Seker Bas Agrisi Yapar Mi
Kan şekeri düşüklüğüne genelde neden olan etkenler çeşitli hormonal bozukluklar ve beslenme sorunlarıdır. Bu sorun bütünsel sağlık açısından özellikle önemlidir. Beynimizin neredeyse tek yakıtı gıda ve içeceklerde bulunan glikozdur. Bu nedenle özellikle beyinsel fonksiyonlarımızın sağlıklı bir şekilde yürümesi için kan şekerimizin belli bir seviyede tutulması gerekir.
Aç kaldığınızda aşırı sinirlilik, tahammülsüzlük, sıkıntı hissi, terleme, baş dönmesi, çarpıntı, fenalık hissi, iç çekilmesi, yemek sonrası uyku ve tatlıya aşırı düşkünlük kan şekeri düşüklüğünde en sık görülen belirtiler olmakla beraber; bunların yanı sıra halsizlik, uzun süreli yorgunluk, mutsuzluk, kilo kontrolünde güçlük yaşanması, sık acıkma gibi şikayetlerde kan şekeri düşüklüğünde görülen diğer belirtilerdir.
Kan şekeri düşüklüğü hafif, orta ve şiddetli derecelerde olabilir.
Hafif derecedeki kan şekeri düşüklüğünde terleme olur. Terleme genelde boynun arka kısmında ve saç diplerinde görülebilir. Ayrıca sinirlilik, titreme, güçsüzlük, aşırı açlık, mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi, bulanık görme, endişeli hissetme ve kalp atım hızında artış gibi belirtiler görülebilmektedir. Bu semptomlar şeker içeren yiyecekler yendikten sonra iyileşir. Bu döngü böyle devam eder.
Orta derecedeki kan şekeri düşüklüğünde biraz daha ciddi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Olaylara konsantre olamama, kafa karışıklığı, asabiyet, karmaşık konuşma, yerinde duramama ve ağlama, çabuk kızma gibi kişilik değişiklikleri olabilmektedir.
Kan şekerinin şiddetli derecede seyrettiği durumlarda ise genelde bilinç kaybı, inme, nöbet ve en kötüsü ölüm gibi vakalar ortaya çıkabilmektedir.
Şeker Hastalığına Bağlı Ağrı
(Diyabetik Nöropati)
Halk arasında "Şeker Hastalığı" olarak bilinen, kan şekerinin yüksekliğiyle karakterize olan "Diyabet" hastalığında diyabetik nöropati şeklinde isimlendirilen bir tablo gelişir. Diyabetik nöropati, diyabetik hastalarda görülen bir tür sinir hasarıdır. Bu hasar sinirlerin vücudun çeşitli bölümlerinden beyine mesaj taşıma yeteneklerini azaltır.
Diyabetik nöropati vücutta şu durumlara yol açar:
- Vücudun çeşitli bölgelerinde his ve kuvvet kaybı,
- Kalbin vücudun ihtiyacı olan kanı pompalamasında yetersizlik,
- Bağırsakların besinleri sindirme yeteneğinde azalma,
- Erkeklerde sertleşme sorunu.
Uzun süredir diyabeti olan kişilerde sinir hasarı oluşur. Kan şekerlerini normal sınırlarda tutmayan / tutamayan kişiler daha sık olarak diyabetik nöropatiye yakalanırlar. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür.
Diyabetik nöropatiden kaçınmak için en önemli nokta kan şekerinin kontrol altında tutulması ve normal sınırlarda kalmasının sağlanmasıdır. Sağlıklı beslenmek, yüksek yağ ya da şeker içeriği olan gıdalardan uzak durmak şarttır. Aşırı kiloların verilmesi de diyabetin kontrol altına alınması ve diyabetik nöropati oluşumunun önlenmesi için çok önemlidir. Düzenli egzersiz ve ilaçların düzenli kullanımı tüm bunlar için yardımcı olacaktır.
Diyabetik nöropatinin belirtileri
Ayaklarda ve ayak parmaklarında hissizlik-uyuşukluk diyabetik nöropati bulgusu olabilir. Bu hissizlik nedeniyle diyabetik nöropati hastaları küçük kesileri ve travmaları hissetmeyebilirler. Özellikle şu bulguların bulunması diyabetik nöropatiyi düşündürür:
- Ayaklarda yanıcı tarzda, özellikle geceleri artan ağrı. Termografiyle ayaklarda dolaşım bozukluğu gösterilebilir.
- Düşmeye neden olabilecek baş dönmesi
- İshal ve kabızlık
- Erkeklerde sertleşme kusuru
Diyabetik nöropati ağrısının dindirilmesi
İlk adım ağrı kesici etkisi olan çeşitli ilaçların kullanılmasıdır. İlaç tedavisiyle yeterli ağrı kesilmesi sağlanamayan hastalara çeşitli sinir blokları uygulanabilir. Bunlar içinde özellikle etkili olanları da vücudun istemsiz yapılan çeşitli işlevlerini kontrol eden ve ağrı iletiminde önemli rol oynayan sempatik sinir sisteminin blokajıdır.
Hipoglisemi baş ağrısı yapar
Şekerin fazlası nasıl ciddi bir sağlık tehdidi ise azlığı da bir o kadar önemlidir. Kan şekerinin en az 80 en çok mg civarında olması gerekir. ’un üstü “hiperglisemi”, 80’in altı ise “hipoglisemi” olarak isimlendirilir (açlık kan şekeri=% mg/dl).
Kan şekerinin 80’in altına düşmesi, hücrelerinizi enerji kaynağı şekerden yoksun bırakmakta, bu da bazı sorunlara yol açmaktadır.
Şeker eksikliğinden aslında her organ etkilenir ama hipoglisemiye hassasiyetin şampiyonluğunu beynimiz ve sinir sistemimiz yapar.
SORUN NE?
Beynimiz enerji kaynağı olarak kanınızdaki şekere muhtaçtır. Vücut ağırlığımızın yaklaşık yüzde 2’sini oluşturmasına rağmen toplam şeker tüketimimizin yüzde 20’ye yakını beynimizde gerçekleşmektedir.
Konuşurken, düşünürken, yürürken, hatta uyurken bile beynimiz müthiş miktarlarda şeker harcamaktadır.
Bu nedenle de kan şekeri düşüklüğüne ilişkin işaretlerin çoğu beynin fonksiyonlarındaki yavaşlamalardan, yani beyin dokusunun “benim şekere ihtiyacım var, bana yardımcı olun” şeklindeki feryatlarından (!) kaynaklanmaktadır.
Kan şekerimiz düşünce yorgun, halsiz kalmamız, sinirli, endişeli ya da uykulu, şaşkın ve konsantrasyonu bozuk, unutkan biri haline gelmemiz bundandır.
Zaman zaman karşılaştığımız panik reaksiyonları, korku, öfke atakları, depresyon nöbetleri de hipoglisemi ile ilişkili olabilmektedir.
Hipoglisemi ile ilişkili olabilecek önemli bir beyinsel işaretin de baş ağrısı olabileceği aklınızda olsun.
Baş ağrınız özellikle açlık durumlarında ortaya çıkıyorsa, uzun süreli açlıklar yorgunluk, kafa karışıklığının eşlik ettiği bir baş ağrısıyla birlikteyse ve bu belirtiler bir şeyler yiyince ya da şekerli bir sıvı içince azalıyorsa sorunun kan şekerinizdeki azalmayla ilişkili olma ihtimali daha fazladır.
NE YAPMALI?
Hipogliseminin teşhisi son derece kolaydır. Açlık kan şekerine bakmak ve daha sonra bir şeyler yiyip (neler yenileceğini laboratuvarlar belirliyor) birinci, ikinci ve gerekirse üçüncü, dördüncü saatlerde kan şekerini tekrar kontrol etmek tanı için yeterlidir.
Baş ağrısı sorununa çözüm arayan biriyseniz kan şekerinizi, özellikle de tokluk kan şekeri değişimlerinizi kontrol ettirmeyi unutmayın.
AKLINIZDA OLSUN
Hipoglisemi işaretleri
- Tatlı düşkünlüğü
- Erken acıkma
- Açlık atakları
- Yorgunluk
- Çarpıntı
- Terleme
- El titremeleri
- Uyku bölünmeleri
- Baş ağrısı
- Öfke nöbetleri
- Kafa karışıklığı
- Konsantrasyon eksikliği
- Unutkanlık
- Baş ağrısı
HATIRLATMA
Kimlerin hipoglisemi riski yüksek?
- Bel çevresi geniş olanlar/göbekliler - Tansiyonu yüksek olanlar - Ürik asidi fazla olanlar - HDL kolesterolü düşük olanlar - Trigserid yüksekliği saptananlar - Gebelik şekeri yaşayanlar - Ailesinde şeker hastası bulunanlar
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi