tokatın yolları taşlı / Letra de la canción Hey Onbeşli - Ömür Gedik

Tokatın Yolları Taşlı

tokatın yolları taşlı

kaynağı değiştir]

Oğlanam Adım Abdül adı ile Kerkük'ten derlenen çeşitlemesi, Şimanay (Yaylanın Çimeninde) adı ile Kırım'dan derlenen çeşitlemesi, Hey Bostancı adı ile Romanya'dan derlenen çeşitlemesi bulunmaktadır. Türkülerde temel sözler değişmiş ve eklentiler yapılmış olsa da nakarat sözleri ile kalıp ezgisi ve ezgi örgüsü pek değişmeden kalmıştır.[2]

Kerkük çeşitlemesi olan Oğlanam Adım Abdül türküde her kıtanın ilk dizesi "Hediye" adı yerine farklı erkek adları ile başlar ve nakarat kısımlarında ise farklı kız adları geçer. Ezgi örgüsü ve işleyiş bakımından Nida Tüfekçi derlemesi ile hemen hemen aynıdır.[2] Ana türküden çeşitlemeye sadece “Fistan aldım endazesi on yediye” ifadesi "Fistan aldım parası on yediye” şeklinde değiştirilerek aktarılmıştır.[2] Türküyü, kendi yöresine ait ezgi ve sözel motiflerle yeni bir çeşitleme olarak okuyan kişi Abdulvahit Kuzecioğlu'dur.

Kırım çeşitlemesinin ilk kaydı en geç 'lı yıllarda Zeynep Lümanova tarafından yapılmış; Kırım Radyosu'nda Kırım halk türküsü olarak yıllarca çalmıştır. Kırım çeşitlemesi olan Şimanay'da ana sözler değişse de nakarat sözleri, ana kalıp ezgisi ve ezgi örgüsü değişmemiştir. Bu çeşitlemede de ana türküden sadece, "Arslan yavrum kız senin adın Hediye" dizesi bulunur. Buradaki "yârim" kelimesi yerine, "yavrum" ifadesi kullanılmıştır. Ayrıca "Ay Doğar Giresun’dan" adlı Orta Anadolu türküsündeki bağlantı kısmına benzer bir bölüm üçüncü bir bölüm olarak türküye eklenmiştr.[2]

Türkü Kırım'dan Romanya'ya göç eden Tatarlar ile birlikte yeni bir bölgeye taşındı. Kırım Tatar kökenli Rumen şarkıcı Kadriye Nurmambet, bu türküyü yılında "Hey Bostancı" adıyla bir plağa okumuştur. Bu çeşitlemede de ana sözler değişse de, nakarat kısmı, ezgi örgüsü ve ezgi kalıbı bakımından önemli bir değişiklik yoktur. İki sevgilinin karşılıklı konuşması konu edilmiş; her kıtada kız sevdiğine seslenişi, her bağlantı kısmında da oğlanın cevabı yer alır. Ana türküdeki “hey onbeşli” yerine, bu türküde “hey bostancı” “Hediye” yerine “Emine” denmiştir.[2]

Türküyü Bulgaristan’da Mestan Hüseyinov Sofya Radyosu'nda ’li yılların sonu veya ’li yılların başlarında okuumuş olsa da, sanatçının okuduğu bu icra o bölgeye ait bir çeşitleme değildir.[2] Bu icrada "Tokat yolları" değil"sokak yolları", "Hediye" değil "Hayriye", "endaze" değil "yelpaze" denmektedir.

Konusu[değiştir

‘Hey 15’li 15’li, Tokat yolları taşlı

Evden, Tokat’a gitmek için çıkmadım. Yolumun üstündeydi ve ben yolumun üstünde olan yerleri gezmeye bayılırım. Artık tek bir yer için evimden çıkıp dönmek beni çok heyecanlandırmıyor. Ardı ardına birkaç şehri gezmek harika bir deneyim. Tokat’a yaklaşırken oralı ne kadar arkadaşım varsa hepsini arayıp nereye gideyim diye soruyorum. Hepsi şehir merkezindeki yerleri söylüyor ama ben ısrarla doğaya doğru sürüyorum otomobilimi İlk durağım Kaz Gölü. Amasya’dan Tokat’a geçiyorum ve hangi noktada yazıyorsam navigasyona Kaz Gölü diye, öyle yollara sokuyor ki beni! Yol mu dedim? Yol yok ki. Önce bildiğin toprak yollar. Sonra o da bitiyor. Bildiğiniz çimenlerin üzerinde sürüyorum. “İnşallah bu yol bir yere çıkar” derken çat diye boylu boyunca kazılmış bir kanal kesiyor önümü. Karşıya geçme ihtimalim sıfır. Navigasyondan bakıyorum, Kaz Gölü çok yakın. Hadi bakalım, yine yürüyeceğim. Çok da uzun olmayan bir yürüyüş sonrası, onlarca otomobilin asfalt yoldan gelip ziyaret merkezinin otoparkına normal normal park ettiği noktaya varıyorum. Evren benimle eğleniyor!

Göl yazın yer yer kuruyor

Kaz Gölü oldukça fotojenik bir alan. Göl yer yer kurumuş ve üstüne kurulmuş iskeleler artık sazlıkların içinde kalmış. Kuş gözlem kuleleri ortamı daha da fotojenik yapıyor. Gölün sulak kısımlarında rengârenk balıkları ve oyuncu kaplumbağaları izleyebiliyorsunuz. İnsan fotoğraf çekerken kendini kaybedebiliyor. Bir sonraki durağım Ballıca Mağarası. Geldiğim o tüm tozlu yolları geri dönüyorum. Mağaraya yaklaşmışken Tokat’ın sırık domatesleri aklıma düşüyor ve karşıma çıkan köylere sora sora bir sera buluyorum. Sera toplanmış, aslında tam da aradığımı bulamıyorum ama o harika insanları tanıyorum. Birlikte salatalık, biber topluyoruz. Asla paranız geçmiyor. Öyle güzel insanlar yaşıyor bu memlekette. Elim kolum sebze dolu dönüyorum otomobilime. Asıl hedefe doğru ilerliyorum. Bu sefer mağaranın giriş kapısını bulabiliyorum. Kafamıza kapıda verilen baretleri giyiyoruz. Dışarısı çok sıcak olduğu için hiç aklımıza gelmiyor ama içeride donuyoruz. Üzerinize bir şeyler giyin.

‘Hey 15’li 15’li, Tokat yolları taşlı

Kuş gözlem kuleleri Kaz Gölü’nü daha da fotojenik yapıyor. Gölün sulak kısımlarında rengarenk balıkları ve oyuncu kaplumbağaları izleyebiliyorsunuz.

Yaklaşık milyon yaşında olan mağarada havuzlu salon, büyük damlataşlar salonu gibi toplam 9 tane ayrı bölüm var. Galeri galeri; sanki mağara içinde mağara. Tokat’a gidip Ballıca Mağarası’na uğramayan Tokat’ı eksik gezmiş olur. İçerisi aydınlatılmış ve yürüyüş yolları yapılmış olmasına rağmen çok fazla merdiven inip çıkacağınızı unutmayın ve klostrofobisi (kapalı alanda kalma korkusu) olanlara uygun olmadığını önemle belirtmek isterim. Sonuç olarak Ballıca Mağarası’nı gezmemiz akşamı buluyor. Çıkışta nereye gideceğimizi bilmiyorum. Yolda Ocaklı Şelalesi tabelasını görünce hava kararmadan görelim diye kırıyorum direksiyonu. Şelale deyince aklım başımdan gidiyor çünkü. Kıvrıla kıvrıla muhteşem yollardan geçiyoruz ama güneşin hızına yetişemiyorum; hava kararıyor. Park edip koştururken arkamdan seslenenler oluyor ama aceleden bakmıyorum.
‘Hey 15’li 15’li, Tokat yolları taşlı

Sebastapolis Antik Kenti

Boşa bir koşu, ortalık kararıyor. Tesis kamp için uygun ama işletmecilerini bulmam gerek. Meğer ben koşarken seslenen kişiymiş işletmeci ve ben bakmayınca köye gitmiş. Telefonla ulaşıp öğrenmesi de pek kolay olmuyor, telefonlar zor çekiyor. En kötüsü, yiyeceğimiz yok. Mesaj atıyor, derdimi anlatıyorum ve durum anlaşılınca işletmeci Celalettin Bey ve arkadaşı Şahin Alağaç yemekgetiriyorlar, birlikte çok güzel bir sofra hazırlıyoruz. Tanrı misafiri olmak ne güzel şey. Hele ki Tokat’ta
‘Hey 15’li 15’li, Tokat yolları taşlı

Ballıca Mağarası aydınlatılmış ve yürüyüş yolları yapılmış. Yine de çok merdiven inip çıkacağınızı unutmayın.

Şahin Alağaç’ın ilginç bir işi var; Tokat’a özel ‘15’liler tespihleri’ yapıyor. Çanakkale Savaşları’nda Tokat’tan giden ve hicri takvimle yılında doğanlar için yakılan ‘Hey 15’li 15’li, Tokat yolları taşlı’ türküsündeki 15’lilerin anısına yaptığı tespihler çok ilgi çeki. Çanakkale’de şehit oldukları için o topraklardan zeytin çekirdekleriyle yapıyor tanelerini; bittiğinde de kınayla renklendiriyor, 15’lilerin kınalanıp şehit olmaya gittiği gibi. Püskülde 15 damla var; dökülen gözyaşlarını simgeliyor. İmamedeki semazen de Mevlana’nın “Tokat’a gitmek gerek” övgüsüne bir atıf.

Şelalenin ihtişamı

Zifiri karanlıkta çadırımıza çekildiğimizde tarihin acı dolu sayfalarında gezinmenin verdiği hüzünle uykuya dalıyorum. Karadeniz denilince Tokat pek akla gelmez ama bal gibi Karadeniz Bölgesi’ndeyiz. Sabah erkenden kalkıp doğru şelaleye koşuyoruz. Karanlıkta hayal meyal gördüğümüz şelale tüm ihtişamıyla karşımızda coşkuyla akıyor, onun sayesinde buradayız
‘Hey 15’li 15’li, Tokat yolları taşlı

Şahin Alağaç tam bir tarih âşığı. Bize bir rota oluşturup Sulusaray’a gitmemizi öneriyor. Orada küçük ama çok güzel bir müze geziyoruz. Sebastapolis Antik Kenti binaların içinde kalmış. Sulusaray termal bölgesi ama vaktimiz olmadığı için sıcak sularına dalmıyor, köylere girip çıkıp Şahin Abi’nin önerdiği yerleri geziyoruz hızlıca. Sulusaray turunun en güzel durağı bir pideci cenneti olan Çamlıbel. Hamura Fısıldayan Adam tabelası bizi gülümsetince orada mola veriyoruz. Hayatımın en kocaman, en lezzetli, bir o kadar da ucuz pidesini yiyorum. Tokat merkez için birçok öneri olmasına rağmen, gezmeye hiç vaktimiz kalmıyor ve ‘bir dahaki sefere’ deyip yola devam ediyoruz
False

18 Mart Çanakkale Zaferi: Onbeşliler kimdir? 'Hey Onbeşli' türküsünün hikayesi

18 Mart Çanakkale Zaferi: Onbeşliler kimdir? 'Hey Onbeşli' türküsünün hikayesi

funduszeue.info

Tokat'ın en sevilen türkülerinden biri olan "Hey Onbeşli" günümüzde oyun havası olarak algılansa da aslında bir ağıttır.

15 ile 19 yaşında olan gençlerin cepheye katılması üzerine yazılmıştır. Bir efsaneye göre de Tokatlı Halil’in Çanakkale Savaşı’na katılmasını anlatmaktadır.

Her 18 Mart Zaferi yıl dönümünde bir kez daha akıllara gelen sorulardan biri Onbeşliler kimdir? İşte,  "Hey Onbeşli" türküsü ve Onbeşlilerin hikayesi..

ONBEŞLİLER KİMDİR?

Şanlı tarihimizi yazan kahramanlar, küçük yaşta Çanakkale Savaşı'na gönderilen minik askerlerdi. Ancak savaşa gönderilenler 15 yaşında değillerdi. Onlara Onbeşliler denmesinin başka bir nedeni vardı.

Birinci Dünya Savaşı’nda, Osmanlı ordusunda insan kaybı oldukça fazlaydı. Harbiye Nezareti, harp devam ederken askerleri birkaç günlüğüne memleket iznine göndermeye gayret etmişti çünkü savaşta artan kayıplar, nüfusun azalacağı korkusunu doğurmuş ve bu nedenle askerler memleketlerine nüfusu çoğaltmak üzere gönderilmişlerdi.

Çanakkale Savaşı sırasında, İtilaf Devletlerinin Nisan ’ten itibaren kara çıkartmasına başlamalarıyla birlikte cephede takviye kuvvetlere ihtiyaç duyulunca Sultan V. Mehmed Reşad 14 Mayıs ’de (27 Mayıs ) bir emir yayımlayarak Askeri Mükellefiyet Kanunu’nda değişiklik yapmak ve lise talebelerini de cepheye çağırmak zorunda kalmıştı.

Sultan Reşad yayımladığı iradede, Mükellefiyet Kanunu’nun Maddesine ek olarak hazırlanan “kâtib-i sultaniye sınıf müdaviminine mütedair (devam edenlere dair)” başlıklı fıkra hakkında şöyle geçici bir düzenleme yapma yoluna gitmişti: “Madde 1: Mükellefiyet-i Askeriye Kanun-u Muvakkatinin (geçici kanununun) Maddesindeki fıkra atiye (geleceğe) tezyil (ertelenmiş) olunmuştur. Muayene-i intihaiye esnasında (muayene sonucunda) mekatib-i sultaniyenin (sultani mekteplerinin) onuncu sınıflarında bulunanlar da hizmet-i makzura (zikri edilen hizmet) hakkına nail olacaktır.”

Sultan V. Mehmed Reşad’ın iradesinden sonra Harbiye Nezareti de bir tebliğ yayımlayarak () doğumluların (yani 19 yaşındakilerin) henüz askerlik hizmetine çağrılmamışları ile () doğumluların (18 yaşına yeni girmişlerin) bedenleri gelişmiş, harbe elverişli ve silah kullanmaya kabiliyetli olanların kıtalara teslim olmalarını istemişti.

Padişahın ve Harbiye Nezaretinin bu çağrısı üzerine, Balıkesir, Bursa, Kütahya, Manisa, Adapazarı, İzmir, Aydın, Muğla ve Konya’nın gençleri, vatanın kendilerinden beklediği yüce vazifeyi hakkıyla ifa etmek azim ve inancıyla harbe katıldı.

15 ile 19 yaşında olan bu genç bahadırların cepheye katılımları anısına Anadolu’da yakılan meşhur “Hey Onbeşli Onbeşli” adlı türküde de söz konusu durum çok acı ve dramatik bir dille anlatılmıştır. Burada sözü edilen “15’liler” doğumlulardır. Yani 1 Haziran ile 22 Mayıs arasında doğan ve tam 18 yaşını doldurmuş olan gençlerdir.

18 Mart Çanakkale Zaferi: Onbeşliler kimdir? 'Hey Onbeşli' türküsünün hikayesi

'HEY ONBEŞLİ' TÜRKÜSÜNÜN ÖYKÜSÜ

Bir efsaneye göre ise Onbeşli türküsünün hikayesi ile şöyle anlatılır:

Tokatlı Halil, yılında evin en küçüğü olarak dünyaya geldi. O dönemde, yasa nedeniyle her evde bir erkek, ailesinin güvenliğini ve geçimini sağlamak için askere alınmayabiliyordu. Evin en küçük ve tek erkeği olduğu için cepheye çağrılmayan Halil, gönüllü olarak savaşa katıldı.

18 Mart Çanakkale Zaferi: Onbeşliler kimdir? 'Hey Onbeşli' türküsünün hikayesi

Arkasında bıraktığı annesi Rum çeteciler tarafından öldürüldü, sözlüsü Hediye'de kaçırıldı. O andan itibaren hayatı kararan Hediye, uzun bir aradan sonra serbest bırakıldı. Köyde bulunan herkes, Hediye hakkında kötü konuşup kötü yola düştüğünü söylüyordu. Köyüne dönen Halil, tüm bu anlatılanlara inanıp Hediye'ye küstü. Bu olanlara dayanamayan Hediye, köyü terk edince Halil ile asla kavuşamadı.

Hey Onbeşli türküsü, tek bir ağızdan değil, Halil ve Hediye'nin karşılıklı konuşması şeklinde söylenmektedir. Türküde aşağıda yer alan kısımdaki sözler de Hediye'ye ait:

Giderim Elinizden
Kurtulam Dilinizden
Yeşil Baş Ördek Olsam
Su İçmem Gölünüzden

18 Mart Çanakkale Zaferi: Onbeşliler kimdir? 'Hey Onbeşli' türküsünün hikayesi

HEY ONBEŞLİ TÜRKÜSÜ

Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı

Aslan yarim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi on yediye

Gidiyom gidemiyom
Az doldur içemiyom
Sevdiğim pek gönüllü
Koyup da gidemiyom

Gidiyom gidemiyom
Sevdim terkedemiyom
Sevdiğim pek gönüllü
Gönlünü edemiyom

Aslan yarim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi on yediye

Giderim ilinizden (elinizden)
Kurtulam dilinizden
Yeşil baş ördek olsam
Su içmem gölünüzden

Aslan yarim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi onyediye

türkü

Google News ile Takip Et
kaynağı değiştir]

Türkünün gerek Tokat yöresinde, gerekse Nevşehir, Konya, Kayseri, Yozgat gibi hafta sonu bağlarda oturak eğlencelerinin yapıldığı çevre illerde varyantları çeşitli bulunur.[3]

Tokat çeşitlemeleri
Zileli Halil (Halil Gürgöze) tarafından ’lu yıllarda taş plağa okunmuş olan "Cemile türküsü" ile yerel sanatçıların düğünlerde okuduğu "Şu Derenin Uzunu (Samanlıkta Serçeler)" türküleri.
Kayseri çeşitlemeleri
"Gesi Bağları, "Verdiğin Yazmayı Bürüneyim mi" ve "Asmalarda kol uzatmış" türküleri.
Konya çeşitlemeleri
Konya Kaşık Ekibi’nin oyun eşliğinde icra ettiği "Şu Bozkırdan Ayva Gelir Nar Gelir" ve Nevşehirli Cafer’in taş plağa okuduğu "Fidayda Küçük Hanım türküleri.

Anadolu dışındaki çeşitlemeleri[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası