • Aksiyon: Roman, hikâye, tiyatro vb. türlerde konuyu genişleten asıl olaylar. Genel anlamıyla hareket.
  • Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.
  • Aktrist: Kadın tiyatro sanatçısı.
  • Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.
  • Antik tiyatro: Eski Yunan - Lâtin tiyatrosu.
  • Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 'te kurulmuştur.
  • Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.
  • Diksiyon: Tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. Tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır.
  • Diyalog: İki kişi arasında karşılıklı konuşma. Roman, hikâye ve tiyatroda kahramanların konuşmaları.
  • Döşeme: Türk Halk Edebiyatında "başlangıç" karşılığı kullanılan bir kelime.
  • Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; (mec.) bir vak'ayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.
  • Dublör: Tiyatroda ve sinemada bir rolün yedek oyuncusu.
  • Entrik unsur, Entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması.
  • Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. Bugünkü perde karşılığı.
  • Fantazi pastoral: Çobanların hayatını fantazilerle süsleyerek anlatan tiyatro çeşidi
  • Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız oldu.
  • Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vak'anın  geçtiği bölüm.
  • Feeri: Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
  • Grotesk: Gülünç, güldürücü.
  • Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.
  • Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.
  • Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktristlerce bağlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.
  • Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.
  • Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.
  • Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
  • Maket: Tiyatroda dekor taslağı.
  • Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan tuvalet ve değişiklikler.
  • Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz. ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.
  • Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.
  • Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.
  • Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.
  • Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler,  yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.
  • Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından kapanmasına kadar geçen bölüm.
  • Piyes: Tiyatro eseri.
  • Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.
  • Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.
  • Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.
  • Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
  • Rövü (revü): Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
  • Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
  • Sahne eseri: Tiyatro eseri, piyes.
  • Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
  • Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
  • Şakşak: Ona oyununda Pisekâr'ın elinde bulunan kapalı yelpazeye benzer bir gürültü aracı. Vuruşlarda ses çıkarır.
  • Tablo: Tiyatro eserlerinde, perdeden daha küçük bölümlerin her biri. Bir perde çeşitli lablolara bölünmüş olabilir.
  • Takım: Orta oyununda kişiler, rol alan bütün sanatçılar.
  • Temaşa: Tiyatro.
  • Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.
  • Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler.
  • Tirajik: Korku, sıkıntı, şiddetli heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.
  • Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir.
  • Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
  • Üç birlik kuralı: Tragedyada uyulması gerekli üç temel kural. Bu kurallar şunlardır:
  • 1. Zaman birliği (vak'anın en çok 24 saat içinde geçmesi),
  • 2. Yer birliği (vak'anın aynı yerde geçmesi),
  • 3. Vak'a birliği (eserin bir tek ana vak'a çevresinde gelişmesi).
  • Vodvil: Bir çeşit komedi.Türkülü monash.pw-komik bundan türemiştir. Bugün konusu çok entrika, kaba-saba şakaları bulunan, söz oyunlarına ve yanlış anlamalara büyük yer ayıran, metinden çok irticale önem veren komedi türü anlamına gelmektedir.

Forum

Gelin tiyatroyu konuşalım. Geleneksel tiyatrodan günümüze neler değişti?

Tiyatro eğitmeli mi? Güldürmeli mi?

Tiyatro ideolojiye hizmet etmeli mi?

Tiyatro koltukları neden boş kalıyor?

Konservatuar  eğitimi alıp iş bulamayanların karşısında mankenlerin oyuncu olması

6. ÜNİTE: TİYATRO

TİYATRO

Batılı tiyatro eserlerinin kaynağı Eski Yunan&#;dır. Eski Yunan&#;daki bağ bozumu tanrısı &#;dionizos&#; adına düzenlenen şenliklerden ortaya çıktığı bilinmektedir.

İlk tiyatro ürünleri &#;trajedi&#;dir. Sonraları ise &#;dram&#;, &#;komedi&#;, &#;müzikal komedi&#; gibi türlerde tiyatro eserleri görülmektedir. &#;Bale&#; ve &#;opera&#; da Batılı anlamdaki tiyatro türlerindendir.

&#;Dram&#;, Yunanca &#;darama&#; sözünden gelmektedir. Kelime anlamı; hareket hâlindeki olayların bütünü demektir. Dramatik eser denince; &#;Hayatı, hareket hâlinde gösteren eserlerin tamamı&#; akla gelir. İnsan hayatını konu olarak alan tiyatro, insan hayatının iki önemli özelliği üzerinde kuruludur: 1) Keder 2) Neşe

Bundan ötürü de tiyatro eserlerini ikiye ayırmak gerekir:

1) Trajik eserler

2) Komik eserler (H. F. Gözler, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. /)

Batılı anlamda tiyatro çeşitleri şunlardır:

1) Trajedi: &#;Çok acıklı, yürekler acısı&#; anlamına gelmektedir. Oyun türü olan trajedinin konusu da çok acıklı konulardır. Trajedide olaylar, genellikle tarihten ve efsanelerden alınır. Kişiler ise; eski Yunan tanrıları başta olmak üzere, hükümdarlar ve soylulardır.

2) Komedi: İnsanların, olayların gülünç yönlerini sunan, hem güldüren, hem eğlendiren ve hem de iğneleyen bir tür tiyatrodur.

3) Dram: Trajedi ile komedi arasında bir tür sahne eseridir. Türkçe karşılığı &#;acıklı olay&#; dır. Konularını günlük olaylardan ya da tarihten alabilir. Kişiler; halk arasından seçilir. Olay; hem acıklı, hem güldürücü olabilir.

4) Müzikli Tiyatro:

a) Opera: Sözlerinin tümü ya da çoğu &#;koro, solo, düet&#; biçiminde şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseridir. Oyunculara, orkestra eşlik eder.

b) Operet: Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da bulunan müzikli tiyatrodur. Daha çok halk için yazılmış eserlerdir.

c) Opera Komik: Operetin, yüksek sınıf için yazılmış, besteli biçimidir.

ç) Vodvil: Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılara da yer verilen hafif komedidir. Bu nedenle vodvil, bir &#;komedi türü&#; olarak da gösterilir.

d) Bale: Konusu; türlü dans ve davranışlarla anlatılan müzikli, sözsüz tiyatro türüdür. (S. Sarıca &#; M. Gündüz, Güzel Konuşma Yazma, s. /)

Batılı anlamda tiyatro ilk defa Tanzimat döneminde görülmektedir. Şinasi&#;nin &#;Şair Evlenmesi&#;, ilk yayımlanan tiyatro eseridir. Namık Kemal&#; in &#;Vatan Yahut Silistre&#; ise, ilk defa sahneye konan tiyatro eseridir.

Bu eserlerden önce ise çeviri ve uyarlama (adapte) tiyatro eserleri görülmektedir. Sonraki dönemlerde ise, teknik açıdan daha etkili tiyatro eserleri yazılmış ve sahneye konmuştur.

Batılı özellikte tiyatro ürünlerinin Türk edebiyatına girmesinden önceki yüzyıllarda geleneksel Türk tiyatrosu vardı.

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU

Geleneksel Türk tiyatrosu içinde orta oyunlarının önemli bir yeri bulunmaktadır. Kavuklu ve Pişekâr; orta oyunlarında sıkça görülen sembolik kahramanlardır. Bu kişiler; yine, geleneksel tiyatromuzun önemli kahramanları Karagöz ile Hacivat&#;ın karşılığıdırlar.

Kavuklu, bilimsel anlayıştan uzak, fakat ârif, halk adamını temsil etmektedir. Pişekâr ise, Osmanlıca kelimeler kullanmakta yetenekli, okumuş insanı temsil etmektedir. Her ikisi de birbirlerinin açık yönlerini tamamlayan önemli tiplerdir. Bunlar, orta oyunlarında mizahî unsurlarla topluma mesajlar verir ve insanları bilgilendirirler.

Geleneksel Türk Tiyatrosu, şu çeşitlere ayrılır:

1) Meddahlık: Bir kişinin tek başına hazırladığı oyun çeşididir. Kelime anlamı &#;metheden = övgücü&#; demektir. Meddah, anlattığı olay ya da hikâyeyi seyirci önünde çeşitli hareket ve taklitlerle canlandırır. Bu şekilde insanlar, eğlenirken düşünme imkânı bulur.

2) Karagöz: Gölge oyunudur. Beyaz bir perde üzerinde çeşitli insan tiplerinin canlandırılmasıdır. Bu oyunlar, &#;Karagözcü&#; adı verilen usta bir sanatçı tarafından perdeye yansıtılır. Oyunun başkahramanı &#;Karagöz&#;, okumamış, ama zeki ve anlayışlı bir halk adamıdır. İkinci kahraman &#;Hacivat&#; ise, Karagöz&#;e zıt kişilikte bir insandır. Arapça ve Farsça kelimelerle konuşur, zaman zaman bilgiçlik taslar.

Karagöz, Türklere özgü bir oyundur. Çünkü, çok eskiden beri Türkler, çeşitli adlar altında Karagöz oyununu biliyor ve oynatıyorlardı. Hatta, Avrupa&#;da &#;Çin gölgeleri&#; diye adlandırılan gölge oyununun bile Karagöz&#;den geldiğini yapılan araştırmalar gösterir.

Bu oyun, Osmanlı Türkleri arasında uzun zaman yaşadı. Batılı anlamda tiyatro türünün edebiyatımıza girmesinden sonra yavaş yavaş önemini kaybetti.

Karagöz&#;deki diğer önemli tipler de şunlardır: Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Yahudi, Ermeni, Rum doktor, Frenk, Arap, Acem, Arnavut, Trabzonlu, Rumelili vb.

3) Orta Oyunu: Orta oyunu, açık bir meydanda oynanır. Seyirciler bu meydanın etrafını çepeçevre kuşatırlar. Ancak bir tarafını açık bırakırlar. Oyuncular, oyundan önce oradan meydana dahil olurlar. Çağdaş Türk tiyat-rosuna en yakın örnektir. Konular ve tipler olarak Karagöz&#;e çok benzerler. En ünlü tipleri Kavuklu ve Pişekar&#;dır. Ayrıca; &#;Balama (Rum)&#;, &#;Frenk&#; ve &#;zenne&#; tipleri de bulunmaktadır. Günümüzde, bazı köy ve kasabalarda, orta oyunları bütün canlılığı ile hâlâ devam eder. (H. F. Gözler, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. )

Trajedi

Seyircide korku ve acıma hislerini uyandırarak onu kötü duygularından arındırmayı amaçlayan tiyatro türüdür.

Trajedi&#;nin Başlıca özellikleri:

  • Konusunu seçkin kimselerin hayatından ya da mitolojiden yani tanrılar arasındaki ilişkilerden seçer.
  • Kahramanları tanrılar ya da soylu kimselerdir. İnsan müsveddesi sayılan sıradan insanlara yer verilmez.
  • İşlenmiş, kusursuz bîr üslubu vardır; kaba sayılan sözlere yer verilmez.
  • Çirkin olaylar (cinayet, kavga vs.) seyircinin gözü önünde gerçekleştirilmez.
  • Üç birlik kuralına uyar. Bu, yer, zaman ve olay birliğidir. Yani oyun hep aynı yerde aynı dekorla oynanmalı, olay bir günlük zaman dilimi içinde geçecek izlenimi vermeli, (Bu yüzden oyun, olayın sonundan seçilir; önceki olaylar koro tarafından anlatılırdı.) aynı ana olay etrafında geçmelidir.

En ünlü trajedi yazarları;

Komedi

İnsanları güldürerek eğitmeyi amaçlayan tiyatro türüdür. Her gülünç şeyin altında ders alınacak acı bir gerçeğin olduğuna inanılır.

Komedinin Başlıca Özellikleri:

  • Konusunu günlük hayattan, sosyal olaylardan seçer.
  • Kahramanları sıradan insanlar, eğitim görmemiş ya da sonradan görme kişilerdir.
  • Üslupta kusursuzluk aranmaz, kaba sayılan hatta küfürlü sözlere yer verilir.
  • Çirkin, kaba olaylar seyircinin gözü önünde işlenir.
  • Üç birlik kuralına uyar.

Komediler fars, vodvil, komedi santimantal vb. türlere ayrılır.

Komedi; karakter, töre, entrika gibi çeşitlere ayrılır:

Karakter komedisi: İnsan kişiliğinin gülünç yanlarını konu alan komedidir. Moliére&#;in &#;Cimri&#;, Shakespeare (Şekspir)&#;in &#;Venedik Taciri&#; adlı eserleri karakter komedisidir.

Töre komedisi: Toplumun gülünç ve aksayan yönlerini gösteren komedidir. Moliére&#;in &#;Kibarlık Budalası&#;, Gogol&#;un &#;Müfettiş&#; adlı eserleri töre komedisidir.

Entrika komedisi: Seyirciyi güldürme amacı olmadan yazılan komedi türüdür. Moliére&#;in &#;Zoraki Tabip&#;, Shakespeare&#;in &#;Yanlışlıklar Komedyası&#; adlı eserleri entrika komedisidir. Entrika komedisinin bir diğer adı da &#;Vodvil&#;dir.

Komedi türü yüzyıldan sonra düzyazıyla yazılmaya başlanmıştır.

Klâsik komedinin önemli yazarları:Aristophanes (Aristofanes), Menandros (Menandros), Terentius (Terentius), Plautus (Platus), Moliére (Molyer).

Dram

yüzyılda trajedinin sıkı kurallarını yıkmak amacıyla meydana getirilen tiyatro türüdür.

Dramın Başlıca Özellikleri:

  • Konusunu günlük hayattan ya da tarihin herhangi bir devrinden seçebilir.
  • Hem acıklı hem komik olaylar aynı oyunda iç içe bulunur.
  • Kahramanlar hem soylulardan hem sıradan insanlar arasından seçilir.
  • Üç birlik kuralına uymak zorunda değildir.
  • Her tür olay seyircinin karşısında gerçekleştirilebilir.
  • Şiir, düzyazı karışık halde bulunur.

En ünlü dram yazarları:

İngiliz yazar Shakespeare dramın ilk ürünlerini vermiştir. Ancak bu türün özelliklerini Victor Hugo belirlemiştir. Şehitler, Geothe diğer ünlü dram yazarlarıdır.

Türk edebiyatında;

Türk edebiyatında Batılı anlamda sahne tiyatrosu Tanzimat&#;tan sonra görülür. Bundan önce Halk arasında yüzyıllar boyu sürmüş seyirlik oyunlar vardı. Ortaoyunu, meddah, Karagöz ile Hacivat bunların başlıcalarıdır.

Müzikli Tiyatro:

a) Opera: Sözlerinin tümü ya da çoğu &#;koro, solo, düet&#; biçiminde şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseridir. Oyunculara, orkestra eşlik eder.

b) Operet: Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da bulunan müzikli tiyatrodur. Daha çok halk için yazılmış eserlerdir.

c) Opera Komik: Operetin, yüksek sınıf için yazılmış, besteli biçimidir.

ç) Vodvil: Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılara da yer verilen hafif komedidir. Bu nedenle vodvil, bir &#;komedi türü&#; olarak da gösterilir.

d) Bale: Konusu; türlü dans ve davranışlarla anlatılan müzikli, sözsüz tiyatro türüdür.

Batılı anlamda tiyatro ilk defa Tanzimat döneminde görülmektedir. Şinasi&#;nin &#;Şair Evlenmesi&#;, ilk yayımlanan tiyatro eseridir. Namık Kemal&#; in &#;Vatan Yahut Silistre&#; ise, ilk defa sahneye konan tiyatro eseridir.

Bu eserlerden önce ise çeviri ve uyarlama (adapte) tiyatro eserleri görülmektedir. Sonraki dönemlerde ise, teknik açıdan daha etkili tiyatro eserleri yazılmış ve sahneye konmuştur.

Batılı özellikte tiyatro ürünlerinin Türk edebiyatına girmesinden önceki yüzyıllarda geleneksel Türk tiyatrosu vardı.

Herhangi bir olay, durum veya tasarının sahnede canlandırılması amacı ile yazılmış eserlere &#;dramatik metinler&#; denir. Bu metinlerin sahnede canlandırılması ile ortaya çıkan sanat da tiyatro olarak adlandırılır. Tiyatro kelimesi Eski Yunan&#;da &#;bir oyunun oynandığı yer&#;i karşılamaktaydı. Tiyatro belirli bir metne dayalı olarak sahnelendiği için hem edebî bir tür hem de güzel sanatların bir dalı olarak değerlendirilir. Tiyatro metinleri genellikle sahnede canlandırılmak üzere yazılır ancak çok nadir de olsa sadece okunmak üzere kaleme alınmış tiyatro eserleri de bulunmaktadır.

Tiyatro pek çok diğer sanat dalı gibi dinî törenlerden doğmuş, zamanla bu niteliğinden sıyrılarak bir sanat hâline gelmiştir. Tiyatronun kökeninin, insanın doğa olaylarını kendi beden hareketleriyle temsil etme çabalarına dayandığı söylenebilir. Tarihi Sümer ve Mısır gibi eski uygarlıklara kadar uzanan tiyatro, özellikle Eski Yunan&#;da gelişmiş ve çeşitlenmiştir. Eski Şamanist inanç ve törenleri de tiyatronun doğuşunda rol oynamıştır.

Batılı anlamda tiyatro türü Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi&#;nde girmiştir. Tanzimat&#;a kadar Türk edebiyatında Karagöz, kukla, orta oyunu ve meddah hikâyeleri, köy seyirlik oyunları gibi türler tiyatro türünün yerini tutmuştur. Şinasi&#;nin &#;Şair Evlenmesi&#; adlı eseri, Batılı anlamda tiyatronun edebiyatımızdaki ilk örneği kabul edilir. fiinasi&#;den sonra Nâmık Kemâl, Ahmet Mithat Efendi, Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamid gibi yazarlar tiyatro türünde eserler kaleme almıştır. Ahmet Vefik Paşa&#;nın Batı tiyatrosundan yaptığı uyarlamalar da bu türün ülkemizde yerleşmesinde etkili olmuştur.

Dramatik metinler; olay, mekân, zaman ve kişiler gibi temel yapı unsurlarından oluşur. Tiyatroda olayların ortaya çıkıp gelişmesi ve sonuçlanması için genellikle bir çatışmaya ihtiyaç duyulur. Farklı değerler ile kişiliklerin karşı karşıya gelmesi ile oluşan çatışmalar, merak duygusunu da canlı tutar. Tiyatro, canlandırma esasına bağlı bir tür olduğu için mekâna ait unsurlar belli bir dekor çerçevesinde sahneye kurulur. Bu dekorun değişmesi ile çeşitli sahneler oluşur.

Tiyatro metinleri ele aldıkları konu ve konuyu işleyiş biçimlerine göre trajedi, komedi ve dram olmak üzere başlıca üç türe ayrılır. Trajedide kişi ve konular tarihten seçilirken izleyiciye bir dersin verilmesi amaçlanır. Trajedi kendine özgü kurallara bağlı bir türdür. Komedide insan ve hayatın gülünç yönleri ele alınır. Dram ise her iki türün özelliklerini kendisinde toplar ve hayatın bütün yönlerini sahneye taşır.

Tiyatro metinleri sahnede canlandırılmak amacıyla kaleme alındığı için diğer edebî türlerden farklı özellikler taşır. Bu özellikleri kavrayabilmek için öncelikle tiyatro ve onun öğeleriyle ilgili bazı kavramların açıklanması gereklidir.

Tiyatro ile ilgili temel kavram ve bilgiler şöyle sıralanabilir:

Tiyatro: Eski Yunan&#;da &#;seyircilerin oturduğu yer&#; anlamına gelen tiyatro, &#;Bir hikâyeyi, sahne olarak ayrılmış bir yerde, oyuncuların söz ve hareketleriyle canlandırma sanatı.&#; olarak tanımlanmaktadır.

Günümüzde sahnede oynanmak üzere yazılan eserler de &#;tiyatro&#;, &#;oyun&#; veya &#;piyes&#; olarak adlandırılmaktadır. Sahnede oynanmak üzere yazılan eserlere genel olarak &#;dramatik metinler&#; de denir. Dramatik metinlerin merkezinde bir olay ve bu olaya katılan kişiler yer alır.

Bu tür metinler &#;serim, düğüm, çözüm&#; bölümleri ile ifade edilen üç evrede gelişir. Serim bölümünde, olaylara katılan kişilerin kimlikleri, olayla ilgileri ve konunun ne olduğu ortaya konulur. Düğüm bölümünde kişiler arasındaki çatışmalar sergilenir ve izleyicide merak duygusu uyandırılır. Çözüm, olaydaki çatışma ve sorunların bir sonuca ulaştırıldığı bölümdür.

Dramatik eserler olayların gelişimine göre &#;perde&#; ve &#;sahne&#;lere ayrılır. Perde, konunun ana bölümlerinden her birine verilen addır. Sahne ise her perdenin içinde yer alan küçük bölümlerdir. Türk edebiyatında sahne yerine &#;fıkra&#; ve &#;meclis&#; terimleri de kullanılmıştır.

Dramatik eserler, trajedi ve komedi olmak üzere başlıca iki tür altında incelenir. Diğer bütün türler bu iki ana türün gelişmesi ve değişmesi ile ortaya çıkmıştır.

Tiyatronun türleri ve bu türlerin özellikleri şunlardır:

a) Trajedi (Tragedya)

Konusunu efsanelerden veya tarihsel olaylardan alan, acıklı bir şekilde sonuçlanan tiyatro eserlerine verilen addır. Adını, Yunancada &#;keçi türküsü&#; anlamına gelen &#;tragedya&#; kelimesinden alan bu türün ilk örnekleri Eski Yunan&#;da görülür. Başlangıçta manzum olarak yazılan trajediler özellikle yüzyılda Fransa&#;da nesir hâlinde de yazılmaya başlanmıştır. yüzyıldan sonra da trajedinin yerini dram türünde eserler almıştır.

Tür olarak trajedinin en önemli özelliği kendisine özgü kurallara bağlı olmasıdır. Bu kuralların en önemlisi &#;üç birlik kuralı&#;dır. Bunlardan ilki olan &#;zaman birliği&#; kuralına göre, bir trajedide olaylar en çok bir gün (24 saat) içinde geçmelidir. &#;Mekân birliği&#; kuralı oyunun tek bir yerde geçmesini, &#;olay birliği&#; ise trajedinin tek bir olay çevresinde gelişmesini ifade eder. Trajedilerde genellikle üst tabakadan insanların hayatı konu edilir ve seçkin bir üslubun kullanılmasına özen gösterilir. Oyunun sonunda ders vermek ve hikmetli sözler söylemek de trajedilerin amaçları arasında yer alır. Trajedi türü, klasisizm olarak adlandırılan edebî akımın içinde biçimlendiği için onun bütün özelliklerini taşır. Ancak Türk edebiyatında trajedi yazan yazarlar, klasisizmin pek çok özelliğini bilerek terk eder ve kendi tercihlerini metinlere yansıtır. Klasisizme karşı çıkan romantizm akımı etkisinde yazılan tiyatro metinleri ise romantizmin coşku, duygusallık, iyi ve kötüyü bütün ayrıntıları ile sunma gibi özelliklerini taşır.

Dünya edebiyatında çok eski bir tür olan trajedi alanında; Aiskhylos&#;un (Ayklos) &#;Zincire Vurulmuş Prometheus&#;, Sophokles&#;in (Sofokles) &#;Antigone (Antigon)&#;, Corneille&#;in (Korneyl) &#;Attila&#; ve Racine&#;in (Rasin) &#;Andromaque (Andromak)&#; adlı eserleri bu türün önemli örnekleri arasında yer alır.

Türk edebiyatında ise Ali Haydar, Abdülhak Hamid ile Orhan Asena trajedi türünde eserler vermiştir.

b) Komedi (Komedya)

İnsan, olay ve durumların gülünç yönlerini ele alıp işleyen oyunlara &#;komedi&#; adı verilir. Komediler pek çok tiyatro türü gibi Eski Yunan&#;daki çeşitli törenlerde oynanan oyunlardan çıkmıştır. Komediler ele aldığı konulara göre çeşitli adlar alır. Buna göre, insan karakterinin gülünç ve aksak yönlerini ele alan oyunlar &#;karakter komedisi&#;, toplumun gülünç ve aksak yönlerini yansıtan oyunlar &#;töre komedisi&#;, merak ve güldürü amacı güden oyunlar ise &#;entrika komedisi&#; olarak adlandırılır.

Komedi türünün ilk temsilcisi, Eski Yunan edebiyatı sanatçısı Aristophanes&#;tir (Aristofanes). Fransız sanatçı Moliere&#;in (Molyer) &#;Cimri&#; ile &#;Kibarlık Budalası&#;, Rus yazar Gogol&#;un &#;Müfettiş&#; adlı eseri bu türün en önemli eserleri arasında yer alır.

Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro eseri olan Şinasi&#;nin &#;Şair Evlenmesi&#;, Haldun Taner&#;in &#;Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım&#; ile &#;Sersem Kocanın Kurnaz Karısı&#;, Turgut Özakman&#;ın &#;Ah Şu Gençler&#; gibi eserleri bu türün bilinen örnekleri arasında yer alır.

c) Dram

Hayatın bütün gerçeklerini yansıtmayı amaçlayan ve her sınıftan insana yer veren oyunlar &#;dram&#; olarak adlandırılır. Dramlarda, trajedi ve komedi türlerinin özellikleri bir arada yer alır. Dramlarda, gerçeklik önemsediği için &#;üç birlik kuralı&#;na uyulmaz. Dram türündeki eserlerde hayatın iyi veya çirkin bütün yönleri sahnelenir.

Dram türünde Ingiliz yazar Shakespeare (Şekspir) ve Fransız sanatçı Victor Hugo&#;nun eserleri bu türün önemli örnekleri arasında yer alır.

Nâmık Kemâl&#;in &#;Vatan yahut Silistre&#; adlı eseri ile Abdülhak Hamit Tarhan&#;ın bazı eserleri bu türün örnekleri arasında yer alır.

Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi&#;nde giren tiyatro türünde; Şinasi, Namık Kemal, Abdülhak Hamit, Reşat Nuri Güntekin, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ahmet Kutsi Tecer, Haldun Taner, Turan Oflazoğlu, Recep Bilginer ve Orhan Asena gibi isimler, önemli eserler yazmışlardır.

Tiyatro Metinlerinin Biçimsel Özellikleri

Tiyatro metinlerinin kendine özgü biçim ve yazım özellikleri vardır. Tiyatro metinleri karşılıklı konuşmalar üzerine kurulur. Bu konuşmalar, sahnede canlandırılacağı için cümlelerin kısa ve anlaşılır olmasına özen gösterilir. Tiyatro metinleri yansıtacağı olayları oluş hâlinde sunar. Bu yüzden olaylar yazarın ağzından anlatılmaz, oyundaki kişiler tarafından doğrudan doğruya canlandırılır. Ancak bazı metinlerde &#;anlatıcı&#; veya &#;koro&#; olaylarla ilgili gelişmeleri izleyiciye özetleyebilir.

Oyunda yer alacak kadro, metnin başında &#;Kişiler&#; başlığı altında listelenir. Bazı tiyatro metinlerinde bu kişilerin birbiriyle ilişkileri ve kişilik özellikleri hakkında bilgiler de yer alır. Her perdenin başında o sahnenin nerede geçtiği ve dekorun nasıl düzenleneceği ayrıntılı olarak açıklanır. Kişilerin birbiriyle konuşurken hangi ses tonunu kullanacakları ve nasıl davranacakları metin içinde ve parantezle verilir. Metnin başında, oyunun kaç perde ve sahneden oluştuğu da ayrıca belirtilir.

Temel Tiyatro Terimleri

Bir tiyatronun hem metin olarak hem de bir sanat olarak bazı temel kavram ve terimleri vardır. Bu terimler ve tanımları şöyle sıralanabilir:

  • Dekor: Tiyatroda sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı.
  • Kostüm: Tiyatroda sanatçıların oyuna ve oyunun konusuna uygun olarak giydikleri kıyafet.
  • Suflör: Sahnenin arkasında duran ve gerektiğinde oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan görevli.
  • Replik: Tiyatro oyunlarında konuşanların birbirine söyledikleri sözlerden her birine verilen ad.
  • Sahne: Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları.
  • Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından kapanmasına kadar geçen bölüm.
  • Kulis: Oyuncuların hazırlıklarını yaptığı ve sahneye çıkmak için beklediği sahne arkasındaki bölüm.
  • Mimik: Oyuncuların, duygu ve düşüncelerini yüz hareketleriyle anlatması.
  • Jest: Oyuncuların duygu ve düşüncelerini el, kol hareketleriyle anlatması.
  • Tirat: Oyuncuların bir defada yaptığı uzun konuşma.
  • Prömiyer: Oyunun, seyirci ile buluştuğu ilk gösterimine verilen ad.
  • Aktör: Erkek oyuncu.
  • Aktrist: Kadın oyuncu.
  • Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.

Tiyatronun Yapı Unsurları

Tiyatronun diğer edebî türlerden farkı, sahnede canlandırılmak üzere yazılmasıdır. Bu amaçla yazılan metinler bazı temel yapı unsurlarından oluşur. Bunlar şöyle sıralanabilir:

a) Dramatik Örgü: Tiyatro metinlerinde olay örgüsü, dramatik örgü olarak adlandırılır. Bu örgü, kişilerin çeşitli çatışmaları veya karşılaşmaları çevresinde oluşur.

b) Yer (Mekân): Oyunlarda olayın geçtiği mekân sahnede dekor ile canlandırılır.

c) Zaman: Tiyatroda canlandırılan olayların geçtiği süre, zaman kavramı ile karşılanır. Zamana ait unsurların tamamının sahnede gösterilmesi mümkün olmadığı için bunlar &#;beş yıl sonra&#; veya &#;iki yıl önce&#; gibi ifadelerle verilir.

ç) Çatışma: Bir oyunda, anlayış veya savunulan değerlerin karşıtlığından kaynaklanan durumlar &#;çatışma&#; olarak adlandırılır. Çatışmalarda bireyin kendisi, bir başkası, toplum veya doğa ile karşılaşması ve mücadele etmesi söz konusudur. Çatışma, merak duygusunu canlı tutan ve oyunun ilerlemesini sağlayan bir yapı unsurdur.

Açılmak: Oyuncunun gövdesiyle seyirciye dönmesi..

Agora: Pazar yeri. Antik tiyatro yapısı ortaya çıkmadan ve Diyonizos Şenlikleri Atina&#;daki Akropolis&#;in güneydoğu yamacına alınmadan önce oyunlar pazar yerinin basamaklı tarafında oynanırdı. Seyirciler basamaklara otururdu.

Alegori: Belli bir kavram düşünce yada ahlak kategorisinin kişileştirme yoluyla canlandırmak, alegoriyi simgeden ayırmak gerekir, çünkü simge kişisel de özeti verirken alagort genelde özeti verir; alegoride tüm ayrıntılar imgesel bütünlük içindedir.

Agon: Antik tiyatroda, tragedya ozanları, oyuncular ve dithyrambas koroları arasında yapılan yarışmalar&#; Yunan tragedyasında, savsöz ve karşı savsözün öneri ve karşı önerinin, yanıt ve karşı yanıtın, atışma biçimi içinde yer olduğu söz kapışması sahnesi&#;Çatışma.

Agon: 1. Yarışma
2. Antik Yunan komedyasında düşünceleri birbirine karşıt olan iki oyun kişisinin tartışmaya girdiği bölüm.

3. Antik tiyatroda sanatçılar, ezgiciler, yazarlar ve oyuncular arasında değerlendirme ile sonuçlanan yarışma

Antrakt: Tiyatro oyununun oynanışı esnasında; sahnenin düzenlenmesi, oyuncunun diğer perde için hazırlanması ve seyircinin dinlenebilmesi amacıyla verilen kısa ara.

Avangart Tiyatro: Genel geçerlik kazanmış anlatım yeni biçim ve anlatım denemeleriyle kökten aşmaya yönelik tiyatro hareketleri; deneysel yenilikçi tiyatro uygulamaları.

Altın Çağ: Doruğunu aydınlanma çağı&#;nda bulunan,XVII. yüzyıl ortalarında XVIII. yüzyıla dek gelişen bir süreç içinde yetişmiş olan büyük oyun yazarları ve yapıtları için kullanılan değim. İngiltere&#;de Shakespeare, Marlowe, Ben Jonson; Fransa&#;da da Corneille,Racine, Moliere; İspanya&#;da Lope de Vega Calderon ve Tirso de Molina &#;Altın Çağ&#; sürecindeki yazarlardır.

Anagnorisis: Tanıma. Aristoteles&#;in Poetika adlı yapıtında bir oyun kişisinin gerçek kimliğini öğrenme.

Anarşi Tiyatrosu: Fransada komün&#; ün de dağılması sonrasında, birinci dünya savaşı&#;na kadar ki ekonomik bunalım döneminde siyasal baş tanımazlikta (anarşizmle) ilgili tiyatro etkinlikleri. Kent soylu topluma karşı duran ve işçi sınıfının devrim kavgasını savunan bu tür tiyatronun başlıca yazarları arasında Octave Mirbeau ve Darien gibi militan yazarlar ve Louise Michel ve Jean Grave gibi tazar militanlar vardır. Bunlar daha çok propaganda ile uğraşmışlardımonash.pw tiyatronun oyuncuları amatörlerden ve militanlardan oluşuyordu.

Anlamsızlık Tiyatrosu: İnsanın doğaya ve yaşama olan giderek artan uyumsuzluğunu, doğadan kopmuşluğunu ve yabancılaşmasını bir insanlık durumuymuş gibi kabul eden, bunun içinde alışa gelinmiş mantıksal gelişimi bozarak, öznelci idealizmin bir sonucu olarak değer tanımazlığa eğilimli,ikinci dünya savaşı sonrasında, özellikte Fransa&#;da yaygınlaşan tiyatro anlayışı.

Anonim Oyun; Kimin yazdığı belli olmayan oyundur. Örneğin bir çok commedia dell&#;arte senaryosu, Orta çağdaki dinsel oyunların bir bölümü ve bizde pabuççu Ahmet in maceraları anonim oyunlar arasındadır.

Anti Tiyatro: Kabul edilmiş ve bilinen tiyatro kurallarının her yönden dışına çıkan ve tiyatroya karşı tiyatro yapmayı amaçlayan deneyci yazarların savundukları bir anlayış bunların başında Samuel Beckett, Eugene İonesco, Jean Genet gibi yazarlar gelir.

Antik Komedya; İ.Ö yılında başlayan ve aşağı yukarı İ.Ö yılına kadar süren bir dönem içindeki yunan ve Latin komedyaları için kullanılan terim. yunan komedyasının üç evresi vardır; eski komedya (aristofanes), orta komedya (antifanes, aleksis) ve yani komedya (menandros) Latin komedyasının iki ustası Plautus ile Terentius&#;tur.

Antik Tragedya; İ.Ö VI. yüzyılda yunanlı Thespis ile başlayan ve İ.S. I. yüzyılda Latin Seneca ile son bulan yediyüz yıllık bir süreç içinde yazılmış tragedyalardan her biri. En büyükleri Aiskhülos, sofokles ve Övripides&#;tir.

Antik Yunan tiyatrosu; İ.Ö II. yüzyıla dek uzanan bir süreç içindeki eski yunan tiyatrosu.
Apar; 1-Oyuncunun rol gereği seyircinin duyacağı biçimde ama öbür oyuncuların duymadığı var sayımla düşüncelerini söylemesi.
2-oyuncunun doğrudan seyirciye dönerek konuşması.

Araba Sahne; araba üzerine kurulan sahne türü. bu ilk kez orta çağda ortaya çıkmış ve kilise&#;nin dinsel amaçlarına uygun olarak kullanılmıştır.

Ara Dansı; Bir büyük oyunun bölüm aralarında kısa danslı skeç yada salt dans.

Ara Oyun;Büyük bir oyunun sahneleri arasına konulan gösterilen oyundaki gelişmeyi anlamlandıran kesim. Rönesansta iki oyun yada gösteri arasında oynanan mitologya konulu oyun.

Arkalik tiyatro;1- tiyatronun kaynağını ortaya çıkaran tiyatronun henüz örgütlenmediği estetize edilmediği ve herhangi bir betiğe dayanmadığı dönemdeki törensel gösterilerin tümüne verilen ad.
2- Antik yunan tiyatrosunun ilk evresi.
3- ilk antik tiyatro yapılarının İ.Ö yılına dek gerilere giden tarihi süreci. İ.Ö yıllarında Girit&#;teki &#;knossos basamakları adıyla birleşik zeminli düz doğrulu oyun alanı ve izleyici yeri buna bir örnektir M.Ö VI yüzyıldaki arkalik Diyonizos tiyatrosu 26 mx28m. boyutları ve ortada sunak yeri olan yamuk bir duvarla sınırlanmıştı. seyirci tepenin eteği ile sınırlı tahta banklarda otururdu.

Arkitektura Tiyatro tarihi içinde aynı adı taşıyan iki önemli kitabın adı.
1- İ.Ö. 16 13 yılları arasında Vitrivüs tarafından yazılan on ciltlik mimarlığa ilişkin yapıt beşinci cilt roma tiyatro yapısı üzerindeydi bu kitap &#;te bulunduğu nda Rönesans mimarları bunun antik Yunan tiyatro binası olduğunu sanarak o planları örnek aldılar
2 &#;Sebastaono Serlionun &#;de yazdığı sahne uygulayımına ve milarlığına ilişkin yapıt serlio bu yaptığında ilk kez sahnedeki görüntü (perspektif)sorununu bilimsel bir yolla çözümlemiş tragedya komedya ve satür oyunları için dekor örnekleri vermiştir.

Arlekino: Rönesansta yılarında ortaya çıkan İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunun en önemli uşak tipi hırsız ama iyi yürekli yalancı ama şirin tahta bir hançer kimseye zararı olmaz renk renk yamaları olan giysisi vardır sonradan bu yamalar baklava biçimi almıştır.

Asal Düğüm: Noktası Baş oyun kişisinin en çok direndiği ya da güç harcadığı yer aksiyon yönelişini gösteren orta bölümün başlangıcı ilk asal düğüm ve bitimi de son asal düğüm noktaları ile sağlanır ilk asal düğün noktası ana çalıştırma başlatır son al düğüm noktası bu çalışmayı sonuca ulaştırır ana çalışma ise eğer kişiler ön plandaysa baş oyun kişisinin yönelişine eğer olaylar ön plandaysa ana olayın gelişimine göre saptanır.

Atellan Güldürüsü: Roma imparatorluğu&#;nda adını bir taşra kentinden alan kökeni dinsel kutlamalara değin geri giden flüt eşliğinde mimik dansı ve güldürüsü antik yunan tiyatrosunda filyöakes güldürüsünün etkisinde açık saçık doğaçlamaları ve kalın çizgili güldürü içeren oyun türü ( palliata güldürüsü )

Auto Sacramentale: İspanyadaki ilk dinsel oyunlara verilen ad bu oyunlarda kutsal kitaptan öyküler ve ermişlerin yaşamları alegorik oyun kişilerle sahneye getirilmiştir Rönesansta löpe de vega ve tirso di molina ünlü İspanyol yazarları bir çok Auto yazmışlardır.

 

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır