Yeni Yaş Sözleri Kendime

Sayfayı açtım yine; ne yazacağımı bilmeden, okuyanlar artık biliyordur, içimden geldiği gibi belirliyorum genelde yazdıklarımı…

Bir sürü olumsuz uyaranlara maruzuz hepimiz son dönemlere;  ama  ne zihnimi ne de sözcüklerimi meşgul etmek istemiyorum olumsuzluklarla bu  aralar.

Onlar da var, eyvallah hep olacak da, kabulümüzde ama bir kenarda dursunlar şimdilik.

Kendime bir mektup yazmak istiyorum bugün, her zamanki gibi,  içimden geldiği gibi filtresiz, belki biraz da kendimi şımartabilirim bugün, affınıza sığınarak.

Bugün doğum günüm benim, en önemsemeyenimiz bile bir parça önemser bence doğum gününü, aranmak sorulmak ister illa ki, hoşuna gider yani.

Ben de önemsiyorum,  daha kendimi bilmezden beri hep doğum günlerimde  fotoğraflarım var, bir sürü el emeği yiyeceklerin hazırlandığı, masanın özenle o günün koşullarıyla süslendiği, ablama da bana da en güzel kıyafetlerimizi giydirdikleri  ama bir o kadar mütevazi doğum günü seramonileriyle büyüdük biz. Birer kare de olsa fotoğraflarımız var her yaşımızda.

Doğum günlerine önem veren bir ailede büyüdüm ben. Özenli, imkanları dahilinde bizleri hiçbir şeyden, en çok da ve iyi ki de sevgiden, ilgiden mahrum bırakmadıkları, vicdanı merhameti aşıladıkları bir aile ortamımız oldu, hala da öyle.

Rahmetli babam da yaşımız kaç olursa olsun hep bu seramoniyi sürdürme konusunda istikrarlı davrandı, biz de illa ki doğum günlerinde bir araya toplanıp sembolik pasta kesmeye devam ediyoruz ondan sonra. Aslında bir arada olmak için bahane ve yine ömrümüz varsa ileriki zamanlarda bakıp “ o gün de böyle olmuştu” demek için anı biriktirme sebebi; doğum günleri bizim için.

Şu an doğum günü pastamın önündeyim, içimden geçenleri, farkına vardıklarımı, dilediklerimi, kendi gözlerimin taa içine bakarak, samimiyetle, içimden geldiği gibi, mumları üflemeden önce söylemek istiyorum sizin de izninizle;

Bu doğum günümde daha bir seviyorum kendimi.

Hayatımda çok farklı, güzel mucizevi denilecek gelişmelerin olduğu bir dönemi yaşıyorum.

Yaklaşık üç yıldır; kıyısından köşesinden, kendi zihnime kalbime yatırımlar yapmanın peşindeyim naçizane.  Bir parça  daha kendimi anlamak için, kendime yaklaşmak için, zihnimi bir parça da olsa susturabilmek ve dönüştürebilmek için attığım küçük küçük adımlar var.

İki ileri bir geri ilerliyor süreç, evet oldu dediğim noktada tepe taklak geldiğim zamanlar oluyor zihnen, bedenen. Olacak da biliyorum, nefes aldıkça da olmaya devam edecek, bunu fark ediyorum,  sürdürülebilir sükûnet, dinginlik, huzur, mutluluk mevzu bahis değil. Gideni olduğu haliyle uğurlayıp, geleni heyecanla hevesle karşılamayı öğrenmeye başlıyorum.

Bu doğum günümde daha bir teslimim Yaradan’a. Biten giden hayatımdan çıkan her ne varsa “olması gereken en hayrıma olacak şekilde oldu” diyebiliyorum içten ve kendime hiç olmadığım kadar samimi olarak.

Geleni daha gönül rahatlığıyla, “ama, acaba”lı cümleler kurmadan kabul edebiliyorum. Önyargılarım eskisine nazaran daha az.

Yeni yaşımda biliyorum ki, her şey en doğru zamanda en hayrıma olacak şekilde olur. Bunu içselleştirdiğimin farkına varıyorum.

Yine fark ediyorum ki; artık eskisi kadar olumsuz senaryolar yok zihnimde, egomun karşılaştığı yeni durumlar, bilinmezlikler için kaygı düzeyim daha makul seviyede, içimdeki çocuğun çığlıkları, korkuları “annesinin paçasından çekiştirip tatlı tatlı mızırdanan 5 yaşındaki bir çocuk” kıvamında.

İçimdeki, kendini yerlere atıp tepinen çocuk sakinleşti biraz.

Yeni yaşımda daha huzurluyum, gönülden karşılığını beklemeden uzattığım elimi, her tutanla daha güçlü hissediyorum. Daha çok insana elimi uzatmak istiyorum çıkarsız, daha çok vesile olmak istiyorum. Çünkü biliyorum ki, ruhumdaki defoları silecek olan uzattığım eli tutanların duaları.

Daha çok sevmek sevilmek istiyorum yeni yaşımda ve bunu fazlasıyla hak ettiğimin farkındayım artık. Sonsuz, sınırsız olan muhteşem bir düzenin, sevginin içinde sınırlı zihnimle baktıklarımın ötesi var, artık bunu da biliyorum.

Şimdiye kadar hayatımın odağına başkalarını koyan ben, artık kendime de alan açmam gerektiğinin farkındayım. Bu konuda bir parça daha şefkatliyim, adilim kendime karşı sanki.

Sevdiğimin gözüne daha çok bakıp, ona daha çok aşık olup, daha çok gülüp, daha çok sarılıp , daha çok saçmalayıp, daha çok dinleyip daha çok dinlenmeyi diliyorum ve buna niyet ediyorum yeni yaşımda. Çünkü ikimizin de bunu fazlasıyla hak ettiğinin idrakindeyim.

Yaradan a sorduğum her sorunun cevabı önüme düştüğünde “yok artık” “nasıl yani” dediğimdeki şaşkınlığımın, şükürlerimin artmasını diliyorum.

Ve,

Güliz olarak, şimdiye kadar yaptığım hatalarımla, defolarımla, eksiklerimle, seçimlerimle, dibe vuruşumla, en güçlü hissettiğim halimle, öfkemle, kırgınlıklarımla, sevgimle, heyecanımla, inancımla, merhametimle, vicdanımla, şaşkınlığımla, katlandıklarımla, utancımla,  kısacası her halimle kendimi çok seviyorum ve gözlerimin içine sanki sevdiğimin gözlerinin içine bakar gibi diyorum ki;

Seni çok seviyorum…

Aşkla,