Anasayfa › Makaleler › Kediler › Kedilerde solunum yolları hastalıkları
Kedilerde solunum yolları hastalıkları
Solunum sistemi, nefes alma sürecine dahil organları kapsar. Bunlar da, hem sizin görebildikleriniz, yani ağzı ve burnu, ile kedinin bedeni içindeki organlardır. Solunum sorunu olabileceğini düşündürecek belirtiler şunlardır:
• Burun akıntısı
• Aksırma
• Öksürme
• Sesli ya da zorlu nefes alma
• Ses değişimi ya da kaybı
• Göğsün içinde anormal sesler
Bronşit
Kedinin sürekli olarak kuru, sert bir öksürüğü vardır, bazen bu öksürük krizlerinden sonra kedi kusabilir ya da köpüklü görünümlü bir salya akar. Beden ısısı normalin üzerinde olmayabilir, ama genelde görünümü zayıftır. İyi bir bakım ve doğru ilaçlarla yeniden sağlığına kavuşabilir.
Soluk borusunda yabancı cisim
Ani, yoğun bir öksürme, bazen soluk borusuna kaçan yabancı bir maddeden kaynaklanabilir. Kediler genelde, soluk borusundaki yabancı maddeyi öksürerek yukarıya itmeye çalışırlar, ama bunda başarılı olamazlarsa, bu maddenin çıkartılması için onu hemen veteriner hekime götürmeniz gerekir.
Larenjit
Fazla konuşan bir kişi gibi, çok miyavlayan ya da çok öksüren bir kedinin de sesi kısılabilir. Bir süre için sesini dinlendirmek ve öksürüğünü tedavi etmek, genelde bu durumu kısa sürede iyileştirir. Ancak kronik bir larenjit vakasının arkasında daha farklı ve daha ağır bir sorun yatıyor olabilir. Kedide polip olabilir.
Soluk borusu lokapsı
Bu kedilerde çok görülen, doğuştan veya sonradan gelişen bir bozukluktur. Bu tip kediler zaman zaman güçlükle ve sesli bir şekilde solurlar ve öksürmeye yatkındırlar. Durum, genelde yaşamı tehdit edici değildir, ama kusurun düzeltilmesi için ameliyat önerilir. Şişmanlık bu durumu daha da zorlaştırdığından, kedinizin kilosunu koruyarak ona yardım edebilirsiniz.
Damamk yarığı
Doğuştan gelen bir başka kusur olan bu hastalıkta, ağız ve burun boşluğu arasında bir delik olur. Çoğu zaman böyle bir kusuru olan yavru kedi annesinden süt içemez. Hastalığın ilk belirtilerinden biri burun akıntısıdır. Eğer deformasyon aşırı değilse, ameliyat ile düzeltilebilir.
Rinit
Burun enfeksiyonları, yeşil, kötü kokulu bir burun akıntısına neden olabilirler. Burundaki dokuların enfeksiyonu bakteriyel veya mantar kökenli olabilir. Tedavi, nedenine bağlıdır. Enfeksiyonun tedavi edilmesi için genelde antibiyotik kullanılır.
Daralmış burun delikleri
Kısa burunlu persian ve himalaya kedilerinde görülen bir durumdur. Bu kediler nefes aldıklarında, burun delikleri kapanır ve hava akışı kesilir. Köpüklü görünümde bir burun akıntısı tipiktir. Bu durumdaki kediler heyecanlandıklarında ağızlarından nefes alırlar. Kedinin rahatlayabilmesi için Burun deliklerinin genişletilmesi gerekebilir.
Burunda yabancı cisim
Çevrelerini araştırırken kedilerin burnuna yabancı cisimler kolayca kaçar ya da sivri bir nesne batabilir. Özellikle yaz mevsiminde pisipisi otları buruna girebilmektedir. Duyduğu rahatsızlık ile şiddetle aksırıp eli ile burnuna vurur. Zaman zaman kanlı olan bir burun akıntısı fark edersiniz. Cisim, burun kanalı içinde daha yukarılara hareket etmeden, bir an önce çıkartılması gerekir. Asla cismi, bu hassas bölgeden kendi başınıza çıkartmaya çalışmayın bırakın, veteriner hekim çıkartsın ve olası enfeksiyonların önüne geçmek için bir antibiyotik yazsın.
Pnömoni (zatürre)
Kedi öksürür, ateşi vardır, nabzı hızlıdır, göğsünden hırıltılı ya da fokurtulu ses gelebilir. Akciğerlerin iltihaplanması olan pnömoni, bir virüs, bakteri, alerji ya da parazitten kaynaklanabilir. Daha kolay nefes alabilmesi için. Pnömoni’li bir kedi genelde başını ileriye uzatıp, dirseklerini dışarıya çevirerek oturur. Ciddi bir hastalık olmasına rağmen, pnömoniye neden olan etkene yönelik bir tedaviye alındıklarında çoğu kedi kısa sürede iyileşir.
Solunum yolları tümörleri
Solunum yollarındaki tümörler de sesli solunum, zorlukla soluma ya da öksürüğe yol açabilirler. Bu da veteriner hekiminizin araştırıp tedavi etmesi gereken bir konudur.
Alerji
Aksırma ve öksürme, genelde kedinizin bir alerjiye olan tepkisidir. Toz, böcek sokmaları, yiyecek maddeleri ya da solunum yolu ile aldığı bir madde, sorunun kökeni olabilir. Alerjik bir krizin diğer belirtileri, gözlerin sulanması, kaşıntı, bazen kusma ve ishaldir. Kedinizin alerjisi ile baş etmenin yolu, nedenini tanımaya bağlıdır.
Katkılarından dolayı Prof. Dr. Kürşat ÖZER’e teşekkür ederiz.
Pandemi nedeniyle mümkün olduğunca evden çıkamamaya özen gösteriyoruz. Ancak bu durumdan özellikle çocuklar sıkılmış durumda. Çocuklarının hem sıkılmasını önlemek hem de sorumluluk bilincine ulaşmasını sağlamak için aileler evcil hayvan edinmeye başladı. Ancak evde alerji, astım ve diğer alerjik rahatsızlıkları olan kişiler bu konu biraz endişe verici olabilir. Aileler hipoalerjenik yani alerji yapmayan kedi bulmaya çalışarak riski düşürmeye çalışıyor. Kedi alerjisini ve alerji yapmayan kedi var mı sorusunu detaylı bir şekilde sizler için anlattık.
Kedi alerjisi, kediyle temas ettikten birtakım semptomlar yaşamanız ile kendini gösterir. Kediyi sevdiğinizde, okşadığında, hapşırma, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma gibi belirtileriniz varsa eğer muhtemelen kediye karşı alerjiniz vardır. Evcil hayvan alerjileri çok sık rastlanan alerjilerdendir ve bu alerjilerin en büyük sorumlularından biri de kedilerdir. Bağışıklık sisteminin kedinin deri döküntüsünde, tükürüğünde ya da idrarında bulunan bazı proteinleri zararlı olarak algılaması, kedi alerjisini başlatan ana nedendir. Kedi alerjisi günlük hayatı olumsuz etkileyecek alerjilerdendir. Ortamda kedi bulunmasa bile kedi alerjeni bulunabilir ve reaksiyon belirtileri ortaya çıkabilir.
Kedi alerjisinde en önemli nedenlerden biri genetik yatkınlıktır. Anne babadan birinde alerjik bir rahatsızlık varsa, çocukta da olma olasılığı çok yüksektir. Kedi alerjisi özellikle astım, alerjik nezle ve egzama olanlarda daha fazla oranda görülmektedir. Diğer hayvanlara karşı alerjisi olan kişilerde de kedi alerjisi gelişme olasılığı çok yüksektir.
Kedi alerjisin belirtileri, kişinin ne kadar duyarlı olduğuna göre değişiklik gösterebilir. Bazı kişilerde belirtileri hafif olabilirken bazı kişilerde ise daha şiddetli belirtiler olabilir. kedi alerjisinin belirtileri, kedi alerjenine maruz kaldıktan kısa süre sonra ortaya çıkar. Kedi alerjisinin tipik belirtileri şunlardır:
**Kedi alerjisi olan kişilerde nadir de olsa alerjik şok gelişebilir. Alerjik şok, tüm vücudun etkilendiği şiddetli ve ciddi bir alerjik reaksiyondur. Acil tedavi gerektiren bu durum müdahale edilmediği durumlarda ölümcül olabilir. Ayrıca kedi ısırması sonrası alerjik şok gelişen vaka bildirimleri de bulunmaktadır.
Kedi alerjenine maruz kalma, kişileri daha duyarlı hale getirebilir. Kedi alerjenleri, astım ve alerjik riniti olan kişilerde belirtilerin şiddetlenmesine neden olabilir. kedi alerjisi olan ve kedi beslemeyen çocuklar, okulda ya da sosyal bir ortamda kedi alerjenine maruz kaldıktan sonra astım alevlenmeleri yaşayabilir.
Belirli bir kedi veya köpek ırkının hipoalerjenik olduğu fikri vardır. Bu fikirle bazı kedi ırkları pazarlanarak kazanç elde edilmeye çalışılmaktadır. Alerji yapmayan kedi cinsi, bilimsel olarak kanıtlanmış hipoalerjenik kedi veya köpek gibi reklamlar kullanılarak bazı evcil hayvanlar yüksek ücretlere pazarlanmaktadır. Amerika’da geçmiş yıllarda genetiği değiştirilerek alerji yapmayan evcil hayvan üretildiği ve evcil hayvanların alerji üretmediği ve alerjisi olanların % 96 oranında evcil hayvana karşı alerji belirtisi oluşturmadığı söylenerek çok yüksek ücretler karşılığına bu evcil hayvanlar pazarlanmıştıfunduszeue.infoa birlikte, Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Akademisi ve Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Koleji dahil olmak üzere profesyonel kuruluşların web siteleri, bu iddiaları çürüten referanslara atıfta bulunmaktadır. Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Akademisi web sitesindeki kaynaklarda gerçek anlamda hipoalerjenik türlerin olmadığı belirtilmektedir. PubMedin İnternet aramalarında “hipoalerjenik evcil hayvanlar” kavramını destekleyen kanıt bulunmamaktadır. Yani sonuç itibariyle alerji yapmayan kedi veya hipoalerjenik kedi yoktur.
Evcil hayvanlarının gen mutasyonları yoluyla daha düşük alerjenik miktarlarda evcil hayvan tüyü ürettiği iddia ediliyor. Bu fenotipe ulaşmak için; genetik mühendisliği kullanmak yerine, doğal olarak genetik kusura sahip seçilmiş hayvanlar ile bu durumun mümkün olduğu bildiriliyor. Açıklanan bilimsel mantık ise şu yönde; genlerdeki mutasyon sonucu alerjiye neden olan alerjenlerin (Fel d 1 ve Can f 1) alerji yapmayacak hale getirildiği yönündedir. Ancak hipolalerjenik kedi için bilimsel bir kanıt yoktur.
İnternette alerji yapmayan veya hipoalerjenik kedi türü yazmanız durumunda karşınıza çıkması muhtemel kedi türleri şunlardır:
Tüyü olmasına rağmen daha az Feld 1 alerjeni (yaygın kedi alerjeni) ürettiği söylenir.
Siyam kedisine benzerliği ile dikkat çeker ve Balili kedilerin de daha az kedi alerjeni salgıladığı bildirilmektedir.
Daha az tüy dökmesi ile daha az alerjen salgıladığı söylenmektedir. Bilimsel bir çalışma yoktur. Dünyanın en pahalı kedileri arasında yer alır. Evcil kedi ve vahşi kedinin melezlenmesi ile ortaya çıkan bir kedidir.
Yumuşak huylu olmasından dolayı, aile kedisi olarak bilinen bu kedi türünün de daha az kedi alerjeni oluşturduğu söylenmektedir.
Tüysüz olması ve daha az tüy dökmesi nedeniyle daha az alerji yaptığı düşünülmektedir.
Mavi Rus kedisinin de daha az kedi alerjeni salgıladığı bildirilmiştir. Erkek cinslerin daha çok alerji oluşturdukları bildirilmiştir.
Kısa tüyleri olması ve daha az tüy dökmelerinden dolayı daha az alerji yaptığı söylenir.
Hipoalerjenik ve uysal kedi grubunda tanımlanmaktadır.
Hipoalerjenik olduğu bildirilen bu kedi çok uysal olmadığı için ailelere çok da önerilen bir kedi değildir.
Bu kedi türünün de alerji yapma potansiyeli düşük olarak bildirilmektedir.
Evcil kedi tüyüne alerji dünya çapında alerjik astımın en önemli nedenlerinden biridir. Kedi alerjisi olan hastaların % 90 ile % 95inde kandan veya ciltten yapılan alerji testinde kedi tüyüne karşı hassasiyet saptanmaktadır. Kedinin en önemli alerjeni Fel d 1 alerjenidir. İkinci önemli olan Fel d 4 alerjenidir. Fel d 1 kedinin tükürüğünde, deri yağ bezlerinde ve erkek kedilerin idrarlarında bulunur. Fel d 1 alerjen büyüklüğü 5 mikrondan küçük olduğu için akciğerlere kadar ulaşarak astıma neden olma kapasitesi yüksektir.
Kedinin tüylerini yalaması, kedinin tüm alerjenlerinin kedi tüyünde bulunmasına neden olur.
Sonuç olarak kedilerin alerjenleri; tükürüklerinde, deri döküntülerinde, idrarlarında ve tüylerinde. Kedilerin tüyleri ve deri döküntüleri alerjiden sorumludur. Kedi alerjenleri yatak döşemeleri ve halılarda da yoğun bir şekilde bulunur.
Kediye Alerjiniz Varsa Diğer Hayvanlara Alerji Geliştirme Potansiyeliniz Yüksektir
Bir evcil hayvana alerjisi olanların % 75’inde 14 kat daha fazla oranda diğer hayvanlara da duyarlı olma olasılığı vardır. Bu nedenle bir evcil hayvana karşı alerjiniz varsa beslemek istediğiniz hayvana alerjim yok diye sevinmeyin. Çünkü ilerde alerji gelişme potansiyeli çok yüksektir.
Kedi içeren evlerde kedi alerjen seviyeleri önemli ölçüde daha yüksek olsa da, okullar, sinemalar, motorlu taşıtlar, uçaklar ve hastaneler gibi kedileri barındırmayan ortamlarda da kedi alerjenleri mevcuttur.
Kediye alerjisi olan çocukların evde kedi olmamasına rağmen kedi alerjeniyle karşılaşmasına bağlı alerji belirtileri ortaya çıkabilmektedir. Bunun nedeni kedisi olan çocuklarla okulda temas edilmesi veya birçok ortamda kedi alerjenlerinin olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle kedi ve diğer evcil hayvan alerjenlerinin birçok ortamda olabileceği bilinmelidir.
Kedi alerjiniz olduğundan şüpheleniyorsanız ya da herhangi bir belirtiniz varsa, bir alerji uzmanı ile görüşmeniz faydalı olacaktır. Alerji uzmanınız, mevcut durumunuza ve belirtilerinize göre size uygun teşhis ve tedavi yöntemini kullanacaktır. Kedi alerjisinin teşhisinde kullanılacak muhtemel testler şunlardır:
Deri prick testi, kedi ve köpek alerjisi teşhisi için kullanılan en yaygın testtir. Deri prick testleriyle kedi ve köpek alerjisi tanısı genellikle konulur ama bazen kandan bakılan testler de kedi ve köpek alerjisi tanısında kullanılabilir.
Kedi alerjisi şüphesi olan kişinin tıbbi geçmişi ve deri testi sonucu çelişkili olduğunda, cilt testleri yapılamadığında, tanıyı desteklemek için ve immünoterapi öncesi serumda kediye spesifik IgE testi yapılabilir.
Moleküler alerji testi, özellikle çok sayıda alerjene karşı alerjisi olanlarda kullanılması faydalı olan ve kapsamlı sonuç veren bir testtir. Bu test, gerçek alerjileri ortaya koyar ve çapraz reaksiyonu dışlar. Kedi dışında başka hayvanlara karşı alerjiniz varsa eğer, moleküler alerji testi ile saptanabilir. Bu test ile kedinin alerjenlerin hangi moleküller olduğu saptanabilir. Kedinin alerjeninin, kedinin tüyü, tükürüğü ve idrarında olup olmadığı, alerjenin moleküllerinin tespit edilmesiyle ortaya çıkarılabilir. Alerji aşısında hangi alerjenlerin kullanılması gerektiği ortaya çıkabilmektedir. Kedi ve köpeğe alerjisi olan bir kişide alerjenin nedeni kedi olabilir ve köpekteki alerji çapraz reaksiyon nedeniyle olabilir. Bu durum moleküler alerji testiyle ortaya çıkarılarak sadece kedi alerjisine aşı yapılmasıyla kedi ve köpeğe karşı olan alerji tedavi edilebilir.
Moleküler alerji testi, alerjinin ciddiyeti hakkında ve vücudun alerjik yapısı hakkında önemli bilgiler sağlar..
Evcil hayvan alerjisini tedavi etmenin en etkili yolu, evcil hayvanı evden çıkarmaktır; ancak hastalar ve aileleri, evcil hayvanlarını evden çıkarmak istememektedir. Yayınlanmış hiçbir literatür hipoalerjenik kedi ve köpeklerin var olduğunu göstermediğinden, evcil hayvan sahiplerinin alerjenik tehlikeye maruziyetlerini azaltmak için etkili yaşam tarzı değişiklikleri uygulaması gerekir.
Kedi alerjisi olan kişi için ilk seçenek kediyi, evden uzaklaştırmak olacaktır. Ancak bu durum çoğu zaman veterinerler tarafından tavsiye edilen bir durum değildir ve kedi sahipleri de bu duruma uymaz. Buna ek olarak evdeki genel alerjen konsantrasyonu, bir evcil hayvanın çıkarılmasıyla muhtemelen azalacak olsa da, seviyeler, alerjik duyarlılığı önleyecek kadar yeterince azalmayabilir. En az 6 ay evin içindeki alerjenler mevcut olabilir.
Diğer bir adım, kapsamlı ev temizlik rejimlerini; yatakların üstünü örtmeyi, evdeki halıların kaldırılmasını ve sıkı dokunmuş antialerjik yatak ve yastık kılıfların kullanılmasını içerir. Bununla birlikte, bu tür müdahalelerin uygulanması gerçekçi değildir, pahalıdır ve klinik faydalar düşük olabilir.
Düzenli olarak bir kedi veya köpeği yıkamak, evcil hayvanın barındırdığı alerjen miktarını azaltır. Bununla birlikte, düzenli banyo yaparak alerjen seviyelerini düşürmenin yararlı etkileri kedilerde alerjen yükünün hızlı bir şekilde birikmesi nedeniyle köpeklere göre daha düşüktür. Veterinerinizin de tavsiyesiyle, haftada en az 2 kez yıkamak kedi alerjeni Fel d 1’de azalma yaptığı saptanmasından dolayı önerilebilir
Kediye karşı alerjiniz varsa veya alerji belirtileriniz varsa alerji aşısı ile bu durumdan kurtulabilirsiniz. Kediye karşı alerji aşısı; enjeksiyon ve dil altı aşısı şekilde yapılabilir. Türkiye’de dil altı aşısı mevcut olmadığı için enjeksiyon şeklinde aşı yapılmaktadır.
Alerji aşısının gerekliliğine ve tedavisine alerji uzmanları karar vermelidir. Alerji aşısının deneyimli bir alerji uzmanı tarafında yapılması, kalıcı ve doğru sonuçlar alınmasında etkilidir. Alerji testinde birçok evcil hayvana ve birçok maddeye alerjinizin varsa eğer moleküler alerji testi yapılması faydalı olacaktır. Moleküler alerji testiyle gerçek alerjiler saptanarak çapraz reaksiyona bağlı alerjiler belirlenebilir. Bunun sonucu olarak bileşene dayalı ve çok daha etkili alerji aşıları ile tedavi yapılabilir.
Alerji aşısının etkisi 6 ay ile 12 ay içinde kendini göstermektedir. Öncelikle haftada bir yapılıp kademeli olarak ilerlenir. Yapılan tedavi 3 ile 5 yıl sürebilir. 12 ay içinde tedavi başarılı olmazsa ve sonuç vermezse kesilir. Ancak alerji aşısının başarı oranı çok yüksektir ve bu sayede kedinizle yaşamaya devam edebilirsiniz. Boşu boşuna hipoalerjenik kedi bulmaya çalışmanıza gerek yok. Alerjiniz varsa tedavisi alerji aşısıdır. Hipoalerjenik kedileri hiçbir alerji derneği önermemektedir. Bu nedenle tavsiyemiz hipoalerjenik kedi olduğuna inanmamanızı yönünde olacaktır.
Kedilerde nefes problemi oluşması, 3 farklı nedenden kaynaklanır. Kedilerin özellikle yaz mevsiminde fazla sıcakta ve susuz kalması, günlü hareketinden daha fazla ve hızlı hareket etmesi ve stresli olmaları kedilerde nefes problemi oluşumuna neden olabilir. Bu durumların hiçbirinin yaşanmaması durumunda kedilerin sık nefes alındığı görülüyorsa, farklı bir hastalıklarının var olduğu anlaşılmalı ve kedilerin hemen bir veterinere götürülmesi gereklidir.
Nefes alırken karnın şişmesi, kedilerde görülen nefes darlığı sorunlarından biridir. Kediler, tıpkı insanlarda olduğu gibi nefes alırken ciğerlerinin yetersiz geldiği durumlarda diyaframlarını kullanırlar ve bu durumda karınlarının hızlı bir şekilde inip kalktığı görülür. Özellikle yavru kedilerde bu durumun görülmesi, ciğerlerinin yeteri kadar gelişmediğine de işaret olabilir.
Kedilerde nefes esnasında ses çıkması, kedilerin yeterli seviyede nefes alamadıklarının işareti olarak kabul edilir. Alınan nefeslerde ve kedilerde diğer nefes alma zorluğu belirtilerinin de görülmesi ile beraber bir veterinere danışılması kedilerin sağlıklarının tehlikeye atılmaması için izlenecek en iyi yoldur.
Kedilerde nefes darlığı tedavisi, kedilerin nefes darlıklarının ne derece olduğuna göre değişir. Bazı kedilere yalnızca oksijen verilerek, bazılarına ilaç tedavisi uygulanarak ve bazılarına ise ameliyat uygun görülerek tedavilerinin yapılır. Nefes darlığı hastalığı çok ilerlemiş olan kedilerin tedavileri genelde ameliyatla gerçekleştirilir. Bunun için de nefes darlığından şüphe edilen kedilerin hemen veterinere götürülmesi gereklidir.
Kedilerin nefes darlığı semptomları, genel olarak şöyle sıralanmıştır:
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavi edilmesi, kedilere verilen antibiyotiklerin düzenli olarak ve verildiği miktar kadar kullanılması ile gerçekleştirilir. Kedilerin üst solunum yolu enfeksiyonları, insanlarda olduğu gibi virüslerden kaynaklanır. Bundan dolayı enfeksiyonun daha fazla ilerlemesini durdurabilmek için veterinerlerin verdiği ilaçlar kullanılır. Mamalarını düzenli yemeleri ve günlük ihtiyaçları kadar suyu içmeleri ile beraber kolaylıkla bu enfeksiyonun üstesinden gelinecektir.
Kedilerin solunum yollarının iyileşebilmesi için en az 1 hafta boyunca düzenli olarak ilaçların kullanılması gereklidir. Tam olarak iyileşme süreçleri ise 1 ile 3 hafta arasında değişiklik gösterir. Kedilerin iyileşme süreçleri, hastalıklarının ne kadar ilerlemiş olduğuna ve yaşlarına göre değişir. Ancak kediler ne durumda olurlarsa olsunlar kedilerde nefes problemi eğer üst solunum yolu enfeksiyonundan kaynaklanıyorsa mutlaka ilaçların düzenli kullanımı gereklidir.
Kedilerde akciğer hastalığı belirtileri, şunlardır:
Kedilerde astımın anlaşılması, genellikle nefes alıp verme düzenine dikkat edilmesi ile sağlanabilir. Kedilerde astım, kendini zor nefes alıp vermenin yanında kusma, kuru veya balgamlı öksürük, hırıltılı nefes alma, burun yerine ağızdan nefes alma gibi diğer belirtilerle gösterir. Bu belirtilerin görüldüğü kedilerde genellikle astım varlığı tespit edilir. Bunun için de kedi sahiplerinin çok geç olmadan kedilerini veterinere götürmeleri gereklidir.
Kedilerde burun tıkanıklığı belirtileri, şunlardır:
Burunları tıkalı olan kediler, ağızlarından nefes almaya yönelecek olmalarından dolayı genellikle ağızları açık halde yapacakları her şeyi yaparlar. Burunlarının tıkanma sebeplerine bağlı olarak da bu belirtiler dışında farklı belirtiler de gösterebilirler.
Kedilerde bronşit tedavisi, genelde ilaç kullanımı ile yapılır. Kedilere verilen ilaçlar, bronşit olmalarına neden olan hastalığın kuruması için yeterli olacak seviyede kendilerine verilir. Ancak bronşit olan ve nefes alamayan kedilere, ilaç tedavisi ile beraber nefes alabilmelerini kolaylaştıracak oksijen tedavileri de verilir.
Kedilerin akciğerlerinde su birikiminin esas sebebi,kedilerin vücutlarında kan dolaşımının sağlanamamasıdır. Vücutta dolaşmayan kan sebebi ile beyin ve akciğere baskı yapılır. Bu da akciğerlerinde sıvı birikmesine ve kedilerin hasta olmasına neden olur. Bunun yanında, kedilerin alerji durumları, anaflaksi, akciğer yangıları, yakıcı gazların solunması ve vücut enfeksiyonları gibi sebeplerden dolayı da kedilerin akciğerlerinde sıvılar birikebilir. Bu sıvıların vücutlarından atılabilmesi için genellikle çeşitli tedavi uygulamalarına başvurulur.
Kedilerin nefes alışverişleri, dakikada 20 ile 30 arasında, yavaş ve senkronik bir seyirde gitmesi gereklidir. Kedilerde nefes almanın hızlanması, genellikle çeşitli hastalıklara yakalandığının habercisidir. Bunun için koşup zıplamadığı zaman hızlı nefes almaya başlamış olan kedilerin sağlıklarının kontrol edilmesi gereklidir.
Kedilerde pnömoni hastalığı, akciğer iltihaplanması olarak bilinir. Kedilerin akciğerleri, yalnızca kapmış oldukları bir enfeksiyon sonucunda iltihaplanabilir. Bundan dolayı da pnömoni hastalığı olan kedilerin tedavisininin aksatılmaması gereklidir. Akciğer iltihabı olan kedilerde nefes problemi sıklıkla görülür. Bu belirtinin yanında kedilerin oturuşları değişir. Kediler bunu esas olarak daha kolay bir şekilde nefes alabilmek için yapar çünkü kapmış oldukları iltihap canlarını yakarak nefes almalarına izin vermez. Kedilerinin duruşlarında farklılık olduğunu gören sahiplerinin bu duruma da dikkat etmeleri önemlidir.
Ayrıca Bakınız: Kedilerde Kulak Temizliği Nasıl Yapılır?
Etiketler: kedilerde nefes darlığı • kedilerde nefes problemi • kedilerde nefes problemi tedavisi • kedilerde nefes sorunları
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası