Namaz vakitlerinin belirlenmesinde temel ölçüt, güneşin gökyüzünde bulunduğu konum ve güneş ışınlarının düşme açısıdır. Güneşin doğuşu, tam tepe noktaya ulaşması ve batışı namaz vakitlerinin belirlenmesinde kullanılan en temel unsurlardır. Bunlara ek olarak güneş ışınlarının düşme açısı, gölge boyu, güneş doğmadan önce oluşan şafak ve güneş battıktan sonra oluşan kızıllık namaz vakitlerinin belirlenmesinde kullanılan diğer unsurlardır.
"Namaz vakitlerinin nasıl hesaplanır?" sorusunun en net yanıtı aşağıdaki hadis-i şerifte verilmiştir.
"Her namazın vaktinin başlangıcı ve sonu vardır; öğle namazının ilk vakti güneşin batıya meylettiği zamandır, sonu ise ikindi vaktinin girmesidir. İkindinin ilk vakti, (eşyanın gölgesinin kendi misli olup) vaktinin girdiği andır, sonu ise, güneşin sarardığı zamandır. Akşamın ilk vakti güneşin battığı zamandır, sonu da, şafağın kaybolmasıdır. Yatsının ilk vakti şafağın kaybolduğu andır, sonu ise gece yarısıdır. Sabah namazının ilk vakti, fecrin zuhuru, sonu ise güneşin doğmasıdır.
(Tirmizi, Salat, ; Beyhaki;, Sünen-i Kübra, I/)
Günümüzde yukarıdaki hadis ışığında, kullanılan astronomi verileri ve teknolojik araçlar namaz vakitlerinin ve ezan saatlerinin tam olarak belirlenmesini mümkün kılmaktadır. Herhangi bir konumun enlem ve boylam değerlerinin doğru olarak bilinmesi, istenen bir tarih ve saatte o noktaya düşecek olan güneş ışınlarının açısını ve dolayısıyla namaz vakitlerini matematiksel olarak hesaplamak için yeterlidir.
funduszeue.info namaz vakitlerini T.C Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fetvalarına uygun olarak hesaplanmaktadır.
Ezan saati bir vaktin girdiği an, başka bir deyişle namaz vaktinin başladığı saattir. Hesaplanan namaz vaktinin ilk anı ezan saati olarak kabul edilir ve ezan tam bu saatte okunur. Genel olarak ezanın okunması söz konusu vaktin namazının kılınabileceği anlamına gelir. Camilerde ezanın bitişi ile birlikte vakit namazı kılınmaya başlanır. Ramazan ayı dışındaki dönemlerde sabah ezanı güneş doğmadan 1 saat önce okunur. Bu dönemde sabah ezanı geç okunmasına rağmen, sabah namazı imsak vakti girdikten hemen sonra kılınabilir.
Gecenin sonunda doğu ufkunda diklemesine beyaz bir ışık görülür, yalancı şafak (fecr-i kazip) adı verilen bu ışık bir müddet sonra kaybolur ve ardından yine doğu ufkunda yanlamasına beyaz bir ışık görülür, gerçek şafak (fecr-i sadık) adı verilen bu ışığın görülmesi sabah namazı vaktinin girdiği anlamına gelir. Tan yerinin ağarması olarak da bilinen gerçek şafak ile başlayan sabah namazı vakti güneşin doğumuna kadar devam eder.
Güneş fiziksel olarak henüz ufuk çizgisinin altında olmasına rağmen atmosferin güneş ışığını kırması sonucunda gerçek şafak (fecr-i sadık) oluşur. T.C Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre sabah namazı vaktinin girmesi için güneşin ufuğun 18 derece altında (°) olması gerekir.
Güneş ışınlarının namaz vakti hesaplanan konuma dik açı (90 derece) ile düşmeye başlamasına zeval vakti denir. Güneşin batıya meyletmesi ile öğle vakti başlar. Güneşin tam tepe noktasında olduğu süre içinde (zeval vakti) namaz kılınmaz ve bu vakitte cisimlerin doğu yönünde gölgesi yoktur. Güney ya da Kuzey yönde oluşan o anki gölge boyuna fey-i zeval denir. Cisimlerin gölgesi doğuya doğru düşmeye başladığı zaman öğle vakti girmiş olur. öğle vakti herhangi bir cismin gölge boyunun kendi boyuna (fey-i zeval hariç) ulaştığı vakte kadar devam eder.
Ebu Hanife'ye göre öğle vakti cismin gölgesi kendi boyunun iki katına (fey-i zeval hariç) ulaşıncaya kadar devam eder. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'e göre ise cismin gölgesi kendi boyuna (fey-i zeval hariç) ulaşıncaya kadar devam eder. Her iki görüşe göre de namaz kılınabilir.
ülkemizde ve dünyanın birçok bölgesinde cismin gölge boyu fey-i zeval (güneş tam tepe noktada iken oluşan gölge boyu) hariç kendi boyuna ulaştığı zaman öğle vakti çıkmış ikindi vakti girmiş kabul edilir.
öğle namazının vaktinin çıkması ile başlayan ikindi vakti, güneşin batışına kadar devam eder.
Not: öğle namazı vakti konusunda da değindiğimiz gibi ikindi namazının başlangıcı konusunda iki farklı görüş bulunmaktadır. ülkemizde cismin gölge boyunun (fey-i zeval hariç) kendi boyuna ulaştığı zaman ikindi vakti başlamış kabul edilir.
Güneşin batışı ile başlayan akşam vakti. Ufuktaki kızıllığın yok olmasına kadar devam eder.
İmam Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve diğer üç mezhep imamına göre güneş battıktan sonra ufukta oluşan kızıllığın yok olması ile akşam vakti çıkar ve yatsı vakti girer. Ebu Hanife'ye göre ise kızıllıktan sonraki beyazlığında kaybolması ile akşam vakti çıkar. Her iki görüşe göre de namaz kılınabilir.
Akşam namazı vakti çıktıktan sonra başlayan yatsı namazı vakti, sabah namazı vaktinin girmesine yani tan yerinin ağarmasına kadar devam eder.
Güneş battıktan sonra oluşan kızıllığın yok olması yatsı vaktinin girdiği anlamına gelir. T.C Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre yatsı namazı vaktinin girmesi için güneşin ufuğun 17 derece altında (°) olması gerekir.
Cuma namazı vakti, öğle namazı vakti ile aynıdır. Cuma günü güneşin tepe noktaya ulaşmasının ardından doğuya meyletmesi ile okunan öğle ezanı, cuma namazı vaktinin başlangıcını bildirir.
Cuma ezanı, cuma günü öğle namazı saatinde okunur. Cuma ezanından 30 ya da 45 dakika önce cuma selası okunur.
Bayram namazı, bayramın 1. günüün sabahı, güneşin doğup gökyüzünde bir mızrak boyu (5 derece) yükselmesinden sonra kılınır (35 - 50 dakika sonra).
Arsuz cuma namazı saati ne zaman? Arsuz sabah ezanı kaçta okunuyor? Arsuz akşam ezanı kaçta? gibi tüm Arsuz namaz vakti sorularının cevaplarını bu sayfada bulabilirsiniz.
Arsuz namaz vakitleri NTV Haber'de! Arsuz imsak, sabah, öğlen, ikindi, akşam ve yatsı ezan saatleri için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz!
Tarih | İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |
---|---|---|---|---|---|---|
24 Haziran Cumartesi | ||||||
25 Haziran Pazar | ||||||
26 Haziran Pazartesi | ||||||
27 Haziran Sal | ||||||
28 Haziran Çarşamba | ||||||
29 Haziran Perşembe | ||||||
30 Haziran Cuma | ||||||
01 Temmuz Cumartesi | ||||||
02 Temmuz Pazar | ||||||
03 Temmuz Pazartesi | ||||||
04 Temmuz Sal | ||||||
05 Temmuz Çarşamba | ||||||
06 Temmuz Perşembe | ||||||
07 Temmuz Cuma | ||||||
08 Temmuz Cumartesi | ||||||
09 Temmuz Pazar | ||||||
10 Temmuz Pazartesi | ||||||
11 Temmuz Sal | ||||||
12 Temmuz Çarşamba | ||||||
13 Temmuz Perşembe | ||||||
14 Temmuz Cuma | ||||||
15 Temmuz Cumartesi | ||||||
16 Temmuz Pazar | ||||||
17 Temmuz Pazartesi | ||||||
18 Temmuz Sal | ||||||
19 Temmuz Çarşamba | ||||||
20 Temmuz Perşembe | ||||||
21 Temmuz Cuma | ||||||
22 Temmuz Cumartesi | ||||||
23 Temmuz Pazar | ||||||
24 Temmuz Pazartesi | ||||||
25 Temmuz Sal |
Aşağıdaki arama motoru kullanarak aradığız il ve ilçelerin iftar saati ve imsak vakitlerine kolayca arayabilirsiniz.
Örnek; "İstanbul", "Pendik" veya "Batman" gibi il ve ilçe aramaları yapabiliriz.
Diş fırçalamak orucu bozar mı? Oruçluyken dişler fırçalanır mı? Diyanet Fetva
Orucu bozan bozmayan şeyler nelerdir?
Kimler oruç tutabilir? Kimler oruç tutmakla yükümlüdür? Kimler oruç tutamaz Diyanet?
Ramazan ayında bir gün oruç tutmazsak ne olur? Ramazan ayında oruç tutmak farz mıdır sünnet midir
Niyet etmeden oruç tutulur mu?
Orucun faydaları nelerdir? Oruç tutmakla ilgili hadisler
Ramazan ayı içerisinde sıklıkla kullandığımız sahur, imsak ve iftar kelimelerinin anlamları aslında çok derin ve manalıdır. Sözlükte “sabah olmadan önceki vakit, gecenin son üçte biri” anlamını taşır. Seher kelimesiyle aynı kökten gelen sahûr (sehûr, sühûr), dinî bir terim olarak oruç tutmaya hazırlık olmak üzere fecrin yani güneşin doğmasından önceki önce yenen yemeği ifade eder.
Ramazanda imsak vaktini ve namaz vakitlerini gösteren çizelgeye verilen isimdir. İmsak vakti Ramazan ayında oruç tutacakların sahur sonrasında sabah ezanı ile birlikte başlayan yeme ve içmeyi bırakma zamanını ifade eder.
Arsuz için Bayram Namazı vakti : 21 Nisan Cuma
Halk arasında ise “imsak” oruç tutmaya başlanan fecr-i sadığın oluştuğu vakit anlamında kullanılır. Bu manada imsak, oruca başlama vakti demektir. Oruca ne zaman başlanıp ne zaman bitirileceği Kur’an-ı Kerim’de şu şekilde açıklanmıştır: ” (Ramazan gecelerinde) şafağın aydınlığını gecenin karanlığından ayırt edinceye (tan yeri ağarıncaya/fecr-i sadığa) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar (yiyip içmeden, cinsel ilişkide bulunmadan) orucu tamamlayın.” (Bakara, 2/)
İftar; ramazan ayında Allah rızası için tutulan oruçların, güneşin ufuktan kaybolduğu zamanlarda okunan ezan ile açılmasıdır. Yani oruç açma durumudur. İftar, oruç müddeti sona erdikten sonra yenen yemektir. İftar vakti ise, oruç yasaklarının sona erdiği vakit anlamında olup, güneşin batma vaktidir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti de girmiş olur. İl ve İlçenizde İftara ne kadar kaldı diye merak ediyorsanız, hemen funduszeue.info'un imsakiye sayfasını ziyaret ederek öğrenebilirsiniz.
Oruç ibadeti kendi içerisinde farz, vacip, mekruh ve nafile oruçlar olacak şekilde 4 ana başlık altında toplanmaktadır.
Oruç tutmak, Geceleri Peygamber Efendimiz’in sav sünneti olan teravih namazını kılmak, Kur’an okumak Namazları cemaatle kılmak, Sahur yapmak, İftar ettirmek, Kadir Gecesini aramak, Sabretmek, İhsan ve ikramda bulunmak, Tövbe etmek, Cenneti istemek, Çokça Kelime-i Tevhid söylemek, Ramazan umresi yapmak, Açları doyurmak
Öncelikle kişinin oruç tutmak için niyet etmesi gerekir. Kişi; oruç tutmak için gece sahur yemeğine kalkıyorsa, bu da fiilen oruç tutmaya niyet ettiği anlamına gelir.
17 Nisan Pazartesi Kadir Gecesi olarak idrak edilecektir.
Arsuz için Bayram Namazı vakti : 21 Nisan Cuma
NAMAZ VAKİTLERİ İÇİN TIKLAYIN
Ramazanda imsak vaktini ve namaz vakitlerini gösteren çizelgedir.
İmsakiye Ramazan ayında oruç tutacak Müslümanların sahur sonrasında sabah ezanı ile birlikte başlayan yeme ve içmeyi bırakma zamanıdır. Kelime manası, kendini tutmak, bir şeyden el çekmektir. Takvimlerde, imsak'ın günlere ve illere göre başlama saatleri belirtilir. Geleneksel anlayışta sabah namazı İmsak'tan dakika sonradır.
Ramazan ayı içerisinde sıklıkla kullandığımız sahur, imsak ve iftar kelimelerinin anlamları aslında çok derin ve manalıdır. Her bir vaktin kendine has özelliği ve vazifesi vardır. Özellikle Ramazan ayında sahur vakti ne zaman biter, imsak vakti ne zaman girer, takip edilmeli ve gerekenler yapılmalıdır. Peki ama sahur vakti nedir?
Sözlükte "kendini tutmak, engellemek, el çekmek, geri durmak" anlamlarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan, iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişki ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir.
Bu vakitten önce gelen sahur ise; kişinin niyetini belli edeceği vakittir. Oruç için niyet kalpten gelir, dil ile söylemek sünnettir. Sahura kalkan bir kişi oruç için gönülden niyet ederek kalkmış olur.
Sözlükte “sabah olmadan önceki vakit, gecenin son üçte biri” anlamındaki seher kelimesiyle aynı kökten gelen sahûr (sehûr, sühûr), dinî bir terim olarak oruç tutmaya hazırlık olmak üzere fecrin doğmasından önce yenen yemeği ifade eder.
Peygamber Efendimizi (s.a.v.); “Sahura kalkın, zira sahurda bereket vardır” sözleriyle sahura teşvik etmiştir.
(Buhârî, “Ṣavm”, 20; Nesâî, “Ṣıyâm”, , 24; Tirmizî, “Ṣavm”, 17)
İftar; ramazan ayında Allah rızası için tutulan oruçların, güneşin ufuktan kaybolduğu zamanlarda okunan ezan ile açılmasıdır. Yani oruç açma durumudur. İftar, oruç müddeti sona erdikten sonra yenen yemektir. İftar vakti ise, oruç yasaklarının sona erdiği vakit anlamında olup, güneşin batma vaktidir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti de girmiş olur.
İftar açarken acele etmek gerekir. Nitekim Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:
“Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Kullarımın bana en sevgili olanı, oruç açmakta acele davranandır.” (Tirmizî, Savm 13)
Ramazan’da bir oruçluyu iftar ettirmenin ecri büyüktür. İftarı verme hususunda Zeyd İbni Hâlid el-Cühenî’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizî, Savm 82)
“Kim bu ayda bir oruçluya iftar verirse, bu onun günahlarının bağışlanmasına, Cehennem azâbından kurtulmasına ve kendi mükâfatından hiçbir şey eksilmeden bir oruç tutma sevâbına daha nâil olmasına vesîle olur.” Bunu işiten sahâbîler:
“–Ey Allâh’ın Elçisi! Hepimiz bir oruçluyu doyuracak kadar yiyeceğe sahip değiliz.” dediler. Resûlullah Efendimiz bunun üzerine:
“–Kim bir oruçluyu bir hurma ile veya içecek su ile veya tadımlık bir süt ile iftar ettirirse, Allah ona bu sevâbı verir.” buyurdu. (Ali el-Müttakî, VIII, /)
Sözlükte “kendini tutmak, engellemek, el çekme, geri durma” anlamlarına gelen imsâk, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan, iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsî münasebetten ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir. İmsakin zıttı iftardır.
Halk arasında ise “imsak” oruç tutmaya başlanan fecr-i sadığın oluştuğu vakit anlamında kullanılır. Bu manada imsak, oruca başlama vakti demektir.
Oruca ne zaman başlanıp ne zaman bitirileceği Kur’an-ı Kerim’de şu şekilde açıklanmıştır: ” (Ramazan gecelerinde) şafağın aydınlığını gecenin karanlığından ayırt edinceye (tan yeri ağarıncaya/fecr-i sadığa) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar (yiyip içmeden, cinsel ilişkide bulunmadan) orucu tamamlayın.” (Bakara, 2/)
Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vakti olan fecr-i sadığın başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdi vakittir. Ezan da imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezanın başlaması ile yemeği içmeyi terk etmek gerekir.
Belirli bir zaman dilimi için yemek yeme ve bir şeyler içme eylemine ara verme anlamına gelen oruç ibadeti; İslam’ın üçüncü şartı olarak kabul edilir.
Oruç ibadetini yerine getirmek isteyen kişi; imsak vaktinden (tan yerinin ağarmaya başladığı vakit), güneşin battığı vakte kadar yemek yememek, bir şeyler içmemek ve hiçbir şekilde cinsel ilişkiye girmemek ile yükümlüdür.
Oruç; sadece Ramazan ayında aç ve susuz kalmayı tabir etmez. Kişinin aynı zamanda bu zaman dilimi içerisinde hiçbir şekilde küfür etmemesi, diğer insanların kalbini kırmaması, yalan söylememesi de gerekir.
Hicretin 2. yılında farz kılınan oruç ibadeti; İslam dininin 5 şartından biri olarak; oruç tutmaya herhangi bir engeli bulunmayan ve buluğ çağına eren tüm Müslümanlara farz kılınmıştır.
Öncelikle kişinin oruç tutmak için niyet etmesi gerekir.
Kişi; oruç tutmak için gece sahur yemeğine kalkıyorsa, bu da fiilen oruç tutmaya niyet ettiği anlamına gelir.
Aynı zamanda kişinin; oruç günü güneş tepe noktasına gelmeden önce niyet etmesi bir zorunluluktur. Niyet ederken; ‘Niyet ettim Allah rızası için oruç tutmaya" diyebilir.
İftar saati gelen kişinin iftarı geciktirmemesi ve zamanında orucunu bozması gerekir. Aynı zamanda kişi; iftar vakti, ‘Allah’ım senin için oruç tuttum, sana iman ettim, sana güvendim ve dayandım, senin lütfettiğin rızık ile orucumu açıyorum, geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla, Rabbim!’ şeklinde bir dua ile orucunu açabilir.
Oruç ibadeti kendi içerisinde farz, vacip, mekruh ve nafile oruçlar olacak şekilde 4 ana başlık altında toplanabilir.
Oruç çeşitlerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
Bu oruçlar; Ramazan ayında tutulması gereken oruç ve Ramazan ayında tutulamayan orucun kaza ve kefaretleridir. Ramazan ayı orucu zamanı belirli olan farz oruç iken; kaza ve kefaret oruçları ise zamanı belirli olmayan farz oruçlardır. Kişi; Ramazan ayında tutmadığı oruçların kazasını ve kefaretini, mekruh olmayan diğer günlerde tutabilir.
Belirli bir gün tutulmak üzere adanan oruçlar ve bozulan nafile oruçların kazası; vacip oruçlar olarak kabul edilir. Belirli bir günde tutulmak üzere adanan orucun; o gün tutulması vaciptir.
Allah rızası için mekruh olmayan günlerde tutulan, farz ya da vacip olmayan oruçlara; nafile oruçlar ismi verilir. Sünnet, müstehap ve mendup olan oruçlar; bu kapsamda değerlendirirler.
Ramazan bayramının 1. Günü ile Kurban bayramının dördüncü gününde kişi tarafından tutulan oruçlar; mekruh olarak kabul edilir. Çünkü bu günlerde ziyafetten kaçınmak; dinimizce kabul edilmemiştir. Kişinin bu günlerde, sevdikleriyle birlikte vakit geçirmesi ve oruç tutmaması gerekir.
Ramazan Başlangıcı - 23 Mart Perşembe
Kadir gecesi - 17 Nisan Pazartesi
Ramazan Bayramı Arifesi- 20 Nisan Perşembe
Ramazan Bayramı 1. Gün - 21 Nisan Cuma
Ramazan Bayramı 2. Gün - 22 Nisan Cumartesi
Ramazan Bayramı 3. Gün - 23 Nisan Pazar
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası