mini buzul çağı türkiye / Küresel soğuma mümkün mü? - Gürkan Akgüneş

Mini Buzul Çağı Türkiye

mini buzul çağı türkiye

'İstanbul Boğazı donacak' iddiasına Prof. Şen'den açıklama: 'Saçmalık'

https://sputniknews.com.tr/20210226/istanbul-bogazi-donacak-iddiasina-prof-senden-aciklama-sacmalik-1043908369.html

'İstanbul Boğazı donacak' iddiasına Prof. Şen'den açıklama: 'Saçmalık'

'İstanbul Boğazı donacak' iddiasına Prof. Şen'den açıklama: 'Saçmalık'

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, 2022, 2023 veya 2024'te mini bir soğumaya... 26.02.2021, Sputnik Türkiye

2021-02-26T17:32+0300

2021-02-26T17:32+0300

2021-02-26T17:32+0300

/html/head/meta[@name='og:title']/@content

/html/head/meta[@name='og:description']/@content

https://cdn1.img.sputniknews.com.tr/img/07e5/01/12/1043598535_0:125:1200:800_1920x0_80_0_0_30256ac94ce44d6806f1e43eee81c4e8.jpg

istanbul boğazı

Sputnik Türkiye

[email protected]

+74956456601

MIA „Rosiya Segodnya“

2021

Sputnik Türkiye

[email protected]

+74956456601

MIA „Rosiya Segodnya“

SON HABERLER

tr_TR

Sputnik Türkiye

[email protected]

+74956456601

MIA „Rosiya Segodnya“

https://cdn1.img.sputniknews.com.tr/img/07e5/01/12/1043598535_77:0:1144:800_1920x0_80_0_0_ff8d37d07f25bb028ad560dd3d80c8ae.jpg

Sputnik Türkiye

[email protected]

+74956456601

MIA „Rosiya Segodnya“

Sputnik Türkiye

türkiye, haberler, istanbul boğazı, orhan şen

türkiye, haberler, istanbul boğazı, orhan şen

17:32 26.02.2021

Abone olTelegramTwitter

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, 2022, 2023 veya 2024'te mini bir soğumaya girileceğini iddia etti. Prof. Dr. Orhan Şen ise bu iddiayı ‘saçmalık’ olarak nitelendirdi.

Küresel soğuma ile ilgili İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar çok konuşulacak bir iddiada bulunarak ‘2022, 2023 veya 2024 olur. Bu dönemlerde biz, mini soğumaya gireceğiz. Sıcaklık mola verecek. Bu molada, İstanbul Boğazı'nın donduğunu göreceğiz’ ifadelerini kullanmıştı.

Meteoroloji Mühendisleri Odası Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şen, CNN Türk'te bu iddiaya canlı yayında cevap verdi. Şen, canlı yayında çıkmadan önce ise sosyal medya hesabından ‘Boğaz donacak saçmalığını Şimdi CNN Türk de açıklayacağım’ dedi.

​Şen’in açıklamaları şöyle: 

  • Açıklamayı hakikaten hayretle izledim. Endişeyle de izledim bir bakıma tamamen yanlış bilgiler. CNN ekranlarından doğruları vermek için geldik buraya. Yani benim meslektaşım değil kendisi akademisyen olarak meslektaşım Meteoroloji Mühendisi değil. İklimci de değil. Her neyse ben kişilere karşı cevap vermem doğrudan anlatırım.
  • Bu mini buzul çağı dedikleri nedir? Nereden çıkıyor? Dünyanın güneş etrafından ve kendi etrafında hareketleri var. Çok basit ilkokuldan bu yana öğrendik bunları. Yalpalama hareketi vardır. Şimdiye kadar kimse bunu inkar etmedi ve yalanlamadı. Şimdi buna göre halkın anlayacağı dilde anlatayım. Yani güneşin dünyaya olan yakınlığı uzaklığı pozisyonu eğikliği bununla ilgili bir şey. Eğer dünyanın eğimi 23,5 derece diyoruz ya bu aslında öyle değil 22,5 derece ile 24,5 derece arasında değişiyor bu eğim.
  • Ne kadar zamanda değişiyor. 40 bin yılda bir değişiyor. Dünyanın güneş etrafındaki hareketi eliptik değil. Bu okulda öğrendiğimiz değil okulda öğrendiğimiz gibi bu eliptiklikten daireselliğe, dairesellikten eliptikliğe döner. Bu da ne kadar 100 bin yıllık. Yalpalama hareketi de 20 bin yıllık yalpalama hareketi. Bu da sürekli değişiyor.

  • Şimdi buna baktığımızda en son biz buzul çağını günümüzden 11 bin yıl önce tamamladık. Bitti şimdi biz ılıman çağdayız. He bundan sonra buzul çağı tabi ki olacak. Yani periyodik olarak ama bundan yaklaşık 3 milyon sene 2 milyon sene önce artık dünyanın atmosferik iklimi oturdu. Hele hele 250 bin sene öncesinden oturmuş bir iklim var.

  • Onun için bu kolay kolay değişmeyecek. Yani insan yapısından dolayı sera etkisinden dolayı değişiyor. Bakın bir şey daha söyleyeyim Eliptik olarak daireselliğe geçtiğinde bu dünyanın ortalama sıcaklığını 0,02 derece etkiliyor. Yani çok az etkiliyor. Yani 1 derecenin çok altında. Güneş lekeleri ne kadar etkiliyor. Onlar da 0,12 derece etkiliyor. Küresel ısınmaya bakalım son 10 yılda ne kadar etkili olmuş 0,18 derece. Yani bu soğuma ile küresel ısınmayı topladığımız takdirde bir buzul çağı artık dünyada yok 20 bin sene sonra olma olasılığı var. O da nasıl olur eğer küresel ısınmayı durdurup sera etkisini ortadan kaldırırsak 20 bin sene sonra olur. Hele 2022,2023’te olmaz bu. Akan suda da zaten buz durmaz. İkincisi tuzla suda zaten buz tutmaz."

Meteoroloji uzmanından Türkiye için korkutan tespit!

Güncelleme Tarihi:

İSTANBUL (AA)

Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2018 11:42

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Köse, "Küresel iklim değişikliğinin sonuçları, İstanbul başta olmak üzere bu yazın yurt genelinde de yaşandı. Çok şiddetli yağmur, kısa süreli şiddetli dolu yağışı görüldü. Fırtınalar afetleri tetikledi, rüzgar hızının artmasıyla çatılar uçtu, ağaçlar devrildi" dedi. Türkiye'nin iklim kuşağının da değişmeye başladığına işaret eden Köse, tropikal iklime doğru gidişat yaşandığını, İstanbul'da bile hortumların sıklığının arttığına dikkati çekti. Köse, "Küresel ısınmayla ilerleyen süreçte Karadeniz'in büyük bölümünde, İstanbul'da da deniz sezonu 4-5 ay sürecek, hatta narenciye yetişecek belki de" tahmininde bulundu.

Haberin Devamı

Sanayi devriminden sonra 2 derecelik sıcaklık artışıyla hızlanan ve Türkiye'nin iklimini de değiştirerek meteorolojik afetlerin şiddetlenmesine neden olan küresel iklim değişikliğinin, gelecek yıllarda beklendiği iddia edilen "mini buzul çağı" ile yavaşlaması öngörülüyor.

İngiltere'deki Northumbria Üniversitesi'nde matematik profesörü Valentina Zharkova ve ekibi iddiaya göre, gelecekte küresel iklim değişikliklerinin matematiksel olarak tahmin edilmesine olanak tanıyan bir model geliştirdi. Hesaplamalara göre, güneşin manyetik dalgalarının azalmasıyla 2021-2050 yılları arasında hava sıcaklıklarında ciddi bir düşüşün görüleceği, bunun da 1600 ve 1700'lü yıllardaki gibi küçük buzul çağı dönemine benzer bir sürecin yaşanmasına neden olacağı iddia ediliyor.

Dünyada beklendiği öne sürülen mini buzul çağı, küresel iklim değişikliği ve Türkiye'de yaşanan meteorolojik afetlerle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Köse, doğayı kirleten sera gazlarının küresel ısınmayı arttırdığını söyledi.

'TÜRKİYE'NİN İKLİMİ DEĞİŞİYOR'

Dünyada 1960 öncesine göre hava sıcaklıklarının 2 derece kadar arttığını, ciddi bir artış olan bu durumun buzulları da erittiğini ifade eden Köse, küresel iklim değişikliğinin sonuçlarının İstanbul başta olmak üzere bu yazın yurt genelinde de yaşandığını, çok şiddetli yağmur, kısa süreli dolu yağışı ve fırtınaların afetleri tetiklediğini, rüzgar hızının artmasıyla çatıların uçtuğunu, ağaçların devrildiğini anlattı. Köse, dünyada meteorolojik kaynaklı afetlerden yaklaşık her yıl ortalama 410 milyon insanın etkilendiğini, 7 bin 600 civarında insanın yaşamını yitirdiğini, ayrıca doğal kaynaklı afetlerin yüzde 6'sının can kaybına, yüzde 16'sının ise yaralanmalara neden olduğunu aktararak, dünyanın dört bir yanında şiddetli yağışlar sonucu sel ve taşkınlar yaşandığını, tayfunların sık sık görüldüğünü kaydetti.

'EN ÖNEMLİ NEDEN TÜKETİM ÇILGINLIĞI'

Küresel iklim değişikliğinin yol açtığı bu tür afetlerin devam edeceğini belirten Köse, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunların devam etmesini de biz insanlar tetikliyoruz. Sera gazına neden olan karbondioksit. Karbondioksite neden olan enerji tüketimi, ulaşım. Milyonlarca araç trafikte seyrediyor, milyonlarca ev ısınıyor. En önemlisi de tüketim çılgınlığı. Geçmişte birkaç kıyafetimiz varken şimdi dolaplara sığmıyor. Bir takım elbise yaklaşık 17 ton sudan meydana geliyor."

Türkiye'nin iklim kuşağının da değişmeye başladığına işaret eden Köse, tropikal iklime doğru gidişat yaşandığını, İstanbul'da bile hortumların sıklığının arttığına dikkati çekti. Köse, son yıllarda da meteorolojik afetlerin şiddetindeki artışlar nedeniyle artık Türkiye'nin birçok yerinde özellikle Anamur ve Antalya arasında, Ege ve Karadeniz kıyılarında, İstanbul çevresinde hortum hadiselerinde artış yaşandığını vurguladı.
Dünyanın güneş aktiviteleri sonucu ısı aldığını, normalde dünyanın 300 milyon yılda 1 derece sıcaklığının arttığını ve azaldığını dile getiren Köse, sıcaklık artışına "küresel ısınma", düşüşüne ise "buzul çağı" denildiğini ancak sanayi devriminden sonra insan faktörü nedeniyle bu sürecin bin kat arttığını ve bunun neticesinde de buzulların erimesinin hızlandığını söyledi.

Köse, artı bir derece olan sıcaklık değişiminin şimdilerde artı 2 derecelere kadar vardığını dile getirerek, "Bu durdurulamazsa ilerleyen süreçte, tüm iklim senaryoları 2100 yılına kadar bunun artı 4 derecelere kadar varacağı gösteriyor." dedi.

'MİNİ BUZUL ÇAĞI GELECEK' İDDİASI

Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Köse, bilim insanlarının açıkladığı "mini buzul çağı" savına ilişkin de 1645 ile 1715 yılları arasında Avrupa'nın büyük bölümünde mini buzul çağı denilen bir dönemin yaşandığını belirtti. Güneşteki patlamalar sonucu dünyaya ısı ulaştığını aktaran Köse, şu bilgileri verdi:

"1500'lü yıllarda insanoğlu güneş patlamalarını fark ederek, bunu gözlemleyip kayıt altına almaya başlıyor. O yıllardan bugüne tutulan kayıtlara göre, geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir makalede, önümüzdeki 2020 ile 2030 yılları arasında, 1645 ile 1715'teki gibi mini buzul çağına benzer güneş lekelerinde azalmanın olduğu tespit ediliyor. Bunun tutarlılığı da yüzde 93. İngiltere'de bir üniversitedeki model çalışması da bunu destekliyor. Bu şekilde devam ederse 2020 ile 2030 yılları arasında dünyanın büyük bir bölümünde yeniden mini bir buzul çağı yaşanabilir. Esasında bu beni sevindiriyor. Bu senaryo gerçekleşirse, mini buzul çağı küresel ısınmayı yavaşlatabilir çünkü küresel ısınmayı insanoğlu olarak durduramıyoruz ancak doğa kendini mini buzul çağıyla dengelemeye çalışacak."

'KIŞ ERKEN GELİP GEÇ BİTECEK'

Köse, küresel ısınmayla sıcaklığın artı 2 derecede olduğunu, insanların da buna çabuk adapte olduğunu belirterek, mini buzul çağında artı 2 derce olan sıcaklığın eksi 1-2 dereceye düşeceğini anlattı. Soğuk havalara insanların değil de nesli tükenmekte olan hayvanların, bazı bitki türlerinin uyum sağlayamayacağını ifade eden Köse, şöyle devam etti:

"Küresel ısınmayla ilerleyen süreçte Karadeniz'in büyük bölümünde, İstanbul'da da deniz sezonu 4-5 ay sürecek, hatta narenciye yetişecek belki de. Buzul çağıyla beraber ise bitki örtüsü gerilemeye başlayacak. Konya'da belki buğday yetişemeyecek. Son 15-20 yılda sonbahar ve ilkbaharda 25 güne varan düşüşler görülüyor. Yaz mevsimi geçmiş yıllara göre uzadı. Mini buzul çağında bunun tersini düşünmek gerekir. İstanbul'da kış mevsimi aralık ayında başlıyor, mart sonunda da bitiyor. Mini buzul çağında ise kış mevsimi daha erken, kasımda başlayacak, nisan ortasına sarkacak. İstanbul'un ortalama kar yağışlı gün sayısı 15 iken o dönemde bu sayı 30 güne çıkabilir. Kışla mücadeleye harcanan emek ve zaman, hatta harcanan maddiyat daha da artabilir. Deniz sezonu azalacak. Ancak Doğu Anadolu Bölgesi, Karadeniz'in yüksek kesimlerinde, Toros Dağları'nın yüksek bölgelerinde kar yıl boyunca hiç erimeyebilir."

Köse, iddia edildiği gibi mini buzul çağının yaşanması durumunda insanların daha sıcak yerlere göç edebileceği değerlendirmesinde bulunarak, hastalıkların tipi ve şiddetinde de artışlar görülebileceğini sözlerine ekledi.

Yoksa buzul çağına mı girdik?

Kafalar gerçekten karıştı: Bir yandan ‘iklim krizi, küresel ısınma’ sözleri ortalığı kasıp kavuruyor. Diğer yandan yaz aylarında maruz kaldığımız sürekli rüzgarlar, ara sıra bastıran olağanüstü sağanak yağışlar ve bu yazın hayatımızda görmüş olabileceğimiz ‘en serin yaz’ olduğu iddiası… Buna bir de geçen kışın çok sert geçmiş olmasını ekleyin. Bir anda ‘Dünya aslında ısınmıyor, soğuyor’ diyenler ortaya çıktı. Hatta ‘Mini Buzul Çağı’nın kapımıza dayandığını söyleyen akademisyenler var. Mesela Northumbria Üniversitesi Matematik Profesörü Valentina Zharkova 4 yıl önce Güneş’teki manyetik dalgaların 2021 yılından başlayarak azalacağını, bu yüzden daha az Güneş lekeleri oluşacağını, böylelikle Dünya’nın soğuyacağını iddia etmişti. Bunun üzerine Meteoroloji Mühendisleri Odası ise ‘Buna katılmıyoruz. Güneş’teki faaliyetlerin azalış veya artışı, Dünya’nın sıcaklığında en fazla yüzde 1 etkilidir” demişti. Peki ama o zaman neden ‘en serin yaz’ ve çok kar yağışlı kış?

Yoksa buzul çağına mı girdik

HAVALAR ÇILDIRMADI!

‘İklim’ denilince ilk akla gelen isim olan Prof. Mikdat Kadıoğlu’nu arıyorum. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü olan Mikdat Kadıoğlu, “Hava durumuyla iklimi karıştırıyorlar. Temel kavramlar birbirine girmiş durumda! En ufak bir hava değişikliği olunca hemen ‘iklim değişikliği’ diyorlar.

Her şeyi iklime bağlıyorlar. Oysa bahsettiğiniz sert kış da serin yaz da sadece gelip geçici hava değişimleri” diyerek söze başlıyor. “Bu yüzden ‘Hani ısınıyorduk, havanın durumuna baksana!’ cümlesi havada uçuşuyor!” diye devam ediyor. Oysaki ‘iklim değişikliği’ denilen trendin çok yavaş geliştiğini anlatıyor. “Eskiden Dünya 150 bin yılda 1 derece ısınırdı. Şimdi ise insan faktöründen dolayı sadece 150 yılda 1 derece ısınıyor” diyor.

Yani 1000 kat daha hızlı bir ısınma süreci... Ancak yine de hâlâ 150 yıl alan bir trend. Yani öyle sert geçen bir kışla falan bozulabilecek bir gidişat değil. Mikdat Hoca ‘Havadan Sudan Doğru Bilinen Yanlışlar’ kitabında havanın havai, geçici bir şey olduğunu ayrıntılı anlatıyor.

İKLİMLER HEP DEĞİŞİR

  • Mikdat Kadıoğlu ‘iklim değişikliğinin’ Dünya’nın var olduğundan bu yana hep yaşanmış bir süreç olduğunu özellikle vurguluyor. Mesela 1816 yılında Endonezya’da devasa Tambora Volkanı’nın patlaması sonucunda o yıl yaz mevsimi yaşanmamış. Patlamanın külleri Güneş ışınlarını kestiği için, ‘yazsız yıl’ olarak tarihe geçmiş. Bu da Dünya’nın Buzul Çağı’na geçişini hızlandırmış.
  • Güneş’teki patlamalar ve dolayısıyla Güneş’ten Dünya’ya gelen enerji miktarı, Dünya’nın uzaydaki astronomik hareketleri (yani ekseninin kayması sonucunda mevsimlerin yer değiştirmesi), volkan patlamaları ve tektonik hareketler (depremler) iklim değişikliğinin başlıca nedenleri. Hatta tektonik hareketler sonucunda 100 yıl önce koskoca bir kıta olan Hindistan’ın nasıl bir ülkeye dönüştüğü örneğini veriyor Mikdat Hoca.

GÖSTERGELERİ BAŞKA

Prof. Mikdat Kadıoğlu, şu an yaşanan bu muazzam ekolojik yıkımın insan faktörü yüzünden olduğuna ise özellikle dikkat çekiyor. 1000 kat daha hızlı değişen iklim yüzünden, yıkımın da en az 1000 kat daha fazla olduğunu söylüyor. Yani bu topyekun yıkımın sadece sebebinin değil, sonucunun da insan yüzünden çok daha yıkıcı olduğunu vurguluyor. “İnsan olmazsa meteorolojik bir olay afete dönüşmez.

Mesela dere yatağı taşsa ne olur ki? Akar gider… Sorun, insanın dere yatağında yaşaması ve o yüzden ölümlerin meydana gelmesi” diyor. Binaların dayanıksız olmaları yüzünden depremlerin can alması da aynı şekilde… “Kuraklık da mesela Dünya var olduğundan beri olmuştur. Ama bizim yaşadığımız doğal bir meteorolojik kuraklık değil ki. 1 kişi olması gereken yere 40 kişi koyarsan, su kıtlığı yaşarsın. Arz-talep dengesini bozuyoruz. İklim o kadar değişti, azıcık da sen değiş!” diyerek sözlerini bitiriyor. Çok haklı. Suçu iklime atmak hiçbir çözüm getirmiyor.

İKLİM DEĞİŞTİ, BİR SEN DEĞİŞMEDİN!

İklim değişikliğinin göstergelerinin ise hava, su, yağmur, kar vs. gibi yerel olmadığını, resme çok daha geniş, küresel bakmak gerektiğini vurguluyor. Bunlar neler mi? Deniz seviyelerinin yükselmesi, orman yangınlarının artmış olması, aşırı böceklenme, hayvanlardan insana geçen hastalıkların çoğalması, buzulların erimesi, nesli tükenen hayvan türleri (özellikle de narin kuş türleri), şiddetlenen meteorolojik olaylar ve bunların afete dönüşmesi. Tüm bu göstergelere bakınca da Dünya’da bir süredir sürekli bir ısınma trendi olduğu bilimsel olarak ortaya çıkıyor.

Yoksa buzul çağına mı girdik

6’NCI YOK OLUŞ

Hep yazıp çiziyorum: Dünya üzerinde insan dışındaki canlı nüfusu son 50 yılda yüzde 68 azalmış. Var olan hayvan ve bitki türlerinin yüzde 75’i yok olmak üzere. Bilim insanları buna ‘Yeryüzünün 6’ncı Yok Oluşu’ ismini takıyor. Zira insanoğlunun var oluşundan bu yana Dünya üzerinde yaşam 5 kez böyle tükenmiş. Ama bu sefer bir fark var: Bir yok oluş ilk kez insan eliyle oluyor! O yüzden tek çözüm de tüm insanların beraber harekete geçmesinden geçiyor.

Giriş Tarihi: 27.2.2021 07:10Son Güncelleme: 27.2.2021 07:10

Son dakika haberi: Mini buzul çağı mı geliyor? Prof. Dr. Doğan Yaşar’dan uyarı: İstanbul Boğazı donacak!

SON DAKİKA HABERİ: İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, küresel soğumanın yaklaştığını belirterek "İstanbul Boğazı'nın donduğunu göreceğiz. İstanbul Boğazı'ndan karşıdan karşıya yürüyerek geçilecektir." dedi. Mini buzul çağı mı geliyor? İşte Prof. Dr. Yaşar'ın küresel soğuma ile ilgili açıklamaları...

KÜRESEL ISINMADAN DEĞİL KÜRESEL SOĞUMADAN KORKACAĞIZ!

A Haber ekranlarında önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Doğan Yaşar, 'Küresel ısınmadan değil küresel soğumadan korkacağız' dedi. Prof.Dr. Yaşar açıklamalarında; "Küresel ısınma dönemlerine biz yağmur çağı deriz, verimlilik çağı deriz. Küresel soğuma dönemleri kıtlık kuraklık çağıdır. Son 1000 yılın en şiddetli küresel ısınma dönemini yaşadık.Biz bunu 90'lı yıllardan beri söylüyoruz. 2020'li yıllara kadar çok şiddetli küresel ısınmalar yaşayacağız,giderek artarak devam edecektir. Hortumlar artacak, kasırgalar artacak, yağmurlar çok artacak. Ancak 2020'den sonra da ciddi bir mini soğuma dediğimiz bir olay yaşanacak ." ifadelerini kullandı.

Prof. Yaşar Küresel "Soğumayla İstanbul Boğazı donacak"

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.