Sual: İki kişinin sesli olarak, bir odada hatim okumaları caiz mi?
CEVAP
Şaşırtmak ihtimali olduğu için mekruh olur.
Sual: Hatmi dinleyen, yavaşça kendi de okursa, hatim olur mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Her sayfa 2 kere okunup Kur'an hatmedilse, 2 hatim mi olur?
CEVAP
Evet.
Sual: Hatimde bazıları İnşirah suresinden itibaren, bazıları da Duha suresinden itibaren Besmeleden önce Allahü ekber diyerek tekbir okuyorlar. Bunlar caiz mi, bid'at mi?
CEVAP
Caizdir, bid'at değildir. Hatta tekbir ile birlikte tehlil ve tahmid, yani Allahü ekber, La ilahe illallah vel hamdülillah demek de caizdir. (Sarih-in Nas)
Sual: Kur’an-ı kerimi hatmeden kimse, bilmeden bazı yerlerde mana değişecek şekilde yanlışlık yapmışsa, hatim sevabı alır mı?
CEVAP
Alamaz. Doğru okuduğu yerlerin sevabını alır.
Sual: Bir kimse, Kur’anı baştan itibaren okusa, İhlâs suresine kadar gelse, son iki sureyi de bir başkasına okutsa, Kur’anı hatmetmiş olur mu?
CEVAP
Kur'an-ı kerimi Fatihadan başlayıp Fil veya İhlâs suresine kadar okuyup, sonra birkaç sureyi başkasına emredip okutsa, o da birinciye vekil olarak kalan sureleri okusa, hatmedilmiş olmaz. Hiçbiri hatim sevabına kavuşamaz. (Behcet-ül-fetava)
Sual: Mukabele olarak Kur’anı baştan sona dinlesek, hatmetmiş olur muyuz?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi dinlemek, okumaktan daha çok sevaptır. Okumak sünnet, dinlemek farzdır. Fakat dinlemekle hatim olmaz. Mukabele dinlemek çok sevap olmasına rağmen, TV’den, radyodan veya kasetten dinlemenin hiç sevabı olmaz. Yalnız öğrenmek niyetiyle dinlenebilir.
Sual: Kur’an-ı kerimin mealini okumak hatim yerine geçer mi?
CEVAP
Hatim yerine geçmez.
Sual: CD'den, banttan Kur'an dinlemek caiz mi? Dinlemekle hatim olur mu?
CEVAP
Öğrenmek niyetiyle dinlenir. Dinlemekle hatim olmaz.
Sual: Hatm-i şerif bitince Kur’an-ı kerimin sonundaki duayı hemen okuyup yeni bir hatme başlansa, sonrada camide topluca hatim duasına iştirak ettirilse uygun olur mu?
CEVAP
Hatim duası sonra da okunur. Hatim biter bitmez, hemen yeni bir hatme başlamak iyidir.
Sual: Kur'anı hangi süre içinde hatmetmek lazım? Namaz kaza borçları olan için bu değişir mi?
CEVAP
Üç günden aşağı olmaz. Haftada bir olur, ayda bir olur, senede bir olur. Duruma göre olur. Kazası olan önce kazalarını ödemeye çalışmalıdır.
Sual: Kur’an-ı kerimi üç günden önce hatmetmek caiz olmadığına göre, imam-ı a’zamın bir namazda hatmetmesinin sebebi nedir?
CEVAP
Caiz olmaz fetvası bizim gibi avam içindir.
Sual: Kur’an-ı kerimi hatmettikten sonra nasıl bir dua yapılır?
CEVAP
Farklı bir dua yok. Ne dua biliniyorsa o okunur. Mushafların sonunda bulunan dua da okunabilir. Numune bir dua, sitede, Duanın Önemi maddesinde var.
Sual: Ramazan ayında kendi ölülerimizin ruhuna hatim indirmeye başladım. Sonra da başka insanlar geldi aklıma ve Ramazanda tanıdıklarımızdan da ölen oldu. Okumaya başlarken onlara niyet etmemiştim. Şimdi başka mevtaları da hatmime ekleyebilir miyim?
CEVAP
Evet onlara da hatta Âdem aleyhisselamdan bugüne kadar gelen her Müslümana hediye edebilirsiniz ve her birine bölünmeden aynısı gider.
Sual: Biri (Okuduğun hatm-i tehlili ölmüş anama bağışla) dedi. Bağışladım. İki ay sonra başkasına da bağışlasam caiz olur mu?
CEVAP
Evet. Bütün Müslümanlara da bağışlamak iyidir.
Sual: Toplu olarak hatim duası caiz mi?
CEVAP
Caizdir. Dua için toplanmak mekruhtur.
Sual: Ölü için, çeşitli kimselerin sessiz olarak çeşitli cüzler okuyup, Kur'an-ı kerimi hatmetmeleri ve her birinin okuduğunun sevabını ölünün ruhuna göndermeleri veya birinin hepsi yerine hediye etmesi, yani hatim duasını yapması, okuyanların da âmin demeleri caiz midir?
CEVAP
Caizdir, çok faydalı olur.
Sual: Cemaat ile hatim duası yapmak mekruh mudur?
CEVAP
Hayır mekruh değildir. Mekruh olan, dua yapılacağını ilan etmektir. Yoksa hatim duası yapılırken katılmak çok sevaptır.
Kur'an-ı kerimin hatmedildiği yere rahmet yağar. Hatimde toplanmak ve hatimden sonra dua etmek müstehaptır. İbni Abbas hazretleri, hatim okunan yerde adamını bulundurur, hatim biteceği zaman kendi de hazır olurdu. Hazinet-ül-esrar’daki hadis-i şerifte, (Hatim duası yapılan yerde bulunan, ganimet dağılırken bulunan kimse gibidir, hatme başlanan yerde bulunan, cihad eden kimse gibidir. İkisinde bulunan, iki sevaba da kavuşur ve şeytanı rezil eder) buyuruldu. (Kitab-üt-tibyan)
Sual: Hatim okununca ruhlarına hediye edilen kişilerin hepsine hatim sevabı hasıl oluyor. Buna göre tahsisin fazileti ne oluyor?
CEVAP
Peygamber efendimizin ruhuna göndermek duanın kabulü için şarttır. İsmen tahsis edilince, falanca tarafından gönderilmiştir diye mevtaya bildirilir. O da gönderene teveccüh eder. Gaflette değil ise ruhundan o anda istifade eder. Feyz alır. Diğerlerine sevap umumi olarak dağıtılır. Kimin gönderdiği bildirilmez.
Sual: Ölen hocam, eshab-ı kiramın bazılarına dil uzatırdı. Okuduğum Kur'anın sevabını bağışlamam caiz mi?
CEVAP
Hayır. Kur'an-ı kerimde hepsinin Cennetlik olduğu bildiriliyor. Cennetlik kimseye sövülmez. Sövene de Kur’an okunmaz.
Sual: Mukabeleyi dinlemekle hatim sevabı olur mu?
CEVAP
Dinlemekle olmaz. Dinleme sevabına kavuşulur.
Sual: Muayyen özrü zuhur eden kadın, evde kocasının, oğlunun veya kızının okuduğu Kur’an-ı kerimi, mukabeleyi dinleyebilir mi?
CEVAP
Kur’an-ı kerime dokunmamak şartı ile mukabele dinlemekte mahzur yoktur. Ancak özürlü kadın, mukabele dinlemek için camiye gidemez. Camiye girmesi haram olur. Hatta camiye abdestsiz de girilmez. (Mevkufat)
(Evde mukabele okumanın sevabı olmaz) diyenler, dinimize iftira ediyorlar. Kadınların camiye gitmeyip, evde, kadın bir hocanın okuyacağı mukabeleyi dinlemeleri çok sevap olur.
Sual: Bir yazar, (Mukabele okumak ve dinlemek uygun değildir. Kur’anı okuyanın ve dinleyenin anlaması şarttır. Papağan gibi okumak fayda yerine zarar verir) diyor. Kur’anı herkesin anlaması mümkün olmadığına göre, her milletten Müslüman olanlar var. Arapça bilmeyenlerin Kur’an okuması günah mıdır?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi, lisanı Arapça olanlar bile anlayamaz. Hatta evliyanın ve ulemanın en büyükleri olan Eshab-ı kiram bile, âyetlerin manalarını Resulullaha sual ederlerdi. Bir hadis-i şerif meali:
(Kur’an-ı kerim Allahü teâlânın metin [sağlam] ipidir. Manalarının hepsi anlaşılmaz. Çok okumak ve dinlemekle eskimez.) [İbni Mace]
Kur’an-ı kerimin, çok veciz olup, bitmez tükenmez manalarının bulunduğu, bütün manaları bildirilse bile, yazmak için kağıt ve mürekkep bulunamayacağı bizzat Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir. Mealen buyuruluyor ki:
(De ki, Rabbimin [İlmini, hikmetini bildiren, hayrete düşüren] sözleri için, denizler mürekkep olsa, bir o kadar daha deniz ilave edilse, denizler tükenir, Rabbimin sözleri tükenmez.) [Kehf - Beydavi]
Demek ki, her Arapça bilen, Kur’an-ı kerimi anlayamaz. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
(İmam-ı Ahmed bin Hanbel, Cenab-ı Hakkın, (Anlayarak da anlamayarak da Kur’an-ı kerim okuyan, benim rızama kavuşur) buyurduğunu bildirmektedir.) [İhya]
İslam âlimlerinin en büyüklerinden, Hanbeli mezhebinin reisi imam-ı Ahmed hazretleri böyle buyururken, hâlâ herkesin Kur’an-ı kerimi anlayarak okuması gerektiğini söylemek ne büyük gaflettir.
Değerli kardeşimiz,
Kur'an-ı Kerim'in baştan sona okunmasına hatim denir. Bilgisayardaki sesli Kur'an-ı Kerim'i dinlemekle hatim indirilmiş olunur.
Kur'an-ı Kerim meali Kur'an yerine geçmediği için, meal okumakla hatim indirilmiş olunmaz.
Allah yolunda yapılan en küçük bir iş ve amel bile neticesiz kalmaz. Hele Kur’an okumak gibi kainatın en büyük bir hadisesi hiç sevapsız kalmayacaktır. Kur’an'ın yüzüne bakmak bile sevap olursa, Kur’anın anlamını veren bir kitabı okumak elbette sevabı vardır. Fakat Kur’an'ı aslından okumak ile mealinden okumak arasında fark vardır. Esas olan Kur’an okumayı aslından öğrenmek ve manasını anlamak içinde mealden okumaktır. Ancak hiçbir Kur’an meali aslının yerini tutmayacağından, namazda Kur’an yerine okunmaz.
Namazlarımızda mutlaka Kur’an-ı Kerim'i aslından okumalıyız. Allah kelamı olan Arapça olandır. Bunun yeri ve sevabı ayrıdır. Her harfine kat kat sevap verilir.
Bizi yaratan Allah, Kur’an-ı Kerim'i Arapça olarak bize göndermiş. Elbetteki manasını öğrenmek için Türkçe, İngilizce gibi mealleri okumamız gerekir. Ancak namaz ibadetinde okuduğumuzda mutlaka aslından orjinalini okumalıyız. Çünkü onun aslı Arapçadır. Allah Kur'an’ı Arapça olarak indirmiştir. Tercümesi Kur'an yerine geçemez.
Örneğin bir çekirdeğin aslını bozarak parçalara ayırsak, sonra da toprağa eksek ağaç olamayacaktır. Çünkü özellikleri kaybolmuştur. Bunun gibi Kur'an ayetleri, kelimeleri ve harfleri birer çekirdek gibidir. Başka dillere çevrilince özelliğini kaybedeceği için Kur'an olmayacaktır.
Kur'an-ı Kerim'de altı yerde “Kur'anen Arabiyyen” ifadesi geçer. Yani Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'i Arapça olarak indirdiğini bildirir. İbrahim suresinin 4. ayetinin meali de şöyledir:
“Hak dini onlara açıklasın diye, her peygamberi biz kendi kavminin lisanıyla gönderdik. Sonra Allah, dilediğini sapıklığında bırakır, dilediğini de doğru yola iletir. Onun kuvveti her şeye galiptir ve o her şeyi hikmetle yapar.”
Bu durumda Kur'an'ın manası nasıl Allah'tan gelmişse, lafzı, ifadesi ve yazılışı bakımından da ilahidir. Kur' an dendiği zaman, hem onun Arapça olarak okunan lafzı ve kelimeleri, hem de anlaşılan manası akla gelir ve hakikatte de öyledir. Bu iki hususiyeti birbirinden ayırmak, farklı mütalaa etmek mümkün değildir. Kur'an ancak kendi lisanı üzerine okunabileceği için, sadece o lisanın kendi harfleriyle yazılır, o harflerle okunur.
Araplardan başka Farsça, Hintçe, Çince, Uzak Doğu dilleriyle konuşan Müslümanlar da biz Türkler de Müslüman oluşumuzdan bu yana Kur'an'ı Arapça olarak yazmış, o dille okumuşuz. İslam alimlerinin de ortak görüşü, Kur'an'ın başka dille yazılamayacağı yolundadır. Bunda ittifak vardır.
Zaten Kur'an'ı başka bir dille yazmak mümkün olmadığı gibi, başka bir dille doğru olarak okumak da mümkün değildir. Çünkü Kur'an harflerinin kendisine has özellikleri vardır. Bu harflerin bazılarının karşılığı ve okunuş şekli başka dilin alfabelerinde mevcut değildir. Söyleniş bakımından birbirine benzer harfler olsa da, mahreçleri (ağızdan çıkış yerleri) itibariyle de farklıdır. Mesela, Arapça için “lügat-ı dad” denir; yani Fatiha suresinin sonundaki “veleddallin” deki “dad” harfi hiçbir lisanda bulunmamaktadır. Bu harfin bulunduğu bir kelimeyi başka bir lisanın ifade etmesi mümkün değildir.
Mesela Türkçede sadece “h” harfi yerine Arapçada üç çeşit “h” harfi vardır. Noktasız “ha” noktalı hırıltılı “ha” ve ”he”. Aralarındaki farkı küçük bir misalle açıklayalım. Noktasız ha ile yazılan “mahluk”, noktalı hırıltılı ha ile yazılan “mahluk” ve he ile yazılan “mahluk”. Her üçünün de Türkçede yazılışı ve okunuşu aynıdır. Halbuki Arapçada birincisi tıraş edilmiş, ikincisi yaratılmış, üçüncüsü ise helak edilmiş anlamındadır. İşte Kur’an’ı Latince yazıdan okuyan birisi bu farkları anlayamayacağından, söz gelimi Allah’ın yaratmasından bahseden bir ayeti, farkına varmadan “tıraş etmek” veya “helak etmek” manasına okuyabilecektir.
Yine Kur'an harflerinin içinde üç adet “ze” vardır. Biri ince “ze”, biri peltek “zel”, diğeri de “zı” dır.
Türkçedeki “s” yerine üç harf bulunur. “sin, sad” ve peltek “se”. Arapçaya has bir harf vardır ki, o da “ayın” olarak okunan harftir. Bu harf başka bir dilde pek bulunmamaktadır.
Şimdi Kur'an harflerini bilmeyen bir kişi, yukarıdaki harfler Türkçe ile yazıldığı zaman nasıl okuyacaktır? Bu harfleri çıkaramadığı gibi, okuduğu kelime ve ayetler de birer Kur'an kelimesi ve ayeti olmaktan uzak olmaz mı?
İşte Latin harfleriyle yazılmış olan Kur'an'ı daha bunlar gibi pek çok mahzurlardan dolayı doğru olarak okumak mümkün değildir. Kur' an okumasını öğrenmek isteyen kimse ancak onu aslından okumak suretiyle öğrenebilir. Böylece sıhhatli bir neticeye varmış olur.
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet
Haber ile daha fazlasına ulaşın:
Gündem
funduszeue.info
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte Müslümanlar, dini kavramlardan biri olan mukabele hakkında araştırmalarına başladı.
Hafızın hatim indirmesi esnasında Kuran-ı Kerim aracılığıyla takip edilmesiyle gerçekleşen mukabele, kanallar aracılığıyla takip edilebiliyor.
Mukabelenin ne olduğu ve nasıl yapıldığını öğrenmek isteyenler, arama motorları üzerinden 'Mukabele nasıl yapılır?', 'Televizyon, telefon veya internetten mukabele olur mu?' sorularına yanıt arıyor.
İşte mukabele hakkında merak edilenler
Sözlük anlamı karşılık vermek, karşılıklı okumak, yüz yüze olmak, iki şeyi birbiriyle karşılaştırmak anlamına gelen mukabele, İslam dininin kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’i ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuyan bir kişiyi, sessizce Kur'an'dan takip etmek anlamına gelmektedir.
Ramazan ayı boyunca gerçekleştirilen bu gelenek, iki kişiyle yapılabileceği gibi kalabalık bir grupla da yerine getirilebilmektedir. Mukabele esnasında Kur'an-ı Kerim'i dinleyen kişiler sessiz bir şekilde dinleyerek içinden tekrar etmektedir.
Bugün cami ve mescitlerimizde ise bir veya birkaç hâfız her gün bir cüz’ü paylaşarak okuyor; okumasını bilen Müslümanlar Kur’an’dan takip ediyor, bilemeyenler de sadece dinliyorlar. Ramazan’ın son gününde de cüz okunarak Kur’ân hatmedilmiş oluyor.
Hatim, Kur’an’ın başından sonuna kadar Arapça olarak okunarak bitirilmesidir. Televizyon veya cd’den okunan bir mukabeleyi takip etmek veya dinlemek sevaptır. Ancak bu durumda kişi okunan mukabeleyi sadece dinlemekle yetinirse hatim dinleme sevabı alır. Hatim yapmış olmak için Kur’an’ın bizzat tilavet edilmesi/okunması gerekir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası