kusur etmemek anlamı / çok sıkılmış — с арабского на все языки

Kusur Etmemek Anlamı

kusur etmemek anlamı

Ignore words

Check the boxes below to ignore/unignore words, then click save at the bottom. Ignored words will never appear in any learning session.

All None

Ignore?

об

hakkında, için, üzerine, dair

обе́дать

öğle yemeği yemek, yemek yemek

обеспе́чиваться

ihtiyacını sağlamak, tedarik etmek

оби́да

kırgınlık, dargınlık

обнима́ть

sarmak, kucaklamak

обознача́ть

işaretlemek, göstermek, belirtmek, anlamına gelmek

обойти́

etrafını dolaşmak, çevresini dolaşmak

о́браз

suret, şekil, tip, tarz, biçim, imaj, imge,hayaĺ

образе́ц

örnek,misal,model,tip

образова́ние

oluşma,meydana gelme,kur(ul)ma,kurulma,teşkil,teşekkül ; öğrenim,öğretim,tahsil,eğitim

образова́ть

oluşturmak, teşkil etmek, meydana getirmek, kurmak

образова́ться

oluşmak, meydana gelmek,kurulmak

образо́вывать

meydana getirmek, teşkil etmek

обрати́ть

çevirmek, döndürmek, tevcih etmek

обрати́ть внима́ние

dikkat etmek

обраща́ть

çevirmek, yönlendirmek,dönüştürmek

обраща́ться

dönmek, çevrilmek, dönüşmek,yönelmek;başvurmak, hitap etmek, müracaat etmek;davranmak, muamele etmek

обслу́живание

hizmet etme, bakım, servis yapma, yönetme

обстано́вка

mefruşat, döşeme, mobilya;ortam,durum,koşullar

обсуди́ть

görüşmek, müzakere etmek

обуче́ние

öğretim, eğitim, öğrenim

обходи́ть

dolaşmak, dolanmak, uğramak,yanından geçmek

обща́ться

görüşmek,alışverişi olmak

общежи́тие

yatakhane,yurt,kamp,lojman;günlük hayat,toplumsal yaşam

обще́ственный

sosyal, toplumsal

о́бщество

cemiyet, toplum, dernek, meclis,kurum, şirket,ortaklık

объезжа́ть

dolaşmak, dolanmak, gezmek,yanından geçmek

объе́кт

nesne, konu, tesis

объе́хать

atla veya arabayla etrafını dolaşmak

объясни́ть

açıklamak, anlatmak

обы́чай

gelenek görenek, adet, töre

обы́чно

genellikle,çoğunlukla

обя́занность

ödev, görev, zimmet

обяза́тельно

mutlaka,muhakkak,kesinlikle,şart

огро́мный

iri, büyük, koca, kocaman,muazzam, devasa, dev gibi

одева́ть

giydirmek, donatmak, kılığına sokmak, örtmek

оде́жда

giysi, giyecek, elbise, libas

оди́н

bir, tek, yalnız, tek başına, aynı, ancak,biri, teki

оди́н на оди́н

teke tek, baş başa

одна́жды

bir gün, bir keresinde

однокла́ссник

sınıf arkadaşı (erkek)

однокла́ссница

sınıf arkadaşı (kız)

ознако́мить

tanıştırmak, tanıtmak, bilgi vermek

ознако́миться

tanışmak, bilgi almak, malumat almak

означа́ть

anlamına gelmek, demek istemek

оказа́ть

göstermek, yapmak, bulunmak

о́коло

yakınında,yanında,etrafında, çevresinde,yaklaşık,kadar

оконча́ние

bitim, bitme, bitirme, son, sona erme,son ek (gram.)

око́нчить

bitirmek, sona erdirmek,tamamlamak

окружа́ть

kuşatmak, çevrili olmak, çevirmek,kucaklamak

окружи́ть

kuşatmak, çevirmek

оли́вковое ма́сло

zeytinyağı

олимпи́йский

olimpiyat, olimpik

он переро́с отца

boyu babasınınkini geçti

онеме́ть

dilsiz kalmak, dili tutulmak, nutku tutulmak

опа́сный

tehlikeli, korkunç, korkulu, vahim

определённый

belirli, belirgin, belli başlı,bazı,kimi,kuşkusuz, şüphe götürmez

опря́тность

temizlik, derli toplu oluş

опря́тный

temiz, derli toplu

опубликова́ть

yayınlamak, neşretmek

опусте́ть

boşalmak, ıssızlaşmak, tenhalaşmak

о́пыт

tecrübe, deney, görgü

о́пытность

görgü, deney, tecrübelilik

о́пытный

deneyimli, tecrübeli

организа́ция

örgüt, örgütleme, teşkilat,örgütlenme,düzenleme

организо́ванно

tertipli bir tarzda, düzenli bir tarzda,teşkilatlı olarak

оригина́льный

orijinal, özgün

ориенти́роваться

yön tayin etmek, aşina olmak,anlamak

осво́ить

benimsemek, bellemek

оско́лок

kırık, kırıntı, parça

осма́тривать

gözden geçirmek, yoklamak,muayene etmek,araştırmak, gözlemlemek,revizyon yapmak

осмотре́ть

muayene etmek, gözden geçirmek

осно́ва

temel, esas, iskelet

основа́ние

esas, temel, taban, mazeret, sebep

основной

temel, esas, ana, belli başlı, asıl

оставля́ть

bırakmak, unutmak, terk etmek,saklamak,vazgeçmek,alıkoymak, el çekmek

остана́вливать

durdurmak, çevirmek, yolunu kesmek, dindirmek, kesmek, alıkoymak

останови́ться

durmak, duraklamak

остано́вка

durak,durma,durdurma,duraklama,ara,mola

оста́ться

kalmak, düşmek, durmak

осторо́жно

özenle, özenerek, ihtiyatla

осторо́жный

ihtiyatlı, dikkatli, itinalı

о́стрый

sivri, keskin, baharlı, acı, şiddetli,gergin,kritik

от

-den, -dan, -in, -ın, karşı, ile

отбивна́я котле́та

pirzola

отве́дать

tatmak, tadına bakmak

отве́т

cevap,yanıt,karşılık,çozüm

отвеча́ть

cevap vermek, yanıtlamak, karşılık vermek, sorumlu olma

отде́л

bölüm, şube, daire, hisse, fasıl

отде́льный

ayrı, özel, münferit, müstakil

отдохну́ть

dinlenmek, istirahat etmek

о́тдых

dinlenme, istirahat

отдыха́ть

dinlenmek,yorgunluğunu atmak

оте́ц

baba,babalık,peder,beybaba

отказа́ть

Ret cevabı vermek,reddetmek

отказа́ться

reddetmek,kabul etmemek

открыва́ть

açmak,keşfetmek

откры́тие

açılma, buluş, bulunma, bulgu, keşif

отлича́ть

ayırmak, ayırt etmek

отли́чие

fark, farklılık, nişan; temayüz,temyiz

отли́чный

mükemmel, çok iyi, nefis, enfes;farklı, değişik

отме́тить

işaret koymak, işaretlemek

отме́тка

işaret, nişan, damga, kayıt, puan, not

отмеча́ть

işaretlemek, işaret koymak,kaydetmek, belirtmek,kutlamak

относи́тельный

izafi, göreli

относи́ться

yaklaşmak, ilgili olmak,ilgilenmek, davranmak, ait olmak

отноше́ние

tavır, davranış, tutum, davranma,muamele, ilgi, ilinti

отойти́

çekilmek, uzaklaşmak

отпра́вить

göndermek, yollamak

отпра́виться

gitmek, yollanmak

о́трасль

bölüm, branş, dal, kol

отрица́тельный

olumsuz,menfi,negatif,eksi

отста́ть

geri kalmak, arkada kalmak

отсу́тствовать

bulunmamak, olamamak,devam etmemek,eksik olmak

отходи́ть

geri çekilmek, uzaklaşmak,ayrılmak, çekilmek,kalkmak, hareket etmek,bırakmak

отъезжа́ть

gitmek, yola koyulmak,uzaklaşmak,yol almak

отъе́хать

gitmek, yola koyulmak, yol almak

охо́тно

memnuniyetle,seveseve

о́чень

çok,epey,epeyce,pek,gayet

ошиба́ться

yanılmak, hata etmek

ошиби́ться

yanılmak,hata etmek

оши́бка

yanlış, yanlışlık, kusur, hata

çok sıkılmış

I

ضَجَر

1. kanıksamak

Anlamı:bıkkınlık getirmek

2. pofurdamak

Anlamı:can sıkıntısı nedeniyle sesli nefes vermek

3. sabırsızlık

Anlamı:sabır göstermeme

4. zevksizlik

Anlamı:zevksiz olma durumu

5. bıkkınlık

Anlamı:çok bıkmış olma durumu

6. içerlemek

Anlamı:öfkelenmek, kızmak

7. cırlamak

Anlamı:ince ve usandırıcı ses çıkarmak

8. bezginlik

Anlamı:usanç, yorgunluk

9. usanç

Anlamı:usanma duygusu

10. sıkılmak

Anlamı:can sıkıntısı duymak

11. bezmek

Anlamı:bıkıp usanmak

II

ضَجِر

1. kanıksamak

Anlamı:bıkkınlık getirmek

2. sıkkın

Anlamı:çok sıkılmış

3. bîzar

Anlamı:bezmiş, usanmış

4. sıkıntılı

Anlamı:sıkıntısı olan

5. asabîleşmek

Anlamı:kızmak, öfkelenmek, sinirlemek

6. mızmız

Anlamı:her şeyde kusur bulan, hiç bir şeyden memnun olmayan

7. usanmak

Anlamı:sıkılmak, bıkmak, bezmek

8. yılmak

Anlamı:bıkmak, usanmak

9. bezgin

Anlamı:yaşama ve iş görme isteğini yitirmiş

10. bıkkın

Anlamı:çok bıkmış, usanmış

11. bıkmak

Anlamı:usanmak

Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > ضجر

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir