aslı bozuk deme nota / Bozkır’ın tezenesi Neşet Ertaş'ın Hayatı ve Leyla Ertaş - Yeni Soluk

Aslı Bozuk Deme Nota

aslı bozuk deme nota

    İçerik akorların, tabların, bas tablarının ve sözlerin ayırt edilebilmesi için seçimlerinize göre renkli listelenmektedir.

Akorist gelen istekler doğrultusunda geliştirilecek! Sizde katkıda bulunmak ister misiniz?

Değerli arkadaşlar,

Sizlerden gelen yorum ve e-postaları ilk günden beri takip etmekteyiz. Nefis fikirleriniz için teşekkür ederiz. Bunların bir kısmını hayata geçirmeyi ve Akorist'i daha kullanıcı dostu bir site haline getirmeyi planlıyoruz.

Özellikle sıkça gelen nota isteklerini karşılamak için bize notaların matematiğini anlatabilecek arkadaşlar arıyoruz. Uzman olmanızı beklemiyoruz, zaten Akorist gönüllüler ile ayakta duran bir proje. İlgilenen arkadaşlar [email protected] adresine e-posta atarlarsa mutlu oluruz.

Akorist.com

İnternete sansür değil, sürat lazım!

Yorumlar

Henüz bir yorum yapılmamış.

Bozkır toprakların sesi, Abdal kültürünün son temsilcisiydi Neşet Ertaş. Gösterişi sevmezdi. Kendisini her zaman halktan biri olarak görürdü. "Garip”, "Bozkırın Tezenesi" ve daha birçok ismiyle andığımız, tanıdığımız o güzel insanı gelin daha yakından tanıyalım.

Pir Sultan Abdal geleneğinin ve soylarının temsilcileridir Abdallar. Küslüklerini, ayrılıklarını hatta kahramanlıklarını her zaman türküleri ile yaşamışlar ve söylemişlerdir. Kavgaya yer yoktur, sazları ve sözleri onlar için yeterlidir 

Bozkır toprakların sesi, Abdal kültürünün son temsilcisiydi Neşet Ertaş. Gösterişi sevmezdi. Kendisini her zaman halktan biri olarak görürdü. "Garip”, "Bozkırın Tezenesi" ve daha birçok ismiyle andığımız, tanıdığımız o güzel insanı gelin daha yakından tanıyalım.

Pir Sultan Abdal geleneğinin ve soylarının temsilcileridir Abdallar. Küslüklerini, ayrılıklarını hatta kahramanlıklarını her zaman türküleri ile yaşamışlar ve söylemişlerdir. Kavgaya yer yoktur, sazları ve sözleri onlar için yeterlidir 

NEŞET ERTAŞ & LEYLA ERTAŞ İLİŞKİSİ

Bozkırın tezenesinin de bir üstadı vardı… O da, öz be öz babası Muharrem Ertaş’tı!

Fakat, onları birbirinden uzaklaştıran köklü bir mesele vardı:
Bir garip Leyla sevdası…

Abdallık geleneğinin ve Bozlak türünün en önemli isimlerinden olan Muharrem Ertaş, bozkırın tezenesi Neşet Ertaş’ın babası ve üstadıydı. Muharrem Ertaş’ın ilk saz hocaları, dayıları Bulduk Usta ve Yusuf Usta idi. Babasının adı da Zurnacı Kara Ahmet’ti.

Henüz küçük bir çocukken köylerde sünnet ve düğün törenlerinde çaldı. Bayramlarda saz çalarak dolaştı. Oğluna da Anadolu’da türküler söylemeyi kendini örnek göstererek öğretti. Neşet Ertaş, müzik eğitimini neredeyse tamamen babasından aldı.

Gel zaman, git zaman; Neşet Ertaş da babası gibi özellikle Anadolu’nun birçok yerinde çalıp, söyler oldu. Günün birinde, Ankara’da bir gazinoda çalışmaya başladı. Sazı, sözü, sesi; herkesi mest ediyordu.

Onunla aynı gazinoda çalışan kara kaşlı, kara saçlı bir kadın vardı.
Adı Leyla’ydı.

Leyla da türkücü olmak istiyordu… Bağlama çalıp türkü söyler, çevresindeki insanlar da Leyla’yı oldukça hoş bulur ve severlerdi.

https://yenisoluk.com/uploads/2022/05/leyla

Neşet Ertaş, kendi gibi türkü söyleyen Leyla’ya tutuldu.
Sevdalandı, aşık oldu….
Leyla da ona!

Neşet babanın içi içine sığmadı. Birçok türkü yazdı, gözlerinin içine baka baka söyledi… Utana sıkıla da olsa yaşadılar aşklarını, ölümsüz gibi!

Sonra, birçok aşık gibi; hayatlarını birleştirmek istedi iki aşık… Evlnemeye karar verdiler. Fakat ortada ciddi bir sorun vardı.

Neşet Ertaş’ın babası Muharrem Ertaş, istemedi Leyla’yı… Türkücüden, gazinocudan gelin olmazdı! Leyla’nın sahnede şarkı söylemesi, baba Ertaş için kabul edilemez bir şeydi. İnatla bu aşkın ve elbette bu evliliğin karşısında durdu…

Evladım” türküsünü de oğlu Neşet’e yazdı; baba nasihatı niyetiyle de çalıp söyledi.

“Temiz ruhlu, saf kalplisin, şöhretsin
Hakkın vardır evlenmeye evladım
Mevlam sebep olanları kahretsin!
Aslı bozuk alma dedim evladım…”

Babasının Leyla’ya aslı bozuk demesi, Neşet Ertaş’ın yüreğini yangın yerine çevirdi. Kızdı, kırıldı, küstü atasına… Leyla’dan vazgeçmeye niyeti yoktu.
Babasına bir türküyle cevap verdi oğlu da…

“Aşkı kimden aldın, sevgiyi kimden?
Aslı bozuk deme gel şu insana
Soracak olursan eğer ki benden;
Aslı bozuk deme gel şu insana ya dost!”

Neşet gönül verdiği kadına aslı bozuk diyen babasına, “senin fikrin bozuk, bak şu insana” diye cevap verdi. Hal böyleyken, babası da darıldı biricik evladına… Uzun uzun yazıp, söyleyemedi kahrından. Tek bir dörtlükle cevap verdi ona.

“Küsmedim Neşet’im; kahrettim sana
Baban değil miydim, sormadın bana
Olan olmuş yavrum ne deyim sana
Sen aklını yitirmişsin evladım…”

Dinlemedi Neşet usta babasını… Aşk, söz dinlemezdi çünkü. Bağlamasının tellerine bağladı bir yarısını ve evlendi Leyla’sıyla. Koca 7 sene evli kaldılar, 3 tane de çocukları oldu.

Babası ile sevdiği arasında kalan bozkırın tezenesi, kaybetti bir gün Leyla’yı. Ayrı düştüler, bitti sevdaları… Bu koca aşk hikayesinden kül olan kalbi ile Neşet Ertaş, bir türkü yazdı.

“Cahildim dünyanın rengine kandım
Hayale aldandım, boşuna yandım
Seni ilelebet benimsin sandım…”

Leyla ile ilişkileri bittikten sonra en hüzünlü türkülerini söyledi Neşet Ertaş! Öyle bir söyledi ki, hala acısını dinleyenler bile taşır…

“Viran oldu evim yurdum,
Ne söylesem boşa Leyla’m…”

Baba oğul kırgın kaldılar birbirlerine uzunca bir süre… Aradan yıllar geçt, Muharrem Ertaş hastalandı bir gün. O sıralarda Almanya’da yaşayan Neşet’e haber verildi, Neşet Ertaş yanında sadece küçük bir çanta ile apar topar geldi memleketine. Ne yaptıysa ne ettiyse de, babasının son nefesine yetişemedi… Ve babasıyla dargın göçtüler dünyadan. Belki de affettiler birbirlerini son nefeslerde…Oğul, babasına son bir türkü yazarak veda etti.

“Uzak yoldan geldim, hasretim için
Hani nerede babam, Muharrem nerede?
Yaralı Bülbül’üm ses vermez, niçin?”

Neşet Ertaş’ın tek vasiyeti, “Beni üstadımın, babamın ayak uçlarına gömün” oldu. Bu vasiyet, 25 Eylül 2012’de yerine getirildi.

Çünkü ne olursa olsun bilirdi; bu dünya, yalan dünya…

Leyla Hanım’la yaşanan ayrılıktan sonra bir de rahatsızlığa yakalanmıştı Neşet Ertaş. Felç geçirmiş ve işsiz kalmıştı. Zamanında her türlü yardımına koştuğu insanlardan da destek göremeyince ağabeyinin yanına Almanya'ya göç etti. Orada tedavi oldu. Çocuklarının da okuyabilmesi için organizasyonlara ve düğünlere katıldı.

Uzun yıllar Almanya'da kaldı. Şöhretten kendini soyutlamıştı. Babasını da Almanya’da kaybetti. Türkiye'ye çok sık gelmiyordu. Sessizliğe büründüğü için kendisi hakkında öldü haberleri yapılıyordu. Bu durum Neşet Ertaş'ı üzmeye de başlamıştı. Yaşanan bu gelişmeler Türkiye'ye dönmesinde önemli etkenler oldu.       

UNESCO tarafından 'Yaşayan İnsan Hazinesi' ilan edilen bir isim Neşet Ertaş. Süleyman Demirel zamanında verilmek istenen devlet sanatçısı unvanını ise “Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor." diyerek kabul etmedi.

Nota nedir bilmeden başladı Neşet Ertaş müzik hayatına. Çoğu parçasında hala notaya aktarmada zorluklar yaşanır. Kendine has bir akordu vardır. Bozlak denir okuduğu türkülere. Saygısızlık olmasın diye ceketini çıkarmak için seyircilerden izin isteyen bir insandır. Biz neşeyi , derdi ve aşkı da onunla yaşadık, öğrendik.

Neşet Ertaş Nereli?

1938 yılında Kırşehir' in Çiçekdağı ilçesi, Kırtıllar köyünde bu kültürün içinde doğdu Neşet Ertaş. Müzik hayatına kendisi gibi saz üstadı babası Muharrem Ertaş sayesinde başladı. İlk çalgısı ise annesi Döne Hanım’ın çamaşır tokacına tel takması ile yaptığı oyuncak bağlama oldu. Çok küçük yaşlarda bağlama ve keman öğrendi.

Neşet Ertaş Hikayesi;

Dertli doğmuştu. Gariplikler, yoksulluklar içinde büyüyordu.  Hayatı hep gurbet içinde geçecekti. İçimizde sızı oluşturan sözlerin oluşabilmesinin nedeni belliydi aslında. Küçük yaşlarda annesi Döne Hanım'ı kaybederek başlayacaktı zorlu yolculuğuna.

Babası Muharrem Ertaş ile birlikte Kırşehir ve çevre illerde yörenin düğünlerinde, eğlencelerinde sazı ile türkü söylemeye başladı. Kırşehir'de geçinmek zordu ve bu durum onu gurbete zorlamıştı. 1950'li yılların ortalarında cebinde iki buçuk lirası ve elinde sazıyla İstanbul'a göç etti. O genç yaşında tek başına kapı kapı dolaşıp iş buldu kendisine. Gazinolarda türkü söylemeye başladı. 1957 yılının sonlarında Şen Çalar Plak'ta "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babasına ait bir türkü ile ilk plağını çıkardı.  Bu plakla ses getirmişti. İnsanlar onu tanımaya başlıyordu.

1960’lı yıllarda Ankara’ya göç etti. Çoğu bestesini de Ankara'da yazacaktı. Babası bir gün Ankara'ya geldiğinde "Adımı söyleyemiyorum, ne diyeyim, nasıl imzamı atayım?" dedi Neşet Ertaş. Babası ise şöyle demişti: " Bize garipler derler yavrum, gönülde gariptir." O günden sonra da “Garip" mahlasını kullanmıştır.

NEŞET ERTAŞ NE ZAMAN ÖLDÜ?

Bozkırın Tezenesi unvanıyla akıllarda yer eden halk ozanı Neşet Ertaş, 25 Eylül 2012 günü ileri evrede prostat kanseri nedeniyle İzmir'de tedavi gördüğü hastanede 74 yaşında hayata gözlerini yumdu. Cenazesi doğduğu şehre, Kırşehir Bağbaşı Mezarlığında "kendisiyle aynı ruhun insanı" olarak tanımladığı babası Muharrem Ertaş'ın mezarı yanına defnedildi. Mezar taşında ise İncitme Canı İncitme türküsünde geçen "Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp, Hakk'a bağlı. İncitme canı, incitme." sözleri yazmaktadır. Her yıl 25 Eylül'de Kırşehir'de çeşitli etkinliklerle anılan Neşet Ertaş'ı saygı ve özlemle anıyoruz. Gönlümüz hep seni arıyor. Neredesin sen? 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası