Neden Tuzlu Yemek Isteriz

Tuz Tüketimi ve Kemik Sağlığı İlişkisi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Tuz hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Fakat tuz da en az şeker kadar zararlıdır. Tuz damalardaki basıncı arttırarak damar büzülmelerine yol açabilir, kalp için zararlıdır, mide problemlerini ortaya çıkartabilir ve daha birçok zararı bulunmaktadır. Tuzun bedenimizde tehdit ettiği önemli sistemlerden bir tanesi, kemiklerimizdir. Kemiklerimiz hareketsiz bir yaşam, sigara kullanımı, yetersiz protein ve kalsiyum alımı, kafein tüketimi ve tuz kullanımı ile zarar görebilir. Bu etkenlerin her biri oldukça önemlidir. Fakat tuz kullanımı hayatımızın tam ortasında durduğu için mutlaka müdahale edilmesi gereken bir konu olarak öne çıkmaktadır. Gelin; tuz tüketimi ve kemik sağlığı arasındaki ilişkiye daha yakından bakalım.

Tuz tüketimi ve kemik sağlığı ilişkisi

Halk dilinde &#;sofra tuzu&#; olarak bilinen Sodyum Klorür&#;ün kemik sağlığımıza ciddi zararları bulunmaktadır. Aşırı derecede tuz tüketmek böbrekler aracılığı ve idrar ile kalsiyum atmayı beraberinde getirir. Azalan kalsiyum miktarı osteoporoz riskini doğurabilir. Osteoporoz kemik dokusunda meydana gelen değişiklikler olarak tanımlanmaktadır. Kalsiyum seviyesinin azalması osteoporoz riski doğurarak kemiklerin gözenekli yapı kazanmalarına ve kırılmaya meyilli olmalarına neden olabilir. Bu sorun en fazla bilek, kalça ve bel gibi bölgeleri tehdit etmektedir. Osteoporoz ile sırt ağrısı, bel ve boyun ağrısı, boy kısalması, öne eğik ve kambur vücut şekli, omurga kalça ve el bileğinde kırık, kemik ağrıları, kemiklerde hassasiyet, vücut deformasyonları, hareketsizlik meydana gelebilir.

Kalsiyumun önemini anlamak için vücudumuzda nerelerde bulunduğuna bakmak gerekir. Vücudumuzdaki kalsiyumun %99&#;u diş ve kemiklerde bulunmaktadır. Bu yüzden kalsiyum alımı ve emilimi kemik gelişimi, korunması ve büyümesi için oldukça önemlidir. Bu, direkt etkidir. Vücuttaki kalsiyum oranının birçok faydası da bulunmaktadır. Örneğin kalsiyum metabolizma, kalp sağlığı ve kan pıhtılaşması bunlardan bazılardır. Dolaylı etkilerden bir tanesi ise kalsiyumun kas kasılmalarına yardımcı olmasıdır. Sinirin kası uyarması ile kalsiyum salgılanır ve bu kalsiyum proteinlerin kasılmayı başlatmasına yardımcı olur. Kasılan kas ise doğru çalıştırıldığı takdirde gelişecektir. Sağlıklı kaslar, kemiklere doğal ve gerekli baskının oluşması demektir. Bu durum da kemik yoğunluğunu arttıracaktır.

Bu doğrultuda tuz tüketiminin önerilen miktarlarda tüketilmesi ve diyetten çıkarılması büyük önem taşır. Böylelikle kemik erimesi gibi problemlerin önüne geçilebilir. Fakat bu adımlar başlı başına yeterli olmayabilir. Gevrekler, paketlenmiş yiyecekler, salamura besinler ve ekmek gibi gıdalarda gizli tuz bulunabilir. Günlük uyulması gereken tuz miktarına uyulduktan sonra gizli tuz içerikli gıdalarda da bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.

Herhangi bir besini normalden fazla tüketiyor olmak aslında vücudumuzda bazı vitamin ve minerallerin eksikliğine işaret ediyor olabilir. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömür Karamahmut anlattı.

• Aşırı peynir yeme isteği; diyet yağ içeriğinin yeterli miktarda olmamasına işaret olabildiği gibi kalsiyum eksikliğinin de bir göstergesi olabilir.

• Kırmızı eti fazla yemenin en bilinen sebebi demir eksikliğidir. Kırmızı et aynı zamanda esansiyel bir vitamin olan b12'nin kaynağıdır. Yemediğiniz halde canınız kırmızı et tüketmek istiyorsa demir ve b12 suplementleri kullanılabilir.

• Kimi zaman vücudumuz besinlerin dışında daha ilginç ögeleri tatmak ister. Çamur, toprak bunlara örnektir. Bu durum genelde hamilelerde ve çocuklarda görülür ve anemi ile ilişkilendirilir. Anemiye ise yetersiz demir, b12 ve folat eksikliği sebebiyet verir. Tatlı ve çikolatanın aşırı yenme isteği çeşitli nedenlerle ilişkilendirilebilir. Aşırı tatlı yemeği çinko, magnezyum ve krom eksikliği sebebiyle olabilir. Günlük krom suplementi tüketmek insülin seviyesini dengeler ve aşırı şeker yeme isteğini baskılar.

• Çikolata yeme isteği özellikle kadınlarda menstrual dönemde artar. Az kalorili diyetler veya uzun süreli açlık durumlarında da şeker ve çikolataya eğilim yatkındır. Fakat bunların dışında aşırı çikolata tüketimi magnezyum minerali eksikliğinin bir göstergesi olabilir. Magnezyum eksikliği uyku düzenini olumsuz yönde etkileyerek kişiyi yorgun hale getirir. Stres seviyesini artırır. Bu da şekere ve çikolataya eğilimi arttırır.

• Yumurtanın beyazını sevmediğiniz halde daha fazla tüketme ihtiyacı duyuyorsanız bu biotin eksikliğine bir işaret olabilir. Biotin vücutta birçok fonksiyonu olan vitaminlerden biridir. Özellikle tırnak ve saç sağlığı açısından biotine ihtiyaç duyulur.

• Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir.

• Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir. Aşırı meyve ve sebze tüketme isteği ise C vitamini eksikliğine işarettir.

• Çok fazla yağlı ve kızartmalı ürünleri normalden fazla tüketmek ise vücudumuzda omega yağ asitlerinin eksiliğinin bir göstergesi olabilir.

• Asitli ve karbonatlı içecekleri fazla tüketmek ise vücudumuzda kalsiyum eksikliği olduğunun bir işareti olabilir.

Özel İçerik

Bazı anlarda belirli yiyecekleri arzulamak oldukça yaygındır. Örneğin, PMS'li kadınlar genellikle tatlı yemek ister ve hamile kadınlar arasında belirli yiyecekler için artan istek yaygındır.

Ancak belirli bir gıda grubunu sık sık canınız çekiyorsa, vücudunuz size bir şeyler söylemeye çalışıyor olabilir, bu nedenle bu tür sinyaller görmezden gelinmemeli.

Belirli yiyecekler için sürekli arzu, belirli besinlerin eksikliğini ve aynı zamanda bazı ciddi sağlık bozukluklarını gösterebilir.

Bu yüzden sürekli duyulan yeme istekleri mutlaka kontrol edilmelidir. İşte belirli yiyecekler için sürekli istek duyulmasının gösterebileceği sağlık sorunları.

ÇİKOLATA İSTEĞİ

Çikolata isteği, yemek için en yaygın isteklerden biridir. Ancak canınız çikolatayı çok sık çekiyorsa, bu depresyon veya anksiyete bozukluklarının ilk belirtilerinden biri olabilir.

Araştırmalar, bitter çikolata tüketmenin stres seviyelerini azalttığı ve kas gevşemesine yardımcı olduğu bilinen iki önemli bileşik olan magnezyum ve teobromin içermesi nedeniyle depresyon belirtileri gösteren insanlara gerçekten yardımcı olabileceğini gösteriyor.

İster depresyonda olun, ister sık ​​sık endişeli hissedin, çikolata yemek çözüm değildir. En iyi çözüm bir psikoterapiste gitmektir.

PEYNİR İSTEĞİ

Peynir, ruh halini iyileştirdiği ve rahatlamaya yardımcı olduğu kanıtlanmış bir bileşik olan l-triptofan içerir. Orta derecede peynir yemek, stresten kurtulmanın ve daha iyi hissetmenin iyi bir yoludur.

Ancak canınız sürekli peynir çekiyorsa bu, konsantrasyon ve hafıza ile ilgili problemlerinizin olduğunun bir işareti olabilir. Araştırmalar, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan kişilerin peynir yemeye daha yatkın olduğunu gösteriyor.

TUZLU İSTEĞİ

Canınız sık sık tuzlu atıştırmalıklar çekiyorsa ve özellikle bu tür istekler yorgunluk, kilo kaybı ve cilt değişiklikleri gibi diğer semptomlarla birlikte ortaya çıkıyorsa, bu Addison hastalığı veya Bartter sendromunun bir işareti olabilir.

Bu durumda mutlaka doktorunuza başvurun.

BUZ İSTEĞİ

Bazı insanlar özellikle yaz aylarında buz yemeyi sever. Ancak sık sık soğuk algınlığı çekiyorsanız, bu aynı zamanda bir kansızlık belirtisi olabilir. Bazı araştırmalar, demir eksikliği olan kişilerde sık sık buz isteğinin ortaya çıktığını göstermiştir.

Buz isteği aslında bir sağlık sorunudur. Bir kişinin buz veya toprak gibi besin değeri olmayan yiyecekleri arzuladığı ve genellikle düşük demir, kalsiyum ve çinko seviyelerine sahip kişilerde görülen bir durumdur. Buz arzusu çoğunlukla demir eksikliği ile ilişkilidir, bu nedenle kan testi yaptırılması tavsite edilir.

TATLI İSTEĞİ

Yeterince uyuyamayan veya uykusuzluk çeken kişilerde tatlı isteği yaygın olarak görülmektedir ve bu çok sayıda çalışma ile doğrulanmıştır.

Bu nedenle, yeterince uyuyamıyorsanız ve canınızın sık sık tatlı çektiğini fark ettiyseniz, belki de uyku rutininizde bazı değişiklikler yapmanın zamanı gelmiştir.

CİPS İSTEĞİ

Beslenme uzmanları, cips ve benzeri fast food yiyecekler için can atmanın vücudunuzun sağlıklı yağlar bakımından yetersiz olduğunu gösterebileceğini söylüyor.

Bu genellikle somon gibi yağlı balıklarda bulunan omega 3 yağ asitlerinin eksikliğinden kaynaklanır. Sık sık sağlıksız yağlı yiyecekler canınız çekiyorsa, bu yiyecekleri avokado, kuru yemişler ve zeytinyağı gibi daha sağlıklı alternatiflerle değiştirmeyi deneyin.

GENEL YEMEK İSTEKLERİ

İnsanlar genellikle açlık ve susuzluğu karıştırır, bu nedenle herhangi bir yiyecek için bu kadar yoğun bir özlem sadece susadığınız anlamına gelebilir.

Susuzluk vücudu dehidrasyona sokar. Tatlı veya tuzlu bir şeyler atıştırmak istediğinizde, bir bardak su ile iştahınızı gidermeye çalışın. Sonuçlar sizi şaşırtabilir.

Sağlık

Canınız Bir Şeyler mi Çekiyor? Vücudunuzda Bazı Maddeler Eksik Olabilir!

1. Et yemeyi çok fazla arzuluyorsanız bu demir eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir.

2. Çikolata asla karşı koyamadığınız şeyler arasında mı?

3. Peynir ise vücuttaki yağ eksikliğini gösteriyor olabilir.

4. Cips, kızartma gibi tuzlu atıştırmalıklar:

5. Şeker isteği vücudunuzdaki bir kan şekeri kazasından olabilir.

6. Makarnanın nedeni de şekere benziyor.

7. Gazlı içecekleri arzulamak susuzluktan kaynaklanabilir.

8. Süt içmek istiyorsanız sakinleşmeye ihtiyacınız olabilir.

9. Baharatlı ürünleri sıcak havalarda daha çok yiyor olabilirsiniz.

Muz=Postasyum

Hem tatlı hem tuzlu ürünler yemek istiyorsanız, sodyuma ve glikoza ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz.

Kafein sinir iletilerindeki dengesizlikten kaynaklanıyor olabilir.

Sürekli alkol almak istiyorsanız mutlaka bir uzmana görünün.

Ekşi ürünler mide asidi yetersizliğinden kaynaklanabilir.