kaynağı değiştir]
Ertoşi ya da Ertoşî, Kürtaşiretler birliği. Mendikan ve Hacîmendan adında iki kola ayrılmış olan 12 aşiretten müteşekkildir.[1]
Ağırlıklı olarak Hakkâri, Van, Batman ve Şırnak'ta yerleşiktirler.[2] Bazı kaynaklar Ertoşî aşiretinin 14 kol olduğunu yazar fakat 12 kol olduğu yönündeki bilgilerde bulunmaktadır. Bu kollar Mahmeda veya (Mahmedpîran)
Burada Mılan Abrının (Beyliğinin) Tarihini Aktarmaya Çalısacağız!''
Mılanların Esasını Teşkil Eden Abr Ve Abrı Oluşturan Aşiretler 7 Tanedir.
Bunlara''Yedi Mühür Sahibi Aşiretler'' denir. Bunların Yedisi De Abr Oluşturmak İçin Birleştikleri Zaman, Bütün Olay Ve Olaylarla İlgili Kararları,Demokratik Bir Çerçeve İçinde Beraber Alırlar.
Aşiret Reisi Kendi Adına Kazıttığı Mührü Bu Karara Bastırarak Onaylardı.
Bu Nedenle Bu Yedi Aşiret,Abrın Temelini Oluşturduğundan Bunlara ''Asli MILAN' (Bavmiran) 'denildi.
Öne çıkanlar:
BAV'MİRAN'LAR (KRAL BABALILAR)
1- Kuran
2- Hıdrekan
3- Hecikan
4- Çemıkan
5- Sinikan
6- Komnakşan
7- Cebikan
GAV'MİRAN'LAR (KRALLARIN İZİNDEKİLER)
1 Seydan
2 Serbıastan
3 Devan
4 Şarkıyan
5 Berguxanan
6 Dodıkan
7 Nasıran
8-Mendan
9 Şekıran
10 Çuvan
11 Bubelan
12 Garanjin
13 Advan
14 Baggara
15 Hedidi
16 Übeyyan
17 Alireşan
18 Şemıta
19 Neaiman
20 Şerebyan
21 Cemaledinan
22 İzoli
23 Toruna
24 Beni Ğıteb
25 Tırka
26 Kejan
27 Badıli
28 Hıfırkan
29 Hecekan
30 Eliya
31 Besiki
32 Bucak
33 Cekali
34 Çiya Reş
35 Danan
36 Deşi
37 Direjan
38 Heci Bayram
39 Xoşiyan
40 İse Adet
41Canbegi
42 Kelandilan
42 Kassiyani
43 Kewat
44 Keliş
45 Xellacan
46 Kum Reş
47Merd
48 Matmiya
49 Manli
50 Meşkan
51 Porxa
52 Sanan
53 Şivan
54 Zirafkan Aşiretleridir
(7 Asli Aşiretle Beraber,toplam 61 Aşiret )
Türkiye´nin gelmiş geçmiş en büyük sosyologlarından ve Milli Aşiretinine hatırı sayılır bir düşmanlık içinde olan Ziya Gökalp, Ehmedê Xanî´nin Mem u Zin adlı hikâyesinden yola çıkarak Kurmançilerin; Boti, Mehmedî ve Silîvî olarak üç kısma ayrıldığını; bunlardan Silîvîlerin de kendi aralarında Mil ve Zil olmak üzere ikiye ayrıldığını belirtmiştir(Aşağıda İbrahim Paşanın İngiliz Yazar Sir Mark Skyes'a Millilerin kökeni anlattığı yazı mevcuttur.)
Mil´e ve Zil´e mensup olanlar manasında çok sonraları Mıli ve Zıli olarak adlandırıldıkları Osmanlı Devleti kayıtlarına geçmiştir. Milliler o dönemler Erzurum, Bitlis, Van ve Dersim şehirleri ile İran sınırında yaşamaktaydı. Sözlü kaynaklara göre Mil ve Zil Hz. Nuh'un oğlu olan Sem'in çocukları idi.
Mıllilerden pekte haz almayan ve düşman derecesinde olan ama Mılliler konusunda çokça kafa yoran ünlü Edebiyatçı Ziya Gökalp'a göre ; Mılli Aşiretinin reisleri Abdi (Keleş) ve Ömer adlı iki kardeşin soyundan funduszeue.infoınız (Ziya Gökalp Kürt aşiretleri Hak. Sosyo. Araştırmalar Sh ) İbrahim Paşa Abdinin (Keleş) torunu olmakla birlikte, Abdi'nin torunları Şu an Suriyedeki Paşa ailesi ve Türkiyede Milli soyadını taşıyanlardır.Ömer'in soyundan gelenler ise aile düzeyinden aşirete yükselmiş olup Ağavata aşiretine mensupturlar. Bunlara kısaca Paşa Ailesi (Mala paşa) denir.
MİLLİLER HAKKINDA KAYNAKLAR
Milli asireti hakkinda ulasabilen kaynaklarin en önemlileri Mark Sykes’in iki yazisidir. Bunlardan ilki The Kurdish Tribes of the Ottoman Empire (), ikincisi The Caliphs’ Last Heritage () basliklidir. Sykes’in bu yazilari , , , ve tarihlerinde yaptigi toplam bes gezisinde tuttuğu notlara dayalidir. Bu iki yazida Milan asireti hakkinda hayli bilgi mevcuttur. Bu bilgileri bu asiretin lideri Milanli ünlü Ibrahim Pasa’yla ilki Nisan ’da olmak üzere bizzat yaptigi görüsmelerden edinmistir. Milan asireti hakkinda veriler içeren bir diger kaynak ise M. V. Bruniessen’in Agha, Sheykh and State baslikli çalismasidir.
İBRAHİM PAŞA'YA GÖRE MİLLİ AŞİRETİNİN ORJİNİ
Milanli Ibrahim Pasa, Mark Sykes’i “sag omuzunu öperek” karsilar. “Bedevi/göçebe usulü” diyor buna Sykes. Daha sonra Karacadag’daki Milli asiretinin orijini, asiretin ve konfederasyonun tarihi üstüne konusurlar. Ibrahim Pasa Milliler’i tüm digerlerinden farkli “ayri bir irk/ulus” olarak tanimlar. Ardindan “Kürt” denenlerin Milli, Zillan ve Baba Kurdi olmak üzere üç kolundan sözeder (M. Serif Firat’ta Kormanco, Zaza, Babakürdi, SC). Ama hemen sonra Milan ve Zilan gruplarinin Baba Kürtler’i Fars olarak gördüklerini ifade eder. Milli/Milan ve Zilan gruplari arasinda gerilerden beri süregelen bir rekabet ve düsmanligin mevcudiyetine deginen Ibrahim Pasa, daha sonra sözü Milliler ile Dersimliler arasindaki iliskilere getirir. Milliler ile Dersimliler arasinda bir fark olmadigini, bu ikilinin ayni olduklarini söyler. O’na göre “irk” olarak Sincar Dagi’nin Ezdileri de Milliler’e mensupturlar (Bkz. M. Sykes, The Caliph’s Last Heritage, ).
Mark Sykes, “The Kurdish Tribes of the Ottoman Empire” () baslikli yazisinda ve "The Caliphs’ Last Heritage" () adli kitabinda Milanli Ibrahim Pasa’dan ve Dersimliler’den dinledigi sekliyle aşağıdaki bilgileri kayda geçmistir.
Milan geleneginin Sykes’in aktardigi versiyonuna göre Milanlar Sem’in çocuklari olup Arabistan’dan (Güney’den diye yorumlanabilir) gelmislerdir. Kimi Ezdi, kimi de Hristiyan’dir. Zilanlar ise Dogu’dan gelmis “asagi/barbar bir irk”tirlar.
Bu gelenegin Milanlar’in agzindan aktarildigi açiktir. O nedenle burdaki “barbar” nitelemesi, Milanlar’in Zilanlar’a kiyasla bölgede daha eski olduklari iddiasina baglanabilir.
“Kürt” diye tanimlanan asiretler bu gelenekte Milan, Zilan ve Baba Kürdi olmak üzere üç gruba bölünmektedir. Bunlar “Türkiye Kürtleri”nin üç subesi olarak tanitilmaktadir.
Milanlari ayri bir irk/ulus olarak tanimlayan ve Dersimliler ile Ezdileri de bu gruba dahil eden Ibrahim Pasa, Milan ve Zilanlar’in Baba Kürdileri Fars olarak gördüklerini özellikle vurgular. Ibrahim Pasa’nin anlatimina göre Milan-Zilan seklindeki bölünme Islam istilasindan çok önceki bir tarihe aittir. O’na göre baslangiçta kadar asiretten bilesen Milan konfederasyonu zamanla dagilmis ya da dagitilmis, bunlardan bir bölümü bu sirada kaybolmustur.
Abdi ( Keleş) Bey Dönemi
Abdi Bey, yüzyılın başlarında doğdu. Dönemin Bağdat Valisi olan Ahmet Paşa´nın yanında bulunarak onun güvenini kazanmıştır. Kazanılan güven onun aşiretin başına geçirilmesine sebep oldu
Timur Bey (Zor Temur Paşa) Dönemi
Abdi Bey'in ölümünden sonra yerine oğlu Timur Bey geçti. Reisliğinin ilk döneminde devlet için yapmış olduğu hizmetlerden ötürü Mir-i Miran rütbesine sahip olmuştur. Bu rütbe Osmanlılar dönemindeki en yüksek rütbelerden biriydi. Ama zamanla birtakım olaylara sebep verdiği için idamına karar verilmiş, kendisi bunun üzerine isyana başlamıştı. İsyanı bastırmak için görevlendirilen Osmanlı paşaları; Süleyman Paşa ve İbrahim Paşa, Mardin´e gelerek isyanı bastırma girişiminde bulunmuşlardır. Timur Bey, Osmanlı kuvvetlerine karşı gelemeyeceğini anladıktan sonra Suriye'ye geçmiştir. Büyük çoğunluğu Diyarbakır yöresi aşiretlerinden oluşan Osmanlı kuvvetleri Timur Bey´in kardeşi Mahmut Bey ve aşiret önde gelenlerini yakalayarak idam etmişlerdir.
Timur Bey daha sonra Bağdat´taki Abdulkadir Geylânî Dergâhı´na sığınmıştır. Dergah şeyhinin, Bağdat Valisi ile yapmış olduğu görüşmenin ardından affedilen Timur Bey aşiretinin başına geri dönmüştür. Kısa sürede aşiret üzerinde nüfuzunu sağlamlaştıran oğlu Eyüp Ağa´yı reislikten men edememiştir. Timur Bey bir diğer oğlu olan Mahmut Ağa´yı reis yapmak istiyordu. Bu girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Fırat Nehri kıyısında küçük bir köye yerleşti ve burada öldü.
Eyüp Bey ve Mahmut Bey Dönemi
Sözlü ve yazılı kaynaklara göre Eyüp Bey kendi döneminde elli binden fazla süvari güce sahip bir liderdi. Bu güç sayesinde Doğu Anadolu´daki birçok aşireti kontrolü altında tutmayı başarmıştır. Kendisinin bu gücü kullanması bölgede tedirginlik yaşanmasına sebep olmuştu. Bir bakıma bölgenin en büyük despot gücü olarak görülmekteydi. yılındaki Doğu Anadolu Islahatı sebebiyle bölgeye gelen Osmanlı paşası Reşit Paşa tarafından tutuklandı. Üç yıl sonra hapishanede ölmüştür. Onun ölümüyle yerine geçen kardeşi Mahmut Bey kısa bir süre sonra Kiki Aşireti´yle girmiş olduğu bir savaşta öldürülmüştür. Yerine oğlu II. Mahmut geçmiştir.
II. Mahmut Bey Dönemi
II. Mahmut dağılma sürecinde reisliğe geçmiştir. Bölgenin en büyük aşiretinin kan kaybetmesini istemeyen Osmanlı İmparatorluğu aynı zamanda bölgede giderek güçlenen Şamar ve Anaze adlı Arap aşîretlerinin daha da güçlü olmalarını istemiyordu. II. Mahmut Bey devletten almış olduğu destek ve kendi idari kabiliyetiyle aşîreti tekrar toparlamayı başardı. Kendisi daha sonra Viranşehir´i aşiretin merkezi olarak ilan etti. Burada büyük bir kale yaptırdı. Öldükten sonra yerine oğlu İbrahim Paşa geçti.
İbrahim Paşa Dönemi
Bölge halkı tarafından Berho bey olarak ta bilinen İbrahim Bey´nın reisliği döneminde İmparatorluk iç ve dış meseleleri ile uğraşmaktaydı. Özellikle; Anadolu´nun hemen hemen her yerinde eşkiyalık en büyük sorunlardan biriydi. Heyet-i Islâhiye´nin başındaki Abidin Bey, Doğu Anadolu´da söz sahibi olan tüm aşiret reislerine gözlem altına almıştır. Bu reislerden biri de Sivas´ta tutulan İbrahim Bey daha sonra serbest bırakıldı ama Sivas´ta ikamete mecbur kılındı. Heyet-i Islâhiye´nin amaçlarından diğer de bölgede ziraatın yaygınlaştırılması, bölgenin imarı ve madenlerin işletilmesiydi. Kısa bir süre sonra tekrar aşîret merkezi olan Viranşehir´e dönen İbrahim Bey daha sonra yapmış olduğu hizmetlerden dolayı paşalığa yükselmiştir.
yılında kaymakamlığa atanan İbrahim Paşa, Padişah II. Abdülhamit´e bağlılığını bildirerek padişahın doğudaki sınırları korumak için kurulacak Hamidiye Alayları´na aşiretiyle katılacağını bildirmiştir II. Abdülhamit alayların başına İbrahim Paşa´yı atadı. İbrahim Paşa böylelikle diğer aşiretlerin mensuplarını toplayarak büyük bir ordu kurdu. 11 alaydan beşi Milli Aşireti´nden oluşuyordu. Paşa, Padişah tarafından Mirliva'lığa yükseltildi. Sözlü kaynaklara göre Padişah II. Abdülhamit, İbrahim Paşa´yı oğlu gibi görmüştür. Hamidiye Alayları lideri İbrahim Paşa diğer aşiretleri de etrafında toplayarak büyük bir otoriteye sahip olmuştu. İmparatorluğun doğu sınırları Kürtler´den oluşan Hamidiye Alayları tarafından güvence altına alınmıştı ama aşiretin güneyindeki diğer büyük aşiretlerden olan Arap Şamar,Ges Aşiretleri Millîlerin en büyük düşmanlarındandı. İki aşiretin savaşları uzun bir dönem sürdü. Aşîret, bu savaşlar sonrası yenilgiye uğrayan Şamar Aşireti´ne ait binlerce küçük ve büyükbaş hayvanları alarak elindeki esir Şamarlıları serbest bırakmıştır. İbrahim Paşa böylelikle daha da güçlenmişti. Zapt edilemeyecek güçte olduğuna inanan paşa yılında Karakeçili Aşireti ile çatışmaya girdi. Devlet, kendisinin bu gücünü olumsuz olarak görmeye başlamıştı. Ama giderek büyüyen aşirete halk isyan çıkarır sebebiyle karışmamıştı.
yılında aralarında Cemaldin, Seydan, Şemitan gibi onlarca aşireti nüfuzu altına aldı. Dedesi Timur Bey ve onun kardeşi olan Mahmut Ağa´nın Diyarbakır aşiretleri tarafından bozguna uğratıldığını unutmayan İbrahim Paşa büyük bir orduyla Diyarbakır´a gelerek yıllarca aklında olan intikamı alma girişiminde bulundu. Aşiret kuvvetleri Diyarbakır´da işkenceye başladılar. Diyarbakır aşiretleri bozguna uğratılmıştı Devlet bunun üzerine girişimlerde bulunarak İbrahim Paşa´yı durdurdu. Diyarbakır Valiliği daha sonra İbrahim Paşa´nın, o dönemler birçok isyan çıkaran Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa ve onun oğlu olan adaşı Mısırlı İbrahim Paşa ile ilişkilerinin olduğunu tespit etmişti. Bunun üzerine padişah Millî Aşîreti lideri İbrahim Paşa´yı Yemen´e sürgününü onayladı. Ama İbrahim Paşa yetersiz deliller sebebiyle sürgün edilemedi. Bunun üzerine Diyarbakır Halkına karşı baskılar daha da arttı Netice de aralarında Ziya Gökalp´in de bulunduğu halk Diyarbakır Telgrafhanesi´ni işgal ederek imparatorluğun İbrahim Paşa´ya karşı yaptırım uygulamasını istediler Netice de İbrahim Paşa´nın kesin bir şekilde sürgününe karar verilmişti. Medine Sürgününe karar verilen paşa yola çıktı. Şam´da mola verdiği sırada II. Meşrutiyet ilan edilmişti. Bunu umut olarak gören paşa tekrar Viranşehir´e doğru yola çıktı. Burada tahttan indirilen Padişah II. Abdülhamit´e destek için isyan çıkaracağını açıkladı. Bununla birlikte devlet onun üzerine büyük bir ordu gönderdi. Bunu haber alan paşa askerlerini alarak ilk önce Kasr- ı Kanco'ya oradan Şengal Dağlarına geçfunduszeue.info Tepesin de girdiği çatışmada yara almış ve bir kaç gün sonra vefat etmiştir.
Ünlü İngiliz yazarı Mark Sykes'in gözlemlerinde İbrahim Paşa´nın kendine güvenen, hakim karakterli ve feodal bir baron olduğunu ve Kürdistan'ın Taçsız Kralı diye kitabında yer vermiş ve tespit etmiştir. Mark Sykes onunla ilgili gözlemlerini kitaplarına ayrıntılı olarak yer vermiştir.
Ibrahim Pasa’nin bazi zaaflari, yetenekleri ve kuvveti ile Pontus krali Mithridates’i animsattigini söyleyen Sykes’a göre Ibrahim Pasa karargah olarak kullandigi çadirinin büyüklügü ile övünüyordu. Birlikte olduklari bes gün zarfinda ( Nisan ) bütün islerin hep bu büyük çadirda görüldügüne tanik olmustu. O’nun çadirinda Atilla’nin ve Timur Lenk’in kamp hayatlarini tasavvur etmek kolaylasmisti (Bkz. M. Sykes, The Caliph’s Last Heritage, , s. ).
Hamidiye komutanlari arasindan özellikle iki isim devlet tarafindan potansiyel tehdit olarak görülmüslerdir. Bunlardan biri Botan’da adeta küçük bir krallik yaratan Miranli Mustafa Pasa, digeri de Milanli Ibrahim Pasa’dir. Ibrahim Pasa, darbesi ile iktidara oturan Ittihatçilar’in otoritesini tanimaz. Bu sirada bagimsizligini ilan etmek üzere ayaklanir, fakat yenilir (M. V. Bruniessen, a.g.y).
Sykes’in ifadesine göre Ibrahim Pasa’nin etrafinda imparatorlugun her irkindan ve inancindan insanlar vardi. Kimi vergi, kimi ticaret, kimi de anlasmazliklarin çözümü için ona gelirdi. Osmanli Büyük Veziri, Sykes’in faaliyetlerini izlemesi için Ibrahim Pasa’ya mektup göndermisse de, Milanli Ibrahim Paşa bu mektubu Sykes’a göstermistir (Bkz. Sykes, The Caliphs’ Last Heritage, , s. ).
III. Mahmut Dönemi
III. Mahmut döneminde aşiret Balkan Savaşları´na üç alay göndererek hükümete bağlı olduğunu gösterdi. Daha sonra Kuva-yı Milliye´ye destek verdi. Bağımsız Kürdistan fikirlerini ret ederek, İngilizler´in kendisini Kürt Kralı yapma fikrine karşı çıktı. Kendisinin devlete bağlı kalacağını belirtti ’da bir ara vasal bir Kürt kralligi olusturmaya niyetlenen Britanya’nin düsündügü kral adaylarindan en önemlisi ve ilki Mahmut beydir. (Bkz. M. V. Bruniessen, a.g.y).
yılında Kurtuluş Savaşı´na katıldı. Hamidiye Alayları´na bağlı olan aşiret mensuplarından oluşan IV. Tümeni Kafkas Cephesi´ne göfunduszeue.info İttihati Terakinin milliyetçi tutumu ve Mılli aşiretine yaptığı baskılar ve arkası kesilmeyen tacizler(İbrahim Paşanın oğlu Abhulhamit Paşanın Diyarbakır zindanlarında İttihati Terakinin adamları tarafından işkence yapılması ve kafası kesilerek öldürülmesi!!!) sonrası yılında Milli Aşiret Ayaklanması başladı. Bu isyan aylarca sürmüştür.
Bugün
Aşîret, Cumhuriyet´in ilanından sonra mezopotamyadaki etkin gücünü yavaş yavaş yiitirmiştir,ama Viranşehir ve çevresinde gücünü devam ettirmiştir. Özellikle Viranşehir ilçesinde Milli Aşireti ruhu etkisini kaybetmemişfunduszeue.infotamya ve çevresinde yaşayan Milliler halen Milli Aşireti mensubu olduklarını belirtirler. Aşîret nüfusu bakımından Türkiye´nin en büyük aşfunduszeue.info rakamlara bağlı kalınmaksızın Mezopotamya ve çevresinde (BeşMilyon) Mılli Aşireti kökenli insan bulunmaktadır.
Günümüzde Mıllan'a tabi aşiretler bağımsız birer aşiret funduszeue.info,Dümbüllü
(Bucak),Karakeçili,Seydan,Dodıkan aşiretleri funduszeue.info dediğimiz Mıllanın çekirdeğini temsil eden Bamiriyanlar'ın çoğu Suriyede kalmıştıfunduszeue.infoşehir'de yaşayan Bamiriyan olarak bilinen yedi aşiret arasında eskisi gibi olmasa da güçlü ve daimi bağlar devam etmektedir.
Aşîret bugün Viranşehir başta olmak üzere; Van,Dersim, Mardin, Elazığ,Bitlis, Konya, İzmir, Ankara, Kars, Diyarbakır, Sivas, İstanbul gibi illerde yoğun yaşamaktadırlar.
Ayrıca Suriye başta olmak üzere , İran, Irak, Almanya Fransa ve İsveç gibi ülkelerde de yaşadıkları bilinmektedir.
Mıllan, Urfa ve bölge aşiret tarihine damgasını vuran aşiretlerden birisidir.Aşiretçilikten Abr(BEYLİK) düzeyine Abr düzeyinden bend (DEVLET,KRALLIK) düzeyine kadar yükselmiştir.Mıl bendinin(KRALLIĞININ) aynı zamanda tarihi temsilcileridir.Yöre aşiret usulü ile söylersek bölgedeki ve Urfa'daki tüm aşiretler Mıllanların çadırının altında gelişmiş ve aşiret düzeyine yükselmiştir.Şair,Edebiyatçı, Şeyh,Agit kısaca tüm aşiret ileri gelenleri,Mıllanları ve onların tatbikat şeklini almışlardır.Kısacası yılına kadar Urfa demek Mıllan demekti.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bu desteği ’te Demokrat Parti’ye kaptırdı. Demokrat Parti, Bucak aşiretinden Mustafa Remzi Bucak’ı ve Melik Fırat’ı vekil listesine alarak aşiretlerin desteğini almaya başlamıştı. Uzun yıllar aşiretler iktidarlara büyük katkılarda bulundular. Özellikle Demirel, aşiretler ile bütünleşmişti. Günümüze baktığımızda aşiretlerin eski devasa gücünün zayıfladığını görüyoruz. Çünkü aşiret mensupları arasında bölünmeler ve bireysel adaylıklar söz konusu olmaya başladı. Bu durum, aşiretlerin eski ağırlığını ortadan kaldırdı. Korucu aşiretleri ile bilinen Şırnak’ta Tatar aşireti mensubu dört kişi ayrı ayrı partilerden aday oldular. Diyarbakır’a baktığımızda da Ensarioğulları aşireti mensupları ayrı partilerden aday oldular. Kendi içinde bütünlüğü sağlayan Bedirhanoğlu aşireti ve Elçi aşireti CHP’de yer bulabildi. Bir zamanlar Demirel’in sağ kolu olan Bucak aşireti reisi Mehmet Celal Bucak’ın oğlu Fatih Bucak ve yeğenleri hiçbir partiden yer bulamadılar. Aynı durum İzol aşireti için de geçerlidir. Parti listelerinde yer bulamayan aşiret üyelerinin mensupları, seçimlerde bağımsız aday olarak yarışa katılmayı tercih etmek durumunda kaldılar. Aşiretler dünden bugüne genelde büyük partileri tercih etmekte, HDP’ye de mesafeli davranmaktadırlar.
DENGELER DEĞİŞTİ
HDP, bölgede aşiretler yerine, Kürtler arasında tanınmış isimlere öncelik vermeyi strateji olarak benimsemektedir. Yani bölge aşiretleri bölünüp bireysel hareket ettikleri için yeterli gücü elde edemiyorlar. Bu durumu gören aşiret üyeleri tercihlerinde bağımsız hareket ediyorlar.
Dr. Ramazan TOPDEMİR
GÜNÜN SÖZÜ
Unutmayalım
“Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke olmasının yanında, aynı zamanda demokrasinin, din ve vicdan özgürlüğünün, özgür düşüncenin temel dayanağıdır. Ülkemizde hukuk birliğinin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laiklik ilkesi, kadın haklarının da güvencesidir.” Nazan MOROĞLU
CHP ALMANYA’YI UNUTMUŞ
YURTDIŞINDAKİLER KIRGIN
YSK’ya göre, yurtdışında 3 milyon bin seçmen var. Yurtdışı seçim bölgesi olmadığı için onları temsil edecek milletvekili adaylarının sayısı partilerin keyfine bırakılmış. Listelerde kendilerine yer bulamayanlar ve seçmenler partilere kırgın. Genel merkezlerin hışmına uğramamaları için isim yazmıyoruz. Ama hepsi “Üvey evlat muamelesi görmekten bıktık. Parti istediğini listeye koyuyor. Temayül yoklaması şart” diyorlar. Özellikle CHP’nin yurtdışını hiç dikkate almaması da dikkati çekti.
Listelere bakıyoruz. Yurtdışı bağlantılı 6 aday tespit edebildik.
En fazla adayı AK Parti göstermiş. MHP, İYİ Parti ve DEVA birer aday ile yetinmiş. AK Parti Zafer Sırakaya, (İst. 2/7), Oğuz Üçüncü (İst. 3/7), Meryem Göka (Konya 4. sıra) isimlerini göstermiş. MHP Cemal Çetin’i (İst. 2/2), İYİ Parti Hamburg’dan Selçuk Han’ı (Malatya 4. sırada) aday yapmış. DEVA Partisi’nden Mustafa Yeneroğlu da CHP listesinden (İst. 3/6) sırada.
24 Haziran ’de yurtdışında en çok oyu yüzde () ile AK Parti aldı. İkinci sırada yüzde () ile CHP, üçüncü sırada da yüzde ’le () HDP geldi. MHP yüzde () ile dördüncü sırada yer alırken, MHP’yi yüzde () oyla İYİ Parti takip etti.
SANDIK NÖBETİ
Ankara’da 6 avukat örgütü ortak bir açıklama yaparak 14 Mayıs’ta seçim güvenliğinin sağlanması için sandıkların başında olacaklarını ilan ettiler. “Tüm sivil toplum kuruluşları bu konuda aynı duyarlılığı göstermeli, vatandaşın oyuna ve sandığın güvenliğine sahip çıkmalıdır” dediler.
SİYASETİN RENKLERİ
NE SAĞCI NE SOLCU
- BUNDAN sonra muhalefet İnce’nin kapısını çalmaktan vazgeçmelidir. Zira onun bu demokrasi cephesine katacağı bir değer yoktur. Gittiği her yerde de sorun çıkarır. Ne sağcı ne solcu, bir şey çıkmaz. Zeki SARIHAN
- KİMSENİN, Sayın Kılıçdaroğlu’nun C.B. adayı olması derdinde olmadığı, listelerden anlaşılıyor.
Herkes kendi koltuğunun derdine düşmüş, Kemal Bey’i kuşatmışlardır.
Şahap ÖNAL
BİLİYOR MUSUNUZ?
- CHP İstanbul 3. Bölge aday adayı, öğretmen Maksut Balmuk’un, YSK’ya başvurarak “İş Kanunu’na tabi olmayan kamu görevlisi statüsünde olan cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar, istifa etmeden milletvekili adayı olamazlar. Hukuk normları amaç dışı yorumlanamaz. YSK’ya dayatma yapılamaz” görüşünü ileri sürdüğünü
- Kamu Mühendisleri Platformu’nun, 81 ilden mühendislerin katılımı ile özlük ve mali hakları için gerçekleştireceği toplantının Ankara Ulus Meydanı’nda Cumartesi saat ’da yapılacağını
KADIN KOOPERATİFLERİ GÜVEN ARTIRIYOR
Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı Başkanı Ayşe Kaşıkırık, Türkiye genelinde 10 kadın kooperatifiyle ‘kadın emeği’ üzerine yaptığı saha çalışmasını yayınladı. Daha çok kadına ulaşabilmesi için funduszeue.info linkinden takip edilebilir. Kaşıkırık araştırmasında özetle şöyle diyor:
“‘Ataerkil Kapitalist Toplumda Tarımda Kadın Emeği’ başlıklı araştırmada, tarımsal alanda faaliyet gösteren kadın kooperatiflerinin, kadın emeğinin görünür olmasındaki ve kadınların sosyoekonomik güçlenmesindeki etkisi analiz edilmiştir. Çalışma kapsamında, tarımda çalışan kadınların yaşadıkları eşitsizliklerin, ayrımcılıkların, adaletsizliklerin önlenmesine ve tarımda kadın emeğinin görünür hale gelmesine yönelik öneriler de sunulmaktadır. Bu araştırmada ‘Kadın kooperatifleri tarımda kadın emeğinin görünür olmasına katkı sunmakta mıdır?’ temel sorusuna cevap aranmaktadır. Bu çalışma, online anket yöntemi ile Türkiye’nin 5 farklı coğrafi bölgesinden (Akdeniz, Doğu Anadolu, Ege, Karadeniz ve Marmara) toplam 10 kadın kooperatifinden elde edilen verilere dayanmaktadır.
TARIMDAKİ EŞİTSİZLİKLER
Çalışmaya göre, tarımsal alanda faaliyet gösteren kadın kooperatiflerinin kadınların emeğini görünür hale getirmek için çalışmalar yaptığı ve kadınları sosyoekonomik açılardan güçlendirdikleri saptanmıştır. Kadın kooperatiflerinin, kadınları ekonomik açıdan özgürleştirdiği, güvenlerini artırdığı, motivasyonlarını yükselttiği, öz savunuculuk becerilerini geliştirdiği, sosyal dayanışmayı güçlendirdiği ve bilgiye erişimi kolaylaştırdığı tespit edilmiştir.”
#AK Parti#MHP#İYİ Parti
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
174245 174246 174247 174248 174249
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası