aleviler neden ramazan orucu tutmaz / 'Alevi geleneğinde Ramazan orucu yoktur'

Aleviler Neden Ramazan Orucu Tutmaz

aleviler neden ramazan orucu tutmaz

Aleviler Neden Ramazan’ da Oruç Tutmazlar? 

Bu yazımız insanların birbirlerini daha iyi tanımasına ve birbirlerini anlamasına vesile olunması için kaleme alınmıştır. Yüce Allah'ın insanlara bahşettiği akılla ancak toplum refahını yakalayabileceğimizi unutmamamız gerekmektedir. Aleviler herkesin ibadetine hep saygı duymuşlardır. Ancak bu saygının karşılığını çoğu kez bulamamışlardır.

  Aleviler yüzyıllardır Ramazan'da oruç tutmamış bunun yerine Muharrem Orucu ve Hızır Oruçları bundan ayrı olarak 48 Perşembe dediğimiz kişisel tercih olarak tutulan oruçları tutmuşlardır. Oruç nefsi terbiye etmek ve ruhu olgunlaştırma çabasından başka bir şey değildir.

Nitekim Aleviler Muharrem orucu tutarak akli bir yolla yine Allah’ ın razılığını kazanmak Ehli Beyt nezdinde tüm dünyada ki mazlum, Hakk'tan yana insanları düşünerek de matem tutmuş olmaktadırlar.

  Pir Sultan Abdal'ın, Virani’nin, Kul Himmet’in ve daha yüzlerce ozanın deyişlerinin hiçbirisinde Ramazan orucu ile ilgili (hatta dolaylı yoldan) ifadelere rastlanılmaz.

Ramazan orucu Kur'an-ı Azimüşşan'da

Bakara: inci ayetlerde geçmektedir. Bu ifadelere dokunmadan Türkçe'ye çevirelim

ayette; sizden öncekilerin tuttuğu oruç, Muharrem’dir.

sayılı günler / madudat sözcüğü. (Gün sayısı olarak zorlama yoktur)

Femen: Her kim… Şehide: Tanık oldu, gördü… Minkum: Sizden biri… Eş- Şehra: O Aya / Dolunaya… Felyesumhu: Onda oruç tutsun

  Sizden her kim Ramazan Ayında ki dolunayı görürse onda oruçlu geçirsin. Dolunayın görünümü en az 3 en fazla 10 gündür. Görüldüğü gibi Kur'an'da gün sayısı net olarak ifade edilmemiştir. Dolunay bazı günlerde doğal şartlarda görünememesinden dolayı yaklaşık 29 gün oruç tutulmaktadır

Şehr-u Ramazan ifadesi bilindiği gibi ''RAMAZAN DOLUNAYI'' demektir

Kur'an-ı Kerim net biçimde Ramazan Ayı'nın tümünü oruçlu geçirin demediği hâlde Sünni ulemalar bunu yaklaşık 1 aya çıkarmışlardır. Demek ki geleneksel, coğrafi, tarihsel vs. koşullar inancı tümüyle etkilemektedir

Allah bizden nefse eziyet değil, nefsi terbiye etmemizi istemiştir. Oruç tutmak kişisel bir tercihtir. Ancak böyle olmadığı halde, farklı yöntemlerle halkı uyutan tv kanalları, Diyanet İşleri ve bazı akademisyenlere, menfaat çıkarlarına göre yorumlayanlara asla saygı duymuyoruz.

İşin bir başka boyutu; Peygamberimiz 63 yıl yaşadı. yaşında Mekke'den Medine'ye hicret etti.

Bakara Suresi hicretten sonra gelen ayettir.

Öyleyse Peygamber 8 sene mi oruç tuttu?

Peki bundan önce hangi orucu tutuyordu?

Şüphesiz Muharrem Orucu tutuyordu

  Bazı yörelerimizde Aleviler, Ramazan Ayı'nda ki bu üç günü oruç tutarak geçirmektedirler. Bu oruç Kur’an-ı Kerim’in indirilişinden dolayı (yani vurgu Kuran’adır) tutulan oruçtur. Hakka bir şükür olarak tutulur Ancak bunun da tüm yöreleri kapsamadığını belirtmek gerekir. Bu da tamamen kişisel bir tercihtir.

Ancak tarihte maalesef acı olaylar yaşanmıştır.

Türklerin İslamlaşma sürecinde özellikle Haccac ve Kuteybe orduları büyük kıyımlar yapmışlardır. 8. ve 9. Yüzyıllarda bu Emevi mezalimine karşı reaksiyon göstermişlerdir. O dönemde Emevi Camilerinde İmam Ali ve soyuna hakaret ve küfür edilmesi dahi Türkler tarafından biliniyordu. Bu Türklerin ekseriyeti konargöçer idi. Camilere gitmememesi Ramazan’ ı tutmaması (ki O sebepten oruç ile matemi birleştirmişlerdir) ta o dönemlerde başlamaktadır. 

Anadolu ise yine bu konar göçer Türkmenlere yapılan eziyet, işkence ve sürgünler malumdur. Kuran da ‘’Oruç tutamadığı günlerde (yolculuk, sağlık durumu, vs.) başka günlerde tutsun ifadesini de baz alarak Muharrem ve Hızır aylarında tutmaya başlamışlardır.

Yine Sultanahmet'te sırf Ramazan'da oruç tutmadıkları için yüzlerce Bektaşi babası asılmıştır. Pir Sultan Abdal'ın idam edilmesinin gerekçelerinden biriside ''Ramazan'da oruç tutmamasıydı''. Çünkü Pir Sultan Abdal yüzlerce deyişinde matem (muharrem) orucuna gönderme yapmıştır. Yine İstanbul Belgrat ormanlarında 2. Mahmut döneminde on binlerce Alevi Kızılbaş yakılarak öldürülmüştür. Bu insanların tek suçu Camiye gitmemek, Ramazan'da oruç tutmamak, Sünni içtihatına göre namaz kılmamak, pirlerine ikrar vermekti

Oruç tutmadığı için döverek, bıçaklanarak öldürülen yüzlerce insan vardır.

  Aleviler özellikle Hz. Hüseyin ve yoldaşlarının acımasızca katledilişi ve Emevi saltanatının zulmü, gaddarlığı altında Emevi ve Arap geleneklerine reaksiyon göstermişlerdir. Emeviler Türkleri iki buçuk yüzyıl kadar emevileştirmek için uğraşmışlar ancak başaramamışlardır. Ne zaman Peygamber torunları Türklerle buluşmuş ve Türkler İslamiyet’in batıni/tasavvufi yorumunu Ehli Beyt evlatları ile sağlamışlarsa o zaman İslamiyet’e tabii olmuşlardır. Çünkü Türklerin düşünceleri Ehli Beyt evlatlarının düşünceleri ile bire bir örtüşüyordu. Türkler Peygamber soyuna büyük saygı gösterip onlara bağlanmışlardır. (Örneğin; Ebâ Müslüm Horasanî bununla aynı lakabı taşıyan 8. İmam Ali Rıza Şah-ı ''Horasan'' gibi)

‘’Pir Sultan’ım konar göçer

Malını alana açar

Misafirler gelir geçer

Eylenipte kalan yoktur’’

  Görüldüğü gibi konar göçer olmasını burada vurgulamıştıfunduszeue.info bu insanlar sırf bundan dolayı işkence gördüler ve katledildiler. Aleviler bu orucu tutmamasının sosyolojik olarak en büyük sebeplerinden biri budur. Tepki göstermek amaçlıdır.

  Örneğin Emevi camilerinde 80 küsür yıl boyunca İmam Ali’ye ve Ehl-i Beyt’e küfür edilmesinden dolayı Camiye gitmemişlerdir. (Not; Peygamber zamanındaki mescitlerle günümüz camilerinin ilgisi yoktur).

Abdestimiz katlanmak

Namazımız sabretmek

Biz bir oruç tutarız

Ramazana benzemez

                 ( Kul Nesimi)

  Bir belgede şu ifadeler ne kadar da küstahça ve ne kadar da insanlık dışıdır

İşte Alevilerin kanını içerek doymayan bir Şeyhülislam fetva örneği;

  Ar, namus tanımazlar, bilmezler. Şeriata aykırı düşünce ve inanç içindedirler. Şeriatı küçümserler, Kur’an’ı istihfaf ederler. İlk üç halifenin halifeliğini inkâr ederler. Ebubekir, Ömer ve Osman’a söverler. Peygamberin eşi Ayşe’ye söverler.

Kafir ve ehl-i fesattırlar, dinden dönmüşlerdir.

Başlarına giydikleri, küfür (kafirlik) ve Kızılbaşlık işaretidir.

Hem dinsizdirler hem de sultana isyan ederler. Kadınlarının ve erkeklerinin nikahları batıl ve geçersizdir.

Bu nedenle çocuklarının her biri zina (veled-i zina ) çocuğudur.

Ehl - i din olan akrabalarından dolayı miras hakları yoktur.

Kestikleri hayvanlar murdardır, etleri yenmez.

Okla, köpekle, doğanla avladıkları dahi murdardır.

Topluca öldürülmeleri gerekir.

Onları öldürmek için yapılan savaş, en büyük, en kutsal savaştır.

Bu uğurda ölmek şehitliğin en ulusudur.

Tamamını öldürüp yok etmek Müslümanlar için farzdır.

  Onlara eğilim duyanlar, onlara katılmak isteyip de yakalananlar ve onlara yardımcı olanlar, onlar gibi kafirdirler, öldürülmeleri vaciptir. Kızılbaşların malları, çocukları ve karıları Müslümanlar için helaldir, ganimettir. Kızılbaşların pişmanlıklarının, tövbelerinin, yalvarmalarının hiçbir değeri yoktur.

Öldürülmeleri vaciptir.

  Hacı Bektaş Veli Ramazan'da oruç tutmamıştır.

12 Muharrem orucu tutup, gün Aşure çorbasını kaynatmıştır.

Keza Kul Himmet, Karaca Ahmet Sultan, Kureyş Hazretleri, Baba Mansur Hazretleri, Üryan Hızır, Hubyar Sultan bu velilerin hiç birisi Ramazan'da oruç tutmamışlardır.

Konar göçer bir toplumun 29 gün oruç tutması mümkün değildir. Yaylalara çıkan, yürüyerek göç eden, çadırlarda yaşayanlar bu oruca katlanmaları mümkün değildir.

  Yine Pir Sultan Abdal'ın asılma nedenleri Osmanlı belgelerine göre şu maddelerdir ;

Ali Haydar Avcı’nın, “ Osmanlı’nın Gizli Tarihinde Pir Sultan Abdal “ adlı çalışmasından yararlanarak Sünni İslam bilginlerince Pir Sultan hakkında verilen hükümleri içeren fetvaları özetle sunalım:

1- Pir Sultan, dinsiz, namaz kılmıyor ve oruç tutmuyor.

2- Şeriata aykırı söz söylüyor ve davranış sergiliyor.

3- Müslümanlara 'Yezit' diyor ve şarap içiyor.

4- İslamiyet'in ilk üç halifesine sövüyor.

5- Cem Ayini gibi gizli toplantılar yapıyor.

6- Safevi taraftarı ve Kızılbaş taifesinden bir devlet düşmanı.

7- Rafizi kitaplar bulunduruyor, okuyor ve okutuyor.

8- Saz ve Çalgı çalıyor törenlerde semah dönerek oyun oynuyor.

9- Törenlerde ve dışarıda harem selamlık kuralına riayet etmiyor.

Mehdi-i Zaman (Zamanın Mehdisi) gelecek propagandası yapıyor

  Pir Sultan Abdal Müslümanlara değil, Yezid gibi yaşayanlara yezid diyordu. Hepimizin malumu Ramazan değil, Matem orucu tutuyordu. Ezilen ve işkence gören, sırf tutmadığı için öldürülen bir toplum tepkisini dile getiriyordu! Bu iftiralar yüzyıllar boyunca hep böyle gelmiştir. Kardeş kardeşe düşman edilmiştir. Alevi Sünni ayrımını yapan sürekli üst kademelerdeki şeyhülislam, halife, hoca namlı sahtekârlar olmuşlardır.

Tevella kılmışam Al-i Aliye

Teberra zümresini mervana yazdım

Kim kılmazsa teberra Mervan'a

Mervan'ın lanetini ol cana yazdım.

                              (Virani baba)

 Değişen koşullarla ibadet koşulları değişebilir fakat bu işlev özünü korumuştur.

Aleviler değişen koşullara göre oruçlarını bu şekilde tutmuşlardır. İslam'ın evrensel din olmasının yüceliği de buradan gelmektedir. Nitekim oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmayın diyen Kur'an daha sonra bu yaklaşımı helal kılmıştır (Bakara ). Yine Kur'an'da hac bilinen aylardadır denmesine rağmen bugün Diyanet İşleri Başkanlığı Haccı birkaç güne sığdırmıştır

Kur'an'da Hacca yorgun / bitkin develerle gelin denmesine rağmen acaba neden yabancı uçaklar eşliğinde gidilmektedir?

işte yüzyıllardır bir türlü anlaşılmamak istenen mesele bundan ibarettir. Yüce Allah her kim, hangi orucu nefsini adam etmek için, Allah rızası için tutuyorsa kabul eylesin. Oruç tutanlara saldırmak, onları incitmek, küçümsemenin günah olduğu gibi, oruç tutmayanları rahatsız etmek, dedikodu yapmak, iftira atmak hatta diri diri yakmaya dahi teşebbüs etmek (!) kadar sadist davranışlarda dinin özüne aykırı ve insanlık dışıdır. Toplumun kardeşçe yaşaması birbirine ancak saygı duymasından geçer.

Ramazan Ayı'nda maalesef yine bazı odakların Malatya’da Alevilerin evlerini taşladıkları hatta yakmaya dahi teşebbüs ettiklerine şahit oluyoruz. Gerçi yezid gibi yaşayanlara yezidlik yakışır. Ancak dualarında ''Hayat ve yaşantımızı Hüseyn-i hayat eyle diyen'' Alevilere İmam Hüseyin gibi haksızlıklara boyun eğmemek yaraşır.

Lâik ve demokratik bir ülke olmamızın özlemiyle,

sözümüzü de şu mükemmel ayetle mimleyelim;

''Din de baskı, zorlama, tiksindirme yoktur''

(Kur'an-ı Kerim)

Kaynak: (Hünkar Uğurlu Dede’ nin yazısından alınmıştır)

 

ALEVİ İSLAM İNANÇ HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI

Ayrıntılı Bilgi İçin; Alevi İslam İnanç Hizmetleri Sayfasını Takip Ediniz  funduszeue.info

Aleviler Neden Oruç Tutmaz

Sarık seccadeyi elden bıraktım, Vaazın her günkü vaazından bıktım, Ramazanı sele verdim de geldim… (Ozan İbreti)

Aşağıdaki yazı isim vermeden  e-posta olarak sitemize gönderilmişti.  Site takipcilerinin bilgisi olması amacıyla sitemize koymuştuk ve isimsiz bir okuyucumuzdan geldi diye de belirtmiştik. Gururla söyleyelim metnin sahibi Kureyşan Ocağı evlatlarından Kazım Engin olduğu anlaşılmış Kazım canın oluruyla bilgi kaynağının Kureyşan Ocağı olduğunu yazıyoruz:

Aleviler ve Kur’an konusunu ulaştığımız sonuçları maddeleştirerek sürdürelim Kur’an, Allah’ın gönderdiği son kutsal kitaptır. Allah’ın vahyi Kur’an’la son bulmuş değildir. Vahiy süreklidir. Çünkü vahiy rahmettir. Ve Tanrı’nın rahmeti sonsuzdur. Ancak sürmekte olan vahiy nebevi / peygamberi bir vahiy değildir. Çünkü peygamberlik Hazreti Muhammed’le sona ermiştir. Tanrı’nın sonsuz olan vahyi bilimdir. Bilime uymak, Allah’ın insanoğluna bahşettiği en büyük nimet ve lütuf olan akla uymak demektir.

Nitekim Kur’an’da; “ aklını işletmeyenlerin üzerlerine pislikler yağdırılacağı “ buyurulmaktadır. İşte bu nedenle Hünkar Hacı Bektaş Veli; “ Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.” Demektedir. Kur’an, bir öğüt kitabıdır. Kur’an’dan öğüt alabilmek için onu anlamadığımız bir dilde değil anadilimiz olan Türk dilinde okumalıyız. Kur’an’ın ayetlerinin çoğu müteşabihtir. Bu nedenle yorumu da kişiden kişiye veya sahip olunan anlayışa ya da yaşanan yere ve mensup olunan topluma göre farklılık arzetmektedir. Kur’an’a dayanarak din devleti talep etmek, anti laik sistem isteminde bulunmak (Şeriatçılık yapmak) Kur’an’ı anlamamak veya maksatlı bir biçimde saptırmak demektir. Alevi-Bektaşi Kültür ve İnanç sisteminde Ramazan Bayramı diye bir kabul yoktur.

Ramazan bayramı funduszeue.info'nin Ramazan ayının günü kiralık katil Mülcem tarafından zehirli bir kılıç ile evinden çıkıp bir kaç adım attığı sırada arkadan vurulması sonucu üç gün sonra yani ramazan ayının 21 günü Hakk'a yürümesi ile Muaviye'nin (lanet olsun) "Çok şükür , çok şükür Ali'den kurtuldum!" diyerek üç gün üç gece bayram ilan etmesi ve sokaklarda davul zurna çaldırıp, "rakkase"ler oynatması çoluk çocuğa şeker dağıtması ile "ŞEKER BAYRAMI" ilan edilmiştir. Aynı Muaviye oğlu Yezid'e (lanet olsun) "Ben Ali ile Hasan'ın işini bitirdim, sen de Hüseyin'in ve Ali'nin soyundan olanların işini bitir!" diye vasiyettte bulunmuştur. Daha sonra halifeliği alan Yezid Hz.Hüseyin'i Kerbela'da 10 Muharrem günü 72 can yoldaşı ile acımasızca şehit etmiştir.

İşte Ramazan Bayramı Aleviler açısından Hz. Ali'nin şehit edildiği bir matem günü, Muaviye açısından ise Bayram günüdür gerçekte Aradan geçen yüzyıllar Alevilere ve ehl-i beyti sevenlere zulüm dolu yüz yıllar olmuştur. Bir yandan Alevi-Bektaşiler katledilirken , bir yandan da asimile edilmeye çalışılmıştır. Anadolu Alevileri olarak bizler tarihi çok iyi bilmek zorundayız. Yapılan katliamlar unutturulmaya, zulümler hafızalardan silinmeye çalışılmaktadır.

Bu yüzleşmeyi aydın ve onurlu "sünni" araştırmacıların da yaptığını artık görmekteyiz. Ama bir yandan da içimizden çıkan "keklikler" nedense gerçekler orta yerde dururken koşar adım bu bayramı kutlamaya kalkışmakta ve Cem evlerimizi neredeyse minaresiz birer camiye çevirmektedirler. Okuyan, araştıran sorumluluk duyan ve vicdani muhasebesini yapan Alevi dedeleri bu duruma kayıtsız kalamazlar, kalmamalıdırlar. Yüzyıllar boyunca Ramazan süresince içki içmekten dolayı yargılanmış ve cezalandırılmış bir tarih önümüzde durmaktadır.

Bu nedenle yaşanan acılar kadar "kanıksanmış" ve dirençle karşılanmıştır ki, yüzlerce – binlerce Bektaşi fıkrasına konu olmuştur. Yıllardır uyarmamıza rağmen bazı Alevi-Bektaşi Canların hala şeker resimleri ile süslü Ramazan Bayramı tebrik mesajlarını göfunduszeue.info gerçekler orta yerde dururken kendine Alevi-Bektaşi diyen insanların diğer Alevi-Bektaşi canlara (Sünnilere gönderilebilir) Ramazan bayramı tebrik mesajları göndermeleri iki temel yanlışa bağlıdır.

Birincisi ve esas tehlikeli olanı sinsice Alevilerde bir davranış kültürü oluşturur, bunun üzerine asimilasyona biraz daha hizmet etmektir. Bunun daha çok egemen olan anlayışın, kültürün ve inancın hegemonyasını kabule götürdüğünü ve kendi geçmişimize ‘ihanet’ olduğunu unutmamak gerekir.

İkincisi ise "aidiyet duygusu" ile "kabul edilmek duygusu" ile ve "riyakârlıkla" dolu olan "yalvarış ve yakarıştır” ki, bu durumda olanlara üzülmek ve acımak gerekir. Bu yenilginin kabulü, ezilmişliğin sonuçlarının kabulü ve teslim olmak anlamına gelir. Bu teslim olmanın devamında "bakın biz de sizin gibiyiz, bizi de aranıza alın, dışlamayın, kabul edin" anlayışıdır. Özgüven eksikliğinden, tembellikten, inançsızlıktan ve riyakarlıktan kaynaklanan bu tip davranışları bir kısım kişiler de rant için yapmaktadırlar.

Bunların bir kısmı oruç tutmayıp, nedense bayrama koşar adım gitmekteler, çok az olsa da bir kısmı ise hem oruç tutup, hem bayram yaparak "sünnilerden" ne kadar az farkları olduğunu ispat etmeye çalışmaktadırlar. Bu tip insanların "iki rekat bayram namazından ne çıkar?" yollu davranışlarına bazı kurum yöneticilerinin bilinçsiz, ilkesiz ve omurgasız tavırları halk dalkavukluğu çizgileri ve kitleselliği kaybetme endişeleri neden olmaktadır.

Ozan İbreti bakın ne diyor : İlme değer verdim, uykudan kalktım, Sarık seccadeyi elden bıraktım, Vaazın her günkü vaazından bıktım, Ramazanı sele verdim de geldim…

Sünnilerin ramazan bayramı kutlamaları doğaldır ve saygı duyulmalıdır. Ama Alevi-Bektaşi’lerin ‘yüzyılların direncini ihanet edercesine’ başkalarına sunmalarına bu fakirin gönlü razı değildir. Acizane bana göre Ramazan Orucu tutmak ve Ramazan Bayramı yapmak, hele hele bu bayrama Cemevlerinde, Ramazan Bayram Namazı yaparak girmek tam anlamı ile bir ”Yol Düşkünlüğüdür” Yolun yolcusu ve sahibi olması en başta gereken dedelerin Ramazan Orucunun esasını ve Bayramının nedenini detaylı ve bilgiye, belgeye dayalı açıklma mecburiyetleri vardır. Sorundan kaçmak sorunu ortadan kaldırmıyor aksine artırıyor, bu böyle bilinmelidir.

Hünkar’dan nasip almış canlar bunun bilincindedirler. Alamayanlara da bu Serçeşme’nin Suyundan içmelerini dilerim. Unutmak ve Unutturmaya çalışmak ‘ihanett’tir. Aşk-ı muhabbetle, sevgiyle kalın…

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası