Ktü Farabi Hastanesi Başhekimi

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde yangın tahliye tatbikatı gerçekleştirildi.

Senaryo gereği, Psikiyatri Servisi'nde oluşan yangına Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Ekibi müdahale ederken hastalar Acil Servis ve planlanan diğer bölgelere tahliye edildi. Hastane Afet Planı'nın aktive edildiği tatbikat, Olay Yönetim Merkezi'nde, Olay Yönetim Ekibi tarafından yönetildi. Olay Yönetim Ekibi'nde yer alan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neşe Kaklıkaya ile Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Celal Tekinbaş, Hastane Afet Planı doğrultusunda görevlerini icra etmek maksadı ile tatbikata katıldı.

Tatbikata, UMKE ekipleri ile AFAD ekipleri gözlemci olarak katıldı. Tatbikat sonrası Hastane Afet Planı Başkanı Prof. Dr. Celal Tekinbaş “Çok verimli ve öğretici bir tatbikat oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah böyle bir afetle karşılaşmayız ama gerek hastanemizde olabilecek bir afette gerekse de ülkemizin diğer bölgelerinde vuku bulacak bir afette, hastanemize düşen görevi layığı ile yapabilmemiz için bu gibi tatbikatların hayati önemi haiz olduğunu düşünüyorum” dedi.

Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Celal Tekinbaş Günebakış Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Farabi Hastanesi’ni hasta kabulünden poliklinik işleyişine kadar her açısından ele alan Başhekim Celal Tekinbaş, Farabi’nin Türkiye’nin en önemli hastanelerinden biri olduğunu kaydetti.

Daha önce bir süre de Ahi Evren Eğitim Araştırma Hastanesi'nin başhekimliğini yapan Tekinbaş, Farabi Hastanesi’nin sağlık standartları açısından ele alındığında dünyanın da önde gelen sağlık kurumlarından biri olduğunu ifade etti. 30 aydır KTÜ Farabi Hastanesi’nde başhekimlik görevini sürdüren Tekinbaş, Farabi’ye gelen hasta profilini ise, “Bu hastane Türkiye'nin önemli hastanelerinden birisi. Türkiye'nin sağlık standartlarının geldiği nokta itibariyle düşünüldüğünde aslında dünyanın önemli merkezlerinden biri. Niye böyle diyorum? Afaki bir şey söylemiyorum. Bu hastanemizde transplantasyon şu anda belli bir süredir yapamıyoruz. Onun dışında yapılmadık herhangi bir operasyon uygulanmadık herhangi bir girişim ve verilmedik herhangi bir tedavi ve kabul edilmeyen herhangi bir hastalık grubu yok. Hem yatak kapasitesi olarak hem yoğun bakım kapasitesi olarak hem poliklinik çeşitliliği ve çeşitli polikliniklerde hizmet veren öğretim üyesi sayısı ve kalitesi açısından bir eksikliğimiz yok. Yani yetişmiş insan gücünün üst seviyede olduğu bir hastanede çalışıyoruz. Bu hastanenin Trabzon'da olması bizim insanımıza hizmet etmesi çok önemli. Ayrıca bize gurur veriyor. Tabii hastanemiz sadece Trabzon'a hizmet eden bir hastane değil. Burası dördüncü basamak referans hastane. Yani gerek komşu illerimizde gerekse de bölgemizdeki illerden bazen de Türkiye'nin herhangi bir ilinden buraya hasta sevkleri yapılıyor. Bölgemizin referans merkezi söyledim. Çok yoğun hasta alıyoruz yani Artvin'den tutun, Erzincan’dan, bazen Van’dan, son zamanlarda Ağrı’dan yoğun hastalar gelmeye başladı. Bayburt'undan, Ordusu'ndan, Giresun'a kadar çözülemeyen ve ileri merkezde tedavi edilmesi gereken hastalar hastanemize geliyor ve burada başarılı bir şekilde takip ve tedavileri yapılıyor.” sözleriyle açıkladı.

ÇÖZÜLEMEYEN HASTALIKLAR İÇİN FARABİ’YE GELİYORLAR

Pediatriden gastroentoloji bölümüne kadar pek çok yan dalda hastalara hizmet verdiklerini belirten Başhekim Tekinbaş, Türkiye’nin birçok ilinden hastaların kendilerine başvurduğunu söyleyerek, “Çok daha öncelerde Dahiliye ve Hariciye diye tıpta iki tane ana branş vardı. Sonra bunlar yavaş yavaş alt branşlara, yan dallara ayrıldı. Bizim hastanemizde gerek pediatride gerek dahiliyede, pediatrinin ana branşından kaynaklanan yan dalların hepsi var. Yani ne demek istiyorum? Genel dahiliyemiz olduğu gibi nefrolojimiz, endokrinolojimiz, immünolojimiz, onkolojimiz, gastroenteroloji, ve bütün yan dallarımız mevcut. Pediatride de hakeza böyle. Pediatride de bütün yan dalları mevcut. Hematolojiden tutun, onkoloji, gastroenteroloji nefroloji, enfeksiyon, çocuk enfeksiyon bölümü Bunların tümü var. Tabii bölgede bu şekilde olan başka bir kurum, kuruluş yok. Dolayısıyla sadece bölgeden değil, onun için bilerek, bilinçli olarak söyledim. Türkiye'nin her tarafından bahsettiğim yan dallarla ilgili çözülemeyen, çözülmesi zor problemleri olan hastalar hastanemize sevk ediliyor. Ya çok büyük şehirlere İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere ya da hastanemize sevk ediliyor ve onlar burada başarılı bir şekilde tedavi ediliyor. O insanlar daha rahat hastanemize ulaşıyor. Burada tedavi süreci içerisinde hastalarımızın yanında kalan insanlar daha rahat yaşamlarını idame ettirebiliyorlar. Ve büyük şehrin zorlukları büyük şehrin masrafı gibi olumsuzlukları hastanemizde yaşamamış oluyorlar. Tabii bu sadece yan dallar açısından bakıldığında geçerli olan bir durum değil. Hala bizim öğrencilik dönemimizde burada çalışan öğretim üyesi hocalarımız hala burada görev yapıyor. Yani burası insanların bir süre çalışıp bir süre sonrasında daha büyük şehirlere gittiği bir üniversite değil. Burada olan öğretim üyeleri uzun yıllardır burada çalışıyor. Ve uzun yılların vermiş olduğu tecrübe ve birikimi bölgedeki ve Türkiye'deki hastalara veriyor. Onun için oldukça iyi yetişmiş bir hoca kalitesine sahip bu hastanemiz aynı zamanda. Ondan dolayı da hemen hemen her bölümümüzü Türkiye'nin birçok yerinden özellikle de bölgemizde yakın ya da komşu illerimizdeki birçok hastamız tercih ediyor. Buraya geliyor, başvuruyor.” ifadelerini kullandı.

Sağlık turizmi açısından Farabi Hastanesi’nin istediği başarıyı elde edip etmediği konusuna da değinen Başhekim Celal Tekinbaş, yurt dışından gelen hastalar için uygulanan mevzuatlar olduğunun altını çizerek, “Tabii sağlık turizmine başlangıcımız biraz geç oldu. Ben başhekim olduktan sonra sağlık turizmi hizmeti başlandı. Öncelikle bunun yönergesi yapıldı. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı'nın hastanemize vermiş olduğu çok büyük bir destek var. Biliyorsunuz üniversitelerde rektörlüğün itici gücüyle gelişme olabiliyor, kalkınma olabiliyor, ileriye gitme olabiliyor. Bize her dönem destek veriyor Sayın Rektörümüz, önümüzü açıyor. Birçok konuda kendisi de bizimle beraber koşuyor. Dolayısıyla sağlık turizmi konusunda öncelikle bir mevzuat oluşturmak lazım. Bu mevzuatı oluşturduk ve yaklaşık iki sene öncesinde sağlık turizmi ne aktif olarak başladık. Şu anda oldukça iyi bir durumdayız. Biz ama bilimsel gerçeklere uygun bu işi yapıyoruz. Üç tane uluslararası sağlık turizmi yapmayla yetkilendirilmiş firmamız var anlaşmalı olduğumuz firma var. Onlarla beraber bütün ilişkilerimizi yürütüyoruz. Yani kişiler üzerinden ilişkileri yürütmüyoruz. Yurt dışından gelen hastalara hizmet verirken biliyorsunuz bunun bir mevzuatı var ve bu mevzuatta talep edeceğimiz ücret aralığı çok geniş. Biz, talep etmemiz gereken ücretin alt sınırını talep ediyoruz. Hem o insanların sağlığına kavuşması için hem de sağlık turizmi konusunda hastanemizin hormonsuz büyümesi için bunu yapıyoruz. Gelen hastalara hizmette bir eksik oluşturmamak için çok hızlı büyümek de istemiyoruz. Bu çok yavaş büyüdüğümüz anlamına gelmiyor. Şu anda zannediyorum iki buçuk milyon liranın üzerinde olacak aylık sağlık turizmi gelirimiz var. Aylık sağlık turizmi gelirimiz bu kadar.” dedi.

“HEKİM SIKINTIMIZ YOK”

Farabi Hastanesi’nin hekim açısından herhangi bir sıkıntı yaşamadığını ama yardımcı personel eksiği olduğunu belirten Tekinbaş, “Şu anda hekim açısından bir sıkıntımız yok. Diğer sağlık personeli ve yardımcı personeli açısından eksikler yaşıyoruz. Hekim açısından sıkıntımız yok.” ifadelerini kullandı.

DEPREMZEDELER OLAYIN ŞOKUNDA

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından Trabzon’a gelen depremzede vatandaşlardan Farabi Hastanesi’nde tedavi gören hastalar olduğunu da dile getiren Tekinbaş, depremzedelerle ilgilenmesi için görevlendirilen sosyal gelişim uzmanı olduğunu söyleyerek, “ Deprem bölgesinde yaralanıp buraya sevk edilen hastalar şu anda hastanemizde yatmıyor. Ama deprem bölgesinden şehrimize gelen, geçici ikamet için burada bulunan hastalara veya kişiler var. Bu kişilerde hasta olanlar da var, biz onlara hizmet etmeyi şiar edindik. Dolayısıyla sosyal gelişim uzmanlarımızı bu işin sorumluluğuna getirdik. Bu depremde hastalarımız geliyor. Bir birimimiz var. Bu birimimiz hastalarımızı alıyor, götürüyor, onları tedavi ettiriyor, tetkiklerini yaptırıyor ve sonuçta gitmesi gereken yere ulaşmaları için bineklerine arabalarına ya da evlerine bırakıyoruz. Bu bizim insani bir görevimiz., onun için yapıyoruz bunu. Onlar bizim vatandaşlarımız. Ülkemiz çok büyük bir felaketle karşı karşıya. El birliğiyle bu felaketin yaralarını sarmak istiyoruz. Sadece sosyal hizmet uzmanımız değil bu işler için yetişmiş personellerimizi ayırdık. Başka personellerimizi ayırdık ve onlar zaten çok büyük bir acı yaşadılar. Hepimiz çok büyük bir acı yaşadık. Ama onların acılarını hafifletecek onların bir nebze olsun onları rahatlatacak girişimler içerisinde bulunmak istiyoruz. Hastanemize geldiklerinde öncelikli olarak muayene edilmesini, tetkik tedavi edilmesini sağlıyoruz. Derler ya ‘ayrılık sonradan kor yavaş yavaş’. Tabii insanlar şu anda şok içerisinde. Orada depremi yaşayan insanlar, depremde yakınlarını kaybeden insanlar. Birçok şeyi kaybolan insanlar, bir şok içerisinde yavaş yavaş olayın daha fazla farkına varıyor. Ve psikiyatrik sorunları yavaş yavaş daha fazla yaşamaya başlıyor. Biz hem çocuk psikiyatrisi hem de ergen psikiyatride yetişkin psikiyatride sadece depremzedelerimize hizmet verecek polikliniklerimizi açtık ve bu hastalarımıza hizmet ediyoruz. Bekletmeden, zorlukla karşılaştırmadan onlara hizmet veriyoruz. Dediğim gibi hedefimiz onların sıkıntılarını bir nebze hafifletmek.” ifadelerini kullandı.

GİDEN DOKTORLAR GERİ DÖNMEK İSTİYOR

Başhekim Celal Tekinbaş, hastanenin yaşadığı gelişimlerden sonra, daha önce farklı hastaneye giden doktorlardan bazılarının Farabi’ye geri dönmek istediğini söyledi. Farabi Hastanesi’ne yeni bölümler açmayı planladıklarını söyleyen Başhekim Celal Tekinbaş, Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Merkezi’nin de bu bölümlerden biri olduğunu belirterek, “Mesela göğüs hastalıkları branşının altında yan dal olarak alerji immünoloji diye bir yan dal var. Bir hocamız yakında başlayacak ve o poliklinikle beraber hizmetimizi sunacağız. İnşallah GETAP Merkezi diye bir merkez açmayı planlıyoruz. Geleneksel tamamlayıcı tıp merkezi. Bu merkezde gerek ciltle ilgili girişimler gerek saç ekimi gibi diğer plastik ve estetik işlemler gibi işlemleri ayrı bir merkezde konusunda uzman, tecrübeli sertifikasyon sahibi personelimizle, hekimlerimizle bir hizmet çerçevesinde o merkezimizi aktif hale getirmeyi planlıyoruz yakın zamanda. İnşallah transplantasyon konusunda bir transplant yapan hocamız buradan ayrıldığından dolayı yeni bir hocamız ile temas halindeyiz. Eğer kurumumuza kazandırabilirsek başlama arzusundayız. Tabii önceden hekimlerin hastanemizden ayrılması, başka yerlere gitmesi konuşuluyordu. Ama artık giden hekimlerimiz buraya dönmek için başvuruyor ve dönüyor. Bundan bir iki ay önce buradan ayrılan üç hekim arkadaşımız, hocamız tekrar burada görevinin başına dönüp tekrar hizmetine başlayacak. Yani hastanemiz yükselen bir trendde, ivmesi artan miktarda. Tabii bu da bizi oldukça memnun ediyor.” dedi.

HASTANEMİZİN BORCU YOK

Üniversite hastanelerinin zaman zaman finansal olarak sorun yaşamaları konusunu da değerlendiren Celal Tekinbaş, Farabi Hastanesi’nin de bir üniversite hastanesi olarak sorunlar yaşayabildiğini söyleyerek, “Üniversite hastanelerinin doğası gereği, zorlukları var. Devlet hastanesinden daha fazla zorlukları var. Çünkü burası gerçek bir eğitim araştırma hastanesi yani üniversite hastanesi burada temel bilimler dediğimiz bilimler var. Yani temel bilimler dediğimiz ne? Fizyolojisi var, farmakolojisi var, anatomisi var, biyokimyanın temel biyokimyası var. Yani derken personelimizin önemli bir kısmı hasta hizmeti sunamıyor. Ama onlar bizim personelimiz. Dolayısıyla özlük haklarında da diğer haklarda da hastanemiz içerisinde çalışan personelimiz gibi hakları var ve o haklarını da onlara vermemiz gerekiyor, veriyoruz. Durum böyle olunca devlet hastanesinde herkesin bir şekilde sağlık hizmetinin içerisinde bulunduğu bir ortam ile burada dediğim şekilde bir ortam karşılaştırıldığında ekonomik olarak burada tabii daha fazla zorluklar meydana geliyor. Ama devletimiz bunun farkında zorda olduğumuz dönemde bizlere destek veriyorlar ve o zorlukları aşmamızı sağlıyorlar. Sonuçta biz bir devlet hastanesiyiz, devletimizin emrinde olan bir hastaneyiz. Şu anda ekonomik olarak iyi durumdayız. Personelimize herhangi bir borcumuz yok döner sermaye borcumuz yok. Başka bir borcumuz yok. Devlet malzeme ofisimizden ilaç malzemelerini almak istiyoruz. Alıyoruz zaten ama daha oranını daha da arttırmak istiyoruz. Piyasaya olan borçlarımızın önemli bir kısmını ödedik. Zora düştüğümüzde biliyoruz ki devletimiz bize destek verecek.” açıklamasında bulundu.