küçük fil masalı / İnatçı Yavru Fil Masalı - ppt indir

Küçük Fil Masalı

küçük fil masalı

CANI SIKILAN KÜÇÜK FİL VE BİSİKLETLİ ADAM

kucuk_fil

Ormanların en büyük hayvanlarından birisidir fil. Kocaman vücudu, upuzun hortumu ile hem büyük hem de sevimli hayvanlardan birisidir. Peki, siz hiç canı sıkılan bir fil yavrusunun masalını dinlediniz mi? İşte size tatlı mı tatlı canı sıkılan fil masalı…

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak ormanların birinde küçük bir fil yavrusu yaşarmış. Bu fil yavrusu, çok sevimli bir o kadar da şekermiş. Fakat ormanda oynayacak pek bir arkadaşı olmayan küçük fil, can sıkıntısından ne yapacağını bilemiyormuş. Ormanın içinde gezip dursa da can sıkıntısını bir türlü geçiremiyormuş.

Günlerden bir gün canı sıkılan küçük fil ormanın dışına çıkmaya karar vermiş. Bunun tehlikeli bir adım olacağının farkındaymış ama can sıkıntısını bu orman içinde geçiremeyeceğini de anlamış. Yavaş yavaş yürüyerek ormanın bitişine doğru gelmiş.

Ormanın bitişinde kocaman bir yol çıkmış karşısına. Yolun kenarında durarak gelen geçen arabaları izlemeye başlamış. Arabalar o kadar farklı geliyormuş ki küçük file… Bazıları büyük bazıları çok küçük arabalara bakakalmış. ‘Küçük arabalara ben nasıl sığarım ki’ diye geçirmiş bile içinden. Bazı arabalar küçük fili görünce arabalarını yol kenarında durdurup küçük fili sevmek için arabadan iniyormuş. Küçük fil kendisine gösterilen ilgiden memnun, gelen geçenleri izlemeye devam etmiş.

Küçük fil arabaları izlerken yolun en kenarından giden bir adam görmüş. Adam bir şeyin üzerine binmiş ve onu direksiyon ile yöneterek hareket ettiriyormuş. Küçük fil gördüğü karşısında çok şaşırmış. ’Acaba adamın kullandığı bu tekerlekli aracın adı ne’ diye geçirmiş içinden. Hemen adama bağırmış:

Küçük Fil: ‘Hey, baksana! Hey insan bakar mısın?’

Bisikletli adam yolun kenarında kendisine seslenen küçük fili fark edince durmuş:

Bisikletli adam: ‘Söyle bakalım küçük sevimli fil. Senin ne işin var burada? Neden ormanda değilsin?’

Küçük fil adama cevap vermiş:

Küçük Fil: ‘Ormanda canım çok sıkıldı. Yapacak bir şey ararken buraya kadar yürüdüm. Senin bindiğin bu şeyin adı ne?’

Bisikletli adam küçük file gülümsemiş:

Bisikletli adam: ‘ Bunun adı bisiklet. Canın sıkıldıysa sen de bisiklete binebilirsin’ demiş.

Küçük fil şaşkınlıkla sormaya devam etmiş:

Küçük FİL:’ İyi de ben o bisiklete sığmam ki…’

Bisikletli Adam: ‘O zaman kendine göre büyük bir bisiklet bul’ demiş.

Küçük FİL: ‘İyi de büyük bisikleti nereden bulacağım?’

Bisikletli adam: ‘ E onu da sen ara bul, hadi benim gitmem lazım işim var’ demiş.

Bisikletli adam uzaklaşırken filin aklına bir soru daha gelmiş. Hemen adamın arkasından koşmuş ve ona yetişmiş:

Küçük FİL: ‘Hey, baksana! Sen de canın sıkıldığı için mi bisiklete biniyorsun?’

Bisikletli adam: ‘Sen ne kadar meraklı bir filsin böyle! Evet, benim de canım sıkıldı, o yüzden bisiklete binip biraz gezmek istedim. Sana da boşuna mı bisiklete bin diye öğüt verdim sanıyorsun?’

Küçük fil, aklındaki soruları adama sormaya devam etmiş:

Küçük FİL: ‘Peki, iki tekerlek üzerinde nasıl düşmeden durabiliyorsun?’

Bisikletli adam: ‘Bine bine alışıyorsun tekerlek üzerinde denge kurmaya. Öğrenirken zorlansa da sonrasında alışıyorsun.’

Küçük Fil sorularına devam etmiş:

Küçük FİL: ‘Ben de alışabilir miyim acaba iki tekerlek üzerinde durmaya?’

Bisikletli adam: ‘Sen önce bisikletini al da sonra bakarız’ demiş.

Küçük fil sorularına devam ediyormuş:

Küçük FİL: ‘Peki bisiklet uçar mı?’

Bisikletli adam: ‘Hayır, uçmaz.’

Küçük filin gözleri açılmış:

Küçük Fil: ‘Peki bisiklet ne yapar?’

Bisikletli adam daha fazla dayanamamış:

Bisikletli adam: ‘Bisikletler kaçar, aynen benim şimdi kaçacağım gibi’ demiş ve bisiklet ile hızla uzaklaşırken küçük fil de arkasından bakakalmış.

İnatçı Yavru Fil Masalı

konulu sunumlar: "İnatçı Yavru Fil Masalı"— Sunum transkripti:

1 İnatçı Yavru Fil Masalı

2 Afrika’nın ormanlık köşelerinden birinde bir fil ailesi yaşarmış
Afrika’nın ormanlık köşelerinden birinde bir fil ailesi yaşarmış. Bu aileninen küçük üyesi olan yavru fil çok inatçı ve yaramazmış. Bir keresinde ailedolaşmaya çıkacakmış.“Bizle gel” demiş baba fil.“Hayır ben sizle gelmiyorum” diye başını sallamış inatçı fil funduszeue.info küçük fili yalnız bırakıp dolaşmaya çıkmış.

3 Yavru fil bir süre tek başına
eğlenmiş, ama sonra canı sıkılmaya başlamış. Şimdi artık dünyaya çokkızgınmış. “Bundan sonra fil olmak istemiyorum. Küçük fil olmak kötü birşey” diye düşünmüş. “Peki ne olayım?”Yolda rengarenk bir papağana rastlamış. Papağan bir ağaçtan ötekineuçuyormuş. Küçük filin çok hoşuna gitmiş.“Ben de papağan olmak istiyorum. Bana uçmayı öğretir misin?” demiş.“Elbette öğretirim!” demiş papağan.

4 Beraberce göl kıyısındaki dik yamaca gitmişler
Beraberce göl kıyısındaki dik yamaca gitmişler. Papağan haydi uçalım diyeileri atlamış. Fil de onu taklit etmiş ve yamaçtan aşağı kendine bırakmış.Papağan kanatlarıyla uçarken, yaramaz fil yavrusu, paldır küldüryuvarlanmış ve kafasının üstüne göle çakılmış. Çamur içinde, sudankendini kurtarmaya çalışırken çok korkmuş. Zorlukla karaya çıktığındaüstü başı çamur içindeymiş ve her tarafı ağrıyormuş.“Galiba ben fil yavrusu olarak kalmalıyım” diye düşünmüş. Sonra ailesiniaramaya başlamış. Artık onlarla birlikte gezmek istiyormuş.

5 SORU:Yavru fil neden ailesiyle gezmeye gitmemiş?
Hasta Olduğundanİnatçılığından

6

7


İnatçı Fil Yavrusu Masalı

İnatçı Fil Yavrusu; Günlerden bir gün Afrika’nın insanların olmadığı ve oldukça uzak ormanlık bir yerde çok mutlu bir fil ailesi yaşarmış. Bu fil ailesi her zaman birlikte dolaşırlar ve birlikte vakit geçirirlermiş. Ancak fil ailesinin en küçük üyesi olan fil yavrusu çok yaramazmış. Her yere zıplıyor, koşuyor ve ailesinin sözünü hiçbir zaman dinlemiyormuş. İnatçı fil yavrusu o kadar yaramazmış ki ailesi bir türlü ona söz dinletemiyormuş. Annesi ile babası da artık yavrularını idare etmekte zorlanır hale gelmişler. Havanın güneşli ve güzel olduğu bir gün yine fil yavrusu ailesiyle dolaşmaya karar vermiş. Baba fil yavru filin de kendileriyle birlikte gelmesini istemiş. Ancak yavru fil babasının gezmeye çıkma teklifini reddetmiş.

Bu sefer anne fil “gel beraber dolaşalım’ demiş yavru file. Ancak yavru fil annesine de aynı şekilde yanıt vermiş. ‘Hayır ben sizinle dolaşmak istemiyorum.’ Demiş inatçı bir tavır ile. Bu sefer kardeşleri inatçı filin de kendileri ile gelmesi için şanslarını denemek istemişler. “Sen de bizimle çok eğleneceksin” demişler. Fakat yavru fil yine hayır cevabını vermiş. Artık aile yavru fili bir türlü ikna edemeyeceklerini anlamış. Bunun üzerine anne ve baba fil diğer çocuklarını da alarak dolaşmaya çıkmışlar. Yavru fil ise onlarla gitmemiş. Ailesi gittikten sonra da yavru fil kendi başına oyunlar oynamış ve şarkılar söylemiş. Ancak bir zaman sonra tek başına vakit geçirmekten de sıkılmış.

Etrafına baktığında ailesini de görememiş. Ailesini göremeyince daha da çok canı sıkılmış. Oyunlar oynasa da tek başına olmak yavru filin farklı şeyler düşünmesine neden olmuş. Artık yalnızlıktan o kadar sıkılmış ki artık fil olmak istemediğine karar vermiş. ‘Ben küçük bir fil olmak istemiyorum artık. Küçük fil olmak çok kötü bir şeymiş.’ Diye söyleniyormuş. Bir yandan da kendine sorular soruyormuş. ‘Küçük fil olmayacaksam o zaman ne olabilirim?’ demiş. Bu sorular aklını kurcalarken bir yandan da çevresine bakınıyormuş.

İnatçı Fil Yavrusu Masalı

Birden etrafında zıplaya, zıplaya gezen bir ceylana gözleri takılmış. Ceylan o kadar güzelmiş ki. Üzerinde ki benekleri, iri gözleri ve sevimli halleri ile yavru filin çok hoşuna gitmiş. Zıplayarak gezmesi de ayrıca çok eğlenceli görünmüş. Hemen kararını vermiş ve ‘ben de ceylan olmak istiyorum’ demiş. Kendisi de aynı ceylan gibi zıplayarak gezmeye başlamış. Ancak ceylanın ayakları çok zarif ve incecikmiş. Çok rahat bir şekilde zıplayabiliyormuş. Fakat kendisinin bacakları hem kalın hem de ağırmış. Zıplarken zorlanmaya başlamış. Bir zıplamış, iki zıplamış. Sonra yine kendi kendine konuşmaya karar vermiş. “Yok, yok ceylan olmak da o kadar eğlenceli değilmiş” demiş. Yine canı sıkkın bir şekilde etrafta bakınıyormuş. Kendi kendine ne olabileceğini düşünürken aklına bir fikir daha gelmiş.

O zaman ben de maymun olurum diye düşünmüş. Maymunların hayatı da ona çok eğlenceli görünmüş. Daldan dala atlıyorlar, birbirileri ile oynuyorlar hem ağaç üstlerinde geziyorlarmış. Bunu gören minik fil yavrusu kendini bir maymun gibi hayal etmiş. Kendi kendine tamam demiş ben ancak bir maymun olabilirim demiş. Hemen ormanın içinde yaşayan maymunların olduğu yere gitmiş. Ağaçların üzerinde oynayan maymunlara seslenerek ‘ben de artık sizin gibi bir maymunum’ demiş. Hemen tüm maymunlar küçük filin yanına aşağıya inmişler. Üzerine çıkanlar olmuş, kulaklarını çekiştirenler olmuş. Bazıları da kulaklarına asılmış. Bazısı da kafasına Hindistan cevizi atmış. Yaramaz fil kendini o maymunların arasından çok zor bir şekilde kurtarmış. Onlar gibi olamayacağına da karar vermiş. Yine ne olacağını düşünmeye başlamış. Ne olmak istese hep bir engel çıkıyormuş. Bunun üzerine yolda yürürken rengârenk bir papağan ile karşılaşmış.

Papağan bir ağaçtan havalanıp bir başka ağaca konuyormuş. Renkleri ise büyüleyiciymiş. Kanatlarını açtığında süzülüşü fil yavrusunun çok hoşuna gitmiş. Hemen aklına bir fikir gelmiş. ‘İşte! Ben de bir papağan olmak istiyorum’ demiş. Hemen papağanın yanına gitmiş. ‘Papağan kardeş ben de papağan olmak istiyorum. Acaba sen bana uçmayı öğretir misi’ diye sormuş. Papağan diğer hayvanlardan daha vicdanlı çıkmış ve yavru file uçmayı öğretebileceğini söylemiş.

İkisi birlikte yola koyulmuşlar. Göl kıyısında bulunan bir dik yamacın kenarına kadar gitmişler. Papağan ‘haydi uçalım o zaman birlikte’ demiş. Papağan çok güzel bir şekilde semalarda süzülürken yavru fil de kendini birden boşluğa bırakmış. Ama papağan gibi güzel bir şekilde uçmak yerine yamaç aşağı paldır küldür yuvarlanmış. Derken kafa üstü göle çakılmış. Suyun içerisinde bir de çamura saplanmış. Kendini hem çamurdan hem de sudan kurtarmaya çalışırken o kadar çok korkmuş ki birden ne yapacağını şaşırmış. Güçlükle hemen karaya çıkmaya çalışmış. Karaya çıktığında da üzerinde bir sürü çamur varmış ve ağrımadık yeri yokmuş. En sonunda kendi durumunu kabullenmiş ve ‘en iyisi ben bir fil yavrusu olarak kalayım’ demiş. Sonra da ailesini aramaya başlamış. Onlarla vakit geçirmek ona daha çok cazip gelmiş. İnatçı fil yavrusu hikâyesi de burada sona ermiş.

İçindekiler

İnatçı Fil Yavrusu Masalı Özeti

İnatçı fil yavrusu hikayesi oku çocuklara ve yetişkinlere çok güzel mesajlar veren bir masaldır. Afrika’nın kimsenin bilmediği ormanlarının derinliklerinde bir yerlerde çok mutlu bir fil ailesi yaşarmış. Bu fil ailesi o kadar mutluymuş ki yavruları ile birlikte zaman geçirmekten büyük bir keyif alırlarmış. Ancak bu ailenin bir de ele avuca sığmaz bir yavruları varmış. Havanın çok güzel olduğu bir gün anne ve baba fil yavrularına hadi dolaşmaya gidelim demişler. Ancak yavru fil ailesine katılmak istememiş. Annesi ve babası ayrı ısrar etmişler gitmek istememiş. Sonra kardeşleri de gelmesini istemiş. Onlara da hayır cevabını vermiş. Aile de ikna edemeyeceklerini anlayınca yavru fili evde bırakarak kendileri gezmeye gitmişler.

Yavru fil yavrusu da inatçı olduğundan onlarla gitmemiş ve evde kalmış. Tek başına oyunlar oynamaya başlamış. Yavru fil yavrusu çok inatçı olduğundan bir türlü ailesinin arkasından da gitmemiş. Ancak biraz oynadıktan sonra canı sıkılmaya başlamış. Ailesi de hemen gelmemişler. Sağına bakmış soluna bakmış ve artık yavru bir fil olmak istemediğine karar vermiş. Ne olmak istediğini düşünürken birden yolda zıplayan bir ceylan görmüş. Ceylanın güzelliği ve zıplamasından çok etkilenen inatçı yavru fil hemen bir yavru ceylan olmaya karar vermiş. Hemen ceylanın arkasına takılmış ve ceylan gibi zıplamaya başlamış. Ancak kendi bacakları ceylanın bacakları gibi ince ve çevik değilmiş. Ceylan gibi kolaylıkla zıplayamamış. Ceylan olamayacağına karar veren fil yavrusu çevrede gezinmeye başlamış. Bu sefer de maymunları fark etmiş. Kolayca daldan dala atlıyorlar, etraflarında oyunlar oynuyorlar ve çok fazla eğleniyorlarmış. Bu sefer de bir maymun olmak istemiş. Ancak işler kendisinin hesapladığı gibi de gitmemiş.

Maymun olmak için hemen maymun ailesinin yanına gitmiş ve isteğini söylemiş. Diğer maymunlar da hemen yanına inmişler. Yavru fili çok merak etmişler. Fil yavrusunun kulağını çekmişler, kuyruğu ile oynamışlar, üzerine binmişler. Yapmadıklarını bırakmadıkları için yavru fil hemen oracıktan kaçmış. Kendini zar zor başka bir yere atmış ve bir maymun olmak istemediğine de karar vermiş. Yine kararsız bir şekilde düşünürken bu sefer de papağan görmüş. Papağan öyle güzel uçuyor öyle güzel süzülüyormuş ki kararını vermiş. Hemen papağanın yanına gitmiş ve papağan kardeş bana senin gibi uçmayı öğretir misin diye sormuş. Papağan da diğer hayvanlardan daha insaflıymış. Tabi ki öğretirim demiş ve yavru fil ile birlikte yol almaya başlamışlar. Papağan uçarak, yavru fil de yürüyerek göl kenarına gitmişler. Burada çok yüksek bir tepe varmış. Aşağıda da göl bulunuyormuş. Papağan haydi uçalım demiş ve kendini boşluğa bırakmış. Öyle güzel süzülüyormuş ki yavru fil de düşünmeden kendini boşluğa bırakmış. Ancak papağan gibi uçamadığı gibi birden aşağıya doğru da düşmeye başlamış. Bu da paniklemesine ve korkmasına neden olmuş. Kendini birden aşağıda ki gölün içerisinde ki çamurda bulmuş. Hemen çamurdan çıkmış ve karada kendini temizlemiş. Bundan sonra da yavru bir filden başkası olmayacağına karar vermiş. Bu olaydan sonrada hemen gidip ailesini aramaya koyulmuş. İnatçı fil yavrusu masal oku etkinliği böylece mutlu bir son ile sona ermiş.

İnatçı Fil Yavrusu İle İlgili Merak Edilen Sorular

İnatçı Fil Yavrusu hikayesi oku etkinliği ile ilgili olarak birçok merak edilen konu bulunuyor. Aynı zamanda bu hikayeden de çok güzel alınması gereken dersleri bulunuyor. İnatçı fil yavrusu masal oku etkinliği soruları şunlardır:

  • İnatçı Fil Yavrusu Hikayesinin Ana Kahramanı Kimdir?

İnatçı Fil Yavrusu hikayesi ana kahramanı bir fil ailesinin en küçük ve yaramaz olan üyesidir.

  • Yavru File Ailesi Ne Demiş?

Biz gezintiye çıkıyoruz. Sen de gelmek ister misin diye sormuşlar.

  • Yavru Fil Ailesine Ne Cevap Vermiş?

Annesi ve babası ayrı kardeşleri de ayrı ayrı sormuş ve hepsine gelmek istemediğini söylemiş.

  • Yavru Fil Ailesi Gittikten Sonra Ne Yapmış?

Kendi başına oyunlar oynamış, şarkılar söylemiş. Sonra da yapacak bir şey bulamayınca çok fazla canı sıkılmış.

  • Yavru Fil Neden Yavru Bir Fil Olmak İstememiş?

Tek başına kalınca canı çok sıkılmış ve yapacak bir şey bulamamış. Yalnız da kalınca yavru bir fil olmak yerine başka bir şey olmak istemiş.

  • Yavru Fil Ne Olmak İstemiş?

İnatçı Yavru fil masalı önce bir ceylan görmüş ve ceylan olmak istemiş. Ancak ceylan gibi kolayca zıplayamamış. Çünkü kendisinin bacakları hem kalın hem de çok hantalmış. Bu yüzden de vazgeçmiş. Sonra maymun ailesini görmüş ve maymun olmak istemiş. Ancak tüm maymunlar yavru fili görünce onu biraz hırpalamışlar. Kendini onlardan çok zor bir şekilde kurtaran yavru fil bu sefer de papağan olmak istemiş. Papağan olmayı da başaramamış.

  • Yavru Fil Neden Papağan Olmaktan Vazgeçmiş?

Papağan ile göl kenarından aşağıya atladığında papağan gibi uçamamış ve aşağıya düşmüş. Canı da çok yanmış ve bu sefer de yavru bir fil olarak kalmaya karar vermiş. Sonra da ailesini aramaya gitmiş.

  • İnatçı Fil Yavrusu Masalından Çıkarılması Gereken Ders Nedir?

İnatçı Fil Yavrusu masalında kişilerin kendi doğasına aykırı davranamayacağından bahsedilmiştir. Bir fil sadece fil gibi olabilir, ceylan ceylan gibi, maymunlar maymunlar gibi ve insanlar da insanlar gibi olabilir. Nasıl yaratıldılar ise o şekilde de davranmak zorundadırlar. Aynı zamanda bir yavru filin yeri de her zaman için ailesinin yanıdır.

Hayvan Hikayeleri &#; Resimli Hikaye &#; Değişik Masallar

Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak mı uzak diyarların birinde büyük bir fil ailesi yaşıyormuş. Bu fil ailesinin en küçük yavruları olan yavru fil, ailenin en inatçı ve en yaramaz üyesiymiş. Küçük yavru filin adı Popiymiş. Popi, inatçılığı ve yaramazlıkları ile fil ailesine artık yaka silktiriyormuş.

Gel zaman git zaman günlerden bir gün, fil ailesi gezmeye çıkacakmış. Baba fil Popi’ye dönerek;

Baba Fil: “ Popi, sen de bizimle gel” demiş.

Popi illa yaramazlık yapacak ya hemen babasının lafının tersini söylemiş:

Popi: ‘“Hayır baba ben sizinle gelmek istemiyorum” demiş.

Anne fil, Popi’nin yanına gelmiş:

Anne Fil: ‘Neden böyle yapıyorsun Popi, hadi gel birlikte gidelim’ demiş.

Popi inatçılığına devam etmiş:

Popi: “Hayır anne ben gelmiyorum’’ demiş.

Popi’ye kim ne dediyse onu ikna edememiş. En sonunda aile pes etmiş ve Popi’yi tek başına bırakıp gezmeye gitmiş.

Popi evde tek başına kalınca bir süre eğlenmiş, oynamış, zıplamış. Ama vakit geçtikçe tek başına olmaktan canı sıkılmış Popi’nin. Oyun oynamak istese arkadaş yokmuş, konuşmak istese konuşacak biri yokmuş. Popi en sonunda tek başına kalmasının bütün kızgınlığını fil olmasına yüklemiş. İçinden kızmış kendi kendisine: “Ben bundan sonra fil olmak istemiyorum.  Bıktım fil olmaktan. Küçük fil olmaktansa hiç fil olmam daha iyi.’

Popi fil olmaktan vazgeçmiş o anda kendi kendine. Ama ne olacakmış? Düşünmeye başlamış acaba ne olsam diye… Daha sonra dışarı çıkıp hayvanlara bakmaya başlamış bir süre. Ağaçların birinden bir diğerine zıplayan maymunlar dikkatini çekmiş Popi’nin. O anda ne olacağını bulduğunu düşünmüş. Hemen bağırmış tüm ormana:
Popi: ‘Ben artık maymunummmm’

Popi’nin bağırışlarını duyan yaramaz maymunlar ağacın tepesinden inip Popi’nin yanına gelmiş. Kimi Popi’nin üzerine çıkarken kimi de oldukça büyük gözüken kulakları ile oynamaya başlamış. Birkaç yaramaz maymun da küçük fil Popi’nin hortumunu çekiştirmeye başlamış. Popi bu yaramaz maymunların elinden zor kurtulmuş ve o anda maymun olmaktan vazgeçmiş.

Popi yolda yürürken rengârenk bir papağan dikkatini çekmiş.  Papağanın renklerine ve bir ağaçtan bir diğer ağaca uçmasına hayran kalan küçük fil, hemen papağanın yanına gitmiş:

Popi: “ Hey! Papağan kardeş, ben de papağan olmak istiyorum. Ben de senin gibi uçmak istiyorum. Bana da uçmayı öğretir misin?” demiş.

Papağan: “Elbette öğretirim, uçmayı öğrenmekte ne var ki ” demiş.

 

Papağan önde küçük fil Popi arkada dik bir yamaca yürümüşler. Papağan bu dik yamaçta uçmayı öğretebileceğini düşünmüş. Hemen Popi’ye dönmüş:

Papağan: ‘Hadi Popi, birlikte uçalım’ demiş.

Papağan kendisini atmış dik yamaçtan ve kanatlarını açarak gökyüzünde salına salına uçmaya başlamış. Ancak küçük fil Popi de onu izleyerek aynısını yapmaya çalışınca olanlar olmuş! Popi yamaçtan yuvarlanmasın mı? Yamaçtan aşağıya yuvarlanmaya başlayan Popi, yuvarlana yuvarlana yamacın en sonuna kadar gitmiş. Yamacın sonuna geldiğinde ancak durabilen Popi’nin yuvarlanmaktan başı dönmüş. Popi, yaptığı bu hareketten sonra çok korkmuş. Zaten yuvarlanmaktan her yeri de acımış.

Küçük fil Popi, o anda ne kadar yanlış bir şey yaptığının farkına varmış. O bir fil yavrusu imiş ve fil yavrusu olarak kalması gerekiyormuş. Popi, ailesini de ne kadar üzdüğünü o anda anlamış. Hemen ailesinin yanına giderek yaptıkları için ailesinden özür dilemiş. Fil ailesi Popi’nin hatasının farkına varmasına çok ama çok sevinmiş. Hep birlikte mutlu bir hayat sürmüşler.

Gökten üç elma düşmüş, üçü de uslu çocukların olmuş.

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası