sarılıkta bilirubin seviyesi kaç olmalı / Sarılık Hakkında 7 Soru 7 Cevap - Acıbadem Hayat

Sarılıkta Bilirubin Seviyesi Kaç Olmalı

sarılıkta bilirubin seviyesi kaç olmalı

Bebeklerde Sarılık Derecesi Kaç Olmalıdır? Yenidoğan Bebeklerde Bilirubin Derecesi Kaç Olmalıdır?

Sarılık yeni doğan bebeklerin pek çoğunda görülmektedir. Anneleri en çok telaşlandıran konulardan olan sarılık çoğu durumda normal seviyelerde geçirilmektedir.

Bebeklerde Sarılık Derecesi Kaç Olmalıdır?

Sarılık kanda bulunan bilirubinin depolanmasına bağlı olarak cildin sararmasına denilmektedir. Sarılığın derecesi kişiler tarafından gözle anlaşılmamaktadır. Sarılığın düzeyi bilirubin yoğunluğu ile ortaya çıkmaktadır.

Sarılık doğumdan sonra takip eden haftalarda meydana gelmektedir. Sarılığın tedavisi derecesine göre değişmektedir. Sarılığın en tehlikelisi kan uyuşmazlığıdır. Bu durum çok sık görülmemektedir. Fakat bazı bebeklerde görüldüğü bilinmektedir. Böyle durumlarda gerekli müdahaleler doktorlar tarafından yapılmaktadır.

Zamanında doğmuş olan bebeklere göre erken doğan bebeklerde sarılık oranı daha fazla artmaktadır. Genellikle hafif bir şekilde atlatılan sarılığın değerinin yüksek çıkması dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bebeklerde bilirubin serumdaki yoğunluk 5 mg/dl'den fazla olması durumunda sarı renk cilt görünür bir hale gelmektedir. Fizyolojik sarılıkta bilirubin düzeyleri genellikle zamanında doğmuş bebeklerde 12.9 mg/dl'yi geçmemektedir. Erken doğmuş bebeklerde ise bu düzey 15 mg/dl'yi geçmez.

Yeni doğan Bebeklerde Bilirubin Derecesi Kaç Olmalıdır?

Bilirbin oranına göre yapılan değerlendirmelerde bebeklerin vücudunda farklı yerelerde sararmalar görülmektedir. Bu durum doktorlar tarafından belirlenmektedir. Hangi bölgelerin sarı olacağı şu şekilde belirtilmiştir:

- 5 ile 8 mg/dl arasında ise baş ve boyun bölgesinde sararmalar görülür.
- 8 ile 10 mg/dl arasında ise vücudun üst bölümünde saramalar görülür.
- 10 ile 13 mg/dl arasında ise vücudun alt kısmında sararmalar görülür.
- 13 ile 16 mg/dl arasında ise kol ve bacaklarda sarılıklar görülür.
- 20 mg/dl ise eller ve ayaklarda sarılık görülmektedir.

Bazı durumlarda sarılığın şiddetli olması tehlikeli durumlara yol açabilmektedir. Eğer kandaki bilirubin değeri çok yüksek ise beyin hücrelerine zarar verme riski bulunmaktadır. Bu da bebeklerde zeka geriliği, az duyma ve konuşma bozuklukları gibi sıkıntılara sebep olabilmektedir.

Yeni doğan bebeklerde sarılık genellikle doğumdan itibaren 2. veya 3. günü görülmektedir. Bu durum bir hafta ile 10 gün içerisinde geçmektedir. Eğer bebekler prematüre veya düşük kilolu ise haftalık belirtileri 4. ile 6. günler arasında ortaya çıkabilir.

Yenidoğan sarılığı tedavisi

Sarılık, vücudumuzda bilirubin artışına bağlı olarak gözakları ve cildimizin sarı renkte görülmesine verilen isimdir. Bilirubin dediğimiz ve sarılığa neden olan madde kırmızı kan hücrelerimizin yıkılması sonucu açığa çıkar.

Hemen her bebekte yaşamın ilk haftasında hiperbilirubinemi gelişmesine rağmen zamanında doğan bebeklerin yüzde 60’ında erken doğan bebeklerin ise yüzde 80’inde sarılık görülür. Bunun nedeni ise şudur: Büyük çocuk ve erişkinlerde serum bilirubin düzeyi 2 mg/dl'de olunca sarılık görünür hale gelirken yeni doğanda bilirubin 5 Mg/dl'ye erişmedikçe görünür hale gelmez.


Yenidoğan sarılığı belirtileri

Yeni doğan sarılığı en hafif halindeyken göz aklarında belirgin olur ve arttıkça vücudun alt kısımlarına doğru yayılır. Yani bebeğin sadece yüzünde sarılık varsa daha düşük seviyededir. Karnında ve bacaklarında da sarılık fark ediyorsak sarılık daha daha yüksek seviyededir. Hiperbilirubinemi ne kadar yüksekse sarılığın tonu da koyulaşır. Yani ,turuncuya çalan bir sarı renk de bizi endişelendirir. Hiperbilirubinemi düzelmeye başladığında da sarılık önce vücudumuzun alt kısımlarında kaybolmaya başlar ve en son yüz ve göz aklarındaki sarılık kaybolur.

Sarılığı gün ışığında değerlendirmek gerekir. Deneyimli gözler bile yanılabilir. Bu nedenle en ufak şüphede, kan bilirubin düzeyini ölçmek gerekir.

Aşağıdaki bulgulardan herhangi birinin saptandığı bebeklerde sarılığın patolojik olduğu kabul edilir.

  • İlk 24 saatte sarılık görülmesi,
  • Hasta bir yeni doğanda sarılık görülmesi,
  • Total serum bilirubin düzeyinin günde 5 mg/dl den fazla artması,
  • Zamanında doğan bir yeni doğanda total serum bilirubin düzeyinin 15 mg/dl'den yüksek olması,
  • Gözle görülür sarılığın zamanında doğanlarda 14, erken doğanlarda 21 günden uzun sürmesi,
  • Direkt bilirubin düzeyinin 1.5-2 mg/dl’yi aşması.

Bazı durumlarda yeni doğan sarılığı riski atar. Erken doğum, anneyle bebek arasında kan uyuşmazlığı, bazı hemolitik hastalıklar, mikrobik hastalıklar, doğumda oksijensiz kalma ve sürekli uyuklama sarılık riskini yükseltir. Kan uyuşmazlığı olması için anne Rh (-), bebek Rh (+) olmalıdır veya anne o kan grubu iken bebek A veya B kan grubu olmalıdır.

Anne sütü sarılığı

Anne sütü alan yeni doğanların bazılarında yüksek bilirubin düzeyleri yaşamın ilk 3-4 gününde (erken anne sütü sarılığı), bazılarında ise dördüncü günden sonra belirgin olur (geç anne sütü sarılığı).

Erken anne sütü sarılığı

Bu tür sarılık anne sütünde bulunan herhangi bir madde ile değil kalori azlığı ve yeterince beslenememe sonucu bağırsak motilitesinin azalmasına bağlı bağırsaktan geri emilen bilirubin miktarının artması ile açıklanmaktadır. Erken ve sık beslenme, annenin bebek beslenmesi konusunda bilgilendirilmesi ve cesaretlendirilmesi ile erken anne sütü sarılığı sıklığı azaltılabilir.

Geç anne sütü sarılığı

Bu bebeklerde bilirubin düzeyi 4. günden başlayarak giderek artar ve 10-15 günlerde 15-20 Mg/dl'ye ulaşır. 20 Mg/dl’yi aşması nadirdir. Anne sütü verilmeye devam ettikten sonra yavaş yavaş azalır ve 3-12'nci haftalarda normale döner. 24-48 saat anne sütü kesilip mamayla beslendikten sonra tekrar anne sütü ile beslendiğinde bilirubin düzeyi hızla düşebilse de böyle bir yöntem artık kullanılmamaktadır. Bu sarılıkta anne sütünde bulunan bazı maddelerin bilirubinin atılmasını sağlayan glukokornil transferaz enzimini baskılayıp inhibe ederek hiperbilirubinemiye neden olduğu düşünülmektedir. Bu maddeleri tespit edecek bir test olmadığı için uzamış yeni doğan sarılığına neden olabilecek diğer hastalıklar ekarte edilir ve annenin emzirmeye devam etmesi önerilir.

Yenidoğan sarılığının zararları

Hiperbilirubineminin korkulan yanı bilirubin ensefalopatisidir (beyin zararı). Normal şartlarda bilirubin beyine geçemez bunu önlemek için bir kan – beyin bariyeri vardır. Bu bariyer menenjit, hipoksemi gibi nedenlerle zarar görürse veya bilirubin değeri çok yükselirse bariyeri aşan bilirubin beyinde en çok da bazal ganglion denilen bölümlere zarar verir.

Yenidoğan sarılığı tedavisi

Yeni doğan sarılığı tedavisinde tıbbi tedavi olarak iki yöntem bulunur: Fototerapi ve kan değişimi. Bu iki yöntem için de kullandığımız ayrı ayrı skalalar vardır. Burada bebeğin kaç haftalık doğduğuna, doğum ağırlığına, doğumdan sonrası kaçıncı saatte olduğuna ve eşlik eden hastalık ya da risk faktörleri olup olmamasına göre değişen eğriler vardır. Bu eğrilere göre bebeğe gereğinde fototerapi yani ışık tedavisi başlanır. Bu tedavide, belli dalga boyunda ışık, karaciğerin yaptığına benzer değişimler yaparak bilirubinin vücuttan atılmasını hızlandırır. Işık ciltten etki ettiği için bebekler çıplak olarak yatırılır ve gözleri kapatılır.

Yenidoğan kan değişimi

Fototerapi oldukça masum bir tedavi yöntemidir. Eğer bebek geç getirilmiş ve bilirubin değeri çok yüksekse veya fototerapiye rağmen bilirubin seviyesi artmaya devam ederse kan değişimi yapmak gerekir. Çünkü bilirubin bir an önce kandan uzaklaştırılamazsa beyine geçip geri dönüşümsüz zararlara yol açabilir. Kan değişimi yaparken bir sonda yardımı ile göbek kordonundan bebekten kan alınıp yerine uygun kan grubundan kırmızı kan hücresi verilir. Kan değişimi riskli bir girişim olduğundan mümkün olduğunca hastalar fototerapi ile tedavi edilip kan değişimi sınırlarına kadar bilirubin seviyesinin yükselmesine imkan verilmemelidir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  
kaynağı değiştir]

Ana madde: Fototerapi

1958 yılında, kanlarındaki bilirubin düzeyleri yüksek olan sarılıklı bebeklerin bahçede gezdirilirken renklerinin güneş ışığının direkt teması neticesinde açıldığının fark edilmesiyle tesadüfen keşfedilmiştir.

Düşük düzeyde devam eden fizyolojik sarılıklarda belli bir tedavi uygulamaya gerek yoktur ancak bebeğin yaşı (gün olarak) ve ağırlığı göz önüne alınarak 15 mg/dl'nin üzerindeki oranlarda en sık uygulanan tedavi yöntemi fototerapidir. Deride biriken bilirubin, uygulanan ışığın etkisiyle, suda eriyecek duruma dönüşür ve böbrekler vasıtasıyla idrar olarak vücuttan atılır.[4][20]

Tedavi sırasında, bebek üzerinde sadece bezi kalacak şekilde soyulur ve gözlere koruma amaçlı bir maske takılır. Bu şekilde ışığın altına yatırılır. Işık tedavisi esnasında çok sıvı kaybı olacağından bebeğin en az iki saatte bir ya annesi tarafından emzirilmesi sağlanır ya da yine aynı sıklıkta bebeğe mama verilir. Işık tedavisi esnasında, bebeğin sindirim sistemi hızlı çalışacağından dışkılama sayısında ve miktarında da bir artış gözlenir.[20]

BiliBattaniye[değiştir

Yenidoğan sarılığı

Yenidoğan sarılığı ya da bebek sarılığı, yeni doğmuş bebeklerde kanlarındaki bilirubin miktarının artması neticesinde görülen bir çeşit sarılıktır. Doğumdan sonraki ilk haftada her doğan bebeğin kanında az veya çok derecelerde mutlaka bilirubin miktarında artış gözlenmektedir. Yenidoğan sarılığı, hayata yeni başlamış bebeklerde en sık görülen sıkıntılardan birisidir. Normal doğan bebeklerin %60'ında görülürken erken doğan bebeklerin %80'inde görülebilmektedir.[2]

Bir bebeğin anne karnındayken sahip olduğu kandaki alyuvarlar normal bir insandakinden farklıdır. Bu tür alyuvarlar fetal hemoglobini (HbF) denilen türdendir. Bebek doğar doğmaz işlevini yitiren bu farklı tipteki alyuvarlar hızla parçalanıp yıkılmaya başlarlar ve yerine yeni tipte hemoglobin (HbA) içeren alyuvarlar üretilmeye başlanır. Bölünerek yıkılan alyuvarlar aşırı miktarda bilirubin maddesi üretilmesine neden olur. Normal bir bünyedeki bilirubin karaciğerde işlenerek vücuttan atılacak biçime getirilir. Bebeğin karaciğerinin aşırı miktarda üretilen bilirubini karşılayamadığı durumda, vücuttan atılması gereken bu dokular bebeğin kanında birikmeye başlar. Bilirubin sarı renkli bir hematojen pigmenttir ve kandaki düzeyinin yükselmesi sonucu bebeğin derisinde de birikerek sarı renkli bir görünüm almasına ve yenidoğan sarılığına neden olur.[3]

Anne-bebek Rh uyuşmazlığı nedeniyle meydana gelen aşırı hemoliz tablosuna Erythroblastosis fetalis adı verilir. Hemolize neden olan Rh D (%90) antijeni ve ABO sistemidir. Olguların pek azında Rh C ve Rh E antijenlerinin etkinliği izlenir. İlk bebekte sorun olmaz. İkinci ve sonraki gebeliklerde Rh-negatif annede Rh D antijenine karşı beliren antikorlar plasenta aracılığıyla ulaştığı Rh-pozitif fetüsü etkiler, hemoliz (Erythroblastosis fetalis) olgusu başlar. Çok hafif bir hemoliz tablosundan öldürücü anemiye dek farklı aşamalara özgü bulgular saptanabilir. Tablonun asğı olduğu olgularda kronik bilirubin ensefalopatisi gelişir; bu olgu, yenidoğanlarda kapiller geçirgenliği fazla olması ve konjuge olmamış bilirubinin beyin dokusuna girerek buradaki lipidlerde erimesinin sonucudur. Beyin bazal gangliyonları ile beyincikteki (serebellum) nucleus dentate ile pontin’i sarıya boyar (kernicterus). Bu tür bebeklerde acilen kan değişimi ve/veya fototerapi zorunludur. Bu aşamadaki bebeklerin ¾’ü ölür. Yaşayabilenlerde güçlü el-kol-bacaklarda düzensiz hareketler (koreoatetoz) ve zeka geriliği gibi önemli sekeller kalır.[4]

Ana madde:Kernicterus

Rh uyumsuzluğuna bağlı Erythroblastosis fetalis olgusunun önlenmesinde “human anti-D globulin” tedavisinden önemli yararlar elde edilmektedir. ABO uyumsuzluğuna bağlı yenidoğan ikterleri (icterus neonatorum) genellikle A grubu bebeklerde izlenir (A antijenlerine karşı oluşan antikorlar IgG niteliğinde olduğu için plasentadan geçebilir). Bu olguların çoğu Erythroblastosis fetalis düzeyine ulaşmadan ve kernicterus oluşturmadan hafif bir sarılık tablosuyla atlatılır. Ender görülen ve nedeni bilinmeyen “idiyopatik diseritropoetik ikter” kalıtsal bir hastalıktır. Kemik iliğinde aşırı bilirubin üretimi nedeniyle “kronik konjuge olmamış hiperbilirubinemi” tablosu gelişir.[4][5]

Tarihçe[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.