itimat 1 güzergahı / Скачать Biletall Otobüs ve Uçak Bileti MOD APK v15.0.12 для Android

Itimat 1 Güzergahı

itimat 1 güzergahı

Hazar World - Sayı: 12 - Kasım 2013

HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ YAYINIDIR<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI: <strong>12</strong><br />

hazarworld.com<br />

yayında<br />

Azerbaycan<br />

“İstikrara Devam” Dedi<br />

CHOICE OF AZERBAIJAN:<br />

ALIYEV FOR THE THIRD TIME<br />

ВЫБОР АЗЕРБАЙДЖАНА:<br />

3-й РАЗ АЛИЕВ<br />

SUMMARY<br />

краткое<br />

изложение56


CHOICE FOR<br />

ENERGY OF<br />

TURKEY’S<br />

TOMORROW<br />

Turkey’s largest private natural gas importer.<br />

With its PNG and LNG portfolio, supplies major<br />

industrial customers and cities throughout the country.<br />

www.enercoenerji.com


ÖNSÖZ<br />

Merhabalar,<br />

Bağımsızlığını kazandığı 1991 sonrasındaki 20 yılı aşkın süre içerisinde Azerbaycan, büyük<br />

bir sosyoekonomik dönüşüm ve ilerleme kaydetti. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in liderliğindeki<br />

son 10 yılda ise ekonomik, sosyal ve siyasal boyutta önemli projelere imza attı ve birçok<br />

alanda zirveye ulaştığı bir dönem yaşadı. Azerbaycan halkı, Aliyev dönemindeki başarılı<br />

çalışmalara kayıtsız kalmayarak 9 Ekim <strong>2013</strong>’te gerçekleşen 7. Cumhurbaşkanlığı seçiminde<br />

iradesini Aliyev’den yana kullandı. %85’e yakın oy oranıyla 10 adayı geride bırakan İlham<br />

Aliyev, 2003 ve 2008’deki zaferinin ardından 3. dönemde de Cumhurbaşkanı olarak seçildi.<br />

Türk ve dünya kamuoyu ile seçim süresince görev yapan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı<br />

(AGİT) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) gibi uluslararası kuruluşların<br />

gözlem heyetleri tarafından dikkatle takip edilen seçimler adil, özgür ve şeffaf bir ortamda<br />

tamamlandı. Toplumsal dinamikler ve uluslararası boyutta Azerbaycan’ın önümüzdeki 5<br />

yılını belirleyecek, önemli bir dönemin başlangıcı olarak görebileceğimiz seçimleri <strong>Kasım</strong><br />

sayısında kapak konusu olarak ele aldık.<br />

İzmir’in EXPO 2020 adaylığının oylanacağı 27 <strong>Kasım</strong> tarihine yaklaştığımız bugünlerde,<br />

SOCAR Türkiye CEO’su Kenan Yavuz, <strong>Hazar</strong> <strong>World</strong>’e verdiği röportajda konuya ilişkin<br />

görüşlerini aktardı. BP Şah Deniz Geliştirme Başkan Yardımcısı Alasdair Cook, TAP’ı ve bu<br />

projenin Güney Gaz Koridoru’nun gerçekleşmesi açısından önemini detaylı olarak inceledi.<br />

HASEN uzmanlarından Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Dr. İbrahim Palaz ve Dr. Cemil Ertem<br />

köşe yazılarıyla dergimizin <strong>Kasım</strong> sayısında önemli değerlendirmelerde bulundu. Palaz,<br />

Doğu Akdeniz’deki enerji rezervlerini teknik bilgiler ışığında irdelerken, Caşın Ortadoğu’daki<br />

son gelişmeleri mercek altına aldı. Cemil Ertem ise kaleme aldığı yazıda tarihî önemi<br />

haiz iki projeden; 29 Ekim’de açılışı yapılan Marmaray ile Bakü–Tiflis–Kars Demiryolu<br />

Hattı’ndan bahsetti.<br />

Geçtiğimiz ay Türkmenistan’da gerçekleşen ‘AGİT Perspektifinde Enerji Güvenliği ve<br />

Sürdürülebilir Yüksek Düzeyli Konferansı’ ve 24-25 Ekim’de Ankara’da düzenlenen 6. EIF<br />

Uluslararası Enerji Kongresi’nden çarpıcı başlıkları da bu sayımızda bulabilirsiniz. <strong>Hazar</strong><br />

Strateji Enstitüsü (HASEN) tarafından 4-5 Aralık tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek<br />

<strong>Hazar</strong> Forumu’nun ayrıntılarına ise etkinlik sayfamızda yer verdik.<br />

Türkiye ve Rusya arasında karşılıklı olarak vizelerin kaldırılmasıyla Türkiye’den giden turist<br />

sayısında artış gösteren Rusya’nın başkenti Moskova’nın tarihî ve turistik mekanlarını ‘Rota’<br />

kısmında bulabilirsiniz.<br />

Aralık ayında görüşmek dileğiyle…<br />

haldun yavaş<br />

<strong>Hazar</strong> Strateji Enstitüsü<br />

Genel Sekreter<br />

YÖNETİM<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

<strong>Hazar</strong> Strateji Enstitüsü Adına<br />

Haldun YAVAŞ<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Gökhan ÇAY<br />

haber müdürü<br />

Selin Şen Saltaş<br />

haber editörü<br />

Merve Damcı<br />

EDİTÖR<br />

Hande Yaşar ÜNSAL<br />

Yayın Kurulu<br />

Dr. Cemil ERTEM<br />

Efgan NİFTİYEV<br />

Emin AKHUNDZADA<br />

Prof.Dr. Mesut HAKKI CAŞIN<br />

Zeynep KAPTAN<br />

İLETİŞİM<br />

Veko Giz Plaza, Maslak Meydan Sok.<br />

No:3 Kat:4 Daire 11-<strong>12</strong> Maslak, 34298<br />

Şişli / İstanbul - TÜRKİYE<br />

Tel: +90 2<strong>12</strong> 999 66 00<br />

Faks: +90 2<strong>12</strong> 999 66 01<br />

www.hazarworld.com<br />

yayın YÖNETİM<br />

YAYIN GRUBU BAŞKANI<br />

Serkan ÜNAL<br />

GRUP KOORDİNATÖRÜ<br />

Mehmet Mücahid DEMİR<br />

FİNANS KOORDİNATÖRÜ<br />

Selim KARA<br />

genel yayın yönetmenİ<br />

Serdar TURAN<br />

ÖZEL PROJELER DİREKTÖRÜ<br />

Emin GÖRGÜN<br />

EDİTÖRLER<br />

Aynur ŞENOL ALTUN<br />

Can GÜRSU<br />

SANAT YÖNETMENİ<br />

Özkan ORAL<br />

YARDIMCI SANAT YÖNETMENİ<br />

Pınar GÜVEN<br />

Ahmet ÇELİK<br />

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ<br />

Şeref YILMAZ<br />

KATKIDA BULUNANLAR<br />

Cansu Ertosun<br />

Gizem GÜZEY<br />

Güzin GÜZEY<br />

Baran KARAKUZU<br />

Özbekistan Büyükelçiliği<br />

Mehmet Erdoğan elgin<br />

İnfomag Yayıncılık Bilişim Tanıtım ve<br />

Organizasyon Hizmetleri Ltd. Şti<br />

Ebulula Mardin Cad.<br />

4. Gazeteciler Sitesi A-8 /1<br />

Akatlar-Levent / İSTANBUL<br />

Tel: (02<strong>12</strong>) 324 55 15<br />

Faks: (02<strong>12</strong>) 324 55 05<br />

BASKI<br />

Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yay. ve<br />

Hiz. A.Ş. Dudulu Organize Sanayi Bölgesi<br />

1.Cadde No: 16 Esenkent – Ümraniye<br />

34476 İSTANBUL Tel: 444 44 03<br />

Yayın Türü<br />

Yaygın Yerel Süreli<br />

Yayın Süresi / Dili<br />

Aylık / Türkçe<br />

İLETİŞİM<br />

[email protected]<br />

www.infomagyayincilik.com<br />

www.hazarworld.com<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI <strong>12</strong> 1


içindekiler<br />

AZERBAYCAN’IN SEÇİMİ:<br />

3. KEZ ALİYEV<br />

KAPAK<br />

16<br />

•<br />

Azerbaycan’da halk<br />

Cumhurbaşkanlığı<br />

seçimi için sandık<br />

başına gitti. Oyların<br />

yüzde 85’e yakınını<br />

alan İlham Aliyev 3.<br />

kez Cumhurbaşkanı<br />

koltuğuna oturdu.<br />

Aliyev taraftarları<br />

ilk sonuçların<br />

açıklanmasının<br />

ardından kutlama<br />

için sokaklara<br />

döküldü.<br />

KISA KISALAR 04<br />

• Rusya ve Çin’den Petrol İşbirliği<br />

• Opec 2014 İçin Petrol Tahminini<br />

Düşürdü<br />

• Ukrayna, Rus Doğal Gazından<br />

Vazgeçiyor<br />

• Tanap, Türkmenistan Gazıyla<br />

Güçlenecek<br />

• AB’den Boru Hatlarına Milyar<br />

Euro’luk Hibe<br />

• Kazak Petrolünde İhracat Açmazı<br />

AJANDA 06<br />

Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi<br />

• Azerbaycan ve <strong>Hazar</strong> Denizi Petrol ve<br />

Doğal Gaz Haftası<br />

• 18. Türkmenistan Petrol ve Doğal Gaz<br />

Konferansı<br />

• Reenergy Rusya <strong>2013</strong><br />

HABER ANALİZ 08<br />

Doğu Akdeniz’de<br />

Neler Oluyor?<br />

Önümüzdeki 2-3 yıl içinde Doğu<br />

Akdeniz’deki derin sularda<br />

keşfedilecek bütün rezervler için<br />

çıkış yolunun arandığı bugünlerde<br />

kararlar verilmeden önce Türkiye’nin<br />

duruşunun ne olması gerektiğini<br />

sormak zorundayız. Bölgede<br />

yürütülen yoğun enerji kaynağı<br />

arayışlarının sebebini anlamamız<br />

gerekiyor.<br />

2


ETKİNLİK <strong>12</strong><br />

İstanbul’da <strong>Hazar</strong><br />

Zirvesi<br />

Üçüncüsü gelecek ay İstanbul’da<br />

düzenlenecek olan <strong>Hazar</strong><br />

Forumu’nda bölgedeki enerji<br />

kaynakları, ekonomik çeşitlilik,<br />

ulaştırma projeleri ve güvenlik ile<br />

ilgili sorunlar ele alınıyor.<br />

HABER ANALİZ<br />

14<br />

Enerjinin geleceği<br />

Ankara’da masaya<br />

yatırıldı<br />

6. EIF / Uluslararası Enerji<br />

Kongresi 24-25 Ekim tarihlerinde<br />

Ankara’da gerçekleştirildi.<br />

ANALİZ<br />

26<br />

Bölgenin Enerji<br />

Gündemi AGİT’de<br />

Değerlendirildi<br />

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği<br />

Teşkilatı’nın (AGİT) ev sahipliğinde<br />

17-18 Ekim tarihlerinde<br />

Türkmenistan’ın başkenti<br />

Aşkabat’ta düzenlenen ‘AGİT<br />

Perspektifinde Enerji Güvenliği ve<br />

Sürdürülebilir Yüksek Düzeyli<br />

Konferansı’nda bölgenin enerji<br />

gündemi değerlendirildi.<br />

gelecek notları<br />

30<br />

Birbirini tamamlayan<br />

tarihi önemde iki proje:<br />

Marmaray ve Bakü-<br />

Tiflis-Kars Demiryolu<br />

Tam bugünlerde Avrupa–Asya<br />

bütünleşmesi ile karşı karşıyayız.<br />

Marmaray’ın açılması, Türkiye ve<br />

Azerbaycan’ın halen devam eden,<br />

<strong>Hazar</strong> enerji kaynaklarını Güney<br />

Gaz Koridoru ile Avrupa’ya bağlama<br />

sürecinin bir başka açıdan<br />

tamamlayıcısı.<br />

ANALİZ<br />

40<br />

TAP: Avrupa’nın<br />

enerji geleceği için<br />

önemli bir boru hattı<br />

Tarihin geleceğe ışık tuttuğu<br />

düşünüldüğünde TAP, Güney Gaz<br />

Koridoru’nun geliştirilmesinde<br />

yalnızca ilk adımdır. İlk gaz ulaşım<br />

güzergahının kullanıma açılmasının<br />

ardından piyasa daha fazla gelişecek,<br />

yeni gaz ve altyapı çalışmaları<br />

gerçekleştirilecektir.<br />

KİTAP İNCELEME<br />

Azerbaycan Cumhuriyeti<br />

Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı,<br />

Azerbaycan İlimler Akademisi Üyesi<br />

ve Felsefe Doktoru Ramiz Mehdiyev’in<br />

kaleme aldığı “Azerbaycan:<br />

Küreselleşmenin Talepleri” kitabını<br />

Nihat Çelik inceledi.<br />

KÜLTÜR SANAT<br />

48<br />

50<br />

Son dönemde yayınlanan kitaplar,<br />

gösterime giren filmler ve bölgedeki<br />

sanatsal faaliyetlerden <strong>Hazar</strong> <strong>World</strong><br />

okuyucuları için seçtiklerimiz.<br />

DİPLOMASİ AKADEMİSİ 22<br />

ORTADOĞU’DA<br />

KURTLARLA DANS<br />

Ortadoğu bölgesinin güç<br />

dengelerinde, askeri kuvvet<br />

kullanılmaksızın Rusya ve ABD’nin<br />

Suriye’nin kimyasal silah stoklarının<br />

imhası yolunda ortak mutabakat<br />

sağlamaları ile yeni bir süreç başladı.<br />

Türkiye sınırını ihlal eden Suriye<br />

helikopterinin düşürülmesi ve<br />

Lübnan’da rehin alınan iki Türk<br />

pilotun geri iadesi, kaygan zemindeki<br />

endişelerin haklılığını ortaya koyuyor.<br />

RÖPORTAJ<br />

34<br />

İZMİR’İN KADERİ PARİS’TE<br />

ÇİZİLECEK<br />

SOCAR Türkiye CEO’luğunun yanı<br />

sıra EXPO 2020 İzmir İşadamları<br />

Komitesi Başkanlığı görevini de<br />

yürüten Kenan Yavuz, İzmir’in<br />

EXPO 2020 adaylığını <strong>Hazar</strong> <strong>World</strong><br />

okuyucularına değerlendirdi.<br />

ROTA<br />

52<br />

GEZGİN GÖZÜYLE<br />

MOSKOVA<br />

Her zaman dünyanın en çok merak<br />

edilen kentlerinden biri olan<br />

Moskova, vizelerin karşılıklı olarak<br />

kaldırılmasıyla birlikte Türkiye’den<br />

de daha fazla turist ağırlamaya<br />

başladı.<br />

www.hazarworld.com<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI <strong>12</strong> 3


KISA KISALAR<br />

Türkiye ve Gürcistan Kura Nehri’ne<br />

Ortak Baraj Yapacak<br />

Ublis condemquod publicam auctus movestatam auconerunum det vid<br />

Rusya ve Çin’in en büyük enerji şirketleri, Sibirya’nın doğusundaki<br />

büyük rezervlerde ortaklaşa petrol aranması<br />

için atılım niteliğinde bir anlaşma imzalandığını açıkladı.<br />

Anlaşma, Rusya’nın Çin’in Uzak Doğu’daki topraklarına tecavüz<br />

ettiği endişesinden kurtulması olarak nitelendirildi.<br />

Anlaşma aynı zamanda, enerji rezervine aç müşterileri ve rezervlerin<br />

işletilmesine finansman sağlamak için Moskova’nın<br />

gözünü giderek nasıl Asya’ya çevirdiğini de ortaya koyuyor.<br />

Rusya’nın gereksinimleri, petrol ve doğal gazın yetersiz geldiği<br />

Çin ile Doğu ve Güney Asya’daki diğer bölgelerde beklenmekte<br />

olan uzun vadeli talep artışıyla uyuşuyor. Birçok<br />

sanayileşmiş ülkede ise enerji tüketimi düşüş gösteriyor.<br />

Rusyalı devlet petrol devi Rosneft ve Çin Ulusal Petrol<br />

Şirketi (CNPC), Igor Sechin’in Pekin’e gerçekleştirdiği ziyarette<br />

imzalanan Mutabakat Anlaşması altında, Sibirya’nın<br />

doğusunda petrol ve doğal gaz araması ve üretimi yapılacağını<br />

açıkladı. Rosneft ve CNPC’den ayrı ayrı yapılan açıklamalarda<br />

şirketlerin ortak bir girişim kuracağı, Rosneft’in<br />

yüzde 51, CNPC’nin ise yüzde 49 hisseye sahip olacağı dile<br />

getirildi.<br />

OPEC 2014 İÇİN PETROL<br />

TAHMİNİNİ DÜŞÜRDÜ<br />

Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği (OPEC)<br />

dördüncü çeyrekte ve önümüzdeki yıl<br />

petrol talebinin azalacağını açıkladı.<br />

Organizasyonun yayınladığı tahmin raporunda Irak ve<br />

Libya’da azalan üretime rağmen küresel petrol arzının talebin<br />

üzerinde olacağı açıklandı. Daha önce 2014 yılındaki ortalama<br />

petrol talebinin günlük 50 milyon varil olacağını öngören<br />

OPEC bu tahminini 29,6 milyon varile düşürdü. Talebin bulunduğumuz<br />

dördüncü çeyrekte ise 30 milyon varil olması bekleniyor.<br />

Örgüt, ekonomide düzelme işaretlerine rağmen talebin zayıf<br />

kalmaya devam ettiğini ve yeni bulunan rezervlerin de petrol<br />

fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı uyguladığını vurguladı.<br />

4


UKRAYNA, RUS<br />

DOĞAL GAZINDAN<br />

VAZGEÇİYOR<br />

Bölge liderleri ve TANAP’ın birincil ortağı SOCAR,<br />

Aşkabat’ta AGİT kapsamında bir araya geldi.<br />

Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut<br />

doğal gaz anlaşmasının revize<br />

edilmemesi halinde, Ukrayna’nın<br />

Rusya’dan doğal gaz ithalatını<br />

durduracağı bildirildi.<br />

RIA Novosti ve Rusya 24 televizyonuna iki ülke<br />

arasında mevcut doğal gaz anlaşmasına ilişkin<br />

açıklamada bulunan Ukrayna Başbakanı Nikolay Azarov;<br />

“Bu fiyatlar karşısında ithal doğal gaz tüketimini<br />

azaltıyoruz. Ukrayna bu fiyatlardan satılan doğal gaz<br />

alımından gelecek 10 yıl içinde vazgeçecek. Bunlar boş<br />

sözler değil. Ukrayna’nın yüksek fiyattan gaz almasını<br />

kabul etmiyorum. Enerji verimliliğini artırma, alternatif<br />

enerji kaynaklarına yönelme, ülkemizdeki doğal gaz yataklarının<br />

üretim hacmini artırma çalışmalarına hız verdik”<br />

dedi. Ukrayna’nın “Naftogaz” şirketiyle Rusya’nın<br />

“Gazprom” şirketi arasındaki ‘al ya da öde’ şeklindeki<br />

doğal gaz anlaşmasının saçma olduğunu ifade eden<br />

Başbakan Azarov, Kiev’deki mahkemelerde bu anlaşmanın<br />

uluslararası hukuka aykırı ve saçma olduğunu ispat<br />

edebileceklerini belirtti. 5 Ağustos 2011’de gözaltına<br />

alınan eski Ukrayna Başbakanı Yuliya Timoşenko’ya,<br />

Ukrayna ile Rusya arasında 2009’da imzalanan doğal<br />

gaz anlaşmasında ülkesini zarara uğrattığı ve görevini<br />

kötüye kullandığı gerekçesiyle 7 yıl hapis cezası verilmişti.<br />

Moskova’da Ocak 2009’da imzalanan doğal gaz<br />

anlaşması 2019 yılına kadar geçerli.<br />

TANAP, TÜRKMENİSTAN<br />

GAZIYLA GÜÇLENECEK<br />

Enerji zengini Türkmenistan, enerji<br />

alanında uluslararası bir organizasyona ev<br />

sahipliği yaptı.<br />

Başkent Aşkabat’ta “AGİT Perspektifinde Enerji<br />

Güvenliği ve Sürdürülebilirlik Yüksek Düzeyli<br />

Konferansı” yapıldı. Türkiye’yi temsilen Kalkınma Bakanı<br />

Cevdet Yılmaz’ın da katıldığı konferansa iştirak eden<br />

Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) Başkan<br />

Yardımcısı Tofig Gahramanov, <strong>Hazar</strong> doğal gazını Türkiye<br />

üzerinden Avrupa’ya taşıyacak TANAP Projesi’nin<br />

Türkmenistan gazıyla gücünün daha da artacağını söyledi.<br />

Azerbaycanlı yetkili, <strong>Hazar</strong> Bölgesi’nde Türkiye, Azerbaycan<br />

ve Türkmenistan’ın ortaklaşa çalışabileceğini belirterek,<br />

Azerbaycan’ın transit konusunda çok defa kendi tutumunu<br />

dile getirdiğini belirtti. <strong>Hazar</strong> Bölgesi’ndeki enerji kaynaklarının<br />

Azerbaycan üzerinden transit geçişi için bütün imkanları<br />

seferber etmeye hazır olduklarını belirten Gahramanov,<br />

<strong>Hazar</strong>’ın enerji kaynaklarının Avrupa’ya ulaşmasında<br />

Avrupa Birliği’nin ve Türkmenistan’ın rolünün büyük olduğunu<br />

ifade etti.<br />

SOCAR Başkan Yardımcısı Gahramanov, <strong>Hazar</strong> doğal gazını<br />

Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak TANAP<br />

Projesi’nin de önemli olduğuna dikkat çekerek, bu projeyle<br />

16 milyar metreküp doğal gaz taşınmasının hedeflendiğini<br />

ve bunun 6 milyarından Türkiye’nin istifade edeceğini<br />

belirtti.<br />

www.hazarworld.com<br />

OCAK 2014 SAYI 1 5


KISA KISALAR<br />

TÜRKİYE<br />

RÜZGAR<br />

ENERJİSİ<br />

KONGRESİ<br />

6-7 KASIM <strong>2013</strong><br />

İSTANBUL, TÜRKİYE<br />

AB’DEN BORU HATLARINA MİLYAR<br />

EURO’LUK HİBE<br />

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, 2020 yılına kadar<br />

5.85 milyar Euro hibe edeceği enerji altyapı<br />

projelerinin listesini açıkladı.<br />

Enerji sektöründe rekabeti teşvik edecek 250 kilit enerji projesi arasına<br />

Türkiye kaynaklı birçok projeyi de dahil eden AB, bu projeleri şöyle<br />

sıraladı: <strong>Hazar</strong> doğal gazını Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya<br />

ulaştıracak Trans Anadolu (TANAP) ve Türkiye-Yunanistan-İtalya (ITGI)<br />

Doğal Gaz Boru Hattı projeleri, Türkiye ile Yunanistan ve Bulgaristan arasındaki<br />

doğal gaz enterkoneksiyonu projeleri ve kompresör istasyonları,<br />

Azerbaycan ve Türkmen doğal gazını Türkiye’ye ulaştıracak Güney<br />

Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı (SCP) ve Trans <strong>Hazar</strong> Boru Hattı (TCP)<br />

projeleri.<br />

KAZAK PETROLÜNDE İHRACAT AÇMAZI<br />

Petrol zengini Kazakistan enerji üretimini hızla artırıyor<br />

ancak ihraç yollarında sıkıntı yaşıyor.<br />

Z<br />

engin enerji kaynaklarına sahip olan Kazakistan, dünya<br />

petrolünün yüzde ikisine karşılık gelen petrol rezervini<br />

uluslararası pazarlara ulaştıran boru hatlarının yetersizliği<br />

nedeniyle sıkıntıda. Dünyada petrolün ilk çıkarılmaya<br />

başlandığı coğrafyalardan biri olan Kazakistan’da 1911’den<br />

bu yana üretim faaliyetleri aralıksız sürüyor. Petrol zengini<br />

Kazakistan’ın önümüzdeki yıllarda petrol üretimini zirveye<br />

çıkarmak için ihtiyaç duyduğu ihracat altyapısında umutlar<br />

şimdilik <strong>Hazar</strong> Petrol Taşıma Sistemi’nin hayata geçirilmesine<br />

ve Çin’in artan enerji talebine bağlanmış durumda.<br />

Kazakistan’ın doğusundaki Eskene bölgesinden günlük<br />

660 bin varil petrolün tankerlerle Bakü’ye transferini ve<br />

yine BTC’ye aktarılmasını öngören <strong>Hazar</strong> Petrol Taşıma<br />

Sistemi’nin 2023’te tamamlanması öngörülüyor.<br />

Türkiye Rüzgar Enerjisi<br />

Kongresi TÜREK <strong>2013</strong>, 6-7<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2013</strong> tarihlerinde<br />

İstanbul WOW Convention<br />

Center’da gerçekleşecek.<br />

Bu sene ikincisi düzenlenen<br />

kongreye katılım ise<br />

ücretsiz. Kongrede, sektörün<br />

sorunlarının enine boyuna<br />

konuşulması ve sorunlara<br />

çözüm üretilmesi, sektör<br />

paydaşları arasında sinerji ve<br />

iletişim yaratarak rüzgarın<br />

gelişiminin hızlandırılması<br />

ve Avrupa’daki yatırımcıların<br />

Türkiye’deki rüzgar konusunda<br />

detaylıca bilgilendirilmesi<br />

amaçlanıyor.<br />

6


AJANDA<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

<strong>12</strong><br />

13<br />

AZERBAYCAN VE HAZAR<br />

DENİZİ PETROL VE DOĞAL<br />

GAZ HAFTASI<br />

11-13 KASIM <strong>2013</strong><br />

BAKÜ, AZERBAYCAN<br />

<strong>Hazar</strong> Bölgesi’ndeki petrol ve doğal gaz ile ilgili<br />

stratejiler, fırsatlar ve son gelişmeler Azerbaycan’da<br />

masaya yatırılıyor. Başkent Bakü’deki Four Seasons<br />

Otel’de gerçekleşecek olan etkinlik 3 gün sürecek.<br />

Alanında uzman isimlerin konuşmacı olarak katılacağı<br />

etkinlikte, Avrupa ve dünyanın enerji arzı için<br />

arama ve üretim şekilleri, boru hattı projelerinin<br />

geliştirilmesi, yeni teknolojiler ve dünyanın enerji<br />

kaynakları değerlendirilecek. Konferansta ayrıca<br />

mevcut ve gelecekteki petrol, gaz projeleri ve yatırım<br />

alanları incelenecek. Etkinlikte bölgelerin projelerin<br />

tamamlanması için gerekli en son ürünlerini<br />

ve teknolojilerini gösteren bir sergi de yer alacak.<br />

18. TÜRKMENİSTAN<br />

PETROL VE DOĞAL GAZ<br />

KONFERANSI<br />

19-21 KASIM <strong>2013</strong><br />

AŞKABAT, TÜRKMENİSTAN<br />

14<br />

15<br />

16<br />

17<br />

18<br />

19<br />

20<br />

21<br />

22<br />

23<br />

24<br />

25<br />

26<br />

27<br />

28<br />

29<br />

30<br />

31<br />

OCAK 2014<br />

REENERGY RUSYA <strong>2013</strong><br />

21-23 KASIM <strong>2013</strong><br />

MOSKOVA, RUSYA<br />

“Gostiny Dvor” Fuar Kompleksi, 21-23 <strong>Kasım</strong> <strong>2013</strong> tarihleri<br />

arasında 3. Uluslararası Fuar ve Yenilenebilir Enerji<br />

ve Alternatif Yakıt Konferansı’na ev sahipliği yapıyor.<br />

Konferansta yenilenebilir enerji ve alternatif yakıtların<br />

yanı sıra, deneyimlerin paylaşımı, yeni iş bağlantıları,<br />

sonuç sözleşmelerinde yenilikçi teknolojilerin etkin geliştirilmesi<br />

ve uygulanması için gerekli koşulları yaratmaya<br />

odaklanılacak. Organizasyon, Rusya Enerji Bakanlığı’nın<br />

katkılarıyla düzenleniyor.<br />

18’incisi düzenlenen Uluslararası Türkmenistan<br />

Petrol ve Doğal Gaz Konferansı, 19-21 <strong>Kasım</strong> <strong>2013</strong><br />

tarihleri arasında düzenleniyor. Türkmenistan’ın<br />

Aşkabat kentinde yapılacak olan konferansa 500’ü<br />

aşkın kişi katılacak. Bu kapsamda 22 ülkeden 250<br />

şirket bir araya gelecek. Avusturya, İngiltere,<br />

Almanya, ABD, Rusya, Kazakistan, Ukrayna,<br />

Japonya, Türkiye, İran, Çin, Hindistan ve diğer<br />

ülkelerden çok sayıda yabancı şirket konferansta<br />

hazır bulunacak.<br />

HAZAR TAKVİMİ<br />

OCAK<br />

8. Mangystau Petrol, Gaz ve Altyapı<br />

Konferansı<br />

5–7 <strong>Kasım</strong> <strong>2013</strong><br />

Aktau, Kazakistan<br />

Azerbaycan ve <strong>Hazar</strong> Denizi Petrol<br />

ve Doğal Gaz Haftası<br />

11–13 <strong>Kasım</strong> <strong>2013</strong><br />

Bakü, Azerbaycan<br />

4. Uluslararası Bilgi Güvenliği<br />

Konferansı<br />

2014<br />

<strong>12</strong>–15 <strong>Kasım</strong> <strong>2013</strong><br />

St. Petersburg, Rusya<br />

REenergy <strong>2013</strong><br />

21–23 <strong>Kasım</strong> <strong>2013</strong><br />

Moskova, Rusya<br />

www.hazarworld.com<br />

OCAK 2014 SAYI 1 7


ANALİZ<br />

DR. İBRAHİM PALAZ<br />

8


Doğu Akdeniz’de<br />

Neler Oluyor?<br />

Gün geçmiyor ki gazetelerde ya da<br />

televizyonlarda Doğu Akdeniz’deki<br />

doğal gaz rezervleri, düşünülen<br />

geliştirme senaryoları veya ülkeler<br />

arası imzalanan protokoller ile ilgili bir haber<br />

çıkmasın. Bu aktivitenin arkasında yatan<br />

gerçeklere bakmak, neyin abartıldığı, neyin<br />

gerçek olduğu ve de neyin küçümsenmemesi<br />

gerektiği, hatta neleri çok ciddiye almamız gerektiğini<br />

özellikle Türkiye’de bu sektörle ilgili<br />

herkesin iyi anlaması gerekiyor.<br />

Bundan <strong>12</strong>-15 yıl önce Doğu Akdeniz’de petrol<br />

ya da doğal gaz kuyularının hepsini gösteren<br />

bir haritaya baksaydık Nil Deltası’nın hemen<br />

önündeki kuyular ve İsrail sığ sularında kıyıya<br />

yakın yerlerin dışında toplam bir elin parmaklarını<br />

geçmeyecek kadar kuyu ya çıkardı<br />

ya çıkmazdı karşımıza. Bugünse durum çok<br />

farklı, hatta sadece geçen <strong>12</strong> yılda kazılmış<br />

kuyular değil şu anda Doğu Akdeniz’de aktif<br />

sondaj gemilerinin sayısı dahi her geçen gün<br />

artıyor. Bölgede yoğun bir sismik çalışma sürdürülüyor.<br />

Arama ruhsatları için açılan ihaleler<br />

aynı gün kapışılıyor, kısacası tam bir “bonanza”<br />

havası esiyor.<br />

Bütün bu değişimin sebebi ise petrol sektöründe<br />

geçen 15 yıl içinde elde edilen teknolojik<br />

gelişmeler ve bölgede son yıllarda yapılan<br />

keşiflerdir. Teknoloji tarafında 1500 metreden<br />

derin sularda emniyetli bir şekilde sondajın yapılabilmesi<br />

ve hidrokarbon keşfi halinde, ticari<br />

bir şekilde rezervlerden üretimin yapılabilmesi<br />

gelmektedir. Bu kapsamda sismik aramalarda<br />

kuyu kazılmadan evvel özellikle doğal gazın<br />

varlığını tespit edebilen sismik metotlar da<br />

sayılabilir.<br />

Doğu Akdeniz’de arama ve keşifte başı enerjide<br />

dışa bağımlılığı en fazla olan iki ülke çekiyor.<br />

İsrailli şirketler Amerikalılarla yaptıkları ortaklıklar<br />

neticesinde 1999 yılında ilk deniz keşfini<br />

Nuh 1 sahası ile gerçekleştirdiler. Bu saha ve<br />

Mari–B ile geçen 10 yıldır ülkelerinin doğal<br />

gaz ihtiyacını karşılamaktadırlar. Yerbilimciler<br />

bu keşiflerden cesaret alarak, gelişen teknolojiler<br />

ile derin denizlere açıldılar ve yoğun bir<br />

sismik taramadan sonra derin sularda sondaj<br />

çalışmalarına başladılar. Sismik çalışmaların<br />

neticesinde 2009 yılında yapılan sondaj ile<br />

geçek anlamda büyük bir keşif yapıldı, bu da<br />

Doğu Akdeniz’i petrol sektöründeki bütün<br />

oyuncuların planlarında yeni bir yere çıkardı.<br />

Önce Tamar sonra Leviathan sahaları 2009 ve<br />

2010’da keşfedildi. Bu sahaların rezervlerinin,<br />

sırasıyla yaklaşık 200 ve 500 milyar metreküp<br />

olduğu tespit edildi. Bu da Azerbaycan Şah<br />

Deniz sahasının rezervlerinin yaklaşık olarak<br />

yarısına tekabül ediyor. Türkiye’nin 20<strong>12</strong> yılı<br />

toplam doğal gaz tüketiminin yaklaşık 50<br />

milyar metreküp olduğu düşünüldüğünde keşiflerin<br />

önemi ortaya çıkıyor. Bunun akabinde<br />

Güney Kıbrıs’ın Amerikalı şirketlerle İsrail’deki<br />

keşiflere yakın keşfini gerçekleştirdiği Afrodit<br />

sahasındaki rezervin yaklaşık <strong>12</strong>0 milyar metreküp<br />

olduğu belirtiliyor.<br />

Bu keşifler Doğu Akdeniz’de petrol sisteminin<br />

çalıştığı yani petrol ya da doğal gazın oluştuğu<br />

ve ticari olarak biriktiği varsayımlarının doğruluğunu<br />

kanıtladı. Kısacası Doğu Akdeniz’e<br />

‘burası doğal gaz havzasıdır’ damgası vuruldu.<br />

Şu anda geriye kalan soru ise ki cevabı önümüzdeki<br />

birkaç yılda mutlaka verilecektir: “Bu<br />

havzadan doğal gazın pazarlara çıkışı nasıl<br />

olacaktır?”<br />

www.hazarworld.com<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI <strong>12</strong> 9


ANALİZ<br />

Ürün petrol olsaydı denizin derinliğine bakmaksızın<br />

üretmek ve taşımak çok daha kolay<br />

olurdu. Ancak doğal gaz kimyasal olarak<br />

petrole çok benziyor olmasına karşın fiziksel<br />

özellikleri çok farklı olduğundan taşımada<br />

ve depolamada çok daha masraflı tesisler<br />

gerektiriyor. Şu anda İsrail ve Güney Kıbrıs<br />

için konuşulan, içerisinde Türkiye’nin olmadığı<br />

doğal gaz çıkış senaryoları aşağıdaki<br />

gibi sıralanabilir:<br />

Doğal gazın üretilip İsrail ya da Güney<br />

Kıbrıs’tan denizaltı boru hatları ile (Mavi<br />

Akım’a benzer bir şekilde) karaya çıkarılması<br />

ve karada kurulacak sıvılaştırma tesisleri<br />

ile sıvı doğal gazı (LNG) dünya pazarlarında<br />

satmak.<br />

Derin sularda üretilen doğal gazı karaya<br />

taşımak yerine sahalara yakın, merkezi bir<br />

yerde toplamak ve denizde yüzen bir platform<br />

üzerinde kurulacak sıvılaştırma tesisi<br />

ile LNG satışı yapmak.<br />

Doğal gazı örneğin Güney Kıbrıs’a boru<br />

hatları ile taşımak ve burada elektrik üreten<br />

santrallerle elektrik üretmek ve elektriği<br />

Yunanistan’a, fazlasını da Avrupa’ya satmak.<br />

Bunlara ilaveten farklı senaryolar da mevcuttur.<br />

Şu an için fazla bahsi geçmese de<br />

sonraki aşamalarda muhtemelen düşünülecek<br />

alternatiflerdir. Bu kararlar verilirken<br />

her bir çıkış yolunun ekonomik, teknik ve<br />

kârlılıkları muhtemel risklere karşı değerlendirilir<br />

ve bu projelerin yönetici takımları<br />

tarafından karşılaştırılır. Kârlılık oranı en<br />

yüksek olan senaryolar genellikle seçilir ve<br />

hayata geçirilir. Bu keşifleri yapan uluslararası<br />

petrol şirketlerinin (IOC) çalışma prensipleri<br />

böyledir. Şu anda Türkiye’nin içinde<br />

olmadığı çözüm yollarından hiçbiri eldeki<br />

rezervleri üretmek için IOC’lere cazip<br />

görünmüyor. Yanlış anlaşılma olmasın, üreticiler<br />

kâr ediyor ancak çıkış senaryosunun<br />

masrafının yüksek olması sebebiyle kârlılık<br />

oranı nispeten düşük.<br />

Türkiye doğru bir<br />

strateji izlerse ve<br />

Doğu Akdeniz doğal<br />

gazının pazarlara<br />

ulaşmasında eline<br />

geçen fırsatları<br />

değerlendirirse<br />

harmanı kaldıran<br />

ülke olabilir.<br />

1<br />

Yukarıdaki alternatiflerin yanı sıra, ekonomik<br />

riski çok düşük ve çok kolay hayata<br />

geçirilebilecek, üstelik 30-40 yıl boyunca bakım<br />

ve onarımı daha kolay yapılacak, daha<br />

ucuza işletilebilecek bir seçenek bu bölgedeki<br />

doğal gazın Türkiye’ye boru hatları ile<br />

taşınması senaryosudur. Türkiye’de tüketilemeyen<br />

doğal gaz da Avrupa’ya satılabilir.<br />

Türkiye’nin içinde olduğu çözüm diğer seçeneklere<br />

göre finansal, ticari ve teknik açıdan<br />

karşılaştırılamayacak kadar daha caziptir.<br />

Ancak burada unutulmaması gereken,<br />

hatta çok ciddi bir şekilde değerlendirilmesi<br />

gereken bir mevzu daha vardır. Keşfedilen<br />

rezervlerin üstüne yeni rezervlerin ilave<br />

olması durumunda, örneğin şu andaki İsrail<br />

artı Güney Kıbrıs toplam rezervinin yaklaşık<br />

900 milyar metreküp yerine toplam<br />

rezervin 4 ya da 5 trilyon metreküp olması<br />

durumunda bütün hesaplar değişecektir.<br />

Türkiye’nin üzerinden pazarlara çıkış Doğu<br />

Akdeniz gazı için en cazip çözümdür şu<br />

anda. Ancak bu hep böyle kalmayacaktır.<br />

Masrafı paylaşacak rezervlerin miktarı<br />

arttıkça Türkiye’nin cazibesi de o oranda<br />

azalacak, ileriki bir aşamada bu cazibe farkı<br />

minimuma düşecektir.<br />

Durum böyle ise sonraki soru bu bölgedeki<br />

rezervlerin artma ihtimalinin ne olduğudur.<br />

Cevap açık ve nettir: Kuvvetle muhtemel<br />

ilave rezervler keşfedilecektir ve şu anda<br />

yapılan arama çalışmaları ile bu keşifler birkaç<br />

yılda hayata geçecektir.<br />

Burada doğal gaz sektörünün bir özelliğini<br />

hatırlamak gerekir: Bir havzada özellikle<br />

doğal gaz için bir çıkış yolu seçildikten sonra<br />

yapılan keşiflerde ekonomik sebeplerden<br />

dolayı o çıkışı takip ederler. Özellikle derin<br />

denizler gibi masrafların yüksek olduğu yerlerde<br />

alternatif farklı çıkış yolu seçme lüksü<br />

kimsede yoktur. Burada rakamlar konuşur<br />

ve bu süreçte duygulara yer yoktur.<br />

10


2 3<br />

Doğu Akdeniz’deki Doğal Gaz<br />

Potansiyeli<br />

Aşağıdaki tablo USGS, EIA ve diğer kaynaklardan<br />

elde edilen verilerin gerçekçi bir şekilde<br />

yorumlanması neticesinde ortaya çıkan<br />

rakamları göstermektedir.<br />

Önümüzdeki 2-3 yıl içinde Doğu Akdeniz’deki<br />

derin sularda keşfedilecek bütün rezervler<br />

için çıkış yolunun arandığı bugünlerde kararlar<br />

verilmeden önce Türkiye’nin duruşunun<br />

ne olması gerektiğini sormak zorundayız. Bu<br />

kısa süreçte takip edilecek strateji doğal gaz<br />

projelerinin ortalama ömürlerinin 30-40 yıl<br />

olduğunu da hatırladığımızda önem kazanacaktır.<br />

Burada atılacak yanlış adımların<br />

etkisi önümüzdeki 40 yıl duyulacaktır. Farklı<br />

bir ifade ile şayet Türkiye doğru bir strateji<br />

izlerse ve Doğu Akdeniz doğal gazının pazarlara<br />

ulaşmasında eline geçen fırsatları<br />

değerlendirirse harmanı kaldıran ülke olabilir.<br />

Harmandaki kaldırılacak ürün ise sadece<br />

boru hattı geçmesi ile ilgili ticari çıkarların<br />

ötesinde olacaktır.<br />

Ülke/ Rezerv İspatlanmış Potansiyel<br />

milyar metreküp<br />

İsrail 800 2200<br />

Güney Kıbrıs <strong>12</strong>0 2000<br />

Mısır 2200 7000<br />

Lübnan 0 2300<br />

Gaza 20 300<br />

Suriye ? ?<br />

Türkiye +<br />

Kuzey Kıbrıs<br />

Sismik<br />

yapılıyor<br />

TOPLAM 3140 13800<br />

?<br />

1. Türkiye’nin 20<strong>12</strong> yılı toplam<br />

doğal gaz tüketiminin yaklaşık<br />

50 milyar metreküp olduğu<br />

düşünüldüğünde keşif<br />

çalışmalarının önemi ortaya<br />

çıkıyor.<br />

2. Doğu Akdeniz’de birçok<br />

jeolojik basende hidrokarbon<br />

keşif ve üretimi yapılıyor.<br />

3. Önümüzdeki dönemde Doğu<br />

Akdeniz’de keşfedilecek<br />

rezervler bölgede tansiyonun<br />

yükselmesine sebep olabilir.<br />

SONUÇ<br />

• Doğu Akdeniz’in ciddi bir doğal gaz havzası<br />

olduğu ispat edilmiştir.<br />

• Doğu Akdeniz’de ilave rezervler keşfedilecektir.<br />

Bilim ve teknoloji onu işaret etmektedir.<br />

• Doğu Akdeniz, enerji güvenliği için daima<br />

tedarikçi çeşitlemesi arayan Türkiye için yeni<br />

bir kaynaktır.<br />

• Türkiye, Doğu Akdeniz doğal gazının en ekonomik<br />

ve en kolay pazara çıkış yoludur. Bu yol<br />

aynı zamanda en kolay bakımı, onarımı ve işletmesi<br />

olan bir çözümdür (40 yıl proje ömrü).<br />

• Türkiye’nin uzun zamandan beri süregelen<br />

siyaseti, ülkenin doğusundaki her tedarikçinin<br />

Avrupa pazarına ulaşmasında “enerji köprüsü”<br />

olmayı vaat etmiş ve sözünde de titizlikle<br />

durmuştur.<br />

• Türkiye, Doğu Akdeniz ülkeleri için farklı bir<br />

siyaset uygulamamalıdır.<br />

• Türkiye, Doğu Akdeniz’de Türkiyesiz bir<br />

çıkış senaryosuna izin vermemelidir.<br />

• Türkiyesiz bir çıkış senaryosunun hayata<br />

geçirilmesi, Türkiye’ye, sadece bir doğal gaz<br />

boru hattının geçip geçmemesiyle ilgili ticari<br />

çıkar kaybından çok çok fazlasını getirecektir.<br />

• Türkiye’nin bir an önce Doğu Akdeniz’de<br />

kendi sularında da doğal gaz araması ve<br />

bulması şarttır. Kendi enerjisini kendi üreten<br />

Türkiye elbette birinci öncelikte olmalıdır.<br />

www.hazarworld.com<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI <strong>12</strong> 11


ETKİNLİK<br />

İstanbul’da <strong>Hazar</strong> Zirvesi<br />

Üçüncüsü gelecek ay İstanbul’da düzenlenecek olan <strong>Hazar</strong> Forumu’nda<br />

bölgedeki enerji kaynakları, ekonomik çeşitlilik, ulaştırma projeleri ve güvenlik<br />

ile ilgili sorunlar ele alınıyor.<br />

<strong>Hazar</strong> Strateji Enstitüsü (HA-<br />

SEN) ilki geçen yıl İstanbul’da,<br />

ikincisi ise geçtiğimiz Eylül<br />

ayında New York’ta gerçekleştirilen<br />

<strong>Hazar</strong> Forumu’nun üçüncüsünü İstanbul’daki<br />

Çırağan Sarayı’nda düzenliyor.<br />

4-5 Aralık <strong>2013</strong> tarihinde gerçekleşecek<br />

Forum, dünya genelinde akademi,<br />

siyaset ve iş dünyası, sivil toplum<br />

kuruluşlarından değerli temsilciler ve<br />

basın mensuplarını bir araya getirecek.<br />

Forum, katılımcılar arasında ortaklık<br />

ilişkilerinin geliştirilmesi için de eşsiz<br />

bir fırsat sunacak.<br />

HAZAR FORUMU İSTANBUL<br />

<strong>2013</strong>’ÜN TEMASI: “HAZAR’IN<br />

TANIMLANMASI”<br />

<strong>Hazar</strong> Bölgesi ve Avrasya, sahip oldukları<br />

enerji rezervleri ve engin ulaştırma<br />

koridorları ile tüm ilgiyi üzerine<br />

çekiyor. Tarih boyunca farklı medeniyetlerin<br />

bir araya gelmesi, ekonomik<br />

etkileşimler ve zengin doğal kaynaklar<br />

bakımından önemli bir konumda bulunan<br />

<strong>Hazar</strong> Bölgesi, değişmekte olan<br />

küresel siyaset ve ekonomi gündeminde<br />

tekrar yer almaya başladı. Enerji ve<br />

ulaştırma alanındaki uluslararası yatırımcılara<br />

ve tüketicilere sunabilecekleri<br />

eşsiz fırsatlar hakkında farkındalık<br />

düzeyi artan küresel güçler, bölgeye<br />

daha fazla ilgi gösteriyor. Forum’da<br />

<strong>Hazar</strong>’ın tanımında enerji ve ulaştırma<br />

konuları iki temel unsur olarak<br />

değerlendirilecek. Forumda bölgedeki<br />

enerji kaynakları, ekonomik çeşitlilik,<br />

ulaştırma projeleri ve güvenlik ile ilgili<br />

sorunlar ele alınacak. <strong>Hazar</strong>’ın yeniden<br />

tanımlanması için gelecek odaklı bir<br />

vizyonun benimsenmesi, hem bölge ülkeleri<br />

hem de diğer ülkeler için faydalı<br />

sonuçlar doğuracak. <strong>Hazar</strong> Bölgesi’nin<br />

geleceğinin şekillendirilmesi sürecinde<br />

bu tür bir vizyonun belirlenmesine<br />

yönelik fırsatların değerlendirilmesi ve<br />

sorunların üstesinden gelebilmek için<br />

izlenmesi gereken yolların çizilmesi,<br />

Forum’un odak noktasını oluşturuyor.<br />

İlki geçen yıl düzenlenen <strong>Hazar</strong><br />

Forumu’nun ikincisi geçtiğimiz Eylül<br />

ayında New York’ta gerçekleşmişti.<br />

Forum’a 8 Dışişleri Bakanı, 3 Başbakan<br />

Yardımcısı, 3 Dışişleri Bakanı Yardımcısı,<br />

enerji sektörü, akademi, medya ve<br />

iş dünyasından 600 temsilci katılmıştı.<br />

“Avrupa Enerji Güvenliği ve Güney Gaz<br />

Koridoru” temalı forumun moderatörlüğünü<br />

ise Amerikan CBS televizyonunun<br />

dünyaca ünlü ismi Charlie Rose<br />

üstlenmişti.<br />

<strong>12</strong>


www.hazarworld.com<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI <strong>12</strong> 13


HABER<br />

Enerjinin geleceği<br />

Ankara’da masaya<br />

yatırıldı<br />

6. EIF /<br />

Uluslararası<br />

Enerji Kongresi<br />

24-25 Ekim<br />

tarihlerinde<br />

Ankara’da<br />

gerçekleştirildi.<br />

MERVE DAMCI<br />

EMİN EMRAH DANIŞ<br />

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner<br />

Yıldız, Büyükelçi Mithat Rende, Uluslararası<br />

Enerji Ajansı Baş Ekonomisti<br />

Dr. Fatih Birol ve Akkuyu NGS A.Ş. Genel<br />

Müdürü Alexander Superfin’in de aralarında<br />

olduğu kongreye kamu ve özel kesimden<br />

enerji sektörünün önde gelen isimleri katıldı.<br />

Etkinlikte konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar<br />

Bakanı Taner Yıldız, Uluslararası Enerji<br />

Ajansı’nın (IEA) iki yılda bir yapılan Bakanlar<br />

Konseyi toplantısına Türkiye’nin Başkanlık<br />

edeceğini söyledi.<br />

Yıldız, Türkiye’nin son dönemde dünya enerji<br />

sektöründe önemli organizasyonlara ev sahipliği<br />

yapmaya başladığını, 2016 ve 2017 yıllarında<br />

da iki önemli organizasyona ev sahipliği<br />

yapacağını ifade etti. Yıldız, konuşmasında<br />

Türkiye’de kurulan 1000 adet rüzgar gülü ile<br />

yıllık 500 milyon dolar daha az doğal gaz ithal<br />

edildiğini ve Türkiye’nin bunu 7 katına çıkaracak<br />

bir potansiyeli olduğunu söyledi.<br />

Büyükelçi Mithat Rende ise Türkiye’nin enerjide<br />

uluslararası alanda söz sahibi bir ülke<br />

haline geldiğinin altını çizdi. Rende konuşmasına<br />

şöyle devam etti: “Küresel enerji pazarları<br />

büyük bir değişim içerisinde, dünya enerji<br />

haritası değişiyor. Ortadoğu ve Afrika’daki<br />

jeopolitik gelişmeler enerji arz güvenliğinin<br />

önemini bir kez daha gösterdi. Arz güvenliğinin<br />

sağlanmasında global çözümler üretilmeli.<br />

Türkiye mevcut ve yeni hatlar nedeniyle<br />

önemini koruyacak.”<br />

Kongrede konuşan isimlerden Akkuyu NGS<br />

A.Ş. Genel Müdürü Alexander Superfin, Akkuyu<br />

Nükleer Güç Santrali (NGS) ve kurulum<br />

sürecindeki son duruma ilişkin değerlendirmelerde<br />

bulundu. Superfin, “Tüm inşaatın<br />

yüzde 90’ını, montaj çalışmalarının yüzde<br />

50’sini Türk müteahhitler yapacak. Ekipmanların<br />

yüzde 20’si Türk tedarikçiler tarafından<br />

üretilecek. Bütün bu rakamlar çok büyük<br />

rakamlardır. Projenin geneline Türk tarafının<br />

14


1<br />

2<br />

1. 6. Uluslararası Enerji<br />

Kongresi’ne enerji sektörünün<br />

önde gelen isimleri katıldı.<br />

2. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı<br />

Taner Yıldız, Türkiye’de kurulan<br />

1000 adet rüzgar gülü ile yıllık<br />

500 milyon dolar daha az doğal<br />

gaz ithal edildiğini dile getirdi.<br />

3. Taner Yıldız, İstanbul<br />

Teknik Üniversitesi (İTÜ)<br />

öğrencilerinin tasarladığı<br />

“ARIBA 6” isimli güneş enerjili<br />

arabayı ziyaretçilere tanıttı.<br />

katkısı, Türk üreticilerin, müteahhitlerin,<br />

tedarikçilerin katkısı yüzde 35-40’a ulaşabilecek.<br />

Bu da 6-7 milyar dolarlık bir katkı anlamına<br />

geliyor. Bu, Türk ekonomisine oldukça<br />

büyük bir katkı. Tabii Rus ekonomisine de<br />

bir katkısı var. Bunun yanında yaklaşık 10<br />

bin inşaat personelinin santral yapımında<br />

çalışmasını öngörüyoruz. Ayrıca tesis ve civarında<br />

10 binlerce ilave istihdam oluşacak”<br />

diye konuştu.<br />

“Dünya enerji görünümü çok<br />

hızlı bir dönüşüm süreci<br />

içinde”<br />

Kongrenin önemli konuşmacılarından bir<br />

diğeri ise Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti<br />

Fatih Birol’du. Birol, konuşmasında<br />

dünya enerji görümünde çok hızlı bir değişim<br />

süreci olduğunu, bu değişimin çok önemli<br />

ekonomik ve jeopolitik sonuçlarının olacağını<br />

söyledi.<br />

3<br />

Birol, konuşmasına şöyle devam etti: “Enerji<br />

fiyatları her ülke için önemli. Ülkelerin rekabet<br />

gücünde farklılıklara yol açıyor. Dünya<br />

enerji görünümündeki değişim rekabet ve<br />

jeopolitik açılardan önemli. Son 3 yılın dünya<br />

enerji fiyatları ortalaması 100 doların üstünde.<br />

Bu durum zaten kırılgan olan dünya ekonomisinin<br />

toparlanma sürecine zarar veriyor.<br />

Dünya gaz piyasalarına baktığımızda belli bir<br />

ticaret var. Yeni ülke ve ihracatçıların ortaya<br />

çıkması ile bu ticaret artacak. Bu durum bazı<br />

ülkelerin işine geliyor, bazılarının ise işine<br />

gelmiyor. Rusya, dünyanın en büyük gaz ihracatçısı<br />

fakat ABD kaynaklı kaya gazındaki<br />

gelişmeler Rusya’nın stratejilerini gözden<br />

geçirmesini gerekli kılıyor. Bu durum Türkiye<br />

gibi ithalatçı ülkeler için fırsatları beraberinde<br />

getirecek.”<br />

FATİH Birol,<br />

konuşmasında<br />

dünya enerji<br />

görümünde çok<br />

hızlı bir değişim<br />

süreci olduğunu, bu<br />

değişimin çok<br />

önemli ekonomik ve<br />

jeopolitik<br />

sonuçlarının<br />

olacağını söyledi.<br />

www.hazarworld.com<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI <strong>12</strong> 15


KAPAK<br />

AZERBAYCAN’IN SEÇİMİ:<br />

3. KEZ<br />

ALİYEV<br />

16


Azerbaycan’da halk Cumhurbaşkanı seçimi için sandık<br />

başına gitti. Oyların yüzde 85’e yakınını alan İlham Aliyev 3.<br />

kez Cumhurbaşkanı koltuğuna oturdu. Aliyev taraftarları<br />

ilk sonuçların açıklanmasının ardından kutlama için<br />

sokaklara döküldü.<br />

SELİN ŞEN SALTAŞ<br />

Seçim sonuçlarında özellikle<br />

ülkenin son 10 yılda aldığı<br />

mesafenin etkili olduğu belirtiliyor.<br />

Uzmanlara göre, ekonomik<br />

boyutta ilerleme gösteren ve<br />

bunun sonucunda uluslararası arenada<br />

güçlenen Azerbaycan, devletin temellerini de<br />

oturtma noktasında oldukça iyi bir performans<br />

gösterdi.<br />

İlham Aliyev döneminde Azerbaycan BM<br />

Güvenlik Konseyi’ne geçici üye olarak girdi ve<br />

bu yıl konseyin geçici başkanlığını üstlendi.<br />

Bu atılımların Aliyev’e puan kazandırdığını<br />

belirten uzmanlar ekonomide sağlanan gelişmenin<br />

de halkın refah düzeyini arttırdığının,<br />

enerji eksenli politikalarda büyük başarı sağlandığının<br />

altını çiziyor. Verilere bakıldığında<br />

ülkede ekonomik anlamda ciddi gelişmeler<br />

yaşandığı görülüyor.<br />

Son 10 yılda ülke ekonomisinin 3 katına<br />

çıkması, yoksulluk oranının yüzde 44’ten<br />

yüzde 4’e inmesi ve Azerbaycan para birimi<br />

Manat’ın dünyanın 5. değerli para birimi<br />

haline gelmesi ilk etapta öne çıkan gelişmeler<br />

olarak sıralanıyor.<br />

Demokratik ve şeffaf seçim<br />

süreci<br />

Çok sayıda ülkeden heyetin yakından izlediği<br />

seçimlerin demokratik ve şeffaf bir ortamda<br />

geçtiği belirtiliyor. Seçimleri izlemek üzere<br />

Türkiye’den de 35 kişilik bir heyet gitti. Farklı<br />

noktalarda gözlemler yapan grup “olgun bir<br />

seçim” olduğu görüşünde.<br />

Grupta bulunan Azerbaycan-Türkiye Dostluk<br />

Grubu Başkanı Necdet Ünüvar “Seçimler çok<br />

yoğun geçti. Demokratik ve olgun bir seçim<br />

oldu ve bizim gözlemlediğimiz kadarıyla şeffaf<br />

bir seçim oldu. <strong>Sayı</strong>n İlham Aliyev üçüncü<br />

kez Azerbaycan Cumhurbaşkanı oldu. Bildiğimiz<br />

gibi Azerbaycan ve Türkiye ilişkilerinin<br />

zirveye çıktığı bir dönem. Türkiye-Azerbaycan<br />

ilişkileri bölgeyi ve dünyayı çok yakından<br />

ilgilendiriyor çünkü iki ülke birbiriyle çok<br />

yakın işbirliği içerisinde. Azerbaycan petrolü,<br />

doğal gazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve<br />

dünyanın farklı noktalarına gidiyor. Gerçekten<br />

dünyanın enerji güvenliği açısından<br />

Türkiye–Azerbaycan ilişkileri son derece<br />

önemli. Dolayısıyla yeni dönemde inşallah bu<br />

ivme daha da yükselir ve bundan her iki ülke<br />

ve dünya kazançlı çıkar” dedi.<br />

Seçimleri izleyen heyette bulunan bir diğer<br />

isim olan AK Parti İstanbul Milletvekili<br />

Mihrimah Belma Satır ise “Demokrasilerde<br />

seçimler çok önemlidir. Seçime katılım oranı<br />

ve seçim sürecinin sağlıklı ve şaibesiz geçmesi<br />

çok önemli. İzlediğimiz seçimlerde de sürecin<br />

son derecede şeffaf, demokratik ve katılım<br />

oranın yüksek olduğunu gördük. Dostluk<br />

Grubu Başkanımızla beraber seçim alanlarını<br />

gezdik. Halkın katılımı çok iyiydi, seçim sistemi<br />

çok iyiydi. Özellikle katılımda gençlerin<br />

fazla olması dikkatimizi çekti. Bundan sonra<br />

da Türkiye ve Azerbaycan arasındaki gerek<br />

siyasi, gerek ticari ilişkilerin çok daha artarak<br />

devam edeceğini ümit ediyorum. Seçimin<br />

Azerbaycan halkına ve bölge halklarına hayırlı<br />

olmasını diliyorum” dedi.<br />

Aliyev: “Kalkınmamız devam<br />

edecek, halkın refah düzeyi<br />

artacak”<br />

Azerbaycan Merkezi Seçim Kurulu tarafından<br />

yapılan ilk açıklamanın ardından halka<br />

seslenen İlham Aliyev, Azerbaycan’ın kalkınmasının<br />

devam edeceğini, ülkenin çıkarlarını<br />

korumaya devam edeceğini ve halkın sosyal<br />

refah düzeyinin daha da artacağını söyledi.<br />

Büyük itimat göstererek kendisini yeniden<br />

Cumhurbaşkanı seçen Azerbaycan halkına<br />

teşekkürlerini ileten Aliyev, bundan sonra da<br />

halka liyakatli bir şekilde hizmet edeceğini ve<br />

her zaman ülkenin çıkarlarını savunacağını<br />

vurguladı.<br />

Seçimlerin demokratik ve şeffaf şekilde<br />

gerçekleştirildiğini ve halkın iradesini ortaya<br />

koyduğunu söyleyen Aliyev, seçimleri “demokrasinin<br />

zaferi” olarak niteledi. Azerbaycan’da<br />

düşünce, basın, siyaset, din ve vicdan özgür-<br />

www.hazarworld.com<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI <strong>12</strong> 17


KAPAK<br />

1<br />

1. İlham Aliyev seçim zaferini<br />

Milli Meclis’te sade bir<br />

törenle kutladı.<br />

2. İlham Aliyev önderliğinde<br />

Azerbaycan 2003 yılından bu<br />

yana 130 milyar dolar yatırım<br />

yaparak ciddi ekonomik<br />

mesafe kat etti.<br />

3. Seçim sonuçlarının<br />

açıklanmasıyla birlikte<br />

Azerbaycan halkı Aliyev’in<br />

zaferini kutlamak üzere<br />

sokaklara döküldü.<br />

lüklerinin temin edildiğini ifade eden Aliyev,<br />

tüm inanç kesimleri ve azınlıkların ülkede<br />

barış içerisinde bir aile olarak yaşadığını<br />

hatırlattı.<br />

Ülkede bütün süreçlerin iyi yönde olduğuna<br />

dikkati çeken Cumhurbaşkanı Aliyev, halkın,<br />

son 10 yılda yapılan işleri değerlendirerek seçim<br />

yaptığını kaydetti. İktidarda olduğu son<br />

10 yılda devletçiliğin temellerini güçlendirdiklerini<br />

söyleyen Aliyev, Azerbaycan’ın güçlü<br />

ve bağımsız politika yürüten bir devlet olduğunu,<br />

güçlü ideolojik temele dayandıklarını,<br />

bu temelin de “Azerbaycancılık” mefkûresi<br />

olduğunu vurguladı.<br />

Bütün alanlarda ilerleme kaydettiklerini söyleyen<br />

Aliyev, uluslararası konuların çözülmesinde<br />

de Azerbaycan’ın dünya çapında önemli<br />

bir ülke haline geldiğini ifade ederek, ülkenin<br />

2 yıl önce BM Güvenlik Konseyi’ne geçici üye<br />

olmasına ve bu gün bu kuruma başkanlık<br />

yapmasına atıfta bulundu. İktidarı döneminde<br />

gerçekleştirilen ekonomik atılımlardan da<br />

bahseden Aliyev, son 10 yılda ekonominin 3,4<br />

oranında arttığını, yoksulluk düzeyinin 10 kat<br />

azaldığını bunun da yürütülen ekonomik ve<br />

sosyal politikalar sonucunda gerçekleştiğini<br />

söyledi. Kazanılan ekonomik gücün, ülke<br />

çıkarlarını uluslararası arenada savunmak<br />

için olanak sağladığını belirten Aliyev,<br />

Azerbaycan’ın günümüzde hem bölgesel hem<br />

de küresel sorunların çözülmesinde önemli<br />

rol aldığını ve bu rolün daha da artacağını<br />

kaydetti.<br />

Elde edilen başarılarda esas payın Azerbaycan<br />

halkına ait olduğunu söyleyen<br />

Aliyev, bütün girişimlerinin halk tarafından<br />

desteklendiği için başarılı olduğunu<br />

ifade etti. Azerbaycan’da yürütülen enerji<br />

politikasına da değinen Aliyev, bu politikanın<br />

hem bölge hem de dünya için büyük önem<br />

taşıdığını vurgulayarak, Azerbaycan’ın rızası<br />

olmaksızın bölgede hiçbir siyasi veya ekonomik<br />

girişimin başarılı olmasının mümkün<br />

olmadığını belirtti.<br />

Bunun, bağımsız Azerbaycan’ın başarısı<br />

olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı<br />

Aliyev, kendisine verilen oyların, bağımsızlığa,<br />

özgürlüğe ve mutlu geleceğe verilmiş<br />

oylar olduğunu vurguladı. İktidarı boyunca<br />

bağımsız politika yürüttüklerini söyleyen<br />

18


2 3<br />

politika konusunda ilerleyeceğini ifade eden<br />

Cumhurbaşkanı Aliyev, konuşmasını şöyle<br />

tamamladı:<br />

Aliyev: “Benim için öncelikli konu ülkemin ve<br />

halkımın çıkarlarıdır. Bu çıkarların korunması<br />

için halk ve iktidar arasında birlik olması<br />

başlıca şarttır. Yaptığım bütün işlerde halkın<br />

desteğine güvendim ve bu destek olmasaydı<br />

hiçbir iş yapamazdım. Gelecek konusunda<br />

da çok iyimseriz. Son on yıldaki başarılarımız<br />

inancımızı daha da artırıyor. Önümüzdeki<br />

yıllarda yürüteceğimiz politika bellidir. Azerbaycan,<br />

bundan sonra da kalkınma yolunda<br />

ilerleyecek” dedi.<br />

“Reformlara devam” mesajı<br />

Yapacağı reform ve yeniliklerden de bahseden<br />

Aliyev, demokrasinin yaygınlaştırılması<br />

yönünde politika yürütüleceğini, yolsuzluk ve<br />

rüşvetle şiddetli şekilde mücadele edileceğini<br />

vurguladı. Sosyal konulara da çok<br />

önem verdiklerini ifade eden İlham Aliyev,<br />

Azerbaycan’ın sosyal devlet olduğunu, yürüttükleri<br />

politikanın merkezinde vatandaşın<br />

geçimi, sorunları, güvenliği ve mutluluğu<br />

olduğunu söyledi.<br />

Önümüzdeki yıllarda Azerbaycan’ın hem<br />

ekonomik, sosyal politikalar hem de dış<br />

SEÇİM SONUÇLARI<br />

muhalefet için<br />

hezimet oldu.<br />

uzmanlar ülke<br />

ekonomisinde<br />

yaşanan büyük<br />

ivmenin, bu<br />

sonuçlarda etkili<br />

olduğu görüşünde.<br />

“Gelecek kalkınmamız konusunda hiçbir<br />

şüphem yok. Azerbaycan bundan sonra da<br />

inançlı bir şekilde kalkınma devrini yaşayacak.<br />

Cumhurbaşkanı olarak ülkenin ulusal<br />

çıkarlarını savunacağım, halkın sosyal refah<br />

düzeyinin daha da iyileşmesini temin edeceğim.<br />

Bana verdiğiniz destek için teşekkür<br />

ederim. Birlikte daha çok büyük zaferlere<br />

imza atacağız. Yaşasın Bağımsız Azerbaycan<br />

Cumhuriyeti.”<br />

Muhalefet için hezimet<br />

Aliyev döneminin enerji stratejileri ve ekonomi<br />

politikalarıyla bölgede ülkenin yıldızının<br />

parladığı ifade ediliyor. Tüm bu gelişmelere<br />

paralel olarak rakiplerinin Aliyev karşısında<br />

pek varlık gösteremediği de görülüyor.<br />

Azerbaycan halkının seçimlerde istikrara<br />

ve yaşam kalitesindeki artışa oy verdiği<br />

görüşünde birleşen uzmanlar, petrolden elde<br />

edilen gelirin halkın yaşantısına da yansıdığını<br />

belirtiyor. Bu yükselen ivmenin devam<br />

etmesi arzusunu taşıyan halkın bu nedenle<br />

bir dönem daha Aliyev’i iş başına taşırken<br />

muhalefet için ise sonuçların hezimet olduğu<br />

görüşü hakim.<br />

Öyle ki Merkezi Seçim Kurulu’nun açıkladığı<br />

rakamlara göre, Aliyev’in en yakın rakibi<br />

Cemil Hasanlı oyların yalnızca yüzde 5.53’ini<br />

alabildi. Onu, yüzde 2.40 ile İkbal Agazade ve<br />

yüzde 1,99 ile Kudret Hasanguliyev takip etti.<br />

www.hazarworld.com<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI <strong>12</strong> 19


KAPAK<br />

HASEN UZMANLARINDAN SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ<br />

İlham Aliyev’in seçimlerde elde ettiği<br />

başarının ardında ekonominin<br />

çok büyük bir rolü var. Azerbaycan<br />

ekonomisinin son 10 yılına baktığımızda,<br />

özellikle 2002-2003 yılından<br />

sonraki süreçte ciddi bir biçimde ilerleme<br />

kaydettiğini görüyoruz. Bazı temel<br />

rakamlar açısından baktığımızda<br />

2001 yılının sonunda Azerbaycan’da<br />

kişi başına düşen GSYH 700 dolar<br />

seviyelerindeyken bugün bu rakamın<br />

7000 dolar seviyelerine yaklaştığını<br />

görüyoruz. Yani son 10 yılda 10 kata<br />

yakın bir artış gerçekleştirilmiş oldu.<br />

Azerbaycan, petrol ve doğal gaz<br />

kaynakları açısından zengin bir ülke.<br />

2002 yılından sonra dünyada genel<br />

olarak enerji fiyatlarında ciddi bir<br />

ivme gördük. 2002 yılında 25 dolar<br />

seviyelerinde olan petrolün varil<br />

fiyatı bugün 110 dolar seviyelerinde<br />

seyrediyor. 2006 yılından itibaren<br />

Bakü–Tiflis–Ceyhan petrol boru<br />

hattıyla Azerbaycan, petrol kaynaklarını<br />

daha ciddi bir biçimde değerlendirme<br />

imkanı buldu. Bu da ülkenin<br />

zenginleşmesini, ekonomik gücünün<br />

artması sonucunu beraberinde getirmiş<br />

oldu. Yine birkaç temel ekonomik<br />

parametre açısından baktığımızda<br />

2000’li yılların başında yüzde 10’ların<br />

üstünde olan işsizlik oranı bugün<br />

yüzde 5’lere kadar gerilemiş durumda<br />

Azerbaycan’ın para birimi Manat<br />

bugün dünyadaki en değerli 5 para<br />

biriminden bir tanesi. Bu da halkın<br />

satın alma gücünü arttıran bir faktör<br />

olarak karşımıza çıkıyor. Yine bütün<br />

bu ekonomik büyümenin yanı sıra<br />

Azerbaycan’ın enflasyonu da belli bir<br />

seviyede koruyabilmiş olması, ekonomik<br />

büyümenin halka biraz daha<br />

yansıması sonucunu getirdi.<br />

Dr. Fatih Macit<br />

HASEN Uzmanı<br />

Bölge ülkeleriyle karşılaştırdığımızda,<br />

Türkmenistan, Kazakistan, Rusya<br />

bunlar hep doğal kaynak zengini<br />

ülkeler. Ekonomileri ciddi anlamda<br />

petrol ve doğal gaz gelirlerine bağlı<br />

durumda. Azerbaycan için bu oran<br />

yüzde 50’lere kadar çıkıyor. Petrol ve<br />

doğal gaz gelirlerinin toplam GSYH<br />

içindeki payı yüzde 50’lere varıyor.<br />

Burada 2 şey çok büyük önem arz ediyor.<br />

Bir tanesi petrol dışı sektörlerin<br />

gelişmesi… Dünyada belki önümüzde<br />

en az 30-40 yıl boyunca petrol ve<br />

doğal gaz önemini koruyacak. Ancak<br />

daha sonraki döneme hazırlıklı olmak<br />

için petrol dışı sektörlerin geliştirilmesi<br />

gerekiyor ki Azerbaycan’ın bu<br />

anlamda potansiyeli var. İkinci bir<br />

konu ise ülkedeki beşeri sermayenin<br />

güçlendirilmesi olarak karşımıza<br />

çıkıyor.<br />

İlham Aliyev döneminde Azerbaycan<br />

bu iki konuda bölge ülkelerine kıyasla<br />

daha lider bir rol üstlendi. Mesela<br />

bu yılın ekonomik büyümesinde,<br />

petrol dışı sektörlerin çok büyük bir<br />

yeri olacak Azerbaycan ekonomisinde.<br />

Azerbaycan petrolden ve doğal<br />

gazdan elde ettiği kaynakların akıllı<br />

bir şekilde değerlendirilmesi anlamında<br />

da bence çok büyük bir öncü rol<br />

üstlendi. Binlerce Azerbaycanlı genç,<br />

“GÜNEY GAZ KORİDORU’NUN<br />

FAALİYETE GEÇMESİ,<br />

AZERBAYCAN İLE TÜRKİYE’NİN<br />

REEL POLİTİKTE<br />

ORTAKLIKLARINI DAHA ÇOK<br />

GÜÇLENDİRECEK.”<br />

başka ülkelere eğitim için gönderildi.<br />

Bütün bunlar, ülkenin beşeri sermayesinin<br />

güçlenmesi ve ileride üretim<br />

altyapısının sağlanması açısından<br />

büyük önem arz ediyor.<br />

Azerbaycan’ı bölgedeki diğer<br />

ülkelerden ayıran önemli bir nokta<br />

Azerbaycan’ın artık bölgede enerji<br />

anlamında oyun kurucu rolünü<br />

üstlenmiş olması. TANAP ve TAP<br />

projeleri 90’ların başından beri<br />

konuşulan Güney Gaz Koridoru’nun<br />

ete kemiğe bürünmesi anlamına<br />

geliyor bizim için. 90’ların başında<br />

konuşulmaya başlanan Güney Gaz<br />

Koridoru’nun ana amacı <strong>Hazar</strong><br />

Bölgesi’ndeki ve Ortadoğu’daki doğal<br />

gaz kaynaklarının Avrupa’ya ulaştırılması<br />

ve Avrupa için enerji arz<br />

çeşitliliğinin oluşturulmasıydı. Bu<br />

kapsamda, Azerbaycan ve Türkiye’nin<br />

önderliğinde önce TANAP, ardından<br />

TAP ile birlikte Avrupa pazarlarına<br />

Güney Gaz Koridoru’ndan ilk defa<br />

somut bir şekilde gaz akışı başlamış<br />

olacak. Dolayısıyla bu noktada bence,<br />

Azerbaycan’ın bir oyun kurucu olarak<br />

kendi enerji politikalarını kendi milli<br />

menfaatlerine fayda getirecek şekilde<br />

şekillendirmesi önem kazanıyor. Bu<br />

tabii Türkiye ile ilişkiler açısından<br />

da büyük önem arz ediyor. Çünkü<br />

biz yıllarca iki millet bir devlet dedik<br />

ama bu söylemler aslında biraz daha<br />

reel politiğe dönüşmeye başlıyor.<br />

Türkiye ciddi anlamda cari açığı olan<br />

bir ülke, yabancı tasarruflara bağlı<br />

olan bir ülke ve bu yabancı tasarrufların<br />

büyük bir çoğunluğu kısa vadeli<br />

sıcak para şeklinde gelmiş oluyor.<br />

Türkiye’nin bu anlamda doğrudan<br />

yatırım çekebilmesi gerekiyor ve<br />

doğrudan yatırım anlamında da son<br />

yıllarda Azerbaycan’ın Türkiye’deki<br />

yatırımları çok büyük önem arz ediyor.<br />

Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi<br />

SOCAR, 2019 itibariyle yaklaşık 20<br />

milyar dolarlık yatırımla Türkiye’deki<br />

en büyük doğrudan yatırımcı olacak.<br />

Bütün bunlar Azerbaycan’daki bu<br />

siyasi istikrarın devam etmesi, ekonomik<br />

gelişmelerin devam etmesi, hem<br />

Türkiye hem de Azerbaycan açısından<br />

önemli.<br />

20


Türk dünyasında Sovyetler<br />

Birliği sonrası ikinci 20 yılı<br />

yaşıyoruz. Birinci 20 yılda,<br />

yani 1991’de başlayıp 2011’e kadar<br />

gelen dönemde genelde Sovyetler<br />

Birliği’nden gelen yapılar ve yeni<br />

rejim arayışları ekseninde geçti.<br />

Azerbaycan bu süreçte kendi dış ve<br />

iç politikasını oturtmayı başardı ve<br />

buna paralel olarak kendi ekonomi<br />

ve siyasi denklemini belli bir noktaya<br />

getirdi. İlham Aliyev’in liderliğinde<br />

Azerbaycan ekonomisi, kişi başına<br />

düşen milli gelirin 3 katına çıktığı bir<br />

müreffehlik noktasına geldi.<br />

Burada halkın, bölge güven ve<br />

istikrarını destekleyen unsuru tercih<br />

ettiğini görüyoruz. İlham Aliyev ile<br />

beraber Azerbaycan güven ve istikrar<br />

noktasında kendini ispatlamış bir<br />

ülke haline geldi. Gerek demokrasi<br />

gerekse halk eksenli politikalarda<br />

Azerbaycan açık ara önde gidiyor. Siyasi<br />

yapılanma açısından da oluşumlarını<br />

tamamlıyor. Siyasi yapılanmaya<br />

paralel olarak ekonomik ve güven eksenli<br />

süreçleri oturttuğunu ve bunun<br />

da sonuçlarını aldığını görüyoruz.<br />

Azerbaycan, 3. İlham Aliyev dönemiyle<br />

beraber ekonomisini ciddi<br />

bir şekilde oturtmuş, doğal gaz ve<br />

petrole bağlı ekonominin yanında,<br />

ekonomide çoğulculuğa doğru<br />

giden bir ülke tablosu çiziyor. Seçim<br />

süreçleri açısından baktığınızda<br />

halkın yönetimde söz sahibi olma ve<br />

belirleyici güç yetkilerini Azerbaycan<br />

ekonomisinde, siyasetinde, kültür<br />

hayatındaki dokularda da görüyor ve<br />

bunu ülkenin yeni bir evreye geçtiğinin<br />

sinyali olarak değerlendiriyorum.<br />

Doç. Dr. Bekir Günay<br />

HASEN Uzmanı<br />

<strong>Hazar</strong> Bölgesi, petrol ve doğal gaz ile<br />

beraber uluslararası güç denklemi<br />

açısından dikkat çeken alanlar haline<br />

geldi. Bu alanlar aynı zamanda<br />

çatışma ve güvenlik tartışmalarını da<br />

beraberinde getirdi. Bunun benzerini<br />

1917-24 yılları arasında Azerbaycan’ın<br />

yaşadığını görüyoruz. Ciddi bir<br />

şekilde petrolle beraber gelen bir<br />

zenginlik... Buna paralel olarak<br />

Mehmet Emin Resulzade döneminde,<br />

1924’te Sovyetler Birliği olarak<br />

Rusya’nın bölgeye geri dönüşü…<br />

Bunu engellemenin yolu ise buradaki<br />

zenginliklerden ortak menfaat<br />

alanları oluşturmaktı. İşte Haydar<br />

Aliyev ile beraber bu süreç başladı.<br />

Türkiye–Azerbaycan ilişkilerinde de<br />

“Tek millet iki devlet” mantığından<br />

hareketle, karşılıklı çıkarı baz alan<br />

bir kazan-kazan süreci ortaya çıktı.<br />

Bakü–Tiflis–Ceyhan hattı bütün risklere<br />

rağmen son derece başarılı oldu.<br />

Burada ana aktörlerin de işin içine<br />

katılması gerekiyordu. Uluslararası<br />

şirketler de bu süreçte işin içine girdi<br />

ki, siyasi sorunlar ve güven problemleri<br />

de buna paralel olarak çözülmüş<br />

oldu. Bu konuda Haydar Aliyev ile<br />

başlayan çabaların İlham Aliyev ile<br />

devam ettiğini görüyoruz.<br />

Bakü–Tiflis–Ceyhan’dan akış başladığı<br />

andan itibaren bölgede ekonomik<br />

canlanma da oluşmaya başladı. İkinci<br />

aşmada TANAP Projesi ile konu daha<br />

da ivme kazanıyor. Azerbaycan’da<br />

petrolün getirdiği ekonomik girdiler<br />

müreffehlik olarak halka yansıtılmaya<br />

çalışılıyor. Bu arada diğer ülkelere<br />

de yatırım alanı oluşturulmaya çalışılıyor.<br />

Gerek Gürcistan’da gerekse<br />

Türkiye’deki Azerbaycan yatırımları<br />

açısından baktığımızda, bölgeye ve<br />

sahaya bir ekonomik oyuncu olarak<br />

giren ama bunu siyasi güvenlik şemsiyelerinde<br />

oluşturmaya çalışan bir<br />

Azerbaycan karşımıza çıkıyor.<br />

Türkiye ekonomik ve siyasi olarak<br />

dünyanın en önemli ülkelerinden<br />

birisi. Ancak aynı zamanda enerjide<br />

dışarıya bağımlı. <strong>Hazar</strong> enerjisi ile<br />

Türkiye’nin siyasi enerjisi buluşmaya<br />

başladığı andan itibaren ciddi ivme<br />

yapacak olan bir yapıya doğru gidiyoruz.<br />

Şu an ikinci 20 yıllık süreçte<br />

Azerbaycan, Türkiye üstünde bu<br />

noktada ciddi bir atılıma doğru gidiyor.<br />

Yunanistan, Arnavutluk ve İtalya<br />

ayağıyla, yani TAP’ın geçtiği ülkeler<br />

açısından baktığınızda, getireceği<br />

artı değerlerin de önemli olduğunu<br />

görüyoruz.<br />

Azerbaycan’da dış siyasette “görünürlük”<br />

politikası izleniyor. Şu anda<br />

bu görünürlük daha belirgin hale<br />

gelmeye başlıyor. Çünkü ülke ekonomik<br />

olarak belli bir noktaya gelmeye<br />

başladı. Ekonomik canlanmayla birlikte<br />

istikrar da sağlandı, bu noktada<br />

güvenlik de oturtulmaya başlandı.<br />

Şu anda Azerbaycan’ın bölgesel<br />

aktörlüğe doğru kendini göstermeye<br />

başladığını görüyoruz. Uluslararası<br />

toplantılara ev sahipliği yapılması da<br />

görünürlüğü arttıran bir başka etken.<br />

Hiç kuşkusuz Bakü’de düzenlenen<br />

Eurovision Şarkı Yarışması ve BM<br />

Dönem Başkanlığı’nı üstlenerek uluslararası<br />

bir organizasyonda kendisini<br />

göstermesi de önemli bir adımdı.<br />

Bu bence yeni bir evre… Bunun bir<br />

sonraki aşaması bölgede belirleyici<br />

güç olma aşamasıdır. Azerbaycan’ın<br />

ufuk çizgisine baktığımızda bölgenin<br />

gelişen bir yıldızı olduğu analizini<br />

yapabiliriz.<br />

“ÖNÜMÜZDEKİ 20 YILLIK<br />

SÜREÇTE HAZAR ENERJİSİ İLE<br />

TÜRKİYE’NİN SİYASİ ENERJİSİ<br />

BİRLEŞİNCE CİDDİ BİR ATILIMA<br />

DOĞRU GİDİYOR OLACAĞIZ.”<br />

www.hazarworld.com<br />

KASIM <strong>2013</strong> SAYI <strong>12</strong> 21


DİPLOMASİ AKADEMİSİ<br />

Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın<br />

ORTADOĞU’DA<br />

KURTLARLA DANS<br />

Ortadoğu bölgesinin güç dengelerinde, Libya krizinin<br />

aksine, askeri kuvvet kullanılmaksızın Rusya<br />

ve ABD’nin Suriye’nin kimyasal silah stoklarının<br />

imhası yolunda ortak mutabakat sağlamaları ile<br />

yeni bir süreç başladı. Türkiye sınırını ihlal eden Suriye helikopterinin<br />

düşürülmesi ve Lübnan’da Hizbullah tarafından<br />

rehin alınan iki Türk pilotun geri iadesi, kaygan zemindeki<br />

endişelerin haklılığını ortaya koyuyor. İran’da Haziran ayında<br />

yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin seçilmesi, dış politikadaki<br />

gerginliklerini azaltarak İran halkının ekonomik<br />

hayatını düzeltmeyi amaçlayan pragmatik bir yönetim modeli<br />

izlenimlerini güçlendirdi. İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan<br />

Ruhani, ülkesinin “asla nükleer silah yapmayacağı” açıklamasına<br />

ilaveten, ülkede tutuklu bulunan 11 siyasi mahkûmun<br />

serbest bırakıldığını belirtti. BM Genel Kurulu toplantısında<br />

ise Amerika ile İran Dışişleri Bakanları bir araya geldi. John<br />

Kerry, nükleer programı konusunda İran ile diplomasi penceresinin<br />

“aralandığını” ancak, İsrail’in güvenliğine önem<br />

vereceklerini söyledi. Müteakiben, tarafların liderlerinin<br />

telefon görüşmesi; geçmişteki diyalog beklentilerinden farklı<br />

yorumları dünya gündemine taşıdı. Gerçekten, Başkan Obama<br />

ve Cumhurbaşkanı Ruhani arasında gerçekleşen telefon<br />

görüşmesi, iki ülke arasında 34 yılı aşkın süredir ilk defa tanık<br />

olunan en üst düzey temas oldu. ABD Başkanı Barack Obama;<br />

1979’dan bugüne ABD ve İran devlet başkanlarının ilk telefon<br />

görüşmesi olmasının mevcut “derin güven bunalımını” ortaya<br />

koyduğunun altını çizerek, ilerlemenin önünde önemli engeller<br />

olacağını ve başarının garanti edilemeyeceğini, buna rağmen,<br />

“kapsamlı bir çözüme ulaşabileceklerini” dile getirdi. Tahran<br />

ile Washington arasında 34 yıldır işlevsiz olan ilişkinin gelişmesi<br />

yönünde beklentilerin artması, taraflar arasındaki kronik<br />

gerginliğin tedricen azaldığı izlenimlerini veriyor.<br />

ORTADOĞU’DA YAZ BİTERKEN YENİ<br />

KONJONKTÜREL GELİŞMELER<br />

Peki, İran bir yandan ABD diğer yandan AB ve BM nükleer<br />

silah denetçileri ile yürüttüğü müzakerelerde geri adım atmaya<br />

ve Batı’nın talep ettiği nükleer silahlara sahip olmayacağı<br />

yönünde garanti vermeye hazır mı? Uluslararası toplumun<br />

dikkatini çeken bu yakınlaşma uzun vadede uzlaşma ve diyalog<br />

kapılarının aralanmasını sağlayabilecek uzun soluklu bir<br />

ivme sergileyebilir mi? Esad yönetimindeki Suriye Ordusu’nun<br />

envanterindeki kitle imha silahları (WMD) hakkında Batı’nın<br />

Hazar World - Sayı: 12 - Kasım 2013

Azerbaycan, hem stratejik ve jeopolitik konumu hem de doğal servetleriyle Güney Kafkasya’da önemli bir yere sahiptir. Uzun tarihî süreç içerisinde barındırdığı yer altı ve yer üstü varlıkları, emperyalist güçlerin dikkatinin bu bölgede toplanmasına sebep olmuştur. Önemli coğrafi konumu dolayısıyla 1700’lü yılların başından itibaren Çar Rusya’sı bölgeye dair işgal planları kurmaya başlamış ve hanlıklar döneminde Rusya, Azerbaycan Hanları arasında birlik olmamasını da büyük bir fırsata dönüştürerek, Azerbaycan topraklarını birbiri ardına ele geçirmiştir. SSCB döneminde ise Azerbaycan’ın doğal servetleri Sovyetlerin kontrolü altında kullanılmıştır. Azerbaycan’da petrol sanayisinin kurulması 1860’lı yıllara dayanır; gelişmesi ise Sovyet dönemi ile bağlantılı olmuştur. 1872 yılından itibaren ülkenin petrol sanayisi devlet tarafından özelleştirilmiş; bu süreçle birlikte ülkede güçlü yatırımların ve yabancı sermayenin sayısında önemli bir artış yaşanmıştır. Örneğin 1872 yılında Norveçli iş adamları olan Nobeller, Nobel Kardeşliği şirketi adı altında Azerbaycan petrolünün üretiminde aktif yer almıştır. İstatistiklere göre, Azerbaycan’da 1873 yılında 12, 1899’da 61, 1905’te 158, 1913 yılında ise 182 petrol üreten şirket bulunuyordu. 1872 yılında Rusya’da üretilen 27 bin varil petrolün 26 bini Azerbaycan’dan ihraç ediliyordu. 20. yüzyılın başlangıcında Azerbaycan petrol sanayisi gelişim hızına ve petrol üretimine göre dünya pazarında ilk sırada yer almıştır. 1901 yılında dünyada üretilen petrolün yarıdan fazlası Rusya’da kullanılan petrolün %95’i Azerbaycan’dan ihraç edilmiştir. 1905-1907 yılları arasında yaşanan Rus-Japon Savaşı ve artan işçi itirazları, petrol sanayisini oldukça kötü etkilemiştir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası