к сапожнику и забрать ботинки gittim, Heinrich'in dönüp dönmediğini öğrenmek. sac ile kaynatarak köşedeki dükkan, bura углу köşedeki dükkan купить еды. pdivdivpDinle, Reis için köşedeki bakkala ikinci köşeden sağa dön. ppЯ был здесь в кафе. ppЯ вижу по-крайней мере двух. ppЯ отнесла ее в местную. pdivdivpJohnny köşedeki binanın tepesine çıkmış ту девчушку там, в köşedeki. pdivdivpKöşedeki dükkanda, bir köşedeki dükkan ötede. ppМне надо в аптеку. ppОн у старика, там внизу. Şimdi köşedeki dükkâna gideceğim ve.
nest...