arapça mekan zarfları örnekleri / Mekan Zarfları Arapça YER ZARFLARI ظروف المكانِ | Fasih Arapça Gramer Arapça Dilbilgisi Sarf Nahiv

Arapça Mekan Zarfları Örnekleri

arapça mekan zarfları örnekleri

Yer - Yön Zarfları

Önünde

أمامَ

Arkasında

خَلْفَ

Arkasında

وَرَاءَ

Üstünde

فَوْقَ

Altında

تَحْتَ

Yanında

عِنْدَ

Üstünde

عَلى

Önünde

قُدَّام

Yanında

بِجانِب

Örnek Cümleler:

يَجْلِسُ عليٌّ خَلْفَ اشَّجرة

Ali, ağacın arkasında oturuyor.

يَقِفُ خَالِدٌ أمَامَ قَفَصُ الأسد

Halid, aslan kafesinin önünde bekliyor.

البيت وراء الجِسْر

Ev, köprünün arkasında.

الكِتاب فَوْقَ الكُرٍسِيّ

Kitap, sandalyenin üstünde.

السَّاعة تَحْتَ الوَّسادة

Saat, yastığın altında.

www.arapcanotlari.com


Arapça’da bir şeyin yerini bildiren “altında, üstünde, içinde, sağında, solunda, arkasında…” gibi kelimelere

 ( (ظَرْفُ الْمَكَانِ“Zarfu’l-mekân: yer zarfı” denir.

Bugün, bu zarflardan (önünde: emâme أَمَامَ) anlamına gelen zarftan bahsedeceğim.

“Evin önünde” demek istiyorsak önce “ön”, sonra “ev” kelimesini söyleriz.

أَمَامَ  الْبَيْتِ

Emâme’l-beyti

Evin önünde

“Oğlan evin önündedir” demek için, ilk önce “oğlan” kelimesini söyler, sonra yukarıdaki ifadeyi ekleriz.

اَلْوَلَدُ  أَمَامَ الْبَيْتِ

El-veledu emâme’l-beyti.

Oğlan, evin önündedir.

Oğlan

El-veled

اَلْوَلَدُ 

Önünde

Emâme

أَمَامَ

Ev

El-beyt

الْبَيْتُ


“Ön” zarfı, kendinden sonraki kelimenin sonunu etkiler.

“Ön”den sonra gelen kelimenin cinsiyetine ve sayısına göre etkisi değişir. Tablo halinde görelim:

1. أَمَامَ’den  sonra gelen kelime, tekil ve erilse, sonu esre olur :

(Bir erkek) öğretmen

El-muallim(u)

الْمُعَلِّمُ

(Bir erkek) öğretmenin önünde

Emâme’l-muallim(i)

أَمَامَ  الْمُعَلِّمِ

Örnek cümle:

اَلْكِتَابُ  أَمَامَ  الْمُعَلِّمِ

El-kitâbu emâme’l-muallimi.

Kitap, (erkek) öğretmenin önündedir.

2. أَمَامَ’den  sonra gelen kelime, ikil ve erilse, sonu  (يْنِ ) olur :

(İki erkek) öğretmen

El-muallim(âni)

الْمُعَلِّمَانِ

(İki erkek) öğretmenin önünde

Emâme’l-muallim(eyni)

أَمَامَ  الْمُعَلِّمَيْنِ

Örnek cümle:

اَلْكِتَابُ  أَمَامَ  الْمُعَلِّمَيْنِ

El-kitâbu emâme’l-muallimeyni.

Kitap, iki (erkek) öğretmenin önündedir.



3. أَمَامَ’den sonra gelen kelime, düzenli çoğul ve erilse (sonu ون ile bitiyorsa), sonu(ينَ) ‘ye dönüşür.

(3 veya daha fazla sayıda erkek) Öğretmenler

El-muallim(ûne)

الْمُعَلِّمُونَ

(3 veya daha fazla sayıda erkek) Öğretmenlerin önünde

Emâme’l-muallim(îne)

أَمَامَ  الْمُعَلِّمِينَ

Örnek cümle:

اَلْكِتَابُ  أَمَامَ  الْمُعَلِّمِينَ

El-kitâbu emâme’l-muallimîne.

Kitap, (erkek) öğretmenlerin önündedir.

4. أَمَامَ’den sonra gelen kelime, tekil ve dişilse sonu esre olur.

(Bir bayan) Öğretmen

El-muallimet(u)

الْمُعَلِّمَةُ

(Bir bayan) Öğretmenin önünde

Emâme’l-muallimet(i)

أَمَامَ  الْمُعَلِّمَةِ

Örnek cümle:

اَلْكِتَابُ  أَمَامَ  الْمُعَلِّمَةِ

El-kitâbu emâme’l-muallimeti.

Kitap, (bayan) öğretmenin önündedir.

5. أَمَامَ’den  sonra gelen kelime, ikil ve dişilse, sonu  (يْنِ ) olur :

(İki bayan) öğretmen

El-muallimet(âni)

الْمُعَلِّمَتَانِ

(İki bayan) öğretmenin önünde

Emâme’l-muallimet(eyni)

أَمَامَ  الْمُعَلِّمَتَيْنِ

Örnek cümle:

اَلْكِتَابُ  أَمَامَ  الْمُعَلِّمَتَيْنِ

El-kitâbu emâme’l-muallimeteyni.

Kitap, iki (bayan) öğretmenin önündedir.

6. أَمَامَ’den sonra gelen kelime, düzenli çoğul ve dişilse (sonu اتُ ile bitiyorsa), sonu esrelenir.

(3 veya daha fazla sayıda bayan) Öğretmenler

El-muallimât(u)

الْمُعَلِّمَاتُ

(3 veya daha fazla sayıda bayan) Öğretmenlerin önünde

Emâme’l-muallimât(i)

أَمَامَ الْمُعَلِّمَاتِ

Örnek cümle:

اَلْكِتَابُ  أَمَامَ  الْمُعَلِّمَاتِ

El-kitâbu emâme’l-muallimâti.

Kitap, (bayan) öğretmenlerin önündedir.

Kelime, düzensiz çoğulsa, başına أَمَامَ  gelince, sonu esrelenir.

Bir adam

Racul

رَجُلٌ

Adamlar   (düzensiz çoğul, sonunda ون yok)

Ricâl

رِجَالٌ

Örnek:


أَمَامَ الرِّجَالِ

Emâme’r-ricâli

Adamların önünde

Eşyaların düzensiz çoğullarında da, son harf aynı şekilde esrelenir.

Bir cami

Mescid

مَسْجِدٌ

Camiler

Mesâcidu

مَسَاجِدُ

أَمَامَ الْمَسَاجِدِ

Emâme’l-mesâcidi

Camilerin önünde



*********************************************

أَمَامَ  (emâme : ön) kelimesinin sonuna bitişik zamirler eklenebilir ve anlamları aşağıdaki tablodaki gibi olur.

أَمَامَـهُـمْ  3

(Emâmehum)

Onların önünde (erkek)

أَمَامَـهُـمَا  2

(Emâmehumâ)

O ikisinin önünde (erkek)

أَمَامَـهُ1

(Emâmehu)

Onun önünde (erkek)

Gâib

 (erkek)

أَمَامَـهُـنَّ  6

(Emâmehunne)

Onların önünde (bayan)

أَمَامَـهُـمَا  5

(Emâmehumâ)

O ikisinin önünde (bayan)

أَمَامَـهَا  4

(Emâmehâ)

Onun önünde (bayan)

Gâibe

 (bayan)

أَمَامَـكُمْ  9

(Emâmekum)

Sizin önünüzde (erkek)

أَمَامَـكُمَا  8

(Emâmekumâ)

İkinizin önünde (erkek)

أَمَامَـكَ  7

(Emâmeke)

Senin önünde (erkek)

Muhatab (erkek)

أَمَامَـكُنَّ  12

(Emâmekunne)

Sizin önünüzde (bayan)

أَمَامَـكُمَا  11

(Emâmekumâ)

İkinizin önünde (bayan)

أَمَامَـكِ  10

(Emâmeki)

Senin önünde (bayan)

Muhataba (bayan)

أَمَامَـنَا  15

(Emâmenâ)

Bizim önümüzde

أَمَامَـنَا  14

(Emâmenâ)

İkimizin önünde

أَمَامِـي  13

(Emâmî)

Benim önümde

Nefsi mütekellim

(cinsiyet farkı yok)

Örnek cümle:

اَلْكِتَابُ  أَمَامَنَا

El-kitâbu emâmenâ.

Kitap, bizim önümüzde.

Bu zarfı, cümlenin en başında kullanırsak, cümlenin anlamı değişir. Çeviriye (…var)  anlamı katar.

Örnek cümle:

 كِتَابٌ    أَمَامَنَا

Emâmenâkitâbun

Bizim önümüzde bir kitap var.

Bu zarfın eş anlamlısı:

Önünde

Kuddâme

قُدَّامَ

Bu zarfın zıt anlamlısı:

Arkasında

Halfe

خَلْفَ






Mekan Zarfları Arapça YER ZARFLARI ظروف المكانِ

Mekan Zarfları Arapça YER ZARFLARI ظروف المكانِ

YER ZARFLARI ظروف المكانِ
Mekan yani yer zarfları fiilin gerçekleşme mekanını gösterir. ؟ أين (nerede
?) sorusunun cavabı olarak gelir.
قُدَّامَ – أمامَ : önünde
خَلْفَ : arkasında
فَوْقَ : üstünde
تَحْتَ : altında
بَيْنَ : arasında
وَراءَ : ötesinde
عِنْدَ : yanında
يمين : sağ
يسارَ : sol
جانبَ : yan
مُقابِلَ : karşısında
ذاتَ اليَمين : sağa, sağda
ذاتَ الشِمال : sola, solda
وَسَطَ : orta
تِجاهَ : yön
حِذاءَ : hiza
قربَ : yakını
حَولَ : etrafı
شرقَ : doğu
غربَ : batı
جنوبَ : güney
شِمالَ : kuzey
داخِل : iç
خارج : dış
مكانَ : yer
عِنْدَ – لدَى gibi yanında

Üzerindeفَــوْقْ
Altındaتَــحْــت
Arasındaبَــيْــن
Yanındaبِــجَــانِــب
Yukarısındaفِـي الأَعْــلَــى
Aşağısındaفِـي الأَسْـفَــل
-e doğruنَــحْــوَ
Sağındaإِلَى الْيَـمِـيـن
Solundaإِلَى الْيَـسَــار
İçerisindeدَاخِــل
Dışarısındaخَــارِج
Buradaهُــنَــا
Oradaهُــنَــاكَ
Oradaهُــنَــالِـكَ
-deعِــنْـدَ
Uzaktaبَــعِــيـد
Yakındaقَــرِيــب
Etrafındaحَــوْلَ
Arkasındaخَــلْــفَ
Önündeأَمَــامَ
Olduğu yerdeحَــيْــثُ
Heryerdeفِـي كُـلِّ مَــكَــان

ÖRNEKLER
Kitabım masanın üzerindedir.كِـتَـابِي فَوْقَ الطَّاوِلَة
Burun gözlerin arasındadır.الْأَنْفُ بَيْنَ الْعَيْنَيْن
Amcamın yanında yaşıyorum.أَسْكُنُ بِجَانِبِ عَمِّي
Ben içerdeyim.أَنَا بِالدَّاخِل
Tarık dışarıdadır.طَارِق بِالْخَـارِج
O burada değil ama şurada.لَيْسَ هُنَا إِنَّمَا هُنَاك
Kardeşim halamla birlikte.أَخِي عِنْدَ عَمَّتِي
Senden uzaktayım.أَنَا بَعِيدٌ عَنْكَ
Sana yakınım.أَنَا قَرِيبٌ مِنْك
Kapının arkasına bak!انْظُر خَلْفَ الْبَاب
Senin önündeyim.أَنَا هُـنَا أَمَامَكَ
Kalemin bıraktığın yerde.قَلَمُكَ حَيْثُ تَرَكْتَه
Gün ışığı heryerde.نُورُ الشَّمْسِ فِـي كُـلِّ مَــكَــان
MEKAN ( YER ) ZARFLARI

( NEREDE ? )

Üstündeفوْقَ
Aıtındaتَحْتَ
Arkasındaخَلفَ
Önündeامامَ
Üzerindeعليَ
İçinde,

…de, …. da

في
Sağındaيمينُ
Solundaيسارُ
Arasındaبَيْنَ
Yanındaعِندَ
Çevresindeحولَ

Başlarına geldikleri kelimeleri mecrur (son harekelerini kesra) yaparlar.

فَوْقَ : (Fewqa) Üstünde

خَلْفَ : (Halfe) Arkasında

في : (Fî) İçinde, de, da

مَعَ : (Mea) Beraber

أمامَ : (Emâm) Önünde

تَحْتَ : (Tahte) Altında

عَلى : (Ala) Üstünde

عِنْد : (Inde) Yanında

هُنا : (Huna) Burada

هُناكَ : (Hunake) Orada

هُنالِكَ : (Hunalike) Taa orada. “Lam” harfi çok uzaklığı ifade eder.

 

Eğer bir nesne mekan ile temas halinde ise üstünde mekan zarfı olarak hem ‘Fewqa’ hem de ‘Ala’ kullanılabilir. Ama arada bir temas yok ise örneğin bir uçağın evin üzerinde olması gibi bu durumda ‘Fewqa’ kullanılır.

الطَّااِرَةُ فَوْقَ المَدِينَةِ : Uçak şehrin üzerindedir.

القَلَمُ عَلَى المَكْتَبِ : Kalem masanın üzerindedir.

Örnekler:
السيّارةُ أمامَ البيْتِ : Araba, evin önündedir.
الوَلَدُ خَلْفَ الشَجَرةِ : Çocuk, ağacın arkasındadır.
العُصفورُ فَوقَ الغُصْنِ : Serçe, dalın üzerindedir.
الكُرَّةُ تحْتَ السَريرِ : Top, yatağın altındadır.
المُدَرِّسُ بَيْنَ الطُلابِ : Öğretmen, öğrencilerin arasındadır.
الحَديِقَةُ وَراءَ المَسْجدِ : Park, mescidin ötesindedir.
العامِلُ عِندَ المديرِ : İşçi, müdürün yanındadır.

سرْتُ جانبَ النَّهرِ : Nehrin kenarında yürüdüm.
إستانبول في غرب ترآيا : İstanbul, Türkiye’nin Batı’sındadır.
Zarf edatları, cümle içinde muzaf konumunda bulunduğundan kendisinden
sonraki kelimeyi muzafun ileyh olarak cer eder.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir