kiraya verilen evin zekatı / Kiralık dairenin zekatı nasıl verilir? - Mihrap Haber

Kiraya Verilen Evin Zekatı

kiraya verilen evin zekatı

Fıkıh &#; &#; Fıkıh Köşesi

 · Evimizi kiraya verdiğimizde ise, kirasına zekât düşer. Gelirlerin zekâtı şöyle hesaplanır: Kira, komisyon, maaş vs. bir yıllık tüm gelirlerimizi toplarız. Bu toplam miktardan, asli ihtiyaçlarımızı ve borçlarımızı düşeriz. Elimizde kalan miktar, nisap miktarını geçmişse, yılsonu geldiğinde bu miktarın kırkta birini zekât olarak hesaplayıp veririz.

Bina ve gayrimenkullerin zekatı nasıl hesaplanır? Hangi &#;

 · Bu durumda mal sahibinin yıllık kira geliri, kiralanan için yapmakta olduğu mûtat harcamalar ve yıllık temel ihtiyaçları karşılığı çıktıktan sonra nisab miktarını bulmakta ise, bu miktarın % 10&#;u zekât olarak aydan aya ödenir. Yılın dolması veya …

Gayrimenkullerin zekatı var mı? Kiraya verilen ev, daire &#;

 · Zekâta tâbi malların temel özelliği &#;artıcı, gelir sağlayıcı&#; oluşudur. Sanayi inkılâbından, sosyal ve teknik gelişmelerden sonra dünyanın tanıdığı fabrikalar, motorlu nakil vâsıtaları, büyük gelir sağlayan gayrımenkuller gibi mallar ortaya çıkmıştır. Bu malların özelliği, mülkiyeti el değiştirmeden ya kiraya verilmek veya üretimde kullanılmak suretiyle &#;

Kiraya verilen evin zekatı nasıl hesaplanır?

 · Kiraya verilen evin zekatı nasıl hesaplanır? Bu gibi gayr-i menkul malların gelirleri üzerinden zekat verilir. Malın ana değeri üzerinden zekat verilmez. Evini kiraya veren bir kimse kira gelirinin üzerinden zekatını verir. Buna göre bu evin yıllık kira geliri olan ytl’nin zekatının verilmesi gerekir.

seafoodplus.info

HANGİ MALLAR ZEKATTAN MUAFTIR?

Klasik dönem fıkıh kaynaklarında, oturulan evlerin ve binek hayvanlarının insanın temel ihtiyaçlarından sayıldığını ve bunların zekâttan muaf tutulduğunu biliyoruz. Gerçekten insanın çoluk çocuğu ile sığındığı ev veya apartman, şahsî işi için kullandığı nakil aracı temel ihtiyaçlardandır ve bunlar artıcılık özelliğine de sahip değildir. Oysa bugün kiraya verilen büyük binalar, daireler, dükkânlar, düğün salonları ile kara, hava, deniz taşımacılığında kullanılan nakil araçlarından elde edilen gelirler, dünden farklı olarak günümüzde yaygın ve önemli gelir kaynakları haline gelmişlerdir.

Bugün artık, temel ihtiyacın dışında, gelir elde etmek için edinilen büyük binalarla, kâr amacı ile işletilen nakil vasıtalarında zekâtın vücûb sebebi olan artıcılık vasfı tahakkuk ettiğinden konu muasır fıkıh yazarları tarafından ele alınarak tartışılmıştır. Bugün dünden farklı olarak yatırım amacı ile büyük binalar yapılmakta ve nakliye vasıtaları kullanılmaktadır. Bunlardan elde edilen gelirler arazi ürünlerinden elde edilen gelirlerden çok fazladır. Değişen şartlar muvacehesinde bu yeni gelir kaynaklarına zekât konması gerekir. Toprağını işletmek üzere kiraya verenle, bina veya nakil vasıtalarından gelir elde eden arasında esasta bir fark yoktur.

Ziraî araziye zekât yükleyip gelir getiren bina ve vasıtaları bu yükümlülük dışında tutmak zekât mantığı açısından âdil bir davranış olmaz; ziraî arazi sahiplerine haksızlık edilmiş olur. Ayrıca bu durumun insanları ziraî arazi sahibi olma yerine bina ve nakil vasıtası edinmeye teşvik edeceği ve bunun sağlıksız bir gelişme olacağı da ortadadır. Muasır müelliflerin çoğu bu çeşit yeni gelir kaynaklarının zekâta tâbi olacağında ittifak etmekle birlikte bu mallardan hangi statüye göre ve ne nisbette zekât alınacağı hususunda farklı görüş ileri sürerler. Müelliflerin konu ile ilgili görüşlerini iki grupta özetlemek mümkündür:

1. Akarların yanlızca gelirleri zekâta tâbidir. Bu zekât da elde edilen gelir nisaba ulaşır ve üzerinden bir kamerî yıl geçince % nisbetinde tahsil edilir. Bu görüşün gerekçeleri şunlardır:

a) İmam Mâlik'ten ev kiralarının alındıktan sonra üzerinden bir kamerî yıl geçmedikçe zekâta tâbi olmayacağı husususunda bir rivayet vardır. Ahmed b. Hanbel'den de bu konuda iki farklı görüş nakledilmiştir. Bunlardan biri, kira gelirinin üzerinden bir yıl geçince zekât tahakkuk edeceği yönünde, diğeri ise, ziraî ürünlerde olduğu gibi, kiranın tahsil edildiği anda zekâtın tahakkuk edeceği şeklindedir. Ömer Nasuhi Bilmen de, yanlız kira bedellerini almak üzere elde bulunan evlerden, dükkânlardan vesair akarlardan, nakil vasıtalarından zekât lâzım gelmediği, bunların kiralarından, nisab miktarı olup üzerlerinden tam bir sene geçtiği takdirde zekât verileceği görüşündedir.


BİNA VE NAKİL VASITALARI GİBİ GELİR GETİREN MALLARIN ZEKATI NASIL YAPILIR?

Çağdaş âlimlerden, gelir getiren bina ve benzerlerinin bu gelirlerinin, "elmâlü'l-müstefâd"a benzetilerek üzerlerinden yıl geçmeden zekâtlarının ödenmesi gerektiğini savunanların bulunduğunu da belirtmek gerekir. İslâm Konferansı Teşkilâtı'na bağlı İslâm Fıkıh Akademisi'nin tarihli ikinci dönem toplantısında alınan karar ise şöyledir: Kiraya verilmiş arazi ve taşınmazların mülk değeri üzerinden zekât vermek gerekmez. Bunların yıllık gelirinden nisab miktarını bulması ve diğer şartların da gerçekleşmesi halinde, yıl sonunda % oranında zekât verilir.

2. Gelir getiren bina, vasıta ve benzerini ziraî araziye kıyas edip bunların safî gelirlerinden % 10 veya gayri sâfiden % 5 nisbetinde zekât alınır.

Hz. Peygamber ve sahâbe dönemindeki zekât uygulaması içerik ve amaç yönüyle incelendiğinde, ev, dükkân gibi taşınmazların ve nakil araçlarının kira gelirinin, arazi ürünlerine kıyas edilmesi tutarlı görünmektedir.

Bu durumda mal sahibinin yıllık kira geliri, kiralanan için yapmakta olduğu mûtat harcamalar ve yıllık temel ihtiyaçları karşılığı çıktıktan sonra nisab miktarını bulmakta ise, bu miktarın % 10'u zekât olarak aydan aya ödenir. Yılın dolması veya üzerinden bir yılın geçmesi beklenmez. Ancak Din İşleri Yüksek Kurulu, kira gelirlerinden %10 değil de %2,5 oranında zekat verilmesi yönünde görüş belirtmektedir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir