ataturkun okul hayati / Atatürk'ün Öğrenim Hayatı, Atatürk'ün Öğrenim Hayatı Kısaca

Ataturkun Okul Hayati

ataturkun okul hayati

Atatürk'ün Gittiği Okullar: Sırasıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün Okuduğu Okullar, Mektepler ve Öğrenim Gördüğü Şehirler

Mustafa Kemal Atatürk'ü rol model alan bir insanın ilk öğreneceği şeyler kesinlikle Atatürk'ün okuduğu okullar olacaktır. Zaten internet üzerinde en fazla aratılan konulardan birisi Mustafa Kemal Atatürk'ün okuduğu okullardır. Mustafa Kemal Atatürk hayatına pek çok okul sığdırmış, çok bilgili bir liderdir. Peki, Mustafa Kemal Atatürk hangi okullarda okumuştur? Mustafa Kemal Atatürk'ün okumuş olduğu okullar ile ilgili tüm ayrıntılar bu yazıda

Atatürk'ün Okuduğu Okullar

Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim hayatı pek çok insan tarafından merakla araştırılır. Genellikle bu konuyu çocuklar ve gençler araştırır. Çünkü bu konu derslerde işlenmektedir. Ancak elbette yetişkin bireyler de bu konu hakkında araştırmalar yaparlar. Mustafa Kemal Atatürk sırasıyla şu okullara gitmiştir:

  • Mahalle Mektebi:
    • Annesinin isteği ile bu okula gitmiştir.
    • Mahalle Mektebinde fıkıh gibi bazı dini dersler almıştır.
    • Geleneksel eğitim veren bir okuldur.
    • Birkaç hafta bu okulda okumuştur.
  • Şemsi Efendi İlkokulu
    • Daha çok batı tarzında ve modern eğitim verilirdi.
    • Babasının isteği ile bu okula gitti.
    • Bu okula giderken babasını kaybetmiştir.
  • Selanik Mülkiye Rüştiyesi
    • Askeri bir lise değildir.
    • Memur olmak amacı ile bu liselere gidilirdi.
  • Selanik Askeri Rüştiyesi
    • Çocukluğundan beri asker olmak istiyordu ve komşusunu üniforma içinde görünce asker olmaya karar verip bu okula gitti.
    • Bu okulda matematik öğretmeni tarafından Kemal ismini aldı.
  • Manastır Askeri İdadisi
    • Burada Ömer Naci ile tanışıp arkadaş oldu.
    • Edebiyat ile ilgilenmeye başladı.
    • Yabancı dil eğitimi ilerletti.
    • Tarihe ilgisi arttı.
    • – yılları arasında gitmiştir.
    • Doğduğu ve büyüdüğü şehirden ilk kez ayrıldı.
  • İstanbul Harp Okulu
    • Teğmen rütbesi ile bu okulu bitirdi.
    • 13 Mart – 10 Şubat yılları arasında okumuştur.
  • İstanbul Harp Akademisi
    • Kurmay Yüzbaşı olarak mezun oldu
    • – 11 Ocak arasında okumuştur.

Editörün Önerisi: Alfabe Sırası İçin Tıklayınız

Atatürk'ün Okuduğu Okullar ve Şehirleri

Mustafa Kemal Atatürk pek çok okulda eğitim görmüştür. Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim aldığı okullar ise insanlar tarafından çok merak edilmektedir. Bu yüzden de çok araştırılmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk'ün okuduğu okulların merak edildiği kadar okuduğu okulların hangi şehirlerde bulunduğu da merak edilmektedir. Bu araştırmaları hem öğrenciler hem de Mustafa Kemal Atatürk seven yetişkin bireyler araştırmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk'ün gittiği okullar ve şehirleri ise şunlardır:

  • Mahalle Mektebi ( Selanik)
  • Şemsi Efendi Okulu ( Selanik)
  • Selanik Mülkiye Rüştiyesi ( Selanik)
  • Selanik Askeri Rüştiyesi : - ( Selanik)
  • Manastır Askeri İdadisi: - ( Manastır Şehri Makedonya)
  • Harp Okulu: 13 Mart Şubat ( İstanbul)
  • Harp Akademisi: - 11 Ocak ( İstanbul)

    Atatürk'ün Öğrenim Hayatı

Küçük Mustafa, Haziran ’de başladığı ilköğrenimine bir süre annesinin arzusuna uyarak Hafız Mehmet Efendi Mahalle Mektebi’nde devam etti. Fakat çok geçmeden babasının isteği ile Selanik’te çağdaş usullerle öğretim yapan Şemsi Efendi Mektebi’ne geçti ve ilkokulu burada bitirdi. Şemsi Efendi, yeni öğrencisinin yeteneklerini ve zekâsını takdir ettiğinden, küçük Mustafa’nın kendi okulunda bulunmasından son derece memnundu.

Küçük Mustafa, bu okulda okurken babası öldü. Ali Rıza Efendi’nin ölümü üzerine, Zübeyde Hanım üç çocuğu ile bir süre Selanik yakınlarındaki Lankaza’da bulunan Rapla Çiftliği’nde subaşılık yapan kardeşi Hüseyin Efendi’nin yanına yerleşti. Çiftlik hayatı nedeniyle küçük Mustafa’nın öğrenimi ister istemez bir süre aksamıştı. Fakat çok geçmeden Selanik’e dönerek halasının yanında, bıraktığı yerden öğrenimine devam etti.

Küçük Mustafa, Şemsi Efendi Mektebi’nden sonra bir süre Selanik Mülkiye Rüştiyesi’ne devam etti ardından bu okuldan ayrıldı ve yılının Temmuz-Ağustos aylarında kendi kararı ile Askerî Rüştiye’ye müracaat ederek öğrenimine burada devam etti. Yazları, dayısı Hüseyin Efendi’nin yanına gider, okul zamanına kadar çiftlikte kalırdı. Mustafa, bu okulu gerçekten sevmişti. Arkadaşları arasında zekâsı ve üstün yetenekleri ile kısa zamanda kendisini gösterdi ve öğretmenlerinin sevgisini kazandı.

Bu okulda matematik öğretmenliği yapan Yüzbaşı Mustafa Efendi, genç öğrencisinin yetenekleri ve zekâsı karşısında sınıftaki diğer Mustafalarla aralarındaki farkı belirtmek üzere öğrencisinin adının sonuna “Kemal” ismini ilave etti. Genç öğrencinin adı artık Mustafa Kemal olmuştu.


Mustafa Kemal, Selanik Askerî Rüştiyesini bitirdikten sonra 13 Mart ’da Manastır Askerî İdadisi’ne girdi. Burada Ömer Naci ile arkadaşlık etti. İleride ünlü bir hatip olarak tanınacak ve Birinci Dünya Savaşı’nda Teşkilât-ı Mahsusa Müfreze Komutanlığı yaparken tifodan vefat edecek olan Ömer Naci, Mustafa Kemal’in hitabet ve edebiyat sevgisinde etkin rol oynadı. Yakın arkadaşlarından biri olacak Ali Fethi (Okyar) de bu okulda öğrenci idi. Genç Mustafa Kemal, askerî öğreniminin yanı sıra yabancı dil öğrenimini de ihmal etmiyor; yazları izinli olarak Selanik’e döndüğü zaman Fransızca dersleri alıyordu.


Genç Mustafa Kemal, Manastır Askerî İdadisi’ni de başarı ile bitirerek 13 Mart tarihinde İstanbul’da Harp Okulu’na girdi. Üç senelik başarılı bir Harbiye öğreniminden sonra 10 Şubat ’de bu okulu teğmen rütbesiyle bitirdi ve öğrenimine Harp Akademisinde devam etti. yılında üsteğmen olmuştu. 11 Ocak tarihinde de kurmay yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisinden mezun oldu.

Harp Okulu’nda ve Harp Akademisi’nde de zekâsı, yetenekleri ve üstün kişiliği ile kendisini arkadaşlarına ve hocalarına tanıtmış, onların içten sevgi ve saygısını kazanmıştı. Askerlikle ilgili derslere büyük ilgisinin yanında matematik ve edebiyat dersleriyle güzel söz söylemeye karşı da merakı ve eğilimi vardı. Harp Okulu’nda ve Harp Akademisi’nde, memleket ve millet davalarıyla ilgilenmesi, düşüncelerini cesaretle ifadeden çekinmemesi sebebiyle aydın ve inkılapçı bir subay olarak tanınmıştı. Devir istibdat devri idi ve bu davranışları aleyhine olabilirdi; ancak çevresinde gerçekten çok sevilişi, düşüncelerinde samimi oluşu, onun herhangi bir tertibe kurban gitmesini önlemişti. Bununla beraber Harp Akademisi’nden mezuniyetini izleyen günlerde istibdat ve padişahlık rejimi aleyhindeki düşünceleri ve durumu, şüphe çekerek birkaç ay İstanbul’da tutuklu kaldı; sonra 5 Şubat tarihinde Suriye bölgesine, Şam’a atandı.


Önceki Sayfa    Sonraki Sayfa

Atatürk'ün okul hayatı

Mustafa Kemal’in yetişmesi için annesi ve babası çok çaba harcadılar. Onlar, eğitimin gerekli ve yararlı olduğuna inandıklarından çocuklarının eğitimine büyük önem verdiler. Ancak bir süre sonra Ali Rıza Efendi vefat etti. Eşinin ölümü ile büyük maddi sıkıntı içine düşen Zübeyde Hanım, Selanik yakınlarında bir çiftlikte çalışan ağabeyinin yanına gitmek zorunda kaldı. Burada okula devam edemeyen Mustafa Kemal, dayısına çiftlik işlerinde yardım etti. Bu nedenle, kısa bir süre öğrenimine ara vermek zorunda kaldı.

Babasının “Adam olmak için okumak, öğrenmek şarttır; başka çare yoktur.” nasihatini hiç unutmayan Mustafa Kemal, annesinin isteği üzerine Selanik kentine dönerek Şemsi Efendi Okulunu bitirdi. Mustafa Kemal, Selanik Mülkiye Rüştiyesine (sivil ortaokul) girerek öğrenimine devam etti. Fakat o, asker olmak istiyordu. Bu nedenle Selanik Askeri Rüştiyesinden ayrıldı. Annesinden gizli girdiği Selanik Askeri Rüştiyesinin (askeri ortaokul) sınavını kazandı (). Böylece başarılarla dolu askerlik hayatına ilk adımını atmış oldu.

atatürkün okul hayatı

Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesinde okurken özellikle matematik, tarih ve edebiyat derslerinde çok başarılıydı. Kendisine özgü tavırları, zekası ve bilgisi ile arkadaşlarının saygısını, öğretmenlerinin sevgisini kazandı. Bir gün matematik dersinde gösterdiği büyük bir başarının ardından matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey, “ Senin adın da Mustafa, benim adım da… Bu böyle olmayacak. Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun.” diyerek ona olgun anlamına gelen “Kemal” adını verdi.

Mustafa Kemal, yılında Selanik Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra yılında Manastır Askeri İdadisine (lise) girdi. Burada göstermiş olduğu başarılarından dolayı kısa zamanda öğretmen ve arkadaşlarının dikkatini çekmeyi başardı. Bu okulda Mustafa Kemal’i en çok etkileyenlerden biri de sınıf arkadaşı Ömer Naci oldu. Ömer Naci, şiir ve edebiyatla uğraşan bir öğrenci idi. Bu arkadaşının etkisiyle şiir ve edebiyatla daha çok ilgilenmeye başladı. Bu durumu fark eden kitabet öğretmeni Mustafa Kemal’den askeri derslere daha çok ağırlık vermesini istedi. Öğretmeninin bu isteğini dikkate alan Mustafa Kemal, edebiyata olan ilgisini de devam ettirdi.

Atatürk'ün Askeri İdadide en çok sevdiği derslerden biri de tarihti. Tarih öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik (Bilge) Bey’in de katkılarıyla tarih bilincini geliştirdi. Mustafa Kemal’de oluşan tarih sevgisi ömrünün sonuna kadar devam etti.

Yaz tatillerinde ise dil kurslarına giderek Fransızcasını geliştiren Mustafa Kemal, Askeri İdadide okurken ülke sorunlarıyla yakından ilgilendi. yılında Manastır Askeri İdadisinden mezun olarak İstanbul’a geldi. Burada Harp Okuluna (harbiye) girdi (). 10 Ocak tarihinde bu okuldan mezun olan Mustafa Kemal, aynı yıl İstanbul’da eğitim veren Harp Akademisine seçildi. Mustafa Kemal ve bir grup arkadaşı Harp Okulunda gizlice çıkardıkları dergiyi Harp Akademisinde de yayınlamayı sürdürdüler. Dergide özellikle ülkenin geleceğini, Avrupa’daki gelişmeleri, özgürlük alanlarının genişletilmesini, vatan ve millet kavramlarını işliyorlardı. Bu derginin yazılarının büyük çoğunluğunu Mustafa Kemal yazıyordu. Harp Akademisinde yetenekleri, olgunluğu, zekası ve ülke sorunları ile yakından ilgilenmesi dikkatleri üzerine çekti. 11 Ocak tarihinde Harp Akademisinden kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu.

"Annem, Mahalle Mektebine giderek ilahilerle okula başlamamı istiyordu. Babam ise yeni açılan Şemsi Efendi Okuluna devam etmem ve yeni usul üzerine okumamda ısrar
ediyordu. Babam, annemin gönlünü kırmamak için beni önce ilahi töreni ile açılan Mahalle Mektebine götürdü. Birkaç gün sonra da bu okuldan alarak Şemsi Efendi Okuluna kaydımı yaptırdı.

Burada okumaya başladım. Böylece babam, annemin gönlünü de yapmış oldu. Komşumuz Kadri Bey adında bir binbaşı vardı. Oğlu Mehmet, askeri okula devam ediyordu. Onu
askeri elbise ile görünce çok beğeniyordum. Ben de askeri okula giderek böyle giyinmek istiyordum. Sokaklarda gördüğüm subaylar da ilgimi çok çekiyordu. Babam ölmüştü. Annem askeri okulda okumamı istemiyordu. Bu nedenle annemden gizli olarak askeri okul sınavlarına girdim ve kazandım. Böylece Askeri Rüştiyede (ortaokul) okumaya başladım…”

“Bununla beraber hatırlamak gerekir ki gerçek ve fedakar öğretmenler, eğitimciler eksik değildi. Onların bize verdikleri feyiz elbette esersiz kalmamıştır. Şimdi burada bir yüce kişiye rastladım. O benim Rüştiye birinci sınıfında öğretmenim idi. Bana henüz ilk bilgileri öğretirken gelecek için ilk fikirleri de vermişti. Demek istiyorum ki ilk ilham, ana-baba kucağından sonra okuldaki eğitimcinin dilinden, vicdanından, terbiyesinden alınır…”

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır