söz 5 bölümü / SÖZ(Gözün Arkada Kalmasın) panosundaki Pin

Söz 5 Bölümü

söz 5 bölümü

Teşkilat 5.Bölüm

Nevzat’ın Sinan’ı alıp Temrenli’den ayrılmak istemesi Mavi Ay’ın moralini bozmuştur. Okçuluk karşılaşmasından sonra Sinan da sırra kadem basmıştır. Mavi Ay her yerde Sinan’ı arasa da bulamaz. İskender, arkadaşlarına Sinan’ı geri getireceğine dair söz verir. Geçmişten günümüze geldiği için Kuzgunların yeniden ortaya çıkmasına kendisinin sebep olduğunu düşünen İskender, Sinan’ı ne pahasına olursa olsun bulacaktır. Kasırga ise okçuluk karşılaşmasını kazanmanın verdiği sevinçle her yerde herkese hava atmakla meşguldür. Giovanni ile birlikte canlı yayın açan Kasırga, Mavi Ay’ı nasıl yendiklerine dair olanları kendi açılarından abartarak anlatır. Diğer yandan Refika, sınıfta bir kopya kâğıdı bulur ve Türkçe sınavında kimin kopya çektiğini tespit etmek için harekete geçer. Elif, kopya çeken kişinin kendisi olduğunu Refika’ya itiraf eder ve alacağı ceza ile yüzleşmek üzere disiplin kurulunun karşısına çıkar. İskender ise süper yetenekleri sayesinde Sinan’ın yerini bulur ancak Sinan’ı geri getirmek düşündüğü kadar kolay olmayacaktır. Sinan’ın babası Nevzat, oğlunu korumak için Temrenli’den ayrılmaya kararlıdır.
Kasırga canlı yayında galibiyetlerine ilişkin neler söyleyecek? İskender sırra kadem basan Sinan’ı nasıl bulacak? Kopya çektiğini itiraf eden Elif’i neler bekliyor? Sinan Temrenli’den ayrılacak mı? İskender, Sinan’ı geri getirmek için Nevzat’ı ikna edebilecek mi?

Sevmek Zamanı 5. Bölüm

Final Bölümü

Firuze ve Kağan birlikte geçirdikleri hesaplaşma ve aşk dolu saatlerden sonra birbirine söz verir. Kağan tertemiz bir sayfa açtıktan sonra çıkacaktır Firuze'nin karşısına, Firuze de o dönene dek bekleyecektir. Onların birbirlerinden kopamayacağını anlayan Mehmet'in ne yapacağı ise merak konusudur. Firuze'yi dört bir yandan kuşatan Leyla, oklarını bu kez Feryat'a yöneltir. Onu en hassas noktasından vuracaktır: Mesleğinden Ortaya öyle bir iftira atar ki bu herkes için yıkıcı olur. Leyla'nın hezeyanlarına kulak tıkayamayan Taner de son hamlesini yapar. Zeynep'in yıllar önce işlediği suç üzerinden Kağan'ı Leyla'ya dönmesi için tehdit eder. Kağan ya Firuze'den vazgeçecek ya da annesinin ömrünü hapiste geçirmesine seyirci kalacaktır Peki Kağan bu girdaptan çıkabilecek midir? Firuze'ye verdiği sözleri tutabilecek midir?

DEVAMI

Söz Dizisi 5. Bölüm

Yazar: Sinem ÖZCAN

Söz’ün bu haftaki bölümünü Yavuz Üsteğmen’in yol ayrımında bıraktık. Sarı Komutan’la Çolak’ın şu ana dek; en dolaysız, en direkt karşı karşıya kaldıkları bölümdü, bu.

Eylem’in çantasındaki takip cihazının bulunmasının ardından gelişen olaylar, ne yazık ki, bütün timi tehlikeye atacak noktaya vardı. Avrupa Birliği vatandaşı olan Eylem’in, Çolak’ın elinde esir dahi olsa hayati tehlikesinin bulunmadığını biz, izleyici olarak biliyorduk, elbette ama onun yakalanmasından kendini sorumlu hisseden Fethi’nin bu çıkarımı yapması mümkün olmadı.

Çolak, Eylem’in elinde oluşunu, propaganda için fırsat sayarken bana kalırsa ona hiç yakışmayan bir hata yapıp olası saldırı yerlerini gösteren fotoğrafları ortada bıraktı. Eylem’in bu fotoğrafları görmüş olması şu an için düşüncelerini bir anda değiştirmese de ilerleyen bölümlerde parçaları birleştirmesine yardımcı olabilir.

ÇolakÇolak’ın Eylem’e göstermeye çalıştığı “pembe tablo”nun ardındaki gerçekleri montajla izleyiciye sunma fikrini çok beğendiğimi söylemeliyim. Bu noktada objektif izleyiciliğimi bir süreliğine de olsa kaybedip Çolak’tan tiksindiğim doğrudur.

Her ne kadar olayların dışında kalıp yabancılaşarak izlemeyi başarıyorsam da Çolak’ın hem gerçeği bu denli çarpıtıp bambaşka bir imaj çizmesinde hem de mayın tarlasını geçerken sivilleri kullanmasında nefret duyguma engel olamadım. Tek suçları o an, orada bulunmak olan bir aileyi kendi hayatını korumak adına ileri sürmek tam da Çolak psikopatlığında bir adamın düşünmeksizin yapabileceği bir eylemdi, elbette.

Mayın tarlasını geçen Çolak’ın sivilleri kullanmış olması duygu olarak ne kadar çarpıcıysa detay ve işleniş olarak da bir o kadar zayıftı. Tarlanın başında duran çocuğu güvenli alana almayı akıl etmeyen tim, ancak mayın patlayınca ayak izlerini takip ederek kadını kurtarmayı düşündü. Onu da geçtim, mayının tam üstünde duran Keşanlı, çocuğu teslim ettikten sonra hiç itirazsız Yavuz’un onu kurtarmasını beklemekteydi. O sırada söylediği “Kucağımda çocuk olmasaydı patlayıp şehit olabilecektim.” repliği; duruşu ve mimikleriyle hiç örtüşmKeşanlı Mücahitediğinden bana sorarsanız Mücahit’in şu ana dek ısrarla vurguladığı “şehit olma tutkusu” nu, ne yazık ki, bir anda yok etti. Onun bu tutkuya bağlı deliliği, benim gözümde inandırıcılığını o anda kaybetti. Elbette can tatlı, elbette başına kötü bir şey gelsin istemeyiz ve elbette Yavuz onu kurtarmak için deli gibi çırpınacaktı, bunların hepsi doğru eylemler ama Mücahit de kendine yakışanı yapıp Yavuz’un işini zorlaştırmalıydı. Bu hem gerilimi artıracak hem de sahnenin etkileyiciliğini katlayacaktı.
Olayın diğer cephesinde Bahar var. Son anda kahramanca bir hareketle yaralı teröristin yakalanmasını sağladıysa da o sekansın gelişimi de bence inandırıcılığı zayıf yerlerden biriydi. Ağır yaralı rolü oynayan teröristin oyununa polis düşebilir, hatta Ateş ve Yavuz da düşebilir ama bir doktorun yaralının durumunu doğru değerlendirememesini aklım kabul etmiyor. Adamın son derece enerjik olduğu üstelik gayet ustaca kaçma planı hazırlayabildiğini dikkate alınca yarasının önemsiz olduğu da aşikâr. Bunu bir doktorun fark etmemiş olması, yine sekansın işlenişi bakımından bana göre ciddi bir eksiydi.

Fatma ve Hafız öyküsünü ise çok doğru ve inandırıcı buluyorum, baştan beri. Yaşananlar daha doğrusu yaşanamayanlar, “boşanma” fikrini doğuracaktı. Gerçi Fatma’nın her şeye rağmen çok sevdiği Hafız’dan vazgeçebileceğine inanmıyordum ki anlaşılan son anda cayacak. Yine de vazgeçme noktasına gelmesi çok normal. Sağlıklı bir insanın dahi üstesinden gelmekte zorlanacağı “uzaktan yaşanan evlilik” Fatma gibi psikolojisi altüst olmuş bir kadının şu an kaldırabileceği bir durum değil. Hafız’ın vurulması ve esir düşmesi, Fatma için bence olumlu itici güç olacaktır. Kaybetme korkusu, vazgeçememeyi doğuracak ve büyük ihtimalle depresyonuna da çare olacaktır.

Yavuz ÜsteğmenHafız’ın ve diğerlerinin kurtuluşu, Yavuz’un vereceği karara bağlı. Bir yanda devlet temsilcisi olarak “Teröristle pazarlık yapılmaz. “ ilkesi diğer yanda can dostları ve yoldaşları… Onun asker yönünün mü insan yönünün mü ağır basacağını gelecek bölümde öğreneceğiz.

Hikâyede sevdiğim özelliklerden biri Yavuz Üsteğmen karakteri… Çok doğru yazıldığını ve iyi geliştirildiğini düşünüyorum ama bir eksik boyut var bana kalırsa. Yavuz’un kaybettiği nişanlısını ve özellikle bu sebepten Çolak’la şahsî davasını biliyoruz ama Yavuz’un art hikâyesi net değil. Ailesi, onu asker olmaya yönelten itki, iç dünyası şu an için belirsiz. Oyuncunun başarısıyla Yavuz Üsteğmen, yaşayan ve iyi bir karakter olarak görünse de perde arkasındakilerin açığa çıkması şart. Ana kahramanın üç boyutlu hâle gelmesi buna bağlı, aksi takdirde bir süre sonra oyunculuk değilse de karakter tıkanacak diye endişeleniyorum .

Yavuz ve Bahar’ın ilişkisi anladığım kadarıyla daha yavaş ilerleyecek. Bence çok isabetli bir karar… Yavuz’un yeni bir ilişkiye hazır hâle gelmesi için önce ruhunu tedavi etmesi, ardından bir sevgi ihtiyacı yaşaması lazım. Her iki durum için de Yavuz’un karakterine ve onu ayakta tutan detaylara ihtiyacımız var.

Baharİlk bölümden itibaren bana göre oyuncu kadrosunun iki zayıf halkasının Nihat Altınkaya ve Aybüke Pusat olduğunu yazıyorum. Bölümler ilerledikçe diğer oyuncular rollerine daha iyi oturdukça, ne yazık ki, her ikisinin olmamışlıkları daha fazla rahatsız ediyor beni. Sorun ortak aslında: Her ikisinde de duruma göre biçimlenmeyen duruş ve mimikler… Neşeliyken de gerginken de üzüntülüyken de aynı tavırları taşıyor olmaları… Her iki oyuncunun da öyküde kritik işlevleri olduğu düşünülürse kısa vadede durumu, şimdikinden farklı bir oyuncu rejisiyle toparlamaya çalışmak gerek, diye düşünüyorum. Uzun vadede ise dileğim, yola yeni isimlerle devam etmek.
Yavuz Üsteğmen olarak Tolga Sarıtaş’ı ilk bölümden beri beğeniyorum. Yavuz eksikleri olan bir karakter olsa da Tolga Sarıtaş, bunları göze batıcı hâle getirmeden yumuşatmayı iyi biliyor. Bu hafta özellikle final sahnesinde hem Çolak’la diyalogunda hem de Feyzullah’ı azarlarken çok başarılı buldum. Çabuk değişen ruh hâllerini ve tepkileri çok doğru verYavuz Üsteğmendi. Senaryonun oyuncunun işini biraz daha kolaylayacak içimde değişmesini ümit ediyorum.

Gelecek hafta Yavuz’un asker değil insan olarak karar vereceğine ve Çolak’ın bir kez daha onun elinden kaçacağına inanıyorum. Öykünün çatışmasının seyri düşünüldüğünde olması gereken de bu ama bir nokta hâlâ zihnimi kurcalıyor: Bunca imkân tanınan, bu kadar destek verilen Çolak’ın şu ana dek Yavuz’a karşı net bir başarı sağlayamaması onu maddi, manevi besleyenlerin niye bir türlü dikkatini çekmiyor, acaba? Çolak, koşulsuz destek almayı niye hâlâ sürdürüyor, niye pozisyonu tehlikeye girmiyor?

Son olayda da yine hiç zarar görmeden ve tepki almadan çıkarsa benim için pek de inandırıcı olmayacak. Bekleyip göreceğiz, bakalım.

 

 

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası