fatih savaşan kamu ekonomisi pdf / Kamu Ekonomisi / Fatih Savaşan (Fatih Savaşan) Fiyatı, Yorumları, Satın Al - funduszeue.info

Fatih Savaşan Kamu Ekonomisi Pdf

fatih savaşan kamu ekonomisi pdf

sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.

Öz Mikrofinans yoksulluğun azaltılmasında önemli araçlardan biridir. 'li yıllardan bu yana dünyada farklı organizasyonel modeller altında yoksullara yönelik mikrofinans hizmeti sunulmaktadır. Fakat konvansiyonel mikrofinansta more

Öz Mikrofinans yoksulluğun azaltılmasında önemli araçlardan biridir. 'li yıllardan bu yana dünyada farklı organizasyonel modeller altında yoksullara yönelik mikrofinans hizmeti sunulmaktadır. Fakat konvansiyonel mikrofinansta işlemler faiz içerdiği için Müslümanların büyük bir kısmı bu hizmetlerden faydalanamamaktadır. Bu nedenle, faaliyetlerinde İslam'ın yasakladığı faiz ve garar (aşırı belirsizlik) unsurlarını içermeyen İslami mikrofinans kuruluşları tesis edilmiştir. İslami bankaların sosyal sorumluluk noktasında kendilerinden bekleneni yapmadıkları ve konvansiyonel bankalar gibi finansal hizmetlerden yoksulları yüksek risk ve maliyet nedeniyle dışladıkları yaygın olarak belirtilmektedir. Bununla birlikte mikrofinans alanında ilk akla gelen ülkelerden biri olan Bangladeş'te yılında kurulan Bangladeş İslam Bankası, bünyesinde mikrofinans programı bulunduran sayılı İslami bankalardan biridir. yılında başlatılan Kırsal Kalkınma Programı ile başarılı bir şekilde yoksulluğun azaltılmasına yönelik mikrofinans programları sürdürülmektedir. Bu çalışmanın amacı iyi uygulama örneği olan Bangladeş İslam Bankası mikrofinans programlarının incelenmesi, tanıtılması ve bu noktada katılım bankaları için alınabilecek dersler, iyi uygulamalar ve tekliflerin sunulmasıdır. Anahtar Kelimeler: İslami Finans, İslami Mikrofinans, Katılım Bankaları, Bangladeş İslam Bankası. Abstract Microfinance is one of the significant tools of poverty reduction. Since the s, microfinance services for the poor have been provided under different organizational models in the world. However, a large proportion of Muslims cannot benefit from these services since conventional microfinance includes riba (interest) and gharar (excessive uncertainty). Therefore, Islamic microfinance institutions have been established. Islamic banks are intensively criticized that they do not meet the expectations in terms of social responsibility and exclude poor people from financial services. Islami Bank Bangladesh Limited (IBBL), established in in Bangladesh, is one of the few example of Islamic bank, which have microfinance program within its organization. Rural Development Scheme is the microfinance program of IBBL and have been successfully carried out. The aim of this study is to examine the microfinance programs of the IBBL as a best practice example, and to make some suggestions for the Participation Banks in Turkey. Keywords: Islamic Finance, Islamic Microfinance, Participation Banks, Islami Bank Bangladesh Limited

Publisher: Abant Izzet Baysal University Graduate School of Social Sciences
Publication Date: Sep 15,
Publication Name: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

Research Interests:

Humanities, Islamic Banking And Finance, and Islamic Microfinance

Publisher: Afyon Kocatepe Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Publication Date:
Publication Name: Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi

Publication Date: Jun 1,
Publication Name: Finans Politik ve Ekonomik Yorumlar

Since s, Islamic finance has exhibited a significant growth in Turkey, whereas problems related to regulation, competition, products and the public perception of Islamic finance institutions continues to exist. This paper aims to more

Since s, Islamic finance has exhibited a significant growth in Turkey, whereas problems related to regulation, competition, products and the public perception of Islamic finance institutions continues to exist. This paper aims to discover the current issues and to develop solutions. In addition to our previous research, an extensive questionnaire is utilized to help mature our opinions. Questionnaires were sent to businessmen to investigate the perception of Islamic finance in Turkey. Findings indicate that problems can be classified into four main categories: problems related to the interpretation and implementation of Islamic principles and rules, problems related to competition with conventional banks, problems related to local law and regulations, and problems related to human capital and corporate governance. Possible solutions include developing a sound understanding of Islamic economics, making the Islamic supervision process more effective and transparent, easing th

Publication Date:

Research Interests:

Islamic Economics, Perception, Corporate Governance, Political Science, Human Capital, and 4 moreIslam, Islamic Banking, Islamic Finance, and Questionnaire

Publisher: Journal of Academic Inquiries
Publication Date:
Publication Name: Akademik İncelemeler Dergisi

Research Interests:

Humanities

Gayrimenkul projelerinin, herkesin ortak olabilecegi kucuk paylara bolunmesi ile olusturulan yatirim araci olarak tanimlanan gayrimenkul sertifikalari Turkiye’de ilk kez yilinda ihrac edildi. yilinda yapilan ilk ihractan 17 yil more

Gayrimenkul projelerinin, herkesin ortak olabilecegi kucuk paylara bolunmesi ile olusturulan yatirim araci olarak tanimlanan gayrimenkul sertifikalari Turkiye’de ilk kez yilinda ihrac edildi. yilinda yapilan ilk ihractan 17 yil sonra gayrimenkul sertifikalari yeniden gundeme gelerek yilinda SPK tarafindan yeni bir teblig hazirlandi. ve yilinda bu tebligde bazi degisiklikler yapilarak yilinin Nisan ayinda gayrimenkul sertifikalari ikinci kez ihrac edilerek halka arz edildi. Bu ihracin yilinda yapilan ihractan bazi onemli farklari vardir. Onlardan bir tanesi bu urunun ortakliga dayali ve Islami esaslara uygun oldugunun lanse edilmesidir. Ilgili aciklamalardan yeni bir sermaye piyasasi urunu olarak kabul edebilecegimiz gayrimenkul sertifikalarinin Islami esaslara uygun oldugunun lanse edilmesi bu urunun Islam iktisadi perspektifinden incelenmesini gerekli hale getirmektedir. Bu calismanin amaci, gayrimenkul sertifikalarini Islam iktisadi perspektifind

Publisher: International Journal of Islamic Economics and Finance Studies
Publication Date:
Publication Name: International Journal of Islamic Economics and Finance Studies

Research Interests:

Economics, Islamic Economics, Islamic Banking, Islamic Finance, Islamic Capital and Money Market, and 2 moreShariah Issues in Islamic Finance and Islamic Capital Markets

Toplumlarin sahip oldugu kaynaklarin sinirli olmasi, nesiller boyu surdurulebilir refahin saglanmasinda kaynak problemini ortaya cikarmistir. Ulkeler; yeralti ve yerustu kaynaklar basta olmak uzere beseri sermayeleriyle birlikte milli more

Toplumlarin sahip oldugu kaynaklarin sinirli olmasi, nesiller boyu surdurulebilir refahin saglanmasinda kaynak problemini ortaya cikarmistir. Ulkeler; yeralti ve yerustu kaynaklar basta olmak uzere beseri sermayeleriyle birlikte milli gelir duzeyini yukseltmeye calismaktadirlar. Liberal anlayisa sahip piyasa ekonomilerinde ozel sektor kar getirecek ana yatirimlari domine ederken, kamu da yakin tarihte ortaya cikan varlik fonlari ile stratejik yatirimlar yapmakta ve refahin surdurulebilir olmasinda bir arac olarak bu organizasyonlari kullanmaktadirlar. Kaynaklarin dogru sekilde yonetilmesi, buyuk fonlarin stratejik yatirimlara kanalize edilmesi ve toplumsal faydayi hedeflemek amaciyla teskil edilen yatirim organizasyonlarina varlik fonu denir. Varlik fonlari ilk olarak ’lerden sonra ortaya cikmis ve ozellikle petrol gelirlerinin degerlendirilme surecinde populerlik kazanmistir. Dunyadaki varlik fonlarinin buyuklugune baktigimiz zaman yaklasik trilyon dolardir. En buyuk varlik

Publication Date:

Research Interests:

Art

Yabanci sermaye akisi gelismekte olan ulkelerin sermaye yetersizligi kisitini asmalari bakimindan onemlidir. Bununla birlikte buyumenin surdurulebilmesinde daha onemli olan dogrudan yabanci yatirimlar risk faktorunun dusuk oldugu ulkelere more

Yabanci sermaye akisi gelismekte olan ulkelerin sermaye yetersizligi kisitini asmalari bakimindan onemlidir. Bununla birlikte buyumenin surdurulebilmesinde daha onemli olan dogrudan yabanci yatirimlar risk faktorunun dusuk oldugu ulkelere yonelmektedirler. Goreceli olarak daha ozgur ekonomik ortama sahip ulkeler yabanci dogrudan yatirimlar acisindan riskin azaldigi ulkelerdir. Bu calismada dogrudan yabanci yatirimlar ile ekonomik ozgurlukler iliskisi istatistiksel yontemlerle analiz edilmistir. Calismada ekonomik ozgurluk puani yuksek olan ulkelerin, puani az olan ulkelere gore ortalama olarak daha fazla dogrudan yabanci yatirim aldiklari tespit edilmistir.

Publication Date:

This study investigates the effects of exogenous shocks on Participation 30 Index that published by Borsa Istanbul using daily data during the period from to Using the Zivot-Andrews and Fourier unit root tests the more

This study investigates the effects of exogenous shocks on Participation 30 Index that published by Borsa Istanbul using daily data during the period from to Using the Zivot-Andrews and Fourier unit root tests the stationarity of the series is tested. Since series is found to be non-linear KSS unit root test is applied. The results suggest that the series has unit root we conclude that in case there is an exogenous shock its impact on Participation 30 Index will be permanent.

Publication Date:
Publication Name: International Journal of Islamic Economics and Finance Studies

Research Interests:

Economics, Islamic Economics, Econometrics, Islamic Studies, Islamic Finance, and Islamic Indices

Dusuk miktarli kredi hizmeti sunan mikrokredi uygulamalari yoksul bireylerin gelir ve kaynaklarindaki yetersizlikten dolayi icinde bulunduklari esitsizliklere cozum olmayi hedeflemektedir. Mikrokredi uygulamalarinin bu hedefindeki more

Dusuk miktarli kredi hizmeti sunan mikrokredi uygulamalari yoksul bireylerin gelir ve kaynaklarindaki yetersizlikten dolayi icinde bulunduklari esitsizliklere cozum olmayi hedeflemektedir. Mikrokredi uygulamalarinin bu hedefindeki basarisini degerlendirebilmek icin bu calismada doneminde 16 ulkeye ait mikrokredi gostergeleri ile gelir esitsizlikleri arasindaki iliski panel veri analizi ile arastirilmistir. Analizde mikrokredi gostergesi olarak toplam reel mikrokredi miktarlari ve borclu basina dusen ortalama reel mikrokredi miktarlari; gelir esitsizligi gostergesi olarak GINI katsayisi kullanilmistir. Gelir esitsizligini etkilemesi beklenen degiskenlerin seciminde ilgili teori ve literatur dikkate alinarak mikrokredi degiskenlerinin yani sira kisi basina dusen gelir, ihracat, istihdam, enflasyon ve kamu saglik harcamalari kontrol degisken olarak modele eklenmistir. Elde edilen sonuclara gore reel mikrokredi miktarinin GINI katsayisi uzerinde anlamli bir etkisinin oldugu fa

Publication Date:

Research Interests:

Philosophy

Bu calismanin amaci gelismislik duzeyine gore dort guruba ayrilmis ulkelerde donemi icin ekonomik buyume ile cevre kirliligi arasindaki uzun donemli iliskiyi ve bu ikisini birbirine baglayan Cevresel Kuznet Egrisinin dogrulugunu more

Bu calismanin amaci gelismislik duzeyine gore dort guruba ayrilmis ulkelerde donemi icin ekonomik buyume ile cevre kirliligi arasindaki uzun donemli iliskiyi ve bu ikisini birbirine baglayan Cevresel Kuznet Egrisinin dogrulugunu arastirmaktir. Bu amacla Pedroni ve Johansen Fisher esbutunlesme testleri, Pedroni FMOLS, Pedroni DOLS, Dumitrescu ve Hurlin () Panel Granger Nedensellik yontemleri kullanilmistir. Esbutunlesme testleri ekonomik buyume ve karbondioksit emisyonu degiskenlerinin uzun donemde esbutunlesme iliskisine sahip oldugunu gostermektedir. Dumitrescu ve Hurlin () panel Granger nedensellik analizinde panel seti icin ekonomik buyume ve karbondioksit emisyonu arasinda beklenildigi gibi ekonomik buyumeden karbondioksit emisyonuna dogru tek yonlu Granger nedensellik iliskisi oldugu sonucuna ulasilmistir. Panel FMOLS ve DOLS sonuclarina gore gelir duzeyi arttikca cevre kirliligi ilk baslarda artmakta daha sonra ise azalma egilimine girmektedir. Bu anlamda Cev

Publication Date:

Research Interests:

Economics, Economic Growth, environmental Kuznets curve, and CO Emissions

Vergi aflari gelismis ve gelismekte olan ulkelerde yaygin olarak kullanilmaktadir. Kisa donemde vergi gelir tahsilâtlarini artirma ve vergi idaresinin ve yarginin yukunu hafifletme gibi onemli olumlu etkileri vardir. Uzun donemde ise, more

Vergi aflari gelismis ve gelismekte olan ulkelerde yaygin olarak kullanilmaktadir. Kisa donemde vergi gelir tahsilâtlarini artirma ve vergi idaresinin ve yarginin yukunu hafifletme gibi onemli olumlu etkileri vardir. Uzun donemde ise, vergi aflarinin vergisel uyumu azalttigi savunulmaktadir. Ancak aftan sonra guclendirilmis vergi uygulamasina gecilmesi durumunda vergi uyumundaki azalisin onlenebilecegi yonunde bulgular da vardir. Turkiye’de hem mali hem de politik nedenlerle vergi aflarina sikca basvurulmustur. tarihli Vergi Barisi Kanunu en sonuncusudur. Vergi Barisi uygulamasi farkli olcutler ile vergi tahsilâti acisindan basarili bulunmasina ragmen vergi aflarina yonelik temel elestiriler soz konusu af icin de gecerlidir.

Publication Date:

Research Interests:

Philosophy

Bu calismada, serbest muhasebeci ve mali musavirler (SMMM) ve vergi denetim elemanlari ile Turkiye’de vergi kayip kacaklarinin nedenleri uzerine yapilan anketle derlenen Likert tipi sirali verilerin bulgulari capraz tablolar ve Spearman more

Bu calismada, serbest muhasebeci ve mali musavirler (SMMM) ve vergi denetim elemanlari ile Turkiye’de vergi kayip kacaklarinin nedenleri uzerine yapilan anketle derlenen Likert tipi sirali verilerin bulgulari capraz tablolar ve Spearman korelasyonu ile degerlendirilmistir. Bulgulara gore, vergi kaybinin yuksek boyutlarda oldugu onermesi denekler tarafindan yuzde 93 gibi bir oranla kabul gormektedir. Bu dusuncedeki SMMM ve denetim elemanlarinin ise daha cok vergi yuku, denetimde etkinsizlik, vergilemede adaletsizlik, vergi ahlakinin ve bilincinin yetersizligi faktorlerini on plana cikardigini gormekteyiz. Spearman korelasyon katsayilari ise denetimde etkinsizlik, cezalarin caydirici olmayisi, verginin tabana yayilmamasi, kamu harcamalarinin yetersizligi ve vergi bilinc ve ahlakinin olusmamasi ile vergi kaybi arasinda pozitif ve anlamli iliski oldugunu gostermektedir.

Publication Date:

Research Interests:

Philosophy

Bu calismada Borsa Istanbul tarafindan yayinlanan Katilim 30 Endeksi uzerinde dissal soklarin etkisi arastirilmistir. Bu baglamda – donemine ait gunluk verilerle calisilmis ve serinin duraganligi Zivot-Andrews birim more

Bu calismada Borsa Istanbul tarafindan yayinlanan Katilim 30 Endeksi uzerinde dissal soklarin etkisi arastirilmistir. Bu baglamda – donemine ait gunluk verilerle calisilmis ve serinin duraganligi Zivot-Andrews birim kok testi ve Fourier birim kok testi ile test edilmistir. Seri dogrusal olmadigindan dogrusal olmayan seriler icin gelistirilmis KSS birim kok testi uygulanmistir. Analizler sonucunda serinin duragan olmadigi, birim kok icerdigi sonucuna ulasilmistir. Katilim endeksi serisinin ugradigi dissal soklarin etkisinin kalici olacagi soylenebilir.

Publication Date:

Bu calismada is ortami (doing business) ve iyi yonetisimin (good governance) gelir ile iliskisi incelenmektedir. ulkeye ait reel kisi basi gayri safi yurtici hasilalar ile Dunya Bankasi tarafindan olusturulan is ortami ve iyi more

Bu calismada is ortami (doing business) ve iyi yonetisimin (good governance) gelir ile iliskisi incelenmektedir. ulkeye ait reel kisi basi gayri safi yurtici hasilalar ile Dunya Bankasi tarafindan olusturulan is ortami ve iyi yonetisim endeksleri arasindaki iliski istatistiksel yontemlerle analiz edilmistir. Calismada is ortaminin en elverisli oldugu ve yuksek yonetisim puanina sahip olan ulkelerin ust gelir grubundaki ulkeler olduklari tespit edilmistir. Iyi yonetisim puan ortalamalarina gore olusturulmus ulke gruplari ile reel gelir arasinda guclu, pozitif ve anlamli bir iliskinin oldugu ve bu iliskinin de iyi yonetisim alt gostergelerinden devletin etkinligi ve hukukun ustunlugunde daha guclu oldugu bulunmustur. Calisma iyi yonetisim zayifladikca is ortaminin bozuldugunu ve gelirin sadece iyi yonetisim sorunlari degil ayni zamanda is ortami zayifligi yuzunden de dusuk kalabilecegi sonucuna ulasilmistir.

Publication Date:

et Ekonomik buyumeyi etkileyen bircok faktor bulunmakla beraber bu calismada “Yolsuzluk – Ekonomik Buyume” iliskisi analiz edilmistir. Yolsuzluk uzerine yapilan calismalarda yolsuzlugun ekonomik buyumeyi olumlu etkiledigini savunan more

et Ekonomik buyumeyi etkileyen bircok faktor bulunmakla beraber bu calismada “Yolsuzluk – Ekonomik Buyume” iliskisi analiz edilmistir. Yolsuzluk uzerine yapilan calismalarda yolsuzlugun ekonomik buyumeyi olumlu etkiledigini savunan goruslerin yani sira olumsuz etkiledigi gorusu de savunulmaktadir. Turkiye icin, donemi aylik verileri kullanilarak sonuclar elde edilmistir. Yapisal kirilmalari da dikkate alan Zivot-Andrews birim kok, Gregory-Hansen esbutunlesme ve Toda-Yamamoto nedensellik testleri uygulanarak elde edilen bulgulara gore degiskenler arasinda esbutunlesme iliskisi bulunmadigi, ancak ekonomik buyumeden yolsuzluklara dogru ve tek yonlu nedensellik iliskisi bulundugu sonucuna ulasilmistir

Publication Date:

Research Interests:

Corruption, Ekonomik Büyüme, and Yolsuzluk

Yerel yonetimler actiklari meslek edindirme kurslari ile her yastan ve egitim duzeyinden cok sayida kisiyi egitmektedirler. Egitimin yerellesmesinin avantajlari olmasina ragmen yerel yonetimlerin verdikleri bu egitim hizmetlerinde more

Yerel yonetimler actiklari meslek edindirme kurslari ile her yastan ve egitim duzeyinden cok sayida kisiyi egitmektedirler. Egitimin yerellesmesinin avantajlari olmasina ragmen yerel yonetimlerin verdikleri bu egitim hizmetlerinde etkinligin saglanmasina engel olabilecek cok sayida unsur da bulunmaktadir. Bu calismada Kocaeli Buyuksehir Belediyesi KO-MEK ozelinde verimlilik analizi yapilmis, beklenen bireysel ve toplumsal faydanin ne olcude gerceklestigi irdelenmistir. Calismada anket sorulari ile elde edilen verilerden verimlilik olcutu gelistirilmistir. Kursiyerlerin genel olarak kurslari verimli buldugu ve demografik ozelliklerine gore KO-MEK verimliligine bakis acilarinda minimal duzeyde farklilik olustugu tespit edilmistir.

Publication Date:

Research Interests:

Local Government and Local Government Facilities and Services

Turkiye’de vergi ve sigorta prim aflarina sikca basvurulmaktadir. Oyle ki son kirk bes yillik zaman diliminde neredeyse her bir bucuk yila bir af dusmektedir. Bu nedenle affin ozelde vergi sistemindeki ve genelde ise ekonomideki bazi more

Turkiye’de vergi ve sigorta prim aflarina sikca basvurulmaktadir. Oyle ki son kirk bes yillik zaman diliminde neredeyse her bir bucuk yila bir af dusmektedir. Bu nedenle affin ozelde vergi sistemindeki ve genelde ise ekonomideki bazi yapisal bozukluklarin bir sonucu olarak gorulmesi mumkundur. Bu calismada, Turkiye’de aflardan faydalanan mukellefleri faydalanmayanlardan ayristiran temel ozelliklerin belirlenmesi hedeflenmektedir. Bu amacla mukellefler uzerinde uygulanan anketle derlenen veriler ikili ve coklu ‘ayrisim analizi’ ile irdelenmistir. Elde edilen bulgulara gore, aftan faydalanan mukelleflerin one cikan uc ozelligi sigorta prim affindan da faydalanmis olmak, daha once vergisel yukumluluklerinde gecikmeler yasamis ve denetim gecirmis olmaktir

Publication Date:

Kayitdisiligi olcmek uzere cok sayida teknik/yontem gelistirilmistir. Ancak bunlarin cogu ancak belli boyutlarini kabaca tahmin etmekten oteye gecememektedir. MIMIC (coklu neden-coklu gosterge) model yontemi kayitdisiligin hem nedenlerini more

Kayitdisiligi olcmek uzere cok sayida teknik/yontem gelistirilmistir. Ancak bunlarin cogu ancak belli boyutlarini kabaca tahmin etmekten oteye gecememektedir. MIMIC (coklu neden-coklu gosterge) model yontemi kayitdisiligin hem nedenlerini he de gostergelerini model butunlugu icinde ele almakla diger yontemlere ustunlugu olan bir yontemdir ve literaturde sikca kullanilmaktadir. Bu calismada , ve panel veri setleri kullanilarak Turkiye’de kayitdisilik tahmin edilmistir. Kayitdisiligin esas itibariyle makroekonomik gelismelere (issizlik orani ve enflasyon orani) ve (bazi modellerde) vergi yukune bagli oldugu tespiti yapilmistir. Buyukluk olarak ise kayitdisiligin (GSYH’ya oran olarak) dusus egilimine sahip oldugu ve itibariyle yaklasik olarak yuzde ’lerde seyrettigi gorulmektedir.

Publication Date:

The history of the modern Islamic banking goes back to the s with the Mitr Ghamr Islamic Bank in Egypt. This Islamic bank (IB) has been accepted as the best practice of socially oriented IB model because it served the low-income more

The history of the modern Islamic banking goes back to the s with the Mitr Ghamr Islamic Bank in Egypt. This Islamic bank (IB) has been accepted as the best practice of socially oriented IB model because it served the low-income people through mudaraba based structure. After the s, especially the establishment of the first commercial IB Dubai Islamic Bank, IB has started to converge to conventional banking in terms of social aspects. Modern IBs, have been criticized because of excluding the low-income people in financing activities due to lack of credit history and collateral, high operational costs and risk. The situation is also valid for participation (Islamic) banks in Turkey. In this study, several applicable models will be proposed for integrating microfinance to participation banks in order to include low-income people in their financing activities.

Publication Date:

Research Interests:

Business

Politik konjonkturel devreler teorisi iktidar partilerinin ekonomiyi secim kazanmak amaciyla manipule ettikleri tezini savunur. Teorinin versiyonlari bircok ulkede test edilmistir. Teori Turkiye orneginde merkezi hukumet duzeyinde para ve more

Politik konjonkturel devreler teorisi iktidar partilerinin ekonomiyi secim kazanmak amaciyla manipule ettikleri tezini savunur. Teorinin versiyonlari bircok ulkede test edilmistir. Teori Turkiye orneginde merkezi hukumet duzeyinde para ve maliye politikalari, kamu sektoru fiyatlari ve kamu gelirleri (vergi yuku) acilarindan test edilmis ve politik konjonkturelel devrelerinin varligi tespit edilmistir. Bu makalede ise, teorinin varligi yerel duzeyde test edilmektedir. Yerel iktidarlar, secim donemlerini gozeterek yeniden secilme sanslarini arttirma acisindan genel idareye gore daha az sayida araca sahiptirler. Bu araclarin soz konusu amac icin kullanimi ise daha sinirlidir. Yine de, harcama kalemlerinin kompozisyonunu degistirerek secmenlerce ”gozle gorunur” alanlarda harcama yaparak yeniden secilme sanslarini artirmaya calisabilirler. Bu calisma Turkiye’de yerel olcekte belediye harcamalari acisindan bu cabanin varligina isaret eden bulgular sunmaktadir.

Publication Date:

Publication Date:
Publication Name: Maliye Dergisi

Ozet Bu calismada , ve panel veri setleri kullanilarak MIMIC yontemi ile Turkiye’de kayitdisilik tahmin edilmistir. Kayitdisiligin esas itibariyle makroekonomik gelismelere (issizlik orani ve enflasyon orani) ve (bazi more

Ozet Bu calismada , ve panel veri setleri kullanilarak MIMIC yontemi ile Turkiye’de kayitdisilik tahmin edilmistir. Kayitdisiligin esas itibariyle makroekonomik gelismelere (issizlik orani ve enflasyon orani) ve (bazi modellerde) vergi yukune bagli oldugu tespiti yapilmistir. Buyukluk olarak ise kayitdisiligin (GSYH’ya oran olarak) dusus egilimine sahip oldugu ve itibariyle yaklasik olarak yuzde ’lerde seyrettigi gorulmektedir. Turkiye’de demograifk yapi, kirsaldan kentlere goc ve multeci sorunu kayitdisilikla mucadelede ana sorun alanlari olarak belirlenebilir. Anahtar Kelimeler: Kayitdisi Ekonomi, MIMIC, Vegi Kaybi

Publication Date:

Publication Date: Oct 1,
Publication Name: Sosyal Ve Ekonomik Arastırmalar Dergisi

Publication Date: Oct 30,
Publication Name: Aibu Iibf Ekonomik Ve Sosyal Arastırmalar Dergisi

Özet Bu çalışmanın amacı gelişmişlik düzeyine göre dört guruba ayrılmış ülkelerde dönemi için ekonomik büyüme ile çevre kirliliği arasındaki uzun dönemli ilişkiyi ve bu ikisini birbirine bağlayan Çevresel Kuznet Eğrisinin more

Özet Bu çalışmanın amacı gelişmişlik düzeyine göre dört guruba ayrılmış ülkelerde dönemi için ekonomik büyüme ile çevre kirliliği arasındaki uzun dönemli ilişkiyi ve bu ikisini birbirine bağlayan Çevresel Kuznet Eğrisinin doğruluğunu araştırmaktır. Bu amaçla Pedroni ve Johansen Fisher eşbütünleşme testleri, Pedroni FMOLS, Pedroni DOLS, Dumitrescu ve Hurlin () Panel Granger Nedensellik yöntemleri kullanılmıştır. Eşbütünleşme testleri ekonomik büyüme ve karbondioksit emisyonu değişkenlerinin uzun dönemde eşbütünleşme ilişkisine sahip olduğunu göstermektedir. Dumitrescu ve Hurlin () panel Granger nedensellik analizinde panel seti için ekonomik büyüme ve karbondioksit emisyonu arasında beklenildiği gibi ekonomik büyümeden karbondioksit emisyonuna doğru tek yönlü Granger nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Panel FMOLS ve DOLS sonuçlarına göre gelir düzeyi arttıkça çevre kirliliği ilk başlarda artmakta daha sonra ise azalma eğilimine girmektedir. Bu anlamda Çevresel Kuznets Eğrisi hipotezi söz konusu ülkeler gurubu için doğrulanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Karbondioksit Emisyonu, Çevre Kirliliği, Ekonomik büyüme, Çevresel Kuznet Eğrisi, Panel Veri Analizi

Publication Date:
Publication Name: ISEM, 3rd International Symposium on Environment and Morality,

Research Interests:

Economic Growth, CO2 emissions, and environmental Kuznets curve

Gayrimenkul projelerinin, herkesin ortak olabileceği küçük paylara bölünmesi ile oluşturulan yatırım aracı olarak tanımlanan gayrimenkul sertifikaları Türkiye’de ilk kez yılında ihraç edildi. yılında yapılan ilk ihraçtan 17 yıl more

Gayrimenkul projelerinin, herkesin ortak olabileceği küçük paylara bölünmesi ile oluşturulan yatırım aracı olarak tanımlanan gayrimenkul sertifikaları Türkiye’de ilk kez yılında ihraç edildi. yılında yapılan ilk ihraçtan 17 yıl sonra gayrimenkul sertifikaları yeniden gündeme gelerek yılında SPK tarafından yeni bir tebliğ hazırlandı. ve yılında bu tebliğde bazı değişiklikler yapılarak yılının Nisan ayında gayrimenkul sertifikaları ikinci kez ihraç edilerek halka arz edildi. Bu ihracın yılında yapılan ihraçtan bazı önemli farkları vardır. Onlardan bir tanesi bu ürünün ortaklığa dayalı ve İslami esaslara uygun olduğunun lanse edilmesidir. İlgili açıklamalardan yeni bir sermaye piyasası ürünü olarak kabul edebileceğimiz gayrimenkul sertifikalarının İslami esaslara uygun olduğunun lanse edilmesi bu ürünün İslam iktisadı perspektifinden incelenmesini gerekli hale getirmektedir. Bu çalışmanın amacı, gayrimenkul sertifikalarını İslam iktisadı perspektifinden incelemektir. Bu kapsamda Türkiye için yeni olan bu ürünün nasıl işlediği açıklanarak ürüne ait inşaat projesinin yapımından ürünün ikinci el piyasada tedavülüne kadar olan süreçteki işlemler fıkhi değerlendirmeye tabi tutulmuştur.

Research Interests:

Islamic Economics, Islamic Banking, Islamic Finance, Islamic Capital and Money Market, Shariah Issues in Islamic Finance, and Islamic Capital Markets

Öz Mikrofinans yoksulluğun azaltılmasında önemli araçlardan biridir. 'li yıllardan bu yana dünyada farklı organizasyonel modeller altında yoksullara yönelik mikrofinans hizmeti sunulmaktadır. Fakat konvansiyonel mikrofinansta işlemler more

Öz Mikrofinans yoksulluğun azaltılmasında önemli araçlardan biridir. 'li yıllardan bu yana dünyada farklı organizasyonel modeller altında yoksullara yönelik mikrofinans hizmeti sunulmaktadır. Fakat konvansiyonel mikrofinansta işlemler faiz içerdiği için Müslümanların büyük bir kısmı bu hizmetlerden faydalanamamaktadır. Bu nedenle, faaliyetlerinde İslam'ın yasakladığı faiz ve garar (aşırı belirsizlik) unsurlarını içermeyen İslami mikrofinans kuruluşları tesis edilmiştir. İslami bankaların sosyal sorumluluk noktasında kendilerinden bekleneni yapmadıkları ve konvansiyonel bankalar gibi finansal hizmetlerden yoksulları yüksek risk ve maliyet nedeniyle dışladıkları yaygın olarak belirtilmektedir. Bununla birlikte mikrofinans alanında ilk akla gelen ülkelerden biri olan Bangladeş'te yılında kurulan Bangladeş İslam Bankası, bünyesinde mikrofinans programı bulunduran sayılı İslami bankalardan biridir. yılında başlatılan Kırsal Kalkınma Programı ile başarılı bir şekilde yoksulluğun azaltılmasına yönelik mikrofinans programları sürdürülmektedir. Bu çalışmanın amacı iyi uygulama örneği olan Bangladeş İslam Bankası mikrofinans programlarının incelenmesi, tanıtılması ve bu noktada katılım bankaları için alınabilecek dersler, iyi uygulamalar ve tekliflerin sunulmasıdır.
Anahtar Kelimeler: İslami Finans, İslami Mikrofinans, Katılım Bankaları, Bangladeş İslam Bankası.
Abstract
Microfinance is one of the significant tools of poverty reduction. Since the s, microfinance services for the poor have been provided under different organizational models in the world. However, a large proportion of Muslims cannot benefit from these services since conventional microfinance includes riba (interest) and gharar (excessive uncertainty). Therefore, Islamic microfinance institutions have been established. Islamic banks are intensively criticized that they do not meet the expectations in terms of social responsibility and exclude poor people from financial services. Islami Bank Bangladesh Limited (IBBL), established in in Bangladesh, is one of the few example of Islamic bank, which have microfinance program within its organization. Rural Development Scheme is the microfinance program of IBBL and have been successfully carried out. The aim of this study is to examine the microfinance programs of the IBBL as a best practice example, and to make some suggestions for the Participation Banks in Turkey. 
Keywords: Islamic Finance, Islamic Microfinance, Participation Banks, Islami Bank Bangladesh Limited

Research Interests:

Islamic Banking And Finance and Islamic Microfinance

Öz Küreselleşmenin eğitim alanında gerçekleştirdiği değişimin sonucu uluslararası öğrenci dolaşımının boyutları artmıştır. Uluslararası öğrencilerin gittikleri ülke ekonomilerine sağladıkları katkılar yanında sağladığı prestij ve beşeri more

Öz Küreselleşmenin eğitim alanında gerçekleştirdiği değişimin sonucu uluslararası öğrenci dolaşımının boyutları artmıştır. Uluslararası öğrencilerin gittikleri ülke ekonomilerine sağladıkları katkılar yanında sağladığı prestij ve beşeri sermayeyi oluşturan taraf olmanın sağladığı sosyokültürel avantajlar dolayısıyla tüm ülkeler bu gelişmeden pay alma çabası içerisine girmiştir. Öte yandan uluslararası öğrencilerin uyum sorunları üzerinde önemle durulması gereken bir alanı oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı Sakarya Üniversitesi’nde öğrenim gören uluslararası öğrenciler örneği üzerinden sosyo-ekonomik problemlerinin tespit edilmesidir. Anket yönteminden ve yarı yapılandırılmış mülakat tekniğinden yararlanılarak yapılan çalışmada ilk olarak öğrencilerin Türkiye’yi tercih nedenleri araştırılmış, daha sonra öğrencilerin sosyo-ekonomik problemleri arkadaşlık, sağlık, kültürel, ekonomik, psikolojik, akademik ve sosyal sorunlar başlıkları altında araştırılmıştır. Çalışmada öğrencilerin arkadaşlık, sağlık, kültürel, ekonomik, psikolojik, akademik ve sosyal sorunlarla ilgili yaşadığı problemlere karşı çözüm önerileri sunulmuştur.

Thanks to the changes brought about by globalization we observe consider- able increase in the size of student exchange amongst countries. Countries try to attract more international students not only due to their likely contri- butions to national economies but also prestige and added value created by being human capital accumulating country. On the other hand, the problems faced by international students should be carefully studied. This paper aims to determine those socioeconomic problems using Sakarya University case. Utilizing a survey questionnaire and semi-structured interviews, it first un- veils why students choose Turkey to study and then identifies issues faced under the categories health, culture, economic, psychologic, academic and social. This study also puts forward remedies to the problems to some extent.

Research Interests:

International Students, Foreign Students, and Uluslararası öğRenciler

Kayıtdışılığı ölçmek üzere çok sayıda teknik/yöntem geliştirilmiştir. Ancak bunların çoğu ancak belli boyutlarını kabaca tahmin etmekten öteye geçememektedir. MIMIC (çoklu neden-çoklu gösterge) model yöntemi kayıtdışılığın hem nedenlerini more

Kayıtdışılığı ölçmek üzere çok sayıda teknik/yöntem geliştirilmiştir. Ancak bunların çoğu ancak belli boyutlarını kabaca tahmin etmekten öteye geçememektedir. MIMIC (çoklu neden-çoklu gösterge) model yöntemi kayıtdışılığın hem nedenlerini he de göstergelerini model bütünlüğü içinde ele almakla diğer yöntemlere üstünlüğü olan bir yöntemdir ve literatürde sıkça kullanılmaktadır. Bu çalışmada , ve panel veri setleri kullanılarak Türkiye'de kayıtdışılık tahmin edilmiştir. Kayıtdışılığın esas itibariyle makroekonomik gelişmelere (işsizlik oranı ve enflasyon oranı) ve (bazı modellerde) vergi yüküne bağlı olduğu tespiti yapılmıştır. Büyüklük olarak ise kayıtdışılığın (GSYH'ya oran olarak) düşüş eğilimine sahip olduğu ve itibariyle yaklaşık olarak yüzde 'lerde seyrettiği görülmektedir.
Abstract
Economists have developed a lot of techniques that blend economic theory and statistical/ econometric models to estimate shadow economy. However, many of them utilize only one of the fingerprints the shadow economy leaves behind. MIMIC Model, a technique that has been utilized in estimating the size of shadow economy extensively considers both the causes and the indicators of shadow economy in a model framework, a feature most of the techniques do not possess. Using two sets of time series data, one from to , the other from to , and panel data, this study estimates the size of the shadow economy in Turkey. The findings suggest that the shadow economy responds more to the changes in the macroeconomic variables such as unemployment rate and inflation. Some of the models predict that increase in tax burden might be important cause

Research Interests:

shadow economy, tax burden, MIMIC

Bu çalışmada Chiarini vd. ()'de olduğu gibi " açık " vergi yükü (vergi tahsilatı/[Resmi GSYİH+kayıtdışı ekonomi] ile "efektif " vergi yükü (vergi tahsilatı/[Resmi GSYİH-kayıtdışı ekonomi]) arasındaki fark aşırı vergi yükü olarak more

Bu çalışmada Chiarini vd. ()'de olduğu gibi " açık " vergi yükü (vergi tahsilatı/[Resmi GSYİH+kayıtdışı ekonomi] ile "efektif " vergi yükü (vergi tahsilatı/[Resmi GSYİH-kayıtdışı ekonomi]) arasındaki fark aşırı vergi yükü olarak tanımlanmış ve bu değişken ile kayıtdışı ekonomi arasındaki ilişki irdelenmiştir. Kayıtdışı ekonomi ve aşırı vergi yükü değişkenlerinin birinci dereceden bütünleşik oldukları sonucuna varılmıştır. Kayıtdışı ekonominin aşırı vergi yüküne tepkisinin kısa dönemde uzun döneme göre daha büyük olduğu ve değişkenlerin dalgalanarak uzun dönem dengesine erişecekleri çalışmanın diğer bulgularıdır. Etki-tepki analizi, her iki değişkenin de diğer değişkenin şokuna pozitif ve anlamlı tepki verdiğini, varyans analizi ise değişkenler arasında açıklama gücü bakımından asimetri olduğunu göstermektedir.
This study as in Chiariniet al. () defines the gap between "apparent" tax burden (tax revenues/[official GDP+shadow economy]) and " effective " tax burden (tax revenues/[official GDP-shadow economy]) as excess tax burden and analyzes the relationship between excess tax burden and shadow economy. It is found that the shadow economy and excess tax burden are cointegrated in the order of one. It is also found that the response of the shadow economy to excess tax burden in the short run outweighs that in the long run and that the variables will reach to their long run equilibrium. Impulse response analysis concludes that the variables respond to changes in each of them positively and significantly. Variance decomposition predicts that there is asymmetry with respect to explanatory powers of the variables.

Kişinin gelir, harcama ve tüketimlerinin yaşam süresini gösteren zaman çizgisi boyunca farklı olduğunu vurgulayan model, yaşam döngü modeli olarak adlandırılır. Yaşam döngü modelinde yer alan bireyin refahının gelirinden daha çok more

Kişinin gelir, harcama ve tüketimlerinin yaşam süresini gösteren zaman çizgisi boyunca farklı olduğunu vurgulayan model, yaşam döngü modeli olarak adlandırılır. Yaşam döngü modelinde yer alan bireyin refahının gelirinden daha çok tüketiminden etkilendiği var­ sayımının bir sonucu olarak tüketim vergilerinin gelir vergilerine göre daha adaletli olduğu iddia edilmektedir. Yaşam döngü mo­ delinin vergileme alanına getirdiği en önemli katkı yerleşik adalet prensibini sorgulamaya açmasıdır. Tüketim vergilerini yaşam dön­ gü modeli ile analiz eden çalışmamızda 'artan oranlı gelir vergisi adil, düz oranlı tüketim vergileri ise adil değildir' önerisi Türkiye verileri ile test edilmiş ve kabul edilmemiştir. Teorik beklentilerin tersi bir şekilde yaşam boyu vergi yükü ile gelir arasında pozitif bir ilişkinin olduğu çalışmamızda teyit edilmiştir.

Research Interests:

Taxation and Tüketici Davranışları

Ekonomik büyümeyi etkileyen birçok faktör bulunmakla beraber bu çalışmada “Yolsuzluk – Ekonomik Büyüme” ilişkisi analiz edilmiştir. Yolsuzluk üzerine yapılan çalışmalarda yolsuzluğun ekonomik büyümeyi olumlu etkilediğini savunan more

Ekonomik büyümeyi etkileyen birçok faktör bulunmakla beraber bu çalışmada “Yolsuzluk – Ekonomik Büyüme” ilişkisi analiz edilmiştir. Yolsuzluk üzerine yapılan çalışmalarda yolsuzluğun ekonomik büyümeyi olumlu etkilediğini savunan görüşlerin yanı sıra olumsuz etkilediği görüşü de savunulmaktadır. Türkiye için, dönemi aylık verileri kullanılarak sonuçlar elde edilmiştir. Yapısal kırılmaları da dikkate alan Zivot-Andrews birim kök, Gregory-Hansen eşbütünleşme ve Toda-Yamamoto nedensellik testleri uygulanarak elde edilen bulgulara göre değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi bulunmadığı, ancak ekonomik büyümeden yolsuzluklara doğru ve tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Research Interests:

Ekonomik Büyüme and Yolsuzluk

Bu çalışmada iş ortamı (doing business) ve iyi yönetişimin (good governance)gelir ile ilişkisi incelenmektedir. ülkeye ait reel kişi başı gayri safi yurtiçihasılalar ile Dünya Bankası tarafından oluşturulan more

Bu  çalışmada  iş  ortamı  (doing  business)  ve  iyi  yönetişimin  (good  governance)gelir  ile  ilişkisi  incelenmektedir.    ülkeye  ait  reel  kişi  başı  gayri  safi  yurtiçihasılalar  ile  Dünya  Bankası  tarafından  oluşturulan  iş  ortamı  ve  iyi  yönetişim endeksleri arasındaki ilişki istatistiksel yöntemlerle analiz edilmiştir. Çalışmadaiş ortamının en elverişli olduğu ve yüksek yönetişim puanına sahip olan ülkelerinüst  gelir  grubundaki  ülkeler  oldukları  tespit  edilmiştir.  İyi  yönetişim  puan ortalamalarına  göre  oluşturulmuş  ülke  grupları  ile  reel  gelir  arasında  güçlü,pozitif  ve  anlamlı  bir  ilişkinin  olduğu  ve  bu  ilişkinin  de  iyi  yönetişim  alt göstergelerinden devletin etkinliği ve hukukun üstünlüğünde daha güçlü olduğubulunmuştur.  Çalışma  iyi  yönetişim  zayıfladıkça  iş  ortamının  bozulduğunu  vegelirin  sadece  iyi  yönetişim  sorunları  değil  aynı  zamanda  iş  ortamı  zayıflığı yüzünden de düşük kalabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Research Interests:

Yönetişim and Milli Gelir

This study investigates the effects of exogenous shocks on Participation 30 Index that published by Borsa Istanbul using daily data during the period from to Using the Zivot-Andrews and Fourier unit root tests the more

This study investigates the effects of exogenous shocks on Participation 30 Index that published by Borsa Istanbul
using daily data during the period from to Using the Zivot-Andrews and Fourier unit root tests
the stationarity of the series is tested. Since series is found to be non-linear KSS unit root test is applied. The results
suggest that the series has unit root we conclude that in case there is an exogenous shock its impact on Participation
30 Index will be permanent.

Research Interests:

Islamic Economics, Econometrics, Islamic Studies, and Islamic Finance

This paper reconsiders Blanchard and Quah decomposition of aggregate output. They decompose aggregate output using temporary and permanent shocks which are then interpreted demand and supply shocks, respectively. This paper applies the more

This paper reconsiders Blanchard and Quah decomposition of aggregate output. They decompose aggregate output using temporary and permanent shocks which are then interpreted demand and supply shocks, respectively. This paper applies the technique for total output, official output plus hidden output. We conclude that hidden output does not matter much for the case of Turkey. This implies that if government is to follow demand management policies the hidden output would not matter much.

Research Interests:

Macroeconomics and Vector Autoregression

And 10 more

1 seta Analiz. S E T A S i y a s e t, E k o n o m i v e T o p l u m A r a ş t ı r m a l a r ı V a k f ı w w w. s e t a v. o r g M a r t TÜRKİYE DE KAYITDIŞI EKONOMİ VE KAYITDIŞILIKLA MÜCADELENİN SERENCAMI FATİH SAVAŞAN

2 S E T A A N A L İ Z seta Analiz. S ayı: 35 Mart TÜRKİYE DE KAYITDIŞI EKONOMİ VE KAYITDIŞILIKLA MÜCADELENİN SERENCAMI FATİH SAVAŞAN İÇİNDEKİLER GİRİŞ 4 KAYITDIŞI EKONOMİ: TANIM VE ÖLÇÜM 6 KAYITDIŞI EKONOMI NEDIR? 6 KAYITDIŞI EKONOMININ ÖLÇÜLMESI 8 TÜRKIYE DE KAYITDIŞI EKONOMININ BÜYÜKLÜĞÜ 9 TÜRKİYE DE KAYITDIŞILIĞIN NEDENLERİ 12 EKONOMININ YAPISAL ÖZELLIKLERI 13 VERGI SISTEMININ ÖZELLIKLERI 16 VERGI İDARESI VE DEVLETE BAKIŞLA İLGILI ÖZELLIKLER 22 TÜRKİYE DE KAYITDIŞILIKLA MÜCADELENİN SERENCAMI 26 SIYASI PARTI PROGRAMLARINDA KAYITDIŞI EKONOMI 27 ORTA VADELI PLANLARDA KAYITDIŞI EKONOMI İLE MÜCADELE 28 KAYITDIŞILIKLA MÜCADELEDE DÖNEMLER 30 SONUÇ VE ÖNERILER Y a y ı n h a k l a r ı m a h f u z d u r

3 T Ü R K İ Y E D E K AY I T D I Ş I E K O N O M İ ÖZET Kayıtdışı ekonomi Dünya da son 30 yıldır, Türkiye de ise yaklaşık olarak son 15 yıldır akademisyenlerin ve uygulamacıların gündemindedir. Tanımlama ve ölçme yöntemlerinin getirdiği kısıtlamalar ve kargaşa bir tarafa bırakılırsa, kayıtdışılığın sadece Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de önemli boyutlara ulaştığı görülmektedir. Ne var ki, kayıtdışılığa yol açan temel nedenlerin ağırlığı ülkeden ülkeye değişmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde kayıtdışılıkta sistemik nedenlerin ağırlıklı olduğunu söylemek yanıltıcı olmaz. Hal böyle olunca Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kayıtdışılık alanlarının daraltılmasında denetimlerin ve cezaların artırılması gibi rutin mücadele yöntemlerinin etkisi sınırlı olmaktadır. Son yıllarda kayıtdışı ekonomi ile mücadelede atılan somut adımlar şimdiye kadar atılan adımların çok üzerinde olsa bile bu hususta başarı sağlamak için köklü değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Başta gelir vergisi reformu olmak üzere vergi yasalarında yapılacak değişikliklerle basitliğin sağlanması, algılanan vergi yükünün düşürülmesi, denetimlerde (denetim oranından çok) etkinliğin artırılması ve kamuda şeffaflığın artırılarak vergi ahlakında düzelmenin sağlanması gerekmektedir. Türkiye de kayıtdışılığın yaklaşık olarak ekonominin üçte biri büyüklüğünde olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, kayıtdışılığın sektörler arasında dağılımı aynı değildir. Bu yüzden kayıtdışılığın yaygın olduğu sektörlere özel çözümlerin geliştirilmesi, kayıtdışılıkla mücadelede sosyal konsensüsün sağlanmasına yardımcı olacaktır. 3

4 S E T A A N A L İ Z TÜRKİYE DE KAYITDIŞI EKONOMİ VE KAYITDIŞILIKLA MÜCADELENİN SERENCAMI GİRİŞ Ekonomik faaliyetlerin tamamı kayıtlı değildir. Ekonomi aslında, kayıtlı olanın yanında kayıtdışı kalan ekonomik aktiviteleri ile bir bütündür. Ekonomistler ve politikacılar ekonominin bu ikili yapısının çok önceden farkındaydı. Özellikle lerin sonunda ABD de kayıtdışılığın tahmin edilmesinden 1 itibaren geçen otuz yılı aşan bu sürede kayıtdışılık olgusunu değişik boyutlarıyla araştıran çok sayıda bilimsel araştırma yapılmıştır. Araştırmaların odağında daha çok kayıtdışılığın ölçülmesi yer almakla beraber ekonomilerin bu ikili yapıdan görecekleri zararlar (ve faydalar) ve kayıtdışı ekonominin nedenleri üzerinde duran ve buna çözüm önerileri geliştirmeye çalışan çok sayıda çalışma mevcuttur. 4 Türkiye de kayıtdışı ekonomiye bilimsel ve politik anlamda ilgi, yaklaşık on beş yıllık gecikme ile ların başında oluşmaya başlamıştır. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki geçen süre içinde Türkiye, açığını fazlası ile kapatmıştır. Araştırmaların sonuçları iki ortak bulguya sahiptir: Birincisi, Türkiye de kayıtdışı ekonominin kayıtlıya oranı yüksektir. İkincisi, kayıtdışılık hızı yavaşlasa da büyümeye devam etmektedir. Kayıtdışılığın büyük boyutlara ulaştığının kabulü yüzünden popülerliği artmış, ekonomistlerin yanında politikacı ve bürokrasinin de gündeminde önemli yer işgal etmeye başlamıştır. Kayıtdışı ekonomi aslında, üzerinde çok konuşulan ama az çözüm üretilebilen konulardan biri haline gelmiştir. Kayıtdışılığın önlenmesi adeta bir slogan haline gelmiş, bir sihirli değnek ile önlenebilse mali ve ekonomik sorunlar otomatik olarak ortadan kalkacak havası hâkim olmaya başlamıştır. Bu aceleci tavır, kayıtdışılığın bir sonuç olduğunu ve mücadele edilmesi gereken birçok yönü olmakla beraber başarının ancak köklü ekonomik ve politik değişimlerle sağlanabileceği gerçeğini göz ardı etmektedir. 1. Guttmann, Peter, M. (). The Subterranean Economy Financial Analysts Journal, v. 34, pp

5 T Ü R K İ Y E D E K AY I T D I Ş I E K O N O M İ Bu tavır sadece Türkiye ye özgü bir tavır değildir. Bir tarafta olguyu genel bir tanım olarak alıp doğrudan ölçmeye ( teorisiz ölçüm 2 ) odaklanan çalışmalar, diğer tarafta ise kavramsal kargaşalar neticesinde tahminlerin kullanışlılığını sorgulamaya odaklanan çalışmalar 3 sayesinde kayıtdışı ekonomi geniş sayılabilecek bir literatüre kavuşmuştur. Bu son grup araştırmacılar tarafından tespit edilen durum, diğer grup araştırmacılar tarafından da fark edilmiştir. Şemsiye kavram olarak kullanılan kayıtdışı ekonomi -underground/shadow/hidden economy- kavramının, birbiri ile bağlantısı olmakla beraber farklılıkları daha baskın olan birçok alanı ifade etmekte olduğuna vurgu yapan eleştirel yaklaşıma göre, kayıtdışı ekonomi her derde deva olarak sunulmakla bir hurafeye dönüşme tehlikesi taşımaktadır. Ekonomide değişkenlerin analiz edilebilmesi için gerekli olan en önemli unsurlardan biri tanımlanabilirlik diğeri ise ölçülebilirliktir. Kayıtdışı ekonomi, çok geniş bir alanı kapsayan faaliyetleri ifade ettiği için tanımlamasında güçlükler yaşanan kavramlardandır. Ölçmek ise daha zordur. Gizli kalanı ölçmeye çalışmak oldukça zor (hatta imkânsız) bir iştir. Fili görünce tanımamak mümkün değildir; ancak, fili tarif etmek zordur benzetmesinden hareketle, kayıtdışı ekonomi de tıpkı yol arkadaşı yolsuzluk gibi varlığı hissedilen ama ete kemiğe büründürülemeyen olgulardan biridir. Ancak bu zorluklar, kayıtdışı ekonominin boyutlarının ölçülmesine, nedenlerinin ve çözüm yollarının araştırılması ve tartışılmasına engel değildir. Nitekim biz de bu çalışmada hem kayıtdışı ekonominin tanımını vereceğiz hem de ölçüm metotlarının sağladığı tahmin rakamlarına göz atacağız. Önemli olan her bir metodun tahmin rakamlarının aslında kayıtdışılığın hangi boyutunu ölçtüğünü tartışmak ve kayıtdışılığa yol açan faktörlerin ülke bazında göreli önemini ortaya koyarak politika yapıcılara yol göstermektir. Türkiye de kayıtdışı ekonomi ile mücadelede, ABD ve Kanada gibi gelişmiş ülkelerin örneklerini izleyen kayıtlı ekonomiye geçiş genel başlığı altında toplanabilecek çalışmalar yürütülmektedir. Türkiye de kayıtdışı ekonomi ile mücadelede, ABD ve Kanada gibi gelişmiş ülkelerin örneklerini izleyen kayıtlı ekonomiye geçiş genel başlığı altında toplanabilecek çalışmalar yürütülmektedir. Bunlardan en somut olanlardan ilki Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele (KADİM) Projesi adında olup bu çerçevede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı bünyesinde Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Koordinatörlüğü kurulmuştur. İkincisi ise yılında, Gelir İdaresi Başkanlığı nın sorumluluğunda Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı ( ) hazırlanmasıdır. Her ne kadar planların kağıt üzerinde kararlı ve kapsamlı olması güzelse de, uygulama alanına taşınmasında ortaya pek çok zaafiyet çıkmaktadır. Bu kapsamda ilk plan olması, siyasi iktidarın kararlılığını göstermektedir. Ne var ki planın daha ilk sayfasında verilen web sitesinin ( hala aktif olmaması uygulamadaki sorunların bir göstergesi olarak ele alınmaktadır. Bu çalışmada öncelikle kayıtdışı ekonominin tanımı ve ölçümü üzerinde durulacaktır. Daha sonra kayıtdışılığın Türkiye özelinde boyutu ve nedenleri ele alınacaktır. Tanımlanması zor olan değişkenin ölçülmesi de daha zordur. Zira ölçmenin temelinde tanım yatar. Bu çalışmada bu sorun, kayıtdışı kavramın en çok kullanılan (belki en doğru olan 2. Thomas, Jim. (). Quantifying the Black Economy: Measurement without Theory. Yet Again?, the Economic Journal, , No June, F Şengül, Selami.(). Bir Hurafe Kayıtdışı Ekonomi (Vergi Sistemi ve Vergi İdaresinin İç Yüzü), Ankara: İmaj; Gylys, Povilas. (). Economy, Anti-economy, Underground Economy: Conceptual and Terminological Problems, Ekonomika, 72, pp

6 S E T A A N A L İ Z değil!) tanımları alınarak ve Türkiye için farklı metotlar kullanılarak yapılan kayıtdışılık tahminleri özetlenerek teğet geçilecektir. Son olarak, Türkiye de kayıtdışılıkla mücadelenin serencamı ele alınacaktır. Sonuç ve öneriler kısmında ise kayıtdışı ekonomiyle mücadeleye ilişkin de politika önerileri sunulacaktır. KAYITDIŞI EKONOMİ: TANIM VE ÖLÇÜM lerde ve larda şehirlere göçün neticesinde çok belirgin bir hale gelen gayri resmi (informal) sektör, önce sosyologlar ve antropologlar tarafından inceleme konusu yapılmıştır. Tanımlar, tanımlanmak istenen olgunun efradını cami, ağyarını mani olmalıdır. Ancak bu o kadar da kolay değildir. Özellikle kayıtdışı ekonomi gibi kapsamı çok geniş olan bir kavram için herkesin kabul ettiği bir tanıma ulaşmak oldukça güçtür. Tanımlanmasındaki güçlük kayıtdışılığı tahmin etme işini daha da zorlaştırmaktadır. Adına kayıtdışı ekonomi tahmini denilen çok sayıda ölçümün aslında aynı şeyi ölçüp ölçmediği çok açık değildir. Dolayısıyla tahminlere ihtiyatla yaklaşmak gerekmektedir. Kayıtdışı Ekonomi nedir? Ekonomilerde kayıtdışı ve kayıtlı olmak üzere iki sektörlü yapı ekonomistlerin ilgisini ancak lerin sonuna doğru çekmeye başlamıştır lerde ve larda şehirlere göçün neticesinde çok belirgin bir hale gelen gayri resmi (informal) sektör, resmi kurum ve kuruluşlardan ve özellikle sosyal güvenlik sisteminden kopuk bir kesimin varlığının ifadesi olduğundan önce sosyologlar ve antropologlar tarafından inceleme konusu yapılmıştır. Kayıtdışı çalışan emeğe ilişkin üçüncü dünya bağlamında ilk tanımlama K. Hart tarafından getirilmiş, fakat asıl akademik yaklaşım Uluslararası İş Örgütü (ILO) tarafından de geliştirilmiştir. 4 Gelişmiş ülkelerde kayıtdışılığın boyutları üzerine ilk çalışma ise de yapılmıştır. İzleyen yıllarda Amerika Gelir İdaresi de kayıtdışılığın boyutlarını tahmin etmeye yönelik çalışmalar yapmış ve kayıt altına alma yönünde Kongreye önerilerde bulunmuştur, Ancak hem ekonomistlerin hem de dünyanın dikkatinin konuya yönelmesi lerin sonlarına doğru olmuştur 5. Her ekonomide milli gelir hesaplarına dâhil edilemeyen parasal akımlar bulunmaktadır. Türkçede yaygın olarak kayıtdışı ekonomi ( unrecorded economy ) kavramıyla ifade edilen bu türden ekonomik faaliyetler literatürde çoğu zaman birbiriyle eşanlamda kullanılan vergi dışı ekonomi veya vergi dışı piyasa ekonomisi ( untaxed economy ), gizli ekonomi ( hidden economy ), gölge ekonomi ( shadow economy ), görünmez ekonomi ( invisible economy ), yeraltı ekonomisi ( underground economy ), yasadışı ekonomi ( illegal economy ) resmi olmayan ekonomi ( unofficial economy ), informal ekonomi ( informal economy ), ikinci ekonomi ( second economy ), gri/kara ekonomi ( grey/black economy ) gibi çok sayıda kavram ile ifade edilmektedir Gёrxhani, Klarita.(). Informal Sector in Developed and Less Developed Countries: A Literature Survey, [Erişim: Ocak ], ss. 3, Guttmann, Peter, M. (), a.g.m. 6. Danesh, Abol- Hassan. (). The Informal Economy: Underground Economy, Moonlightining, Subcontracting, Household Economy, Unorganized Sector, Barter, Ghetto Economy, Second Economy, - A Research Guide, New York: Garland Reference Library of Social Science vol ; Portes, Alejandro., Manuel Castells and Lauren A. Benton (Eds). (), The Informal Economy: Studies in Advanced and Less Developed Countries, Baltimore: John Hopkins University Press; Roemer, Michale and Christine Jones (), Markets in Developing Countries - Parallel, Fragmented and Black, San Francisco: ICS Press; Greenfield, Harry (), Invisible, Outlawed and Untaxed: America s Underground Economy, London: Greenwood; Lippart, Owen and Michael Walker (), The Underground Economy: Global Evidence of Its Size and Impact, Vancouver: BC, The Fraser Institute; Aktan, Coşkun Can () Vergi Dışı Piyasa Ekonomisi, Ankara: TOSYÖV, Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Serisi, No: 6; Gylys, Povilas (),a.g.e. Economy, Anti-economy, Underground Economy: Conceptual and Terminological Problems, Ekonomika, 72, pp

7 T Ü R K İ Y E D E K AY I T D I Ş I E K O N O M İ Kayıtdışı ekonominin ne tür ekonomik aktiviteleri kapsadığı konusundaki tartışmalar ve dolayısıyla en kapsamlı tanımına ulaşma denemeleri uzun bir literatür taramasını gerektirmektedir. Örneğin, Uluslararası İş Örgütü (ILO) tanımlamayı bu sektörde faaliyet gösteren bireyleri esas alarak yapmaktadır. Buna göre gayri resmi (veya informal) sektör, istatistiklere yansımayan ve sözleşme, lisans, işgücü denetimi, beyan ve vergileme gibi kuralların dışında işleyen ekonomik aktiviteleri yürüten bireyleri kapsamaktadır 7. Biz burada olgunun tanımlanması çabaları üzerine geniş bir tartışma yapma yerine, en çok kullanılan tanımlarından birini ve (bizce) en kapsamlı ve doyurucu olanını vermekle yetineceğiz: Kayıtdışı ekonomi, devletin düzenlemelerinden, vergilemeden veya gözleminden tamamen ya da kısmen gizlenen ekonomik faaliyetleri ve bu faaliyetlerden elde edilen gelirleri kapsamaktadır. 8 Bu tanımlama ile yasadışı faaliyetler, yasal ancak kısmen ya da tamamen kayıt dışında kalan faaliyetler ve vergi kaçırma amacında olsun ya da olmasın resmi istatistiklerin dışında kalmış bütün faaliyetler, ekonomik bir değer ürettikleri, yani gelirle sonuçlandıkları takdirde kayıtdışı ekonomi kapsamı içine girmektedirler. Dolayısıyla bu tanım, kayıtdışılığın hem yasa dışılık boyutuna, hem vergi ile ilişkili boyutuna ve hem de çoğunlukla gözden kaçırılan ya da daha az önem verilen boyutuna, yani kayıtdışılığın resmi istatistiklere etkisi boyutuna gönderme yapmaktadır. Kayıtdışı ekonomi daha çok vergi ile ilgili boyutu ile gündeme gelmektedir. Kayıtdışılığın yasadışı olma boyutu genelde yasadışı/illegal ekonomi terimi ile karşılanmakta ve kayıtdışılığın bu boyutu ile ortaya çıkan gelir ve malvarlığına kara para denilmektedir. Bir diğer ifadeyle, kanunun cezalandırdığı fiil ya da fiillerin işlenmesi sonucu elde edilen gelir veya para ile ifade edilebilen her türlü malvarlığı kara olarak nitelendirilmektedir. Türkiye de tarihinde yürürlüğe giren Sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunun 2. Maddesinde karapara aklama suçu hüküm altına alınmış ve öncül suçlar Kanunda tek tek sayılmıştır ( Liste Yöntemi ) sayılı Türk Ceza Kanununun maddesinde alt sınırı bir yıl ve üzeri hapis cezası gerektiren suçlar öncül suç kapsamına alınarak alt eşik yöntemine geçilmiştir. 10 Kayıtdışı ekonomi daha çok vergi ile ilgili boyutu ile gündeme gelmekte, vergileme yönünden konuya yaklaşılmakta ve vergi dışında kalan iktisadi faaliyetler incelenmemektedir. İllegal olmamakla birlikte bir takım vergi sığınakları ya da yasalardan kaynaklanan bazı vergi boşlukları vergiden kaçınmaya fırsat yaratabilmektedir. Burada yasal olarak vergi ödememe durumu, yani vergiden kaçınma söz konusudur. Oysa yasalarda vergi konusu olan işlem ve faaliyetlerin vergi idaresinin bilgisi dışında sürdürülmesi ya da vergi idaresinin bilgisi dâhilinde olmakla beraber çeşitli yöntemlerle vergi matrahının eksik olarak beyan edilmesinden kaynaklanan vergi kaçakçılığı ve/ veya vergi ziyaı da söz konusu olabilir. Vergisel yükümlülüğü azaltmak için tamamen 7. Morris, Michael H, P. Jones ve D. Nel. (). The Informal Sector, Enterpreneurship and Economic Development, [Erişim: Ocak ]. 8. Feige, Edgar L. (). The Meaning and Measurement of the Underground Economy, içinde E. L. Feige, ed., Underground Economies, Tax Evasion and Information Distortion. Cambridge: Cambridge University Press, pp Mavral, Ülker.().Karapara Kayıtdışı Ekonomi İlişkisi ve Türkiye ye Yansımaları, Ankara: Vergi Denetmenleri Derneği Yayını; Aykın, Hasan.(). Kayıtdışı Ekonominin Yaygın Olduğu Ortamda Kara Para ile Etkin Mücadele Mümkün mü?, Yaklaşım Dergisi, Mart, Sayı Aykın, Hasan (), a.g.m. 7

8 S E T A A N A L İ Z veya kısmen kayıtdışı kalan faaliyetlere vergi dışı bırakılmış ekonomi 11 veya vergi dışı piyasa ekonomisi 12 denilmektedir. Aslında günlük kullanımı ile kayıtdışı ekonomi ile kastedilen de budur ve genelde tahmin metotları özellikle de vergi ile ilgili değişkenleri kullanan tahmin yöntemleri bu tür kayıtdışılığı tahmin etmektedir. Bu yaklaşıma göre, vergi istisna ve muafiyetleri, kayıt içi kesimin kayıtdışılığı (yarı kayıtlılık veya yarı kayıtdışılık), vergi yasalarının düzenleniş şekli, vergi idaresinin etkinsizliği ve vergi idaresi ile bağlantılı kamu birimleri arası koordinasyonsuzluk bazı ekonomik faaliyetleri kayıtdışı bırakmaktadır. 13 Kayıtdışı ekonominin kayıtlı ekonomiye oranı, bütün Dünya da artma eğilimindedir. Bununla birlikte, kayıtdışılık oranı, gelişmekte olan ülkelerde ve geçiş ekonomilerinde daha yüksek olduğudur. Tanımda altı çizilen unsurlardan biri de resmi istatistikler ile kayıtdışılık ilişkisidir. Kayıtdışılığın büyüme oranının yıllar itibariyle farklılaşabildiği ve devletin ekonomiye müdahalesinin yoğun olduğu ekonomilerde kayıtdışılığın resmi istatistiklerde yarattığı tahribatın önemi daha büyüktür. Gelişmekte olan ülkelerde devletin ekonomide ağırlığı göreceli olarak zaten büyüktür veya müdahale biçimleri daha etkisizdir. Bu ülke grubunda, devletin ekonomiye bir de vergilendirme ve teşvik politikaları ile yön vermeye çalıştığı göz önüne alındığında, ekonomi politikalarını belirlemede ve bu politikaların sonuçlarının ne olduğunu izlemede istatistiklerin önemi açıktır. Kayıtdışı sektörün büyüklüğünün ama daha çok bu sektörün ülke içinde (bölgeler ve gelir grupları arasındaki) dağılımının ve büyüme oranlarındaki yıldan yıla değişimin, başta işsizlik oranı, bölgeler arasında gelir farklılığı, kişi başına düşen gelir ve hatta enflasyon olmak üzere bütün sosyoekonomik göstergelere etkileri olacaktır. Bu istatistiklerden hareketle politika belirlenmesi ve uygulanması halinde amaçlananın dışında rastgele sonuçlarla karşılaşılacaktır. Bir diğer ifadeyle, gerek ekonomik büyüme gerekse ekonomik istikrarı temin etmek için devletin uyguladığı makroekonomik ve genelde telafi edici politikaların etkinliğinde kayıtdışı ekonomi yüzünden aşınma ortaya çıkabilecektir. Kayıtdışı Ekonominin Ölçülmesi Kayıtdışı ekonominin kayıtlı ekonomiye oranının bütün Dünya da artma eğiliminde olduğu 14 genel kabul görse de, ampirik çalışmaların ortak bulgusu kayıtdışılık oranın gelişmekte olan ülkelerde ve geçiş ekonomilerinde daha yüksek olduğudur: yılları ortalaması OECD ülkelerinde yüzde iken, gelişmekte olan ülkelerde ve geçiş ekonomilerinde sırasıyla yüzde ve dur Türkiye için ortalaması yüzde 27 16, ortalaması ise yüzde olarak tahmin edilmektedir Şengül, Selami (), a.g.e., ss Aktan, (), a.g.e. Şengül, Selami (), a.g.e., ss Prokhorov, Artem B.(). The World Unobserved Economy: Definition, Measurement, and Optimality Considerations, Central Michigan University, Dissertation, ss Schneider, Frederic and D. H. Enste. (). Shadow Economies: Size, Causes, and Consequences. Conse uences. Journal of Economic Literature, v. XXXVIII (March), pp Savasan, Fatih.(), Modeling the Underground Economy in Turkey: Randomized Response and MIMIC Models, the Journal of Economics, v. XXIX, n. 1, , s Schneider, Frederic. and Fatih Savasan (), Dymimic Estimates of the Size of Shadow Economies of Turkey and of Her Neighbouring Countries, International Research Journal of Finance and Economics, Issue 9, pp

9 T Ü R K İ Y E D E K AY I T D I Ş I E K O N O M İ Kayıtdışı ekonominin tam ve doğru olarak tespit edilebilmesi son derece güç, hatta imkânsızdır. Kayıtdışı ekonomi tanımı gereği tamamen veya kısmen gizli olarak sürdürülen ekonomik faaliyetleri içermektedir. Her ne kadar kayıtdışı ekonomi tam ve doğru olarak ölçmek mümkün değilse de, bu amaca yönelik geliştirilmiş çok sayıda teknik mevcuttur. Tekniklerin tamamı kayıtdışı ekonominin ekonomide bıraktığı izleri takip ederek kayıtdışılığı ölçmeye çalışmaktadır. Bazı teknikler, para piyasasındaki izlerini, bazı teknikler emek piyasasındaki izleri, bazı teknikler ise üretim piyasasındaki izleri kullanarak tahmin yapmaya çalışmaktadır. MIMIC (çoklu neden-çoklu gösterge) modeli ise tüm izleri aynı anda değerlendirmeye çalışan tek yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun dışında anketlerden ve denetim sonuçlarından faydalanan mikro yöntemlerde vardır. Her yöntemin kayıtdışılığı tahmin etmede başarılı bulunduğu yanları vardır. Ancak sonuçta görünmeyeni tahmin etmeye çalışan bu yöntemlerin tamamı önemli eleştirilerle de karşılaşmaktadır. Tüm yöntemler en iyi ihtimalle kayıtdışı ekonominin belli bir yönünü tahmin edebilir. Bu nedenle, kayıtdışı ekonominin ölçülmesi konusundan önce gerçekten neyin ölçülmek istendiğinin çok açık olarak ortaya konulması gerekir. Ölçülmek istenen boyutunun ne kadar iyi tahmin edildiği sorusu ise aynı yöntemlerin farklı zamanlarda ürettiği rakamlar ve farklı yazarların rakamları kıyaslanarak cevaplanabilir. Bu karşılaştırma izleyen alt başlıkta ele alınmıştır. Aynı tekniklerin kullanılması sayesinde ekonomik gelişmelerin bir ülkenin kayıtdışı ekonomisine ne yönde ve hangi büyüklükte etki ettiği görülebilir. Türkiye de Kayıtdışı Ekonominin Büyüklüğü Tanımı gereği gözlenemeyen kayıtdışı ekonomik faaliyetler (burada gözlenememe resmi istatistikler ve vergi idaresi tarafından izlenememe anlamındadır, yoksa bu faaliyetlerin çoğu gün ışığında, aleni olarak ve piyasada yürütülmektedir) geliştirilen çok sayıda yöntemle ölçülmeye çalışılmıştır. Ancak, bu yöntemlerin kullanılmasıyla üretilen tahmin rakamları hep tartışılır olmuştur. Dahası, tahmin rakamlarının neyi ölçtüğü ya da kayıtdışı ekonominin hangi boyutunu yakaladığı bile tartışmalıdır. Bu tahminlerin hiçbir teknikten faydalanmadan yapılabilecek tamamen kaba tahmin (guesstimate) rakamlarından neden daha iyi olacakları bile çok açık değildir. Yine de ekonomistler kayıtdışı ekonomik faaliyetlerin büyüklüğünü zekice tasarlanmış yöntemlerle tahmin etmekten geri kalmamışlardır. Bu çabalar boşuna da değildir. Aynı tekniklerin kullanılması sayesinde ekonomik gelişmelerin bir ülkenin kayıtdışı ekonomisine ne yönde ve hangi büyüklükte etki ettiği görülebilir veya ülkeler arasında aynı tekniklerin tahmin rakamları karşılaştırmalı olarak kullanılabilir. Kayıtdışı ekonomi tahmin eden çalışmalar birbirlerinden çok farklı rakamlar önermişlerdir. Aynı yöntemin tahmin rakamları arasında bile büyük farklılıklar gözlemlenebilmektedir. Bu nedenle bir teknikle bulunan tahminlerin verilmesi yerine Türkiye özelinde yapılan tahminlerin özenle karşılaştırılmasının önemi aşikârdır. 9

10 S E T A A N A L İ Z Tablo 1: Türkiye de Kayıtdışı Ekonomi Tahminleri Tablo 1 göstermektedir ki, kayıtdışı ekonomi hala tahmin edilmesi zor bir alandır. Tahminler arasında çok yüksek farklar vardır. (). Monetary Approach to the Measurement of Unrecorded Economy in Turkey. METU Studies in Development, 20 (), pp Temel, Adil, Ayşegül Şimşek, Kuddusi Yazıcı. (). Kayıtdışı Ekonomi Tanımı. Tespit Yöntemleri ve Türk Ekonomisindeki Büyüklüğü, Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Genel Müdürlüğü, DPT. Yayla, Münür. (). Unrecorded Economy in Turkey, Master s Dissertation, Middle East Technical University. Öğünç, F. and G. Yılmaz. (). Estimating the Underground Economy in Turkey, Research Department, Discussion Paper, September, the Central Bank of the Republic of Turkey. Savasan, Fatih. (). a.g.m. Us, Vuslat. (). Kayıtdışı Ekonomi Tahmini Yöntem Önerisi: Türkiye Örneği. Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni / [Erişim: Mart ]. Karanfil, Fatih & Ata Ozkaya. (). Estimation of real GDP and unrecorded economy in Turkey based on environmental data. Energy Policy, doi: /funduszeue.info Schneider, Frederic and Fatih Savasan. (). Dymimic Estimates of the Size of Shadow Economies of Turkey and of Her Naighbouring Countries, International Research Journal of Finance and Economics, Issue 9, pp GİB. (). Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı ( ), Ankara.

11 T Ü R K İ Y E D E K AY I T D I Ş I E K O N O M İ Türkiye de kayıtdışılığın tahmin edildiği araştırmaların tamamı değilse bile önemli bir bölümünün bulguları Tablo 1 de sunulmuştur. Bu tahminlerin detaylı bir değerlendirmesi Türkiye kayıtdışılığına ilişkin bazı sonuçlara ulaşmamıza yardımcı olabilir. Tablo 1 göstermektedir ki, kayıtdışı ekonomi hala tahmin edilmesi zor bir alan olarak kalmıştır. Tahminler arasında çok yüksek farklar vardır. Her ekonomide az ya da çok kayıtdışılık olduğu gerçeği bilinmesine rağmen kayıtdışılığı kantitatif olarak analiz etmenin önemine inananlar daha başta onun boyutlarını tahmin etme işinde çıkmazlarla karşılaşmaktadırlar. Peki, kayıtdışılığı tahmin etmekten vazgeçmeli miyiz? Bunun yanıtı, bize göre hayırdır. Her şeye rağmen kayıtdışılıkla ilgili tamamen kaba ve içten geldiği gibi oranlar ortaya atarak tahmin yapmaktan daha iyidir ve belli ölçüde analiz edilebilir tahminler üretilebildiği ortadadır. Bir diğer konu ise tahminlerin düzeyindeki farklılıklar bir yana trendi konusunda birçok çalışma hem fikirdir. Tablo 1 de ortalamaları verilen ampirik çalışmalar Türkiye de kayıtdışı ekonominin yükseliş trendine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Tablo 2: Türkiye de Kayıtdışı Ekonomi (GSYİH nın Yüzdesi) İyimser bir yorumla, kayıtdışı ekonominin artışı durmuştur. Kötümser yorumla ise, kayıtdışı ekonominin artış trendi yavaşlamıştır. Yıl Schneider&Savasan - 32,1 32,7 33,2 33,8 34,6 35,0 35,1 HUK 37,3 33, ,5 29,8 29,6 30,1 - Kaynak: Schneider ve Savasan () 27 DYMIMIC metodunu kullanmıştır. Hesap Uzmanları Kurulu (HUK) 28 ise DİE/TÜİK tarafından hazırlanan girdi-çıktı tablolarından hareketle hesaplanan KDV kaçağını kayıtdışılığın tahmini olarak almıştır. Daha güncel tahminlerin yer aldığı Tablo 2 deki rakamlara göre, kayıtdışı ekonomi hala GSYİH nın üçte birleri civarında seyretmektedir. Bir diğer sonuç ise kayıtdışılığın trendi ile alakalıdır. İyimser bir yorumla kayıtdışı ekonominin artışı durmuştur. Kötümser yorum ise kayıtdışı ekonominin artış trendinin yavaşladığıdır. Hangi yorum doğru olursa olsun kayıtdışılığın doğal zirvesine ulaşıldığını düşünmek pek yanıltıcı olmaz. Türkiye de nakit kullanımının yeni ödeme araçlarının yaygınlaşması ile azalmasından vergi idaresinin otomasyonuna; bankacılık sektörünün gelişmesinden enflasyonla mücadelede sağlanan kısmi başarıya kadar birçok ekonomik ve mali gelişmenin yanında kamu mali yönetim ve denetimi ve mali teşkilatın yeniden yapılandırılması gibi hukuksal ve idari reformların bu sonuçta etkisi vardır. Ancak kayıtdışı ekonominin sektörel dağılımın aynı olmadığı bilinmektedir. Bu yüzden kayıtdışılıkla mücadelede hem sektörel tahminlerin yapılması hem de mücadele yöntemlerinin sektörlere göre Schneider,Friedrich and Fatih Savaşan.() a.g.m. GİB. (). a.g.e. 11

12 S E T A A N A L İ Z revize edilmesi gerekmektedir. Bu konulardaki değerlendirmelere ilerleyen sayfalarda yer verilecektir. TÜRKİYE DE KAYITDIŞILIĞIN NEDENLERİ Vergi yükü ile kayıtdışı ekonomi arasında pozitif bir ilişki beklenir. Ancak asıl belirleyicinin objektif vergi yükü değil sübjektif (algılanan) vergi yükü olduğu daha titiz bir çalışma ile anlaşılabilir. Kayıtdışı ekonomi az ya da çok her ülkede vardır. Kayıtdışılığın ortaya çıkmasına ve büyümesine yol açan faktörlerden çoğu, ülkeye özgü değil ortaktır. Yine de her ülkede kayıtdışılığın büyüklüğünün temel belirleyicilerinin bir ölçüde ayırt edilmesi mümkündür. Bir diğer ifadeyle, kayıtdışılığı etkileyen faktörlerin nispi ağırlıkları ülkeden ülkeye değişebilir. Örneğin, vergi yükü ile kayıtdışı ekonomi arasında pozitif bir ilişki beklenir. Ancak asıl belirleyicinin objektif vergi yükü (milli gelirin oranı olarak vergi gelirleri) değil sübjektif (algılanan) vergi yükü olduğu daha titiz bir çalışma ile anlaşılabilir. Bu yüzden taşınan yük değil yükün hissedilen ağırlığı önemli hale gelebilir. Yükün ağırlığını ise yükün nereye taşındığı (yolsuzluk, israf vb.), yükü daha kolay taşıma yönteminin olup olmadığı (bürokratik hantallık ve vergisel uyumun açık ve saklı maliyetleri), yüke el atması gereken başka kimselerin olup olmadığı (adalet) ve yükün bir işe yarayıp yaramayacağı (kamu harcamalarının bileşimi ve kalitesi) gibi konulardaki algılar belirler. Ancak buna geçmeden önce kayıtdışılığa yol açan etmenleri hem mükellef hem de Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının perspektifinden ele alan göreli yeni bir çalışmanın bulguları-

13 T Ü R K İ Y E D E K AY I T D I Ş I E K O N O M İ na 29 kısaca göz atmakta fayda vardır. Tekstil özelinde mükelleflere ve GİB çalışanlarına Türkiye de kayıtdışılığın size göre en önemli üç nedenini sıralayınız sorusunu yönelten araştırmanın bulguları Tablo 3 te özetlenmiştir. Buna göre mükellefler ilk beş sıraya vergi ve ekonomi/piyasa şartlarını koymuşlardır. Vergi yükü ilk sırayı alırken vergide adaletsizlik ve cezaların caydırıcı olmaması üçüncü ve beşinci sırayı almıştır. Ekonomik krizler ve ayakta kalma çabası sırasıyla ikinci ve dördüncü sırayı almışlardır. GİB çalışanlarına göre en önemli neden denetim azlığıdır. Vergi yükünün ikinci, cezaların caydırıcı olmamasını üçüncü ve vergide adaletsizliğin dördüncü sırayı alması bize Türkiye de vergiyle ilgili sorunların/algıların kayıtdışılığa yol açan en önemli faktörler olduğunu göstermektedir. Ekonominin Yapısal Özellikleri İşletme büyüklüğü, iş yapma kolaylığı, nakit kullanımı, ekonomik istikrarsızlıklar ve sektörel özellikler bu kategoride ele alınabilecek nedenlerdir. Vergi ve ekonomi/ piyasa şartları, Türkiye de kayıtdışılığın en önemli nedenleri arasındadır. İşletme Büyüklüğü Türkiye de mikro, küçük ve orta boy işletmelerin ağırlığı yüksektir. DİE Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı sonuçlarına göre mikro ( çalışan) ve küçük ( çalışan) işletmelerin toplama oranı sırasıyla yüzde 95 ve yüzde 3 civarındadır. Bu ölçekte işletme yapısına sahip olan bir ekonomide bir yandan işletmeler vergi, iş, sosyal güvenlik, muhasebe gibi yasal düzenlemelerin dışında kalmakta veya bunlara uymakta zorlanmakta, diğer yandan vergisel uyum düzeylerinin izlenmesi ve denetlenmesi zorlaşmaktadır. İşletme yapısının küçüklüğü bu işletmelerin sermayeye erişimini de güçleştirmektedir. 30 Kayıtdışı istihdamın yaygın olduğu sektörlerden biri olan tekstil sektörü özelinde firma büyüklüğünün kayıtdışı istihdamı artıran bir etken olduğunu tespit eden ampirik bulgular söz konusudur. 31 Gelişmekte olan ülkelerde emek piyasası yanında kredi piyasası da ikili yapıdadır. İşletmelerin ölçeği küçüldükçe informal/sigortasız işçi çalıştırma artmakta ve informal krediye başvurma zorunluluğu artmaktadır. Formal kredi piyasasında ödünç verilebilir fonların daha azı küçük işletmelere tahsis edilmekte; küçük işletmelerin bu piyasadan borçlanması göreli olarak daha yüksek maliyetle olabilmektedir. 32 Gelişmiş ülkelerde toplam krediler içinde KOBİ payı göreli daha yüksekken (dörtte birden yarıya kadar) ülkemizde yüzde 9 lar civarındadır Aktan, Coşkun C. ve Fatih Savaşan. (). Kayıtdışı Ekonomi ve Etik, Ankara: Avrupa Konseyi ve Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu. GİB. (). a.g.e., s Savasan, Fatih and Frederic, Schneider.(). What Determines Informal Hiring? Evidence from the Turkish Textile Sector, the Middle East Business and Economic Review, Vol. 18, No. 2, pp Ahmad, Jaleel (). Factor Market Dualism, Small Scale Industry and Labor Absorption, Journal of Economic Development, Volume 25, Number 1, GİB. (). a.g.e., s

14 S E T A A N A L İ Z İş Yapma Kolaylığı Kriz, hem işini kaybeden işçilerin kayıtdışı sektörde istihdam arayışına girmelerine hem de rekabette zorlanan küçük işletmelerin kayıtdışılığa yönelmelerine neden olur. Dünya Bankası Doing Business raporuna göre Türkiye iş yapma kolaylığı açısından ülke arasında sıradadır raporuna göre 5 sıra birden düşmüştür. Alt başlıklar (parantez içinde ve sıraları) itibariyle yerimiz şöyledir: İşe başlama (), inşaat ruhsatı alma ( ), mülkiyet tesisi (), kredi kullanma (), yatırımcıyı koruma (), vergi ödeme (), sınır ötesi ticaret (), kontratların uygulanması () ve iş kapama ( ). Raporda Türkiye nin Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeleri ile kıyaslanması bile genel havayı anlamak için yeterlidir. Bu grup ülkelerine göre bu başlıkların önemli bir bölümünde daha ileride olmakla beraber diğer ülkelerin alt başlıklarda gittikçe gelişmelerine rağmen Türkiye de durumun iyileşmediği görülmektedir. Elbette sıralamada bir önceki yıla göre gerileme Türkiye içinde gerileme olduğu anlamına gelmez. Türkiye bu başlıklarda olumlu gelişmeler olsa bile yüksek gelirli OECD ülkeleri ve bölge ülkeleri ortalamalarına göre gelişmelerin geride kalması genel sıralamamızın geriye düşmesine yetebilmektedir. İş kurma ve iş bırakma arasında geçen işlemlerin zaman ve para olarak maliyeti küçük ve orta ölçekli işletmelerin yasal düzenlemelere uyumunu olumsuz etkilemekte ve kayıtlı çalışmanın maliyetini yükseltmektedir. Türkiye de özellikle vergi idaresinin etkinliğinde son yıllarda artan memnuniyet araştırmalara yansımakla beraber, henüz kritik eşiğin atlanılamadığı anlaşılmaktadır. 35 Ekonomik İstikrarsızlıklar Enflasyon ve krizlerin olumsuz etkileri daha çok sabit gelirliler, vasıfsız çalışanlar ve küçük işletmeler üzerinde görülür. Enflasyonun gelirde oluşturduğu aşınmaya karşı korunmak için tüketiciler ve maliyet artışına direnmek isteyen üreticiler kayıtdışılığa kayabilir Türkiye özelinde enflasyon ile kayıtdışı ekonomi arasında beklendiği gibi pozitif bir ilişki tespit edilmiş ancak bu ilişki istatistiksel olarak anlamsız çıkmıştır. 37 Ekonomik krizler en çok vasıfsız işçileri ve küçük işletmeleri etkiler. Krizlerde ilk olarak işini kaybedenler bu grupta yer alan işçilerdir. Bu nedenle kriz hem işini kaybeden işçilerin kayıtdışı sektörde istihdam arayışına girmelerine hem de rekabette zorlanan küçük işletmelerin kayıtdışılığa yönelmelerine neden olur. 38 Krizlerin KOBİ ler üzerinde bir diğer olumsuz etkisi de kredi piyasasında görülür. Yukarıda tartışıldığı gibi istihdam yaratma kapasitelerinin çok altında bir oranla kredi piyasasından faydalanabilen bu işletmelerin krizlerden sonra formal kredi imkânları daralmakta ve son küresel ekonomik krizde Türkiye de yaşandığı gibi kredi geri çağrılmalarından en fazla zararı World Bank, Doing Business , Aktan, Coşkun C. ve Fatih Savaşan.().a.g.m. GİB. (). a.g.e., s Savasan, Fatih.(). a.g.m. GİB.(). a.g.e., s

15 T Ü R K İ Y E D E K AY I T D I Ş I E K O N O M İ görmektedirler. Bu nedenle krizler bu işletmeler üzerine ekstra yük bindirebilmektedir. Bankacılık sistemi ile bağın gevşemesi işletmelerin informal kredi piyasasına kaymalarına ve belge düzenine daha az riayet etmelerine de yol açabilmektedir. Nakit Kullanımı ve Organize-Büyük Alışveriş Merkezleri Kayıtdışı ekonomiyi ölçme tekniklerinden biri de bir temel yıla göre nakit kullanımındaki değişmenin izlenmesidir (Gutmann tekniği). Bu tekniğin temelinde yatan varsayıma göre nakit kullanımı ile kayıtdışı ekonomi arasında pozitif bir bağ vardır. Elbette ödeme tekniklerindeki değişme ve bankacılık sektöründeki yapısal durum aynı iken nakit kullanımındaki değişme kayıtdışılığın göstergelerinden biri olabilir. Nakit dolaşımı özellikle de büyük banknot talebi kayıtdışı ekonominin yasa dışı faaliyetleri ile daha çok ilgilidir. Türkiye de kredi kartı ve banka kartı kullanımındaki yaygınlaşma izlenme olasılığını artırdığından ekonomik birimler kayıtdışına çıkma konusunda daha çekingen davranmaktadır., Diğer taraftan kredi kartı ve banka kartı kullanımıyla gerçekleştirilen ekonomik faaliyetlerin daha çok iz bırakmalarından dolayı vergi denetimi açısından daha fazla imkân doğmaktadır. Nitekim, Türkiye de de para hareketlerinin izlenmesi suretiyle vergi kaçağını tespit etmek denetim birimlerinin faydalandığı yöntemlerden biridir. 39 Organize alışveriş merkezlerinde ve büyük işyerlerinde kayıtdışına çıkmanın daha zayıf olması beklenir. Yine de büyük işletmeler/firmalar doğrudan kayıtdışı faaliyette bulunmamakla beraber taşeron firmalar eliyle kayıtdışı istihdamın ve kayıtdışılığın diğer unsurlarının gelişmesinde rol alabilmektedirler. Organize alışveriş merkezlerinde ve büyük işyerlerinde kayıtdışına çıkmanın daha zayıf olması beklenir. Ancak, bu tür işletmeler/ firmalar da taşeron firmalar eliyle kayıtdışı istihdamın gelişmesinde rol almaktadırlar. Sektörel Özellikler Sektörlerin özellikleri kayıtdışı ekonominin sektörel büyüklüğüne etki eder. Her sektör kayıtdışı faaliyet yürütmede aynı avantaja sahip olmaz. Örneğin işlemlerinde fiziki mal değişimi olmayan hizmet sektörü denetimden kaçma konusunda daha avantajlıdır. Öte yandan vasıfsız emek istihdam eden sektörler kayıtdışı çalışmaya razı işgücüne ulaşabilirler. Bu yüzden kayıtdışı ekonominin sektörel dağılımı kayıtlı ekonomiden farklı olabilir. Kayıtdışılığın sektörel boyutuna değinen çalışmaların sayısında son yıllarda artış görülmektedir. Türkiye de de perakende sektöründe kayıtlı ve kayıtdışı kalma davranışını inceleyen çalışmalar, organize perakendede geleneksel perakendecilere göre kayıtdışı istihdamın ve belge düzenine uyma düzeyinin düşük olduğunu tespit etmektedirler. Ayrıca, yüksek katma değer vergisi oranlarının belgesiz alışverişi özendirdiğini ve GİB.(). a.g.e.

16 S E T A A N A L İ Z Vergi sistemi ve vergiye ilişkin özelliklerden en başta gelenleri vergi yükü, denetim ve ceza mekanizmalarının caydırıcılığıdır. Bu üç husus mükelleflerin vergi kaçırma/ kaçırmama kararını etkilemektedir. belge almama tercihini artırdığını saptamaktadırlar. 40 Genel perakende ve gıda perakendecilerine kıyasla tekstil perakendecilerinde kayıtdışılığın daha büyük olduğunu tespit eden araştırmalar vardır. 41 SAM Araştırma Danışmanlık tarafından kayıtdışılığın farklı yönlerine ilişkin hazırlanan indeks rakamlarına göre, belgesiz satıştan belgesiz mal alımına, sigortasız işçi çalıştırmadan ücreti düşük beyan etmeye her alanda tekstil perakendecileri genel ve gıda perakendecilerinden önde gitmektedir. Mükellefler ve GİB çalışanlarına kayıtdışılığın en yüksek olduğu üç sektörü sıralamalarını isteyen başka bir çalışmaya göre, doktor-avukat meslek grubu, diğer hizmet, inşaat, emlak ve kuyumculuk kayıtdışılığın yüksek olduğu sektörler olarak ortaya çıkmaktadır. 42 Vergi Sisteminin Özellikleri Vergi idaresi ve vergi sistemi ile nasıl bir Türkiye ve nasıl bir ekonomi soruları arasında bağ vardır. 43 Vergi sistemi ve vergiye ilişkin özelliklerden en başta gelenleri vergi yükü, denetim ve ceza mekanizmalarının caydırıcılığıdır. Bu üç husus vergi kaçırma/ kaçırmama kararını veren mükelleflerin optimum eksik beyanında dikkate alacağı objektif hususlardır. Öte yandan vergilemede adalet (algısı), vergi sisteminin vergilemenin genel ilkeleriyle uyumu, devlet harcamalarına mükellef bakışı ve vergi idaresinin etkinliği gibi faktörler bir taraftan algılanan (sübjektif) vergi yükünü diğer taraftan algılanan yakalanma olasılığını ve vergisel uyumun maliyetini etkiler. Vergi Yükü Vergi yükü, genellikle toplam vergi gelirlerinin GSYİH ya oranı olarak tanımlanır. Ancak vergi türlerinin toplam vergi gelirleri içindeki ağırlığı aynı değildir. Örneğin kişisel gelir vergisi tahsilâtında ücretler üzerinden alınan vergilerin oransal ağırlığının artması mükellefin yük algısını etkileyecektir. Öte yandan vergi yükü dışında devletin varlığının sonucu olan diğer bazı yüklerden de bahsetmek olasıdır. Sosyal güvenlik primleri de bu anlamda reel sektörün katlanmak zorunda kaldığı yüklerdendir. Bürokratik düzenlemelerden kaynaklanan maliyet artırıcı işlemler ve devlet görevlilerinin işi yavaşlatarak veya işi hızlandırma vaadiyle topladıkları bağışlar, hediyeler ve rüşvetler de devletin vatandaşa yüklediği yükler arasında değerlendirilmelidir. Türkiye de vergi oranlarının ve vergi yükünün OECD ülkeleri ile kıyaslandığında yüksek olmak bir tarafa düşük olduğu görülmektedir. 44 Türkiye de objektif vergi yükü ne olur Koban, E., Z. Fırat ve E. Selimoğlu.(). Perakende Sektöründe Kayıtlı-Kayıtdışı Faaliyetlerin Bursa Özelinde Karşılaştırmalı Analizi, AMPD Bilimsel Araştırma Platformu, İstanbul: bzd Yayın ve İletişim Hizmetleri. SAM Araştırma Danışmanlık (). Kayıtlı Perakende Satış Noktaları Kanaat Anketi-Raporu, AMPD Bilimsel Araştırma Platformu, İstanbul: bzd Yayın ve İletişim Hizmetleri; Koban vd. (), a.g.m. Aktan, Coşkun C. ve Fatih Savaşan.().a.g.m. Şengül, Selami.(). a.g.m., s. vii. GİB.(). a.g.e., ss

17 T Ü R K İ Y E D E K AY I T D I Ş I E K O N O M İ sa olsun mükellefler vergi yükünün ağır olduğu algısına sahiplerse bu dikkate alınmalıdır. Zaten Türkiye de yapılan akademik çalışmalar da vergi yükünün ağır olduğu algısına vurgu yapmaktadırlar. Bu algıya neler neden olmaktadır? Birincisi, vergi yükü yanında vergilerle kamu hizmetlerinden sağlanan faydaların birlikte ele alınması ile bulunan net vergi yükü (algısı) önemlidir. İkincisi, vergi yükü algısını kamu hizmetlerinden sağlanan fayda yanında vergi ile irtibatlı doğrudan ve dolaylı birçok faktör etkiler. Mükellef davranışlarını ise algılar yönlendirir. İlginç olan, vergi yükünün ağır olduğu kanısı Türkiye de sadece mükelleflerce değil vergi idaresi çalışanlarınca da paylaşılmaktadır. Vergi yükünün ağır olduğu düşüncesi mükelleflerde daha yüksek olmasına rağmen çalışanlarda da yüzde 70 leri aşmaktadır. 45 Denetimde Etkinlik ve Cezalarda Caydırıcılık Teorik çalışmalarda, mükellefin vergi kaçırma hesaplarını yaparken sorduğu şu sorunun yanıtı aranmaktadır: cezalandırılma olasılığı göz önünde bulundurulduğunda, gelirimin ne kadarını vergi otoritelerine bildirmeliyim? Mükellefin amacı bu bilgiler ışığında beklenen faydasını maksimize etmektir. 46 Vergi mükelleflerinin vergi sonrası net kazançlarını (ya hiç beyan etmeyerek ya da eksik beyan ederek) artırmak istemelerine dayanan vergi kaçırma analizi aslında davranışın psikolojik ve psiko-sosyal yönlerini göz ardı etmektedir. Bu kararını etkileyen ekonomik faktörlerin (net gelirini artırma gibi) yanında psikolojik faktörler (devlet karşıtlığı, hilebazlık gibi) ve sosyolojik faktörler ( herkes kaçırıyor anlayışı ve devlete vergi verme yerine fakire yardım edeyim düşüncesi gibi) söz konusudur. Birey, önce vergisel işlemlerinde dürüst olup olmayacağı kararını verir. Çok sayıda faktörün etkisiyle kararı, vergi kaçırma yönünde olduğunda ise rasyonel fakat (vergisel konularda) dürüst olmayan birey olarak hesap yapar. Mükellefin vergi kaçırma kararını ekonomik faktörlerin (net gelirini artırma gibi) yanında psikolojik faktörler (devlet karşıtlığı, hilebazlık gibi) ve sosyolojik faktörler de ( herkes kaçırıyor anlayışı) etkilemektedir. Türkiye de vergi inceleme oranı, dönemlere göre değişse bile, tüm mükelleflerin yüzde 2 si kadardır. 47 Bu oran, denetimin maliyeti ve her mükellefin denetlenmesinin olanaksızlığı/gereksizliği düşünüldüğünde çok düşük sayılmaz. Ancak, gerçek yakalanma olasılığı ile algılanan yakalanma olasılığı arasında da bir ayırıma gitmek gereklidir. Mükellef davranışına yön veren işte bu algıdır. Öyleyse denetimde asıl olan her mükellefin denetlenmesi değil, mükellefin denetlenme olasılığı algısını etkilemektir. Yakalanma korkusunun vergi kaçırma davranışına etkisi konusundaki ampirik çalışmalarda, vergi kaçıranların ve kayıtdışı sektörde faaliyet gösterenlerin diğer vergi mükelleflerine göre algıladıkları yakalanma olasılıklarının düşük olduğu tespit edilmiştir. Yakalanma olasılığı algısı hangi faktörler tarafından belirlenmektedir? Yapılan araştır- Savaşan, Fatih ve Hakkı Odabaş.(). Türkiye de Vergi Kayıp ve Kaçaklarının Nedenleri Üzerine Ampirik Bir Çalışma, Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Yıl 5, Sayı 10, Pyle, David J. (). a.g.e. ss Kızılot, Şükrü ve Şafak E. Çomaklı.(). Vergi Kayıp ve Kaçakları ve Kayıtdışı Ekonomi İlişkisi ve Boyutlarının Kızılot, Şükrü ve Şafak E. Çomaklı.(). Vergi Kayıp ve Kaçakları ve Kayıtdışı Ekonomi İlişkisi ve Boyutlarının Mevzuat Açısından Değerlendirilmesi, Türkiye Maliye Sempozyumu, Mayıs , Belek/ Antalya, , s

18 S E T A A N A L İ Z malara göre, vergi matrahından yapılan indirimlerdeki detaylar yakalanma olasılığının düşük olduğu algısına yol açmaktadır. Yakalanma olasılığının düşük olduğu algısına yol açan diğer bir neden ise verginin beyan edilmesinde vergi türüne göre gözlemlenen farklılıklardır. Örneğin, gelir üçüncü bir kişinin beyanını gerektirmeyen kaynaklardan elde ediliyorsa yakalanma riski daha düşük algılanmaktadır. 48 Türkiye de yapılan çalışmaların tamamı, vergi kaçakçılığı ile ilgili yakalanma olasılığının ve cezaların caydırıcılığının düşük olduğu konusunda hemfikirdir. Türkiye de yapılan çalışmaların tamamı, yakalanma olasılığının ve cezaların caydırıcılığının düşük olduğu konusunda hemfikirdir. Hem mükelleflerin (ve SMMM lerin) hem de vergi denetim elemanlarının yarıdan fazlası cezaların caydırıcı olmadığını düşünmektedir Bu algıya katkı sağlayan faktörlerden birisi de nerdeyse rutin haline gelmiş vergi aflarının bir şekilde cezalarda yüzde yüze varan indirimleri içermesi olabilir. Risk analizleri, riskli mükelleflerin denetlenmesini sağlayarak denetimde etkinliği artırmaya yardımcı olur. Maliye Teftiş Kurulu VEDEBİS projesi, Hesap Uzmanları Kurulu Ar-Ge ve Risk Analiz Merkezi (ARGE-RAM) bu yönde atılmış adımlardandır. ABD Gelir İdaresi (IRS) tarafından uzun süredir uygulanan risk analizlerine benzer çalışmaların yapılması ve bu analizleri mümkün kılacak veri tabanlarının oluşturulması ve denetim birimleri arasında koordinasyonun sağlanması denetimde etkinliği artıracak ve algılanan yakalanma olasılığı artacaktır. Denetimde aşırıya gitmenin sonucu olarak mükelleflerin gereksiz yere denetim amacıyla rahatsız edilmeleri de nefret etkisi oluşturabilmekte, gönüllü uyumu azaltabilmektedir. Vergi Sisteminin Adalet(sizlik)i Algısı Adalet (algısı), vergi kaybına neden olan faktörler içinde ölçülmesi en zor olanlardandır. Yatay ve dikey adalet tanımları ile adalet ilkesinin sağlanması için gerekli çerçeve çizilmiştir. Ödeme gücünün göstergesi olarak gelir, harcama veya servet değişkenleri kullanılmaktadır. Ancak, bu değişkenler bireylerin tercihlerinin bir sonucudur. Aynı saatlik ücretle piyasada istihdam imkânı bulan iki bireyden daha çok mesai yapanın geliri yüksek olacaktır. Bu sonuç, aslında aynı pozisyonda olan iki bireyin farklı gelir elde ettiklerini göstermektedir. Gelir gibi bir ölçü ile bu iki bireyin pozisyonu ölçülmeye çalışıldığında kazanma potansiyeli olmasına rağmen az çalışmayı tercih eden fazla çalışmayı tercih edene göre daha az vergilendirilmiş olacaktır. 50 Bu da fazla çalışan bireyin adalet algılamasına olumsuz etki yapacaktır. Bu yüzden, sistemin gerçekte hedeflediği adalet yerine bireyin algısı, vergiye bakışı etkileyecek ve bu da bireyin vergi kaçırma eğilimini artıracaktır. Çalıştıklarının karşılığını alamadıklarını gören iş görenlerin daha az çalışması gibi, vergi mükellefleri de vergi sisteminde (veya genel ekonomik düzende) algıladıkları Webley, Paul, Henry Robben, Henk Elffers ve Dick Hessing.(). Tax Evasion, an Experimental Approach, Cambridge: Cambridge University Press, ss Savaşan, Fatih ve Hakkı Odabaş.(). a.g.m.; Aktan ve Savaşan (), a.g.m. Rosen, Harvey S. (). Public Finance, Irwin, 4. Edition, s.

19 T Ü R K İ Y E D E K AY I T D I Ş I E K O N O M İ adaletsizlikleri düzeltme eğilimine girmektedirler. Adaletsizlik algılaması, bireylerin ödedikleri vergi ile elde ettikleri fayda kıyaslamasından kaynaklanabileceği gibi, diğer bireyler ile kendi durumunu kıyaslama neticesinde de oluşabilir Bir anket çalışmasında, katılımcıların yüzde 37 sinin ödediğim vergi benimle aynı düzeyde geliri olan mükelleflerle hemen hemen aynıdır önermesine katılmadığı, yüzde 47 sinin katıldığı ve yüzde 16 sı ise kararsız kaldığı rapor edilmiştir. 52 Aynı ankette yöneltilen geliri benden yüksek olanların benden daha fazla vergi ödemediğini düşünüyorum önermesine ise katılımcıların yüzde 75 i kesinlikle katılıyorum veya katılıyorum yanıtını vermiştir. Bu bulgular, mükelleflerde yatay adaletin dikey adalete kıyasla daha fazla sağlandığı yönünde algının olduğunu ortaya koymaktadır. Vergi Bilinci ve Ahlakı Vergi bilinci, mükellefin ödediği vergi ile aldığı kamusal mal ve hizmetleri ilişkilendirmesidir. Bu farkındalık düzeyi bireyin ve bireyin içinde bulunduğu yakın çevrenin etkileşimi altındadır. Vergi bilincinin oluşturulması için mükellefin, devletin ürettiği mal ve hizmetlerin ancak vergiler ile finanse edilebileceğini fark etmesi gerekmektedir. Birey içinde yaşadığı toplumun sağladığı sosyal çevreden ve bu sosyal çevreden de beslenen psikolojik şartlardan etkilenerek vergi kaçırma veya kaçırmama davranışını tercih eder. Mükelleflerin vergi ahlakını ortaya çıkarıcı ve toplumun vergi kaçıranlara bakışını ölçücü önermeleri katılımcılara yönelten bir araştırmada, vergi sistemindeki adaletsizlik göz önüne alındığında vergi kaçıranlara hak verilebilir ve vergi yükünü göz önüne alırsak, vergi kaçıran mükellefleri pek suçlayamayız önermelerine sırasıyla katılımcıların yüzde 56 sı ve yüzde 59 u katılmıştır. 53 Yine aynı araştırmada eğer vergi kaçırdığım açığa çıkıp yakın çevrem tarafından bilinseydi utancımdan onların yüzüne zor bakardım önermesine katılımcıların yüzde 50 si katılmış; vergi kaçırırsam vicdan azabı çekmezdim önermesine ise sadece yüzde 28 i katılmamıştır. Burada, mükelleflerin vergi kaçırma davranışını adalet ve vergi yükü gerekçeleriyle hoş görmelerine rağmen vergi kaçırma eylemi gerçekleştikten sonra ortaya çıkması halinde utanç duymaları ve vicdan azabı çekmeleri ilginç bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Tekstil sektörü özelinde mükelleflere ve GİB çalışanlarına vergi kaçırma ve kayıtdışı işçi çalıştırmayı anlaşılır bulup bulmadıklarını soran bir araştırmada; Türkiye de vergi kaçırmaya bakışın ( vergi etiğini ) sorunlu olduğu tespit edilmiştir. 54 Firmaların yarısından fazlası, çalışanların ise yüzde 44 ü vergi kaçırmayı anlaşılır bulurlarken, bu oranlar sigortasız işçi çalıştırmada hem firma hem de GİB çalışanlarında yüzde 55 ler civarında çıkmaktadır. Aynı şekilde vergi yerine istihdam yaratmanın önemine inananların Vergi bilincinin oluşturulması için mükellefin, devletin ürettiği mal ve hizmetlerin ancak vergiler ile finanse edilebileceğini fark etmesi gerekmektedir. Webley, Paul, Henry Robben, Henk Elffers ve Dick Hessing. (). a.g.e., s Bayraklı, H. Hüseyin, N. Tolga Saruç ve İsa Sağbaş. (). Vergi Kaçırmayı Etkileyen Faktörler: Anket Çalışması Bulguları Türkiye Maliye Sempozyumu, Mayıs, Belek/Antalya, , s Bayraklı, H. Hüseyin, N. Tolga Saruç ve İsa Sağbaş.(). a.g.m., ss Aktan, Coşkun C. ve Fatih Savaşan.(). a.g.m. 19

20 S E T A A N A L İ Z yüzdesi firmalarda yüksek çıkmıştır. Çalışanlarda istihdam yaratmayı vergiden daha fazla önemseyenlerin oranı daha düşük çıkmasına rağmen her dört çalışandan birinin bu yönde düşünüyor olması yine de vergi etiğinin zayıflığına ilişkin bilgi vermektedir. Vergi Mevzuatı ile İlgili Sorunlar İstisna ve muafiyetlerin aşırı kullanımı bir taraftan sistemi basit olmaktan uzaklaştırıp daha karmaşık hale getirerek vergisel uyum maliyetini artırmakta, diğer taraftansa denetimi zorlaştırmaktadır. Türk Vergi Sisteminin basit olmadığı, istisna ve muafiyetlerin geniş yer tuttuğu ve vergi idaresi çalışanlarının vergisel işlemlerde yeterli donanıma sahip olmadıkları yönünde bulgularla dolu çok sayıda çalışma vardır. Vergi mevzuatının açık olmadığını, karmaşık olduğunu düşünenlerin oranı en az yüzde 50 ler civarındadır. 55 Vergi idaresi çalışanlarında bile oranın çok yüksek olması yanında vergi düzenlemelerinin ayrımcı muameleye neden olmayacak açıklıkta olmadığını düşünen çalışanların oranı yüzde 60 ları bulmaktadır. 56 Türk vergi sisteminde istisna ve muafiyetler ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşmak amacıyla geniş yer bulmuştur. Türk vergi sisteminde yer alan istisnalar ile bazı sektörler ve faaliyetler desteklenmiş ve kaynak dağılımı önemli ölçüde etkilenmiştir. Ancak devlet finansman ihtiyacını vergi gelirleri ile karşılayamaz duruma gelmiştir. Özellikle döneminde Türkiye, istisna, muafiyet ve teşvikler nedeniyle önemli vergi kayıpları ile karşı karşıya kalmıştır. 57 Öte yandan, istisna ve muafiyetlerin yoğun bir şekilde uygulama alanı bulması vergide genellik ilkesinden sapılmasına da yol açmıştır. İstisna ve muafiyetlerin aşırı kullanımı bir taraftan sistemi basit olmaktan uzaklaştırıp daha karmaşık hale getirerek vergisel uyum maliyetini artırmakta, diğer taraftansa denetimi zorlaştırmaktadır. 58 Vergi Afları Vergi afları vergi mükellefleri arasında vergi ödeme noktasında dürüst olmayan mükellefler lehine ayrımcı muamele yapılmasıdır. Vergi affı kavramının içeriği üç başlıkta toplanabilir: a) Geçmişteki vergi asılları ve gecikme faizleri ödendiğinde, cezalar, b) Geçmişteki vergi asıllarının tamamı (veya bir kısmı) ile gecikme faizlerinin tamamı (veya bir kısmı) ödendiğinde idari ve adli cezalar, c) Geçmişteki vergi asılları, gecikme faizi, idari ve cezai nitelikte cezalar affedilir. 59 Türk Hukuku nda vergi affının ilk uygulaması, tarihinde çıkarılan iradei seniye ile yol vergisi cezalarının affedilmesidir döneminde, ilki de olmak üze GİB. (). a.g.e., s Aktan, Coşkun C. ve Fatih Savaşan. ().a.g.m. Emil, M. Ferhat; H. Hakan Yılmaz ve Caroline Van Rijckeghem. (). Kamu Borcu Nasıl Oluştu, Bu Noktaya Nasıl Gelindi? Turkish Debt : How Did We Get Here? TESEV Yayınları, s Savaşan, Fatih ve Hakkı Odabaş. (). a.g.m. Saban, Nihal. (). Vergi Suçlarında Affı Anayasa ile Sorunsallaştırmak, Anayasa Yargısı Dergisi, cilt no: 18, ss , s.

Daha göster

1.
PDFVergi Uyuşmazlıklarının Çözüm Yollarının Nitel Araştırma Yöntemleriyle Karşılaştırılması / Fatih Savaşan, Mehmet Emin Altundemir, Aziz Ulupınar
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)] 2.
PDFYeni Kamu Mali Yönetim ve Denetim Sisteminde Raporlama / İlhami Söyler, Mustafa Çolak
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)] 3.
PDFKamu Maliyesine Etkileri Açısından Kamu Özel Sektör Ortaklıkları Üzerine Bir Değerlendirme / Mehmet Şahin, Özge Uysal
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)] 4.
PDF ve Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması / Mahmut Yardımcıoğlu
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)] 5.
PDFÜcretlerin Vergilendirilmesine İlişkin Karşılaştırmalı Bir Öneri : Beyanname Yükümlülüğü / Özgür Biyan, Güneş Yılmaz
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)] 6.
PDFMülkiyet Hakkına Haksız Bir Müdahale, İptali ve Yeni Hukuki Zemin : Fazla Veya Yersiz Tahsil Edilen Vergilerin İadesinde Süre Sorunu / Mine Nur Bozdoğan
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)] 7.
PDFVergi Alacağının Güvence Altına Alınmasında Teminat, İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tahakkuka İlişkin Özellikli Durumlar / Neslihan Coşkun Karadağ
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)] 8.
PDFVergi Yükü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi : Türkiye Örneği / Fatih Mangır, Hasan Murat Ertuğrul
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)] 9.
PDFKamu Çalışanlarının Örgütsel Bağlılığı : Karşılaştırmalı Bir Çalışma / İsmail Sevinç, Ali Şahin
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDFTıkanıklık Fiyatlaması, Dünya Uygulamaları ve Türkiye'deki Durumun Değerlendirilmesi / Suat Hayri Şentürk
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDFTürkiye Ekonomisinde İktisadi Güven Endeksleri ve Seçilmiş Makro Değişkenler Arasındaki İlişkilerin Var Analizi / İbrahim Arısoy
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDFVergi Hukukunda Finansman Giderlerinin Sınırlandırılması Sorunu / Tahir Erdem
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDFBazı Yabancı Ülkelerde Siyasi Partilerin Mali Denetimini Yapan Kurumlar ve Türkiye Açısından Bir Değerlendirme / Recep Kaplan
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDF Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı ve İstihdam Üzerine Etkileri / Emine Nida Kol, Zeynep Karaçor
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDFArtan Getiriler ve İktisadi Coğrafya / Paul Krugman, Ali Polat [çeviren]
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDFOptimal Maliye Politikası : Bir Literatür Taraması / Taner Turan
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDFTürkiye'de Belediyelerin Tahvil İhracı ve Amerika Birleşik Devletleri Uygulaması / Soner Yakar, Serkan Yılmaz Kandır
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDFBir Usul Ekonomisi Kolaylığı : Vergi Yargısında Tek Dilekçe ile Dava Açma / Soner Yakar
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDF Sayılı Kanunun Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Perspektifinden Değerlendirilmesi / Ali İhsan Örücü, Doğan Bakırtaş
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]
PDFAvrupa Birliği Hesaplar Sistemi Kapsamında Devlet Borçlanma Senetleri (DBS) : Piyasa Değeri ile Merkezi Yönetim Dbs Yükümlülüğü / Arzu Aytekin Balıbek, Zeliha Önal, Halil Azal
Maliye Dergisi [ , Sayı (Ocak-Haziran)]

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası