Dal Ile Ilgili Cümleler

dal, dal kelimesi, dal kelimesiyle cümle, dal kelimesiyle örnek cümle, dal kelimesiyle 20 örnek cümle, kelimelerle örnek cümleler, dal kelimesiyle örnek cümle nedir

Sevgili takipçilerimiz, sizlere ilkokul öğrencilerimiz için kelimelerle örnek cümleler hazırlayarak onların gelişiminde katkıda bulunarak eğitim hayatlarında daha fazla adapte olmalarını sağlamaya çalışacağız. İlkokul dönemlerinde kelimelerle kurulan cümleler öğrencilerin gelişiminde, okumalarında, kelime haznelerinde büyük verim ve katkı sağlamaktadır. Verilen kelimeyle kurulan, kurulmaya çalışılan cümleler öğrencilerin kişisel gelişimiyle birlikte hafızalarını güçlendirecektir.  Bizlerde öğrencilerimizin zorlandığı, aklına gelmediği, yapamadığı durumlarda kelimelerle cümleler kurarak onlara yardımcı olmaya çalışacağız.

Dal Kelimesiyle İlgili En Güzel 20 Örnek Cümle

• Ağacın dalı kırıldı.
• Gözüme dalbattı.
• Ağacın dalında kuş vardı.
• Erik ağacının dallarıçiçeklendi.
• Konuyu boş yere dallandırıp budaklandırmaya gerek yok.
• Daha yüzmeyi öğrenmeden dalmayakalkıyorsun.
• Kayalıkların oradan şnokelle dalmaya bayılırdı.
• Bu yaptığına kendi bindiği dalıkesmek denir.
• Zeytin toplarken ağacın dallarına zarar vermemeye çalışıyoruz.
• Şu cırcır böceği ağacın dallarındanbirinde saklanıyor.
• Ağacın dalları kiraz doluydu; hepsini topladık.
• Badem dallarınıkırıp kırıp atmışlar oraya.
• Saka kuşu, dut dalına yuva yapmıştı.
• Yere sarkan dalları kesmemiz lazım.
• Dalgıçlar sabah saatlerinde denize daldı.
• Bakıyorum da yine hayallere dalmışsın.
• Hadi bir kere dalın ve çıkın, üşütmeyin sonra. 
• Suya balıklama daldım
• Dal goncayı bir sabah açılmış buldu
• Uzaklara daldı ve hayaller kurdu

Benzer konulara buradan  ulaşabilirsiniz;

Bu yazımızda dal ve el kelimesi ile ilgili farklı anlamlı cümleler kısaca olarak bilgi aktaracağız.

Dal: Bir ağacın kolları olarak bilinmektedir.

El: İnsan vücudunun bir uzvu olarak parmaklardan ve avuçtan oluşan bir parçadır.

Dal ile ilgili cümleler şu şekildedir:

*Ağacın dallarını çocuklar kırmışlar.

*Bu bilim dallarında derinlemesine araştırma yapmak için yetkin olman gerekir.

El ile ilgili cümleler şu şekildedir:

*Eller günahkar, diller günahkar, bir çağ yangını bu, dünya günahkar&#;

*Kardeşim elinin üstüne düşmüş ve kolu kırılmış.

Eş sesli kelimeleri farklı anlamlara gelebilecek şekilde cümlelerde kullanabiliriz. Bu kelimeler cümledeki anlamına göre farklı anlamlara gelebilirler. Eş sesli kelimeler, yazılışları aynı olan anlamları farklı olan kelimelerdir.

Eş sesli, sesteş Dal kelimesinin anlamı ve örnek cümleleri:

Eş sesli (sesteş) kelime: Cilt(funduszeue.info)
1. Ten, deri. "Senin cilt sorununa bu doktor da çare olamadı."
2. Kitap kaplaması. "Bu kitaplar yıpranmış gibi, ciltlense iyi olacak."

Eş sesli (sesteş) kelime: Acemi(funduszeue.info)
1. Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen. "Arkadaşım acemi şoför gibi araba kullanıyor."
2. Bir yere, bir şeye yabancı olan. "Sen galiba bu mahallenin acemisisin."

Eş sesli (sesteş) kelime: Tok(funduszeue.info)
1. Aç olmayan, karnı doymuş. "Benim karnım tok, yemek yemeyeceğim."
2. Kalın ve gür ses. "Müdür, tok sesiyle hepimizi azarladı."

Eş sesli (sesteş) kelime: Dil(funduszeue.info)
1. Ağızda bulunan tat alma organı. "Sütten dili yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş."
2. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan. "Kaç aydır bu dil kursuna gidiyorsun?" "Beni vazgeçirmek için az dil dökmedi."

Eş sesli (sesteş) kelime: Pas(funduszeue.info)
1. Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde. "Bu çivilerin hepsi paslanmış." "Merdiven yağmurda kalırsa paslanır."
2. Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi. "Bana hiç pas atmıyorsunuz." "Bu gollük bir pas."
3. Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz. "Ben pas diyorum."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yormak(funduszeue.info)
1. Yorgun duruma getirmek, sıkıntıya sokmak. "Seni bu kadar çok yormak istemezdim."
2. Bir anlam vermek, yorumlamak. "Kötü bir rüya görmüşsün, ama hayra yormak en iyisi."

Eş sesli (sesteş) kelime: Soy(funduszeue.info)
1. Soymak, bir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar funduszeue.info çıkarmak. "Şu tabaktaki patatesleri soy."
2. Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, köken, sülale. "Sen de bizim soyumuzdansın."
3. Cins, tür, çeşit. "Bu atın soyundan bir tay isterdim."
4. İyi ve üstün nitelikleri bulunan. "Bu vatanın evlatları soyludur."

Eş sesli (sesteş) kelime: Tez(funduszeue.info)
1. Hızlı, çabuk, acele. "Tez gel Osman, çocuğa bir şeyler oldu."
2. Akademik düzeyde büyük çalışma. "Bugün tez çalışmamı da sunduğumda her şey tamam olacak."

Eş sesli (sesteş) kelime: Kara(funduszeue.info)
1. Siyah renk. "Kara gözlüm yine gelmiş."
2. Toprak parçası. "Az sonra kara görünür."
3. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. "Dilerim bu kara günler çabuk geçer."

Eş sesli (sesteş) kelime: Öğüt(funduszeue.info)
1. Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat. "Bu hikayedeki öğüt ne?" "Gel sana biraz öğüt vereyim."
2. Tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek. "Un öğütülmüş buğdaydır." "Git bu mısırları da öğüt."
3. Ezmek, çiğnemek. "Yediklerimizi dişler öğütür."

Eş sesli (sesteş) kelime: Yan(funduszeue.info)
1. Yanmak, ateş durumuna geçmek, tutuşmak. "Soba yeni yandı, az sonra ısınırız."
2. Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölüm. "Elif'in yanında otur."
3. Birlikte, beraberinde olma. "Yanındaki kişi arkadaşın mıydı?"
4. Çok üzülmek. "Ben çok yandım, şimdi de sen yan."

Eş sesli (sesteş) kelime: İn(funduszeue.info)
1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk. "Ayı inine doğru sessizce ilerledik."
2. Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek. "Aşağıya in de biraz konuşalım."
3. Değeri düşmek. "Benzin fiyatları hiç inmiyor."

Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler Sözlüğünde Kayıt Bulundu.