en son büyük istanbul depremi ne zaman oldu / İstanbul depremi 10 Eylül 'Küçük Kıyamet' olarak geçiyor! Türkiye'nin en büyük depremleri!

En Son Büyük Istanbul Depremi Ne Zaman Oldu

en son büyük istanbul depremi ne zaman oldu

monash.pw

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/06/ tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: monash.pw

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler

Tümünü Göster

Aklımdan Geçen

Komünite Seç

Aklımdan Geçen

Fark Ettim ki

Bugün Öğrendim ki

İşe Yarar İpucu

Bilim Haberleri

Hikaye Fikri

Video Konu Önerisi

Kafana takılan neler var?

Daha Fazla İçerik Göster

Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın % okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.

Popüler Yazılar

EA Akademi

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Etkinlik & İlan

Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.

Podcast

Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.

Alıntı Yap

Evrim Ağacı Formatı

APA7

MLA9

Chicago

Ç. M. Bakırcı. Bir Sonraki Büyük Deprem, İstanbul'u Nereden Vuracak?. (25 Şubat ). Alındığı Tarih: 18 Haziran Alındığı Yer: monash.pw

Bakırcı, Ç. M. (, February 25). Bir Sonraki Büyük Deprem, İstanbul'u Nereden Vuracak?. Evrim Ağacı. Retrieved June 18, from monash.pw

Ç. M. Bakırcı. “Bir Sonraki Büyük Deprem, İstanbul'u Nereden Vuracak?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 25 Feb. , monash.pw

Bakırcı, Çağrı Mert. “Bir Sonraki Büyük Deprem, İstanbul'u Nereden Vuracak?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, February 25, monash.pw

Türkiye'de bilim iletişimini yılında da hep beraber güçlendirebiliriz!

Bu yıl sayfamızda gezdiniz.

yılından beri Türkiye'de bilim iletişimini geliştirmek adına durmaksızın ter döküyoruz ve sizin gibi bilimseverlerin destekleri sayesinde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen, en güvenilir, en büyük bilim arşivini yaratmaya devam ediyoruz. Sitemizde reklamlar görüyor olsanız da bunların bize getirisi önemsenmeyecek kadar az. Bizi ayakta tutan, Türkiye'deki bilimseverlerin gönüllü destekleri. Eğer yılında da Türkiye'de bilimi yeşertme çabalarımıza katkı sağlamak isterseniz, maddi destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz. Hatta bu sayede sitemizi ve mobil uygulamamızı tamamen reklamsız bir şekilde kullanmanız mümkün olacak. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.

Evrim Ağacı Logo

Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler

Geri Bildirim Gönder
Evrim Ağacı

Evrim Ağacı

Türkiye'deki bilimseverlerin buluşma noktasına hoşgeldiniz!

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close

“ Uygulamalı bilimler diye bir bilim yoktur. Bilimler ve uygulamaları vardır ve bunlar, bir ağaç ve meyvesi gibi birbirine bağlıdır.”
Louis Pasteur

Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?

BBC Türkçe

 yüzyıldan deprem illüstrasyonu

Kaynak, Getty Images

Kuzey Anadolu fay hattının etki alanında yer alan İstanbul, tarih boyunca şehri fiziksel ve sosyal olarak dönüştüren pek çok deprem gördü. Roma İmparatorluğu, Bizans ve ardından Osmanlı dönemleri boyunca bu bölgede yaşanan depremlerin İstanbul'daki yıkıcı etkisi sık sık tarihi kayıtlarda yer buluyor.

Son yılda yaşanan depremlerin ardından tutulan kayıtlarda "Hasar görmeyen ev, yıkılmayan baca kalmadı" ifadesiyle sıkça karşılaşılıyor.

Uzmanlar dünyadaki bazı diğer deprem bölgelerine kıyasla tarih boyunca “başkent” olmuş İstanbul’da eski dönemlere ait çok sayıda yazılı kayıt olduğunu söylüyor.

BBC Türkçe’ye konuşan, ‘Sismik Şehir Manzarası: İstanbul’un Tarihinde Depremler’ makalesinin yazarı, deprem araştırmacısı Elizabeth Angell, İstanbul’u değişik ölçeklerde etkileyen, farklı büyüklüklerde yüzlerce deprem yaşanmış olabileceğini söylüyor.

İstanbul’da yaşayanların hayatında her zaman deprem olduğunu söyleyen Angell, hasara yol açan yılında ve daha sonra 6. yüzyılda depremler olduğunu ifade ediyor.

“İstanbul’da çok sayıda tarihi yapı var ve bunlar tarih boyunca tekrar tekrar hasar görüp yenileniyorlar. Örneğin Bizans döneminde şehir surları birkaç kez yıkılıyor. Ayasofya da aynı şekilde” diyen Angell, Osmanlı dönemine dair daha çok bilgi olduğunu belirtiyor.

Etkisi en büyük depremlerden birinin Osmanlı tarihinde ‘Kıyamet-i Suğra’ (Küçük Kıyamet) olarak bilinen depremi olduğunu söyleyen Angell, “Tam sayıları bilmiyoruz tabii ama binlerce insan öldü ve ağır yıkım oldu. Şehir surları zarar gördü, pek çok kule yıkıldı, civarı cami hasar gördü” diyor.

Angell, 22 Mayıs ’da Marmara Denizi’nin doğusunda meydana gelen ve İstanbul Boğazı ve Mudanya Körfezi'ne kadar uzanan tsunamiye yol açan önemli bir depremin etkilerinin 5 Ağustos’ta aynı bölgenin batısında yaşanan ikinci bir depremle şiddetlendiğini ifade ediyor.

Bu depremlerde bin arasında kişinin öldüğünü ve şehirde panik ve kargaşa yaşandığını söyleyen Angell, “Fatih Camii, şehir surları, Yedikule, Kapalıçarşı, Topkapı Sarayı gibi yerlerde hasar oluştu. Hatta padişah bir süre çadırda kaldı” diyor.

Angell, Düzce depremi öncesinde İstanbul’u en çok etkileyen ve şehirde ciddi hasara yol açan depreminin, kentte deprem bilinci ve bilimsel çalışmalar açısından bir dönüm noktası olduğunu anlatıyor:

“ öncesinde çoğu kişi depremin nedeni bilinmediği için bunu çeşitli dini sebeplerle anlamlandırmaya çalışıyordu. Bu Bizans’ta da Osmanlı döneminde de, deprem ve depremin dışındaki diğer felaketler için böyleydi.”

İstanbul’un depremin yanı sıra çeşitli diğer felaketlere de sahne olduğunu söyleyen Angell, geçmişte insanların depremden çok yangından korktuğunu aktarıyor:

“Jeolojik zamanda depremler çok sık ancak bir insan hayatında büyük hasar veren depremlere çok denk gelinmeyebilir. Yangınlar daha sık oluyor.

“’ten sonra İstanbul’da insanların daha güçlü binaları nasıl yapacaklarına dair düşünüp yazdığını görüyoruz. Bazı binaların, örneğin taş yapıların ahşaba göre daha çok hasar gördüğünü anlıyorlar. Ahşap yapıların daha esnek ve hareket edebilir olduğunu düşünüyorlar. Ancak bunlar İstanbul tarihinde izi olan yangınlara karşı daha savunmasız yapılar.”

Tsunamiler de İstanbul tarihinde önemli bir yere sahip.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’ne göre Türkiye’de son yılda kayda geçen en az 90 adet tsunaminin büyük kısmı Marmara Denizi’nde etkili oldu.

depreminden sonra oluşan ve yüksekliği kimi zaman 6 metreyi aşan dalgaların şehrin surlarını aşarak, güzergahları üzerindeki semtlere ağır zararlar verdiği ifade ediliyor.

depreminin ardından da depremin merkezi civarında deniz sularının dalgalandığı ve bazı yerlerde kıyıdan 50 metre kadar çekildiği tarihsel kaynaklarda belirtiliyor.

İlk bilimsel çalışma depreminin ardından yapıldı

BBC Türkçe’ye konuşan Depremi ve İstanbul kitabının yazarı Dr. Sema Küçükalioğlu Özkılıç, İstanbul’da büyük yıkıma yol açan , , gibi depremlerin ardından o dönemlerde bilimsel bir çalışma yapılmadığını, ilk bilimsel incelemenin, modernleşme ve teknik imkanların gelişmesiyle 10 Temmuz depreminden sonra kaydedildiğini söylüyor.

Üç sarsıntının yaşandığı bu deprem şehirde büyük bir hasara yol açtı. Çok sayıda kişi evsiz kaldı.

Depremzedelerin bir kısmı akrabalarında, otellerde kalırken bir kısmı çadır ve barakalarda yaşadı, depremzedeler için yardımlar toplandı ve hasar tespit çalışmaları yapıldı.

Bu dönemde Osmanlı topraklarında sismik istasyon ve deprem uzmanı olmadığı için sismik kayıtlar yapılamadı. Ancak depremin ardından Atina Rasathanesi Müdürü D. Eginitis İstanbul’a davet edildi ve depremle ilgili bir rapor hazırladı.

Küçükalioğlu “Depremi bilimsel olarak araştırmaya gelen Eginitis, depreminin merkezinin tek bir nokta olmayıp büyük eksene paralel bir bölgede bulunan fay kırığında gerçekleşmiş olabileceğini söylemiş. Dönemin jeologlarından Halil Edhem Bey’in tercümesini yaptığı bir çalışmada, depremin merkez üssünün İzmit Körfezi olduğu ifade edilmiş. Ancak bu dönemde merkez üssünü tespit edebilecek bir sismograf yoktu, dolayısıyla bu verilere ihtiyatla yaklaşmak gerekir” diyor ve şunları ekliyor:

“Eginitis’in raporu, Osmanlı coğrafyasında hazırlanmış ilk bilimsel çalışma. Burada deprem öncesi belirtiler, depremin meydana gelişi, saati, süresi, merkezi, derinliği, şiddeti, etkilediği alan gibi hususlar yer alıyor”.

Kaynak, Dr. Sema Küçükalioğlu Özkılıç

Deprem İstanbul’un sosyolojik yapısını değiştirmedi

Osmanlı kaynaklarına yansıdığı kadarıyla depremde, 20 bin ’ü Gebze dahil bugünkü İstanbul il sınırları içerisinde yer alan yaklaşık 21 bin hane hasar gördü.

Küçükalioğlu, depremzedelere yardım etmek amacıyla kurulan İane-i Musabin Komisyonu’nun tespitine göre, 10 bin binanın birinci derece hasarlı olduğunu belirtiyor.

“Depremden en fazla etkilenen yerlerin başında Suriçi, yani tarihi yarımada dediğimiz alan geliyor” diyen Küçükalioğlu hasarın niteliğine dair bir tespit yapılacak olursa, depremde en ciddi hasarın sütunları dükkân sahipleri tarafından zayıflatılmış olan Kapalıçarşı’da ve depremin merkezine yakın olan Adalar’da olduğunu belirtiyor.

Küçükalioğlu “Hemen her depremde hasar gören Fatih Camii ve külliyesi, Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii, Heybeliada Ruhban Okulu, İstanbul surları, Babıali binası gibi çok sayıda yapının” bu depremde de hasar gördüğünü ekliyor.

Depremde “devletin resmi kayıtlarına göre kişinin hayatını kaybettiğini, kişinin yaralandığını ve 3 bin kişinin evsiz kaldığını” ifade eden Küçükalioğlu şunları söylüyor:

“Depremin ardından şehrin dışına veya açık alanlara doğru bir hareketlilik var. Evleri az hasarlı ve ekonomik gücü olanlar hemen evlerini onarırken evleri hemen onarılamayacak durumdakiler de ya akrabalarının yanına yahut kiraladıkları başka yerlere veya otellere yerleşiyor.

"Evsiz kalanların bir kısmı da baraka ve çadırlarda yıl sonuna kadar kalıyor. Fakat deprem İstanbul’un sosyolojik yapısını değiştirebilecek nitelikte değildi”.

Kaynak, Dr. Sema Küçükalioğlu Özkılıç

İletişim ve ulaşım hatları sekteye uğradı

Küçükalioğlu depreminin “Çanakkale-Bozcaada-Sakız telgraf hattına, denizaltındaki telgraf hatlarına ve telgraf direklerine zarar verdiğini, Soğukçeşme’de bulunan merkez telgrafhane ve Beyoğlu telgrafhanesinin de hasar gördüğünü” söylüyor. Bu nedenle depremin etkilerine ilişkin bilgilerin bir kısmının gecikmeli olarak ulaştığını ekliyor.

Ulaşımda ise hasar olmasa dahi aksamalar yaşandı.

“Hasar görmemelerine rağmen tramvay ve tünel ihtiyaten çalıştırılmadı. Deprem sonrasında bir an önce ailesinin yanına gitmek isteyenler için ek vapur seferleri konuldu, fakat köprüde büyük bir izdiham olduğundan talebe yetişemeyen Şirket-i Hayriye (Boğaziçi'nde yolcu ve yük taşımacılığı yapan vapurculuk şirketi) memurları önce gişeleri kapattı.

“Sonra bunun tepkilere neden olacağından endişe ederek ücretsiz ve biletsiz olarak halkı Boğaziçi’ne taşıdı. Kadıköy, Haydarpaşa ve Adalar’a yolcu taşımacılığı yapan İdare-i Mahsusa da güzergâhı üzerindeki tüm iskelelere uğradı.”

Kaynak, Dr. Sema Küçükalioğlu Özkılıç

Deprem sonrasında yaşanan en önemli sorun su ve gıdaydı

Depremin ardından arama ve kurtarma çalışmalarının olduğunu ancak bunun “sistemli bir biçimde, organize olarak yürütüldüğünü söylemek zor” diyen Küçükalioğlu, “Deprem sonrasında yaşanan en önemli sorunlarının başında su ve iaşe sıkıntısı geliyor” diyor. Bunda depremin su yollarına, fırın, bakkal gibi yapılara hasar vermesinin etkili olduğunu ekliyor:

“İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan Kırkçeşme, Halkalı ve Taksim su yollarıyla Avrupa yakasına abonelik yoluyla su veren Dersaadet Anonim Su Şirketi’ne ait borular hasar gördüğü için sular kesildi.

“Su ihtiyacını karşılamak amacıyla hasarlı olmayan bentlerin ve havuzların suları ile Terkos Su Şirketi’yle anlaşma yapılarak şirkete ait çeşmelerin suları halka dağıtıldı.

“Gıda ihtiyacı için ise, deprem sonrasında kapanmış olan fırın ve bakkallar açtırıldı. Ayrıca fırınlar her zamankinden fazla ekmek çıkartıyordu. Ekmek masrafları önce Şehremaneti (belediye) bütçesinden, masrafların artması nedeniyle ardından da deprem sonrasında kurulan İane-i Musabin Komisyonu tarafından karşılandı."

Çadır ihtiyacını karşılamak zordu

İlk günden itibaren çadır ihtiyacının gündeme geldiğini belirten Küçükalioğlu bu ihtiyacın “talebin çokluğu nedeniyle karşılanamadığını” ifade ediyor.

“Tabii ilginç örneklere de rastlanıyor. Örneğin Kapalıçarşı’da enkaz kaldırma çalışmalarının nedenlerinden biri Çadırcılar’daki çadırların çıkarılarak halka dağıtılmak istenmesiydi. Buna rağmen çadır talepleri son bulmamış.

“Hükümet bu durumda, korkuları yüzünden evlerine giremeyenleri evlerine dönmeye ikna etmeye çalışmış. Diğer yandan evsiz kalan depremzedeler baraka, çadır ve çerge denilen çarşaf gibi bezlerle örtülerek oluşturulan derme çatma yerlerde yaşamlarını bir müddet daha sürdürmüş”.

Kaynak, Dr. Sema Küçükalioğlu Özkılıç

Yurt içinde ve dışında yardımlar toplandı, etkinlik gelirleri depremzedelere dağıtıldı

“Depremin ardından hasar gören yerler ve ölü-yaralılara dair bilgiler Yıldız Sarayı’na ulaşınca, dönemin padişahı II. Abdülhamid, hâlihazırda kolera nedeniyle kurulmuş olan İane-i Hastagan Komisyonu (Hastalara Yardım Komisyonu)’nu depremzedeler için yardım toplamakla görevlendirdi” diyen Küçükalioğlu, “hasarın boyutunun netleşmesi ve bu komisyonun yeterli olmayacağını anlaşılması üzerine” İane-i Musabin Komisyonu adı verilen bir yardım komisyonu kurdurduğunu ve padişahın bizzat kendisinin de bağışta bulunduğunu belirtiyor.

“Başta bürokrasinin çeşitli kademelerinde görev yapan memurlar, askerler olmak üzere çok sayıda bağış yapılır. Bu bağışlar yalnızca İstanbul’da toplanmaz. Osmanlı Devleti’nin çeşitli yerlerinde İzmir, Adana, Bolu, Basra, Bağdat gibi vilayetlerde iane sandıkları açılır.

“Yurt dışında da yardım kampanyaları düzenlenmiş. Ancak II. Abdülhamid, devletin yurt dışındaki imajını zedelememek ve dileniyor görüntüsü vermemek için yurt dışındaki yardım organizasyonlarının devlet eliyle yürütülmesine karşı çıkmış.”

Küçükalioğlu yurt dışından gelen bazı yardımların şartlı bağış olarak yapıldığını da ifade ederek örnekler veriyor:

“İstanbul’daki İngiliz Ticaret Odası Londra Belediyesi’yle işbirliği yaparak bir yardım kampanyası düzenlemiş, toplanan paraları kendi imkânlarıyla depremzedelere dağıtılmış.

“Yardım toplamak amacıyla hem yurt içinde hem de yurt dışında çeşitli etkinlikler de düzenlenmiş. Konser, tiyatro, balo, yarışma gibi bazı etkinliklerden elde edilen paralar İane-i Musabin Komisyonu’na gönderilmiş.”

İstanbul’un geleceğinde depremler

6 ve 20 Şubat depremlerinin ardından olası bir İstanbul depremi yeniden gündemde.

Bilim insanları bu depremin ne zaman olacağını bilmemekle beraber şehirde hazırlık yapılması gerektiği konusunda uyarıyor.

‘Sismik Şehir Manzarası: İstanbul’un Tarihinde Depremler’ makalesinde depremlerin İstanbul hayatının bir gerçeği olduğunu söyleyen Elisabeth Angell, “Görünen o ki deprem tehlikesi gelecek on yıllar zarfında şehrin manzarasının değişmesinde önemli bir rol oynayacak. Bir sonraki depremin İstanbul’u ne zaman vuracağı veya vurduğunda hangi sonuçları doğuracağını kimse bilmiyor. Fakat şurası kesin, depremler İstanbul’un geçmişini olduğu gibi geleceğini de şekillendirmeye devam edecek” diyor.

O İL&#;ELER &#;OK ETKİLENECEK! Naci G&#;r&#;r'den flaş İSTANBUL DEPREMİ uyarısı! ''10 şiddeti g&#;r&#;lecek'' Sancaktepe, Bağcılar, Tuzla, B&#;y&#;k&#;ekmece

Naci G&#;r&#;r'den flaş İSTANBUL DEPREMİ uyarısı! ''10 şiddeti bile g&#;r&#;lecek'' dedi. O b&#;lgelerin daha &#;ok etkileneceğinin altı &#;izildi. 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen iki b&#;y&#;k deprem sonrası Hatay, İzmir, Kayseri ve Sivas'ta da peş peşe korkutan art&#;ı depremler yaşandı. Bir yandan da b&#;y&#;k İstanbul depremi hakkında kritik a&#;ıklamalar yapılmaya başlandı. Son a&#;ıklama Naci G&#;r&#;r'den geldi. Peki İstanbul depremi olacak mı, ne zaman, ka&#; şiddetinde? Hangi il&#;eler &#;ok etkilenecek? İşte detaylar.

- Son Güncelleme:

BU GALERİYİ PAYLAŞ
Naci Görür’den flaş İSTANBUL DEPREMİ uyarısı! ’’10 şiddeti görülecek’’ O İLÇELER ÇOK ETKİLENECEK! Sancaktepe, Bağcılar, Tuzla, Büyükçekmece

Kahramanmaraş depreminin ardından milyonlarca İstanbullu marmara depremine kitlendi. Bu noktada olası İstanbul depremine karşı uzmanların yaptıkları açıklamalar yakından takip ediliyor. Son olarak Naci Görür'den kritik açıklamalar geldi. Prof. Dr. Naci Görür, ''Marmara Bölgesi'nde deprem Marmara Denizi'nin içinde olacak. Yani Kuzey Anadolu fayının Marmara'nın iç kısmında olacak. Biz artık fay tartışmasını bırakalım. Bir gerçeklik var. Burada deprem olacak. Böyle bir deprem olduğu zaman Asya yakası göreceli olarak, Avrupa yakasına nazaran daha az etkilenecek.'' dedi. İşte o açıklama

GALERİ DEVAM EDİYOR

Naci Görür’den flaş İSTANBUL DEPREMİ uyarısı! ’’10 şiddeti görülecek’’ O İLÇELER ÇOK ETKİLENECEK! Sancaktepe, Bağcılar, Tuzla, Büyükçekmece

Son dakika Deprem açıklamaları yakından takip edilen Prof. Dr. Naci Görür katıldığı bir televizyon programında çarpıcı yeni açıklamalarda bulundu. Marmara Denizi ve Erzincan, Tunceli bölgesine dikkat çekerek uyarılar yapan Görür'ün açıklamaları şöyle;

Naci Görür’den flaş İSTANBUL DEPREMİ uyarısı! ’’10 şiddeti görülecek’’ O İLÇELER ÇOK ETKİLENECEK! Sancaktepe, Bağcılar, Tuzla, Büyükçekmece

"İSTANBUL'DA PERİYOT BU, SENEDE BİR BÜYÜK DEPREM"

''Burada beklediğimiz deprem en son senede bir büyük deprem üretiyor İstanbul'da. Evet periyodu bu. Marmara Bölgesi'nde deprem Marmara Denizi'nin içinde olacak. Yani Kuzey Anadolu fayının Marmara'nın iç kısmında olacak. Biz artık fay tartışmasını bırakalım. Bir gerçeklik var. Burada deprem olacak. 99'da deprem var, Şarköy'de 'de var.

Naci Görür’den flaş İSTANBUL DEPREMİ uyarısı! ’’10 şiddeti görülecek’’ O İLÇELER ÇOK ETKİLENECEK! Sancaktepe, Bağcılar, Tuzla, Büyükçekmece

İSTANBUL'DA EN SON SENE ÖNCE BÜYÜK DEPREM OLDU

İkisinin arasındaki bölümde 'dan beri deprem yok. Burası sismik bir boşluk. Bu boşluk dolacak ve Marmara depremini oluşturacak. Bunu kabul edelim, halk bunu bilsin. Böyle bir deprem olduğu zaman Asya yakası göreceli olarak, Avrupa yakasına nazaran daha az etkilenecek. Burada jeolojik formasyonlar zemin itibarıyla daha güçlü. Anadolu yakası zemin olarak daha güçlü, Avrupa yakası daha zayıf. Dolayısıyla burada hasar göreceli olarak burada daha fazla.

Naci Görür’den flaş İSTANBUL DEPREMİ uyarısı! ’’10 şiddeti görülecek’’ O İLÇELER ÇOK ETKİLENECEK! Sancaktepe, Bağcılar, Tuzla, Büyükçekmece

"KIYIYA YAKIN YERLERDE 9 ŞİDDETİNDE HİSSEDİLECEK"

Kıyıya yakın, kıyıdan 10 kilometre içeriye doğru gittiği yerlerde çoğunlukla depremin şiddeti 9 olacak. Kuzeye doğru çıkınca bu düşecek. Ve 8, 7 vs. düşecek. Aynı şekilde Anadolu yakasında da kıyıya paralel kesimlerde 9 şiddeti ve kuzeye doğru azalacak. Kimi yerlerde 10 şiddeti bile görülecek. Bu ciddi bir deprem şiddetidir. Bu durumda yapılacak şey şu; İstanbul'u bir an önce depreme hazırlamak.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır