faradik akım nedir / Faradik ve Galvanik Akım Arasındaki Fark Nedir?

Faradik Akım Nedir

faradik akım nedir

Elektroterapi Ajanları


İyontoforez: Amacı; Kimyasal bir maddeyi deri yolu ile vücuda vermektir. Solüsyonun verildiği elektrota aktif diğerine pasif denir. Elektrotlar vücut yüzeyine tam temas etmelidir. Elektrotlar üzerinde ağırlık olmamalıdır.  20 dk uygulanır. Epikondilit, karpal tünel sendromu ödem, skar doku, myopati, topuk ağrısı gibi durumlarda kullanılabilir.

Faradik Akım: Asimetrik bipolar alternatif bir akımdır. Motor sinirleri stimüle ederek o sinirin inerve ettiği kasta kontraksiyon meydana getirirç . Sinirden yoksun bir kasta kontraksiyon meydana getiremez Akım geçiş süresi ve şiddeti yeterli değildir. Vazodilatasyon amacı ile kullanılamaz.

Sinüzoidal akım: Alçak frekanslı bir akımdır. İğneleme hissi verir. Motor Sinir üzerine etkisi faradik akım ile aynıdır. Denerve kasta kontraksiyon elde edilebilir. Fakat hastanın tolere edemeyeceği akım şiddeti gerekir.

Faradik ve sinüzoidal akım; ven ve lenf dolaşımını artırmada,  kas reedükasyonunda, kasa yeni işini öğretmede, elektrodiagnostik olarak, paralize kas tedavisinde ( Gün), kas hipertrofisi ve kuvvetlendirilmesinde, adezyonları çözmede, ağrıyı azaltmada kullanılabilirler.

Diadinamik Akım:  Difaz fikse (DF), monofaz fikse(MF), kurt peryot(KP), long peryot (LP) ve ritm senkop (RS) olmak üzere 5 tipten oluşur. DF genellikle semptomatik ganglionlara uygulanır. Tedaviye başlama akımıdır. MF, Konnektif doku stimülasyonlarında ve DF’den sonra spazma bağlı ağrılı durumlarda kullanılır. KP, trofik bozukluklarda ve travmadan sonra spazma bağlı olmayan ağrılı durumlarda kullanılır. LP, uzun süreli aneljezik tesirleri vardır. Nevralji ve myaljilerde kullanılır. RS, adele ve sinirler üzerinde elektrojimnastik etkileri vardır.

Orta Frekanslı Akımlar (Enterferansiyel akım): Hz arası akımlardır.Yüzeyel elektrotlar ile periferal duyu ve motor sinirleri depolarize eder. Motor sinirleri uyararak artırılmış tetanik kas kontraksiyonu yaratır. Böylece üriner inkontinans tedavisinde ve kas pompalama etkisi ile ödem tedavisinde kullanılabilir. Aneljezik etkisi ile ise ağrı tedavisinde kullanılır. Denerve kası stimüle etmez ve termal etki oluşturmaz.

Rus Akımı: Amaç; sağlıklı ve güçsüz kasları güçlendirmektir. İstemli kas kontraksiyonuna göre hem duyu hem de motor sinir fibrillerini uyarma yeteneğine sahip olduğundan daha güçlü tetanik kontraksiyonu oluşturur ve daha ağrısızdır. Bu nedenle daha derin motor lifler depolarize edilebilir. Günümüzde izometrik, izotonik, izokinetik egzersiz ile kuvvetlendirme  programlarını destekleyici olarak kullanılır. Kası pasif çalıştırmalı ve egzersizle aynı anda yapılmamalıdır.

NMES: Kan akımını düzenler, kırık iyileşmesini hızlandırır, yara iyileşmesini hızlandırır, kas gücünü korur, cilt fleplerinin iyileşmesini hızlandırır. Klinikte en çok atrofiyi engellemek, ROM’u korumak, istemli motor kontrolü fasilite etmek için, spastisiteyi azaltmak için kullanılır.

FES: MSS’deki bir bozukluk sonucu kaybolan motor fonksiyonların yerine konması amacını taşır. Sağlam alt motor nöron, nöromuskuler kavşak, kontraktil kastan oluşan motor ünitede etkili olup kasılma sağlarken duyu yollarına da etki ederek refleks motor aktivitelerin normale dönmesine yardımcı olur. HP, Spinal kord yaralanmaları, CP, MSS hastalıklarında kullanılabilir. Uygulama sırasında aktif katılımın gerekli olduğu bilinmelidir!

Yüksek voltaj kesikli akım: Düşük voltajlı uygulamalara göre daha az doku direnci ile karşılaşır. Daha etkili ve rahat tolere edilebilir. Birincil etkisi; yara iyileşmesi, yumuşak doku ödemi ve kas spazmıdır. İkincil olarak ise ağrı ve kas zayıflığında kullanılır. Basınç yaraları, levator ani sendromu, burkulma, kronik bel ağrısında kullanılabilir.

Kısa Dalga Diatermi: Hedef hem derin bölgeyi ısıtmak hem de doku iyileşmesini hızlandırmak.  Doku metabolizması ve fonksiyonunu artırır. Doku iyileşmesine yardımcı olur. Vücuttaki enfeksiyonların kısa sürede iyileşmesinde görevli . Sedatif etkisi vardır. Ağrı dindirici olarak kullanılabilir. Dolaşım bozukluklarında kullanılabilir. Fakat tıkanıklığın tam üstüne veya altına konulmaz. Uygulama yapılan bölgeye temas olmaz. Duyu kusuru olanlarda yanık riskine karşı dikkatli olunmalıdır!

Mikrodalga diatermi: Hasta ile alet arasında temas olmaz. Her bir ısınma şeklinin biçim ve ölçümü, vücut yüzeyi ile direktör arasındaki uzaklık ile direktörün şekline bağlıdır. Uygulamadan önce his testi yapılmalıdır. Ağrıyı azaltmada, kas spazmını azaltmada, kan akımını artırmada, kas dokusunu ısıtmada etkilidir. Daha çok lokalize hastalıklarda kullanılır. KDD’ye göre avantajı; uygulanması kolay ve lokal derin sıcaklık sağlar.
Ultrason: Devamlı US termal etkileri artırmak için uygulanır. Kesikli US ise mikromasaj etkisi ile uygulanır ve ısı etkisi yoktur. Subakut durumlarda kullanılır.

Hangi Patolojide Hangi Elektroterapi Modalitesini Kullanabiliriz?

Ağrı
• HotPack
• Parafin
• Whirpool
• Fluidoterapi
• ColdPack
• Kısa Dalga Diatermi
• Laser
• EMG-BF
• ESWT
• İyontoforez
• Faradik Akım
• Diadinamik akım-MonofazFikse
• Diadinamik akım-Kurt Period
• Diadinamik akım –LongPeriod
• TENS
• Orta Frekanslı Enterferansiyel Akım, HZ
• Orta Frekanslı Enterferansiyel Akım- SABİT HZ
• YÜKSEK VOLTAJ KGA

Ödem
• Whirpool (kronik ödem)
• Fluidoterapi
• Cold Pack
• Diadinamik akım –Kurt Period
• NMES
• Orta Frekanslı Enterferansiyel Akım, HZ
• Orta Frekanslı Enterferansiyel Akım, HZ
• YÜKSEK VOLTAJ KGA

Kas Spazmı/Spastisite
• Sıcak uygulama
• Hotpack
• Fluidoterapi
• Cold Pack
• Ultrason
• Laser
• EMG-BF
• Traksiyon
• Diadinamik akım –MonofazFikse
• NMES
• Orta Frekanslı Enterferansiyel Akım, HZ
• YÜKSEK VOLTAJ KGA

Kas Kuvvetsizliği
• EMG-BF
• KESİKLİ GA
• SURGELÜ GA
• Faradik Akım
• Sinüzoidal Akım
• NMES
• FES
• Rus Akımı
• YÜKSEK VOLTAJ KGA

Dolaşım
• Parafin
• Hotpack
• Whirlpool
• Fluidoterapi
• Ultraviyole
• Ultrason
• Laser
• Faradik Akım
• Diadinamik akım – Kurt Period
• Diadinamik akım -Ritim Senkop
• NMES
• Orta Frekanslı Enterferansiyel Akım,
• Orta Frekanslı Enterferansiyel Akım,
• Mikroakım
• YÜKSEK VOLTAJ KGA

Eklem Hareket Açıklığı
• Hotpack
• Parafin
• Fluidoterapi
• Ultrason
• Traksiyon
• Faradik Akım
• NMES

Artrit
• Hot Pack
• Parafin
• Whirlpool
• Fluidoterapi
• Ultrason
• Laser

Kırık Sonrası
• Whirpool
• Fluidoterapi
• Ultrason
• Laser
• ESWT
• NMES

Yara İyileşmesi
• Whirlpool
• Fluidoterapi
• Ultrason
• Laser
• NMES
• İyontoforez
• Mikro Akım

Yanık
• Whirlpool
• Fluidoterapi


Fantom Ağrısı
• Whirlpool
• Fluidoterapi
• Diadinamik akım –DifazFikse

Bel Boyun Ağrısı
• Hotpack
• İnfraruj
• Whirlpool
• Parafin
• Kısa Dalga Diatermi
• Traksiyon
• Diadinamik Akım -MF, LP, CP

Yumuşak Doku Yaralanmaları/İnflamasyonları
• Hotpack (kronik inflamasyon)
• Parafin
• Whirlpool
• Fluidoterapi
• İnfraruj
• Cold Pack (akut inflamasyon)
• Kısa Dalga Diatermi
• Mikro Dalga Diatermi
• Ultrason
• ESWT
• MİKROAKIM 
• Diadinamik akım-MonofazFikse
• Diadinamik akım-Kurt Period

Progresif Olmayan PeriferikVasküler Hastalıklar
• Whirlpool
• Fluidoterapi
• Kesikli Kısa Dalga Diatermi
• Ultrason
• EMG-BF
• Diadinamik akım-Kurt Period

Bir faradik akım, Buffalo Üniversitesi'ne göre sinirleri boyunca kasları harekete geçiren, alternatif, asimetrik bir akımdır. Galvanik bir akım, çoğunlukla tıpta kullanılan ve sürekli akışın doğrudan bir akımı olan bir terimdir.

CACI International'a göre, faradik akımlar, onları sıkılaştırmak ve vücut kaslarını güçlendirmek için uygun hale getiren mikro akım stimülasyonundan daha yüksek bir yoğunluğa sahiptir. Akım, belirli kas grupları üzerinde konumlandırılmış elektriksel olarak iletken pedler vasıtasıyla iletilir. Akım, birkaç milisaniyelik bir dizi kısa darbeyle iletilen düşük frekanslı alternatif bir mili amper akımdır. Akım iletken pedlerden geçerken, kasın motor noktalarını, görünür bir kas kasılmasını tetikleyerek uyarır.

Ötesinde Estetik'e göre, galvanik akımlar öncelikle galvanik yüzlerde kullanılır. Galvanik bir yüz bakımı cildi yenilemek, canlandırmak ve gençleştirmek için pozitif ve negatif iyonlardan oluşan yumuşak elektrik akımları kullanır. Elektrik yüklü parçacıkları (iyonları) cilde pozitif veya negatif yüklü jeller yoluyla taşımak için bilimsel iyontoforez adı verilen bir işlem kullanır. Yüklenen içerikler derinin daha derin katmanlarına taşınır ve orada konsantre edilir. Galvanik bir yüzün sonucu daha kalın, daha sağlıklı ve daha güzel bir cilttir.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarında kullanılan tedavi modaliteleri:

  1. Sıcaklık Veren Ajanlar (Hotpack, sıcak su torbaları, sıcak kompresler, nemli havlular, parafin, whirlpool, KDD-MDD ve ultrason gibi elektroterapik ajanlar)
  2. Soğuk Tedavisi (Coldpack, soğutucu spreyler, buz masajı, soğuk kompresler)
  3. Işın Tedavisi (IR, mevzi ziya banyosu-MZ)
  4. Mekanik Tedavi Yöntemleri (Traksiyon, masaj, manipulasyon-manipulatif tedavi)
  5. Laser, magnetik alan tedavisi (Akapunktur)
  6. Elektroterapi
  7. Diğer (Ozon tedavisi, fluidoterapi, pnömatik kompresyon)

Sıcak Tedavisi

Lokal Etkileri:

  • Vazodilatasyon
  • Metabolizmaya etkisi
  • Viskoelastik özellikleri
  • Kas spazmına etkisi
  • Ağrı üzerine etkisi

Sıcağın Genel Etkileri:

Vücut ısısının normal sınırların üstüne çıkmasına hipertermi denir. Yükselmiş vücut ısısını normal düzeye getirmek için termoregülasyon sistemi faaliyete geçerek dokuların ve organların yüksek ısının zararlarından korunması sağlanır.
Yükselmiş vücut ısısının normal düzeye indirmek için birtakım fizyolojik reaksiyonlar devreye girer:

  • Deride vazodilatasyon
  • İç organlarda vazokonturksiyon
  • Deri yoluyla buharlaşma
  • Terleme (Aşırı terlemede su ve tuz kaybı sonucu dehidratasyon ve kramplar)
  • Solunumun derinliği ve sayısında artma
  • Ekstremitelerde ödem

Sıcağın ağrı kontrol mekanizması:

  • Isı uyaranları ile Melzack ve Wall’ un kapı kontrol teorisine göre ağrı duyumu kontrol edilir.
  • Endorfinleri arttırır.
  • Sıcağın uygulandığı bölgede ağrı eşiği yükselir.
  • Sıcak uygulamalarda dokuların viskoelastikliğindeki değişme ile sinir uçlarındaki bası ve gerilme gibi mekanik etkenler azalır.
  • Vazodilatasyon etkisi ile dolaşım artar ve metabolik atıkların uzaklaştırılması sağlanır.

Sıcağın Endikasyonları:

  • Ağrı
  • Kas spazmı
  • Kontraktür
  • Gerilim myaljisi
  • Hiperemi oluşturma
  • Metabolik işlevlerin hızlandırılması
  • Hematom rezolüsyonu
  • Bursit
  • Tenosinovit
  • Fibrozit
  • Fibromyalji
  • Yüzeyel tromboflebit
  • Yaralar ve ülserler
  • Kanser tedavisinde adjuvan olarak

Sıcağın Kontraendikasyonları

  • Duyarlılık azalması
  • Malignite
  • İskemik dokular
  • Akut inflamasyon, travma veya hemoraji
  • Kötü termal regülasyon (örn. Nöroleptik kullanımı)
  • Atrofik deri veya skar dokusu
  • Kanama bozuklukları
  • Şuuru kapalı hastalar

Soğuk Tedavisi

Lokal Etkileri:

  • Doku metabolizmasını azaltarak inflamasyonu azaltır.
  • Analjezik
  • Vazokonstrüksiyon sonucu kanamayı durdurur.
  • Ödemi azaltır.

Soğuğun Genel Etkileri:

Vücut ısısının normal sınırların altına düşmesine hipotermi denir. Hipoterminin genel etkileri:

  • Deride vazokonstrüksiyon
  • Dolaşan kan volümünde azalma
  • Kan şekerinde yükselme
  • Metebolizma da önce artma sonra azalma
  • Isı üretmek için titreme
  • 30 derecenin altında kalp iletim bozukluğu ve 20 derecenin altında ventiküler fibrilasyon
  • Solunum durması
  • Şuur kaybı

Genel Endikasyonları:

  • Akut kas iskelet travması (ödem ve hemoraji engeller, analjezi sağlar)
  • Kas spazmı ve spastisite
  • Ağrı
  • Lokal ve sistemik metabolizmayı yavaşlatmak
  • Yanıklar
  • Enflamatuvar eklemlere
  • Akut bursitis
  • Sinovit

Kontraendikasyonları

  • İskemi
  • Soğuk toleransı
  • Reynaud fenomeni veya hastalığı
  • İnsensitivite
  • SLE
  • Vaskülit gibi soğuğa duyarlı hastalıklar
  • Dekompanse kalp hastalıkları (hipotansiyon, ileri kalp yetmezliği, bradikardi gibi)
  • Peptik ülser (karın bölgesine uygulanan soğuk mide krampları ve asiditeyi artırabilir)
  • Yaşlılar, çocuklar ve kaşektik hastalar

Galvanik (düz) akımlar

Farklı iki kutbu olan (+ ve-) ve bir kutuptan diğer kutba DÜZ-SABİT-DEVAMLI bir akım temin eden cereyan şeklidir.
İyontoforezis veya iyon transferi; doğru akım aracılığı ile yüzeyel vücut dokularına tıbbi amaçlarla kimyasal iyonların iletilmesidir. [(+) yüklü iyonlar (-) kutba; (-) yüklü iyonlar (+) kutba]
Elektrik akımlarının kimyasal etki amacıyla kullanıldığı tedavi modalitesidir. Uygulamada bir farmakolojik madde kullanılmamaktadır. Pozitif uç, sinir uyarılmasını azaltır; negatif uç, sinir uyarılmasını artırır.
İstenmeyen dokuların düz akım yoluyla tahribidir. Deri kabartılarının tahribi ve kılların çıkarılmasında kullanılır.

Alçak frekanslı akımlar ( Hz)

  • Faradik akım: Yüksek voltajlı bir indüksiyon akımıdır. Atrofiyi önlemede, vazodilatör olarak trofik bozuklukların tedavisinde kullanılır. Denerve adalelere tesir etmez.
  • Kesikli galvanik akım: Dinlenme anında ters yönde bir akım geçiyor. Denerve adalelerin tedavisinde kullanılır.
  • Progresif akımlar: Akım şiddetleri yavaş yavaş azalan ve artan akım türüdür. Başlıca kullanılanı DİADİNAMİ ve TENS’ dir.

Diadinamik akımların etkileri;

  • DF (Difazfikse)= Analjezik
  • MF (Monofazfikse)= Sedatif etki
  • CP (Kurtperiyot)= Deri, kan ve lenf dolaşımını arttırır.
  • LP (Longperiyot)= Analjezik
  • RS (Ritm senkop)= İnerve adaleleri stimüle eder.
  • CPid= CP’ dan pek farklı değildir.

TENS: Frekansı Hz. olan alçak frekanslı akımdır. TENS akım geçiş süresi, frekans ve genliği ayarlanarak sinir liflerini ayrı ayrı uyarmak mümkündür. Alfa, beta, gama gibi kalın çaplı dokunma ve ağrı duyusu taşıyan afferentlerin seçici olarak uyarılıp, ağrı duyusunu taşıyan diğer lifler için medulla spinalis seviyesinde geçişi kapatmak ya da ağrılı uyaran vererek A delta ve C lifleri gibi ince çaplı ağrı duyusu taşıyan afferentler uyarılarak daha üst seviyelerdeki inhibitör mekanizmaların aktive olmasıyla ağrıyı ortadan kaldırmak amaçlanır.

TENS tedavisinde stimülasyon formları:

  • Konvensiyonel TENS:Frekansı dev/sn. Kas kontraksiyonu yoktur. Hissi: Rahat
  • Alçak frekanslı TENS:Frekansı dev/sn. Kuvvetli kas kontraksiyonu vardır. Hissi: Çok hafif rahatsızlık
  • Kısa şiddetli TENS:Frekansı dev/sn. Tetanik kas kontraksiyonu vardır. Hissi: Tolere edilebilir.

Orta frekanslı akımlar: Enterferansiyel akımlar; frekansları devir/sn. olan iki orta frekanslı sinüzoidal akımın kesişmesi sonucu ortaya çıkan akımlardır.

Enterferansiyel AkımlarDiadinamik akımlarEtkileri
Sbt. devir/sn.DF+LPAnaljezik
devir/sn.RSİnerve kasları uyarır
devir/sn.MFSedatif etki
devir/sn.CPDeri, kan, lenf dolaşımı artar
devir/sn.Düz akıma benzerDüz akım etkisi

Fonksiyon Elektrik Stimülasyonu (FES): Sinirsel kontrolü bozulmuş çizgili ve düz kasların fonksiyonel hareketi gerçekleştirmek amacıyla elektrik akımı ile uyarılmasıdır.

Amaç:

  • Spasitisiteyi çözmek
  • Hareketlerin kontrolünü sağlamak
  • İstemli hareket denetiminin kendiliğinden iyileşmesini hızlandırmak
  • Motor mekanizmaların spinal kord düzeyinde yeniden oluşmasını etkilemek
  • Ayak dorsifleksiyonunu yaptırmak suretiyle yürümeye yardımcı olmak

Endikasyonları: Üst motor nöron lezyonlarında endikedir. (Hemipleji, MS, CP) Spastik paraplejilerde de kullanılır.

Yüksek frekanslı akımlar

Ultrason, insan kulağının duyma sınırlarının ötesindeki dalga boylarında (> Hz) yüksek frekanslı ses dalgalarının derin ısıtma yöntemi olarak kullanılmasıdır.

Tedavi amacıyla kullanılan ultrasonun dalga boyu 0, MHz arasındadır.

Ultrason cihazının düzeneğinde iki temel kısım bulunmaktadır:

  1. Yüksek frekanslı akım üreticisidir ki, bu alternatif şehir akımını istenilen frekansta alternatif akıma yükseltir.
  2. Üreteçte elde edilen akımı mekanik enerjiye – maddesel titreşime – dönüştüren güç çevirici buna transdüser denir.

Güç çevirici, silindirik kesilmiş kuarts, baryum titonat gibi kristal yapıda olup, akımın yönüne göre şekli periyodik olarak değişir, deforme olur.

Bazı kristallerin ses enerjisini elektrik enerjisine çevirme özelliği vardır. Buna “PİYAZOELEKTRİK” özellik denir. Ultrason cihazlarının işleyiş mekanizmasının esası piyazoelektrik olayına dayanır.

Ultrasonun etkileri:

  • ISI ETKİSİ (Termal)
  • MEKANİK ETKİSİ (Mikromasaj)

Ultrasound uygulaması;

Sürekli (Isı etkisi ve mikromasaj etkisi) veya kesikli (sadece mikromasaj etkisi) olabilir.
Ayrıca su içi uygulama yapılabilmektedir.

Uygulama dozu;

Genellikle ,5 watt/cm2 olmaktadır. Fakat derin dokuların tedavisinde kalın kas kütlesinin üzerine ,5 watt/cm2 uygulanabilir.

Endikasyonları:

  • Romatizmal hastalıklar
  • Dejeneratif eklem hastalıkları
  • Travma ve hareketsizliğe bağlı yumuşak doku sertlikleri
  • Eklem kontraktürleri

Kontraendikasyonları:

  • Akut kanamalı eziklerde
  • Kalp üzerine
  • Merkezi sinir sitemi üzerine
  • Endokrin organlar üzerine
  • Özel duyu organları üzerine
  • Enfeksiyon olan bölgelere
  • Kemik ve açık epifizler üzerine
  • Protezler, cerrahi vida ve plaklar üzerine

Kısa dalga diatermi (KDD)

  • Elektriksel akımın dalga boyu 27,12 MHz
  • Doku ısısı °C’ ye yükselir.
  • Hastanın sürekli gözlem ve takibi gerekir.
  • Uygulama süresi dakikadır.
  • Kısa dalga diatermi uygulaması ile deri altı yağ dokusu 15 °C, cm. derindeki kas dokusunda ise °C yükselir.
  • Uygulama yapılırken hasta metal sandalye ya da masada bulunmamalıdır.

Kısa dalga diatermi uygulama yöntemleri:

  • Kondansatör saha tekniği: Derin ve yüzeyel dokularda eşit sıcaklık meydana getirmek için elektrik kuvvet çizgilerinin dağılımı doğru olmalıdır.
  • İndüksiyon tekniği: Manyetik alan etkisi ön plandadır.

Kesikli kısa dalga: Burada ısı etkisi yanında fiziksel ve biyolojik özellikler ön plandadır. Bir anlamda atermik etkisidir.

KDD endikasyonları:

  • Eklem hastalıklarına: Dejeneratif durumlarda, travmatik artritlerde
  • Yumuşak doku lezyonlarına: Kas spazmına yol açan durumlar, fibrozit, miyofasial sendromu
  • Kronik pelvis enflamasyon durumlarında

KDD Kontraendikasyonları: Akut artritlerde, tıkayıcı arter hastalıklarında, metal implant, kardiyak pacemaker, bakır içeren rahim içi araç taşıyanlar.

Uzun dalga diatermi  (UDD)

  • Frekansı 1 megasaykıldır.
  • Kapasitif direnci fazladır. Bu nedenle iletken bir yoldan çabuk geçer.
  • Vücuda temas ederek uygulanır.
  • Düşük rezistanslı yüzeyel dokuları ısıtır.
  • Tesirleri açısından KDD’ ye benzer.
  • Dezavantajı cilde temas edilerek uygulanmasıdır.

Mikro dalga diatermi (RADAR): MDD’de desimetrik ve santimetrik dalgalar kullanılır. Desimetrik dalgaların frekansı ,92 Mhz, dalga boyu 69 cm ‘dir. Santimetrik dalgaların frekansı Mhz, dalga boyu ise 12,14 cm&#;dir. Bu dalgalar cihazın anteninden bir ışın demeti halinde tedavi edilecek alana gönderilirler. Fizyoloji etkileri; hiperemi, sedasyon ve ağrının azalmasıdır.

Hotpack

  • Silisat jel ile dolu yastıkların ısıtılıp kullanılmasıdır.
  • Bu yastıklar °C’ lik su tanklarında bekletilir.
  • Uygulanacağı zaman havluya sarılır ve dokunun üzerine konulur.
  • Özellikle ağrı-spazm-ağrı siklusunu kırarak genel bir gevşeme sağlanması amacıyla kullanılmaktadır.
  • Uygulama süresi 20 dakikadır.
  • Yüzeyel ısınma sağlarlar.

İnfraruj ve Ultraviyole

  • Kızıl ötesi ışınlar olarak da bilinir.
  • Uygulama dakikadır.
  • İnfraruj lambası cm uzaklıktan uygulanır. Yüzeyel ısınma sağlar.
  • Ultraviyole fotokimyasal etkileri nedeniyle daha çok dermatolojik durumlarda kullanılır.

Parafin

  • El, bilek, diz, dirsek, ayak bileği ve ayak gibi kemikli sahaların ısıtılmasında kullanılan yöntemdir.
  • Parafin bir kapta °C’ de ısıtılarak eritilir.
  • Tedavi edilecek ekstremite bu kaba birkaç kez daldırılıp çıkartılır ya da tedavi edilecek bölgeye dökülür.
  • Parafin uzuvda donduktan sonra naylon ve havlu ile sarılır ve bekletilir.
  • Uygulama süresi dakikadır.

Whirlpool (Girdap banyosu)

Akut dönemden başlayarak her dönemde kullanılabilir.

  • Suyun ısısı °C arasında değişir.
  • Uygulama süresi genelde 20 dakikadır.
  • Özellikle spor yaralanmalarından sonra eklem hareketlerinin artırılmasında son derece etkilidir.
  • Tazyikli su ve hava ile birlikte uygulandığından masaj yapıcı etkisi de vardır.

Zıt banyolar

  • Kas spazmını azaltmada
  • Vazokonstrüksiyon &#; vazodilatasyon sağlayarak ödemin çözülmesinde kullanılır.
  • Özellikle distal ekstremitelerin kullanımı için uygundur.
  • Zıt banyoda refleks hiperemi oluşturmak için ekstremite °C ile ısıtılır ve sonrasında °C ile soğutulur.

Uygulama;

  • dk. sıcak ile başlanır ardından,
  • ,5 dk. soğuk uygulama yapılır.
  • Sıcak ile başlanır, sıcak ile biter.
  • 3+1+3+1+3 olmak üzere en az toplam süre 11 dakikadır.

Fluidoterapi

  • Fluidoterapi kuru hava tedavisi esasına dayanmaktadır.
  • Ceviz kabukları veya mısır tohumları gibi organik maddelerin toz haline getirilip sıcak hava ile püskürtülmesi esasına dayanmaktadır.
  • Özellikle üst ekstremiteler için uygundur ve ağrının azaltılmasında etkilidir.
  • Organik maddeler ısının vücuda geçişini sağlamakta aynı zamanda da uyarılma ve basınç oluşturmaktadır.
  • Isı 45,,8 °C arasındadır.
  • Uygulama süresi dakikadır.

Traksiyon

Servikal ve lumbal vertebral eklemleri açmak, yumuşak dokuları germek için uygulanan çekme yöntemidir.

Genel uygulamada;

  • Servikal: kilogram (10 kg.); küçükten başlayarak arttırılır.
  • Lumbal: kilogram; vücut ağırlığının %25 ile başlanır.

Traksiyon tipleri

Süreye göre;

  • Sürekli (continue): Az ağırlık, birkaç saat
  • Statik (sabit): Fazla ağırlık, dk.
  • İntermittant (aralıklı): Birkaç sn. veya dk. Çekim, sonra gevşeme. dk., yüksek ağırlık.

Kuvvete göre;

  • Ototraksiyon: Hastanın el ve bacaklarıyla kendi kendini çekmesi.
  • Yer çekimi: L3 altı ağırlığın %50’ si
  • Manuel: Birkaç saniyelik pasif çekme
  • Mekanik: Ağırlık-makara ile.
  • Elektrik-Elektronik: Ayarlı, programlı.

Traksiyonun endikasyonları:

  • Sinir kökü sendromları (Disk hernisi)
  • Dejeneratif eklem hastalığı (Spondiloz)
  • Eklem hipomobilitesi
  • Kas spazmları
  • Yumuşak doku romatizmaları

Traksiyonun kontraendikasyonları:

  • Spinal enfeksiyonlar
  • Osteoporoz, osteomalazi
  • Kardiyovasküler hastalıklar
  • Akciğer hastalıkları
  • Mide-bağırsak hastalıkları
  • Gebelik
  • Tümörler, spinal kord baskısI

Elektrik akımının fiziksel etkilerinden tedavi amacıyla yararlanılması elektroterapi adını alır. Elektriğin keşfinden çok önce yunanlı hekim AEtius&#;un elektrik üreten torpido balığını ağrılı durumlarda kullandığı bilinmektedir. İtalyan anatomi profesörü Galvani &#;de statik elektrik yüklü iki metal arasında meydana gelen şelaleler ile bir kurbağa sinir-kas preperatında kasılma olduğunu gözlemlemiş ve bunun hayvansal kaynaklı olduğunu düşünmüştür. Daha sonra Alessandro Volta bu gözlemi geliştirerek yılında ilk pili yapmıştır. Pilden elde edilen doğru akıma Galvani&#;ye izafeten galvani akımı da denmektedir. Elektroterapinin uygulandığı ilk fizik tedavi kliniği &#;da Londra&#;da Dr. Golding Bird tarafından açılmıştır. &#;de kas stimulasyonu için sinuzoidal akımlar kullanılmaya başlanmış ve &#;de yüksek frekanslı akımlar tedaviye eklenmiştir.

     Sinir ve kas hücreleri uyarılabilir hücrelerdir.  Membranları istirahatte - 60 mV civarında bir potansiyele sahiptir. İstirahat potansiyelinin nedeni membranın iki yanındaki iyonların farklı konsantrasyonlarda bulunması  ( içte K+ , dışta Na +  hakimiyeti vardır) ve membranın istirahat halindeyken Na ve K’a farklı geçirgenlik göstermesidir. Hücre membranı herhangi bir uyarı ile karşılaştığında membran geçirgenliğinde değişiklik olur ve Na&#; un hızla içeri girmesiyle membran potansiyeli + 35 mV&#;a kadar çıkar. Bu esnada aktif  Na-K pompası devreye girer ve iyonlar eski konsantrasyonlarına dönerler, membranda tekrar istirahat potansiyeli oluşur. İşte membran potansiyelindeki bu hızlı değişiklik aksiyon potansiyeli olarak adlandırılır. Uyarılabilir bir membranın bir bölgesinde ortaya çıkan aksiyon potansiyeli hemen bitişiğinde bir aksiyon potansiyeli başlatarak uyarının sinir lifi boyunca ilerlemesini sağlar. Bir aksiyon potansiyelinin oluşabilmesi için uyarının şiddeti ve süresi eşik değerin üzerinde olmalıdır. Aksiyon potansiyelinin ilerleme hızı sinir lifinin yapısına bağlıdır. Bir sinir lifinin kalın ve miyelinli olması o lifin daha kolay uyarılabilmesini ve uyarının da hızlı iletilmesini sağlar, kas liflerini uyarabilmek için daha uzun süreli uyarılara ihtiyaç vardır. Sinir ve kas lifleri yeterli şiddette ve uygun şekilde elektrik akımı ile uyarılabilir ve aksiyon potansiyelleri başlatılabilir. Bu özellik elektroterapinin de temelini oluşturur.

Elektrik Akımının Direkt Etkileri:

   a) Hücre Düzeyinde: Periferik sinirlerin ve kas liflerinin uyarılması ile, diğer hücrelerin membran potansiyellerinde değişiklik, çeşitli hücrelerin formasyon ve modifikasyonu, hücrelerde enzimatik aktivite değişikliği ve protein sentezinde değişiklikler yaptığı düşünülmektedir.

   b) Doku Düzeyinde: Kas kontraksiyonları ile kas gücünün ve venöz, lenfatik dolaşımın artması, doku rejenerasyonunun hızlanmasına neden olmaktadır.

  Elektroterapide, akımın frekansına göre bir sınıflandırmanın, daha önceleri yapılmakta olan akım formlarına göre sınıflandırmaya oranla, biyolojik ve klinik etkileri açısından daha yararlı ve anlamlı olduğu düşünülmektedir. Teknik olarak sıfır frekans akımı galvanik (doğru) akımı ifade eder. Hertz arası alçak frekanslı akımları, Hertzin üzeri orta frekanslı akımları, Kilohertz Megahertz arası ise yüksek frekanslı akımları kapsar. Ancak tedavi amacı ile, bu akımların daha sınırlı frekansları kullanılmaktadır.

  Dar kapsamda elektroterapiden, organizmadaki elektriksel olayların dışarıdan verilen elektrik akımıyla doğrudan etkilendiği yöntemler anlaşılır. Bunlar doğru akım ile alçak ve orta frekanslı akımları kapsamaktadır.

   Burada bir genel kuraldan söz edilebilir: Elektrik akımının frekansı arttıkça, organizma bunları elektriksel stimulus olarak algılayamaz duruma gelir. Bu da direkt elektriksel etkiyi ortadan kaldırır. Buna karşın, frekans artışı moleküllerin titreşim frekansınıda artırarak, belli bir sınırdan sonra termik etki yaratır. İşte bu nedenle, bugün için bildiğimiz en önemli etkisi ısı olan yüksek frekanslı akımlar dar kapsamda elektroterapi dışında bırakılmışlardır. Yüksek frekanslı akımlar oluşturdukları elektromanyetik alan ile derin dokuda ısı meydana getirirler, hücre membranlarında potansiyel değişikliği oluşturmazlar, kimyasal veya uyarıcı etkileri yoktur.

   Elektroterapide kullanılan bazı akımlar ve etkileri aşağıda özetlenmiştir:

   1. Doğru Akım: Dokuda iyon hareketi ile kimyasal değişikliklere yol açar. Doku içine iyon transferi veya iyileşmeyi hızlandırmak amacıyla kullanılır.

   2. Alçak Frekanslı Akımlar: Sinir ve kas liflerini uyarabilirler ve kas kontraksiyonu veya ağrının giderilmesi amacıyla kullanılırlar.

   3. Orta  Frekanslı Akımlar: Pratikte uygulanan modülasyonları interferansiyel akımlardır.

DOĞRU AKIM ( GALVANİK AKIM ) 

    Aynı yönde ve aynı şiddette akan, frekansı sıfır olan elektrik akımlarıdır. Kuru pil, akümülatörler ve motorlu üreteçlerden elde edilir.

Fizyolojik Etkileri:Doğru veya düz akım, bilinen en basit akım olmasına rağmen organizmada oldukça karmaşık etkiler meydana getirir. Elektroterapi açısından insan vücudu iletken bir ortamdır. Doğru akımın bu yapıya uygulanması sonucunda ortamda iyonlarına ayrılma ve iyonların da kendileriyle zıt kutuplara doğru hareketi ortaya çıkar. Bu olay iyon transferi adını alır.

  Doğru akımın bir başka etkisi de, iyonlara ayrışmayan moleküllerin transportudur. Bu olay elektroforez olarak adlandırılır. Elektroforez elektriksel olarak nötral büyük moleküllerde meydana gelebilir. Bunlar yağ, protein, nişasta, kan hücreleri gibi yapılardır. Elektriksel alanda farklı göç özellikleri olan bu maddelerin birbirlerinden ayrılması, tıpta tanısal açıdan yaygın kullanıma sahiptir.

  Elektrik akımlarıyla hücre membranı üzerinden sağlanan sıvı kitlesi kaymaları elektroosmozadını alır.

Uygulama Şekilleri:

1. Medikal Galvanizm: Galvanik akım tedavi edilecek bölgeye uygun yüzey elektrotları  ile uygulanır (karbon-silikon elektrotlar, cilt ile elektrotlar arasına çeşme suyuyla ıslatılmış pedler konmalıdır). Akım şiddeti hafif bir karıncalanma hissi duyuluncaya kadar hafif hafif artırılmalıdır (pratikte elektrot alanının her cm2 si için 1mA, 20 dakika). Miyelinsiz sinir uçlarının reseptörleri, yani ağrı ve ergoreseptörler, yada nosiseptörler, doğru akımla uyarılır. Doğru akım tedavisi sonrası ise, değişmiş olan iyon ortamı bu resptörlerin uyarılabilirliğini belirgin bir şekilde azaltır. Sonradan ortaya çıkan bu etkiye hipoaljezi denir.

2. İyontoforez: Bazı maddelerin elektrik akımı yardımıyla ciltten derin dokulara geçirilmesi olayına iyontoforez denir. İyontoforezde iyon göçünden tedavi amacı ile yararlanılır.  Elektrolitlerine ayrılabilen ilaçların ciltten geçişi arttırılmaya çalışılır. İyontoforezde ana prensip iyonlarına ayrılabilen solüsyonların kullanılması ve verilmek istenen iyonun elektriksel yükü ile aynı yüke sahip elektrottan uygulanmasıdır. Bu yöntemle hedef dokuda yeterli ilaç konsantrasyonunu sağlamak için peroral ve parenteral yola göre daha az miktarda ilaç yeterli olabilmektedir. Böylece hepatik by-pass ile teröpatik etkinin daha da artacağı, sürekli uygulama ile yüksek ve yetersiz doz sorunlarının ortadan kalkacağı,  hasta hekim açısından kolay kullanım olanağı nedeni ile tercih edileceğini ve gelecekte iyontoforezin birçok hastalıkta en az yan etki ile başarıyla kullanılabileceği düşünülmektedirler.   

3. Su İçi Uygulamaları: Galvani akımı tek bir küvet içinde (Stangerbad) veya küçük küvetler ( 4 hücre banyosu) içine elektrotların yerleştirilmesi ile su içinde uygulanabilir. Hasta üst ve alt ekstremitelerini küvetler içine sokar ve 20 dakika süreyle tedavi uygulanır. Özellikle diabetik polinöropatilerde ve kozaljilerde kullanılır, hastalar bu uygulamadan büyük yarar görür.

4. Cerrahi Galvanizm ( elektroliz) : Elekrotlardan biri büyük ve diğeri küçük seçilirse akım küçük olanın yüzeyinde yoğunlaşacak ve aktif elektrot altında asit ya da baz yanığı meydana gelecektir. Elektroliz epilasyonda,  küçük cilt lezyonlarının giderilmesinde kullanılabilir, ancak son yıllarda bu amaçlar için yüksek frekanslı akımlar tercih edilmektedir.

Komplikasyonlar ve Kontrendikasyonlar:

     En önemli komplikasyon cilt yanıklarıdır. Doku bütünlüğünün bozulmuş olduğu yerlerde kullanılmamalıdır, yanıklar meydana gelebilir. Akım şiddeti çok dikkatle ayarlanmalı ve duyu kusuru olanlarda düşük akım şiddeti tercih edilmelidir. Kalp pili olanlarda kullanılmamalıdır.

ALÇAK FREKANSLI AKIMLAR  

   Alçak frekanslı akımlar frekansları Hz arasında değişen, sürekli yön değiştiren akımlardır. Analjezi oluşturmak ve normal ya da denerve kasta kontraksiyon sağlamak en önemli etkileridir ve çeşitli tipleri vardır. Temelde hepsi reseptör ve sinir kas lifi düzeyinde uyarı oluştururlar. İskelet kaslarında kas ve sinir lifleri yan yana yer aldıkları halde, sağlıklı bir kasın uyarılması daima siniri yoluyla olur. Bununla birlikte, siniri tümü ile denerve olan kas, doğrudan uyarılabilir. Aynı akım türünün farklı şekil ve frekanslarda kullanımı farklı uyarılar oluşturacağından aynı akım hem stimülasyon hem de analjezi için kullanılabilir.

1)Analjezik Etki: Elektrik akımları başlangıçtan itibaren hangi mekanizma ile olduğu bilinmeksizin ağrı dindirmek amacıyla kullanılmıştır. Kapı kontrol teorisi ile bu etki bilimsel bir temele oturmuştur.  

2)Kas Kontraksiyonu Etkisi: Bazı alçak frekanslı akımlarla sinir impulsunu taklit ederek normal ve denerve kasta kontraksiyon sağlanabilir. Normal kasta yeterli şiddette akım (10 msn’den az olan akımlar) siniri uyarır  ve sinir aracılığı ile kasta kontraksiyon oluşturur. Denerve yani sinir iletimi olmayan kaslar ise ancak uygun elektriksel akımlar (10 msn’den uzun süreli akımlara ihtiyaç vardır) kullanılarak uyarılabilir. Elektrostimulasyon için uygulanacak bölgeye göre kalem veya yüzey elektrotları kullanılarak nokta veya grup stimulasyon yapılabilir.

a)  Normal Kasın Elektrostimulasyonu: Bazı alçak frekanslı akımlarla kullanmama atrofisinde, skolyoz tedavisinde, üriner disfonksiyonda ve fonksiyonel amaçlı olarak normal kasta elektrostimulasyon yapılmaktadır. Bu konu son yıllarda gelişmiştir ve ilerde de araştırmalara açık görünmektedir.

b)  Denerve Kasta Elektrostimülasyon:  Elektrostimülasyon başlangıçtan itibaren denerve kasta kontraksiyon sağlayarak atrofiyi önlemek düşüncesiyle kullanılmaktadır. Bilindiği üzere periferik sinir lezyonlarından aksonatimeziste  akson günde ortalama 1 mm rejenere olur ve bu süre içinde denerve kasta hızlı atrofi meydana gelir. Denervasyon  atrofisi kullanmama artofisinden farklıdır. Kas liflerinde dejenerasyon ve fibrozis meydana gelir ve bu noktaya gelmiş bir kasta reinnervasyon olduğunda dahi yeterli kontraksiyon sağlanamaz. Böyle bir kas, ” motor noktasında sinir impulsunu taklit eden  bir elektrik akımı ile uyarılırsa düzenli olarak kontraksiyon sağlanabilir ve bir ölçüde atrofi önlenebilir” düşüncesiyle elektrostimülasyon yapılmaktadır. Bu amaçla uyarı süresi uzun eksponansiyel akımlar veya kesikli galvanik akım kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda atrofinin önlenemediği ancak geciktirildiği bildirilmektedir, stimülasyon ile yalnızca kas kontraksiyonun sağlandığı, fakat sinirin trofik etkisinin sağlanamadığı üzerinde durulmaktadır. Stimulasyonun etkili olması için çok uzun süre ve günde bir kaç seans şeklinde yapılması gerektiği, ancak bunun  hasta açısından pratik olmayacağı belirtilmektedir. Son senelerde konu oldukça tartışmalı bir hale  gelmiş ve bazı çalışmalarda elektrostimulasyon yapılan olgularda yapılmayanlara göre reinnervasyonun daha geç ortaya çıktığı gözlenmiştir. Bunun nedeninin reinnervasyon şekline bağlı olduğu, eğer bazı akson lifleri sağlam ise bunların nodal (Ranvier boğumundan) veya terminal dal atarak denerve kas liflerini innerve edebilecekleri ve bu şekilde çok daha hızlı reinnervasyon gelişeceği iddia edilir. Bu düşünceye göre bu tür olgularda sürekli elektrostimulasyon ile kontraksiyon yapılması yeni dal atma fonksiyonunu engelleyecek ve iyileşme yalnızca lezyon yerinden rejenerasyon ile sınırlı kalacağından çok daha uzun sürecektir. Çalışmaların büyük çoğunluğu hayvan deneyleridir ve insanlardaki etkileri için detaylı araştırmalara gereksinim vardır.

FARADİK AKIM

   Faradik akım yüksek voltajlı bir indüksiyon akımıdır. Frekansı Hz arasındadır, birbirine  eşit olmayan iki fazdan oluşur. Faradik akım tek yönlü kabul edilebilir, çünkü açılış voltajı yüksek, kapanış  voltajı çok düşüktür. Uyarıcı niteliktedir, motor ve duyusal sinirler üzerinde etkilidir.  Tedavi esnasında yüzey elektrotları,  makara veya kalem elektrotlar kullanılabilmektedir. Uygulama esnasında iğnelenme hissi duyulur ve kas kontraksiyonlarına neden olur. Kısa süreli olduğundan denerve  kası uyaramaz.

  • Uzun süre çalışmayan ancak motor sinir bağlantısı normal olan kasların atrofisini düzeltmek amacıyla kullanılır.
  • Tendon transplantasyonlarından sonra hastanın hangi kasının ne şekilde kullanabileceğini anlaması açısından bu kasların motor noktalarının stimülasyonunda  kullanılır.
  • Faradik akımlarla vajinal elektrotlar kullanılarak stres inkontinansında pelvik kasların stimulasyonu yapılabilir. (Uygulama zorluğu nedeniyle bu amaç için daha çok interferansiyel akımlar tercih edilmektedir).
  • Konversiyon felçlerinde de kullanılmaktadır.
  • Kas kontraksiyonları venöz ve lenf dolaşımını kolaylaştırdığından travmatik veya venöz yetmezliğe bağlı ödem tedavisinde de kullanılabilir.

DİADİNAMİK AKIMLAR

   Fransız Diş Hekimi Bernard tarafından tanımlanan bu akımlar, adlarını doğru akım ve üzerine bindirilen sinuzoidal akım nedeni ile, ikili akım anlamından almaktadırlar. Hem doğru akım, hem stimulasyon etkisini birlikte içerir. Frekanslari Hz arasındadır. Akımın temel elemanını 10 ms süreli tek yönlü sinüzoidal akım oluşturur. Bu çok yavaş yükselen stimulus miyelinize olmayan sinir liflerini selektif olarak uyarır. Temel sinüzoidal akımın çeşitli frekanslardaki modülasyonları ile farklı diadinamik akım türleri ortaya konmuştur. 5 tipi vardır.

1. Difaze fiks(DF): Ardarda gelen iki  fazlı Hz frekanslı yarım sinuzoidal akım dalgalarından oluşur. Dolaşımı arttırdığı, analjezik etkisi olduğu ve otonom sinir sistemini baskıladığı öne sürülür. Diğer akımlarla tedavinin başında kullanılır.

2. Monofaze Fiks (MF): Tek fazlı yarım sinuzoidal akım impulslarindan oluşur. Bu nedenle her 10 ms süreli impulsun ardından aynı süre kadar ara (pause) vardır. Frekansı bu durumda 50 Hz’dir. Analjezik etkisi ön plandadır. DF sonrası uygulanır.

   3.Kısa Periyod (CP): Eşit olarak ardarda gelen difaze ve monofaze fiks akımlardır. Her bir komponentin süresi

1 msn’dir. Yani her saniyede frekans 50’den ’e ve ’den 50’ye değişir. Travmalardan sonra kullanılır. Analjezik, rezorpsiyon artırıcı, kas tonusunu azaltıcı etkileri beklenir.

4. Uzun Periyod(LP):  Burada da frekans kısa devreli modüle akımdaki gibi değişir, fakat değişiklik her sn’de bir meydana geldiğinden kuvvetli bir inhibisyon ortaya çıkar. Nevralji ve miyaljilerde kullanılır.

5. Ritm Senkop(RS):  Sabit monofaze akımın kesik kesik verilmesiyle elde edilir. Akımın geçiş ve kapanış süreleri       1 msn’dir. İnhibisyon olmaz, uyarıcı etki devam eder. Daha çok tanısal amaçla ve inaktivite atrofilerinde kullanılır.

Uygulama Şekli: Genel olarak karbon-silikon yüzey elektrotları kullanılır. Elektrotlar elde edilmek istenen etkiye göre sinir valleks noktalarına,  paravertebral bölgeye, ağrılı noktalara yerleştirilebilir. Tedavi süresi birkaç dakikayı geçmemelidir. 5 dakikadan uzun süren tedavilerde alışkanlık meydana gelir.

Endikasyonları: Esas olarak analjezik etki oluşturmak amacıyla kullanılmaktadır. Herhangi bir yan etkileri yoktur. Yön değiştirdikleri için dokuda iyon hareketine neden olmazlar ve galvanik akımlar gibi yanık oluşturmazlar.

Kontrendikasyonları:

   Pacemaker başta olmak üzere vücuda implante elektronik cihazların bulunması halinde, ki bunlarda elektriksel stimilatörlerdir, diadinamik akımlarla frekanslarının karışmasıyla dalgalar birbirlerini etkileyebilir. Elektrotların yerleştirildiği bölgedeki deri devamlılığının kaybolduğu hallerle, lokal veya genel duyu veya algılama bozukluklarıda tedavi ve subjektif doz ayarını engelleyecekleri için kontrendikasyon oluştururlar.

TENS

   TENS cilde yerleştirilen elektrotlarla, cilt yoluyla sinir sistemine kontrollü, düşük voltajlı elektrik akımı uygulama yöntemi olarak tanımlanabilir.

   İlk kez ’de Wall ve Sweet cilt üzerine yerleştirilen elektrotlar aracılığı ile perifirik sinirlerin elektriksel olarak uyarılması sonucunda kronik ağrının geçici olarak düzeldiğini bildirmişler ve bu teknik daha sonra “Transcutancous Elektrical Nerve Stimulation” kelimelerinin baş harflerinden oluşan TENS olarak adlandırılmıştır.

   Tens cihazları genellikle simetrik veya dengeli asimetrik bifazik tipte, tek karakteristik dalga üretirler. Bu cihazlarda birden fazla stimülasyon şekli kullanılabilir. İki veya daha fazla sayıda çıkış kanalı olabilir, bu şekilde birden fazla bölgeye akım uygulanabilir. Güç kaynağı şehir cereyanı veya pil olabilir. Frekans ve akım süresinde değişiklikler yapılarak çeşitli biçimlerde uygulanmaktadır.

Ağrı Teorileri: Tensin ağrı algılamasını niçin değiştirdiğini açıklamak için çeşitli teoriler öne sürülmüştür.

 *Birinci teori ve aynı zamanda TENS’in gelişiminde payı olan bu teori Kapı Kontrol Teorisi’dir.

   Bilindiği gibi ağrı duyusu iki tip afferent lif tarafından iletilir: A delta lifleri ve C lifleri

   A delta lifleri; m/sn ileti hızına sahiptir,  reseptörleri ciltte bulunur ve oldukça yüzeyeldir, yüksek şiddette mekanik uyarıya ve kısmen de yüksek derecede sıcaklığa duyarlıdır.

   C lifleri; m/sn hıza sahiptir, reseptörleri ciltte ve daha derinde sinir dokusu hariç hemen her dokuda bulunur , %90 ağrı duyusunu taşır. Mekanik, termal ve kimyasal uyaranlara karşı duyarlıdır. Künt ve yanıcı ağrı bu lifler tarafından taşınırken, batıcı ağrı A delta lifleri tarafından taşınır.

   Melzack ve Wall tarafından geliştirilen bu teori, ağrı duyumunun, nosiseptörlerden başlayarak, algılandığı beynin yüksek merkezlerine kadar taşınmasının engellendiğini söyler. Bu teoriye göre TENS ağrı duyusu ile ilgisi olmayan propriyosepsiyon duyularını taşıyan, duyusal  A alfa ve beta liflerini yüksek frekans stimulasyonu ile uyarıfunduszeue.info stimulasyonun impulsları beyne giden yolu kaplar (medulla spinalis seviyesinde substansiya jelatinozada ) ve kapıyı ağrının geçişine kapatır. Kısaca TENS tercihen periferal A alfa ve  beta liflerini aktive ederek dorsal boynuz seviyesinde ağrıyı ileten A delta ve C liflerini modüle eder.

   *     İkinci teori ise vücuttaki doğal opiyatların (ağrı supresörlerinin) varlığına dayanır. Bu opiyatlar hipofiz bezi tarafından (beta-endorfinler) ve spinal kordta (enkafelinler) üretilirler. Duyusal sinirlerin düşük frekanslı TENS ile uyarılması bu opiyatların salınımını başlatır ve böylece de ağrının algılanmasını etkiler.

   * Üçüncü teori ise TENS stimülasyonunun miyofasiyal semptomlu hastalarda lokal vazodilatasyon oluşturduğu yönündedir. Bu teoride tetik noktalar tarafından oluşturulan ağrıyı lokal vazodilatasyonun etkilediği iddia edilmektedir.   

Dördüncü teori akupunktur ile ilişkilidir. Akupunktur kısaca enerji hatları (meridyenler) ve giriş noktalarına  (akupunktur noktaları) dayanır. Bu teoride TENS’in enerji akışını etkileyecek akupunktur noktalarını stimüle etmek için kullanıldığı ve böylece ağrıya neden olan durumu değiştirdiği savunulmaktadır. Son çalışmalar ağrı tedavisi için akupunktur noktalarının kullanımının  TENS’in diğer somatik noktalarda kullanımı kadar veya ondan daha fazla etkili olduğunu göstermektedir.

Uygulama Yöntemleri

1. Konvansiyonel (geleneksel) yöntem: En yaygın kulllanılan tiptir. Yüksek frekanslı kısa akım geçiş süreli ve düşük amplitüdlü uyarı verir. Frekansı genellikle Hz, dalga genişliği mikrosn’ye kadar ve amlitüd yoğunluğu kontraksiyon oluşmadan, aşırı rahatsızlık hissi vermeden, hafif karıncalanma oluşturacak şiddetle mA arasındadır. Esas olarak kalın miyelinli afferent A alfa ve beta liflerini etkileyerek ağrının iletimini etkiler (kapı kontrol teorisine göre).

   Konvansiyonel TENS’in etkisi hızlı başlar (uygulamanın inci dakikalarında ağrı azalır) ve benzer şekilde tedavi kesildikten kısa bir süre sonra da kaybolur. Tedavi süresi 30 dakikadan bir çok saaate kadar uzayabilir.

2. Akupunktur Benzeri TENS: Düşük frekans ve yüksek şiddette uyarı verir (Hz, dalga genişliği mikrosn)

Akım şiddeti hastanın tolere edebileceği yüksekliktedir ve genellikle gözle görülür bir kontraksiyona yol açar. Bir bakıma akupukturun elektrotlarla uygulanmasıdır.

   Küçük çaplı C liflerini etkiler. Ağrının kontrol altına alınması bir kaç saate kadar gecikebilir, ancak bu olumlu etki tedavi kesildikten sonra bir kaç saat daha devam eder. Tedavi süresi genellikle dakikadır. Bu tip stimülasyonun endorfin salınımını etkilediği ve hastanın daha uzun süre rahatlamasının bu özelliğe bağlı olduğundan söz edilebilir.

3. Kısa, Şiddetli TENS: Kısa güçlü stimülasyon verildiğinden dayanılması zor bir yöfunduszeue.infos Hz, dalga genişliği Msn, amplitüd tetanik veya belirgin kas kontraksiyonu oluşturan, hastanın dayanabileceği şiddette uygulanır (yüksek frekans, yüksek şiddette stimülasyon). Tedavi süreleri nadiren dakikadan fazla tolere edilebilir.

4. Puls TENS (Patlayıcı Uyarım Yöntemi): Bu yöntemle zaman zaman yüksek ( Hz) ve zaman zaman alçak frekansta ( Hz) birbirini izleyen uyarılar verilir. Amplitüd de hem yüksek hem düşük kullanılıfunduszeue.info tip stimülasyon da gözle görülür kas kontraksyonuna neden olur. Akupunktura benzer TENS’te de belirtildiği gibi ağrıda azalmanın başlaması birkaç saate kadar gecikebilir ve tedavi kesildikten sonra saatlerce devam funduszeue.info süresi dakika arasındadır.

5. Modüle Edilmiş TENS: Stimülasyon esnasında oluşan akomodasyon ve duyusal adaptasyona engel olabilmek için geliştirilen bu TENS ünitelerinde, frekans ve amplitüd otomatik olarak değişir.

6. Hiperstimülasyon Yöntemi ( Noninvazif elektroakupunktur diye de adlandırılır): Kas kontraksyonu yapmaksızın ciltte keskin ve yanıcı karakterde uyarı meydana getirir. Bu amaçla küçük kalem tipi elektrotlarla uygulanır.

    Hangi metodun daha etkili olduğu ve hangi hastaların, hangi durumların, hangi paremetrelerle yanıt verdiği konusunda literatür açık olmadığından tedaviyi yapan doktor esnek olmalıdır. Bir yaklaşım, hastalar daha iyi tolere ettiği için konvensiyonel TENS ile başlamaktır.Eğer hastanın başlangıç cevabı zayıf ise, ilk önce elektrotların yerleri değiştirilir, daha sonra parametreler değiştirilir. Tüm çabalar başarısızlığa uğrarsa o zaman diğer metodlar denenir. En yüksek verimi elde edebilmek için paremetrelerin degiştirilmesi gerektiği hastalara anlatılmalıdır.

   Bazı araştırmacılar konvansiyonel TENS ünitelerini nöropatik ağrı için kullanırken, akupunktur benzeri TENS’i daha çok kas-iskelet sistemi hastalıklarında kullanırlar. Johansson ve arkadaşları nörojenik ağrıları olan hastaların TENS uygulamasından somatojenik veya psikojenik ağrıları olan hastalardan daha çok yararlandığını ve ekstremitelerdeki ağrının yüz, boyun veya gövdede lokalize ağrıdan daha belirgin olarak kontrol altına alındığını belirtmişlerdir.

   TENS’in hasta tarafından evde uygulanabilir olma özelliği, kronik ağrılı hastalarda ilaç tedavisinden hastayı kurtarır. Klinisyenler farklı tedavi protokolleri uygulayarak bu uyguladıkları formun başarılı olduğunu iddia edebilirler. Bu nedenle doktor klinik başarının anahtarının bir başkası üzerinde işe yarayan belli bir formüle güvenmek değil, modaliteyi ve onun sınırlarını anlamakta yattığını bilmelidir.

Elektrotların Yerleştirilmesi:

   Uygulama için karbon-silikon lastik elektrotlar, kumaş kaplı keçe elekrodlar veya karbon ile doyurulmuş sünger elektrotlar kullanılabilir. Elektrotlar çok çeşitli biçimlerde yerleştirilebilir.

-          Ağrılı bölge

-          Özel yerleştirme noktaları (Tetik nokta, motor nokta, akupunktur noktaları gibi)

-          Dermatomlar

-          Spinal kord segmenti (Paravertebral, interspinöz  yerleştirilir  veya siyatelcilerde olduğu gibi bir elektrot segmente diğeri sinirin yüzeyel olduğu bir noktaya yerleştirebilir)

-          Periferik sinir (Sinir trasesinde lezyonun proksimaline yerleştirilebilir.

-          Değişik yöntemler

a)       Çift kanal yerleştirme (ağrı geniş bölgedeyse)

b)       Bilateral yerleştirme   (yalnız bir ekstremitede ağrı vardır, ancak karşı tarafada elektrot yerleştirilir)

c)       Kontralateral yerleştirme (Kozalji ve postherpetik nevraljide)

d)       İlgisiz bölgeye elektrot yerleştirme

   Endikasyonları:  TENS esas olarak analjezik etkisi için kullanılır. Hem akut hemde kronik ağrıda etkilidir. 

  Akut ağrılı durumlar:

-          Kas iskelet sisteminde (kas zorlanması, eklem incinmesi, laserasyon, kontüzyon, kırık, hematom, spazm gibi)

-          Postoperatif ağrı kontrolünde (abdominal cerrahi, torakotomi, diz cerrahisi, laminektomi, ürolojik girişimler)

-          Kardiyopulmaner ağrı kontrolünde (angina pectoris)

-          Orofasiyal ağrı tedavisinde

-          Doğum sürecinde ve doğurma esnasındaki ağrının kontrolünde

-          Ağrılı tedavilerden önce hastanın ağrı eşiğini yükseltmek için ( Örneğin kontraktür ve debridman gerilmesi gibi).

 Kronik ağrılı durumlar:

-          Kronik bel ağrısı, boyun ağrısı

-          Artrit

-          Migren ve gerilim baş ağrıları

-          Refleks sempatik distrofi

-          Postherpetik nevralji

-          İnterkostal nevralji

-          Periferal nöropatiler

-          İlerlemiş malignansi ile ilişkili ağrıların tedavisinde TENS tedavisinde etkinliği gösterilmiştir.

   Diğer:

-          Santral sinir sistemine sekonder ağrının tedavisinde

-          Spastisitenin azaltılmasında

-          Deri fleplerinde dolaşımın arttırılması ve ödemin azaltılmasında

-          Yara iyileşmesinde

-          İdiyopatik detrüsör instabilitenin tedavisinde

Kontendikasyonlar:

  1. Pacemakar kullanımı
  2. Kardiyak hastalık
  3. Boyun ön kısmı (Hipotansif vazovagal reflekse neden olabileceğinden karotis sinüs üzerine veya yakınına uygulanmamalıdır)
  4. Gebeliğin ilk  3 ayında (Embriyon üzerine etkileri bilinmiyor)
  5. Epilepsi, geçici iskemik atak , SVO geçiren hastaların baş ve boyun bölgesine tedaviden kaçınılmalıdır
  6. Gözler üzerine uygulanmamalıdır (etkileri bilinmemektedir)
  7. Mukozalar üzerine uygulanmamalıdır, tahriş yapabilir
  8. Hasta ile tam bir işbirliğine girilemiyorsa uygulanmamlıdır. Ayrıca cihaz evde kullanılıyorsa çocuklardan uzak tutulmalıdır
  9. Cihaza bağımlılık hallerinde (Endojen opiyatların salınımı etkisi nedeni ile nadiren bazı hastalar cihaza bağımlı hale gelebilir)
  10. Ciltte tahriş oluştuysa kullanılmamalıdır

Genellikle TENS emin bir tedavi yöntemidir. Bildirilen tek yan etkisi cilt  irritasyonudur.

SONUÇ

Bundan 50 yıl kadar önce elektroterapinin, fiziksel tıbbın nerede ise temel direği konumunda olduğunu, bir dönem branşımızın   “Fizik ve Elektrik Tedavileri” olarak adlandırılmasından da anlıyoruz. Hemen her yöntemin ilk ortaya konduğu aşamada olduğu gibi, elektroterapi de bir süre çok büyük beklentilerin kaynağı olmuştur. Daha sonra söylenen etkilerin bir kısmının kanıtlanamaması ya da büyük beklentilere cevap verememesi, elektroterapinin değer kaybına, küçümsenmesine, hatta plasebo uygulamalarına eş tutulmasına yol açmıştır. ’lerden sonra ise, gerek TENS ile ABD’de elektroterapinin adeta yeniden keşfi, fonksiyonel noromüsküler stimulasyon (FNS) yöntemlerinin geniş bir kullanım alanı kazanması; gerekse, önce elektronikte sonra bilgisayar teknolojisindeki gelişmelerdeki gelişmelerle, elektroterapi cihazlarının boyutlarının küçülmesi, taşınabilir hale gelmeleri, kolay kullanımları ile elektroterapi; tıbbın hemen her alanında uygulanılır olmakta ve hatta hastaların kendi kendilerine uygulayabileceği bir hale gelmektedir. Gelişmeler, gelecekte elektroterapi yöntemlerininde tıpkı farmakoterapi gibi, tüm klinik dalların ortak kullanımına gireceğini düşündürmektedir. Şimdiden ağrı tedavisi için anestezide, onkolojide, obstetrikte bu cihazların kullanımı rutine girmiştir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası