nurullah genç yağmur şiiri dinle / Yağmur | Siyer-i Nebi

Nurullah Genç Yağmur Şiiri Dinle

nurullah genç yağmur şiiri dinle

Nurullah Genç Yağmur Mp3 İndir, Yağmur Müzik İndir Dinle

Yağmur
 
Nurullah Genç - Yağmur

Sanatçı

: Nurullah Genç

Albüm

: Yağmur ()

Şarkı

: Yağmur

Boyut

:

İndirme

: Toplam İndirme

Tarihinde eklendi, Toplam İndirme

Mp3 indirmek için tıklayın

Sanatçı'nın En Çok İndirilen Mp3leri

Kullanıcı Yorumları (Nurullah Genç - Yağmur )

Yağmur Şarkı Sözü

Yağmur İçin şarkı sözü eklenmemiş. Yağmur Şarkı sözlerini biliyorsanız bize gönderebilirsiniz.

Yağmur Anahtar Kelimeler

Nurullah Genç Yağmur Mp3 İndir Dinle , Nurullah Genç Yağmur Şarkı Sözleri , Nurullah Genç Albümleri , Nurullah Genç Yağmur Cep Telefonuna Mp3 İndir,Yağmur bedava mp3 indir ,Yağmur cepten ücretsiz indir

Sanatçı'nın Son Eklenen Mp3leri

Şuan Dinlenen Mp3'ler

Son Güncellenme:

YAĞMUR

Haberin Devamı

Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir kainat.

Yıllardır bozbulanık suları yudumladım,
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları,
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım.

Hasretin alev alev içime bir an düştü,
Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü,
Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde,
Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü.

İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin,
Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla,
Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin,
Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla,
Evlerin arasına dikilir yeşil bayrak,
Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak.

Haberin Devamı

Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım,
Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı,
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım.

Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü,
Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü,
Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe,
Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü.

Bir güzide mektuptur, çağların ötesinden,
Ulaşır intizarın yaldızlı sabahına,
Yayılır o en büyük muştu, pazartesinden,
Beyazlık dokunmuştur gecenin siyahına,
Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin,
Sükutu yar, sevinci dualar kadar derin.

Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım,
Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamış mazide,
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım.

Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü,
Göğsümüzden umutlar bican düştü,
Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin,
En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü.

Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan,
Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar,
Mutluluk nağmeleri işitirler Hıradan,
Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar,
Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri,
Paramparça, ateşler şahının hayalleri.

Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım,
O mücella çehreni izleseydim ebedi,
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım.

Sarardı yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştü,
Baykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştü,
Katil sinekler deldi hicabın perdesini,
İstiklal boşluğunda arılar nadan düştü.

Haberin Devamı

Dolaşan ben olsaydım Save'nin damarında,
Tablosunu yapardım yıkılan her kulenin,
Ebedi aşka giden esrarlı yollarında,
Senden bir kıvılcımın, süreyya bir şulenin,
Tarasaydım bengisu fışkıran kakülünü,
On asırlık ocağın savururdum külünü.

Bazen kendine aşık deli bir fırtınaydım,
Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak,
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım.

Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü,
Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü,
Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara,
Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü.

Badiye yaylasında koklasaydım izini,
Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar,
Seninle yıkasaydım acılar dehlizini,
Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihar.
Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya,
Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya.

Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım,
Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu,
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım.

Haritanın en beyaz noktasına kan düştü,
Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştü,
Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi,
Hakların temeline sanki bir volkan düştü.

Haberin Devamı

Firakınla kavrulur çölde kum taneleri,
Ahuların içinde sevdan akkor gibidir,
Erdemin, bereketin doldurur haneleri,
Sensiz hayat toprağın sırtında ur gibidir,
Şemsiyesi altında yürürsün bulutların,
Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların.

Devlerin esrarını aynalara sorsaydım,
Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler,
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım.

Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü,
İlkin karardı yollar, sonra heyelan düştü,
Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer,
Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü.

Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini,
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir,
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini,
Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir,
Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından,
Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından.

Madeni arzuların ardında seyre daldım,
Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini,
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım.

Şehirler kabus dolu; köylere duman düştü,
Tersine döndü her şey sanki; asuman düştü,
Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali,
Hazindir ki; dertleri aşmaya umman düştü.

Haberin Devamı

Ay gibisin, güneşler parlıyor gözlerinde
Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray
Tohumlar ve iklimler senindir, mevsim senin
Mekanın fırçasında solmayan resim senin.

Yağmur, bir gün elini ellerimde bulsaydım,
Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
Senin visalinle bir gülmüş te ben olsaydım.

Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştü,
Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü,
İniltiler geliyor doğudan ve batıdan,
Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düştü.

Islaklığı sanadır ahımın, efganımın,
İçimde hicranınla tutuşuyor nağmeler,
Sendendir eskimeyen cevheri efkarımın,
Nazarın ok misali karanlıkları deler.
Bu değirmen seninle dönüyor; ahenk senin,
Renkleri birbirinden ayıran mihenk senin.

Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım,
Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar,
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım.

Yağmur, ayrılığıma seninle derman düştü,
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü,
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün,
Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü.

Nefesinle yeniden çizilecek desenler,
Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek,
Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler,
Anneler çocuklara hep seni içirecek,
Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin,
Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin.

Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım,
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın,
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım.

Kardeşler arasına heyhat, su-i zan düştü,
Zedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştü,
Şarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın,
İnsanlık bahçemize sensizlik hazan düştü.

Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım,
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım,
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım,
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım,
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım,
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım,
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım,
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım,
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım,
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım,
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım,
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın,
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım

NURULLAH GENÇ

Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur 

Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından 
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur 
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından 
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat 
En müstesna doğuşa hamiledir kainat.

Yıllardır bozbulanık suları yudumladım, 
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları,
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım.

Hasretin alev alev içime bir an düştü, 
Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü, 
Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde, 
Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü.

İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin, 
Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla, 
Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin, 
Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla, 
Evlerin arasına dikilir yeşil bayrak, 
Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak.

Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım, 
Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı, 
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım.

Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü, 
Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü, 
Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe, 
Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü.

Bir güzide mektuptur, çağların ötesinden, 
Ulaşır intizarın yaldızlı sabahına, 
Yayılır o en büyük muştu, pazartesinden, 
Beyazlık dokunmuştur gecenin siyahına, 
Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin, 
Sükutu yar, sevinci dualar kadar derin.

Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım, 
Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamış mazide, 
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım.

Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü, 
Göğsümüzden umutlar bican düştü, 
Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin, 
En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü.

Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan, 
Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar, 
Mutluluk nağmeleri işitirler Hıradan, 
Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar, 
Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri, 
Paramparça, ateşler şahının hayalleri.

Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım, 
O mücella çehreni izleseydim ebedi, 
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım.

Sarardı yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştü, 
Baykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştü, 
Katil sinekler deldi hicabın perdesini, 
İstiklal boşluğunda arılar nadan düştü.

Dolaşan ben olsaydım Save'nin damarında, 
Tablosunu yapardım yıkılan her kulenin, 
Ebedi aşka giden esrarlı yollarında, 
Senden bir kıvılcımın, süreyya bir şulenin, 
Tarasaydım bengisu fışkıran kakülünü, 
On asırlık ocağın savururdum külünü.

Bazen kendine aşık deli bir fırtınaydım, 
Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak, 
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım.

Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü, 
Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü, 
Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara, 
Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü.

Badiye yaylasında koklasaydım izini, 
Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar, 
Seninle yıkasaydım acılar dehlizini, 
Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihar. 
Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya, 
Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya.

Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım, 
Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu, 
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım.

Haritanın en beyaz noktasına kan düştü, 
Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştü, 
Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi, 
Hakların temeline sanki bir volkan düştü.

Firakınla kavrulur çölde kum taneleri, 
Ahuların içinde sevdan akkor gibidir, 
Erdemin, bereketin doldurur haneleri, 
Sensiz hayat toprağın sırtında ur gibidir, 
Şemsiyesi altında yürürsün bulutların, 
Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların.

Devlerin esrarını aynalara sorsaydım, 
Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler, 
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım.

Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü, 
İlkin karardı yollar, sonra heyelan düştü, 
Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer, 
Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü.

Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini,
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir, 
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini, 
Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir, 
Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından, 
Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından.

Madeni arzuların ardında seyre daldım, 
Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini, 
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım.

Şehirler kabus dolu; köylere duman düştü, 
Tersine döndü her şey sanki; asuman düştü, 
Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali,
Hazindir ki; dertleri aşmaya umman düştü.

Ay gibisin, güneşler parlıyor gözlerinde
Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray
Tohumlar ve iklimler senindir, mevsim senin
Mekanın fırçasında solmayan resim senin.

Yağmur, bir gün elini ellerimde bulsaydım,
Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
Senin visalinle bir gülmüş te ben olsaydım.

Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştü, 
Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü, 
İniltiler geliyor doğudan ve batıdan, 
Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düştü.

Islaklığı sanadır ahımın, efganımın, 
İçimde hicranınla tutuşuyor nağmeler, 
Sendendir eskimeyen cevheri efkarımın, 
Nazarın ok misali karanlıkları deler. 
Bu değirmen seninle dönüyor; ahenk senin, 
Renkleri birbirinden ayıran mihenk senin.

Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım, 
Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar, 
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım.

Yağmur, ayrılığıma seninle derman düştü, 
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü, 
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün, 
Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü.

Nefesinle yeniden çizilecek desenler, 
Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek, 
Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler, 
Anneler çocuklara hep seni içirecek, 
Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin, 
Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin.

Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım, 
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın, 
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım.

Kardeşler arasına heyhat, su-i zan düştü, 
Zedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştü, 
Şarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın, 
İnsanlık bahçemize sensizlik hazan düştü.

Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım, 
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım, 
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım, 
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım, 
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım, 
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım, 
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım, 
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım, 
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım, 
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım, 
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım, 
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın, 
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım

Yağmur şiiri - Nurullah Gen&#;

Son Dakika Haberler

ŞiirlerYağmur şiiri - Nurullah Gen&#;

-

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası