recep ayında çekilecek tesbihler cübbeli / Şaban ayında çekilecek tesbihler neler? Şaban ayı zikirleri ve tesbihleri 2023! - En Son Haberler

Recep Ayında Çekilecek Tesbihler Cübbeli

recep ayında çekilecek tesbihler cübbeli

Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) “Ey insanlar! Şu bir gerçek ki büyük bir ayın gölgesi üzerinize çöktü. O da Allâh’ın sağır ayı olan recebdir. Kendisinde sevaplar katlanır, dualar kabul edilir, sıkıntılar açılır ve onda bir mümin için hiçbir dua geri çevrilmez” buyuruyor. O yüzden bu mübarek ayda bol bol dua ederek ve zikirler çekerek günahlarımızın affolması için Allah’a yalvarmalıyız.


RE­CEB-İ ŞE­RέFE Gİ­RİŞ DUA­SI

Ev­ve­la şu­nu be­lir­te­lim ki; re­ceb ayın­da ya­pı­lan dua­lar as­la red­dol­maz. Ni­te­kim Enes ib­ni Ma­lik (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh) şöy­le an­lat­mış­tır:

“Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) re­ceb gir­me­den bir cu­ma ön­ce oku­du­ğu hut­be­sin­de şöy­le bu­yur­du:

“Ey in­san­lar! Şu bir ger­çek ki bü­yük bir ayın göl­ge­si üze­ri­ni­ze çök­tü. O da Al­lâ­h’­ın sa­ğır ayı olan re­ceb­dir.

Ken­di­sin­de se­vap­lar kat­la­nır, dua­lar ka­bul edi­lir, sı­kın­tı­lar açı­lır ve on­da bir mü­min için hiç­bir du­a ge­ri çev­ril­mez.” (İb­ni Asâ­kir, Tâ­rîh-u Me­dî­ne­ti Di­meşk, no:5121, 43/291-292)

Enes ib­ni Mâ­lik (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh)dan ri­va­yet edil­di­ği­ne gö­re: Re­ceb gir­di­ğin­de Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem):

“Ey Al­lâh! Re­ceb ve şabân­da bi­ze be­re­ket­ler ver ve bi­zi ra­ma­za­na ulaş­tı­r” der­di. (Ah­med ib­ni Han­bel, el-Müs­ned, 1/259; İb­ni Ebi­’d-dün­ya, Fe­dâ­il-ü şehr-i ra­ma­zan, no:1, sh:29-30; Ta­be­râ­nî, el-Ev­sat, no:3951, 4/558; el-Ha­tîb, el-Mu­vaz­zah, 2/473; As­ka­lâ­nî, Teb­yî­nü­’l-aceb, sh:30-31.

ALLAH’IN AZATLILARI

Bu ha­dîs-i şe­rîf, sâ­lih amel­ler ya­pa­bil­mek için, fa­zî­let­li za­man­la­ra ka­dar ya­şa­ya­bil­mek­le alâ­ka­lı ola­rak du­a yap­ma­nın müs­te­hab ol­du­ğu­na de­la­let eder.

Zi­ra mü­min ku­lun ya­şan­tı­sı, onun an­cak hay­rı­nı ar­tı­rır. İn­san­la­rın en ha­yır­lı­sı, öm­rü uzun, ame­li gü­zel olan­dır.

Geç­miş bü­yük­ler, ra­ma­zan oru­cu yâ­hut hac dö­nü­şü gi­bi sâ­lih bir ame­lin aka­bin­de öle­bil­me­yi çok is­ter ve: “Böy­le öle­nin gü­nah­la­rı ba­ğış­la­nı­r” bu­yu­rur­lar­dı.

Ev­li­yâ­ul­lah­dan ağır has­ta bir zat: “Re­ceb ayı­na ka­dar ve­fa­tı­mı ge­cik­tir­me­si için Al­lâh-u Te­âlâ’­ya dua­da bu­lun­dum. Çün­kü ba­na ula­şan bir ri­va­ye­te gö­re: ‘Re­ceb ayın­da Al­lâh-u Te­âlâ’­nın âzat­lı­la­rı var­dı­r’ bu­yur­muş. Al­lâh-u Teâ­lâ da du­ası­nı ka­bul ede­rek onu re­ceb ayı­na ulaş­tır­mış ve o mü­ba­rek ay­da ve­fat et­miş­tir. (İb­ni Re­ceb, Le­tâ­ifü­’l-me­‛â­rif, sh:233-247)

HER ON GÜ­NÜN ZİK­Rİ

Re­ceb Al­lâh-u Te­âlâ’­nın ayı ol­du­ğun­dan, on­da Al­lâh-u Te­âlâ’­nın adı çok anıl­ma­lı­dır. Zi­ra Al­lâh-u Te­âlâ’­nın ayı­na en çok ya­kı­şan zi­kir Al­lâh-u Te­âlâ’­nın adı­dır. Bu yüz­den, tes­bih ve teh­lil­le çok meş­gul olun­ma­lı­dır.

Enes ib­ni Mâ­lik (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh)ın ri­va­yet et­ti­ği bir ha­dîs-i şe­rîf­te Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) şöy­le bu­yur­muş­tur: “Her kim (re­ceb ayın­da) bir ke­re tes­bih yâ­hut bir de­fa teh­lil (ke­li­me-i tev­hid zik­rin)de bu­lu­nur­sa, Al­-lâh-u Teâ­lâ onu, Al­lâ­h’­ı çok zik­re­den er­kek­ler­le çok zik­re­den ka­dın­lar­dan ya­zar.” (İb­ni Asâ­kir, Tâ­rîh-u Me­dî­ne­ti Di­meşk, no:5121, 43/291-292) Ne­bî (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)den şöy­le ri­va­yet edil­miş­tir:

“Her kim, re­ce­bin ilk onu­nun her gü­nü yüz ke­re: ‘Hayy ve Kay­yûm (ger­çek­te tek di­ri ve her şe­yin ye­gâ­ne yö­ne­ti­ci­si) olan Al­lâh-u Te­â­lâ­’yı tes­bih ede­rim!’ İkin­ci onun her gü­nü yüz ke­re: E­had ve Sa­med (tek ve ulu) olan Al­lâh-u Te­âlâ’­yı tes­bih ede­rim!’

Üçün­cü onun her gü­nün­de de yüz ke­re: ‘Ra­ûf (ya­ra­tık­la­rı­nı çok­ça esir­ge­yi­ci) olan Al­lâh-u Te­âlâ’­yı tes­bih ede­rim!’ der­se, ona ve­ri­le­cek se­va­bı hiç­bir vas­fe­di­ci ta­rif ede­mez.” (Sa­fû­rî, Nüz­he­tü­’l-me­câ­lis, 1/138; Enî­sü­’l-ce­lîs hâ­mi­şi, sh:194)

“U­yû­nü­’l-me­câ­li­s”­de zik­re­dil­di­ği­ne gö­re; re­ceb, teh­lîl (ke­li­me-i tev­hîd zik­ri­ne de­vam edil­me) ayı­dır.

Şabân tes­bih ayı, ra­ma­zan ise tah­mîd (Al­lâh-u Te­â­lâ­’ya hamd) ayı­dır. (Sa­fû­rî, Nüz­he­tü­’l-me­câ­lis, 1/141)

RE­CEB-İ ŞE­RÎF­TE YA­PI­LA­CAK TÖV­BE

Ebû Sa­îd (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh) şöy­le an­lat­mış­tır: “Re­ce­bin ilk gü­nü Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in hu­zu­ru­na gir­di­ğim­de ba­na:

‘Ey Ebû Saîd! Bu hay­rı ne ka­dar çok ve be­re­ke­ti ne ka­dar bü­yük bir gün­dü­r’ bu­yu­run­ca, be­nim: ‘Ey Al­lâ­h’­ın Pey­gam­be­ri! Bu be­re­ket ne­dir?’ di­ye sor­mam üze­ri­ne, şöy­le bu­yur­du­lar: ‘Cib­ri­l’­in ba­na bil­dir­di­ği­ne gö­re; re­ce­bin ilk ge­ce­si ol­du­ğun­da Al­lâh-u Teâ­lâ bir me­le­ğe: ‘Dik­kat edin! Ger­çek­ten tev­be ayı baş­la­mış­tır. Bu ay­da Al­lâh-u Te­âlâ’­dan af is­te­yen­le­re müj­de­ler ol­sun!’ di­ye ses­len­me­si­ni em­re­de­r’ di­ye an­lat­tı.”

(Sa­fû­rî, Nüz­he­tü­’l me­câ­lis, 1/140)

ATEŞE HARAM KILINIR

Enes ib­ni Mâ­lîk (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh)ın ri­va­yet et­ti­ği bir ha­dîs-i şe­rîf­te Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) şöy­le bu­yur­muş­tur:

“Her kim re­ceb ayın­da Al­lah-u Te­âlâ’­ya bir ke­re (bi­le) is­tiğ­far­da bu­lu­nur­sa, Al­lâh-u Teâ­lâ onu ba­ğış­lar.” (İb­ni Asâ­kir, Tâ­rîh-u Me­dî­ne­ti Di­meşk, no:5121, 43/291-292) Vehb ib­ni Mü­neb­bih (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh) Al­lâh-u Te­âlâ’­nın (Ku­r’­ân’­dan ön­ce­ki) bir ki­ta­bın­da şöy­le oku­du­ğu­nu söy­le­miş­tir: “Her kim re­ceb ayın­da, sa­bah ak­şam yet­miş ke­re is­tiğ­far­da bu­lu­nur­sa şüp­he­siz ki Al­lâh-u Teâ­lâ onun ce­se­di­ni ate­şe ha­ram kı­lar (onu yak­ma­yı ce­hen­ne­me ya­sak­lar).”

(Sa­fû­rî, Nüz­he­tü­’l me­câ­lis, 1/140)

YAZILARI YAKIN!

Ah­med ib­ni Hi­câ­zî (Kud­di­se Sir­ru­hu)nun nak­li­ne gö­re: “Bu is­tiğ­fa­rı el­le­ri­ni kal­dı­ra­rak:

‘Ey Al­lâh! Be­ni ba­ğış­la, ba­na acı ve tev­be­mi ka­bul ey­le!’ sî­ğa­sıy­la ya­pa­nın, hiç­bir de­ri­si­ne ateş değ­mez.”

(Tuh­fe­tü­’l-ih­van, sh:10) Ali (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh)ın ri­va­yet et­ti­ği bir ha­dîs-i şe­rîf­te Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) şöy­le bu­yur­muş­tur: “Re­ceb ayın­da is­tiğ­fa­rı çok ya­pın. Zi­ra onun her bir saa­tin­de, Al­lâh-u Te­âlâ’­nın, ce­hen­nem­den âzat­lı­la­rı var­dır.” (Sa­fû­rî, Nüz­he­tü­’l- me­câ­lis, 1/140; Ah­med ib­ni Hi­câ­zî, Tuh­fe­tü­’l-ih­van, sh:10)

İb­ni Ab­bâs (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hü­mâ)dan ri­va­yet edi­len bir ha­dîs-i şe­rîf­te şöy­le buy­rul­muş­tur:

“Her kim re­ceb, şa­bân ve ra­ma­zan­da, öğ­len ikin­di ara­sı: ‘Ken­di­sin­den baş­ka hiç­bir ilah bu­lun­ma­yan, Hayy ve Kay­yûm olan O bü­yük Al­lâh-u Te­âlâ’­dan, mağ­fi­ret ta­leb ede­rim. Ken­di­si hak­kın­da ne bir za­ra­ra ne bir fay­da­ya, ne ölü­me, ne de ya­şa­ma­ya ve ne de di­ril­me­ye mâ­lik ol­ma­yan, (gü­nah­lar iş­le­ye­rek) ken­di­si­ne zul­met­miş bir ku­lun tev­be­siy­le, O’­na tev­be ede­ri­m’ der­se, Al­lâh-u Teâ­lâ (o ki­şi­nin se­vab ve gü­nah­la­rı­nı yaz­mak­la gö­rev­li) iki me­le­ğe: ‘Bu ku­lun amel def­te­rin­de­ki gü­nah­la­rıy­la alâ­ka­lı ya­zı­la­rı ya­kın!’ di­ye vah­ye­der.”

(Sa­fû­rî, Nüz­he­tü­’l me­câ­lis, 1/140)

SABİT VE VARİD

Ali el-Krî, (Ra­hi­me­hul­lâh) “Ter­ğî­bü­’l mü­tâ­lib fî eş­ra­fi­’l-me­tâ­li­b” sa­hi­bi­nin, Hâ­fız Ke­mâ­lüd­dîn ed-De­mî­rî (Ra­hi­me­hul­lâh)ın el ya­zı­sıy­la, bu ha­di­si İb­ni Ab­bâs (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hü­mâ)dan nak­let­ti­ği­ni, an­cak bu ri­va­yet­te is­tiğ­fa­rın ye­di ke­re ya­pıl­ma­sı zik­re­di­lip öğ­len ikin­di ara­sın­da ya­pıl­ma şar­tı ol­ma­dı­ğı­nı nak­let­tik­ten son­ra şöy­le de­miş­tir:

“Bu is­tiğ­fa­rın sâ­bit ve vâ­rid ol­du­ğu­na de­lil ola­rak, Hâ­fız De­mî­rî (Ra­hi­me­hul­lâh)ın ken­di el ya­zı­sıy­la nak­li­ne iti­na gös­ter­me­si ve pe­şin­den bir yo­rum yap­ma­mış ol­ma­sı biz­ce ye­ter­li­dir.

İTTİFAKLA CAİZDİR

Zi­ra bu ri­va­yet, uy­dur­ma bir şey ol­say­dı, bu ilim­de imam olan böy­le bir zat bu­nu mut­la­ka açık­lar­dı. De­mek ki bu ha­di­se, mev­zû (uy­dur­ma) de­ni­le­mez. Ol­sa ol­sa, za­yıf de­nile­bi­lir ki, fa­zî­let­li amel­ler ba­bın­da za­yıf ha­dis­le amel edil­me­si, it­ti­fak­la ca­iz­dir.” (Ali el-Ka­rî, Ri­sâ­le fî fe­da­il-i re­ceb el-mü­rec­ceb, Re­sâ­il-ü Ali el-Kārî, va­rak:57) Ule­mâ bu­yur­muş­tur ki: “Re­ceb, gü­nah­lar­dan is­tiğ­far için­dir, şabân kalp­le­ri ayıp­lar­dan ıs­lâh için­dir. Ra­ma­zan ise kalp­le­ri nur­lan­dır­mak için­dir. O hal­de Al­lâh-u Te­âlâ’­nın ayın­da is­tiğ­fa­rı çok yap­mak la­zım­dır. Özel­lik­le de se­her­ler­de, “Sey­yi­dü­’l-is­tiğ­fâr (is­tiğ­far­la­rın efen­di­si)” de­ni­len tev­be­yi hiç terk et­me­mek ge­re­kir. (Enî­sü­’l-ce­lîs hâ­mi­şi, sh:194)

Ni­te­kim Şed­dâd ib­ni Evs (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh)ın ri­va­yet et­ti­ği bir ha­dîs-i şe­rîf­te Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) şöy­le bu­yur­muş­tur:

CENNET EHLİNDEN OLUR

“Sey­yi­dü­’l-is­tiğ­fâr (is­tiğ­far­la­rın efen­di­si) şu­dur: ‘Ey Al­lâh! Be­nim Rab­bim Sen­sin. Sen­den baş­ka hiç­bir ilah yok­tur. Be­ni Sen ya­rat­tın. Ben Se­nin ku­lu­num.

Ben gü­cü­mün yet­ti­ği ka­dar Se­nin ah­din ve vâ­din (sö­zün ve müj­den) üze­re sâ­bi­tim. Ben Se­nin ih­san et­ti­ğin ni­met­le­ri­ni iti­raf edi­yor, gü­nah­la­rı­mı da iti­raf edi­yo­rum. Öy­ley­se be­ni mağ­fi­ret ey­le!

Şu mu­hak­kak ki, gü­nah­la­rı Sen­den baş­ka­sı ba­ğış­la­ya­maz. Ben yap­tı­ğım şey­le­rin şer­rin­den sa­na sı­ğı­nı­yo­rum.’ İn­san ak­şa­ma gi­rer­ken bu duâ­yı oku­du­ğu za­man, o ge­ce ölür­se cen­ne­te gi­rer yâ­hut cen­net eh­lin­den olur.

Bu duâ­yı sa­ba­ha gi­rer­ken oku­du­ğu za­man da, o gün­de ölür­se, o da cen­net eh­lin­den­dir.”

(Bu­hâ­rî, De­‛a­vât:15, 7/150; Ebû Dâ­vûd, Edeb:110, no:5070; İb­ni Mâ­ce, no:3872)

Ali el-Krî (Ra­hi­me­hul­lâh)ın bir şey­hin­den nak­let­ti­ği­ne gö­re: “Re­ceb ayın­da:

‘Bü­tün gü­nah ve is­yan­la­rım­dan do­la­yı, ce­lâl ve ik­ram sa­hi­bi olan Al­lah-u Te­âlâ’­dan mağ­fi­ret ta­lep ede­ri­m’ şek­lin­de­ki is­tiğ­far çok­ça ya­pıl­ma­lı­dır.” (Ali el-Kārî, Ri­sâ­le fî fe­dâ­il-i re­ceb el-mü­rec­ceb, Re­sâ­il-ü Ali el-Kārî,

Ayet-i Kerime

“Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer. Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir.” (A’lâ, 87 / 14-17)

Hadis-i Şerif

“Kim kardeşinin ırzını müdafaa ederse, kıyamet günü Allah, onun yüzünden ateşi çevirir.” (Tirmizî, Birr 20)

Alim­ler­den Öğüt­ler

Ok gibi doğru ol da yaydan kurtul. Çünkü her doğru okun, yaydan fırlayacağına şüphe yoktur. (Hz. Mevlana)


  • Tweet
  • Paylaş
  • Recep ayı zikirleri ve tesbihleri 2023: Recep ayı ilk 10 günü tesbihler ve zikirler (Cübbeli)

    Üç aylar tesbihleri ve zikirleri nelerdir? sorusu merak ediliyor. Üç ayların içinde Recep, Şaban ve Ramazan ayları bulunuyor. 23 Ocak tarihi itibariyle Üç aylar başladı. Pek çok Müslüman bu mübarek aylarda oruçlarını, ibadetlerini yerine getiriyor. Peki, üç aylar tesbihleri ve zikirleri nelerdir? İşte detaylar....
    RECEP AYI ZİKİRLERİ 2023

    Recep ayında tesbih ve tehlil (Kelime-i tevhid) ve istiğfarda fazla şekilde meşgul olunması sevaptır. Recep ayı içinde ilk 10 gün, ikinci 10 gün ve üçüncü 10 gün tesbihleri bulunmakta.
    Üç aylar süresince her gün, 1100 defa 'La İlahe İllallah', 100 defa da 'Muhammedeürresullullah' denir.

    Recep ayına girerken 'Allahümme bârik lenâ fi Recebe ve Şa'ban, ve belligna Ramazan' zikri çekilir.

    Recep ayının ilk 10 günü 100 defa 'Sübhana'llahi'l-hayyil-kayyum'

    Recep ayının ikinci 10 günü 100 defa 'Sübhana'llahi'l-ehadi's-samed'

    Recep ayının son 10 günü 100 defa 'Sübhana'llahi'l-gafuri'r-rahim'

    RECEP AYI TESBİHLERİ 2023

    Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, 'Hazreti Peygamber, mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir. Fakat bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsedilmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çeki düzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müminler hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli, hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur'an-ı Kerim okuyarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.' açıklamasında bulundu.

    Bazı vatandaşlar recep ayının ilk günü girince 111 defa ''Allahümme Salli Ala Muhammed'' diye Peygamber Efendimize salat-ü selam getirirler. Daha sonra 1660 defa ''Ya Allah'' diye tesbih çekilir. Üç aylar boyunca her gün 1100 kere ''La İlahe İllallah'', 100 kere de ''Muhammedürresulullah'' diye bu tesbihe devam edilir.


    10 gün 100 defa Sübhana'llahi'l - hayyil-kayyum

    10 gün 100 defa Sübhana'llahi'l - ehadi's-samed

    10 gün 100 defa Sübhana'llahi'l -gafuri'r-rahim

    Bu ayda, mümkün olduğu kadar Hatm-i Enbiya yapmalı ve oruç tutmalıdır. Üç aylarda her gün başında ve sonunda 7'şer Fatiha-i şerife okumak sureti ile 100 İhlas-ı Şerif de okunabilmektedir.

    RECEP AYI  İLK ON GÜiN ZİKİRLERİ VE TESBİHLERİ

    Reiceb Alilah-u Teiala'inın ayı oliduiğunidan, onida Alilah-u Teiala'inın adı çok anılimailıidır. Ziira Alilah-u Teiala'inın ayıina en çok yaikıişan ziikir Alilah-u Teiala'inın adıidır. Bu yüziden, tesibih ve tehililile çok meşigul olunimailıidır.

    Enes ibini Mailik (Raidıiyalilaihu Anh)ın riivaiyet etitiiği bir haidis-i şeirifite Raisuilülilah (Salilalilaihu Aleyihi ve Selilem) şöyile buiyurimuşitur: "Her kim (reiceb ayınida) bir keire tesibih yaihut bir deifa tehilil (keiliime-i tevihid zikirin)de builuinurisa, Ali-lah-u Teaila onu, Alilaih'iı çok zikireiden erikekilerile çok zikireiden kaidınilaridan yaizar." (İbini Asaikir, Tairih-u Meidiineiti Diimeşk, no:5121, 43/291-292) Neibi (Salilalilaihu Aleyihi ve Selilem)den şöyile riivaiyet edilimişitir:

    "Her kim, reiceibin ilk onuinun her güinü yüz keire: 'Hayy ve Kayiyum (geriçekite tek diiri ve her şeiyin yeigaine yöineitiiciisi) olan Alilah-u Teiailai'yı tesibih edeirim!' İkinici onun her güinü yüz keire: Eihad ve Saimed (tek ve ulu) olan Alilah-u Teiala'iyı tesibih edeirim!'

    Üçünicü onun her güinünide de yüz keire: 'Raiuf (yairaitıkilairıinı çokiça esirigeiyiici) olan Alilah-u Teiala'iyı tesibih edeirim!' derise, ona veiriileicek seivaibı hiçibir vasifeidiici tairif edeimez." (Saifuiri, Nüziheitüi'l-meicailis, 1/138; Eniisüi'l-ceilis haimiişi, sh:194)

    "Uiyuinüi'l-meicailiis"ide zikireidilidiiğiine göire; reiceb, tehilil (keiliime-i tevihid zikiriine deivam edilime) ayıidır.

    Şaban tesibih ayı, raimaizan ise tahimid (Alilah-u Teiailai'ya hamd) ayıidır. (Saifuiri, Nüziheitüi'l-meicailis, 1/141)

    REiCEB-İ ŞEiRIFiTE YAiPIiLAiCAK TÖViBE

    Ebu Saiid (Raidıiyalilaihu Anh) şöyile anilatimışitır: "Reiceibin ilk güinü Raisuilülilah (Salilalilaihu Aleyihi ve Selilem)in huizuiruina giridiiğimide baina:

    'Ey Ebu Said! Bu hayirı ne kaidar çok ve beireikeiti ne kaidar büiyük bir günidüir' buiyuirunica, beinim: 'Ey Alilaih'iın Peyigamibeiri! Bu beireiket neidir?' diiye sorimam üzeiriine, şöyile buiyuriduilar: 'Cibiriil'iin baina bilidiridiiğiine göire; reiceibin ilk geiceisi oliduiğunida Alilah-u Teaila bir meileiğe: 'Dikikat edin! Geriçekiten tevibe ayı başilaimışitır. Bu ayida Alilah-u Teiala'idan af isiteiyenileire müjideiler olisun!' diiye sesilenimeisiini emireideir' diiye anilatitı."

    (Saifuiri, Nüziheitüi'l meicailis, 1/140)

    RECEP AYI FAZİLETİ NEDİR?

    Kur'an'da insan, 1 ve Asr, 1 surelerinde üzerine yemin edilerek önemi vurgulanan zamanın her anı değerlidir. Boş geçen zamanın telâfisi mümkün değildir. Bu sebeple ömrümüzün her dakikasının kıymetini bilmeliyiz. Fakat bazı zamanlar vardır ki onların kıymeti diğerlerinden daha çoktur, iki kandil gecesi bulunan tek ay da Recep ayıdır.

    Hz. Peygamber, Recep ayı başladığında "Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." diye dua etmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259).

    Ramazan ayında oruç tutmak farzdır. Recep ve Şaban aylarında ise; Hz. Peygamberin diğer aylara oranla daha fazla nafile oruç tuttuğu, fakat Ramazan'ın dışında hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediği hadis kaynaklarında yer almakta. 

    Bu nedenle, Recep ve Şaban aylarının aralıksız olarak oruçlu geçirilmesinin dinî bir kaynağı yoktur. Kişi, sağlığı müsait olup güç yetirdiği takdirde bu aylarda istediği kadar nafile oruç tutabilir.

    RECEP AYINDA OKUNACAK DUALAR

    Üç aylar başladığı zaman Hz. Peygamber (s.av.) şöyle dua ederdi: " Ey Allah'ım; Recep ve Şabanı bize mübarek kıl, bizi Ramazana kavuştur."

    Hz. Peygamber (s.a.v.), diğer bir hadis-i şeriflerinde ise; "Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazanda ümmetimin ayıdır." buyurarak bu ayların manevi feyzine işaret buyurmuşlardır.

    RECEP AYI NAMAZI NASIL KILINIR?

    Hicri Recep ayının 1'i ile 10'u tarihleri arasında toplamda 10 rekat olmak üzere 11'i ile 20'si arasında da yine 10 rekat, 21'i ile 30'u arasında kılınacak 10 rekatlık namaz ile birlikte toplamda 30 rekatlık namaz vardır.

    Peygamber Efendimiz'in 'bu namazı kılanın kalbi ölmez' olarak rivayet ettiği namazdaki tek fark ise sonda okunan dua kısmıdır. Akşam namazından ya da yatsı namazından daha sonra kılınabilen bu namazı teheccüt vakti kılmanın daha efdal olduğu biliniyor.

    ÜÇ AYLAR İBADETLERİ NELER?

    Halk arasında üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylardır. Nitekim Hz. Peygamber, Recep ayı girdiğinde "Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." diye dua etmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259). Ramazan ayında oruç tutmak farzdır (Bakara, 2/184-185).

    Recep ve Şaban aylarında ise; Hz. Peygamberin (s.a.s.) diğer aylara oranla daha fazla nafile oruç tuttuğu, ancak Ramazan'ın dışında hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediği hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, Savm, 52-53; Müslim, Sıyâm, 173-79).

    Bu itibarla, Recep ve Şaban aylarının aralıksız olarak oruçlu geçirilmesinin dinî bir dayanağı yoktur. Kişi, sağlığı müsait olup güç yetirdiği takdirde bu aylarda dilediği kadar nafile oruç tutabilir.

    ÜÇ AYLAR DUASI

    Peygamber Efendimiz, 'Ya Rabb, recep ve şaban ayını bizim için bereketli kıl, mübarek eyle ve bizi ramazan ayına ulaştır.' diye dua etmiştir.

    Hz. Peygamber başka bir hadis-i şeriflerinde ise;" Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır." buyurarak bu ayların manevi feyzine işaret buyurmuşlardır.

    Haber ile daha fazlasına ulaşın:

    Gündem

    Halk arasında üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan, hicri takvim ile birlikte eda edilmeye başlandı. Allah'ın ayı olarak bilinen ve büyük önem arz eden Recep ayını ibadetle geçirmek isteyenler bu önemli zamanda çekilecek tesbih ve zikirleri araştırıyor. Oruç tutmak, sadaka vermek, namaz kılmak ve dua etmenin büyük önem arz ettiği bu ayda, Diyanet çekilmesi gereken zikirler ve tesbihler, okunacak duaları açıkladı. İşte detaylar...

    RECEP AYINDA ÇEKİLECEK TESBİH VE ZİKİRLER DİYANET

    Recep ayında tesbih ve tehlil (Kelime-i tevhid) ve istiğfarda yoğun şekilde meşgul olunması sevaptır. Recep ayı içerisinde ilk 10 gün, ikinci 10 gün ve üçüncü 10 gün tesbihleri bulunur.

    Üç aylar boyunca her gün 1100 kere ''La İlahe İllallah'', 100 kere de ''Muhammedürresulullah'' diye bu tesbihe devam edilir. Daha sonra 1660 defa ''Ya Allah'' diye tesbih çekilir. Üç aylar boyunca her gün 1100 kere ''La İlahe İllallah'', 100 kere de ''Muhammedürresulullah'' diye bu tesbihe devam edilir.

    🔸10 gün 100 dea Sübhana'llahi'l - hayyil-kayyum

    🔸10 gün 100 defa Sübhana'llahi'l - ehadi's-samed

    🔸10 gün 100 defa Sübhana'llahi'l -gafuri'r-rahim

    ÜÇ AYLAR ORUCU NASIL NİYET EDİLİR?

    Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır. Ramazan orucu, belli günlerde tutulmak üzere adanan oruçlar ile nafile oruçlar için niyet etme vakti, güneşin batması ile ertesi gün tepe noktasına gelmesi öncesine kadarki süredir Ancak imsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir. Aksi takdirde gündüz niyet caiz olmaz (Kâsânî, Bedâî', II, 85). Bu oruçlar için, "yarınki orucu tutmaya" şeklinde mutlak niyet yeterlidir. Bununla birlikte geceden niyet edilmesi ve "yarınki Ramazan orucuna" şeklinde orucun belirlenmesi daha faziletlidir. Ramazanın her günü için ayrı niyet edilmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 397, 400).

    Kaza, keffaret ve bir zamana bağlı olmaksızın adanan oruçlar için gün batımından itibaren en geç imsak vaktine kadar niyet edilmiş olmalıdır. Bu tür oruçlara niyet edilirken, "falanca kaza, keffaret veya adak orucuna" şeklinde belirtilmesi gerekir.

    Şafiî mezhebine göre ise nafile dışındaki tüm oruçlara geceden niyet edilmelidir. İmsak vaktine kadar niyet edilmemişse o günün orucu geçerli olmaz. Nafile oruçlara ise güneş tepe noktasına gelmeden öncesine kadar niyet edilebilir (Şirâzî, el-Mühezzeb, I, 331-332).

    RECEP AYINDA OKUNACAK DUALAR

    Bu ayda, mümkün olduğu kadar Hatm-i Enbiya yapmalı ve oruç tutmalıdır. Üç aylarda her gün başında ve sonunda 7'şer Fatiha-i şerife okumak sureti ile 100 İhlas-ı Şerif de okunabilmektedir.

    Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz, "Allah'ım Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan ayına ulaştır." diye dua etmiştir.

    İbnü Abbas'ın (r.a) rivayet ettiği Hadis-i Şerif'te: "Her kim Recep, Şaban ve Ramazan aylarında, öğle ve ikindi (namazları) arası: أَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ الْعَظِيمَ الَّذِي لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ الْحَيَّ الْقَيُّومَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ تَوْبَةَ عَبْدٍ ظَالِمٍ لِنَفْسِهِ لَا يَمْلِكُ لِنَفْسِهِ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا

    "Kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan, Hayy ve Kayyûm olan O büyük Allah-u Teala'dan, mağfiret talep ederim. Kendisi hakkında ne bir zarara ne bir faydaya, ne ölüme, ne de yaşamaya ve ne de dirilmeye mâlik olmayan, (günahlar işleyerek) kendisine zulmetmiş bir kulun tevbesiyle, O'na tevbe ederim' derse, Allah-u Teala (o kişinin sevab ve günahlarını yazmakla görevli) iki meleğe: 'Bu kulun amel defterindeki günahlarıyla alakalı yazıları yakın!' diye vahyeder."

    Bu ayda, mümkün olduğu kadar Hatm-i Enbiya yapmalı ve oruç tutmalıdır. Üç aylarda her gün başında ve sonunda 7'şer Fatiha-i şerife okumak sureti ile 100 İhlas-ı Şerif de okunabilmektedir.

    Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz, "Allah'ım Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan ayına ulaştır." diye dua etmiştir.

    İbnü Abbas'ın (r.a) rivayet ettiği Hadis-i Şerif'te: "Her kim Recep, Şaban ve Ramazan aylarında, öğle ve ikindi (namazları) arası: أَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ الْعَظِيمَ الَّذِي لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ الْحَيَّ الْقَيُّومَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ تَوْبَةَ عَبْدٍ ظَالِمٍ لِنَفْسِهِ لَا يَمْلِكُ لِنَفْسِهِ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا

    "Kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan, Hayy ve Kayyûm olan O büyük Allah-u Teala'dan, mağfiret talep ederim. Kendisi hakkında ne bir zarara ne bir faydaya, ne ölüme, ne de yaşamaya ve ne de dirilmeye mâlik olmayan, (günahlar işleyerek) kendisine zulmetmiş bir kulun tevbesiyle, O'na tevbe ederim' derse, Allah-u Teala (o kişinin sevab ve günahlarını yazmakla görevli) iki meleğe: 'Bu kulun amel defterindeki günahlarıyla alakalı yazıları yakın!' diye vahyeder."

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir